EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
inglês | turco |
---|---|
experience | deneyimi |
vision | vizyon |
market | pazara |
time | zamanda |
industry | sektör |
leading | lideri |
our customers | müşterilerimiz |
true | gerçek |
at | de |
customer | müşteri |
EN Her passion for computers and programming was behind her pursuit to earn a first-class higher diploma in Software Engineering.
TR Ayrıca bilgisayarlar ve programlama konularındaki tutkusu sayesinde Yazılım Mühendisliği alanında birinci sınıf yüksek öğrenim diploması almıştır.
inglês | turco |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
and | ve |
programming | programlama |
higher | yüksek |
class | sınıf |
software | yazılım |
engineering | mühendisliği |
to | ayrıca |
a | birinci |
EN Reem Alabali-Radovan is the German government’s new integration commissioner. The issues she will be dealing with in her new office have accompanied her throughout her life.
TR Reem Alabali-Radovan, federal hükümetin yeni Entegrasyon Görevlisi. Resmi görevinin konuları ise aslında bütün yaşamı boyunca ona eşlik eden konular.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
integration | entegrasyon |
issues | konular |
life | yaşam |
the | ise |
in | boyunca |
EN Jordan Beck Wagner from the USA completed her master's degree at the University of Heidelberg. During this time she explored Germany by train and shared her experiences on her blog.
TR ABD’de yaşayan Jordan Beck Wagner, yüksek lisansını Heidelberg Üniversitesi’nde yapmış. Bu süre içinde Almanya’yı trenle gezip deneyimlerini kendi blog sayfasında paylaşmış.
inglês | turco |
---|---|
blog | blog |
this | bu |
at | nda |
time | süre |
on | yüksek |
by | içinde |
the | kendi |
EN Anja shows her followers a lot of things from her personal life including a tour of her house.
TR Anja takipçilerine kendi yaşamından çok şey gösteriyor; örneğin evini dolaştırıyor.
inglês | turco |
---|---|
shows | gösteriyor |
things | şey |
life | yaşam |
of | in |
a | çok |
EN Initially, Heidi Anguria would take unpaid leave from her job at Lübeck University Hospital whenever she went abroad – with “Médecins Sans Frontières” paying her salary instead for the duration of her assignment
TR İlk zamanlar Heidi Anguria yurt dışı görevler için, asıl görev yeri olan Üniversite kliniğinden izin alıyormuş; bu çalışmalarda “Sınır Tanımayan Doktorlar” onun maaşını ödemeye devam etmişler
EN Taylor Alison Swift is an American singer-songwriter. Her discography spans multiple genres, and her narrative songwriting, which is often inspired by her personal life, has received widesp… read more
TR 11 Grammy ödüllü Amerikan Country/Pop şarkıcısı ve söz yazarıdır. 1989 Pennsylvania doğumlu Swift, daha sonraları ailesiyle beraber Tennessee'deki Hendersonville kasabasına taşınmış… Devamını oku
EN Her discography spans multiple genres, and her narrative songwriting, which is often inspired by her personal life, has received widespread media coverage and critical praise
TR 1989 Pennsylvania doğumlu Swift, daha sonraları ailesiyle beraber Tennessee'deki Hendersonville kasabasına taşınmıştır
inglês | turco |
---|---|
multiple | daha |
EN Taylor Alison Swift is an American singer-songwriter. Her discography spans multiple genres, and her narrative songwriting, which is often inspired by her personal life, has received widespread media coverage and critical praise.
TR 11 Grammy ödüllü Amerikan Country/Pop şarkıcısı ve söz yazarıdır.
inglês | turco |
---|---|
american | amerikan |
and | ve |
EN Luckily, she has received support from her entire family – everyone is on board, from her father to her husband and daughter
TR Neyse ki tüm ailesinden destek almış - babasından kocasına ve kızına kadar herkes ona destek veriyor
EN Bootstrapped by a small team with a big passion for technology and SEO.
TR Teknoloji ve SEO’ya büyük tutku besleyen küçük bir ekip tarafından başlatıldı.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
team | ekip |
big | büyük |
technology | teknoloji |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN We do serious things but with passion
TR Ciddi şeyler yapıyoruz ama tutkuyla
inglês | turco |
---|---|
serious | ciddi |
things | şeyler |
but | ama |
EN Your protection is more than just our priority. It’s our passion.
TR Korunmanız sadece önceliğimiz değil, tutkumuz.
inglês | turco |
---|---|
your | değil |
our | de |
just | sadece |
EN Passion Pit music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Passion Pit müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
inglês | turco |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
world | dünyanın |
decentralized | merkeziyetsiz |
technology | teknoloji |
inclusive | kapsayıcı |
source | kaynaklı |
mina | mina |
project | proje |
building | yapı |
with | araya |
for | için |
EN If you love our products and are an advocate for the brand, or if you’re just a fan of the passion that gets poured into building SteelSeries products then, we want to equip and reward you.
TR Ürünlerimizi seviyorsanız ve markanın destekçisiyseniz veya SteelSeries ürünlerini oluşturan tutkunun hayranıysanız sizi ürünlerle donatıp ödüllendirmek isteriz.
inglês | turco |
---|---|
brand | markanın |
steelseries | steelseries |
products | ürünlerini |
and | ve |
or | veya |
EN It’s not just about your followers, concurrent viewers or subs, it’s about the passion and dedication that you put into your game
TR Bu sadece takipçileriniz, eşzamanlı izleyiciler veya altlarla alakalı değil, oyununuza koyduğunuz tutku ve özveriyle de ilgili
inglês | turco |
---|---|
about | ilgili |
its | bu |
or | veya |
and | ve |
EN We’re interested in the time you dedicate, the tone in which you interact with your viewers, and of course your passion towards all-things gaming.
TR Adadığınız zamanınız, izleyicilerinizle etkileşirken kullandığınız ton ve tabii ki oyunculukla ilgili her şeye karşı tutkunuzla ilgileniyoruz.
inglês | turco |
---|---|
of course | tabii |
time | zaman |
and | ve |
EN No matter your professional background, life experience or education; with passion and hard work you too can run your own successful Amway business.
TR Profesyonel geçmişiniz, hayat tecrübeniz veya eğitiminize bakılmaksızın; tutkunuzla ve çok çalışarak Amway İşi’nizi başarıyla yürütebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
life | hayat |
amway | amway |
professional | profesyonel |
or | veya |
and | ve |
EN Against Juventus, Inter and their Global Main Partner Socios.com will honour the unique passion o (...)
TR Altı kez Super Bowl™ şampiyonu olan New England Patriots ve 2021 Supporters? Shield kaz (...)
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Let your chic hairstylist logo shine through, reflecting your talent and passion for hairstyling. Design your dream logo with ease through these flexible templates.
TR Şık kuaför logonuzun, yeteneğinizi ve saç stiline olan tutkunuzu yansıtacak şekilde parlamasını sağlayın. Esnek şablonlar sayesinde hayallerinizdeki logoyu kolaylıkla tasarlayın.
inglês | turco |
---|---|
logo | logoyu |
design | tasarlayın |
flexible | esnek |
templates | şablonlar |
with ease | kolaylıkla |
and | ve |
EN Do you have a passion for skincare and oral care? Tell everyone about FOREO and earn money at the same time! If you are a blogger or own your own website, we would love for you to join our affiliate program
TR Deri ve ağız bakımına karşı tutkunuz var mı? Herkese FOREO'dan bahsedin ve aynı zamanda para kazanın! Blog yazarıysanız ya da kendinize ait bir siteniz varsa, ortaklık programımıza katılmanızdan memnuniyet duyarız
inglês | turco |
---|---|
time | zamanda |
earn | kazanın |
if | varsa |
care | bakım |
program | programı |
and | ve |
the | aynı |
same | bir |
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
world | dünyanın |
decentralized | merkeziyetsiz |
technology | teknoloji |
inclusive | kapsayıcı |
source | kaynaklı |
mina | mina |
project | proje |
building | yapı |
with | araya |
for | için |
EN Marketing specialist at Logaster. Writes about smart ways of using web tools, plugins, and graphic editors. Manages visual content on Logaster’s website. Andriy’s passion is photography.
TR Logaster’da pazarlama uzmanı. Web araçlarını, eklentileri ve grafik düzenleyicileri ustaca kullanmanın yolları hakkında yazar. Logaster web sitesindeki görsel içeriği yönetir. Andriy’nin tutkusu fotoğrafçılıktır.
inglês | turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
logaster | logaster |
ways | yollar |
of | ın |
plugins | eklentileri |
and | ve |
graphic | grafik |
visual | görsel |
content | içeriği |
tools | araçlarını |
about | hakkında |
at | nda |
website | web |
EN Passion, conviction, courage and vision: Özlem Türeci and Uğur Şahin have all of these. They are the dynamic couple behind Biontech.
TR Tutku, inanma, cesaret ve vizyon: Özlem Türeci ve Uğur Şahin’de bunların hepsi var. Biontech’in arkasındaki güçlü iki hayat arkadaşı.
inglês | turco |
---|---|
vision | vizyon |
behind | arkasındaki |
all | hepsi |
and | ve |
EN Your protection is more than just our priority. It’s our passion.
TR Korunmanız sadece önceliğimiz değil, tutkumuz.
inglês | turco |
---|---|
your | değil |
our | de |
just | sadece |
EN Meet local people interested in mobile technology. Gather to share your passion for technology and exchange ideas!
TR Mobil teknolojiyle ilgilenen yerel insanlarla tanışın. Teknoloji tutkunuzu paylaşmak ve fikir alışverişinde bulunmak için bir araya gelin!
inglês | turco |
---|---|
meet | tanışın |
local | yerel |
people | insanlarla |
interested | ilgilenen |
mobile | mobil |
ideas | fikir |
technology | teknoloji |
to share | paylaşmak |
and | ve |
to | araya |
for | için |
EN Passion Pit music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Passion Pit müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
inglês | turco |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN Dear Phemexers, It’s time to rekindle your burning passion and light it up with us here at Phemex! Check out our new Limited Time Task, “Deposit Bright” and light up as many boxes as you can ……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Haftanın en eğlenceli günü Cuma geldi çattı! Hafta sonuna giriş, ve dolayısıyla en eğlenceli ve en favori gün olan Cuma gününü daha da güzelleştirecek ……
EN You provide old favourites or new recipes filled with your own brand of passion and uniqueness
TR Markanızın sahip olduğu tutku ve özgünlükle eskiden beri sevdiklerinizi veya yeni tariflerinizi sunabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
or | veya |
of | beri |
and | ve |
EN Are you looking for ways to transform your passion for gaming into a professional journey? Then a unique logo for a gaming channel is a must-have for you to represent your character in the world of games!
TR Oyunlara olan tutkunuzu profesyonel bir yolculuğa dönüştürmenin yollarını mı arıyorsunuz? Öyleyse, karakterinizi oyun dünyasında temsil etmek için benzersiz bir oyun logosu kanalı olmazsa olmaz.
inglês | turco |
---|---|
ways | yollar |
represent | temsil |
looking for | arıyorsunuz |
logo | logosu |
professional | profesyonel |
unique | benzersiz |
channel | kanal |
character | a |
of | in |
gaming | oyun |
EN For instance, red usually indicates passion, while blue is used to give a sense of security
TR Örneğin; kırmızı tutkuyu, mavi ise güven duygusunu aktarmak için kullanılır
inglês | turco |
---|---|
used | kullanılır |
blue | mavi |
of | in |
red | kırmızı |
give | için |
EN This archetype is sensitive and likes to please others with devotion and passion. The Lover has a desire to connect and interact with others.
TR Bu arketip hassastır ve başkalarını bağlılık ve tutkuyla memnun etmekten hoşlanır. Aşık, başkalarıyla bağlantı kurma ve etkileşim kurma arzusuna sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
others | başkaları |
a | a |
interact | etkileşim |
and | ve |
this | bu |
EN The LifePoints Community is an exciting group of like-minded consumers who share a passion for building a better world and experiencing the value of their opinions
TR LifePoints Topluluğu, daha iyi bir dünya inşa etme ve fikirlerinin değerini deneyimleme tutkusunu paylaşan, benzer düşünen tüketicilerden oluşan heyecan verici bir gruptur
inglês | turco |
---|---|
community | topluluğu |
exciting | heyecan verici |
share | paylaş |
world | dünya |
building | inşa |
like | benzer |
the | etme |
better | daha iyi |
of | in |
and | ve |
value | bir |
EN Combine advanced operators to refine your search
TR Aramanızı saflaştırmak için gelişmiş işlemcileri birleştirin
inglês | turco |
---|---|
to | için |
advanced | gelişmiş |
EN Content Explorer reinvents broken link building. Combine the live/broken filter and referring domains filter to find dead pages on a given topic with backlinks.
TR İçerik Gezgini, kırık link yeniden oluşturmayı baştan tanımlar. Canlı/kırık filtresi ile bağlantı veren domainler filtresini birleştirip belirli bir konuda ve backlinke sahip ölü sayfaları bulun.
inglês | turco |
---|---|
broken | kırık |
domains | domainler |
find | bulun |
and | ve |
pages | sayfaları |
live | canlı |
link | link |
with | ile |
EN Combine efficiency and confidence in their practice – With ClinicalKey, there is no need to consult multiple sources, allowing physicians to save time by quickly finding accurate answers
TR Uzmanlıklarında etkinlik ve güveni birleştirmek – ClinicalKey sayesinde, birden çok kaynağa başvurma ihtiyacı ortadan kalkar ve doktorlar doğru cevapları hızla bularak zaman kazanabilir
EN Combine creativity and analytics on each step of your workflow using the Semrush Content Marketing Platform.
TR Semrush İçerik Pazarlama Platformunu kullanarak, iş akışınızın her adımında yaratıcılığı ve analitikleri birleştirin.
inglês | turco |
---|---|
workflow | iş akışı |
semrush | semrush |
platform | platformunu |
step | adım |
marketing | pazarlama |
and | ve |
using | kullanarak |
of | her |
EN Combine filters to further refine the results.
TR Sonuçları rafine etmek için filtreleri birleştirin.
inglês | turco |
---|---|
results | sonuçları |
EN To do so, when you download more than one App, we combine your data that we obtain in each App
TR Bunu yapmak için, birden fazla Uygulama indirdiğinizde, her bir Uygulamada elde ettiğimiz verilerinizi birleştiririz
inglês | turco |
---|---|
your data | verilerinizi |
more | fazla |
app | uygulama |
obtain | elde |
EN In addition, if you use the Consumer Services when you are not logged into your Foursquare account, when you subsequently log in to your Foursquare account, we combine data collected while you were not logged in.
TR Ayrıca, Foursquare hesabınıza giriş yapmadığınızda Tüketici Hizmetlerini kullanırsanız, daha sonra Foursquare hesabınıza giriş yaptığınızda, giriş yapmadığınız sırada toplanan verileri birleştiririz.
inglês | turco |
---|---|
consumer | tüketici |
services | hizmetlerini |
data | verileri |
collected | toplanan |
foursquare | foursquare |
account | hesabı |
to | ayrıca |
log | giriş |
were | daha |
the | sonra |
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
inglês | turco |
---|---|
hidden | gizli |
splendor | ihtişam |
shrinking | küçülen |
all | tüm |
to | birkaç |
total | bir |
EN Upload multiple tracks and Sonix will combine them into one transcript with the speakers automatically labeled.
TR Birden fazla parça yükleyin ve Sonix bunları hoparlörler otomatik olarak etiketlenmiş bir transkript halinde birleştirir.
inglês | turco |
---|---|
upload | yükleyin |
sonix | sonix |
transcript | transkript |
and | ve |
with | parça |
automatically | otomatik olarak |
the | bunları |
EN If you record each speaker on a separate track, we can combine those tracks into one transcript.
TR Her hoparlörü ayrı bir parçaya kaydederseniz, bu parçaları tek bir transkript halinde birleştirebiliriz.
inglês | turco |
---|---|
speaker | hoparlör |
transcript | transkript |
separate | ayrı |
on | halinde |
those | bu |
a | bir |
each | her |
EN In recordings where each participant is recorded in a separate channel or track, Sonix will recognize each channel separately and then combine each recording into one transcript.
TR Her katılımcının ayrı bir kanal veya parça halinde kaydedildiği kayıtlarda, Sonix her kanalı ayrı ayrı tanıyacak ve ardından her kaydı tek bir transkripte birleştirecektir.
inglês | turco |
---|---|
transcript | transkripte |
sonix | sonix |
or | veya |
and | ve |
in | halinde |
then | ardından |
channel | kanal |
separate | ayrı |
a | bir |
each | her |
EN Combine Sonix’s audio & video collaboration platform with Box software, enabling secure enterprise-class content-sharing and tools you need to do your work.
TR Sonix'in ses ve video işbirliği platformunu Box yazılımıyla birleştirerek, işinizi yapmak için ihtiyacınız olan güvenli kurumsal sınıf içerik paylaşımı ve araçları etkinleştirin.
inglês | turco |
---|---|
video | video |
collaboration | işbirliği |
platform | platformunu |
work | iş |
enterprise | kurumsal |
class | sınıf |
content | içerik |
sharing | paylaşımı |
tools | araçları |
software | yazılım |
you need | ihtiyacınız |
EN Combine the power and reach of Skype with the productivity and speed of Sonix’s automated transcription platform.
TR Skype'ın gücünü ve erişimini Sonix'in otomatik transkripsiyon platformunun üretkenliği ve hızı ile birleştirin.
inglês | turco |
---|---|
power | gücü |
skype | skype |
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
productivity | üretkenliği |
and | ve |
EN Sonix’s proprietary multitrack upload feature allows you to upload multiple tracks and we’ll combine them into one transcript like magic.
TR Sonix'in tescilli çok parçalı yükleme özelliği, birden fazla parça yüklemenizi sağlar ve bunları sihir gibi tek bir transkripte birleştireceğiz.
inglês | turco |
---|---|
proprietary | tescilli |
upload | yükleme |
allows | sağlar |
transcript | transkripte |
feature | özelliği |
and | ve |
to | birden |
EN We combine top property sales, finance and investment banking capabilities into a single, fully integrated service that delivers better real estate investment performance. Learn More
TR Üst düzey mülk satışları ile finans ve yatırım bankacılığı yeteneklerini daha iyi bir gayrimenkul yatırımı performansı sunan tam entegre, tek bir hizmette bir araya getiriyoruz. Daha Fazla Bilgi Edin
inglês | turco |
---|---|
property | mülk |
finance | finans |
investment | yatırım |
integrated | entegre |
real estate | gayrimenkul |
sales | satış |
better | daha iyi |
EN Combine your best memories into fun and vivid slideshows to make them even more memorable
TR İzleyiciler en iyi anlarınıza hızla göz atsın․ Eğlenceli ve göz alıcı slayt gösterilerine dönüştürerek, bu anların akılda daha iyi kalmasını sağlayın
inglês | turco |
---|---|
fun | eğlenceli |
slideshows | slayt |
to | e |
more | daha |
best | iyi |
and | ve |
them | bu |
Mostrando 50 de 50 traduções