TR Üst düzey mülk satışları ile finans ve yatırım bankacılığı yeteneklerini daha iyi bir gayrimenkul yatırımı performansı sunan tam entegre, tek bir hizmette bir araya getiriyoruz. Daha Fazla Bilgi Edin
"yeteneklerini daha iyi" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Üst düzey mülk satışları ile finans ve yatırım bankacılığı yeteneklerini daha iyi bir gayrimenkul yatırımı performansı sunan tam entegre, tek bir hizmette bir araya getiriyoruz. Daha Fazla Bilgi Edin
EN We combine top property sales, finance and investment banking capabilities into a single, fully integrated service that delivers better real estate investment performance. Learn More
turco | inglês |
---|---|
satışları | sales |
finans | finance |
yatırım | investment |
gayrimenkul | real estate |
performansı | performance |
tam | fully |
entegre | integrated |
bilgi | learn |
TR Üst düzey mülk satışları ile finans ve yatırım bankacılığı yeteneklerini daha iyi bir gayrimenkul yatırımı performansı sunan tam entegre, tek bir hizmette bir araya getiriyoruz. Daha Fazla Bilgi Edin
EN We combine top property sales, finance and investment banking capabilities into a single, fully integrated service that delivers better real estate investment performance. Learn More
turco | inglês |
---|---|
satışları | sales |
finans | finance |
yatırım | investment |
gayrimenkul | real estate |
performansı | performance |
tam | fully |
entegre | integrated |
bilgi | learn |
TR Sevgili Phemexerlar, Ellerinize sağlık! Yardımlarınızla Phemex Birliği, düşmanlarını alt etmeyi ve daha da güçlenmeyi başardı. Şimdi en büyük hocanız olan Sabır ile yeteneklerini……
EN Dear Phemexers, We’ve recently listed GLEEC on our spot market. GLEEC is a semi-decentralized digital ecosystem powered by the blockchain. It enables money to be sent online efficiently, securely……
turco | inglês |
---|---|
sevgili | dear |
TR Teknikleri öğretmek ya da klinisyenlerin yeteneklerini tazelemesine yardımcı olmak için adım adım anlatımlı prosedür videoları ve makaleleri
EN Step-by-step procedural videos and articles to teach techniques or simply help clinicians refresh their skills
turco | inglês |
---|---|
videoları | videos |
TR Ekip üyelerinin transkriptleri yükleme, silme ve düzenleme yeteneklerini kolayca kısıtlayın.
EN Easily restrict team members' ability to upload, delete, and edit transcripts.
turco | inglês |
---|---|
ekip | team |
transkriptleri | transcripts |
yükleme | upload |
silme | delete |
ve | and |
düzenleme | edit |
kolayca | easily |
TR Araştırmacıların, ulusal önceliklere en uygun alanlarda mükemmel araştırma yürütme yeteneklerini güçlendirin ve etkisinin tam olarak farkına varmak.
EN Amplify researchers’ ability to conduct excellent research in areas most relevant to national priorities and fully realise its impact.
turco | inglês |
---|---|
ulusal | national |
en | most |
uygun | relevant |
mükemmel | excellent |
araştırma | research |
TR Takip ve tespit yeteneklerini otomatikleştirin ve geliştirin
EN Automate and elevate track and trace capabilities
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR İşletmenizde ürün yazılımını yükseltme, okuyucu yapılandırmalarını ayarlama, cihaz sağlığını ve etkinliklerini izleme ve kural tabanlı uyarılar alma gibi okuyucu yönetimi yeteneklerini etkinleştirin
EN Enable reader management capabilities across your enterprise such as upgrading firmware, setting reader configurations, and monitoring device health and activities and receive rules-based alerts
turco | inglês |
---|---|
okuyucu | reader |
cihaz | device |
izleme | monitoring |
tabanlı | based |
uyarılar | alerts |
alma | receive |
yönetimi | management |
etkinleştirin | enable |
TR Excellium Services SA, güvenlik operasyonları merkezi (SOC) ekibini desteklemek ve güvenlik teknolojisi ekosistemi yeteneklerini artırmak için bir dizi IBM Security olanağını hayata geçirdi.
EN To support its security operations center (SOC) team and expand its security technology ecosystem capabilities, Excellium Services SA implemented a host of IBM Security offerings.
turco | inglês |
---|---|
merkezi | center |
soc | soc |
teknolojisi | technology |
ekosistemi | ecosystem |
ibm | ibm |
TR İşletmenizde ürün yazılımını yükseltme, okuyucu yapılandırmalarını ayarlama, cihaz sağlığını ve etkinliklerini izleme ve kural tabanlı uyarılar alma gibi okuyucu yönetimi yeteneklerini etkinleştirin
EN Enable reader management capabilities across your enterprise such as upgrading firmware, setting reader configurations, and monitoring device health and activities and receive rules-based alerts
turco | inglês |
---|---|
okuyucu | reader |
cihaz | device |
izleme | monitoring |
tabanlı | based |
uyarılar | alerts |
alma | receive |
yönetimi | management |
etkinleştirin | enable |
TR ML ve AI’dan faydalanır: BT ekibiniz, belirli koşulları belirleme ve ardından önemli eylemleri otomatikleştirme yeteneklerini geliştirmek amacıyla mevcut algoritmaları kullanabilir veya kendi algoritmalarını oluşturabilir
EN Harnesses ML and AI: Your IT team can use existing algorithms or build their own, all with the goal of improving their ability to identify certain conditions and then automate key actions
turco | inglês |
---|---|
ml | ml |
belirli | certain |
koşulları | conditions |
önemli | key |
eylemleri | actions |
algoritmaları | algorithms |
veya | or |
TR Yapay zeka, insan zihninin problem çözme ve karar verme yeteneklerini taklit etmek için bilgisayarlardan ve makinelerden yararlanır.
EN Artificial intelligence leverages computers and machines to mimic the problem-solving and decision-making capabilities of the human mind.
turco | inglês |
---|---|
zeka | intelligence |
insan | human |
karar | decision |
TR Watson, güçlü derin öğrenme yeteneklerini uygulamaların kullanımına sunmak için Apache Unstructured Information Management Architecture (UIMA) çerçevesini ve IBM'in DeepQA yazılımını kullanır
EN Watson uses the Apache Unstructured Information Management Architecture (UIMA) framework and IBM’s DeepQA software to make powerful deep learning capabilities available to applications
turco | inglês |
---|---|
watson | watson |
güçlü | powerful |
derin | deep |
öğrenme | learning |
apache | apache |
management | management |
ibm | ibm |
kullanır | uses |
TR Ekip üyelerinin transkriptleri yükleme, silme ve düzenleme yeteneklerini kolayca kısıtlayın.
EN Easily restrict team members' ability to upload, delete, and edit transcripts.
turco | inglês |
---|---|
ekip | team |
transkriptleri | transcripts |
yükleme | upload |
silme | delete |
ve | and |
düzenleme | edit |
kolayca | easily |
TR Dört yıllık vadeli kredi imkanı, GRIID'in yeteneklerini ölçeklendirmesine, ek madencilik kapasiteleri getirmesine ve 1.300 megavatlık kullanılabilir gücünü geliştirmesine yardımcı olacak.
EN The four-year term credit facility will help GRIID scale its capabilities, bring on additional mining capacities and build upon its 1,300 megawatts of available power.
TR En iyi çalışma atmosferi nerede, en iyi gelişme imkanlarını kim sunuyor, çalışanlar aile ile iş hayatını nerede daha iyi bağdaştırabiliyor? İki büyük değerlendirme platformu her yıl Almanya’nın en iyi işverenlerini arıyor
EN Where is the best working atmosphere, who offers the best opportunities for development, where can employees best reconcile work and family life? Every year two major rating platforms seek out Germany’s best employers
turco | inglês |
---|---|
nerede | where |
gelişme | development |
sunuyor | offers |
çalışanlar | employees |
aile | family |
büyük | major |
yıl | year |
almanya | germany |
hayatı | life |
TR Dura-Kote daha uzun ömür, daha düşük değişim maliyeti ve daha iyi bir görünüm sağlamak amacıyla çelik adaptörlere korozyona karşı daha iyi koruma sunan yenilikçi bir kaplama teknolojisidir
EN Dura-Kote is an innovative plating technology for steel adaptors, offering more corrosive protection for longer life, lower replacement costs and improved appearance
turco | inglês |
---|---|
maliyeti | costs |
çelik | steel |
koruma | protection |
sunan | offering |
yenilikçi | innovative |
TR Daha hızlı yükleme süreleri, daha iyi kullanıcı deneyimi, daha iyi arama motoru optimizasyonu ve daha yüksek dönüşüm oranları anlamına gelir.
EN Faster load times mean better user experience, better search engine optimization, and higher conversion rates.
TR Ekibimiz, 10 yılı aşkın süredir, müşterilerimizin daha iyi iş verimliliği ve dolayısıyla daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayan mümkün olan en iyi hizmeti sunmayı başarmıştır.
EN For 10+ years, our team has been able to provide the best possible service that allowed our clients to achieve better work efficiency, and, consequently, better results.
turco | inglês |
---|---|
ekibimiz | our team |
verimliliği | efficiency |
ve | and |
sonuçlar | results |
elde | achieve |
sağlayan | provide |
hizmeti | service |
TR Zebra’dan istemeniz yeter: en iyi Android temelli teknoloji, en iyi hizmet, en iyi destek, en iyi çözümler. Sorunuzun cevabını burada bulamazsanız, sorunuzla ilgilenebilmemiz için bizimle iletişime geçin.
EN Ask Zebra, and you shall receive: the best Android-based technology, the best service, the best support, the best solutions. And if you don't see an answer to your question here, contact us and we'll get right on it.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
android | android |
temelli | based |
teknoloji | technology |
burada | here |
iletişime | contact |
TR Zebra’dan istemeniz yeter: en iyi Android temelli teknoloji, en iyi hizmet, en iyi destek, en iyi çözümler. Sorunuzun cevabını burada bulamazsanız, sorunuzla ilgilenebilmemiz için bizimle iletişime geçin.
EN Ask Zebra, and you shall receive: the best Android-based technology, the best service, the best support, the best solutions. And if you don't see an answer to your question here, contact us and we'll get right on it.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
android | android |
temelli | based |
teknoloji | technology |
burada | here |
iletişime | contact |
TR Daha iyi bir temizlik için LUNA ile birlikte kullanın! T-Sonik™ titreşimler, formülün cilde masaj yapmasına yardımcı olur, cildin daha derin bir şekilde temizlenmesini ve ürünün daha iyi emilimini sağlayarak cildinizi nemlendirir.
EN Combine with LUNA for a better cleanse! T-Sonic™ pulsations help massage the formula into the skin, allowing for a deeper cleanse and better absorption of product, leaving your skin happy and hydrated.
turco | inglês |
---|---|
luna | luna |
masaj | massage |
TR İyi haberler hızlı, kötü haberler daha hızlı duyulur. Dürüstçe iletişim kurarız. En iyi kararlar, hızlı ve mümkün olan en iyi bilgilerle alınır. Asla tek başımıza mücadele etmeyiz.
EN Good news fast, bad news faster. We communicate honestly. The best decisions are made quickly and with the best information possible. We never struggle alone.
turco | inglês |
---|---|
haberler | news |
kötü | bad |
iletişim | communicate |
kararlar | decisions |
ve | and |
mümkün | possible |
asla | never |
TR 3 CSS web sitesi şablonu, web tasarımı iş sayfası web sitesi html şablonuyla daha iyi projeler sağlar ve en iyi yeni yazarları tek sayfalık şablon metninden oluşan iyi organize edilmiş katman grupları oluşturmaya teşvik eder
EN 3 CSS website templates provide better projects with web design business page website html template and encourage top new authors to form well organized layers groups of one-page template text
turco | inglês |
---|---|
css | css |
html | html |
projeler | projects |
sağlar | provide |
ve | and |
yeni | new |
organize | organized |
grupları | groups |
teşvik | encourage |
TR Kit oluşturma: Alandan daha iyi yararlanarak, montajı basitleştirerek, eğitim taleplerini azaltarak ve daha fazlası ile üretim sürecinizi daha hızlı ve daha verimli çalışacak şekilde optimize edin.
EN Kit building: Optimize your production process to work faster and more efficiently—making better use of space, simplifying assembly, reducing training demands, and more.
turco | inglês |
---|---|
oluşturma | building |
eğitim | training |
üretim | production |
hızlı | faster |
verimli | efficiently |
TR Daha iyi gıda güvenliği protokolleri, daha verimli çalışanlar, daha mutlu konuklar ve daha karlı, sürdürülebilir bir işletme anlamına gelir.
EN Enhanced food safety protocols lead to more productive employees, more delighted guests and a more profitable, sustainable business.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
güvenliği | safety |
verimli | productive |
çalışanlar | employees |
karlı | profitable |
sürdürülebilir | sustainable |
işletme | business |
TR Bundan kaçınmak ve daha iyi bir işletme barışı, daha çok istikrar ve daha az grev olmasını sağlamak için çalışanların yönetime daha fazla katılmaları amaçlanıyor.
EN The idea is that this can be achieved by involving employees in decision-making processes to a considerable extent, thereby ensuring a more peaceful working environment, greater stability and fewer strikes.
turco | inglês |
---|---|
daha az | fewer |
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
turco | inglês |
---|---|
pazarlama | marketing |
ihtiyaçları | needs |
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
turco | inglês |
---|---|
kararlar | decisions |
tasarruf | saving |
bilgiler | information |
TR Daha İyi Hasta Bakımı İçin Daha İyi Bilgi İpuçları
EN Better Information Leads to Better Patient Care
turco | inglês |
---|---|
hasta | patient |
bakımı | care |
bilgi | information |
TR Bunu ise daha iyi bir ekonomik model ve daha iyi ölçeklenebilirlik ile sağlamayı planlar
EN They plan to do this by having a better economic model and higher scalability
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economic |
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
turco | inglês |
---|---|
kararlar | decisions |
tasarruf | saving |
bilgiler | information |
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
turco | inglês |
---|---|
pazarlama | marketing |
ihtiyaçları | needs |
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
turco | inglês |
---|---|
pazarlama | marketing |
ihtiyaçları | needs |
TR Bu bağlamda projenin, pozisyonlanmış anahtar kelimelerin sayısı ile karşılaştırıldığında daha iyi hale ve daha iyi görünürlüğe sahip hale görmemiz mümkün hale gelir.
EN In this way, we can see if the project is getting better and better visibility compared to the number of positioned keywords.
turco | inglês |
---|---|
projenin | project |
anahtar | keywords |
sayısı | number |
mümkün | can |
TR Her ne kadar 71 ile 90 arasındaki puanlar çok daha iyi olsa da, bunların iyi yerine mükemmel veya olağanüstü puanlara daha yakın olduğunu iddia ediyoruz
EN While scores of 71 to 90 are far better, we’d argue that they’re closer to excellent or outstanding instead of just good
turco | inglês |
---|---|
mükemmel | excellent |
veya | or |
olağanüstü | outstanding |
TR Hatta size aklınızdakilerden daha iyi sonuç veren bir anahtar kelime bile gösterebilir! İyi bir anahtar kelime bulucu size uzun kuyruklu anahtar kelime seçeneklerini göstermekten daha fazlasını yapar
EN It may even show you a keyword that works even better than the ones you had in mind! A good keyword finder does more than just show you long-tail keyword options, though
turco | inglês |
---|---|
size | you |
bulucu | finder |
uzun | long |
seçeneklerini | options |
TR Daha iyi SEO, algoritmanın çalışma şekli nedeniyle işletmenize daha iyi yansıyacak ve düzgün çalışan web sitelerinin arama sonuçlarının en üstüne çıkmasını sağlayacaktır
EN Better SEO will reflect better on your business because of how the algorithm works, making sure that properly functioning websites make it to the top of the search results
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
düzgün | properly |
arama | search |
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
Mostrando 50 de 50 traduções