EN Knovel helps organisations to increase productivity, improve education, minimise risk and optimise business performance by helping users to:
"productivity" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
productivity | inşaat tasarım verimlilik verimliliği yazılım çalışma üretkenlik üretkenliği |
EN Knovel helps organisations to increase productivity, improve education, minimise risk and optimise business performance by helping users to:
TR Knovel, kullanıcılara aşağıdaki konularda yardımcı olarak kurumların üretkenliğinin artırmasına, eğitimi geliştirmesine, riski azaltmasına ve iş performansını optimize etmesine fayda sağlar:
inglês | turco |
---|---|
knovel | knovel |
education | eğitimi |
risk | riski |
and | ve |
to | etmesine |
optimise | optimize |
by | aşağıdaki |
performance | performans |
users | kullanıcı |
EN Improve operational efficiency and engineering productivity
TR Operasyonel verimliliği ve mühendislik üretkenliğini artırın
inglês | turco |
---|---|
operational | operasyonel |
and | ve |
engineering | mühendislik |
efficiency | verimliliği |
EN This ensures top performance in patient care, improved productivity and administrative management through evidence-based interactive curriculum.
TR Bu sayede hasta bakımında en yüksek performans, daha fazla verimlilik ve kanıt tabanlı etkileşimli müfredat aracılığıyla idari yönetim sağlanır.
inglês | turco |
---|---|
performance | performans |
patient | hasta |
productivity | verimlilik |
administrative | idari |
management | yönetim |
interactive | etkileşimli |
evidence | kanıt |
based | tabanlı |
and | ve |
this | bu |
top | en |
care | bakım |
through | aracılığıyla |
improved | daha |
EN Find out how a pharmacy has increased productivity, patient safety and customer care with Elsevier's solution.
TR Bir eczanenin verimliliği, hasta güvenliğini ve müşteri hizmetlerini Elsevier'in çözümü ile nasıl artırdığını keşfedin.
inglês | turco |
---|---|
productivity | verimliliği |
patient | hasta |
customer | müşteri |
solution | çözümü |
and | ve |
how | nasıl |
a | bir |
safety | güvenliğini |
with | ile |
find | keşfedin |
EN Intuitive solutions and data for the oil and gas industry that increase productivity and reduce costs
TR Petrol ve gaz sektörü için verimliliği artıran ve maliyetleri düşüren yenilikçi çözümler ve veriler
inglês | turco |
---|---|
oil | petrol |
gas | gaz |
industry | sektör |
productivity | verimliliği |
costs | maliyetleri |
solutions | çözümler |
and | ve |
data | veriler |
for | için |
EN That’s why we’re obsessed with providing an intelligent mix of technological and human expertise that boosts your productivity and gets you more views
TR Bu nedenle, üretkenliğinizi artıran ve size daha çok görüntülenme sağlayan akıllı bir teknoloji ve insan uzmanlığı karışımı sağlamaya kafayı taktık
inglês | turco |
---|---|
providing | sağlayan |
human | insan |
views | görüntülenme |
intelligent | akıllı |
were | bu |
more | daha |
and | ve |
of | bir |
EN Experience X20 – a small pump with big power that’s built for better productivity, fuel efficiency, control and reliability.
TR X20’yi tecrübe edin. Daha iyi üretkenlik, yakıt verimliliği, kontrol ve güvenilirlik için üretilmiş, büyük güce sahip bu küçük pompayı tanıyın.
inglês | turco |
---|---|
experience | tecrübe |
fuel | yakıt |
control | kontrol |
reliability | güvenilirlik |
big | büyük |
small | küçük |
better | iyi |
for | için |
and | ve |
efficiency | verimliliği |
with | daha |
EN Get a professional email address (yourname@yourdomain.com), online storage with Google Drive, and all the productivity tools you could ever need.
TR Gmail, Google Drive ile herhangi bir dosya türü için çevrimiçi depolama ve ihtiyaç duyabileceğin bütün üretkenlik araçlarını sunan profesyonel bir e-posta adresi (ismin@alanadin.com) al.
inglês | turco |
---|---|
address | adresi |
storage | depolama |
online | çevrimiçi |
need | ihtiyaç |
productivity | üretkenlik |
posta | |
professional | profesyonel |
tools | araçlarını |
drive | drive |
and | ve |
all | bütün |
a | bir |
with | ile |
the | herhangi |
EN "One of the best free productivity suites around. It's so easy to use, anyone familiar with Microsoft Office will be up and running in minutes."
TR “En iyi ücretsiz yazılım paketlerinden biri. Kullanımı çok kolay. Microsoft Office kullanan herkes FreeOffice programlarını dakikalar içerisinde kullanmaya başlayabilir.”
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
easy | kolay |
anyone | herkes |
microsoft | microsoft |
minutes | dakikalar |
use | kullanım |
best | iyi |
EN Healthcare automation: Improving practice productivity
TR Tek oturum açma Jotform Kurumsal kullanıcıları için nasıl çalışır?
EN Our Productivity tools make running your YouTube Channel so much easier, freeing you up to spend more time creating your content
TR Üretkenlik aracımız içerik oluşturmaya harcadığınız çok zamandan sizi kurtararak Youtube kanalınızı yürütmenizi çok daha kolay hale getiriyor
inglês | turco |
---|---|
time | zamandan |
content | içerik |
creating | oluşturmaya |
channel | kanal |
easier | daha kolay |
EN By streamlining your component supply and installation processes, we can help you rationalize spending, accelerate productivity, flex with new demands, and outmaneuver competitors
TR Komponent tedariki ve kurulumu süreçlerinizi kolaylaştırarak harcamalarınızı rasyonelleştirmenize, üretkenliğinizi hızlandırmanıza, yeni taleplere karşı esnek olmanıza ve rakiplerinize üstünlük sağlamanıza yardımcı olabiliriz
inglês | turco |
---|---|
installation | kurulumu |
new | yeni |
help | yardımcı |
with | karşı |
and | ve |
EN This corrosion protection decreases the likelihood of leaking, which means less equipment downtime and greater productivity
TR Korozyona karşı koruma, sızıntı olasılığını azaltır ve bu da daha kısa ekipman duruş süresi ve daha fazla üretkenlik anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
protection | koruma |
decreases | azaltır |
means | anlamına |
equipment | ekipman |
of | karşı |
productivity | üretkenlik |
this | bu |
greater | daha fazla |
and | ve |
the | fazla |
EN Sonix understands the need for further automation. The Sonix API is robust and allows for further customizations to boost productivity and process higher volumes at scale.
TR Sonix daha fazla otomasyon ihtiyacını anlar. Sonix API'si sağlamdır ve üretkenliği artırmak ve daha yüksek hacimleri ölçekte işlemek için daha fazla özelleştirmeye olanak tanır.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
need | ihtiyacı |
automation | otomasyon |
process | iş |
productivity | üretkenliği |
at scale | ölçekte |
and | ve |
further | daha fazla |
higher | daha yüksek |
EN Increase productivity and team-wide security with single sign-on.
TR Çoklu oturum açma ile üretkenliği ve ekip genelinde güvenliği artırın.
inglês | turco |
---|---|
increase | artırın |
productivity | üretkenliği |
team | ekip |
and | ve |
security | güvenliği |
with | ile |
EN Combine the power and reach of Skype with the productivity and speed of Sonix’s automated transcription platform.
TR Skype'ın gücünü ve erişimini Sonix'in otomatik transkripsiyon platformunun üretkenliği ve hızı ile birleştirin.
inglês | turco |
---|---|
power | gücü |
skype | skype |
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
productivity | üretkenliği |
and | ve |
EN Boost the productivity in your newsroom
TR Haber odanızdaki üretkenliği artırın
inglês | turco |
---|---|
productivity | üretkenliği |
EN Boost your productivity with automated transcription. Here's how: Use automated transcription as a starting point, it only takes a few minutes. Then, simply polish the rough transcript with our industry-leading tools.
TR Otomatik transkripsiyon ile üretkenliğinizi artırın. Şöyle: Otomatik transkripsiyonu başlangıç noktası olarak kullanın, yalnızca birkaç dakika sürer. Ardından, kaba transkripti endüstri lideri araçlarımızla parlatın.
inglês | turco |
---|---|
automated | otomatik |
takes | sürer |
minutes | dakika |
transcript | transkripti |
point | noktası |
industry | endüstri |
leading | lideri |
use | kullanın |
transcription | transkripsiyon |
then | ardından |
a | birkaç |
tools | araçları |
only | yalnızca |
EN Save time and money by boosting your productivity.
TR Verimliliğinizi artırarak zamandan ve paradan tasarruf edin.
inglês | turco |
---|---|
save | tasarruf |
time | zamandan |
money | paradan |
and | ve |
EN Have you tried to limit your phone usage with productivity apps or blocks yet gave in again after mounting frustration?
TR Telefon kullanımınızı üretkenlik uygulamaları veya bloklarla sınırlamayı denediniz mi, ancak hayal kırıklığı yarattıktan sonra tekrar verdiniz mi?
inglês | turco |
---|---|
phone | telefon |
productivity | üretkenlik |
or | veya |
again | tekrar |
apps | uygulamalar |
usage | kullanım |
EN It makes the collaborative inbox a better collaborative place for teamwork and increases productivity for the whole company.
TR Ortak çalışma gelen kutusunu ekip çalışması için daha iyi bir ortak çalışma yeri yapar ve tüm şirket için üretkenliği artırır.
inglês | turco |
---|---|
makes | yapar |
collaborative | ortak |
place | yeri |
increases | artırır |
company | şirket |
productivity | üretkenliği |
and | ve |
better | daha iyi |
for | için |
a | bir |
the | gelen |
EN More features to increase your productivity...
TR Verimliliğinizi artırmak için daha fazla özellik...
inglês | turco |
---|---|
features | özellik |
to | için |
increase | artırmak |
EN Finally, Crisp comes with a shared inbox so all your emails are synced inside a comon inbox to let you save time and improve productivity.
TR Son olarak Crisp, paylaşılan bir gelen kutusuyla birlikte gelir, böylece tüm e-postalarınız ortak bir gelen kutusunda senkronize edilerek zamandan tasarruf etmenizi ve üretkenliği artırmanızı sağlar.
inglês | turco |
---|---|
crisp | crisp |
comes | gelir |
save | tasarruf |
time | zamandan |
productivity | üretkenliği |
shared | paylaşılan |
let | sağlar |
finally | son olarak |
all | tüm |
a | bir |
and | ve |
EN SoftMaker's second productivity application is FlexiPDF, a PDF editor that makes modifying PDF files as easy as working with a word processor
TR SoftMaker'ın ikinci ofis uygulaması bir kelime işlemci ile çalışıyormuş kolaylığında PDF dosyalarını düzenlemeye olanak sağlayan FlexiPDF yazılımıdır
inglês | turco |
---|---|
working | iş |
processor | işlemci |
second | ikinci |
application | uygulaması |
a | bir |
makes | ile |
files | dosyaları |
EN Integrations are becoming more essential in order to boost productivity. A better-integrated workflow provides efficiency and effectiveness. RADAAR has splendid integrations that will definitely help you during your work.
TR Verimliliği artırmak için entegrasyonlar daha önemli hale geliyor. Daha iyi entegre edilmiş bir iş akışı, verimlilik ve etkinlik sağlar. RADAAR'da işiniz sırasında size kesinlikle yardımcı olacak birçok entegrasyon bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
integrations | entegrasyonlar |
work | iş |
essential | önemli |
integrated | entegre |
better | iyi |
provides | sağlar |
help | yardımcı |
during | sırasında |
will | olacak |
efficiency | verimliliği |
and | ve |
to | için |
EN Features > Productivity Tools
TR Özellikler > Verimlilik Araçları
inglês | turco |
---|---|
productivity | verimlilik |
tools | araçları |
EN With our Comment Productivity tool, we’ve created comment templates to make answering comments so much faster.
TR Yorum performans özelliği sayesinde, yorumları çok daha hızlı yanıtlamak için yorum şablonları oluşturduk.
inglês | turco |
---|---|
faster | hızlı |
templates | şablonları |
comments | yorumlar |
comment | yorum |
to | için |
with | sayesinde |
EN Forget the mid-meeting energy slump. We have everything you need to boost your productivity.
TR Toplantı ortasında enerji tükenmesini unutun. Üretkenliğinizi desteklemek için ihtiyacınız olan her şeye sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
energy | enerji |
meeting | toplantı |
you need | ihtiyacınız |
everything | şeye |
we have | sahibiz |
EN Order a shot of productivity and flavour: Vitality coffee breaksHow to banish the mid-meeting slump is undoubtedly food for thought
TR Bir üretkenlik ve lezzet yudumu sipariş edin: Zindelik kahve molaları:Toplantı ortası yorgunluğunun atılması kuşkusuz üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur
inglês | turco |
---|---|
vitality | zindelik |
coffee | kahve |
productivity | üretkenlik |
order | sipariş |
meeting | toplantı |
and | ve |
a | bir |
the | üzerinde |
EN Optimize manufacturing productivity without compromising quality. Reduce downtime, improve lead times, maximize your resources, and deliver high-quality products on time.
TR Kaliteden ödün vermeden imalat verimliliğini optimize edin. Hat duruş süresini azaltın, teslimatı hızlandırın, kaynaklarınızı en üst düzeye çıkarın ve yüksek kaliteli ürünleri zamanında teslim edin.
inglês | turco |
---|---|
deliver | teslim |
productivity | verimliliğini |
on time | zamanında |
products | ürünleri |
high | yüksek |
optimize | optimize |
manufacturing | imalat |
quality | kaliteli |
time | zaman |
and | ve |
resources | kaynaklar |
EN SEE DESIGN PRODUCTIVITY SOLUTIONS
TR TASARIM ÜRETKENLİĞİ ÇÖZÜMLERİNİ İNCELEYİN
EN 8.2. Achieve higher levels of economic productivity through diversification, technological upgrading and innovation, including through a focus on high-value added and labour-intensive sectors
TR 8.2. Yüksek katma değerli ve emek-yoğun sektörlere odaklanarak ve çeşitlendirme, teknoloji geliştirme ve yenilik getirme aracılığıyla ekonomik verimliliğin daha yüksek seviyelere çekilmesi
inglês | turco |
---|---|
economic | ekonomik |
value | değerli |
and | ve |
innovation | yenilik |
high | yüksek |
higher | daha yüksek |
of | in |
added | katma |
through | aracılığıyla |
including | de |
EN We increase productivity and economic growth through investments in R & D and innovation.
TR Ar- Ge ve inovasyona yaptığımız yatırımlarla üretkenliği ve ekonomik büyümeyi artırıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
economic | ekonomik |
productivity | üretkenliği |
EN Thanks to the importance given to innovation and digitalization, productivity is increased, new markets are reached, and the negative impact of products, services and processes on the environment is minimized
TR İnovasyon ve dijitalleşmeye verilen önem sayesinde verimlilik artırılmakta, yeni pazarlara ulaşılmakta, ürün, hizmet ve süreçlerin çevreye olumsuz etkileri en aza indirilmektedir
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
productivity | verimlilik |
increased | en |
new | yeni |
negative | olumsuz |
processes | süreçlerin |
importance | önem |
environment | çevreye |
products | ürün |
EN Optimise the productivity and effectiveness of your frontline workers through the automation of the simple, repetitive tasks your business requires, creating the freedom your workers need to focus on higher-value tasks.
TR Mobil çalışanlarınızın iletişim konusundaki etkililiğini, gün boyu ihtiyaç duydukları verilere ve insanlara ulaşmak için birden fazla cihaz kullanma ihtiyacını ortadan kaldırarak artırın.
inglês | turco |
---|---|
of | in |
need | ihtiyaç |
the | gün |
and | ve |
EN Whether by air, ground or sea, specialised technology designed for each logistical category accelerates productivity, profitability and operations.
TR Hava, kara ve deniz taşımacılığı alanlarında her lojistik kategorisi için özel tasarlanmış teknolojiler verimliliği ve karlılığı artırır ve operasyonları hızlandırır.
inglês | turco |
---|---|
air | hava |
sea | deniz |
technology | teknolojiler |
productivity | verimliliği |
and | ve |
operations | operasyonları |
designed | tasarlanmış |
EN Purpose-driven designs that increase productivity and personalize service
TR Verimliliği artıran ve hizmeti kişiselleştiren amaca yönelik özel tasarımlar
inglês | turco |
---|---|
designs | tasarımlar |
productivity | verimliliği |
service | hizmeti |
purpose | amaca |
and | ve |
EN Address guests' needs efficiently and increase productivity by tracking goods and services throughout your operation in real time
TR Ürünleri ve hizmetleri operasyonunuzun her yerinde gerçek zamanlı takip ederek konukların' ihtiyaçlarını etkin bir şekilde karşılayın ve verimliliği artırın
inglês | turco |
---|---|
efficiently | etkin |
increase | artırın |
productivity | verimliliği |
tracking | takip |
real | gerçek |
time | zamanlı |
services | hizmetleri |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
in | bir |
EN Improve the accuracy of dispatch and order execution, schedule planning and tracking, vehicle and inventory checks, technician productivity and more.
TR Gönderim ve sipariş işlemlerinin doğruluğunu, planlama ve takip programlarını, araç ve envanter kontrollerini, teknisyen üretkenliğini ve çok daha fazlasını geliştirin.
inglês | turco |
---|---|
planning | planlama |
tracking | takip |
inventory | envanter |
and | ve |
more | fazlasını |
order | sipariş |
improve | geliştirin |
the | araç |
of | çok |
EN Boost productivity with utility workflows powered by mobile technology
TR Mobil teknoloji ile güçlendirilmiş altyapı hizmetleri iş akışları ile üretkenliği artırın
inglês | turco |
---|---|
mobile | mobil |
technology | teknoloji |
productivity | üretkenliği |
with | ile |
EN SmartPack Container enables deeper visibility into air cargo operations to optimize loading, enhance worker productivity and reduce operational costs.
TR SmartPack Konteyner, hava kargo operasyonlarına daha derin bir izlenebilirlik katarak yüklemeyi optimize eder, personel verimliliğini artırır ve işletme maliyetlerini azaltır.
inglês | turco |
---|---|
container | konteyner |
visibility | izlenebilirlik |
air | hava |
cargo | kargo |
costs | maliyetlerini |
deeper | derin |
productivity | verimliliğini |
optimize | optimize |
and | ve |
operations | operasyonlar |
EN More Productivity, More Mobility
TR Daha Fazla Verimlilik, Daha Fazla Mobil Çözüm
inglês | turco |
---|---|
productivity | verimlilik |
mobility | mobil |
EN The next generation wearable computer offering new features, including optional keypad, faster processor and more, that drive productivity and order accuracy to the next level.
TR Yeni nesil giyilebilir bilgisayar, opsiyonel tuş takımı, hızlı işlemci gibi üretkenlik ve sipariş doğruluğunu artıran pek çok yeni özellik sunar.
inglês | turco |
---|---|
wearable | giyilebilir |
computer | bilgisayar |
offering | sunar |
new | yeni |
optional | opsiyonel |
processor | işlemci |
faster | hızlı |
productivity | üretkenlik |
features | özellik |
and | ve |
order | sipariş |
more | pek |
generation | nesil |
the | gibi |
EN Improve Productivity and Task Accuracy with Hands-Free Directed-Action Workflows
TR Eller Serbest Şekilde Yönetilen İş Akışları ile Verimliliği ve Hatasızlığı Artırın
inglês | turco |
---|---|
productivity | verimliliği |
hands | eller |
free | serbest |
and | ve |
with | ile |
EN A small, light weight and powerful hands-free 1D wearable ring scanner that maximizes worker productivity and accuracy in your operations.
TR Operasyonlarınızda verimliliği ve hatasızlığı maksimuma çıkaran küçük, hafif ve güçlü bir eller serbest 1 boyutlu giyilebilir yüzük barkod okuyucu.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
light | hafif |
wearable | giyilebilir |
scanner | okuyucu |
productivity | verimliliği |
powerful | güçlü |
hands | eller |
free | serbest |
a | bir |
and | ve |
operations | operasyonlar |
EN A suite of enterprise solutions designed to help maximise mobile user productivity and minimise IT complexities over the lifespan of a Zebra computer, tablet or wearable device
TR Bir Zebra bilgisayarı, tableti veya giyilebilir cihazının ömrü boyunca mobil kullanıcı üretkenliğini en üst seviyeye çıkarmak ve IT sorunlarını en aza indirmek için tasarlanmış bir kurumsal çözüm seti
inglês | turco |
---|---|
enterprise | kurumsal |
mobile | mobil |
zebra | zebra |
computer | bilgisayar |
wearable | giyilebilir |
user | kullanıcı |
solutions | çözüm |
and | ve |
it | it |
device | cihaz |
of | in |
or | veya |
a | bir |
designed | tasarlanmış |
EN Move the productivity needle with Zebra’s Android warehouse portfolio.
TR Zebra’nın Android depo portföyü ile üretkenlik hızını artırın.
inglês | turco |
---|---|
android | android |
warehouse | depo |
productivity | üretkenlik |
portfolio | portföy |
with | ile |
EN Zebra devices, solutions and services are designed with security in mind, without hindering productivity
TR Zebra cihazları, çözümleri ve hizmetleri üretkenliğinizi engellemeyecek şekilde ve güvenlik odaklı olarak tasarlanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
zebra | zebra |
devices | cihazlar |
security | güvenlik |
services | hizmetleri |
solutions | çözümleri |
and | ve |
in | olarak |
EN Read Why Security is Fundamental to Productivity
TR Güvenliğin Üretkenlik İçin Neden Önemli Olduğunu Okuyun
inglês | turco |
---|---|
read | okuyun |
security | güvenli |
is | olduğunu |
why | neden |
EN When print quality, productivity, application flexibility and management simplicity matter, the ZD600 Series delivers
TR Baskı kalitesi, verimlilik, uygulama esnekliği ve yönetim kolaylığı önemli olduğunda ZD600 Serisi doğru seçimdir
inglês | turco |
---|---|
quality | kalitesi |
productivity | verimlilik |
application | uygulama |
flexibility | esnekliği |
management | yönetim |
series | serisi |
baskı | |
when | olduğunda |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções