TR Uzmanlıklarında etkinlik ve güveni birleştirmek – ClinicalKey sayesinde, birden çok kaynağa başvurma ihtiyacı ortadan kalkar ve doktorlar doğru cevapları hızla bularak zaman kazanabilir
TR Uzmanlıklarında etkinlik ve güveni birleştirmek – ClinicalKey sayesinde, birden çok kaynağa başvurma ihtiyacı ortadan kalkar ve doktorlar doğru cevapları hızla bularak zaman kazanabilir
EN Combine efficiency and confidence in their practice – With ClinicalKey, there is no need to consult multiple sources, allowing physicians to save time by quickly finding accurate answers
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
clinicalkey | clinicalkey |
ihtiyacı | need |
cevapları | answers |
hızla | quickly |
zaman | time |
TR Servis personelinizi Zebra POS sistemi ile donattığınızda siparişin elle yazılması, mutfağa götürülmesi ve faturalandırma için daha sonra yeniden girilmesi gibi zaman alıcı işlemler ortadan kalkar.
EN The time-consuming process of handwriting an order, walking it to the kitchen and rekeying it later for billing is obsolete when you equip your service staff with a POS system from Zebra.
turco | inglês |
---|---|
servis | service |
zebra | zebra |
sistemi | system |
faturalandırma | billing |
TR Benzersiz iş araçlarıyla iletişim engelleri ortadan kalkar, bağlantılar sorunsuzca gerçekleşir ve işbirliği düzenlenir
EN With unique business tools, communication barriers vanish, connectivity is untethered and collaboration streamlined
turco | inglês |
---|---|
benzersiz | unique |
iletişim | communication |
ve | and |
işbirliği | collaboration |
TR Çakışmasız soğutma tasarımı sayesinde yüksek performanslı RAM ve CPU soğutucularının bir arada kullanılması sorunu ortadan kalkar ve en iyi RAM açıklığı elde edilir.
EN The non-interference cooling design eliminates the co-existing problem of high performance RAM and CPU coolers to achieve the best RAM clearance.
turco | inglês |
---|---|
soğutma | cooling |
tasarımı | design |
cpu | cpu |
sorunu | problem |
elde | achieve |
TR Olay, ekiplerin olay türlerine ilgi göstermesine imkan tanır ve ardından olayın oluşturucusuna otomatik olarak bağlanarak olayları konteynere yönlendirir ve bu bağlantıları programlamaya duyulan ihtiyacı ortadan kaldırır.
EN Event allows teams to express interest in types of events, and it then automatically connects to the event producer and routs the events to the container, eliminating the need to program these connections.
turco | inglês |
---|---|
ilgi | interest |
bağlantıları | connections |
ihtiyacı | need |
TR Aracıyı ortadan kaldırarak, kullanıcıya tam kontrol sunar ve ekstra masrafları ortadan kaldırır
EN They cut out the middleman, giving the user complete control and minimal extra costs
turco | inglês |
---|---|
tam | complete |
kontrol | control |
sunar | giving |
ve | and |
ekstra | extra |
TR Aracıyı ortadan kaldırarak, kullanıcıya tam kontrol sunar ve ekstra masrafları ortadan kaldırır
EN They cut out the middleman, giving the user complete control and minimal extra costs
turco | inglês |
---|---|
tam | complete |
kontrol | control |
sunar | giving |
ve | and |
ekstra | extra |
TR Zamanında yatacak olsam da yapacak bir şey bulamadan uyanırdım ya da öğleden sonra çok erken kalkar ve yorgun hissederdim.
EN Even though I was going to bed on time, I would be awake with nothing to do or I’d wake up really early and feel tired in the afternoon.
turco | inglês |
---|---|
zamanında | on time |
şey | nothing |
erken | early |
TR Literatür yönünden ağır bir alan olan kimyada, öğrenciler ve araştırmacıların verilere erişmek, onları görüntülemek ve analiz etmek için kolay yöntemlere ihtiyacı vardır
EN In the literature-heavy field of chemistry, students and researchers require easier ways to access, view and analyse data
turco | inglês |
---|---|
öğrenciler | students |
verilere | data |
analiz | analyse |
kolay | easier |
TR Backlink ve Rank Tracker, değişiklikleri izlemeyi kolaylaştırsada web sitemizin düzenli seoanaliz ihtiyacı vardı
EN Backlink and Rank Tracker make it easy to monitor changes, but our website needed also regular SEO audits
turco | inglês |
---|---|
backlink | backlink |
ve | and |
rank | rank |
tracker | tracker |
değişiklikleri | changes |
web | website |
düzenli | regular |
TR Ülkeye veya IP adresine göre kısıtlama olması durumunda web sitelerine erişmek veya engelini kaldırmak isteyen tüm kullanıcılar için ücretsiz VPN ihtiyacı vardır
EN Free VPN needs for all users who wants to gain access or to unblock websites in case of restrictions by country or IP address
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
adresine | address |
durumunda | in case of |
erişmek | access |
tüm | all |
kullanıcılar | users |
ücretsiz | free |
vpn | vpn |
ihtiyacı | needs |
TR Kırım için kimin VPN`e ihtiyacı var ve neden?
EN Who needs a VPN for Crimea and why?
turco | inglês |
---|---|
kırım | crimea |
vpn | vpn |
TR Oyunlar için kimin VPN'e ihtiyacı var ve neden?
EN Who needs a VPN for games and why?
turco | inglês |
---|---|
oyunlar | games |
vpn | vpn |
TR Sistem mühendislerimizden birinin bir sunucuya fiziksel erişime ihtiyacı varsa, oturum açması ve biyometrik güvenliği geçmesi gerekir
EN If one of our system engineers needs physical access to a server, he has to sign in and pass the biometric security
turco | inglês |
---|---|
sistem | system |
sunucuya | server |
fiziksel | physical |
erişime | access |
güvenliği | security |
varsa | if |
TR cep telefonuna ihtiyacı olan milyonlarca insan, cep telefonu olmadan yaşıyor.
EN millions of people who need a cell phone go without.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyacı | need |
insan | people |
olmadan | without |
TR Acemi bir kullanıcıysan veya bakım ihtiyacı daha az olan bir barındırma çözümü arıyorsan, alternatif seçenekleri görmek için barındırma karşılaştırma tablomuza göz at.
EN If you are a novice user or are looking for a lower maintenance hosting solution, checkout our hosting comparison chart to see alternative options.
turco | inglês |
---|---|
veya | or |
bakım | maintenance |
barındırma | hosting |
çözümü | solution |
alternatif | alternative |
seçenekleri | options |
karşılaştırma | comparison |
TR Ancak hiçbirinin tam bir tabanı yok (Googlebot’un tüm bağlantıları bulmak için zamana ihtiyacı var)
EN But none of them has a full base (even Googlebot needs time to find all backlinks)
turco | inglês |
---|---|
tabanı | base |
TR Bir logo ve site ikonu oluşturmak birkaç dakikadan fazla sürmez. Bir tasarımcının aynı görevi tamamlamak için ne kadar zamana ihtiyacı olacağını düşünün!
EN Creating a logo and website icon won’t take you longer than a few minutes. Imagine how long a designer would need to complete the same task!
turco | inglês |
---|---|
site | website |
tamamlamak | complete |
ihtiyacı | need |
TR Twiny Bebek Yatağı, bir yüzeyiyle yeni doğan bebeğin ihtiyacı olan sertliğe sahipken diğer yüzeyi 3 yaş ve üzerine uygun daha yumuşak yüzeye sahiptir.
EN Twiny Baby Mattress has a softer surface that is suitable for babies aged 3 and older, while the other surface provides the hardness that a newborn infant needs.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyacı | needs |
yaş | aged |
uygun | suitable |
TR Dört direkli bir tek büyük yatak dinlenmeye ihtiyacı olan vücutları tazelerken, oturma odası, akşam üzerleri misafirlerin bir aperitifin tadını çıkaracağı bir bahçeye açılır
EN A four-post king bed restores bodies in need of relaxation, while the living room spills onto a lawn on which guests can enjoy an aperitif at dusk
turco | inglês |
---|---|
yatak | bed |
ihtiyacı | need |
odası | room |
akşam | dusk |
TR Web sayfanın yazı/metin oranı %15'in altında, web sitenizin daha fazla metin içeriğine, yazıya ihtiyacı var!
EN This page's ratio of text to HTML code is below 15 percent, this means that your website probably needs more text content.
turco | inglês |
---|---|
web | website |
altında | below |
sitenizin | your website |
ın | of |
TR Hizmetlere erişim amacıyla ihtiyacı olan bireylere gerektiğinde yönlendirme, eşlik etme, tercüme ve ulaşım desteği sağlama.
EN Referral, accompaniment, transportation and translation services to persons in need of support for accessing services.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyacı | need |
tercüme | translation |
ve | and |
ulaşım | transportation |
desteği | support |
TR Okulunuzun ders videolarınız için konuşmaların transkriptlerine veya altyazılara ihtiyacı olsun, Sonix size yardımcı olabilir. Sektör lideri otomatik algoritmalarımız dakikalar içinde en doğru transkriptleri üretir.
EN Whether your school needs transcripts of speeches or subtitles for your lecture videos, Sonix can help. Our industry-leading automated algorithms produce the most accurate transcripts in minutes.
turco | inglês |
---|---|
ders | lecture |
veya | or |
ihtiyacı | needs |
sonix | sonix |
olabilir | can |
sektör | industry |
lideri | leading |
otomatik | automated |
en | most |
TR Okulunuzun ders transkriptlerine, nitel araştırmalara veya konuk konuşmalarına ihtiyacı olsun, Sonix tüm transkripsiyon ihtiyaçlarınızı basitleştirecek ve karşılayacaktır
EN Whether your school needs transcripts of lectures, qualitative research, or guest speeches, Sonix will simplify and handle all of your transcription needs
turco | inglês |
---|---|
nitel | qualitative |
veya | or |
konuk | guest |
sonix | sonix |
tüm | all |
transkripsiyon | transcription |
ve | and |
ın | of |
TR Erişime ihtiyacı olan tek bir kişi varsa, senin için bir planımız var
EN If you only have one person that needs access, we have a plan for you
turco | inglês |
---|---|
erişime | access |
planı | plan |
TR Özel erişilebilirlik gereksinimlerine sahip Web kullanıcılarından bir grup işitme engellidir. Bu kullanıcıların ses içeriği için yazılı eşdeğerlere ihtiyacı vardır.
EN One group of Web users with special accessibility needs is the hearing-impaired. These users need written equivalents for audio content.
turco | inglês |
---|---|
erişilebilirlik | accessibility |
web | web |
grup | group |
ses | audio |
içeriği | content |
yazılı | written |
TR Hizmet etmenin başka yollarını düşünmekte de yaratıcı olabilirsiniz. Mesajın ihtiyacı olan bağımlılara iletilmesine yardımcı olmak istediğiniz herhangi bir yol hakkında iletişim sayfasından bize ulaşmaktan çekinmeyin.
EN You can also be creative in thinking of other ways to be of service. Feel free to reach out through the contact page about any way in which you?d like to help carry the message to addicts in need.
turco | inglês |
---|---|
başka | other |
yaratıcı | creative |
ihtiyacı | need |
yol | way |
TR Meşgul takımların biraz dinlenmeye ihtiyacı var! Müşterilerinize otomatik yanıt vermek için çevrimdışı olduğunuzda Net Auto-Responder
EN Busy teams need some rest! Enable the Crisp Auto-Responder when you are offline to auto-reply to your customers.
turco | inglês |
---|---|
müşterilerinize | to your customers |
yanıt | reply |
çevrimdışı | offline |
TR Daha fazla e-posta ve disk alanı ihtiyacı olanlar için
EN For those who need more email and disk space
turco | inglês |
---|---|
e-posta | |
disk | disk |
alanı | space |
ihtiyacı | need |
olanlar | those |
TR Yükselen teknoloji dünyasında, web sitenizin, müşterilerinize rahat bir nefes alabilecekleri güvenli bir platform sağlayabilecek istikrarlı ve güçlü bir çevrimiçi güvenlik için RapidSSL Sertifikalarına ihtiyacı vardır
EN In the rising tech world, your website needs RapidSSL Certificates for a stable and strong online security that can provide your customers with a secure platform for a sigh of relief
turco | inglês |
---|---|
teknoloji | tech |
sitenizin | your website |
platform | platform |
güçlü | strong |
rapidssl | rapidssl |
ihtiyacı | needs |
sertifikaları | certificates |
TR Bu ihtiyacı karşılamak için, bir web sitesi sahibi olarak, sunucu ile kullanıcının tarayıcısı arasında çevrimiçi bilgi aktarımını güvenli hale getirebilecek bir SSL sertifikası arayabilirsin
EN To meet this need, as a website owner, you can look for an SSL certificate that can secure the online transfer of information between the server and the user's browser
turco | inglês |
---|---|
ihtiyacı | need |
sahibi | owner |
sunucu | server |
tarayıcısı | browser |
güvenli | secure |
sertifikası | certificate |
TR Müşterinizin EV ile SSL Web Sunucusu Sertifikalarına ihtiyacı var mı? Bu sertifika, müşteri güvenini artırmak ve işlemden vazgeçmeyi azaltmak isteyen kuruluşlara uygundur
EN Does your customer need SSL Web Server Certificates with EV? This certification is suitable for organizations that want to increase customer confidence and reduce transaction abandonment
turco | inglês |
---|---|
ssl | ssl |
web | web |
müşteri | customer |
azaltmak | reduce |
isteyen | want |
TR Ülkenin hayvani protein ve yağ ihtiyacı karşılanır
EN The country's animal protein and fat needs are met
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ihtiyacı | needs |
TR Burada IT ekiplerinin SSL sertifikalarının satın alma, otomatik düzenleme, yenileme, kimlik doğrulama ve yönetimini kolaylaştıran bir sisteme ihtiyacı vardır
EN Here, IT teams need a system that facilitates the purchase, auto-issue, renewal, authentication and management of SSL certificates
turco | inglês |
---|---|
it | it |
ssl | ssl |
yenileme | renewal |
ihtiyacı | need |
TR Slogan oluşturucumuzun, binlerce seçenek arasından işinizle en alakalı sloganı seçmek için ayıracağınız sadece birkaç saniyenize ihtiyacı var. Gerçekten çarpıcı bir seçenek yelpazesi!
EN Our Slogan Maker needs just a few seconds to choose your business-related slogans from 1,000 options. A truly stunning selection!
turco | inglês |
---|---|
seçenek | options |
alakalı | related |
gerçekten | truly |
çarpıcı | stunning |
TR Üç basit prensip olan devrimsel performans, gerçek olmayan dayanıklılık ve güçlü esneklik ile geliştirilen Rival 600, savaşta profesyonellerin en çok ihtiyacı olan zamanda yardıma geliyor.
EN Developed with the three basic principles of revolutionary performance, unreal durability, and powerful flexibility, the Rival 600 delivers when the pros need it the most, in battle.
turco | inglês |
---|---|
basit | basic |
performans | performance |
dayanıklılık | durability |
güçlü | powerful |
esneklik | flexibility |
geliştirilen | developed |
rival | rival |
ihtiyacı | need |
TR Onu kedi yalama erotik ve bedeni ihtiyacı var
EN British sweetheart ava dalush bonks her toy
turco | inglês |
---|---|
onu | her |
TR Bu eşin bir derse ihtiyacı var ve bu bebek bir tane alacak
EN Non-professional thraldom and sex toys domination of milf villein lolani fastened up
TR Son 10 yıldır UNFPA, son zamanların en büyük insani krizi olan mülteci krizinin sonucunda ortaya çıkan ve her geçen gün daha da artan ihtiyacı karşılamak için çeşitli projeler yürütüyor
EN For the past five years, UNFPA has scaled up its response to meet the enormous and ever growing needs of what is the biggest humanitarian crisis today
turco | inglês |
---|---|
yıldır | years |
unfpa | unfpa |
krizi | crisis |
artan | growing |
ihtiyacı | needs |
karşılamak | meet |
TR Doğu Gutah?taki durum ve artan yardım ve acil müdahale ihtiyacı nedeniyle WATAN, bölgedeki çocuklar için bağış toplamak için bir kampanya başlattı. Kampanya için ilk etkinliğimiz Kanada, Toronto?da gerçekleşti.
EN Shelter is indispensable, and for those displaced finding suitable shelter is one of the biggest challenges. To alleviate the suffering of camp residents in northern
turco | inglês |
---|---|
doğu | is |
TR İHTİYACI OLAN AİLELERİ BARINDIRACAK ACİL DURUM SEPETLERİ VE ÇADIRLAR
EN A new phase in project supporting families most in need
TR İş İhtiyacı Çözümleri | Zebra
EN Business Need Solutions | Zebra
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
TR Petrol ve doğalgaz şirketlerinin, saha çalışanlarını hem karada hem de denizde önemli bilgilere bağlayabilecek akıllı bir mobilite stratejisine ihtiyacı vardır
EN Oil and gas energy companies need a smart mobility strategy to connect field workers to critical information, both onshore and offshore
turco | inglês |
---|---|
petrol | oil |
saha | field |
önemli | critical |
bilgilere | information |
akıllı | smart |
ihtiyacı | need |
TR Yaptığınız işe uyum sağlar – Masanızdan tesis içindeki bir araca gittiğinizde, bu tabletler o anki ihtiyacı en iyi şekilde karşılamak için, hemen bir dizüstü bilgisayara veya sabit ya da mobil bir iş istasyonuna dönüşür.
EN They adapt to your way of working – as you move from the field to a vehicle to inside a facility, these tablets transform into a laptop or a fixed or mobile full workstation to best meet your needs.
turco | inglês |
---|---|
tesis | facility |
tabletler | tablets |
ihtiyacı | needs |
karşılamak | meet |
dizüstü | laptop |
sabit | fixed |
mobil | mobile |
TR Workforce Connect, iletişimden iş birliğine, bilgiden güvenliğe dek ön safların ihtiyacı olan her şeyi tek ve bağlantılı bir platformda sunar
EN Workforce Connect covers the entire spectrum of frontline needs from communication to collaboration, from information to safety, all in one connected platform
turco | inglês |
---|---|
connect | connect |
ihtiyacı | needs |
platformda | platform |
TR Yüklerinizin durumundan, çeşitli çözümlerimize kadar bilgi ihtiyacı duyduğunuz tüm konular için bize ulaşın, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.
EN Do reach out to us, should you need any intel from your cargo status to our solutions, and we?ll be happy to help you out.
turco | inglês |
---|---|
ihtiyacı | need |
size | you |
TR Bu nedenle bir 'bileşen üreticisi' sıfatıyla doğal olarak siz, OEM'lerin (Original Equipment Manufacturer - Orijinal Ekipman Üreticisi) kendilerinden daha fazla parça üretme ihtiyacı ile karşı karşıya kalıyorsunuz
EN That?s why, as a component manufacturer, you face an inherent need to produce more components than the OEMs themselves
turco | inglês |
---|---|
bileşen | component |
siz | you |
ihtiyacı | need |
TR Dört direkli bir tek büyük yatak dinlenmeye ihtiyacı olan vücutları tazelerken, oturma odası, akşam üzerleri misafirlerin bir aperitifin tadını çıkaracağı bir bahçeye açılır
EN A four-post king bed restores bodies in need of relaxation, while the living room spills onto a lawn on which guests can enjoy an aperitif at dusk
turco | inglês |
---|---|
yatak | bed |
ihtiyacı | need |
odası | room |
akşam | dusk |
TR Dört direkli bir tek büyük yatak dinlenmeye ihtiyacı olan vücutları tazelerken, oturma odası, akşam üzerleri misafirlerin bir aperitifin tadını çıkaracağı bir bahçeye açılır
EN A four-post king bed restores bodies in need of relaxation, while the living room spills onto a lawn on which guests can enjoy an aperitif at dusk
turco | inglês |
---|---|
yatak | bed |
ihtiyacı | need |
odası | room |
akşam | dusk |
TR Ayrıca herhangi bir ivedilik ihtiyacı da belirteceklerdir.
EN They will also indicate whether their request concerns an urgent matter and requires immediate action.
Mostrando 50 de 50 traduções