EN Combine efficiency and confidence in their practice – With ClinicalKey, there is no need to consult multiple sources, allowing physicians to save time by quickly finding accurate answers
"quickly finding accurate" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Combine efficiency and confidence in their practice – With ClinicalKey, there is no need to consult multiple sources, allowing physicians to save time by quickly finding accurate answers
TR Uzmanlıklarında etkinlik ve güveni birleştirmek – ClinicalKey sayesinde, birden çok kaynağa başvurma ihtiyacı ortadan kalkar ve doktorlar doğru cevapları hızla bularak zaman kazanabilir
EN Finding out about international conflicts and finding solutions - you can study this at these universities in Germany.
TR Uluslararası anlaşmazlıkların temeline inmek ve çözümler üretmek; burada tanıtacağımız Alman üniversitelerinde bunun yükseköğrenimini yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
international | uluslararası |
solutions | çözümler |
you can | yapabilirsiniz |
and | ve |
EN Accurate transcription?Highly accurate
TR Doğru transkripsiyon mu?Son derece doğru
inglês | turco |
---|---|
accurate | doğru |
transcription | transkripsiyon |
highly | son derece |
EN Accurate subtitles?Highly accurate
TR Doğru altyazılar mı?Son derece doğru
inglês | turco |
---|---|
accurate | doğru |
subtitles | altyazılar |
highly | son derece |
EN Sonix proprietary algorithms leverage the latest in AI to drive the most accurate automated transcript on the market. Sonix is fast, easy, and accurate. All the things you need in the world’s most revered automated transcription platform.
TR Sonix tescilli algoritmalar, piyasadaki en doğru otomatik transkripti sürmek için en son yapay zekadan yararlanır. Sonix hızlı, kolay ve doğru. Dünyanın en saygın otomatik transkripsiyon platformunda ihtiyacınız olan her şey.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
proprietary | tescilli |
automated | otomatik |
transcript | transkripti |
transcription | transkripsiyon |
on the market | piyasadaki |
easy | kolay |
fast | hızlı |
is | olan |
most | en |
and | ve |
you need | ihtiyacınız |
EN Sonix has been independently reviewed as the most accurate automated transcription service on the market. Not only is Sonix accurate, it’s lightning fast and ultra secure.
TR Sonix, piyasadaki en doğru otomatik transkripsiyon hizmeti olarak bağımsız olarak gözden geçirilmiştir. Sonix sadece doğru değil, yıldırım hızında ve ultra güvenlidir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
independently | bağımsız |
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
service | hizmeti |
ultra | ultra |
on the market | piyasadaki |
most | en |
been | de |
and | ve |
accurate | doğru |
the | değil |
EN Accurate transcription?Highly accurate
TR Doğru transkripsiyon mu?Son derece doğru
inglês | turco |
---|---|
accurate | doğru |
transcription | transkripsiyon |
highly | son derece |
EN Accurate subtitles?Highly accurate
TR Doğru altyazılar mı?Son derece doğru
inglês | turco |
---|---|
accurate | doğru |
subtitles | altyazılar |
highly | son derece |
EN Sonix has been independently reviewed as the most accurate automated transcription service on the market. Not only is Sonix accurate, it’s lightning fast and ultra secure.
TR Sonix, piyasadaki en doğru otomatik transkripsiyon hizmeti olarak bağımsız olarak gözden geçirilmiştir. Sonix sadece doğru değil, yıldırım hızında ve ultra güvenlidir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
independently | bağımsız |
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
service | hizmeti |
ultra | ultra |
on the market | piyasadaki |
most | en |
been | de |
and | ve |
accurate | doğru |
the | değil |
EN MACRO's easy-to-use system allows users to quickly input, monitor and run reports on subject data to collect accurate and reliable data for analysis.
TR MACRO?nun kolay kullanılan sistemi kullanıcıların analiz amacıyla doğru ve güvenilir veriler toplaması için denek verileri hakkındaki raporları hızla girebilmesine, takip edebilmesine ve çalıştırabilmesine imkân verir.
inglês | turco |
---|---|
system | sistemi |
monitor | takip |
and | ve |
quickly | hızla |
easy | kolay |
data | verileri |
analysis | analiz |
reports | raporları |
users | kullanıcılar |
reliable | güvenilir |
EN Fast, accurate, and affordable translation. Our cutting-edge AI will translate your transcripts quickly.
TR Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı çeviri. Son teknoloji yapay zeka, transkriptlerinizi hızlı bir şekilde tercüme edecektir.
inglês | turco |
---|---|
your transcripts | transkriptlerinizi |
will | edecektir |
accurate | doğru |
affordable | uygun |
translation | çeviri |
and | ve |
fast | hızlı |
EN In addition, hyper-parameter optimization can automatically tune your model by intelligently adjusting different combinations of model parameters to quickly arrive at the most accurate predictions
TR Bunun da ötesinde, en doğru tahminlere hızla ulaşılması amacıyla hiper parametre optimizasyonu akıllı bir şekilde model parametrelerinin farklı kombinasyonlarını ayarlayarak modelinizde otomatik olarak ince ayarlar yapabilir
inglês | turco |
---|---|
optimization | optimizasyonu |
can | yapabilir |
model | model |
quickly | hızla |
most | en |
in | da |
the | şekilde |
automatically | otomatik olarak |
different | farklı |
to | doğru |
EN Fast, accurate, and affordable translation. Our cutting-edge AI will translate your transcripts quickly.
TR Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı çeviri. Son teknoloji yapay zeka, transkriptlerinizi hızlı bir şekilde tercüme edecektir.
inglês | turco |
---|---|
your transcripts | transkriptlerinizi |
will | edecektir |
accurate | doğru |
affordable | uygun |
translation | çeviri |
and | ve |
fast | hızlı |
EN At the opening of the centre, WHO Director-General Ghebreyesus expressed this hope by saying: “Viruses spread quickly, but data spread even more quickly.”
TR DSÖ Başkanı Ghebreyesus açılışta yaptığı konuşmada bu umudu şöyle dile getirdi: “Virüsler hızlı yayılsa da veriler daha hızlı yayılıyor.”
EN At the opening of the centre, WHO Director-General Ghebreyesus expressed this hope by saying: “Viruses spread quickly, but data spread even more quickly.”
TR DSÖ Başkanı Ghebreyesus açılışta yaptığı konuşmada bu umudu şöyle dile getirdi: “Virüsler hızlı yayılsa da veriler daha hızlı yayılıyor.”
EN Finding and accessing articles is therefore highly important for doctors
TR Bu nedenle makaleleri bulmak ve onlara erişmek doktorlar için son derece önemlidir
inglês | turco |
---|---|
finding | bulmak |
highly | son derece |
important | önemlidir |
and | ve |
therefore | bu nedenle |
for | için |
EN From finding a price and making bookings to submitting documents and tracking cargo.Register and you will soon be able to manage your logistics online.
TR Navlun öğrenme ve rezervasyon yaptırmaktan, belge gönderme ve yük takibi yapmaya kadar.Kaydolun ve tüm sevkiyatlarınızı bir bilgisayar ekranından yönetmeye hemen başlayın.
inglês | turco |
---|---|
bookings | rezervasyon |
documents | belge |
tracking | takibi |
a | bir |
and | ve |
to | tüm |
EN Finding common ground between HIPAA and the COVID-19 vaccine
TR Jotform?un Ücretsiz Öğrenci Anket Programı
EN With El Salvador announcing that bitcoin will now be accepted as a legal tender, finding a wallet that you can use to store your bitcoin is crucial
TR El Salvador, bitcoin'in artık yasal bir para birimi olarak kabul edileceğini duyururken, bitcoin'inizi depolamak için kullanabileceğiniz bir cüzdan bulmak çok önemli
inglês | turco |
---|---|
accepted | kabul |
legal | yasal |
finding | bulmak |
crucial | önemli |
wallet | cüzdan |
now | artık |
a | bir |
to | için |
as | olarak |
EN This includes average views and average subscribers, if you are finding large numbers then as a small channel you may want to niche down even further
TR Bu, ortalama görünümleri ve ortalama aboneleri içerir, küçük bir kanal olarak eğer büyük sayılar buluyorsanız, daha fazla ayrıntıya bile girmek isteyebilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
includes | içerir |
average | ortalama |
small | küçük |
channel | kanal |
if | eğer |
this | bu |
further | daha fazla |
and | ve |
large | büyük |
even | bir |
to | bile |
EN With our readymade Summer Camp Job Application Forms doing the hard work for you, you’ll have no trouble finding great camp leaders for the best summer ever.
TR Zor işi sizin için yapan hazır Yaz Kampı İş Başvuru Formlarımız sayesinde, şimdiye kadarki en iyi yaz için harika kamp liderleri bulmakta hiç sorun yaşamayacaksınız.
inglês | turco |
---|---|
summer | yaz |
hard | zor |
application | başvuru |
job | iş |
great | harika |
no | hiç |
for | için |
forms | formlar |
best | en |
the | sizin |
with | sayesinde |
EN Finding the Eaton adaptor number is easy using the cross-reference tool
TR Eaton adaptör numarasını çapraz referans aracını kullanarak kolayca bulabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
number | numarası |
easy | kolayca |
tool | aracı |
eaton | eaton |
cross | çapraz |
reference | referans |
using | kullanarak |
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
continue | devam |
finding | bulmak |
sustainable | sürdürülebilir |
hospitality | konukseverlik |
inclusive | kapsayıcı |
solutions | çözümleri |
will | edecektir |
and | ve |
to | etmeye |
in | için |
EN Learn about CFD liquidity and the different aspects you should consider when deciding how to choose the best liquidity provider. Everything you need to know about finding CFD liquidity in a user-friendly format that is easy to understand.
TR CFD likidite ve en iyi likidite sağlayıcısı seçerken dikkat etmeniz gereken farkları öğrenin. CFD likidite bulmanız için kullanıcı dostu bir formatta, kolayca anlaşılabilir her şey burada.
inglês | turco |
---|---|
cfd | cfd |
liquidity | likidite |
easy | kolayca |
user | kullanıcı |
friendly | dostu |
the | burada |
provider | sağlayıcısı |
need | gereken |
user-friendly | kullanıcı dostu |
different | bir |
best | en |
EN But finding that one mention can yield dramatic results for your PR department, customer service organization, or marketing team.
TR Ancak bir söz bulmak halkla ilişkiler departmanınız, müşteri hizmetleri organizasyonunuz veya pazarlama ekibiniz için dramatik sonuçlar verebilir.
inglês | turco |
---|---|
finding | bulmak |
marketing | pazarlama |
can | verebilir |
but | ancak |
customer | müşteri |
or | veya |
for | için |
service | hizmetleri |
EN I switched to CDs and I?m noticing the struggle of finding analogue music
TR CD'lere geçtim ve analog müzik bulma mücadelesini fark ediyorum
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
m | m |
music | müzik |
EN Finding offline alternativesMany things we do with technology can be accomplished with offline tools
TR Çevrimdışı alternatifler bulmaTeknolojiyle yaptığımız pek çok şey çevrimdışı araçlarla gerçekleştirilebilir
inglês | turco |
---|---|
tools | araç |
we do | yaptığımız |
offline | çevrimdışı |
with | çok |
EN I never imagined the depth of what I was struggling with, and the relief I?ve felt at finding real, lived freedom from my mental disease
TR Mücadele ettiğim şeyin derinliğini ve zihinsel hastalığımdan gerçek, yaşanmış özgürlüğü bulduğumda hissettiğim rahatlamayı asla hayal etmemiştim
inglês | turco |
---|---|
mental | zihinsel |
disease | hastalığı |
freedom | özgürlüğü |
and | ve |
real | gerçek |
never | asla |
EN After finding an application, you can configure and deploy it straight from the Lambda console.
TR Uygulamayı bulduktan sonra doğrudan Lambda konsolunda yapılandırabilir ve dağıtabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
straight | doğrudan |
lambda | lambda |
and | ve |
the | sonra |
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Finding the perfect domain is not always easy
TR Mükemmel domaini bulmak her zaman çok kolay olmayabilir
inglês | turco |
---|---|
finding | bulmak |
domain | domaini |
easy | kolay |
the | çok |
perfect | mükemmel |
always | her zaman |
EN Yes, you can filter by opening the video templates page and finding the 'Frames per second' property on the left side of the screen. Here, you can pick your desired option from the drop-down menu.
TR Evet, video şablonları sayfasını açarak ve ekranın sol tarafından 'fps' özelliğini bularak filtreleme yapabilirsiniz. Burada, açılır menüden dilediğiniz opsiyonları seçebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
page | sayfası |
screen | ekran |
menu | menü |
templates | şablonları |
video | video |
you can | yapabilirsiniz |
yes | evet |
by | tarafından |
left | sol |
and | ve |
EN While we are implementing these changes, if you encounter any difficulties making a reservation or finding hotel information on our site, please contact us:
TR Biz bu değişiklikleri uygularken, sitemizde rezervasyon yaparken veya otel bilgilerini bulurken eğer bir zorluk ile karşılaşırsanız, lütfen bize ulaşın:
inglês | turco |
---|---|
changes | değişiklikleri |
reservation | rezervasyon |
hotel | otel |
information | bilgilerini |
if | eğer |
these | bu |
or | veya |
contact | ulaşın |
we | biz |
please | lütfen |
a | bir |
us | bize |
EN SEOMonitor helped us finding keyword opportunities and analyzing keyword ranking data to later define our SEO strategy
TR Kelime araştırmalarımızda ve bu kelimelerin analizlerinde SEOMonitor’den faydalandık
inglês | turco |
---|---|
keyword | kelime |
and | ve |
EN Finding Wallpapers View All Subcategories
TR Duvar Kağıdı Bulma Tüm Alt Kategorileri Göster
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
EN Speed-up your website load time by finding most slowest page's parts.
TR SEO Puanına oldukça etkisi olan site yüklenme hız raporu sunar. Sitenizi yavaşlatan içerikleri bulmanıza yardımcı olur.
inglês | turco |
---|---|
speed | hız |
website | site |
EN Ask Ubuntu is a question and answer site for Ubuntu users. Even for users of different distributions of GNU/Linux this can be a helpful resource for finding answers.
TR Ask Ubuntu, Ubuntu kullanıcıları için bir soru yanıt sitesidir. Farklı GNU/Linux dağıtımlarının kullanıcıları için bile, yanıtları bulmak için yararlı bir kaynak olabilir.
inglês | turco |
---|---|
linux | linux |
resource | kaynak |
finding | bulmak |
helpful | yararlı |
answer | yanıt |
users | kullanıcıları |
answers | yanıtları |
be | olabilir |
of | in |
question | soru |
for | için |
even | bir |
different | farklı |
EN Shelter is indispensable, and for those displaced finding suitable shelter is one of the biggest challenges. To alleviate the suffering of camp residents in northern
TR Doğu Gutah?taki durum ve artan yardım ve acil müdahale ihtiyacı nedeniyle WATAN, bölgedeki çocuklar için bağış toplamak için bir kampanya başlattı. Kampanya için ilk etkinliğimiz Kanada, Toronto?da gerçekleşti.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
in | da |
of | in |
EN Since we followed our principles of reliability, honesty, diligence, and innovativeness, we did not have any difficulty in finding our way during these difficult times for the whole world
TR Güvenilirlik, doğruluk, çalışkanlık ve yenilikçilik ilkelerimiz doğrultusunda tüm dünyanın içinden geçtiği bu güç dönemde de yönümüzü bulmakta zorlanmadık
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
reliability | güvenilirlik |
world | dünyanın |
and | ve |
for | tüm |
these | bu |
EN Portfolio for finding interesting work Website Template
TR İlginç işler bulmak için portföy Web Sitesi Şablonu
inglês | turco |
---|---|
portfolio | portföy |
finding | bulmak |
work | iş |
for | için |
EN Real people finding real success
TR Gerçek başarıya ulaşan gerçek insanlar
inglês | turco |
---|---|
real | gerçek |
people | insanlar |
success | başarı |
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
continue | devam |
finding | bulmak |
sustainable | sürdürülebilir |
hospitality | konukseverlik |
inclusive | kapsayıcı |
solutions | çözümleri |
will | edecektir |
and | ve |
to | etmeye |
in | için |
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
continue | devam |
finding | bulmak |
sustainable | sürdürülebilir |
hospitality | konukseverlik |
inclusive | kapsayıcı |
solutions | çözümleri |
will | edecektir |
and | ve |
to | etmeye |
in | için |
EN Finding and accessing articles is therefore highly important for doctors
TR Bu nedenle makaleleri bulmak ve onlara erişmek doktorlar için son derece önemlidir
inglês | turco |
---|---|
finding | bulmak |
highly | son derece |
important | önemlidir |
and | ve |
therefore | bu nedenle |
for | için |
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN After finding an application, you can configure and deploy it straight from the Lambda console.
TR Uygulamayı bulduktan sonra doğrudan Lambda konsolunda yapılandırabilir ve dağıtabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
straight | doğrudan |
lambda | lambda |
and | ve |
the | sonra |
EN Finding the perfect domain is not always easy
TR Mükemmel domaini bulmak her zaman çok kolay olmayabilir
inglês | turco |
---|---|
finding | bulmak |
domain | domaini |
easy | kolay |
the | çok |
perfect | mükemmel |
always | her zaman |
EN Fairmont and AccorHotels will continue to lead in finding inclusive, sustainable hospitality solutions.
TR Fairmont ve AccorHotels kapsayıcı sürdürülebilir konukseverlik çözümleri bulmak için öncülük etmeye devam edecektir.
inglês | turco |
---|---|
fairmont | fairmont |
continue | devam |
finding | bulmak |
sustainable | sürdürülebilir |
hospitality | konukseverlik |
inclusive | kapsayıcı |
solutions | çözümleri |
will | edecektir |
and | ve |
to | etmeye |
in | için |
Mostrando 50 de 50 traduções