TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
"yaşamın tüm zevklerinin" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
turco | inglês |
---|---|
küçülen | shrinking |
ihtişam | splendor |
gizli | hidden |
TR Yaşamın temel unsurlarının hareket halinde olduğu her yerde enerji kullanılır
EN Wherever the essentials of life are in motion, energy is used
turco | inglês |
---|---|
hareket | motion |
halinde | in |
olduğu | is |
enerji | energy |
kullanılır | used |
ın | of |
TR “Geleceğin çiftçisi” Sebastian Heilmann ile tarımda yeni yöntemleri ve iyi bir kırsal yaşamın onun için ne anlama geldiğini konuştuk.
EN My Kuh Tube and more: farmers from Germany show the diversity of their profession on social media channels. Three portraits.
TR Berlin Nüfus ve Kalkınma Araştırma Enstitüsü’nden Susanne Dähner, kırsal yaşamın Almanya’da neden daha çekici hale geldiğini açıklıyor.
EN “Future farmer” Sebastian Heilmann talks about new paths in agriculture and what makes a good rural life for him.
turco | inglês |
---|---|
kırsal | rural |
TR Yaşamın bütünlüğüne ve ekosistem değerlerine duyarlıdır.
EN is sensitive to the integrity of life and ecosystem values.
turco | inglês |
---|---|
ekosistem | ecosystem |
ın | of |
TR Uygulanabilir ve hızlı çözüm üreten, yaşamın içinde olan bir örgüttür.
EN is an organization embedded in practical life, seeking fast and feasible solutions.
turco | inglês |
---|---|
hızlı | fast |
çözüm | solutions |
olan | is |
TR Kaliteli Yaşamın Tadını Çıkarın
EN Training Classes For Pets Of All Ages
turco | inglês |
---|---|
ın | of |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Yaşamın bütünlüğüne ve ekosistem değerlerine duyarlıdır.
EN is sensitive to the integrity of life and ecosystem values.
turco | inglês |
---|---|
ekosistem | ecosystem |
ın | of |
TR Uygulanabilir ve hızlı çözüm üreten, yaşamın içinde olan bir örgüttür.
EN is an organization embedded in practical life, seeking fast and feasible solutions.
turco | inglês |
---|---|
hızlı | fast |
çözüm | solutions |
olan | is |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR Otel popülerleşen Sonora Çölü'ndeki al fresco yaşamın keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam sunmaktadır.
EN The hotel provides the perfect setting to enjoy al fresco living in the blooming Sonoran Desert.
turco | inglês |
---|---|
otel | hotel |
keyfini | enjoy |
mükemmel | perfect |
ortam | setting |
TR 180 farklı ulustan insan BM kenti Bonn’da yaşıyor. Onlardan bazılarına oradaki yaşamın nasıl olduğunu sorduk.
EN People from 180 nations work in the UN city of Bonn. We asked three of them how life is there.
turco | inglês |
---|---|
farklı | three |
insan | people |
kenti | city |
da | in |
onlardan | them |
olduğunu | is |
ın | of |
TR Berlin Nüfus ve Kalkınma Araştırma Enstitüsü’nden Susanne Dähner, kırsal yaşamın Almanya’da neden daha çekici hale geldiğini açıklıyor.
EN Susanne Dähner of the Berlin Institute for Population and Development explains why rural life in Germany is becoming more attractive.
turco | inglês |
---|---|
berlin | berlin |
nüfus | population |
kalkınma | development |
enstitüsü | institute |
kırsal | rural |
almanya | germany |
çekici | attractive |
TR “Geleceğin çiftçisi” Sebastian Heilmann ile tarımda yeni yöntemleri ve iyi bir kırsal yaşamın onun için ne anlama geldiğini konuştuk.
EN “Future farmer” Sebastian Heilmann talks about new paths in agriculture and what makes a good rural life for him.
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
iyi | good |
kırsal | rural |
TR Yaşamın pahalı olmadığı üniversite kentlerinin hangileri olduğunu, yükseköğrenim vizesi başvurusunu nasıl yapabileceğinizi ve Almanya’daki yükseköğrenim hakkında bilmeniz gereken her şeyi buradan öğrenebilirsiniz.
EN Find out here which university cities are the cheapest, how to apply for a study visa and everything else you need to know about studying in Germany.
turco | inglês |
---|---|
üniversite | university |
almanya | germany |
daki | in |
şeyi | everything |
buradan | here |
TR Sürdürülebilir yaşamın çevreyi ve iklimi koruması ve nihayetinde yaşam kalitesini muhafaza etmesi isteniyor
EN A sustainable lifestyle aims to protect the environment and the climate and ultimately preserve our quality of life
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
ve | and |
iklimi | climate |
yaşam | life |
kalitesini | quality |
ın | of |
TR Astronotlarla, uzay istasyonu ISS’deki yaşamın işleyiş biçimine ilişkin alıştırmalar yapıyoruz
EN We train astronauts in the way life works on board the ISS space station
turco | inglês |
---|---|
uzay | space |
deki | in |
TR Kültürel yaşamın ademi merkeziyetçi örgütlenmesi, federalizmden kaynaklanıyor
EN The decentralized organization of the cultural scene can be traced back to German federalism
turco | inglês |
---|---|
kültürel | cultural |
ın | of |
TR Kırsal alana taşınma kalıcı bir trende dönüşebilir mi? Her koşulda kırsal alanda yaşamın artık belirgin bir şekilde daha farklı değerlendirildiği görüyoruz
EN Can the yen for country life become a long-term trend? In any case, we see that country life is now evaluated fundamentally differently
turco | inglês |
---|---|
artık | now |
TR Bir enerji holdingi olan RWE’de liste ve raporlar gündelik yaşamın bir parçası
EN At RWE, lists and protocols are part of standard procedures
turco | inglês |
---|---|
olan | are |
parçası | part |
TR Birlikte yaşamın saygı, karşılıklı güven, birlik beraberlik duygusu ve ortak sorumluluklara dayanması gerekiyor
EN In a best case, migrants and native Germans should live together in a spirit of respect, mutual trust, a feeling of belonging and shared responsibility
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ortak | shared |
TR Bunlardan biri 2008’de karara bağlanan, ”Eğitimle Yükselme” sloganlı, yaşamın her dönemini kapsayan teşvik önlemleri
EN The Qualification Initiative adopted in 2008 offers lifelong training programmes, formed part of this
turco | inglês |
---|---|
ın | of |
TR Bir sonraki zorluk, bu davranışları yapmamak ve normal yaşamın stresini nasıl azaltacağınızı öğrenmekti
EN The next challenge was to not do these behaviors and learn how to lessen the stress of normal life
turco | inglês |
---|---|
sonraki | next |
zorluk | challenge |
normal | normal |
TR Yönetici, yaşamın sorumluluğunu üstlenerek ve kaostan kaçınarak her durumu kontrol altına alır. Etkili kişilerin güçlerini artırmak için kullandıkları yüksek statülü ürünler sunan markalar Yönetici arketipini kullanır.
EN The Ruler takes control of every situation by taking responsibility for life and avoiding chaos as best as brands who offer high-status products that influential people use to enhance power use the Ruler archetype.
TR Tasarımcılarımız tüm malzemeleri özenle seçerek güzel bir ürüne sahip olmanızı sağlarken mühendislerimiz, tüm özellikleri itina ile test ederek tüm oyuncuların turnuvaya hazır kalitede ürünlere sahip olmasını sağlıyor.
EN Our designers hand-pick every material to make sure you have a beautiful product and our engineers test every feature, ensuring tournament-ready quality for gamers everywhere.
turco | inglês |
---|---|
tüm | every |
test | test |
hazır | ready |
TR Birçok kullanışlı dijital işleve ve hizmete erişin ve tüm önemli verileri özet olarak edinin. Merkezi bir DMG MORI Hesabı ile tüm hizmetleri her yerden ve tüm cihazlarla günün her saati kullanabilirsiniz.
EN Get access to many useful digital functions and services and have all important data at a glance. With a central DMG MORI Account, you can use all services around the clock from anywhere and with any device.
TR İnternet özelliklerinizin nerede barındırıldığına bakılmaksızın, tüm tüm alan adlarınız kullanıcı dostu arayüzümüz veya bir API aracılığıyla yönetilebilir
EN All your domains can be managed through our user-friendly interface or via an API, regardless of where your Internet properties are hosted
turco | inglês |
---|---|
nerede | where |
tüm | all |
kullanıcı | user |
dostu | friendly |
veya | or |
api | api |
arayüzü | interface |
TR * Elsevier'in 2017'de dünyanın farklı yerlerindeki 1600 doktorla gerçekleştirdiği Panel Araştırmasına göre** Tüm seçenekler tüm bölgelerde kullanılamaz
EN * According to Elsevier 2017 Panel Research of 1600 physicians from around the world** Not all options are available in all regions
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
dünyanın | world |
panel | panel |
tüm | all |
seçenekler | options |
ın | of |
Mostrando 50 de 50 traduções