TR Ayrıca bilgisayarlar ve programlama konularındaki tutkusu sayesinde Yazılım Mühendisliği alanında birinci sınıf yüksek öğrenim diploması almıştır.
TR Ayrıca bilgisayarlar ve programlama konularındaki tutkusu sayesinde Yazılım Mühendisliği alanında birinci sınıf yüksek öğrenim diploması almıştır.
EN Her passion for computers and programming was behind her pursuit to earn a first-class higher diploma in Software Engineering.
turco | inglês |
---|---|
bilgisayarlar | computers |
ve | and |
programlama | programming |
yazılım | software |
birinci | first |
sınıf | class |
yüksek | higher |
TR Logaster’da pazarlama uzmanı. Web araçlarını, eklentileri ve grafik düzenleyicileri ustaca kullanmanın yolları hakkında yazar. Logaster web sitesindeki görsel içeriği yönetir. Andriy’nin tutkusu fotoğrafçılıktır.
EN Marketing specialist at Logaster. Writes about smart ways of using web tools, plugins, and graphic editors. Manages visual content on Logaster’s website. Andriy’s passion is photography.
turco | inglês |
---|---|
logaster | logaster |
pazarlama | marketing |
eklentileri | plugins |
grafik | graphic |
görsel | visual |
içeriği | content |
TR Müziğe olan tutkusu ve soprano olarak gördüğü ilgiyle Sertab Erener’in farklılığı henüz İstanbul Devlet Konservatuarındakı öğrencilik yıllarında göze çarptı
EN Sertab Erener (born December 4, 1964, Istanbul, Turkey) is a well-known Turkish pop star, who won the Eurovision Song Contest 2003 with Every Way That I Can in Riga, Latvia
turco | inglês |
---|---|
olan | is |
TR Şirket, iklim ve ormansızlaşma riskleriyle ilgili aldığı önemli kanıtlanabilir eylemler sayesinde, dünya genelinde kurumsal çevre tutkusu, eylemleri ve şeffaflığı konusunda lider durumdadır.
EN Through significant demonstrable action on climate and deforestation risks, the company is leading on corporate environmental ambition, action and transparency worldwide.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
kurumsal | corporate |
şeffaflığı | transparency |
Mostrando 4 de 4 traduções