EN Emulsion paint can be colored or colorless, in the form of paint or glaze, for interiors or exteriors and for almost all surfaces
"could paint everything" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Emulsion paint can be colored or colorless, in the form of paint or glaze, for interiors or exteriors and for almost all surfaces
TR Emülsiyon boyası renkli ya da renksiz, boya ya da vernik tarzında olabilir, iç veya dış mekan ve neredeyse her türlü yüzey için kullanılabilir
inglês | turco |
---|---|
colored | renkli |
almost | neredeyse |
and | ve |
in | da |
be | olabilir |
or | veya |
for | için |
EN "It provided the required functionality that we were looking for. We could rapidly deploy new devices, we could push standard configurations on all our devices and we could maintain control"
TR "Aradığımız gerekli işlevselliği sağladı. Yeni cihazları hızla devreye alabilir, tüm cihazlarımızda standart konfigürasyonları zorlayabilir ve kontrolü elimizde tutabiliriz."
inglês | turco |
---|---|
required | gerekli |
functionality | işlevselliği |
rapidly | hızla |
new | yeni |
devices | cihazlar |
standard | standart |
all | tüm |
and | ve |
control | kontrol |
EN "It provided the required functionality that we were looking for. We could rapidly deploy new devices, we could push standard configurations on all our devices and we could maintain control"
TR "Aradığımız gerekli işlevselliği sağladı. Yeni cihazları hızla devreye alabilir, tüm cihazlarımızda standart konfigürasyonları zorlayabilir ve kontrolü elimizde tutabiliriz."
inglês | turco |
---|---|
required | gerekli |
functionality | işlevselliği |
rapidly | hızla |
new | yeni |
devices | cihazlar |
standard | standart |
all | tüm |
and | ve |
control | kontrol |
EN One group could search for commercial flooring services on Google while the other could search for residential flooring services, and both of them could arrive at your site.
TR Bir grup Google'da ticari zemin kaplama hizmetlerini ararken diğeri konut zemin kaplama hizmetlerini arayabilir ve her ikisi de sitenize ulaşabilir.
inglês | turco |
---|---|
group | grup |
commercial | ticari |
services | hizmetlerini |
your site | sitenize |
and | ve |
both | de |
of | her |
the | bir |
EN Ahrefs monitors over <strong>150 million keywords</strong> in the US alone (+ more for over 150 countries), so we have enough coverage to paint an accurate picture of websites’ organic search traffic.
TR Ahrefs, yalnızca ABD’de <strong>150 milyondan fazla anahtar kelimeyi</strong> (150’den fazla ülke için daha da fazla) izlediğinden, web sitelerinin organik arama trafiğinin isabetli bir resmini çizmek için yeterli kapsama sahibiz.
inglês | turco |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
million | milyondan |
picture | resmini |
websites | web |
organic | organik |
search | arama |
strong | strong |
countries | ülke |
keywords | anahtar |
in | da |
of | in |
more | fazla |
enough | yeterli |
we have | sahibiz |
EN New Tesla paint colours discovered: Here's what they may look like
TR BMW, içten yanmalı motorlardan vazgeçmek için acele etmeyecek
inglês | turco |
---|---|
they | için |
EN Now that three new Tesla paint colours have been discovered, people are creating renders with examples.
TR Eski üniteler Euro 7 standartları için güncellenecek.
inglês | turco |
---|---|
three | için |
EN We also have plastic materials, paint, fertilizer, cement, glass factories and car factories
TR Ayrıca plastik maddeler, boya, gübre, çimento, cam fabrikaları ve araba fabrikaları vardır
inglês | turco |
---|---|
plastic | plastik |
glass | cam |
car | araba |
and | ve |
have | vardır |
EN Tube Of Paint Logo is great if you're working in Art industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Sanat endüstrisinde çalışıyorsanız Tüp Boya Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
art | sanat |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
of | in |
team | takım |
a | bir |
EN Line Pink Paint Art Logo is great if you're working in Cosmetics, Beauty industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Makyaj malzemeleri, Güzellik endüstrisinde çalışıyorsanız Çizgi Pembe Boya Sanat Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
pink | pembe |
art | sanat |
cosmetics | makyaj malzemeleri |
beauty | güzellik |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN Pink Line Paint Logo is great if you're working in Beauty, Nail industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Güzellik, Çiviler endüstrisinde çalışıyorsanız Pembe Çizgi Boya Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
pink | pembe |
beauty | güzellik |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN Emilia, two fotos, fame for life and free, video in paint
TR Benim güzelliğim sırttan başka bir zaman
EN The stationary mixing and dispersing units are successfully utilized primarily in the paint, printing ink and pigment industries.
TR Sabit karıştırma ve dispersiyon üniteleri özellikle boya, baskı boyaları ve pigment endüstrisinde başarıyla kullanılıyor.
inglês | turco |
---|---|
mixing | karıştırma |
and | ve |
successfully | başarıyla |
printing | baskı |
EN The organic or inorganic pigments that are finely dispersed in the binder give the paint its color
TR Bağlayıcı maddede ince biçimde dağılmış organik veya anorganik pigmentler boyaya rengini verir
inglês | turco |
---|---|
organic | organik |
in | da |
or | veya |
EN In general, paint is composed of binders, solvents, fillers, pigments and additives.
TR Boyalar genel olarak bağlayıcı maddelerden, solventlerden, dolgu maddelerinden, pigmentlerden ve katkılardan oluşur.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
general | genel |
is | oluşur |
EN Coil coating is a process for coating one or both sides of flat steel or aluminum tape. Paint or plastic film is the usual coating material. The result of this process is a composite material made up of a metallic carrier material and an organic coating.
TR Bant kaplama, yassı çelik veya alüminyum şeritlerinin tek ya da çift taraflı kaplanması için kullanılan bir teknolojidir. Kaplama maddesi olarak boya veya plastik filmler kullanılır.
inglês | turco |
---|---|
aluminum | alüminyum |
plastic | plastik |
steel | çelik |
or | veya |
of | in |
a | bir |
EN Modern automotive paint must withstand rain, hail, ice and snow, heat and cold as well as years of cleaning with car-wash brushes. It is also exposed to gravel and crushed stones on unpaved roads, desert sand, salt on icy roads or the UV rays of the sun.
TR Modern otomobil boyaları yağmur, dolu, buz ve kara, sıcağa ve soğuğa, ayrıca yıllar boyunca fırçalarla araç yıkama etkilerine dayanıklı olmak zorundadır.
inglês | turco |
---|---|
modern | modern |
wash | yıkama |
years | yıllar |
and | ve |
EN A top coat is understood to be the topmost layer of a paint system. The top coat determines the color and luster of the finish and guarantees the mechanical and chemical stability.
TR Üst katman, katmanlı bir boya sisteminin en üst katmanına verilen addır. Üst katman, yüzeyin rengini ve parlaklığını belirler ve mekanik ile kimyasal istikrar garanti eder.
inglês | turco |
---|---|
layer | katmanı |
system | sisteminin |
determines | belirler |
guarantees | garanti |
mechanical | mekanik |
chemical | kimyasal |
and | ve |
top | en |
to | üst |
a | bir |
EN As the topmost layer of a paint system, the clear coat protects the layers beneath it from mechanical damage, the effects of weather or industrial chemicals and natural biological effects (bird droppings on cars for example).
TR Bir boya sisteminin en üst katmanı olarak saydam katman altında bulunan diğer katmanları mekanik zararlardan, olumsuz hava koşullarından veya endüstriyel kimyasallar ile doğal biyolojik etkilerden korur.
inglês | turco |
---|---|
system | sisteminin |
protects | korur |
mechanical | mekanik |
damage | zararlardan |
weather | hava |
industrial | endüstriyel |
natural | doğal |
biological | biyolojik |
layer | katmanı |
or | veya |
a | bir |
for | altında |
on | üst |
EN The term construction paint is a collective name mostly used for alkyd resin or acrylic emulsion based paints. These are used for coating wood and metal, for example for windows, doors, radiators and floors.
TR Yapı boyası genellikle alkid kauçuk veya akrilik emülsiyon bazlı boyalara verilen ortak addır. Bunlar ahşap ve metal boyamak için, örneğin pencere, kapı, kalorifer petekleri ve yerler için kullanılır.
inglês | turco |
---|---|
acrylic | akrilik |
metal | metal |
construction | yapı |
based | bazlı |
doors | kapı |
used | kullanılır |
and | ve |
or | veya |
for | için |
are | bunlar |
EN The Riing Duo 14 RGB Fan features duo rings with 18 addressable LEDs, great light coverage, and uniform color and brightness to paint your build with 16.8 million colors
TR Riing Duo 14 RGB fan, 16.8 milyon renk seçeneğiyle ikili halkalarında 18 adreslenebilir LED, harika bir ışık kaplaması ve sisteminize uyacak renk ve parlaklık sunar
inglês | turco |
---|---|
fan | fan |
great | harika |
million | milyon |
color | renk |
light | ışık |
and | ve |
EN How to animate your logo with colorful liquid paint?
TR Renkli boyalar nas?l canland?r?ld??
inglês | turco |
---|---|
colorful | renkli |
EN We also have plastic materials, paint, fertilizer, cement, glass factories and car factories
TR Ayrıca plastik maddeler, boya, gübre, çimento, cam fabrikaları ve araba fabrikaları vardır
inglês | turco |
---|---|
plastic | plastik |
glass | cam |
car | araba |
and | ve |
have | vardır |
EN Draw or paint with a graphics tablet
TR Grafik tableti ile çizim veya boyama yapma
inglês | turco |
---|---|
graphics | grafik |
with | ile |
or | veya |
EN paint a portrait of how small steps add up to big accomplishments.
TR Küçük adımların nasıl büyük başarılara dönüştüğünü gösterir.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
big | büyük |
steps | adımlar |
how | nasıl |
EN An astronaut on board the space station must be able to do everything: make coffee, do the washing, set up experiments, carry out extra-vehicular activities, conduct interviews – simply everything.
TR Bir uzay istayonundaki astronot ise her şeyi becerebilmek zorundadır: kahve yapabilmeli, çamaşır yıkayabilmeli, deneyleri düzenleyebilmeli, dış gövdedeki işleri uygulayabilmeli, röportajlar yapabilmeli; kısacası her şeyi yapabilmelidir.
inglês | turco |
---|---|
space | uzay |
coffee | kahve |
interviews | röportajlar |
the | ise |
out | dış |
to | şeyi |
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
EN “[Maya] was very cohesive. I understood precisely how to build everything and where everything was.”
TR "[Maya] çok tutarlıydı. Her şeyi nasıl yapacağımı ve her şeyin nerede olduğunu tam olarak anladım."
Mostrando 50 de 50 traduções