TR Bu duyguların geçmesi zaman alabilir, bazen haftalar alabilir ve sabır, öz şefkat ve kabullenmeyi uygulayabiliriz
TR Bu duyguların geçmesi zaman alabilir, bazen haftalar alabilir ve sabır, öz şefkat ve kabullenmeyi uygulayabiliriz
EN These feelings can take time to pass, sometimes weeks, and we can practice patience, self-compassion, and acceptance
turco | inglês |
---|---|
zaman | time |
alabilir | can |
bazen | sometimes |
ve | and |
TR Doktorlar en kapsamlı ve güvenilir içeriklere erişerek bakım noktasında daha hızlı, daha iyi kararlar alabilir ve hataları önleyebilir.
EN Doctors can make faster, better decisions and avoid errors at the point of care through access to the most comprehensive and trusted content.
turco | inglês |
---|---|
kapsamlı | comprehensive |
ve | and |
güvenilir | trusted |
içeriklere | content |
bakım | care |
hızlı | faster |
kararlar | decisions |
alabilir | can |
hataları | errors |
TR Raporunuzu doğrudan websitesi üzerinden satın alabilir miyim?
EN Can I buy your report directly from the website?
turco | inglês |
---|---|
doğrudan | directly |
üzerinden | from |
satın | buy |
TR Bununla, optimize etmek ve kontrolü etmek için web trafiğinizi alabilir ve analiz edebilirsiniz
EN This data helps search engines to crawl your page correctly
TR Müşterileriniz doğrudan formunuz üzerinden ürünleri satın alabilir, teslimat adreslerini girebilir ve ödeme bilgilerini iletebilir
EN Customers can purchase items, provide their delivery address, and submit payment details all at once
turco | inglês |
---|---|
müşterileriniz | customers |
üzerinden | at |
satın | purchase |
alabilir | can |
teslimat | delivery |
ve | and |
ödeme | payment |
bilgilerini | details |
TR Müşterilerim bir ödeme planında olsa bile formumla ödeme alabilir miyim?
EN Can I still collect payments with my form if my clients are on a payment plan?
turco | inglês |
---|---|
planı | plan |
TR Beyaz Etiket altında oluşturulan tüm tasarım ürünleri hesabınızda saklanacaktır. Herhangi bir ürünü satın alabilir, indirebilir ve müşterinize gönderebilirsiniz.
EN All design products created under the White Label will be stored in your account. You'll be able to buy any product, download it, and send it to your client.
turco | inglês |
---|---|
beyaz | white |
etiket | label |
altında | under |
hesabını | account |
TR Rezervasyonunu yaparken, yolcu bilgilerini doldurduktan sonra geleceğin "Hizmetler" ekranında satın alabilir; VEYA
EN You can purchase your lounge access while making your reservation on our Services page, after you complete your passenger information; OR
turco | inglês |
---|---|
yaparken | while |
yolcu | passenger |
bilgilerini | information |
hizmetler | services |
satın | purchase |
alabilir | can |
veya | or |
TR Bu sayede sadece tek bir hareketle tüm müşteriler tedarikçi uyum verilerini alabilir.
EN In one action all customers are able to retrieve supplier compliance data.
turco | inglês |
---|---|
müşteriler | customers |
tedarikçi | supplier |
uyum | compliance |
verilerini | data |
TR Gerekli görülmesi veya talep edilmesi halinde Control Union, numuneler alabilir ve bu numuneleri herhangi bir laboratuvar analiz sonucunu etkileyebilecek diğer maddelerle kontamine olmayacak biçimde güvenli bir şekilde mühürleyebilir.
EN If needed or requested, Control Union can take samples and securely seal them in such a way that the sample isn?t contaminated with other substances that could influence the results of any laboratory analysis.
turco | inglês |
---|---|
gerekli | needed |
talep | requested |
control | control |
union | union |
alabilir | can |
laboratuvar | laboratory |
analiz | analysis |
diğer | other |
şekilde | way |
TR Kanun kapsamında rıza gösteren yetişkin katılımcılar bu gibi materyaller üretebilir, dağıtabilir ve satın alabilir
EN Under the law, consenting adult participants can produce, distribute and purchase these materials
turco | inglês |
---|---|
kanun | law |
yetişkin | adult |
katılımcılar | participants |
satın | purchase |
alabilir | can |
TR Elimde yazılması gereken 100 saatten fazla ses ve video var. Daha iyi bir fiyat alabilir miyim?
EN I have over 100 hours of audio/video that needs transcribing. Can I get a better rate?
turco | inglês |
---|---|
ses | audio |
video | video |
TR İsterseniz tek seferlik bir ödeme ile logonuzu satın alabilir ya da planlarımızdan birine üye olabilirsiniz. İkinci opsiyonu tercih edin; web sitesi, video ve mockup şablonları da dahil tüm markalama ürünlerimize tam erişim sağlayın.
EN Make a one-time purchase or subscribe to one of our plans. Pick the second alternative, and you will get full access to all of our branding products, including website, video and mockup templates.
turco | inglês |
---|---|
video | video |
mockup | mockup |
şablonları | templates |
dahil | including |
markalama | branding |
TR Biletleme yazılımımızla, biletleri konuşma olarak ele alabilir ve paylaşılan gelen kutumuzdaki tüm özelliklerden yararlanabilirsiniz: bilgi tabanı, hazır mesaj, sohbet robotları ve diğerleri.
EN With our ticketing software you can handle tickets as conversations and take benefits from all the features included in our shared inbox: knowledge base, canned message, chatbots and many others.
turco | inglês |
---|---|
alabilir | can |
paylaşılan | shared |
tüm | all |
bilgi | knowledge |
tabanı | base |
mesaj | message |
diğerleri | others |
yazılımı | software |
TR Trust Cüzdan'la kolayca ödeme yaparak bir kahve satın alabilir ya da uçak bileti ödemenizi yapabilirsiniz.
EN Buy a coffee or get your flight tickets by simply paying with your Trust Wallet.
turco | inglês |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
kolayca | simply |
kahve | coffee |
bileti | tickets |
TR Citrix online mağazasında Citrix Workspace, Uygulama Dağıtımı ve Güvenliği ürünlerini satın alabilir veya ürünlerimiz ve aboneliklerimiz hakkında bilgi edinebilir ve fiyat teklifi talep edebilirsiniz.
EN On the Citrix online store, you can buy Citrix Workspace, App Delivery & Security products, or learn about our products, subscriptions and request a quote.
turco | inglês |
---|---|
online | online |
uygulama | app |
güvenliği | security |
ürünlerini | products |
satın | buy |
veya | or |
bilgi | learn |
talep | request |
TR Müşteriler P3 bulut sunucularını İstek Üzerine Bulut Sunucuları, Rezerve Edilmiş Bulut Sunucuları, Spot Bulut Sunucuları ve Tahsis Edilmiş Konak Sunucular olarak satın alabilir.
EN Customers can purchase P3 instances as On-Demand Instances, Reserved Instances, Spot Instances, and Dedicated Hosts.
turco | inglês |
---|---|
müşteriler | customers |
spot | spot |
satın | purchase |
alabilir | can |
TR Domain bayilik sistemine katılarak daha ucuza domain satın alabilir, kendi web siteniz üzerinden api entegrasyonu yaparak müşterilerinize doğrudan domain satabilirsiniz
EN By joining the domain reseller system, you can buy domains for cheaper prices, and you can sell domains directly to your customers by integrating api through your own website
turco | inglês |
---|---|
domain | domain |
sistemine | system |
satın | buy |
alabilir | can |
web | website |
api | api |
müşterilerinize | to your customers |
doğrudan | directly |
TR Web Hosting ile özel eposta adresi alabilir miyim?
EN Can I get a private email address from a web hosting?
turco | inglês |
---|---|
web | web |
ile | from |
özel | private |
eposta | |
adresi | address |
TR Sadece firma ve kurumlar EV SSL sertifikası satın alabilir.
EN Only companies and organizations can buy EV SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
sadece | only |
firma | companies |
ve | and |
kurumlar | organizations |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
satın | buy |
alabilir | can |
TR Bu nedenle tek bir hesap kullanan kullanıcı yalnızca bir ücretsiz RapidSSL sertifikası alabilir.
EN Therefore, a user using a single account can only receive one free Rapid SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
hesap | account |
ücretsiz | free |
sertifikası | certificate |
alabilir | can |
TR Ayrıca sertifikaları yenileyebilir, ek sertifikalar satın alabilir ve kod imzalama sertifikalarını yönetebilirsiniz
EN You can also renew certificates, purchase additional certificates, and manage code signing certificates
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
ek | additional |
satın | purchase |
alabilir | can |
ve | and |
kod | code |
imzalama | signing |
TR Thawte Wildcard Sertifikası: Kurumsal doğrulama veya alan doğrulama sertifikaları olabilir ve tek bir birincil tam nitelikli alan adı içinde birden çok alt alanı güvence altına alabilir
EN Thawte Wildcard Certificate: Can be corporate validation or domain validation certificates and can secure multiple subdomains within a single primary fully qualified domain name
turco | inglês |
---|---|
thawte | thawte |
wildcard | wildcard |
kurumsal | corporate |
veya | or |
birincil | primary |
tam | fully |
nitelikli | qualified |
adı | name |
TR Bu nedenle tek bir hesap kullanan kullanıcı yalnızca bir ücretsiz Symantec SSL sertifikası alabilir.
EN Therefore, a user using a single account can only receive one free Symantec SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
hesap | account |
ücretsiz | free |
symantec | symantec |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
alabilir | can |
TR Bu nedenle tek bir hesap kullanan kullanıcı yalnızca bir ücretsiz thawte SSL sertifikası alabilir.
EN Therefore, a user using a single account can only receive one free thawte SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
hesap | account |
ücretsiz | free |
thawte | thawte |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
alabilir | can |
TR Bu nedenle tek bir hesap kullanan kullanıcı yalnızca bir ücretsiz GeoTrust SSL sertifikası alabilir.
EN Therefore, a user using a single account can only receive one free GeoTrust SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
hesap | account |
ücretsiz | free |
geotrust | geotrust |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
alabilir | can |
TR Bir .io alan adını kaydettirmek isteyen Bireyler ve kuruluşlar bir alan adı alabilir ve .io'yu ayırabilir
EN Individuals and organizations who want to register a .io domain name can get a domain name and separate .io
turco | inglês |
---|---|
isteyen | want |
kuruluşlar | organizations |
alabilir | can |
TR Cevap bölümünde, sorgulanan ismin kaynak kayıtları bulunur. Bir alan adı, kendisiyle ilişkilendirilmiş birden çok IP adresine sahipse, birden çok kayıtta yer alabilir.
EN The answer section, includes resource records of the queried name. If a domain name has multiple IP addresses associated with it, it can appear in multiple records.
turco | inglês |
---|---|
cevap | answer |
kaynak | resource |
adı | name |
çok | multiple |
alabilir | can |
TR Bu nedenle tek bir hesap kullanan kullanıcı yalnızca bir ücretsiz GlobalSign SSL sertifikası alabilir.
EN Therefore, a user using a single account can only receive one free GlobalSign SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
hesap | account |
ücretsiz | free |
globalsign | globalsign |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
alabilir | can |
TR Bu nedenle tek bir hesap kullanan kullanıcı yalnızca bir ücretsiz DigiCert SSL sertifikası alabilir.
EN Therefore, a user using a single account can only receive one free DigiCert SSL certificate.
turco | inglês |
---|---|
hesap | account |
ücretsiz | free |
digicert | digicert |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
alabilir | can |
TR Fakat işletmeniz Wildcard SSL Sertifikası kullanarak tüm subdomain adreslerini koruma altına alabilir.
EN However, your company can protect all subdomain addresses using a Wildcard SSL Certificate.
turco | inglês |
---|---|
fakat | however |
wildcard | wildcard |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
kullanarak | using |
tüm | all |
subdomain | subdomain |
adreslerini | addresses |
koruma | protect |
alabilir | can |
TR Satın aldığınız kadar depozito ödeyerek en ucuza SSL sertifikası satın alabilir ve müşterilerinize satabilirsiniz
EN By paying the deposit as much as you buy, you can buy the cheapest SSL certificate and sell it to your customers
turco | inglês |
---|---|
satın | buy |
depozito | deposit |
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
alabilir | can |
ve | and |
müşterilerinize | to your customers |
TR Veritabanı kapasitesini manuel olarak yönetmek değerli zamanınızı alabilir ve veritabanı kaynaklarının verimsiz kullanılmasına yol açabilir
EN Manually managing database capacity can take up valuable time and can lead to inefficient use of database resources
turco | inglês |
---|---|
veritabanı | database |
kapasitesini | capacity |
manuel | manually |
yönetmek | managing |
değerli | valuable |
kaynakları | resources |
TR Ürünü yanlışlıkla satın alırsam paramı geri alabilir miyim?
EN Can I get a refund if I purchase the product by mistake?
turco | inglês |
---|---|
geri | refund |
TR Yeni bir alan adı satın alabilir ya da mevcut alan adınızı web siteniz için kullanabilirsiniz.
EN You can choose to buy a new domain or attach your current domain to your website.
turco | inglês |
---|---|
siteniz | your website |
TR Başka biri de kullandığınız yazı tipinin ve aynı simgenin kullanma hakkını satın alabilir ancak bu, herhangi bir şekilde sizin kullanma hakkınızı etkilemez
EN Someone else can also buy the rights to use the font that you use and the exact same icon, but this does not in any way negate your right to use
turco | inglês |
---|---|
başka | else |
de | also |
kullandığınız | you use |
alabilir | can |
bu | this |
şekilde | way |
TR Yeni CITROËN Jumpy üç uzunlukta mevcuttur ve dokuz kişiye kadar yolcu alabilir
EN New CITROËN Jumpy is available in three lengths and can seat up to nine people
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
ve | and |
dokuz | nine |
alabilir | can |
TR Doğal bambu malzeme sayesinde hafif ve nefes alabilir
EN They are light and breathable due to natural bamboo material
turco | inglês |
---|---|
doğal | natural |
malzeme | material |
hafif | light |
ve | and |
TR Kafe Otomasyonu ve Restoran Otomasyonu ile ödemelerinizi parçalı şekilde alabilir ya da cari hesap özelliği sayesinde bakiyeyi cari olarak tahsil edebilirsiniz.
EN With Cafe Automation and Restaurant Automation, you can receive your payments in parts or you can collect the balance as current thanks to the current account feature.
turco | inglês |
---|---|
otomasyonu | automation |
hesap | account |
özelliği | feature |
TR Bu, Arctis Pro + GameDAC yüksek çözünürlük formatlarını alabilir, işleyebilir ve oynatabilir anlamına geliyor (örnekleme derecesi 96 kHz, bit derinliği 24 bit)
EN It means that the Arctis Pro + GameDAC is able to receive, process, and play Hi-Res formats (sampling rate of 96 kHz, bit depth of 24 bit)
turco | inglês |
---|---|
arctis | arctis |
gamedac | gamedac |
formatlarını | formats |
ve | and |
bit | bit |
ın | of |
TR Mouse artık sadece bir giriş cihazı değildir. Oyuncular oyun içi etkinlikleri artık hissederek kritik karar vermede yardım alabilir. Alarmların her yönünü yoğunluktan titreşim modeline kadar kişiselleştirin.
EN The mouse is no longer merely an input device; gamers can now feel in‐game events, aiding them in critical decision‐making. Customize every aspect of the alerts from intensity to vibration patterns.
turco | inglês |
---|---|
mouse | mouse |
cihazı | device |
değildir | no |
oyun | game |
etkinlikleri | events |
kritik | critical |
karar | decision |
alabilir | can |
TR "Aradığımız gerekli işlevselliği sağladı. Yeni cihazları hızla devreye alabilir, tüm cihazlarımızda standart konfigürasyonları zorlayabilir ve kontrolü elimizde tutabiliriz."
EN "It provided the required functionality that we were looking for. We could rapidly deploy new devices, we could push standard configurations on all our devices and we could maintain control"
turco | inglês |
---|---|
gerekli | required |
işlevselliği | functionality |
yeni | new |
hızla | rapidly |
standart | standard |
ve | and |
kontrolü | control |
TR Herhangi bir zamanda derhal geçerli olmak kaydıyla Hizmeti askıya alabilir veya vermeyi durdurabilir veya Sözleşmeyi feshedebiliriz:
EN We may at any time with immediate effect suspend or cease supplying the Service or terminate the Agreement if:
turco | inglês |
---|---|
zamanda | time |
derhal | immediate |
hizmeti | service |
TR Tipik olarak, bir kripto para değişimi yaklaşık 10-40 dakika sürer. Bununla birlikte, belirli bir blok zincirinde tıkanıklığı varsa, bir kripto para değişimi daha fazla zaman alabilir.
EN Typically, a crypto money exchange takes around 10-40 minutes. However, a cryptocurrency exchange might take more time should there be congestion within a particular blockchain.
turco | inglês |
---|---|
para | money |
yaklaşık | around |
belirli | particular |
TR Her iki oyunu da ilgili mağazalarından ayrı şekilde satın alabilir ve piyasaya çıkmadan önce istediğiniz zaman %10 indirimle alabilirsiniz, ancak Football Manager 2022 Xbox Sürümünde Erken Erişim yoktur.
EN Both games can still be bought separately from their respective stores.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | respective |
ayrı | separately |
alabilir | can |
ancak | still |
TR Şüpheli bir suistimalinizi araştırıyorsak, MobiRoller size Hizmetleri sunmayı askıya alabilir
EN If we are investigating a suspicious misconduct of yours, MobiRoller may suspend to provide the Services to you
turco | inglês |
---|---|
hizmetleri | services |
alabilir | may |
TR Mobiroller, bu Koşulları sürekli veya açık bir şekilde ihlal etmeniz nedeniyle Hizmetleri size sunmaya son verirse, MobiRoller, IP adresinizi engellemek de dahil olmak üzere Hizmetleri kullanmanızı engellemek için başka önlemler alabilir.
EN In case Mobiroller ceases to provide the Services to you due to your continuous or overt breach of these Terms, MobiRoller may take other measures to prevent you from using the Services, including blocking your IP address.
turco | inglês |
---|---|
koşulları | terms |
sürekli | continuous |
veya | or |
ihlal | breach |
hizmetleri | services |
adresinizi | address |
engellemek | prevent |
başka | other |
TR Ayrıca Mobiroller, kendi takdirine bağlı olarak bir hizmeti sınırlayabilir, askıya alabilir veya sonlandırabilir
EN Also, Mobiroller, with its sole discretion, may limit, suspend or terminate a service
turco | inglês |
---|---|
hizmeti | service |
TR Çalışanların tatil isteklerini göndermelerini ve istekleri onaylandığında bildirim almalarını kolaylaştırın. Bir istek beklenenden daha uzun süre beklemede ise, yöneticiler anımsatıcı alabilir.
EN Make it easy for employees to submit their vacation requests and receive a notification when their request has been approved. If a request is pending longer than expected, managers can receive reminders.
turco | inglês |
---|---|
tatil | vacation |
bildirim | notification |
istek | request |
alabilir | can |
TR Trust Cüzdan'la kolayca ödeme yaparak bir kahve satın alabilir ya da uçak bileti ödemenizi yapabilirsiniz.
EN Buy a coffee or get your flight tickets by simply paying with your Trust Wallet.
turco | inglês |
---|---|
trust | trust |
cüzdan | wallet |
kolayca | simply |
kahve | coffee |
bileti | tickets |
Mostrando 50 de 50 traduções