Traduzir "makes a living" para turco

Mostrando 50 de 50 traduções da frase "makes a living" de inglês para turco

Tradução de inglês para turco de makes a living

inglês
turco

EN Some compare shared hosting to living in an apartment and VPS hosting to living in a condominium

TR Bazıları paylaşımlı hosting'i apartmanda yaşamaya, VPS hosting'i ise kat mülkiyetli dairede yaşamaya benzetir

inglêsturco
vpsvps
somebazı
andya
tobazıları

EN Swissotel Living Al Ghurair offers guests superior comfort and warm hospitality through its 192 well-appointed living apartments, featuring every modern convenience and amenity needed by both long and short staying guests

TR Swissotel Living Al Ghurair, hem uzun hem de kısa konaklamalar için gerekli tüm modern olanakları sunan 192 iyi döşenmiş yaşam apartmanı ile konuklarına daha üstün konfor ve sıcaklık sunar

inglêsturco
swissotelswissotel
livingyaşam
alal
comfortkonfor
modernmodern
neededgerekli
longuzun
shortkısa
welliyi
superiorüstün
andve
offerssunar
itsile
bothde
everyya
featuringiçin

EN Some compare shared hosting to living in an apartment and VPS hosting to living in a condominium

TR Bazıları paylaşımlı hosting'i apartmanda yaşamaya, VPS hosting'i ise kat mülkiyetli dairede yaşamaya benzetir

inglêsturco
vpsvps
somebazı
andya
tobazıları

EN Living as sustainably as possible: Tobias Pastoors from Cologne explains what sacrifices he makes and how he organises his everyday life in an eco-friendly way.

TR Mümkün olduğunca sürdürülebilir yaşamak: Köln’de yaşayan Tobias Pastoors nelerden feragat ettiğini ve günlük hayatına bilinçli olarak nasıl düzen verdiğini anlatıyor.

inglêsturco
livingyaşayan
sustainablysürdürülebilir
possiblemümkün
andve
everydaygünlük
hisya
hownasıl
lifehayat

EN At ease in the city and on the open road, C3 AIRCROSS makes everyday life easier. In the city, Park Assist technology makes light work of parking manœuvres.

TR C3 AIRCROSS, şehirde ve açık yolda rahatça günlük hayatı kolaylaştırır. Şehirde Park Assist teknolojisi park manevralarını hafif bir şekilde yapıyor.

inglêsturco
technologyteknolojisi
aircrossaircross
everydaygünlük
lifehayatı
lighthafif
openaçık
andve
parkpark
theşekilde
ofbir

EN So how do they make custom values of About us page generator makes them the most important elements and makes their page best about us page, which contains everything you need and know?

TR Peki, Hakkımızda sayfa oluşturucusunun özel değerlerini nasıl yapıyorlar, onları en önemli unsurlar haline getiriyorlar ve ihtiyacınız olan ve bildiğiniz her şeyi içeren hakkımızda sayfasını en iyi hale getiriyorlar?

inglêsturco
everythingşeyi
hownasıl
importantönemli
andve
you needihtiyacınız
themonları
makeshaline

EN At ease in the city and on the open road, C3 AIRCROSS makes everyday life easier. In the city, Park Assist technology makes light work of parking manœuvres.

TR C3 AIRCROSS, şehirde ve açık yolda rahatça günlük hayatı kolaylaştırır. Şehirde Park Assist teknolojisi park manevralarını hafif bir şekilde yapıyor.

inglêsturco
technologyteknolojisi
aircrossaircross
everydaygünlük
lifehayatı
lighthafif
openaçık
andve
parkpark
theşekilde
ofbir

EN At ease in the city and on the open road, C3 AIRCROSS makes everyday life easier. In the city, Park Assist technology makes light work of parking manœuvres.

TR C3 AIRCROSS, şehirde ve açık yolda rahatça günlük hayatı kolaylaştırır. Şehirde Park Assist teknolojisi park manevralarını hafif bir şekilde yapıyor.

inglêsturco
technologyteknolojisi
aircrossaircross
everydaygünlük
lifehayatı
lighthafif
openaçık
andve
parkpark
theşekilde
ofbir

EN This makes handling SEO for any non-professional a huge risk and it also makes it difficult to learn on the fly unless you’re learning under someone experienced.

TR Bu, profesyonel olmayanlar için SEO'yu yönetmeyi büyük bir risk haline getirir ve deneyimli birinin altında öğrenmediğiniz sürece anında öğrenmeyi de zorlaştırır.

inglêsturco
hugebüyük
riskrisk
experienceddeneyimli
professionalprofesyonel
thisbu
underaltında
onanında
abir

EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.

TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.

inglêsturco
startedbaşladı
aidyardım
refugeesmülteciler
livingyaşayan
we startedbaşladık
ofin
andve
outsidedışında

EN We conducted emergency response operations for Syrian refugees in Suruç district of Şanlıurfa and displaced people living in Batman

TR Iraklı ve Suriyeli mülteciler için Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde ve Batman’da ikamet eden yerinden edilmiş kişiler için acil yardım operasyonları gerçekleştirdik

inglêsturco
syriansuriyeli
refugeesmülteciler
peoplekişiler
andve
ofin
operationsoperasyonları
foriçin

EN We constructed private rooms for refugee families living in Batman refugee shelters in order to give them access to some privacy. We built two tandoori ovens for bread-baking.

TR Mülteci ailelere mahremiyet sağlamak için Batman’daki barınma alanlarında özel odalar yaptık. İnsanların kendi ekmeklerini yapabilmeleri için iki tandır fırını inşa ettik.

inglêsturco
roomsodalar
refugeemülteci
familiesailelere
builtinşa
privacymahremiyet
giveiçin
tosağlamak
twoiki

EN Of our 2066 beneficiaries living in Istanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin and Batman provinces, 1530 were women and 1851 were refugees

TR İstanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin ve Batman illerinde yaşayan 2066 danışanımızın 1530’unu kadın ve 1851’ini mülteciler oluşturdu

inglêsturco
ofın
livingyaşayan
mersinmersin
mardinmardin
batmanbatman
womenkadın
refugeesmülteciler
andve

EN Our "living" website, which offers up-to-date information, basic instructions, live support services, is now online: hayatadestek.online Our first set of content that...

TR Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UNWomen) desteğiyle Adana, Batman, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Mersin illeri ve...

inglêsturco
supportdesteğiyle
ourve
firste
ofnın

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

inglêsturco
familyailesi
dailygünlük
hisin
andve
workingçalışarak
work
offbir

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

inglêsturco
technicalteknik
maintenancebakım
repaironarım
erhanerhan
aolan
andve
workingçalışıyor

EN A curated library awaits a moment of reflection, while the spacious living room and grand fireplace set the stage for an après-ski soirée

TR Seçkin bir kütüphane, sessiz düşünme anları ve geniş bir oturma odası ve büyük şömine, kayak sonrası suare için hazır beklemektedir

inglêsturco
librarykütüphane
sethazır
momentanları
skikayak
andve
foriçin
abir
ofin
roomodası
spaciousbüyük

EN Fairmont Century Plaza Residences feature single-story and townhouse homes designed by Yabu Pushelberg as well as Fairmont Concierge living with 24-hour valet and security.

TR Fairmont Century Plaza Rezidansları, Yabu Pushelberg tarafından tasarlanmış olan tek katlı ve konak tarzı evlere ve Fairmont Danışma, 24 saat vale hizmeti ve güvenliğe sahiptir.

inglêsturco
fairmontfairmont
plazaplaza
residencesrezidanslar
valetvale
securitygüvenli
centurycentury
hoursaat
andve
designedtasarlanmış
singletek
bytarafından
withdanışma

EN A four-post king bed restores bodies in need of relaxation, while the living room spills onto a lawn on which guests can enjoy an aperitif at dusk

TR Dört direkli bir tek büyük yatak dinlenmeye ihtiyacı olan vücutları tazelerken, oturma odası, akşam üzerleri misafirlerin bir aperitifin tadını çıkaracağı bir bahçeye açılır

inglêsturco
bedyatak
duskakşam
needihtiyacı
enjoytadını
roomodası

EN They epitomize contemporary and high-end living and feature a panorama of dramatic backdrops of the river and beach on one side, and the capital’s main historic heritage attractions on the other.

TR Çağdaş ve lüks yaşamı simgelemektedir ve bir tarafta nehrin ve plajın, öbür tarafta şehrin ana tarihi miras alanlarının çarpıcı panoramik manzaralarına sahiptir.

inglêsturco
livingyaşam
beachplaj
mainana
historictarihi
heritagemiras
panoramapanoramik
andve
abir

EN Fairmont Heritage Place, Franz Klammer Lodge, surrounded by the San Juan National Forest offers much more than a ski resort experience - it provides luxury living in the heart of one of the world's most sought-after destinations in Telluride, Colorado.

TR San Juan Ulusal Ormanı ile çevrelenmiş olan Fairmont Miras Alanı, Franz Klammer Lodge bir kayak tatil köyü deneyiminden çok daha fazlasını, Telluride, Colorado’da dünyanın en aranan destinasyonlarının birinde lüks yaşam sunar.

inglêsturco
heritagemiras
sansan
juanjuan
nationalulusal
forestorman
skikayak
livingyaşam
lodgelodge
soughtaranan
fairmontfairmont
morefazlasını
mosten
offerssunar
luxurylüks
destinationsdaha

EN The band's fifth album, Living Things (2012), combined musical elements from all of their previous records

TR Bunlardan en kayda değerleri Jay-Z ve Busta Rhymes ile yaptıkları düetlerdir

inglêsturco
theirve
frombunlardan
allde
combinedile

EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community

TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek

inglêsturco
projectprojede
ofın
refugeesmülteci
activeetkin
supportingdesteklemek
serviceshizmetlere
andve
livingyaşam
standardsstandartları

EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community

TR Bu projede temel amacımız, kırsalda yaşayan mülteci nüfusun yaşam standartlarını yükseltmek, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek

inglêsturco
projectprojede
ofın
refugeesmülteci
activeetkin
supportingdesteklemek
serviceshizmetlere
andve
livingyaşam
standardsstandartları

EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.

TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.

inglêsturco
refugeesmültecilerin
andbir
theirbu
servicesdestek
tokarşı
theolarak

EN Our main goal in this project is to increase the living standards of refugees and supporting their active participation in society by providing them with access to rights and services

TR Mültecilere yönelik projemizde temel amacımız, onların yaşam standartlarını arttırmak, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek

inglêsturco
maintemel
goalamacı
livingyaşam
refugeesmültecilere
activeetkin
societytopluma
by providingsağlayarak
supportingdesteklemek
themonları
serviceshizmetlere
andve
to increasearttırmak
standardsstandartları

EN *Rande was born in 1977. She is married with 3 children. Rande and her family have been living in Turkey for 8 years.

TR *1977 doğumlu Rande, evli ve 3 çocuklu. Rande ve ailesi 7 senedir Türkiye’de yaşıyor.

inglêsturco
borndoğumlu
marriedevli
familyailesi
andve
beenya

EN Our main goal in this project is to increase the living standards of refugees and supporting their active participation in society by providing them with access to rights and services

TR Mültecilere yönelik projemizde temel amacımız, onların yaşam standartlarını arttırmak, hak ve hizmetlere erişimlerini sağlayarak topluma etkin katılımlarını desteklemek

inglêsturco
maintemel
goalamacı
livingyaşam
refugeesmültecilere
activeetkin
societytopluma
by providingsağlayarak
supportingdesteklemek
themonları
serviceshizmetlere
andve
to increasearttırmak
standardsstandartları

EN The project aims at increasing the living standards of refugees in rural areas and ensuring their access to rights and services while supporting their active participation in the community.

TR Hayata Destek çalışanları olarak bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık; mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili çözüm yolları bulmaya çalıştık.

inglêsturco
refugeesmültecilerin
andbir
theirbu
servicesdestek
tokarşı
theolarak

EN The full simulation experience. Step into a living, breathing football world where the fate of your club rests on your managerial genius.

TR Eksiksiz simülasyon deneyimi. Kulübünüzün kaderinin sizin menajerlik dehanıza bağlı olduğu canlı, nefes alan futbol dünyasına adım atın.

inglêsturco
fulleksiksiz
simulationsimülasyon
experiencedeneyimi
stepadım
footballfutbol
worlddünyasına
ofalan
thesizin

EN Football Manager is a living, breathing game world of unparalleled realism and achieves football authenticity that other football games can only aspire to.

TR Football Manager, benzersiz bir gerçekliğe sahip yaşayan ve nefes alan bir oyun dünyasıdır ve diğer futbol oyunlarının yalnızca arzu edebileceği özgün bir futbol yaratır.

inglêsturco
livingyaşayan
otherdiğer
managermanager
andve
footballfootball
gamesoyunlar
tosahip

EN Do you feel like you?re not living up to your potential or are you just getting by in life, and drowning this dissatisfaction with ever more staring at your phone?

TR Potansiyelinize ulaşamadığınızı mı hissediyorsunuz yoksa sadece hayatınıza devam ediyor musunuz ve bu memnuniyetsizliği telefonunuza her zamankinden daha fazla bakmakla boğuyor musunuz?

inglêsturco
oryoksa
do youmusunuz
thisbu
lifehayat
andve
everdaha
toher

EN Projection—living in the wreckage of the future

TR Projeksiyon—geleceğin enkazında yaşamak

EN 25 years of living in extremely messy dorm rooms and apartments. 

TR Son derece dağınık yurt odaları ve apartmanlarda 25 yıl yaşamak. 

inglêsturco
extremelyson derece
roomsodalar
inda
andve
yearsyıl

EN 2 years living/traveling abroad with very little time spent sightseeing.

TR 2 yıl yurtdışında yaşamak/gezmek, gezmek için çok az zaman harcamak.

inglêsturco
littleaz
timezaman
abroadiçin
yearsyıl
withçok

EN While I can?t overdose on the internet, my usage has exacerbated depression and brought me to the brink of suicide, and more pervasively it trapped me in a kind of ?living death?

TR İnternette aşırı doz alamasam da, kullanımım depresyonu alevlendirdi ve beni intiharın eşiğine getirdi ve daha yaygın olarak beni bir tür “yaşayan ölüm”e hapsetti

inglêsturco
my
mebeni
ofın
kindtür
livingyaşayan
toe
moredaha
inda
abir
andve
usagekullanım

EN For example if you convey a survey about public transportation in your city, you wouldn’t want people living in other cities to fill in your form

TR Örneğin, şehrinizde toplu taşıma hakkında bir anket yaparsanız, diğer şehirlerde yaşayan insanların formunuzu doldurmasını istemezsiniz

inglêsturco
youin
surveyanket
livingyaşayan
otherdiğer
your formformunuzu
peopleinsanlar
abouthakkında
abir

EN Leads and customers are now living in an omnichannel world where they engage on multiple channels and expect to get fast and qualitative replies

TR Müşteri adayları ve müşteriler artık birden çok kanalla etkileşim kurdukları ve hızlı ve kaliteli yanıtlar almayı bekledikleri çok kanallı bir dünyada yaşıyorlar

inglêsturco
worlddünyada
engageetkileşim
fasthızlı
nowartık
andve
customersmüşteriler
multiplebir
tobirden

EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.

TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.

inglêsturco
startedbaşladı
aidyardım
refugeesmülteciler
livingyaşayan
we startedbaşladık
ofin
andve
outsidedışında

EN We conducted emergency response operations for Syrian refugees in Suruç district of Şanlıurfa and displaced people living in Batman

TR Iraklı ve Suriyeli mülteciler için Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde ve Batman’da ikamet eden yerinden edilmiş kişiler için acil yardım operasyonları gerçekleştirdik

inglêsturco
syriansuriyeli
refugeesmülteciler
peoplekişiler
andve
ofin
operationsoperasyonları
foriçin

EN We constructed private rooms for refugee families living in Batman refugee shelters in order to give them access to some privacy. We built two tandoori ovens for bread-baking.

TR Mülteci ailelere mahremiyet sağlamak için Batman’daki barınma alanlarında özel odalar yaptık. İnsanların kendi ekmeklerini yapabilmeleri için iki tandır fırını inşa ettik.

inglêsturco
roomsodalar
refugeemülteci
familiesailelere
builtinşa
privacymahremiyet
giveiçin
tosağlamak
twoiki

EN Of our 2066 beneficiaries living in Istanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin and Batman provinces, 1530 were women and 1851 were refugees

TR İstanbul, Mersin, Şanlıurfa, Mardin ve Batman illerinde yaşayan 2066 danışanımızın 1530’unu kadın ve 1851’ini mülteciler oluşturdu

inglêsturco
ofın
livingyaşayan
mersinmersin
mardinmardin
batmanbatman
womenkadın
refugeesmülteciler
andve

EN Our "living" website, which offers up-to-date information, basic instructions, live support services, is now online: hayatadestek.online Our first set of content that...

TR Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UNWomen) desteğiyle Adana, Batman, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Mersin illeri ve...

inglêsturco
supportdesteğiyle
ourve
firste
ofnın

EN After he had to leave this work because his finger was cut off, he tried to earn a living for himself and his family by working in daily jobs

TR Parmağı kesildiği için işinden ayrılmak zorunda kalan Erhan, günlük işlerde çalışarak kendisi ve ailesi için bir geçim kaynağı sağlamaya çalıştı

inglêsturco
familyailesi
dailygünlük
hisin
andve
workingçalışarak
work
offbir

EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living

TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor

inglêsturco
technicalteknik
maintenancebakım
repaironarım
erhanerhan
aolan
andve
workingçalışıyor

EN My name is Emira*, I was living in the Ayn al-Arab region of Syria with my husband and children

TR Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum

inglêsturco
nameadı
andve
withbirlikte
mybenim

EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had  good relations with my neighbors. Our lives were just going by.

TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.

inglêsturco
my
goodiyi
iben
andve
lifehayat
abir
togüvenli

EN Because we had no place to stay, we stayed with a friend living in central Şanlıurfa for one month

TR Kalacak yerimiz olmadığı için, bir ay kadar Şanlıurfa’nın merkezinde ikamet eden bir arkadaşımın evinde kaldık

inglêsturco
monthay
abir

EN 41-year-old mother of four, Gade has been living in Turkey since 2016

TR Dört çocuk annesi 41 yaşındaki Gade, 2016 yılından bu yana Türkiye’de yaşıyor

inglêsturco
gadegade
fourdört

EN They are living with her eldest son and his wife

TR En büyük oğlu ve eşiyle beraber yaşıyorlar

inglêsturco
withberaber
andve
hisya

Mostrando 50 de 50 traduções