EN Knowledge for identifying priority conservation areas, establishing effective and resilient ecological networks, enhancing species-based protection and preserving genetic diversity
"resilient ecological networks" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
ecological | ekolojik |
networks | ağlar ağları bilgisayar olarak sitesinin sosyal sosyal medya tüm web şekilde |
EN Knowledge for identifying priority conservation areas, establishing effective and resilient ecological networks, enhancing species-based protection and preserving genetic diversity
TR Öncelikli koruma alanlarını belirleme, etkili ekolojik ağlar kurma, türe dayalı korumayı geliştirme ve genetik çeşitliliği koruma bilgisi,
inglês | turco |
---|---|
effective | etkili |
ecological | ekolojik |
networks | ağlar |
based | dayalı |
diversity | çeşitliliği |
and | ve |
protection | koruma |
areas | alanlarını |
EN Knowledge for identifying priority conservation areas, establishing effective and resilient ecological networks, enhancing species-based protection and preserving genetic diversity
TR Öncelikli koruma alanlarını belirleme, etkili ekolojik ağlar kurma, türe dayalı korumayı geliştirme ve genetik çeşitliliği koruma bilgisi,
inglês | turco |
---|---|
effective | etkili |
ecological | ekolojik |
networks | ağlar |
based | dayalı |
diversity | çeşitliliği |
and | ve |
protection | koruma |
areas | alanlarını |
EN Neural networks, also known as artificial neural networks (ANNs) or simulated neural networks (SNNs), are a subset of machine learning and are at the heart of deep learning algorithms
TR Yapay nöral ağlar (ANN) ya da benzetimli nöral ağları (SNN) olarak da bilinen nöral ağlar, makine öğrenmesinin bir alt kümesidir ve derin öğrenme algoritmalarının temelini oluşturur
inglês | turco |
---|---|
known | bilinen |
artificial | yapay |
machine | makine |
deep | derin |
algorithms | algoritmaları |
and | ve |
a | bir |
EN Networks-Platforms Database is composed of seven thematic topics from Turkey, Europe, and the world, and prepared for keeping civil society organizations informed about civil networks associated in similar fields.
TR Sivil toplum örgütlerinin, benzer konularda örgütlenmiş olan sivil ağlardan haberdar olması için hazırlanan Ağlar-Platformlar Veritabanı’nda Türkiye, Avrupa ve dünyadan ağlar ve platformlar yedi tematik başlıkta derlendi.
inglês | turco |
---|---|
database | veritabanı |
topics | konularda |
turkey | türkiye |
europe | avrupa |
civil | sivil |
society | toplum |
networks | ağlar |
similar | benzer |
organizations | örgütlerinin |
is | olan |
platforms | platformlar |
and | ve |
of | in |
seven | yedi |
for | için |
EN Networks-Platforms Database is composed of seven thematic topics from Turkey, Europe, and the world, and prepared for keeping civil society organizations informed about civil networks associated in similar fields.
TR Sivil toplum örgütlerinin, benzer konularda örgütlenmiş olan sivil ağlardan haberdar olması için hazırlanan Ağlar-Platformlar Veritabanı’nda Türkiye, Avrupa ve dünyadan ağlar ve platformlar yedi tematik başlıkta derlendi.
inglês | turco |
---|---|
database | veritabanı |
topics | konularda |
turkey | türkiye |
europe | avrupa |
civil | sivil |
society | toplum |
networks | ağlar |
similar | benzer |
organizations | örgütlerinin |
is | olan |
platforms | platformlar |
and | ve |
of | in |
seven | yedi |
for | için |
EN Edge computing isn?t new. It began in the late 1990s, when organizations launched content delivery networks (CDNs) and peer-to-peer (P2P) networks, building on earlier file sharing efforts.
TR Edge bilişim yeni değil. 1990’ların sonlarında, kuruluşların içerik dağıtım ağları (CDN’ler) ve eşler arası (P2P) ağları başlatmasıyla başladı ve daha önceki dosya paylaşım çabalarını temel aldı.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
content | içerik |
file | dosya |
sharing | paylaşım |
edge | edge |
and | ve |
in | da |
to | arası |
organizations | kuruluşlar |
the | değil |
EN These new cellular telecommunications networks provide exponentially more bandwidth and faster processing speeds than today?s 4G networks
TR Bu yeni hücresel telekomünikasyon ağları, günümüzün 4G ağlarından katlanarak daha fazla bant genişliği ve daha hızlı işlem hızları sağlar
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
cellular | hücresel |
telecommunications | telekomünikasyon |
provide | sağlar |
bandwidth | bant genişliği |
processing | işlem |
faster | hızlı |
these | bu |
and | ve |
networks | ağlar |
EN "5G networks will increase speeds by 10X over 4G networks."
TR “5G ağları, 4G ağlara göre hızları 10 kat artıracak.”
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
by | göre |
EN Convolutional neural networks (CNNs) are similar to feedforward networks, but they’re usually utilized for image recognition, pattern recognition, and/or computer vision
TR Eşzamansal nöral ağlar (CNN) beslemeli ağlara benzer; ancak genellikle görüntü tanıma, örüntü tanıma ve/veya bilgisayarlı görme için kullanılırlar
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
similar | benzer |
usually | genellikle |
recognition | tanıma |
image | görüntü |
but | ancak |
and | ve |
or | veya |
EN Neural networks, or artificial neural networks (ANNs), are comprised of a node layers, containing an input layer, one or more hidden layers, and an output layer
TR Nöral ağlar ya da yapay nöral ağlar (ANN'ler); bir giriş katmanı, bir veya birden fazla gizli katman ve bir çıkış katmanı içeren düğüm katmanlarından oluşur
inglês | turco |
---|---|
networks | ağlar |
artificial | yapay |
hidden | gizli |
layer | katmanı |
output | çıkış |
and | ve |
or | veya |
more | fazla |
a | bir |
of | içeren |
EN DNT is a feature offered by some browsers which, when enabled, sends a signal to websites to request that your browsing is not tracked, such as by third party ad networks, social networks and analytic companies
TR DNT bazı tarayıcılar tarafından sunulan bir özelliktir ve etkinleştirildiğinde web sitelerine bir sinyal yollayarak taramanızın örneğin üçüncü taraf ağları, sosyal ağlar ve analiz şirketleri tarafından izlenmemesini talep eder
inglês | turco |
---|---|
offered | sunulan |
signal | sinyal |
party | taraf |
social | sosyal |
companies | şirketleri |
such as | örneğin |
request | talep |
by | tarafından |
websites | web |
third | üçüncü |
browsers | tarayıcılar |
a | bir |
and | ve |
some | bazı |
EN Moreover, we are not responsible for the security of information you transmit to us over networks that we do not control, including the Internet and wireless networks
TR Buna ek olarak, internet ve kablosuz ağlar dahil olmak üzere bizim kontrolümüzde olmayan ağlardan bize ilettiğiniz bilgilerin güvenliğinden de sorumlu değiliz
EN (d) taking any action that imposes an unreasonable or disproportionately large load on the infrastructure of the Service or Kobo's systems or networks, or any systems or networks connected to the Service or to Kobo'
TR (d) Hizmete, Kobo'nun sistemler ya da ağ altyapılarına veya Hizmet ya da Kobo ile bağlantılı herhangi bir sistem veya ağa kabul edilemez ya da orantısız şekilde fazla yük bindiren herhangi bir faaliyette bulunmak
EN Accelerators — robust, DDoS-resilient distributed systems — coordinate the network of consensus nodes
TR Hızlandırıcılar -güçlü, DDoS'a dirençli merkeziyetsiz sistemler- mutabakat nodelarının ağını koordine eder
inglês | turco |
---|---|
consensus | mutabakat |
EN Build resilient infrastructure, promote inclusive and sustainable industrialization and foster innovation
TR Dayanıklı altyapılar tesis etmek, kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşmeyi desteklemek ve yenilikçiliği güçlendirmek
inglês | turco |
---|---|
build | etmek |
infrastructure | altyapı |
and | ve |
sustainable | sürdürülebilir |
innovation | yenilik |
inclusive | kapsayıcı |
EN Make cities and human settlements inclusive, safe, resilient and sustainable
TR Şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir kılmak
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
human | insan |
safe | güvenli |
sustainable | sürdürülebilir |
inclusive | kapsayıcı |
EN 11.c. Support least developed countries, including through financial and technical assistance, in building sustainable and resilient buildings utilizing local materials
TR 11.c. En az gelişmiş ülkelerin finansal ve teknik yardım aracılığıyla yerel malzemeler kullanarak sürdürülebilir ve dayanıklı binalar inşa etmelerinin desteklenmesi
inglês | turco |
---|---|
c | c |
financial | finansal |
technical | teknik |
sustainable | sürdürülebilir |
buildings | binalar |
local | yerel |
materials | malzemeler |
developed | gelişmiş |
countries | ülkelerin |
building | inşa |
and | ve |
least | az |
through | aracılığıyla |
support | desteklenmesi |
assistance | yardım |
EN 11.c.1. Proportion of financial support to the least developed countries that is allocated to the construction and retrofitting of sustainable, resilient and resource-efficient buildings utilizing local materials
TR 11.c.1. En az gelişmiş ülkelerde, yerel malzemeler kullanılarak inşa edilen ve tadilat yapılan dayanıklı, sürdürülebilir ve kaynak etkin binalara tahsis edilen finansal yardım oranı
inglês | turco |
---|---|
c | c |
financial | finansal |
construction | yapı |
sustainable | sürdürülebilir |
local | yerel |
materials | malzemeler |
developed | gelişmiş |
countries | ülkelerde |
efficient | etkin |
of | in |
and | ve |
least | az |
resource | kaynak |
support | yardım |
EN Our retail logistics solutions are here to make your supply chain more resilient and help you manage changes in the retail landscape including the continuing trend towards omnichannel solutions.
TR Perakende lojistiği çözümlerimiz tedarik zincirinizi daha esnek kılmayı ve çok kanallı çözümlere yönelik sürekli trend dahil olmak üzere, perakende manzarasındaki değişikleri yönetmenizde size yardımcı olmayı hedefler.
inglês | turco |
---|---|
retail | perakende |
supply | tedarik |
trend | trend |
help | yardımcı |
including | dahil |
and | ve |
to | yönelik |
the | size |
more | daha |
EN And we are here with a partnership that lets you build a resilient supply chain irrespective of those continuous disruptions.
TR Ve bu sürekli karmaşaya rağmen esnek, aksaklıkların hızla üstesinden gelebilen bir tedarik zinciri inşa etmenize olanak tanıyan bir iş ortaklığı ile hizmetinizdeyiz.
inglês | turco |
---|---|
build | inşa |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
continuous | sürekli |
partnership | ortaklığı |
you | etmenize |
and | ve |
a | bir |
of | in |
with | ile |
EN Learn to build the most secure, compliant, and resilient cloud architectures.
TR En güvenli, uygun ve dayanıklı bulut mimarilerini nasıl oluşturacağınızı öğrenin.
inglês | turco |
---|---|
most | en |
cloud | bulut |
to | nasıl |
secure | güvenli |
EN By using AWS, Expedia Group has become more resilient
TR Expedia Group AWS sayesinde daha esnek hale geldi
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
group | group |
more | daha |
EN VMware Cloud on AWS creates a secure, resilient environment with the scale and flexibility needed to support growth
TR VMware Cloud on AWS, büyümeyi desteklemek için gerekli ölçek ve esneklik ile güvenli, dayanıklı bir çevre oluşturur
inglês | turco |
---|---|
vmware | vmware |
creates | oluşturur |
flexibility | esneklik |
needed | gerekli |
scale | ölçek |
environment | çevre |
aws | aws |
and | ve |
to support | desteklemek |
cloud | cloud |
a | bir |
with | ile |
EN AWS provides building blocks that public safety agencies and their application partners can utilize to build highly available, resilient, and secure applications in alignment with the CJIS Security Policy
TR AWS, kamu güvenliği kurumlarının ve uygulama çözüm ortaklarının CJIS Güvenlik Politikası ile uyumlu olarak yüksek düzeyde erişilebilir, dayanıklı ve güvenli uygulamalar oluşturmak için kullanabilecekleri yapı taşları sağlar
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
public | kamu |
highly | yüksek |
available | erişilebilir |
policy | politikası |
building | yapı |
provides | sağlar |
applications | uygulamalar |
security | güvenlik |
safety | güvenliği |
and | ve |
application | uygulama |
with | ile |
EN Adelphi has already developed possible solutions: providing reliable weather data for the region and the cultivation of climate-resilient plants.
TR Adelphi bunun için çözüm önerileri de üretmiş: Bölge için havayla ilgili güvenilir veriler sağlanması ve iklime dayanıklı bitkilerin yetiştirilmesi.
inglês | turco |
---|---|
already | de |
data | veriler |
region | bölge |
solutions | çözüm |
and | ve |
of | in |
reliable | güvenilir |
for | için |
EN Inflation Pricing Study: How resilient are you to spikes?
TR Yeniden Dirilen Krizi Ticari Çeviklik ile Atlatmak
inglês | turco |
---|---|
to | ile |
EN Inflation rates are still rising, and many companies are unprepared. Find out how businesses can rise to the inflation challenge with resilient pricing strategies.
TR Mayıs’tan beri, pandemi döneminde ticari çevikliğin önemini vurguluyoruz. Pandemi devam ettikçe, kazananları başkalarından ayıran bilgiler paylaşmaya devam ediyoruz.
inglês | turco |
---|---|
still | devam |
to | e |
the | beri |
EN Looking around the world, from Syria to Singapore to Seoul and beyond, Muggah submits six principles for how we can build more resilient cities
TR Suriye'den Singapur'a, Seoul'e ve daha bir sürü şehri inceleyen Muggah, daha sağlam şehirler inşa etmemiz için 6 prensip sunuyor
inglês | turco |
---|---|
build | inşa |
cities | şehirler |
and | ve |
six | bir |
EN Leading security expert CMC TS wanted to stay ahead of its market competitors. It teamed up with IBM to expand its security offerings with IBM Security Resilient software and IBM QRadar Advisor with Watson software.
TR Önde gelen güvenlik uzmanı CMC TS, pazar rakiplerinin önünde olmak istiyordu. IBM Security Resilient yazılımı ve IBM QRadar Advisor with Watson yazılımını kullanarak güvenlik olanaklarını genişletmek için IBM ile işbirliği yaptı.
inglês | turco |
---|---|
ibm | ibm |
watson | watson |
ahead | önünde |
security | güvenlik |
market | pazar |
and | ve |
expert | uzman |
of | in |
software | yazılımını |
to | için |
EN This data center employ leading physical and environmental security measures, resulting in highly resilient infrastructure. For more information about its security practices, see below:
TR Bu veri merkezleri, önde gelen fiziksel ve çevresel güvenlik önlemleri almakta ve bu da son derece esnek bir altyapı sağlamaktadır. Güvenlik uygulamaları hakkında daha fazla bilgi için aşağıya bakın:
inglês | turco |
---|---|
practices | uygulamalar |
environmental | çevresel |
measures | önlemleri |
infrastructure | altyapı |
physical | fiziksel |
security | güvenlik |
highly | son derece |
data | veri |
and | ve |
in | da |
information | bilgi |
this | bu |
about | hakkında |
leading | bir |
for | için |
EN Our ambition is to contribute to secure, resilient and sustainable food systems that provide access to safe, affordable, and nutritious food, and minimise food loss and food waste across our value chain
TR Amacımız, güvenli, uygun fiyatlı ve besleyici gıdaya erişim sağlayan güvenli, esnek ve sürdürülebilir gıda sistemlerine katkıda bulunarak değer zincirimiz genelinde gıda kaybını ve gıda israfını en aza indirmek
inglês | turco |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
food | gıda |
access | erişim |
value | değer |
provide | sağlayan |
affordable | uygun |
and | ve |
across | genelinde |
contribute | katkı |
EN We also published a whitepaper on Building Resilient Food Systems, after consulting with 114 key stakeholders.
TR Ayrıca, 114 önemli paydaştan görüşler alarak, Esnek Gıda Sistemleri Oluşturma hakkında bir teknik rapor yayımladık.
inglês | turco |
---|---|
published | yayımladı |
building | oluşturma |
food | gıda |
systems | sistemleri |
key | önemli |
a | bir |
on | hakkında |
EN Building resilient food systems
TR Esnek gıda sistemleri inşa etme
inglês | turco |
---|---|
food | gıda |
systems | sistemleri |
building | inşa |
EN Discover how we support resilient food systems
TR Esnek gıda sistemlerini nasıl desteklediğimizi keşfedin
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
food | gıda |
systems | sistemlerini |
how | nasıl |
EN Read our whitepaper on building resilient food systems
TR Esnek gıda sistemleri oluşturmaya ilişkin teknik raporumuzu okuyun
inglês | turco |
---|---|
read | okuyun |
building | oluşturmaya |
food | gıda |
systems | sistemleri |
EN Our 2022 Sustainability Report highlights the company’s progress in detailing the actions to help realise resilient and sustainable food systems
TR 2022 Sürdürülebilirlik Raporumuz, şirketimizin esnek ve sürdürülebilir gıda sistemlerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak eylemleri ayrıntılandırma konusundaki ilerlemesine vurgu yapıyor
inglês | turco |
---|---|
actions | eylemleri |
food | gıda |
systems | sistemlerini |
help | yardımcı |
the | olacak |
in | da |
sustainable | sürdürülebilir |
sustainability | sürdürülebilirlik |
and | ve |
EN Our 2022 Sustainability Report highlights the company’s progress in detailing the actions to help realise resilient and sustainable food systems
TR Tetra Pak bugün Rusya'da devam eden operasyonlarından çıkış yapacağını duyurdu.
EN Tetra Pak is coming to COP27 to accelerate actions towards sustainable and resilient food systems
TR Specialty Papers Europe, Avrupa'daki kâğıt ve paketleme endüstrisine yönelik olarak gerçekleştirilen önde gelen, özel bir konferanstır.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
to | yönelik |
is | bir |
EN As the value of NIM grows, this foundation will be enabled to support good cause initiatives with high social or ecological impact.
TR NIM’in değeri arttıkça bu vakfın yüksek sosyal ve çevresel etkileri olan insiyatiflere katkıda bulunması sağlanmış olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
value | değeri |
of | ın |
foundation | vakfı |
social | sosyal |
high | yüksek |
this | bu |
will | olacaktır |
or | olan |
EN Health Nature Cosmetics Locksmith Lumberjack Hurricane Stem Earth Branch Root Oak tree Green Craft Tree Organic Circle Plant Silhouette Start Forest Vegan Line Ecology Ecological
TR Sağlık Doğa Makyaj malzemeleri Çilingir Oduncu Kasırga Kök Dünya Dal Kök Meşe ağacı Yeşil Üretmek Ağaç Organik Daire Bitki Siluet Başlat Orman Vegan Hat Ekoloji Ekolojik
inglês | turco |
---|---|
health | sağlık |
nature | doğa |
cosmetics | makyaj malzemeleri |
earth | dünya |
root | kök |
circle | daire |
forest | orman |
line | hat |
ecological | ekolojik |
green | yeşil |
organic | organik |
plant | bitki |
tree | ağaç |
EN Ecological Agriculture at the Weihenstephan-Triesdorf University of Applied Sciences
TR Weihenstephan-Triesdorf Yüksekokulu’nda Ekolojik Tarım
inglês | turco |
---|---|
ecological | ekolojik |
agriculture | tarım |
EN This relatively new study area expands the existing study programme in agriculture with six specialist modules in ecological agriculture
TR Henüz oldukça yeni olan anabilim dalı, mevcut tarım bölümünün kapsamını ekolojik tarım konusundaki altı uzmanlık modülüyle genişletiyor
inglês | turco |
---|---|
agriculture | tarım |
ecological | ekolojik |
new | yeni |
existing | mevcut |
six | altı |
EN We actively contribute towards improving the ecological performance throughout entire value chains, thus enhancing the environmental benefit of the end products
TR Tüm değer zincirinde ekolojik performansı ve buna bağlı olarak son ürünlerin çevresel faydalarını artırmaya aktif katkı sağlıyoruz
inglês | turco |
---|---|
actively | aktif |
ecological | ekolojik |
value | değer |
products | ürünlerin |
environmental | çevresel |
contribute | katkı |
entire | de |
end | son |
EN Products awarded the label are independently assessed for compliance with strict ecological and performance criteria.
TR Bu etikete layık görülen ürünlerin katı çevre ve performans kriterlerine uygunluğu bağımsız olarak değerlendirilmektedir.
inglês | turco |
---|---|
independently | bağımsız |
performance | performans |
products | ürünlerin |
and | ve |
the | olarak |
EN Phenological and Physico-Chemical Characteristics of Arapkızı, Jonagold and Fuji Kiku Apple (Malus domestica Bork.) Varieties Grafted on M9 Rootstock in Isparta Ecological Conditions
TR M9 Anacı Üzerine Aşılı Arapkızı, Jonagold ve Fuji Kiku Elma (Malus domestica Borkh.) Çeşitlerinin Isparta Ekolojik Koşullarında Fenolojik ve Fiziko-Kimyasal Özellikleri
inglês | turco |
---|---|
ecological | ekolojik |
and | ve |
conditions | koşullar |
EN Comparison of Yield and Yield Components of Different Anise (Pimpinella anisum L.) Populations Under Eskişehir Ecological Conditions
TR Eskişehir Ekolojik Koşullarında Farklı Anason (Pimpinella anisum L.) Populasyonlarının Verim ve Verim Öğelerinin Karşılaştırılması
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
ecological | ekolojik |
different | farklı |
conditions | koşullar |
of | nın |
EN Effect of Different Row Spaces on Yield and Quality of Anise (Pimpinella anisum) under Eskisehir Ecological Conditions
TR Eskişehir Ekolojik Koşullarında Farklı Sıra Aralıklarının Anason (Pimpinella anisum) Verimi ve Kalitesi Üzerine Etkisi
inglês | turco |
---|---|
effect | etkisi |
and | ve |
quality | kalitesi |
ecological | ekolojik |
different | farklı |
conditions | koşullar |
of | nın |
EN Determination of Morphogenetic Variability of Fennel (Foeniculum vulgare Mill.) Essential Oil in Eskişehir Ecological Conditions
TR Eskişehir Ekolojik Koşullarında Rezene (Foeniculum vulgare Mill.) Uçucu Yağının Morfogenetik Varyabilitesinin Belirlenmesi
inglês | turco |
---|---|
determination | belirlenmesi |
ecological | ekolojik |
conditions | koşullar |
of | nın |
EN The Effect of Different Harvest Times on Yield and Quality of Lemon Thyme (Thymus citriodorus L.) in Eskişehir Ecological Conditions
TR Eskişehir Ekolojik Koşullarında Farklı Hasat Zamanlarının Limon Kekiğinin (Thymus citriodorus L.) Verim Ve Kalitesi Üzerine Etkisi
inglês | turco |
---|---|
effect | etkisi |
and | ve |
quality | kalitesi |
ecological | ekolojik |
different | farklı |
conditions | koşullar |
of | nın |
EN Ecological Agriculture at the Weihenstephan-Triesdorf University of Applied Sciences
TR Weihenstephan-Triesdorf Yüksekokulu’nda Ekolojik Tarım
inglês | turco |
---|---|
ecological | ekolojik |
agriculture | tarım |
Mostrando 50 de 50 traduções