EN Emphasizing that transformation is a never-ending process, Saka stated that a successful transformation depends on the vision and energy of the executives.
"growth and transformation" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Emphasizing that transformation is a never-ending process, Saka stated that a successful transformation depends on the vision and energy of the executives.
TR Dönüşümün hiç bitmeyen bir süreç olduğunu vurgulayan Saka, dönüşümde başarı ve başarısızlığın yöneticilerin vizyonuna ve enerjisine bağlı olduğunu belirtti.
inglês | turco |
---|---|
never | hiç |
process | süreç |
depends | bağlı |
and | ve |
transformation | dönüşüm |
is | olduğunu |
a | bir |
EN Business Growth And Transformation
TR İş Büyümesi Ve Dönüşümü
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
transformation | dönüşüm |
EN 8.9.1. Tourism direct GDP as a proportion of total GDP and in growth rate 8.9.2. Number of jobs in tourism industries as a proportion of total jobs and growth rate of jobs, by sex
TR 8.9.1. Turizmin toplam GSYH ve büyüme hızının bir oranı olarak GSYH'ya etkisi 8.9.2. Cinsiyete göre, toplam istihdamın ve istihdam büyüme hızının bir oranı olarak turizm sektörlerindeki iş sayısı
inglês | turco |
---|---|
tourism | turizm |
growth | büyüme |
rate | oranı |
and | ve |
by | göre |
total | toplam |
EN 8.1. Sustain per capita economic growth in accordance with national circumstances and, in particular, at least 7 per cent gross domestic product growth per annum in the least developed countries
TR 8.1. Kişi başına düşen gelir artışının ulusal koşullara uygun olarak sürdürülmesi ve özellikle en az gelişmiş ülkelerde gayri safi yurt içi hasılada yıllık en az yüzde 7 oranında büyüme olmasının sağlanması
inglês | turco |
---|---|
capita | kişi |
growth | büyüme |
national | ulusal |
domestic | yurt içi |
developed | gelişmiş |
countries | ülkelerde |
per cent | yüzde |
and | ve |
at | nda |
with | uygun |
least | az |
per | başına |
accordance | olarak |
EN For example, lactose free white milk saw a 16% growth in Western Europe between 2012 – 2015, while there was a 30% growth in organic milk sales in Asia Pacific.
TR Örneğin, laktozsuz beyaz süt 2012 - 2015 arasında Batı Avrupa'da %16'lık bir büyüme göstermiş, Asya Pasifik'te organik süt satışlarında %30 büyüme görülmüştür.
inglês | turco |
---|---|
white | beyaz |
milk | süt |
western | batı |
growth | büyüme |
asia | asya |
organic | organik |
a | bir |
between | arasında |
EN Cooperation, transformation and civil society. Current information and background on development and dialogue.
TR Kalkınma ve diyalogla ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: işbirliği, transformasyon, BRICS devletleri, aracı organizasyonlar ve sivil toplum.
inglês | turco |
---|---|
cooperation | işbirliği |
and | ve |
civil | sivil |
society | toplum |
current | güncel |
information | bilgiler |
development | kalkınma |
on | ilgili |
EN Cooperation, transformation and civil society. Current information and background on development and dialogue.
TR Kalkınma ve diyalogla ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: işbirliği, transformasyon, BRICS devletleri, aracı organizasyonlar ve sivil toplum.
inglês | turco |
---|---|
cooperation | işbirliği |
and | ve |
civil | sivil |
society | toplum |
current | güncel |
information | bilgiler |
development | kalkınma |
on | ilgili |
EN Germany takes climate change and the shortage of resources seriously and is backing the transformation to a bio-based economy. Two innovations could take us a large step forward along this path.
TR Almanya, iklim değişikliğini ve kaynak kıtlığını ciddiye alıyor ve biyolojik bazlı bir ekonomi biçimine açılan bir dönüşüme umut bağlıyor. İki inovasyon bizim bu yolda büyük bir sıçrama yaparak ilerlememizi sağlayabilir.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
change | değişikliğini |
resources | kaynak |
economy | ekonomi |
large | büyük |
based | bazlı |
and | ve |
this | bu |
climate | iklim |
a | bir |
EN Harald Welzer is co-founder and director of Futurzwei - Stiftung Zukunftsfähigkeit (Future Perfect – Foundation for a Viable Future) and has a professorship for transformation design at the European University of Flensburg
TR Harald Welzer “Futurzwei – Stiftung Zukunftsfähigkeit (Geleceğe Yatkınlık)” adlı vakfın kurucularından ve Flensburg Avrupa Üniversitesi’nde Dönüşüm Dizaynı öğretim kürsüsü var
EN The digital transformation of Europe will be fostered in a way that respects human rights and protects citizens. Specifically named areas for digital progress are education, research, finance and health.
TR Avrupa’nın dijital dönüşümü, insan haklarının muhafaza edilmesi ve insanların korunması koşuluyla hızlandırılacak. Dijitalizasyon bağlamında özellikle eğitim, araştırma, finans ve sağlık branşlarının adı öne çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
transformation | dönüşüm |
human | insan |
education | eğitim |
research | araştırma |
finance | finans |
health | sağlık |
specifically | özellikle |
and | ve |
rights | hakları |
digital | dijital |
of | nın |
EN Brad served as Intuit’s president and chief executive officer from 2008 to 2019, where he successfully led the company’s transformation from a desktop software company to a global, cloud-based product and platform company
TR Brad, 2008 - 2019 yılları arasında Intuit'in başkanı ve CEO'su olarak görev almış ve Intuit'in bir masaüstü bilgisayar yazılımı şirketinden küresel bir bulut tabanlı ürün ve platform şirketine dönüşümünü başarıyla yönetmiştir
inglês | turco |
---|---|
successfully | başarıyla |
global | küresel |
platform | platform |
cloud | bulut |
product | ürün |
and | ve |
desktop | masaüstü |
based | tabanlı |
transformation | dönüşüm |
president | başkan |
a | bir |
software | yazılımı |
the | arasında |
EN Brad served as Intuit’s president and chief executive officer from 2008 to 2019, where he successfully led the company’s transformation from a desktop software company to a global, cloud-based product and platform company
TR Brad, 2008 - 2019 yılları arasında Intuit'in başkanı ve CEO'su olarak görev almış ve Intuit'in bir masaüstü bilgisayar yazılımı şirketinden küresel bir bulut tabanlı ürün ve platform şirketine dönüşümünü başarıyla yönetmiştir
inglês | turco |
---|---|
successfully | başarıyla |
global | küresel |
platform | platform |
cloud | bulut |
product | ürün |
and | ve |
desktop | masaüstü |
based | tabanlı |
transformation | dönüşüm |
president | başkan |
a | bir |
software | yazılımı |
the | arasında |
EN With Elsevier as a partner, practice transformation is achievable and sustainable.
TR Elsevier ortağınız olduğunda uygulamalarınızı dönüştürmek başarılabilir ve sürdürülebilir olur.
inglês | turco |
---|---|
partner | ortağı |
and | ve |
sustainable | sürdürülebilir |
elsevier | elsevier |
a | dönüştürmek |
is | olur |
EN Elegantly delicate at first glance, the flower’s daily transformation is an inspiring symbol of revitalisation and natural strength
TR İlk bakışta son derece zarif olan çiçeğin günlük dönüşümü ilham veren bir yenilenme ve doğal güç simgesidir
inglês | turco |
---|---|
daily | günlük |
transformation | dönüşüm |
natural | doğal |
strength | güç |
and | ve |
first | e |
of | in |
is | olan |
the | bir |
EN In this report from business publisher Raconteur, read about several ways digital transformation is shaping the future of the industry. Take a closer look at automation, big data, the next generation workforce, and more.
TR İşletme yayıncısı Raconteur'un hazırladığı bu raporda, dijital dönüşümün endüstrinin geleceğini nasıl şekillendirdiği hakkında bilgi edinin. Otomasyon, büyük veri, yeni nesil iş gücü ve daha fazlasını daha yakından inceleyin.
inglês | turco |
---|---|
future | geleceğini |
automation | otomasyon |
data | veri |
transformation | dönüşüm |
more | fazlasını |
this | bu |
about | hakkında |
big | büyük |
digital | dijital |
at | nda |
generation | nesil |
read | ve |
EN How mature is your product development process? Autodesk can help you strategize for digital transformation and develop the capabilities needed to achieve your goals
TR Ürün geliştirme süreciniz ne kadar başarılı? Autodesk, dijital dönüşüm için strateji oluşturma ve hedeflerinize ulaşmanızda gerekli olan özellikleri geliştirme konusunda size yardımcı olabilir
inglês | turco |
---|---|
autodesk | autodesk |
digital | dijital |
transformation | dönüşüm |
needed | gerekli |
your goals | hedeflerinize |
help | yardımcı |
development | geliştirme |
can | olabilir |
is | olan |
and | ve |
the | size |
EN The Kingdom of the Netherlands launched Call for Proposals for Call for Human Rights and Matra (Social Transformation) | STGM
TR Hollanda İnsan Hakları ve Matra (Sosyal Dönüşüm) Programı için Proje Teklif Çağrısı başlattı | STGM
inglês | turco |
---|---|
proposals | teklif |
social | sosyal |
transformation | dönüşüm |
stgm | stgm |
launched | başlattı |
rights | hakları |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN The Kingdom of the Netherlands launched Call for Proposals for Call for Human Rights and Matra (Social Transformation)
TR Hollanda İnsan Hakları ve Matra (Sosyal Dönüşüm) Programı için Proje Teklif Çağrısı başlattı
inglês | turco |
---|---|
proposals | teklif |
social | sosyal |
transformation | dönüşüm |
launched | başlattı |
rights | hakları |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN In the pandemic, Kibar Holding has taken important steps regarding digital transformation in the processes of supply chain, management and production
TR Kibar Holding Pandemide tedarik zinciri, yönetim ve üretim süreçlerindeki dijital dönüşüm konusunda önemli adımlar attı
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
steps | adımlar |
digital | dijital |
transformation | dönüşüm |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
holding | holding |
important | önemli |
management | yönetim |
and | ve |
production | üretim |
of | konusunda |
EN Emphasizing that they are going through a major process of transformation and change as a company, Ali Kibar said, "We began reaping the fruits of the process, in which we completed our institutionalization efforts in every field.
TR Kurum olarak büyük bir dönüşüm ve değişim süreci yaşadıklarını vurgulayan Ali Kibar, "Her alanda kurumsallaşma çalışmalarımızı tamamladığımız sürecin neticelerini de almaya başladık.
inglês | turco |
---|---|
major | büyük |
change | değişim |
ali | ali |
kibar | kibar |
began | başladı |
process | süreci |
and | ve |
a | bir |
transformation | dönüşüm |
of | her |
EN Ş. Gökhan Lokmanoğlu, the Vice Chairman of Corporate Development at Kibar Holding evaluated the progress of Turkey and the world regarding digital transformation in his speech.
TR Kibar Holding Kurumsal Gelişim Başkan Yardımcısı Ş. Gökhan Lokmanoğlu, yaptığı konuşmasında dijital dönüşüm konusunda Türkiye ve dünyada gelinen noktayı değerlendirdi.
inglês | turco |
---|---|
corporate | kurumsal |
development | gelişim |
kibar | kibar |
turkey | türkiye |
world | dünyada |
digital | dijital |
transformation | dönüşüm |
speech | konuşması |
holding | holding |
vice | yardımcısı |
and | ve |
at | de |
of | konusunda |
EN Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, stated that a successful transformation, which has become a never-ending cycle in this technological modern age, depends on the vision and the energy of the executives.
TR Tamer Saka, teknolojinin hakim olduğu modern çağda hiç bitmeyen bir döngü haline gelen dönüşümde başarılı olabilmenin ön koşulunun yöneticilerin vizyonu ve enerjsine bağlı olduğunu ifade etti.
inglês | turco |
---|---|
modern | modern |
vision | vizyonu |
never | hiç |
cycle | döngü |
successful | başarılı |
depends | bağlı |
in | da |
and | ve |
a | bir |
the | gelen |
EN Usher in a new era of transformation—one led by your frontline and powered by Zebra Workforce Connect
TR Ön saflarda çalışan personelinizin rehberliğinde ve Zebra Workforce Connect’in desteğiyle yeni bir dönüşüm çağına adım atın
inglês | turco |
---|---|
zebra | zebra |
new | yeni |
transformation | dönüşüm |
and | ve |
a | bir |
EN The automotive industry is undergoing a radical transformation. The advent of mobility advancements such as electric and connected cars has put the industry on a high-speed expressway, propelling it to a future that is shrouded in complexity.
TR Otomotiv endüstrisi köklü bir dönüşüm geçiriyor. Ulaşımda elektrikli ve bağlantılı araçlar gibi gelişmelerin ortaya çıkması, sektörü yüksek hızlı bir otobana yerleştirerek, çok yönlü bir geleceğe doğru yöneltti.
inglês | turco |
---|---|
automotive | otomotiv |
electric | elektrikli |
connected | bağlantı |
future | geleceğe |
and | ve |
industry | sektör |
cars | araç |
high | yüksek |
speed | hızlı |
transformation | dönüşüm |
a | bir |
EN Digital Transformation Office of the Presidency of Turkey has published the Guideline on Information and Communication Security Audit
TR Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Bilgi ve İletişim Güvenliği Denetim Rehberi’ni Yayımladı
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
transformation | dönüşüm |
office | ofisi |
turkey | türkiye |
information | bilgi |
and | ve |
audit | denetim |
published | yayımladı |
security | güvenliği |
EN With Elsevier as a partner, practice transformation is achievable and sustainable.
TR Elsevier ortağınız olduğunda uygulamalarınızı dönüştürmek başarılabilir ve sürdürülebilir olur.
inglês | turco |
---|---|
partner | ortağı |
and | ve |
sustainable | sürdürülebilir |
elsevier | elsevier |
a | dönüştürmek |
is | olur |
EN He joined RELX in 1998 and has worked in a number of business-facing finance roles, has been deeply involved in the business?s digital transformation from print publisher to online information provider
TR RELX'e 1998 yılında katıldı ve bir dizi ticarete dönük finans rolünde çalışarak işletmenin basılı yayıncılıktan çevrimiçi bir bilgi sağlayıcısına dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynadı
inglês | turco |
---|---|
finance | finans |
business | iş |
s | s |
transformation | dönüşüm |
information | bilgi |
joined | katıldı |
online | çevrimiçi |
and | ve |
number | dizi |
digital | bir |
EN In 2017, the Digital Transformation Agency (DTA) worked with other government bodies and industry to develop the Secure Cloud Strategy. The strategy focuses on helping government agencies use cloud technology.
TR 2017'de, Dijital Dönüşüm Kurumu (DTA), Güvenli Bulut Stratejisi'ni geliştirmek için diğer devlet kurumları ve sektörleriyle çalıştı. Bu strateji, devlet kurumlarının bulut teknolojisini kullanmasını sağlamaya odaklanmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
transformation | dönüşüm |
other | diğer |
government | devlet |
cloud | bulut |
digital | dijital |
and | ve |
strategy | strateji |
EN Current events have accelerated organizations' plans to migrate to cloud applications and their digital transformation efforts in general
TR Güncel olaylar, şirketlerin bulut uygulamalarına geçiş planlarını ve genel anlamda dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandırdı
inglês | turco |
---|---|
current | güncel |
events | olaylar |
cloud | bulut |
digital | dijital |
transformation | dönüşüm |
general | genel |
plans | planları |
applications | uygulamalar |
and | ve |
EN The Kingdom of the Netherlands launched Call for Proposals for Call for Human Rights and Matra (Social Transformation) | STGM
TR Hollanda İnsan Hakları ve Matra (Sosyal Dönüşüm) Programı için Proje Teklif Çağrısı başlattı | STGM
inglês | turco |
---|---|
proposals | teklif |
social | sosyal |
transformation | dönüşüm |
stgm | stgm |
launched | başlattı |
rights | hakları |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN The Kingdom of the Netherlands launched Call for Proposals for Call for Human Rights and Matra (Social Transformation)
TR Hollanda İnsan Hakları ve Matra (Sosyal Dönüşüm) Programı için Proje Teklif Çağrısı başlattı
inglês | turco |
---|---|
proposals | teklif |
social | sosyal |
transformation | dönüşüm |
launched | başlattı |
rights | hakları |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN Digital Transformation and Enablement
TR Dijital Dönüşüm ve Etkinleştirme
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
transformation | dönüşüm |
and | ve |
EN Elegantly delicate at first glance, the flower’s daily transformation is an inspiring symbol of revitalisation and natural strength
TR İlk bakışta son derece zarif olan çiçeğin günlük dönüşümü ilham veren bir yenilenme ve doğal güç simgesidir
inglês | turco |
---|---|
daily | günlük |
transformation | dönüşüm |
natural | doğal |
strength | güç |
and | ve |
first | e |
of | in |
is | olan |
the | bir |
EN Elegantly delicate at first glance, the flower’s daily transformation is an inspiring symbol of revitalisation and natural strength
TR İlk bakışta son derece zarif olan çiçeğin günlük dönüşümü ilham veren bir yenilenme ve doğal güç simgesidir
inglês | turco |
---|---|
daily | günlük |
transformation | dönüşüm |
natural | doğal |
strength | güç |
and | ve |
first | e |
of | in |
is | olan |
the | bir |
EN Elegantly delicate at first glance, the flower’s daily transformation is an inspiring symbol of revitalisation and natural strength
TR İlk bakışta son derece zarif olan çiçeğin günlük dönüşümü ilham veren bir yenilenme ve doğal güç simgesidir
inglês | turco |
---|---|
daily | günlük |
transformation | dönüşüm |
natural | doğal |
strength | güç |
and | ve |
first | e |
of | in |
is | olan |
the | bir |
EN Elegantly delicate at first glance, the flower’s daily transformation is an inspiring symbol of revitalisation and natural strength
TR İlk bakışta son derece zarif olan çiçeğin günlük dönüşümü ilham veren bir yenilenme ve doğal güç simgesidir
inglês | turco |
---|---|
daily | günlük |
transformation | dönüşüm |
natural | doğal |
strength | güç |
and | ve |
first | e |
of | in |
is | olan |
the | bir |
EN Elegantly delicate at first glance, the flower’s daily transformation is an inspiring symbol of revitalisation and natural strength
TR İlk bakışta son derece zarif olan çiçeğin günlük dönüşümü ilham veren bir yenilenme ve doğal güç simgesidir
inglês | turco |
---|---|
daily | günlük |
transformation | dönüşüm |
natural | doğal |
strength | güç |
and | ve |
first | e |
of | in |
is | olan |
the | bir |
EN These trends include digital transformation, hybrid work models, automation, advanced robotics, Internet of Things (IoT) applications, and augmented reality/virtual reality (AR/VR) to name just a few.
TR Bu trendler arasında dijital dönüşüm, hibrit iş modelleri, otomasyon, gelişmiş robotik, Nesnelerin İnterneti (IoT) uygulamaları ve artırılmış gerçeklik/sanal gerçeklik (AR/VR) sayılabilir.
inglês | turco |
---|---|
trends | trendler |
transformation | dönüşüm |
hybrid | hibrit |
models | modelleri |
automation | otomasyon |
iot | iot |
reality | gerçeklik |
advanced | gelişmiş |
these | bu |
virtual | sanal |
digital | dijital |
applications | uygulamalar |
and | ve |
to | arasında |
EN Find out what's happening in Agile Transformation Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Çevik Dönüşüm Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
transformation | dönüşüm |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN You’re doing much more than just powering data capture – you’re building an ecosystem to fuel business transformation…and Zebra RFID is just what you need.
TR Veri yakalamayı güçlendirmekten çok daha fazlasını yapıyor ve işletme dönüşümünü hızlandırmak için bir ekosistem oluşturuyorsanız ihtiyaç duyduğunuz şey Zebra RFID.
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
doing | yapıyor |
business | işletme |
ecosystem | ekosistem |
zebra | zebra |
rfid | rfid |
more | fazlasını |
and | ve |
need | ihtiyaç |
EN We have a tall ambition to lead the sustainability transformation within our industry and I recognise that we can only achieve this by delivering concrete actions across our value chain
TR Sektörümüzde sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etme konusunda son derece azimliyiz ve bunu ancak değer zincirimizde somut eylemlerde bulunursak başarabileceğimizin farkındayım
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
industry | sektör |
concrete | somut |
value | değer |
transformation | dönüşüm |
to | konusunda |
can | ne |
the | etme |
a | ancak |
and | ve |
EN We have a tall ambition to lead the sustainability transformation within our industry and I recognise that we can only achieve this by delivering concrete actions across our value chain
TR Sektörümüzde sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etme konusunda son derece azimliyiz ve bunu yalnızca değer zincirimizde somut eylemlerde bulunarak başarabileceğimizin farkındayım
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
industry | sektör |
concrete | somut |
value | değer |
transformation | dönüşüm |
the | etme |
to | konusunda |
can | ne |
and | ve |
EN Our annual Sustainability Report provides a comprehensive picture of our ambition to lead the sustainability transformation across all areas of our business and our value chain, as well as the progress towards our goals.
TR Yıllık Sürdürülebilirlik Raporumuz, işimizin ve değer zincirimizin tüm alanlarında sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etme hedeflerimizin yanı sıra hedeflerimize yönelik ilerlemenin kapsamlı bir tablosunu sunuyor.
inglês | turco |
---|---|
annual | yıllık |
sustainability | sürdürülebilirlik |
provides | sunuyor |
business | iş |
comprehensive | kapsamlı |
transformation | dönüşüm |
the | etme |
and | ve |
value | değer |
all | tüm |
a | bir |
EN This year’s report outlines our integrated approach to sustainability and how we continued to progress on our ambition to lead the sustainability transformation by:
TR Bu yılki raporda, sürdürülebilirliğe olan entegre yaklaşımımız ve sürdürülebilirlik dönüşümüne öncülük etme hedefimizde nasıl ilerlemeye devam ettiğimiz yer alıyor:
inglês | turco |
---|---|
integrated | entegre |
sustainability | sürdürülebilirlik |
continued | devam |
this | bu |
transformation | dönüşüm |
approach | yaklaşım |
the | etme |
and | ve |
how | nasıl |
EN The chart shows our organisation structure including communications, legal affairs & general counsel, finance & business transformation, human resources, our operation units and clusters.
TR Şema; iletişim, hukuk işleri ve genel danışma, finans ve işletme dönüşümü, insan kaynakları, operasyon birimlerimiz ve bölgelerimiz dahil olmak üzere organizasyon yapımızı göstermektedir.
inglês | turco |
---|---|
communications | iletişim |
legal | hukuk |
general | genel |
finance | finans |
business | işletme |
human | insan |
resources | kaynakları |
including | dahil |
the | olmak |
and | ve |
EN Prior to that, he was Senior Vice President for Finance, Supplier Management & Business Transformation and member of the former Global Leadership Team
TR Öncesinde finans, tedarikçi yönetimi ve iş dönüşümünden sorumlu kıdemli başkan yardımcısı ve eski Küresel Liderlik Ekibi'nin üyesiydi
inglês | turco |
---|---|
senior | kıdemli |
president | başkan |
finance | finans |
supplier | tedarikçi |
and | ve |
former | eski |
global | küresel |
leadership | liderlik |
vice | yardımcısı |
team | ekibinin |
management | yönetimi |
transformation | dönüşüm |
EN The Steps are prompts for a unique and challenging journey of transformation that looks different for each one of us
TR Adımlar, her birimiz için farklı görünen benzersiz ve zorlu bir dönüşüm yolculuğuna yönelik ipuçlarıdır
inglês | turco |
---|---|
steps | adımlar |
and | ve |
unique | benzersiz |
transformation | dönüşüm |
different | farklı |
EN Image enhancement and transformation
TR Görüntü geliştirme ve dönüştürme
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
image | görüntü |
EN JavaOpen SourceWeb DesignProject ManagementSoftware DevelopmentNew TechnologyScrumWeb TechnologyWeb DevelopmentAgile Project ManagementAgile TestingKanbanComputer programmingLean Project ManagementAgile Transformation
TR JavaOpen SourceWeb DesignProject ManagementSoftware DevelopmentNew TechnologyScrumWeb TechnologyWeb GeliştirmeÇevik Proje YönetimiÇevik TestKanbanBilgisayar programlamaYalın Proje YönetimiÇevik Dönüşüm
inglês | turco |
---|---|
project | proje |
transformation | dönüşüm |
EN BMW Munich HQ lightshow presents brand's transformation
TR DS, Türkiye'de büyümeye devam ediyor
Mostrando 50 de 50 traduções