TR Otomotiv endüstrisi köklü bir dönüşüm geçiriyor. Ulaşımda elektrikli ve bağlantılı araçlar gibi gelişmelerin ortaya çıkması, sektörü yüksek hızlı bir otobana yerleştirerek, çok yönlü bir geleceğe doğru yöneltti.
TR Otomotiv endüstrisi köklü bir dönüşüm geçiriyor. Ulaşımda elektrikli ve bağlantılı araçlar gibi gelişmelerin ortaya çıkması, sektörü yüksek hızlı bir otobana yerleştirerek, çok yönlü bir geleceğe doğru yöneltti.
EN The automotive industry is undergoing a radical transformation. The advent of mobility advancements such as electric and connected cars has put the industry on a high-speed expressway, propelling it to a future that is shrouded in complexity.
turco | inglês |
---|---|
otomotiv | automotive |
endüstrisi | industry |
elektrikli | electric |
araçlar | cars |
yüksek | high |
hızlı | speed |
geleceğe | future |
TR Fraunhofer Malzeme Dönüşüm Döngüsü ve Kaynak Stratejileri Enstitüsü IWKS ve IRED Geri Dönüşüm, Ekoloji, Tasarım Enstitüsü bu hedef doğrultusunda çalışıyorlar
EN This is what the Fraunhofer Research Institution for Materials Recycling and Resource Strategies IWKS and the IRED Institute for Recycling, Ecology & Design are working on
turco | inglês |
---|---|
malzeme | materials |
ve | and |
kaynak | resource |
stratejileri | strategies |
enstitüsü | institute |
tasarım | design |
bu | this |
TR Amaçları hastanelerde kullanılmış metallerin malzeme dönüşüm döngüsüne katılmasını sağlayacak bir geri dönüşüm sistemi geliştirmek.
EN Their goal is to design a recycling system for hospitals that will allow used metal instruments to be fed back into the recovered substance cycle.
turco | inglês |
---|---|
kullanılmış | used |
dönüşüm | that |
geri | back |
sistemi | system |
döngüsü | cycle |
TR Dönüşüm Değeri Yöneticisi ile dönüşüm değerlerinde ustalaşın.
EN Master conversion values with the Conversion Value Manager
turco | inglês |
---|---|
dönüşüm | conversion |
değeri | value |
yöneticisi | manager |
ile | with |
TR Fraunhofer Malzeme Dönüşüm Döngüsü ve Kaynak Stratejileri Enstitüsü IWKS ve IRED Geri Dönüşüm, Ekoloji, Tasarım Enstitüsü bu hedef doğrultusunda çalışıyorlar
EN This is what the Fraunhofer Research Institution for Materials Recycling and Resource Strategies IWKS and the IRED Institute for Recycling, Ecology & Design are working on
turco | inglês |
---|---|
malzeme | materials |
ve | and |
kaynak | resource |
stratejileri | strategies |
enstitüsü | institute |
tasarım | design |
bu | this |
TR Amaçları hastanelerde kullanılmış metallerin malzeme dönüşüm döngüsüne katılmasını sağlayacak bir geri dönüşüm sistemi geliştirmek.
EN Their goal is to design a recycling system for hospitals that will allow used metal instruments to be fed back into the recovered substance cycle.
turco | inglês |
---|---|
kullanılmış | used |
dönüşüm | that |
geri | back |
sistemi | system |
döngüsü | cycle |
TR Dönüşüm aralığınız, varsayılan olarak Reklam Yöneticisi'ndeki dönüşüm ayarları raporlama tercihinizle aynı olarak ayarlanır
EN By default, your conversion window is set to the same as your conversion settings reporting preference in Ads Manager
TR Dönüşüm ayarları raporlama tercihiniz 60 günlük bir aralık içeriyorsa, Dönüşüm İstatistikleri'nde 60 günlük raporlama aralığı bulunmadığından varsayılan olarak bir sonraki en yakın aralığa geçeriz.
EN If your conversion settings reporting preference includes a 60-day window, we'll default to the next closest window as a 60-day reporting window is not available in Conversion Insights.
TR Reklam Yöneticisi'nde birden fazla reklam hesabınız varsa, Dönüşüm İstatistikleri, tek bir reklam hesabı için ücretli ölçümleri göstermez. Dönüşüm İstatistiklerindeki veriler, işletme hesabının tamamını yansıtır.
EN If you have multiple ad accounts in Ads Manager, Conversion Insights will not show paid metrics for a single ad account. Data in Conversion Insights is reflective of the entire business account.
TR Grafik gösterim, Pinterest hedef kitlenizin seçtiğiniz dönüşüm aralığında, alışveriş yapma yönünde nasıl dönüşüm gerçekleştirdiğini izlemenizi sağlar
EN The graph lets you visually track how your Pinterest audience converted on the path to purchasing within your selected conversion window
TR Birden fazla reklam hesabındaki dönüşüm verileri toplandığında, Dönüşüm İstatistikleri verilerine eşit bir rakam elde edilmeyecektir, çünkü:
EN Adding up the conversion data in multiple ad accounts will not equal the Conversion Insights data because:
TR Elsevier ayna dergileri hibrit dergilerden iki kez ücret almak için mi hayata geçiriyor?
EN Is Elsevier launching mirror journals because hybrid journal double dip?
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
ayna | mirror |
hibrit | hybrid |
iki | double |
TR Artık kullanıcıların neredeyse%90'ı çevrimiçi olarak bir MacOS X zaman geçiriyor
EN Now almost 90% of users spend time online on a MacOS X
turco | inglês |
---|---|
neredeyse | almost |
çevrimiçi | online |
TR Artık kullanıcıların neredeyse%90'ı çevrimiçi olarak bir Windows PC zaman geçiriyor
EN Now almost 90% of users spend time online on a Windows PC
turco | inglês |
---|---|
neredeyse | almost |
çevrimiçi | online |
windows | windows |
pc | pc |
TR Artık kullanıcıların neredeyse%90'ı çevrimiçi olarak bir mobil cihazda zaman geçiriyor
EN Now almost 90% of users spend time online on a mobile device
turco | inglês |
---|---|
neredeyse | almost |
çevrimiçi | online |
mobil | mobile |
TR Dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın çalışma hayatını iyileştirmek bizi harekete geçiriyor
EN Improving the working lives of millions of people all over the world is what drives us
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
çalışma | working |
iyileştirmek | improving |
bizi | us |
insan | people |
TR Gelen kutunuzda çok zaman geçiriyor musunuz? E-postaları Sonix'e iletin ve ses veya video eklerinin dakikalar içinde otomatik olarak transkribe edilmesini sağlayın.
EN Do you spend a lot of time in your inbox? Forward emails to Sonix and have the audio or video attachments automatically transcribed in minutes.
turco | inglês |
---|---|
musunuz | do you |
veya | or |
video | video |
transkribe | transcribed |
TR Buddy'den önce kızımızın İngilizce'ye hiç ilgisi yoktu, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Şimdi Buddy ile her gün zaman geçiriyor, onu zorlamamız gerekmiyor çünkü Buddy'i çok seviyor.
EN Before Buddy, we couldn’t get our daughter interested in learning English. Now she is happy to play with Buddy every day. We don't have to force her, she just loves it.
turco | inglês |
---|---|
her | every |
TR AB’nin iklim hedeflerini aşmak: Belediye Başkanları Sözleşmesi, yerel düzeyde küresel bir çevre politikasını hayata geçiriyor.
EN Exceeding EU climate goals: the Convenant of Mayors is advancing environmental policy worldwide at the municipal level.
turco | inglês |
---|---|
ab | eu |
yerel | municipal |
düzeyde | level |
küresel | worldwide |
politikasını | policy |
TR Erkekler mi kadınlar mı internette daha fazla vakit geçiriyor ve ne kadar Alman WhatsApp kullanıyor gibi soruların cevaplarını burada bulabilirsiniz.
EN Discover here whether men or women spend more time on the Internet, and how many people in Germany actually use WhatsApp.
turco | inglês |
---|---|
erkekler | men |
kadınlar | women |
internette | on the internet |
vakit | time |
alman | germany |
kullanıyor | use |
burada | here |
TR Perakende satış dünyası, siz bu yazıyı okurken bile değişim geçiriyor
EN The retail world is changing as you read this
turco | inglês |
---|---|
dünyası | world |
siz | you |
bu | this |
TR Yapılan bir araştırmaya göre Almanların sadece yüzde 54’ü izleme zamanlarını klasik televizyonun başında geçiriyor.
EN One survey showed that Germans are now spending only 54 per cent of their viewing time watching classic television.
turco | inglês |
---|---|
yüzde | per cent |
klasik | classic |
TR Elsevier ayna dergileri hibrit dergilerden iki kez ücret almak için mi hayata geçiriyor?
EN Is Elsevier launching mirror journals because hybrid journal double dip?
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
ayna | mirror |
hibrit | hybrid |
iki | double |
TR Buddy'den önce kızımızın İngilizce'ye hiç ilgisi yoktu, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Şimdi Buddy ile her gün zaman geçiriyor, onu zorlamamız gerekmiyor çünkü Buddy'i çok seviyor.
EN Before Buddy, we couldn’t get our daughter interested in learning English. Now she is happy to play with Buddy every day. We don't have to force her, she just loves it.
turco | inglês |
---|---|
her | every |
TR Erkekler mi kadınlar mı internette daha fazla vakit geçiriyor ve ne kadar Alman WhatsApp kullanıyor gibi soruların cevaplarını burada bulabilirsiniz.
EN Discover here whether men or women spend more time on the Internet, and how many people in Germany actually use WhatsApp.
turco | inglês |
---|---|
erkekler | men |
kadınlar | women |
internette | on the internet |
vakit | time |
alman | germany |
kullanıyor | use |
burada | here |
TR Bu öğrenim, işi ve yükseköğrenimi iç içe geçiriyor ve en yeni trendleri ve New Work araçlarını öğretiyor.
EN It links work and studies, looks at the latest trends and provides new work tools.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Yapılan bir araştırmaya göre Almanların sadece yüzde 54’ü izleme zamanlarını klasik televizyonun başında geçiriyor.
EN One survey showed that Germans are now spending only 54 per cent of their viewing time watching classic television.
turco | inglês |
---|---|
yüzde | per cent |
klasik | classic |
TR AB’nin iklim hedeflerini aşmak: Belediye Başkanları Sözleşmesi, yerel düzeyde küresel bir çevre politikasını hayata geçiriyor.
EN Exceeding EU climate goals: the Convenant of Mayors is advancing environmental policy worldwide at the municipal level.
turco | inglês |
---|---|
ab | eu |
yerel | municipal |
düzeyde | level |
küresel | worldwide |
politikasını | policy |
TR Erasmus bursiyerleri bugün 33 ülkeden birini seçebilirler; pek çoğu yurt dışı sömesterlerini İspanya, Almanya veya Büyük Britanya’da geçiriyor
EN Today, Erasmus scholarship holders can choose between 33 countries – the highest numbers spend their exchange period in Spain, Germany or the United Kingdom
turco | inglês |
---|---|
bugün | today |
veya | or |
da | in |
TR Artık kullanıcıların neredeyse%90'ı çevrimiçi olarak bir Windows PC zaman geçiriyor
EN Now almost 90% of users spend time online on a Windows PC
turco | inglês |
---|---|
neredeyse | almost |
çevrimiçi | online |
windows | windows |
pc | pc |
TR Artık kullanıcıların neredeyse%90'ı çevrimiçi olarak bir mobil cihazda zaman geçiriyor
EN Now almost 90% of users spend time online on a mobile device
turco | inglês |
---|---|
neredeyse | almost |
çevrimiçi | online |
mobil | mobile |
TR Artık kullanıcıların neredeyse%90'ı çevrimiçi olarak bir MacOS X zaman geçiriyor
EN Now almost 90% of users spend time online on a MacOS X
turco | inglês |
---|---|
neredeyse | almost |
çevrimiçi | online |
TR Dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın çalışma hayatını iyileştirmek bizi harekete geçiriyor
EN Improving the working lives of millions of people all over the world is what drives us
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
çalışma | working |
iyileştirmek | improving |
bizi | us |
insan | people |
TR Gelen kutunuzda çok zaman geçiriyor musunuz? E-postaları Sonix'e iletin ve ses veya video eklerinin dakikalar içinde otomatik olarak transkribe edilmesini sağlayın.
EN Do you spend a lot of time in your inbox? Forward emails to Sonix and have the audio or video attachments automatically transcribed in minutes.
turco | inglês |
---|---|
musunuz | do you |
veya | or |
video | video |
transkribe | transcribed |
TR Geri dönüşüm, söz konusu cihazın kullanabileceğimiz her parçasını kullanıp tükettikten sonra gelmeli.
EN Recycling should come only after we’ve gotten every bit of use out of a product.
turco | inglês |
---|---|
geri | out |
her | every |
TR Geri Dönüşüm Yıkımdır. - iFixit
EN Recycling is Destruction. - iFixit
turco | inglês |
---|---|
ifixit | ifixit |
TR Bir telefon geri dönüşüm için parçalanıp eritildiğinde, telefonun maddesel içeriğinin % 20 ila % 35'i kayboluyor.
EN Between 20% and 35% of the material content of a phone is lost when the phone is shredded and melted down for recycling.
turco | inglês |
---|---|
telefon | phone |
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
turco | inglês |
---|---|
çözüm | solution |
değildir | not |
yeşil | green |
TR Geri dönüşüm halkayı tamamlamaz.
EN Recycling doesn’t close the loop.
TR Dönüşüm huninizdeki veya ürün teklifindeki boşlukları belirleyin
EN Identify gaps in your conversion funnel or product offering
turco | inglês |
---|---|
dönüşüm | conversion |
veya | or |
ürün | product |
TR Rakiplerinizin dönüşüm hunilerini ve en iyi performans gösteren sayfalarının geniş kapsamlı analizini alın. En iyi performans gösteren pazar kanallarını keşfedin ve kendi stratejiniz ile kıyaslayın.
EN Receive an in-depth analysis of your competitor's top-performing pages and conversion funnels. Discover their best performing marketing channels and benchmark against your own strategy.
turco | inglês |
---|---|
dönüşüm | conversion |
performans | performing |
analizini | analysis |
alın | receive |
pazar | marketing |
keşfedin | discover |
kanalları | channels |
TR JavaOpen SourceWeb DesignProject ManagementSoftware DevelopmentNew TechnologyScrumWeb TechnologyWeb GeliştirmeÇevik Proje YönetimiÇevik TestKanbanBilgisayar programlamaYalın Proje YönetimiÇevik Dönüşüm
EN JavaOpen SourceWeb DesignProject ManagementSoftware DevelopmentNew TechnologyScrumWeb TechnologyWeb DevelopmentAgile Project ManagementAgile TestingKanbanComputer programmingLean Project ManagementAgile Transformation
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
dönüşüm | transformation |
TR Satış sayfalarınızı hızlandırın, bağlantı navigasyonunu iyileştirin bu sayede daha fazla dönüşüm ve satış elde edin.
EN Speed up your selling pages, improve link navigation and get more conversions and sales.
turco | inglês |
---|---|
bağlantı | link |
ve | and |
TR Dönüşüm oranını ve satışları artırın
EN Grow conversion rate and sales with SEO web page analyzer
turco | inglês |
---|---|
oranını | rate |
ve | and |
satışları | sales |
TR Kullanıcılar, benzersiz ve kullanışlı içeriğe sahip sayfalara ulaşmanın hızlı ve kolay olmasını severler. Sayfada daha fazla dönüşüm elde etmek için çalışmayan bağlantıları kaldırın, gezinmeyi ve sayfa hızını iyileştirin.
EN Users love well-optimized pages with unique and useful content. Remove broken links, improve navigation and page loading to get more conversions and leads.
turco | inglês |
---|---|
kullanıcılar | users |
benzersiz | unique |
kullanışlı | useful |
içeriğe | content |
kaldırın | remove |
TR Örneğin, ‘Wait But Why’ iyi dönüşüm sağlayan ama marka üzerinde kalan açılır pencereler oluşturma konusunda başarılı bir iş çıkarıyor.
EN For example, Wait But Why does a great job of using popups that convert well but stay on brand.
turco | inglês |
---|---|
marka | brand |
TR Atığı azaltmak, bölgesel mutfağı sunmak, geri dönüşüm seçeneklerini vurgulamak ve farkındalığı artırmak için yerel kuruluşlarla çalışma konularında her türlü çaba gösterilir
EN Every effort is made to reduce waste, feature regional cuisine, highlight recycling options and work with local organizations to raise awareness
turco | inglês |
---|---|
seçeneklerini | options |
vurgulamak | highlight |
artırmak | raise |
TR Çalışmalarımız katı atık sahalarında son bulan atıkları azaltma, geri dönüşüm ve kullanılmış yemek yağlarının ve katı yağların biyodizele dönüştürülmek üzere bağışlanması ve satılması üzerine yoğunlaşmaktadır
EN Our efforts are focused on diverting waste from landfills, recycling, and donating or selling used cooking oil and grease to be turned into biodiesel
turco | inglês |
---|---|
atık | waste |
ve | and |
kullanılmış | used |
yemek | cooking |
TR Binbiriz | Dijital Dönüşüm Çözüm Ortağınız
EN Binbiriz | Your Digital Transformation Solution Partner
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
dönüşüm | transformation |
TR Dijital Dönüşüm Çözüm Ortağınız
EN Your Digital Transformation Solution Partner
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
dönüşüm | transformation |
Mostrando 50 de 50 traduções