EN It has its own biomass heating plant to produce electricity – the waste heat it generates is used to heat its own building as well as a neighbouring company, and also dries the construction timber in a sustainable manner
"produce its own" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN It has its own biomass heating plant to produce electricity – the waste heat it generates is used to heat its own building as well as a neighbouring company, and also dries the construction timber in a sustainable manner
TR Firmanın kendi biyokütle termik santrali elektrik üretiyor, elde edilen artık ısıyla hem firmanın kendi yeri, hem de bir başka komşu firma ısıtılıyor ve inşaatta kullanılan kurutuluyor
inglês | turco |
---|---|
electricity | elektrik |
and | ve |
also | de |
company | firma |
the | başka |
is | artık |
a | bir |
used | kullanılan |
EN A distinction can be made between instruments that produce sound through electromechanical means as opposed to instruments that produce sound using electronic components.
TR Electronic müziğin alt kategorilerinde disco, house, techno, vb. yer alır. trip hop başlangışta bu kategoride anılırken, ChillOutun doğmasıyla bu kategoriden ayrıldı.
inglês | turco |
---|---|
to | yer |
through | in |
EN A distinction can be made between instruments that produce sound through electromechanical means as opposed to instruments that produce sound using electronic components.
TR Electronic müziğin alt kategorilerinde disco, house, techno, vb. yer alır. trip hop başlangışta bu kategoride anılırken, ChillOutun doğmasıyla bu kategoriden ayrıldı.
inglês | turco |
---|---|
to | yer |
through | in |
EN In short, we want to become a company that is able to produce its own weapons, to integrate them onto platforms and to develop all of the necessary smart systems
TR Kısacası; kendi silahını üreten, ürettiği silahı da platformlara en üst düzeyde entegre edebilen ve bunun için gerekli tüm akıllı sistemleri geliştirebilen bir firma olmak istiyoruz
inglês | turco |
---|---|
company | firma |
necessary | gerekli |
systems | sistemleri |
smart | akıllı |
in | da |
integrate | entegre |
and | ve |
all | tüm |
of | in |
we | istiyoruz |
a | bir |
EN Each AWS Lambda function runs in its own isolated environment, with its own resources and file system view
TR AWS Lambda işlevlerinin her biri, kendi kaynaklarına ve dosya sistemi görünümüne sahip olan yalıtılmış bir ortamda çalışır
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
file | dosya |
system | sistemi |
and | ve |
resources | kaynaklar |
view | görünümü |
EN Each AWS Lambda function runs in its own isolated environment, with its own resources and file system view
TR AWS Lambda işlevlerinin her biri, kendi kaynaklarına ve dosya sistemi görünümüne sahip olan yalıtılmış bir ortamda çalışır
inglês | turco |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
file | dosya |
system | sistemi |
and | ve |
resources | kaynaklar |
view | görünümü |
EN As one of Turkey’s leading industrial groups, Kibar Holding stands out with its sensitivity to social issues and its activities showing its sense of responsibility, as it has always done throughout its history of nearly fifty years.
TR Türkiye’nin öncü sanayi gruplarından Kibar Holding, yarım asra yaklaşan tarihinde olduğu gibi bugünde toplumsal sorunlara karşı duyarlı duruşu ve sorumluluk bilincini ortaya koyan faaliyetleriyle ön plana çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
industrial | sanayi |
kibar | kibar |
social | toplumsal |
responsibility | sorumluluk |
holding | holding |
groups | grupları |
and | ve |
as | gibi |
to | karşı |
EN As one of the leading industrial enterprises in Turkey, Kibar Holding released its Sustainability Report, which shows its approach to sustainability as a global issue, its activities in this area, and its vision.
TR Türkiye’nin öncü sanayi kuruluşlarından Kibar Holding, tüm dünyanın gündeminde olan sürdürülebilirlik konusuna yaklaşımını ve bu alandaki çalışmalarıyla birlikte vizyonunu ortaya koyan Sürdürülebilirlik Raporu yayınladı.
inglês | turco |
---|---|
industrial | sanayi |
kibar | kibar |
sustainability | sürdürülebilirlik |
report | raporu |
holding | holding |
global | dünyanın |
this | bu |
approach | yaklaşım |
and | ve |
a | olan |
to | tüm |
EN That’s why we design, produce and rigorously pretest our own line of thermal printing supplies to ensure consistent, optimized performance in your Zebra printer—and peace of mind for you.
TR İşte bu nedenle, Zebra yazıcınızda tutarlı, optimum performans ve sizin için de iç huzuru sağlamak üzere kendi termal baskı sarf malzemelerimizi tasarlar, üretir ve titizlikle ön testlere tabi tutarız.
inglês | turco |
---|---|
zebra | zebra |
consistent | tutarlı |
performance | performans |
thermal | termal |
printing | baskı |
and | ve |
to | sağlamak |
for | için |
you | sizin |
EN Applications for the "Produce Your Own Energy" Project Idea Competition have begun
TR “Kendi Enerjini Kendin Üret” Proje Fikri Yarışması Başvuruları Başladı
inglês | turco |
---|---|
applications | başvurular |
project | proje |
idea | fikri |
own | kendi |
EN Its advice centres and website offered tips and tasty recipes for seasonal meals using regional produce.
TR Danışma merkezlerinde ve web sitesinde bölgesel besinlerle sezona dayalı beslenme kapsamında pratik bilgiler ve lezzetli tarifler veriliyor.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
regional | bölgesel |
website | web |
EN Amway appeals to people who want to make their own decisions, set their own goals and achieve their own level of success
TR Amway kendi kararlarını vermek isteyen, kendi hedeflerini belirleyen ve kendi başarı düzeylerini gerçekleştiren insanlara değer vermektedir
inglês | turco |
---|---|
amway | amway |
people | insanlara |
want | isteyen |
success | başarı |
decisions | kararlar |
make | vermek |
and | ve |
EN Having your own store with its own URL also helps you scale your brand and build credibility
TR Kendi markanızı içeren bir domain uzantısına sahip bir e-ticaret sitenizin olması, markanızı büyütmenize ve itibar kazanmanıza da yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
your brand | markanızı |
with | içeren |
brand | e |
and | ve |
EN Reflecting the contemporary decoration concept with its plain lines, the Smart 2-Seat Sofabed stands out with its easy-to-open and close bed mechanism peculiar for Enza, and its high leg structure providing extra storage space and ease of cleaning
TR Yalın çizgileriyle çağdaş dekorasyon anlayışını yansıtan Smart 2'li Yataklı Koltuk, Enza'ya özel kolay açılır-kapanır yatak mekanizması, ekstra depolama alanı ve temizlik kolaylığı sağlayan yüksek ayak yapısı ile öne çıkıyor
inglês | turco |
---|---|
reflecting | yansıtan |
bed | yatak |
high | yüksek |
providing | sağlayan |
extra | ekstra |
storage | depolama |
cleaning | temizlik |
contemporary | çağdaş |
seat | koltuk |
ease | kolaylığı |
easy | kolay |
and | ve |
out | da |
structure | yapısı |
space | alan |
the | özel |
EN Reflecting the contemporary decoration concept with its plain lines, the Smart 3-Seat Sofabed stands out with its easy-to-open and close bed mechanism peculiar for Enza, and its high leg structure providing extra storage space and ease of cleaning
TR Yalın çizgileriyle çağdaş dekorasyon anlayışını yansıtan Smart 3'lü Yataklı Koltuk, Enza'ya özel kolay açılır-kapanır yatak mekanizması, ekstra depolama alanı ve temizlik kolaylığı sağlayan yüksek ayak yapısı ile öne çıkıyor
inglês | turco |
---|---|
reflecting | yansıtan |
bed | yatak |
high | yüksek |
providing | sağlayan |
extra | ekstra |
storage | depolama |
cleaning | temizlik |
contemporary | çağdaş |
seat | koltuk |
ease | kolaylığı |
easy | kolay |
and | ve |
out | da |
structure | yapısı |
space | alan |
the | özel |
EN Since its establishment, Kibar Group has integrated its activities in accordance with universal principles, into its corporate culture
TR Kibar Grubu, kurulduğu günden itibaren evrensel ilkelere uygun şekilde faaliyet göstermeyi kurum kültürüne entegre etmiştir
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
integrated | entegre |
universal | evrensel |
corporate | kurum |
group | grubu |
culture | kültür |
EN Sterling wanted to continue its journey to modernize on behalf of its customers, but was running out of capacity in its datacenters and could no longer modernize on-premises without significant cost
TR Sterling, müşterileri adına modernleştirme yolculuğuna devam etmek istiyordu ancak veri merkezlerinde kapasite yetersizliği yaşıyor ve artık ciddi bir maliyet altına girmeksizin şirket içinde modernleştirme yapamıyordu
inglês | turco |
---|---|
customers | müşterileri |
capacity | kapasite |
cost | maliyet |
but | ancak |
and | ve |
no longer | artık |
continue | devam |
its | ya |
behalf | adına |
in | içinde |
EN While making a difference with its metal accessory detail and its cushion with fabric or leather color chart, it offers a stylish and trendy visual with its brown, gray and tan color combination.
TR Metal aksesuar detayı ve kumaş ya da deri kartela seçeneklerine sahip minderi ile fark yaratırken, kahverengi, gri ve taba renk kombinasyonu ile şık ve trend bir görsellik sunuyor.
inglês | turco |
---|---|
difference | fark |
metal | metal |
leather | deri |
color | renk |
offers | sunuyor |
trendy | trend |
gray | gri |
fabric | kumaş |
stylish | şık |
and | ve |
while | da |
a | bir |
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN Cloud increase its functionality, performance, security and confidentiality capabilities with the innovations and investment breakthroughs it has made to its product model and aim to bring this value to its customers
TR Cloud ve Datacenter ürün modeline kazandırdığı yenilikler ve yaptığı yatırım atılımlarıyla fonskiyonalite, performans, güvenlik ve gizlilik kabiliyetlerini arttırmakta ve müşterilerine bu değeri kazandırmayı hedeflemektedir
inglês | turco |
---|---|
cloud | cloud |
performance | performans |
innovations | yenilikler |
investment | yatırım |
bring | de |
value | değeri |
product | ürün |
security | güvenlik |
and | ve |
confidentiality | gizlilik |
this | bu |
EN Check all this information to pinpoint what advertising your competitors produce, where they place it and what texts and graphics they use for it
TR Bu bilgileri, rakiplerinizin ne reklamları ürettiğini, nereye yerleştirdiklerini ve hangi metin ve grafikleri kullandıklarını saptamak için kullanın
inglês | turco |
---|---|
graphics | grafikleri |
information | bilgileri |
this | bu |
where | nereye |
what | ne |
and | ve |
EN Elsevier R&D solutions help institutions to produce critical geoscience research to solve and facilitate high-quality education and hands-on training for future geoscientists.
TR Elsevier Ar-Ge çözümleri, geleceğin yer bilimcileri için yüksek kaliteli eğitim konusunu çözmesi ve bunu kolaylaştırması için kurumların kritik yer bilimi araştırmaları yapmasına yardımcı olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
critical | kritik |
future | geleceğin |
elsevier | elsevier |
solutions | çözümleri |
help | yardımcı |
and | ve |
research | araştırmaları |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
institutions | kurumlar |
training | eğitim |
EN From our Michelin star restaurants to our casual cafes, we emphasize healthy and sustainable menus, often highlighting local produce and honey from our apiaries
TR Michelin yıldızlı restoranlarımızdan gündelik kafelerimize kadar, çoğunlukla yerel ürünleri ve kendi kovanlarımızdan elde ettiğimiz balı ön plana çıkaran sağlıklı ve sürdürülebilir menüleri vurguluyoruz
inglês | turco |
---|---|
michelin | michelin |
casual | gündelik |
sustainable | sürdürülebilir |
honey | balı |
healthy | sağlıklı |
restaurants | restoranlar |
local | yerel |
and | ve |
to | kadar |
EN The one of the main activities amongst our works is to produce resources and documents for civil society under the name of “STGM publications”.
TR Bu çalışmalar içinde önemli bir başlığı da sivil toplum için ürettiğimiz kaynak dokümanlar yani STGM yayınları oluşturuyor.
inglês | turco |
---|---|
main | önemli |
civil | sivil |
society | toplum |
resources | kaynak |
stgm | stgm |
the | yani |
and | da |
EN Under the law, consenting adult participants can produce, distribute and purchase these materials
TR Kanun kapsamında rıza gösteren yetişkin katılımcılar bu gibi materyaller üretebilir, dağıtabilir ve satın alabilir
inglês | turco |
---|---|
law | kanun |
adult | yetişkin |
participants | katılımcılar |
can | alabilir |
purchase | satın |
and | ve |
these | bu |
under | da |
the | gibi |
EN At Maersk, we build your technology and electronics supply chain solutions around key enablers that produce high quality results.
TR Maersk'te, teknoloji ve elektronik tedarik zinciri çözümlerinizi, yüksek kalitede sonuçlar üreten önemli olanak sağlayıcıları merkeze alarak inşa ederiz.
inglês | turco |
---|---|
build | inşa |
technology | teknoloji |
electronics | elektronik |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
high | yüksek |
quality | kalitede |
key | önemli |
and | ve |
around | in |
EN Uncover richer insights and produce clearly articulated, defensible findings backed by transcripts you can trust.
TR Daha zengin içgörüler ortaya çıkarın ve güvenebileceğiniz transkriptlerle desteklenen açıkça ifade edilmiş, savunulabilir bulgular üretin.
inglês | turco |
---|---|
insights | içgörüler |
clearly | açıkça |
backed | desteklenen |
by | daha |
and | ve |
EN Whether your school needs transcripts of speeches or subtitles for your lecture videos, Sonix can help. Our industry-leading automated algorithms produce the most accurate transcripts in minutes.
TR Okulunuzun ders videolarınız için konuşmaların transkriptlerine veya altyazılara ihtiyacı olsun, Sonix size yardımcı olabilir. Sektör lideri otomatik algoritmalarımız dakikalar içinde en doğru transkriptleri üretir.
inglês | turco |
---|---|
lecture | ders |
sonix | sonix |
can | olabilir |
automated | otomatik |
algorithms | algoritmaları |
needs | ihtiyacı |
industry | sektör |
leading | lideri |
help | yardımcı |
minutes | dakikalar |
transcripts | transkriptleri |
videos | videoları |
most | en |
of | in |
or | veya |
in | içinde |
for | için |
the | size |
accurate | doğru |
EN Get access to a large selection of professionally-crafted slideshow templates, and produce exciting slideshow videos that will captivate your audience right from the beginning
TR Profesyonel şekilde tasarlanmış şablonlardan oluşan geniş bir koleksiyona erişim sağlayın ve izleyicilerin dikkatini en başından itibaren çekecek heyecan verici slayt gösterileri hazırlayın
inglês | turco |
---|---|
slideshow | slayt |
exciting | heyecan verici |
right | sağ |
professionally | profesyonel |
access | erişim |
a | bir |
and | ve |
the | şekilde |
EN PoA relies on the reputation of individual organizations, called Authority Masternodes (AM), to validate and produce blockchain blocks
TR PoA, blockchain bloklarını doğrulamak ve üretmek için Authority Masternodes (AM) (Otorite Masternode'ları) adı verilen bireysel organizasyonların itibarına dayanır
inglês | turco |
---|---|
blockchain | blockchain |
called | adı |
and | ve |
of | in |
individual | bireysel |
blocks | bloklar |
to | için |
EN While more modern compilers will produce compiled code for arm64, you will need to deploy it into an arm-based environment to test
TR Daha modern derleyiciler, arm64 için derlenmiş kod üretecek olsa da bunu test etmek için Arm tabanlı bir ortama dağıtmanız gerekecektir
inglês | turco |
---|---|
modern | modern |
code | kod |
based | tabanlı |
test | test |
it | bunu |
you | in |
EN These associations help Pinterest contextualize themes, styles and produce more personalized user experiences.
TR Bu ilişkilendirmeler, Pinterest'in tema ve stillere bağlam kazandırmasına ve daha kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimleri üretmesine yardımcı oluyor.
inglês | turco |
---|---|
themes | tema |
more | daha |
experiences | deneyimleri |
personalized | kişiselleştirilmiş |
user | kullanıcı |
help | yardımcı |
these | bu |
and | ve |
EN By staking Mina, they can be selected to produce a block and earn block rewards in the form of coinbase, transaction fees and network fees
TR Mina stakeleyerek blok üreticisi olarak seçilebilir, blok üretim ödülü, işlem ücret ödülü ve ağ ödülü gibi ödüller alabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
a | a |
block | blok |
transaction | işlem |
mina | mina |
fees | ücret |
rewards | ödüller |
and | ve |
the | gibi |
be | üretim |
EN Shop the freshest premium produce, ready meals and the best wines
TR En taze seçkin ürünleri, hazır yemekleri ve en iyi şarapları satın alın
inglês | turco |
---|---|
ready | hazır |
and | ve |
best | en |
EN Sound is your competitive advantage with the high quality S1 speaker drivers, engineered to produce ultra-low distortion audio so you hear every detail
TR Yüksek kaliteli S1 hoparlör sürücüleri sayesinde, ses rakiplerinize karşı avantajınız hale geliyor. Sesi ultra düşük bozulmayla iletmek için tasarlanan S1 sayesinde her ince detayı duyacaksınız.
inglês | turco |
---|---|
high | yüksek |
quality | kaliteli |
s | s |
speaker | hoparlör |
ultra | ultra |
low | düşük |
audio | ses |
EN We reserve the right not to produce and not to send postcards with content such as racist, obscene and discriminatory images and postcards that, in our view, breach the rights of third parties or risk doing so
TR Bize göre üçüncü kişilerin haklarını tehdit eden veya edebilecek olan veya ırkçı, müstehcen ve ayrımcı resim ve kartpostalları üretmeme ve göndermeme hakkını saklı tutuyoruz
inglês | turco |
---|---|
obscene | müstehcen |
images | resim |
discriminatory | ayrımcı |
right | hakkını |
and | ve |
or | veya |
third | üçüncü |
with | göre |
EN From our Michelin star restaurants to our casual cafes, we emphasize healthy and sustainable menus, often highlighting local produce and honey from our apiaries
TR Michelin yıldızlı restoranlarımızdan gündelik kafelerimize kadar, çoğunlukla yerel ürünleri ve kendi kovanlarımızdan elde ettiğimiz balı ön plana çıkaran sağlıklı ve sürdürülebilir menüleri vurguluyoruz
inglês | turco |
---|---|
michelin | michelin |
casual | gündelik |
sustainable | sürdürülebilir |
honey | balı |
healthy | sağlıklı |
restaurants | restoranlar |
local | yerel |
and | ve |
to | kadar |
EN From our Michelin star restaurants to our casual cafes, we emphasize healthy and sustainable menus, often highlighting local produce and honey from our apiaries
TR Michelin yıldızlı restoranlarımızdan gündelik kafelerimize kadar, çoğunlukla yerel ürünleri ve kendi kovanlarımızdan elde ettiğimiz balı ön plana çıkaran sağlıklı ve sürdürülebilir menüleri vurguluyoruz
inglês | turco |
---|---|
michelin | michelin |
casual | gündelik |
sustainable | sürdürülebilir |
honey | balı |
healthy | sağlıklı |
restaurants | restoranlar |
local | yerel |
and | ve |
to | kadar |
EN We are looking for a team member to work with, produce and execute projects with young…
TR Gönüllü Oklu olarak toplumda aktif yurttaş katılımını arttırmak amacıyla “Farkındalık Seminerleri”…
EN Being able to produce solutions and be productive in times of crisis and stressful situations,
TR Kriz anlarında ve stresli durumlarda da çözüm üretebilen ve verimli olabilen,
inglês | turco |
---|---|
productive | verimli |
crisis | kriz |
situations | durumlarda |
solutions | çözüm |
and | ve |
in | da |
Mostrando 50 de 50 traduções