TR Türkiye’nin öncü sanayi gruplarından Kibar Holding, yarım asra yaklaşan tarihinde olduğu gibi bugünde toplumsal sorunlara karşı duyarlı duruşu ve sorumluluk bilincini ortaya koyan faaliyetleriyle ön plana çıkıyor.
"sorunlara karşı duyarlı" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Türkiye’nin öncü sanayi gruplarından Kibar Holding, yarım asra yaklaşan tarihinde olduğu gibi bugünde toplumsal sorunlara karşı duyarlı duruşu ve sorumluluk bilincini ortaya koyan faaliyetleriyle ön plana çıkıyor.
EN As one of Turkey’s leading industrial groups, Kibar Holding stands out with its sensitivity to social issues and its activities showing its sense of responsibility, as it has always done throughout its history of nearly fifty years.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
sanayi | industrial |
holding | holding |
toplumsal | social |
sorumluluk | responsibility |
grupları | groups |
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
EN You will receive an email each time critical issues or warnings appear in the project. Such notifications help to ensure that fixes are really implemented and allow you to act immediately on new issues.
turco | inglês |
---|---|
her | each |
kritik | critical |
sorun | issues |
veya | or |
e-posta | |
bildirimler | notifications |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Projede her kritik sorun veya uyarı ortaya çıktığında bir e-posta alacaksınız. Bu tür bildirimler, düzeltmelerin gerçekten uygulandığından ve yeni sorunlara karşı hemen harekete geçildiğinden emin olmaya yardımcı olur.
EN You will receive an email each time critical issues or warnings appear in the project. Such notifications help to ensure that fixes are really implemented and allow you to act immediately on new issues.
turco | inglês |
---|---|
her | each |
kritik | critical |
sorun | issues |
veya | or |
e-posta | |
bildirimler | notifications |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Veri merkezinizin yaşam döngüsü boyunca bir servis iş ortağıyla iş birliği yapmak, istenmeyen kesintilere neden olabilecek bu yaygın sorunlara karşı korunmanıza yardımcı olacaktır:
EN Partnering with a service partner across your data center lifecycle will help protect you against these common issues, that could cause unwanted outages:
turco | inglês |
---|---|
veri | data |
servis | service |
istenmeyen | unwanted |
neden | cause |
yaygın | common |
TR SEO hataları siz farkında olmadan ilerlemenizi yavaşlatabilir. Derinlemesine web denetimimiz tüm sitenizi sorunlara karşı kontrol eder ve bunları nasıl düzelteceğinizi size söyler.
EN SEO errors can slow down your progress without you realizing. Our in-depth web audit checks your whole site for problems and tells you how to fix them.
turco | inglês |
---|---|
seo | seo |
hataları | errors |
olmadan | without |
ilerlemenizi | your progress |
tüm | whole |
TR Ücretsiz duyarlı WordPress web sitesi oluşturucuları, saf CSS ve ücretsiz HTML5 duyarlı web sitesi şablonuna aşina olmak için yapılmış SSS akordeonuna sahiptir
EN Free responsive WordPress website builders have FAQ accordion made for familiarization with pure CSS and free HTML5 responsive website template
turco | inglês |
---|---|
duyarlı | responsive |
wordpress | wordpress |
saf | pure |
css | css |
ücretsiz | free |
yapılmış | made |
sss | faq |
TR SSS Duyarlı Web Sitesi Şablonları'nı kullanarak basit bir SSS sayfası, sık sorulan sorular ve yanıtlar içeren duyarlı bir bilgi tabanı yardım merkezi bilgi bankasıdır
EN You can use the FAQ Responsive Website Templates to make a simple FAQ page is a responsive knowledge base help center knowledgebase with frequently asked questions and answers
turco | inglês |
---|---|
sss | faq |
duyarlı | responsive |
basit | simple |
sık | frequently |
sorulan | asked |
sorular | questions |
yanıtlar | answers |
bilgi | knowledge |
merkezi | center |
TR Tek bir stilde minimalist duyarlı bir web sitesi, herhangi bir amaç için duyarlı bir tablo oluşturmaya yardımcı olacaktır
EN A minimalistic responsive website in a single style will help make a responsive table for any purpose
turco | inglês |
---|---|
duyarlı | responsive |
amaç | purpose |
tablo | table |
olacaktır | will |
TR Karşı site şablonları, birçok etkinliği izlemek için eklentilere ihtiyacınız varsa, açılış sayfanıza yerleştirmek için harika ücretsiz duyarlı önyükleme eklentileridir
EN Counter site templates are awesome free responsive bootstrap plugins to position on your landing page if you require plugins to monitor many activities
turco | inglês |
---|---|
şablonları | templates |
birçok | many |
izlemek | monitor |
harika | awesome |
ücretsiz | free |
duyarlı | responsive |
önyükleme | bootstrap |
varsa | if |
TR Yaşlanınca insanlar bazen gürültülere karşı aşırı duyarlı hale geliyor
EN With age, people sometimes develop an acute sensitivity to sounds
turco | inglês |
---|---|
insanlar | people |
bazen | sometimes |
TR Web sitesi denetiminde birkaç iyileştirmeye ihtiyaç var, ancak iyileştirmeler hızla geliyor, geliştiriciler ve ürün yönetimi müşterilere karşı gerçekten duyarlı ve yeni özellikler sık sık piyasaya sürülüyor
EN Needs a few improvements in the website audit, but improvements are coming rapidly, the developers and the product management are really responsive to the customers and new features are launched often
turco | inglês |
---|---|
ancak | but |
hızla | rapidly |
geliyor | coming |
geliştiriciler | developers |
müşterilere | customers |
karşı | to |
gerçekten | really |
duyarlı | responsive |
yeni | new |
özellikler | features |
TR Ayrıca internetle uyuşturduğum ve kaçtığım tüm temel sorunlara farkındalık getirmeye başlayabildim - çocuklukta istismar, boşanmış ebeveynler, sosyal kaygı, depresyon, başarısızlık korkusu, terk edilme ve reddedilme korkusu
EN I also was able to start bringing awareness to all the underlying issues that I?d been numbing and escaping from with the internet – childhood abuse, divorced parents, social anxiety, depression, fear of failure, fear of abandonment and rejection
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
ve | and |
farkındalık | awareness |
ebeveynler | parents |
sosyal | social |
TR Website Score web site teknik sağlığının genel bir göstergesidir. Bu, web sitesinin sahip olduğu sayfa sayısı ile site ve sayfa düzeyindeki sorunlara bağlıdır.
EN Website Score is an overall indicator of technical website health. It depends on the number of pages and site-level and page-level issues that the website has.
turco | inglês |
---|---|
teknik | technical |
genel | overall |
TR Belirli bir sayfanın sahip olduğu sorunlara hızlı bir genel bakış atın. Meta etiketlerini, içerik alaka düzeyini, yapılandırılmış verileri, resimleri, bağlantıları, PageSpeed Insights'ı test edin.
EN Get a quick overview of the issues that the specific page has. Test meta tags, content relevance, structured data, images, links, and PageSpeed Insights.
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
hızlı | quick |
meta | meta |
yapılandırılmış | structured |
resimleri | images |
test | test |
edin | get |
TR Eski bilişim sistemleriyle entegrasyon zorlu bir operasyon olup, proje gecikmeleri, veri bütünlüğü sorunları ve düşük performansla ilgili sorunlara yol açabilir
EN Integrating with legacy IT systems can be a tricky operation, with many opportunities for project delays, issues with data integrity and poor performance
turco | inglês |
---|---|
proje | project |
veri | data |
sorunları | issues |
açabilir | can |
TR Bünyesinde, işlemsel ve düzenleyici alanlara ilişkin çift yönlü uzmanlığı barındıran Moroğlu Arseven, bu kapsamdaki en karmaşık sorunlara bile çözüm üretir.
EN The firm’s dual strengths in transactional and regulatory areas enable us to assist with the most complex and innovative matters in this context.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
düzenleyici | regulatory |
alanlara | areas |
çift | dual |
bu | this |
en | most |
karmaşık | complex |
bile | to |
TR Moroğlu Arseven, uluslararası ticaret kapsamında ortaya çıkan sorunlara yönelik danışmanlık verir
EN Moroğlu Arseven regularly advises clients on a full array of issues for which arise during international trade
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
uluslararası | international |
ticaret | trade |
TR Moroğlu Arseven; yurt içi ve yurt dışında sanayi ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren müvekkillerin karşılaştığı pazar trendlerine ve bunun sonucu ortaya çıkan hukuki sorunlara hakimdir
EN Moroğlu Arseven understands market trends and consequent legal issues which face industrial and manufacturing clients, both in Turkey and overseas
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
ve | and |
pazar | market |
bunun | which |
hukuki | legal |
TR Düzeltilmesi gereken başlıca sorunlara dikkat çekeceğiz veya gelişmiş filtreleri ve Site Yapısı görünümünü kullanarak bunları kendiniz önceliklendirebilirsiniz
EN We'll point out the top issues that need fixing, or you can prioritize them yourself using the advanced filters and Site Structure view
turco | inglês |
---|---|
gelişmiş | advanced |
ve | and |
site | site |
yapısı | structure |
kullanarak | using |
bunları | that |
kendiniz | yourself |
TR S3'teki nesneleri Lambda'da özel kodu tetikleyen olaylar olarak kullanarak yaygın sorunlara sağlam, ölçeklenebilir çözümler oluşturmak için bu iki sunucusuz hizmeti birleştirebilirsiniz.
EN You can combine these two serverless services to build robust, scalable solutions to common problems by using objects in S3 as events that trigger custom code in Lambda.
turco | inglês |
---|---|
lambda | lambda |
özel | custom |
kodu | code |
olaylar | events |
yaygın | common |
sağlam | robust |
ölçeklenebilir | scalable |
sunucusuz | serverless |
TR Website Score web site teknik sağlığının genel bir göstergesidir. Bu, web sitesinin sahip olduğu sayfa sayısı ile site ve sayfa düzeyindeki sorunlara bağlıdır.
EN Website Score is an overall indicator of technical website health. It depends on the number of pages and site-level and page-level issues that the website has.
turco | inglês |
---|---|
teknik | technical |
genel | overall |
TR Belirli bir sayfanın sahip olduğu sorunlara hızlı bir genel bakış atın. Meta etiketlerini, içerik alaka düzeyini, yapılandırılmış verileri, resimleri, bağlantıları, PageSpeed Insights'ı test edin.
EN Get a quick overview of the issues that the specific page has. Test meta tags, content relevance, structured data, images, links, and PageSpeed Insights.
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
hızlı | quick |
meta | meta |
yapılandırılmış | structured |
resimleri | images |
test | test |
edin | get |
TR Düzeltilmesi gereken başlıca sorunlara dikkat çekeceğiz veya gelişmiş filtreleri ve Site Yapısı görünümünü kullanarak bunları kendiniz önceliklendirebilirsiniz
EN We'll point out the top issues that need fixing, or you can prioritize them yourself using the advanced filters and Site Structure view
turco | inglês |
---|---|
gelişmiş | advanced |
ve | and |
site | site |
yapısı | structure |
kullanarak | using |
bunları | that |
kendiniz | yourself |
TR Konuşmacılar, mikroplastik ve benzeri sorunlara ilişkin fikirlerin tanıtımını da yapıyorlar.
EN The speakers will also present ideas on environmental problems such as microplastics.
turco | inglês |
---|---|
da | also |
TR „Fikirler Ülkesi Almanya“ adlı girişim, her yıl düzenlediği „Fikirler Ülkesindeki Mükemmel Yerler“ yarışmasıyla, toplumsal sorunlara inovatif çözümler üreten projeleri ödüllendiriyor
EN The Landmarks in the Land of Ideas competition is organised every year by the Germany – Land of Ideas initiative to honour projects that deliver innovative answers to questions that affect society
turco | inglês |
---|---|
fikirler | ideas |
almanya | germany |
her | every |
yıl | year |
projeleri | projects |
TR Kimi zaman ağır sorunlara yol aşabilen hastalığın etkileri genellikle yıllar sonra kendini gösteriyor
EN The health impacts are sometimes serious, and they often only appear years later
turco | inglês |
---|---|
genellikle | often |
sonra | later |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Gecikme süresi, maliyet, güvenlik, veri gizliliği veya diğer sorunlara dayalı olarak önemli iş yüklerinin nerede çalıştırılacağına karar verme.
EN Deciding where to run key workloads based on latency, cost, security, data privacy, or other issues.
turco | inglês |
---|---|
gecikme | latency |
maliyet | cost |
veri | data |
veya | or |
diğer | other |
önemli | key |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Malzeme farklılıkları, kaynak çizgileri, batırma işaretleri, bükülme, uzun döngü süreleri ve tamamlanmamış boşluk dolguları bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
EN Some examples of these challenges include material variations, weld lines, sink marks, warpage, long cycle times and incomplete cavity filling.
turco | inglês |
---|---|
malzeme | material |
uzun | long |
döngü | cycle |
süreleri | times |
örnek | examples |
TR Düşük SEO sıralamalarınıza neden olan sorunların belirlenmesine yardımcı olmanın yanı sıra, size bu sorunlara çözümler sunacak bir SEO denetim aracı da kullanmak isteyeceksiniz
EN Along with helping identify the issues that are causing your low SEO rankings, you’ll also want to use an SEO audit tool that will provide you with solutions to these problems
turco | inglês |
---|---|
düşük | low |
seo | seo |
olan | are |
size | you |
çözümler | solutions |
denetim | audit |
aracı | tool |
da | also |
sorunları | issues |
TR Çoğu zaman, bir web sayfasının arama sıralamasını aşağı çeken olağanüstü sorunlar olabilir ve bu sorunlara neyin neden olduğunu belirlemenin tek yolu bir denetim olacaktır.
EN Often, there may be outstanding issues that are dragging down a web page’s search ranking, and an audit will be the only way to determine what’s causing those problems.
turco | inglês |
---|---|
web | web |
arama | search |
aşağı | down |
olağanüstü | outstanding |
yolu | way |
denetim | audit |
TR Bu puan, durum kodları, meta etiketler, dahili ve harici bağlantı hataları, yapılandırılmış veriler ve Javascript ve CSS hataları dahil (ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere) çok çeşitli teknik sorunlara dayanmaktadır.
EN This score is based on a huge range of technical issues, including (but not limited to): status codes, meta tags, internal and external linking errors, structured data, and Javascript and CSS errors.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
durum | status |
kodları | codes |
meta | meta |
etiketler | tags |
dahili | internal |
ve | and |
harici | external |
bağlantı | linking |
hataları | errors |
yapılandırılmış | structured |
javascript | javascript |
css | css |
ancak | but |
sınırlı | limited |
olmamak | not |
çok | to |
teknik | technical |
ın | of |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
turco | inglês |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Bunun olayı, talebe karşı arz veya aranma hacmine karşı rekabettir
EN This of this as demand versus supply or search volume versus competition
turco | inglês |
---|---|
bunun | this |
karşı | of |
arz | supply |
veya | or |
TR Dolayısıyla, özgürlüğe karşı küresel meydan okumayla karşı karşıyayız
EN As a result, we are faced with a global challenge to freedom
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
TR Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar
EN Many websites do so to protect individuals from obscene or slanderous material or do their best to avoid potentially offending visitors or contributors
turco | inglês |
---|---|
müstehcen | obscene |
veya | or |
bunu | their |
yapar | do |
TR MyPostcard olarak YGAP ile birlikte, çocuğa karşı şiddete karşı savaşıyoruz
EN Together with YGAP, we are fighting to help end violence against children
TR Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm 1991 yılından bu yana, 25 Kasım (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) ile 10 Aralık (İnsan Hakları Günü) tarihleri... Daha fazla
EN 16 Days of Activism Against Gender-Based Violence Since 1991, from 25 November (International Day for the Elimination of Violence Against Women) until 10 December (Human Rights Day), the... Read more
turco | inglês |
---|---|
dayalı | based |
kasım | november |
uluslararası | international |
aralık | december |
hakları | rights |
TR Nem ve toz kaçmasına karşı koruma sağlamak üzere onaylanmış ve düşmeye karşı kriterleri karşılıyor olmak
EN Be certified to protect against moisture and dust intrusion, and drop criteria
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
kriterleri | criteria |
olmak | be |
TR Kimyasallara ve sıcaklığa karşı çok dayanıklı olan cam malzeme, ilaç ile şişe arasındaki etkileşimlere karşı da koruma sağlıyor
EN The glass is very chemical and temperature-resistant and protects against interactions between medication and bottle
turco | inglês |
---|---|
sıcaklığa | temperature |
çok | very |
olan | is |
ilaç | medication |
arasındaki | between |
TR Curevac, bu vakıfla ortak çalışmasında sıtma ve rota virüsüne karşı aşılar geliştirirken, Biontech tüberküloza ve HIV’e karşı aşıları daha ileri götürmek istiyor
EN Curevac is developing vaccines against malaria and the Rotavirus with the foundation, while Biontech wants to make progress on vaccines against tuberculosis and HIV
turco | inglês |
---|---|
istiyor | wants |
TR Dolayısıyla, özgürlüğe karşı küresel meydan okumayla karşı karşıyayız
EN As a result, we are faced with a global challenge to freedom
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
TR Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar
EN Many websites do so to protect individuals from obscene or slanderous material or do their best to avoid potentially offending visitors or contributors
turco | inglês |
---|---|
müstehcen | obscene |
veya | or |
bunu | their |
yapar | do |
TR Örnek olarak, pek çok veri merkezi ekibi, ekipman arızaları ve hava durumu sorunlarına karşı hazırdı, ancak bir pandemiye karşı hazır değildi
EN As an example, many data center teams were prepared for equipment failures and weather issues, but not a pandemic
turco | inglês |
---|---|
veri | data |
merkezi | center |
ekipman | equipment |
hava | weather |
sorunları | issues |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
turco | inglês |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
turco | inglês |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
TR Yasaların gerektirdiği ölçüde Foursquare'in size karşı hiçbir özel ilişkisi ya da size karşı güvene dayalı bir görevi yoktur
EN Foursquare has no special relationship with or fiduciary duty to you
turco | inglês |
---|---|
foursquare | foursquare |
özel | special |
Mostrando 50 de 50 traduções