EN To make shampoo she mixes rye flour with lukewarm water, her home-made deodorant is made from bicarbonate of soda, cornflour and coconut oil, while her eye shadow is a blend of cinnamon, cocoa and turmeric.
EN To make shampoo she mixes rye flour with lukewarm water, her home-made deodorant is made from bicarbonate of soda, cornflour and coconut oil, while her eye shadow is a blend of cinnamon, cocoa and turmeric.
TR Şampuan için çavdar ununu su ile karıştırıyor; deodorant için soda, nişasta ve hindistan cevizi yağını ve göz farı için de tarçın, kakao ve Hint safranını…
inglês | turco |
---|---|
water | su |
of | in |
and | ve |
eye | göz |
to | ile |
make | için |
EN Without a shadow of doubt, the variety available in German bakeries is huge
TR Alman fırınlarında sunulan çeşitliliğin muazzam olduğunu bilmeyen yok
inglês | turco |
---|---|
of | in |
is | olduğunu |
EN Without the shadow of the doubt, we are living in the world surrounded by the technological creatures such as Android and iOS and computer machines
TR Şüphenin gölgesi olmadan, dünyada Android ve iOS ve bilgisayar makineleri gibi teknolojik yaratıklarla çevrili bir dünyada yaşıyoruz
inglês | turco |
---|---|
without | olmadan |
technological | teknolojik |
android | android |
ios | ios |
computer | bilgisayar |
machines | makineleri |
and | ve |
in the world | dünyada |
EN Without the shadow of the doubt, TheOneSpy is the great parenting solution for digital parenting for parents and not then a
TR Şüphenin gölgesi olmadan, TheOneSpy büyük ebeveyn çözümdür Ebeveynler için dijital ebeveynlik için ve o zaman değil
inglês | turco |
---|---|
parenting | ebeveynlik |
parents | ebeveynler |
theonespy | theonespy |
and | ve |
without | olmadan |
of | in |
great | büyük |
digital | dijital |
for | için |
the | değil |
EN Team GO Rocket has invaded the world of Pokémon GO! Whether you’re working on Special Research or just trying to rescue Shadow Pokémon, you can challenge Team GO Rocket and foil their plans.
TR GO Rocket Takımı, Pokémon GO dünyasını işgal etti! Özel Araştırma üzerinde çalışırken ya da Gölge Pokémon'u kurtarmayı denerken, GO Rocket Takımına meydan okuyabilir ve planlarını bozabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
working | iş |
research | araştırma |
world | dünyasını |
whether | ya |
plans | planları |
team | takım |
and | ve |
EN Adjust shadow and highlight detail
TR Gölge ve açık ton ayrıntısını ayarlama
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN At Yeux (French for eyes), our primary focus is to bring awareness to eye care and eye health across the globe
TR Yeux?ta (Fransızcada göz), öncelikli odağımız, dünya genelinde göz bakımı ve göz sağlığı konusunda farkındalık yaratmaktır
inglês | turco |
---|---|
awareness | farkındalık |
globe | dünya |
health | sağlığı |
care | bakım |
and | ve |
to | konusunda |
eye | göz |
EN A unique technology inspired by Asian fingertip tapping eye massage. Using your IRIS is far more effective than manually massaging the eye contour.
TR FOREO'ya özel bu eşsiz teknoloji, parmak uçlarıyla hafifçe vurularak yapılan ve Asya'ya özgü olan göz masajından ilham alınarak geliştirilmiştir.
inglês | turco |
---|---|
technology | teknoloji |
eye | göz |
massage | masaj |
using | e |
unique | eşsiz |
your | ve |
EN The soft and smooth silicone design is curved to sit perfectly on the eye contour allowing a gentle massage of your delicate eye area.
TR Narin göz çevresine narince masaj yapılabilmesi için yumuşak ve pürüzsüz silikon tasarım göz konturuna tam oturması adına kavislidir.
inglês | turco |
---|---|
soft | yumuşak |
smooth | pürüzsüz |
silicone | silikon |
design | tasarım |
eye | göz |
massage | masaj |
delicate | narin |
of | in |
to | için |
and | ve |
EN Place dots of your regular eye cream or eye serum, and use IRIS to spread.
TR Her zamanki göz kreminizi ya da göz serumunuzu kullanın ve yayın.
inglês | turco |
---|---|
eye | göz |
use | kullanın |
and | ve |
to | her |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN Then the cached image which is produced by your browser applying to an HTML5 Canvas tag
TR Ardından, tarayıcınız tarafından bir HTML5 Canvas etiketine uygulanan önbelleğe alınmış görüntü
inglês | turco |
---|---|
browser | tarayıcı |
image | görüntü |
by | tarafından |
EN Technical article Applying technology and maintenance best practices }
TR Teknik makale Teknoloji ve bakım en iyi uygulamalarını hayata geçirme }
inglês | turco |
---|---|
maintenance | bakım |
technical | teknik |
technology | teknoloji |
and | ve |
practices | uygulamalar |
best | en |
EN Applying technology and maintenance best practices
TR Teknoloji ve bakım en iyi uygulamalarını hayata geçirme
inglês | turco |
---|---|
technology | teknoloji |
and | ve |
maintenance | bakım |
practices | uygulamalar |
best | en |
EN Often right before a big deadline, when I really needed to start applying myself, I would fall into a total binge
TR Genellikle büyük bir son teslim tarihinden hemen önce, gerçekten kendimi uygulamaya başlamam gerektiğinde, tam bir tıkanıklığa düşerdim
inglês | turco |
---|---|
often | genellikle |
big | büyük |
really | gerçekten |
total | bir |
before | önce |
EN Before applying as a Sales Partner or Services Partner, please ensure you meet our minimum requirements by reading our Terms & Conditions document.
TR Satış Ortağı veya Hizmet Ortağı olarak başvurmadan önce lütfen ??Şartlar ve Koşullar?? belgesini okuyarak minimum gereksinimlerimizi karşıladığınızdan emin olun.
inglês | turco |
---|---|
minimum | minimum |
sales | satış |
partner | ortağı |
services | hizmet |
as | olarak |
or | veya |
please | lütfen |
ensure | emin |
terms | koşullar |
our | ve |
before | önce |
EN Harmony is applying zero-knowledge proofs for data sharing while preserving the consumer’s privacy
TR Harmony, tüketicinin gizliliğini korurken veri paylaşımı için sıfır bilgi kanıtları uyguluyor
inglês | turco |
---|---|
privacy | gizliliğini |
zero | sıfır |
data | veri |
knowledge | bilgi |
for | için |
sharing | paylaşımı |
EN Hyperconnect specializes in applying new technologies based on machine learning to image and video processing and was the first company to develop webRTC for mobile platforms.
TR Görüntü ve video işlemek için makine öğrenimi tabanlı yeni teknolojileri uygulama konusunda uzmanlaşan Hyperconnect, mobil platformlar için webRTC geliştiren ilk şirketti.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
technologies | teknolojileri |
machine | makine |
company | iş |
mobile | mobil |
platforms | platformlar |
based | tabanlı |
video | video |
image | görüntü |
and | ve |
learning | öğrenimi |
first | ilk |
EN You can also control access to AWS services by applying service control policies (SCPs) to users, accounts, or OUs.
TR Ayrıca, hizmet denetim politikalarını (SCP) kullanıcılara, hesaplara veya OU’lara uygulayarak AWS hizmetlerine erişimi kontrol edebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
access | erişimi |
aws | aws |
policies | politikalar |
you can | edebilirsiniz |
service | hizmet |
or | veya |
control | kontrol |
also | ayrıca |
users | kullanıcı |
EN Instead of saying, "Someone will take over the job anyway", it would be better if this person was known when we were applying
TR “Nasıl olsa biri bu işi üstlenir” demek yerine bu kişinin başvuru yapacağımız sırada belli olması iyi olur
inglês | turco |
---|---|
someone | biri |
would | olur |
better | iyi |
person | kişinin |
were | bu |
instead | yerine |
job | iş |
EN Perception of Discrimination in Turkey and Obstacles Encountered in the Process of Applying to Legal Mechanisms
TR Bilgi Aktivizmi, Veri Toplama ve Veri Yönetimi Rehberleri
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN The firm protects clients? reputations in Turkey via applying a range of offensive and defensive legal tools combined into a coherent strategy
TR Türkiye?deki müvekkillerin itibarını agresif ve savunmacı hukuki araçlar ile tutarlı stratejiler meydana getirerek korumaktadır
inglês | turco |
---|---|
clients | müvekkillerin |
turkey | türkiye |
legal | hukuki |
in | deki |
and | ve |
tools | araçlar |
combined | ile |
EN When applying as tastemaker, use our invitation code
TR Bir trend belirleyicisi olarak başvururken davet kodumuzu kullanın
inglês | turco |
---|---|
as | olarak |
use | kullanın |
EN Meet the perfect tool for applying skincare & cosmetic products like masks, foundations, concealers, creams, serums, etc. It’s ultra-hygienic, easy to clean, silky soft, dual-sided & cruelty-free.
TR Maske, fondöten, kapatıcı, krem, serum gibi ürünleri mükemmel şekilde uygular. Ultra hijyenik, temizlenmesi kolay, ipeksi yumuşaklıktadır, çift taraflıdır ve hayvanlar üzerinde denenmemiştir.
inglês | turco |
---|---|
perfect | mükemmel |
easy | kolay |
products | ürünleri |
ultra | ultra |
dual | çift |
etc | ve |
the | şekilde |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN Harmony is applying zero-knowledge proofs for data sharing while preserving the consumer’s privacy
TR Harmony, tüketicinin gizliliğini korurken veri paylaşımı için sıfır bilgi kanıtları uyguluyor
inglês | turco |
---|---|
privacy | gizliliğini |
zero | sıfır |
data | veri |
knowledge | bilgi |
for | için |
sharing | paylaşımı |
EN Applying local vancomycin with vacuum-assisted closure on decubitus isolated Corynebacterium striatum: a case report
TR Bası yarasında Corynebacterium striatum üreyen hastada negatif basınç tedavisi ile lokal vankomisin uygulaması: Olgu sunumu
inglês | turco |
---|---|
with | ile |
EN Instead of saying, "Someone will take over the job anyway", it would be better if this person was known when we were applying
TR “Nasıl olsa biri bu işi üstlenir” demek yerine bu kişinin başvuru yapacağımız sırada belli olması iyi olur
inglês | turco |
---|---|
someone | biri |
would | olur |
better | iyi |
person | kişinin |
were | bu |
instead | yerine |
job | iş |
EN Important: Please write the position you are applying for in the subject section of the e-mail, and share your Turkish CV, half-page motivation letter and reference information with us.
TR Önemli Not: Lütfen, mailin konu bölümüne başvurduğunuz pozisyonu yazıp, Türkçe özgeçmişinizi, yarım sayfalık kendinizi anlatan motivasyon mektubunu ve referans bilgilerinizi bizimle paylaşınız.
inglês | turco |
---|---|
reference | referans |
half | yarım |
with us | bizimle |
share | paylaşın |
section | bölüm |
please | lütfen |
turkish | türk |
and | ve |
of | konu |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN Students (Internship and Junior Engineer), recent graduates, and experienced candidates all have career options at ASPİLSAN. The following are some points to consider before applying to ASPİLSAN.
TR ASPİLSAN?da öğrenciler (Stajyerlik ve Aday Mühendislik), yeni mezunlar ve deneyimli adaylar için iş fırsatları bulunmaktadır. ASPİLSAN?a başvuru yaparken dikkat etmeniz gereken birkaç konu aşağıda paylaşılmıştır.
inglês | turco |
---|---|
experienced | deneyimli |
students | öğrenciler |
and | ve |
are | bulunmaktadır |
to | birkaç |
EN I love all the files I have access to for my business card designs. Looking forward to getting access to the complete plan. My favorite is the transparent background, makes applying to merchandise much easier!
TR Hizmetinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Tüm mecralarda Logaster yapımı logomuzu kullanıyoruz. Teşekkürler!
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
the | ederiz |
EN Business networks offer an important advantage when you are applying for jobs: connections
TR İş dünyası ağları adayların başvuruları için önemli bir avantaj sunuyor
inglês | turco |
---|---|
advantage | avantaj |
you | in |
important | önemli |
for | için |
an | bir |
are | sunuyor |
EN Tips on applying for a job in Germany
TR Almanya’da İş Başvurusu Yapacaklara Tavsiyeler
inglês | turco |
---|---|
tips | tavsiyeler |
EN Show the employer why you are applying and why you are the best person for the job
TR Firmaya, neden başvuru yaptığınızı ve neden bu iş için en iyi aday olduğunuzu gösterin
inglês | turco |
---|---|
show | gösterin |
and | ve |
for | için |
why | neden |
best | en |
EN What you need to avoid when applying for a job in Germany.
TR Almanya’da bir iş yerine başvuru yapmak: Motivasyon mektubundaki ve özgeçmişteki bu karakteristik hatalar, şansınızı heba edecektir.
inglês | turco |
---|---|
you | ve |
a | bir |
to | yapmak |
EN If you’re applying for an office job, this can lead to an immediate rejection.
TR Eğer bir ofiste çalışmak için başvuruyorsanız, bu hata doğrudan olumsuz cevap almanıza yol açar.
inglês | turco |
---|---|
job | çalışmak |
if | eğer |
this | bu |
EN These visionaries are applying technology in innovative ways to drive progress in business — and the world
TR Herhangi bir hibrit bulut yapısı genelinde günde 25 milyar güvenli işlemi yönetin
inglês | turco |
---|---|
to | güvenli |
EN How to write a “thank you for applying” email
TR Jotform?un yeni podcast?i Momentum yayında
EN We reach dairies around the globe, applying our thorough technological know-how to help you to seize market opportunities and extend product ranges
TR Dünyanın dört bir yanındaki mandıralara ulaşıyor, piyasa fırsatlarını yakalamanıza ve ürün gamınızı genişletmenize yardımcı olmak için derin teknolojik bilgimizi uyguluyoruz
inglês | turco |
---|---|
globe | dünyanın |
technological | teknolojik |
market | piyasa |
help | yardımcı |
product | ürün |
and | ve |
to | için |
EN We are applying independent certification and labelling, and working together with suppliers, NGOs, food and beverage manufacturers, and other stakeholders to promote system-wide action.
TR Bağımsız belgelendirme ve etiketleme uygulayarak sistem çapında eylemi teşvik etmek amacıyla tedarikçiler, STK'lar, gıda ve içecek üreticileri ve diğer paydaşlarla birlikte çalışıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
labelling | etiketleme |
suppliers | tedarikçiler |
food | gıda |
beverage | içecek |
other | diğer |
system | sistem |
manufacturers | üreticileri |
and | ve |
promote | teşvik |
EN As part of our sustainability approach, we undertake a materiality assessment every two years by applying the Global Reporting Initiative (GRI) principle of materiality
TR Sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir parçası olarak, her iki yılda bir Küresel Raporlama Girişimi (GRI) önemlilik ilkesini uygulayarak önemlilik değerlendirmesi yaparız
inglês | turco |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
global | küresel |
reporting | raporlama |
approach | yaklaşım |
our | de |
years | bir |
EN Your experience in applying for a role in our company is important to us
TR Şirketimizdeki bir pozisyona başvurma sürecindeki deneyiminiz bizim için önemlidir
inglês | turco |
---|---|
important | önemlidir |
our | bizim |
a | bir |
EN From stand-out cover tips and cover wraps, to custom print inserts and editorial supplements, we offer a range of eye-catching advertising spaces alongside our trusted, peer-reviewed content.
TR Güvenilir, hakem denetimli içeriklerimizin yanında, öne çıkan kapak uçları ve kapak kaplamalarından, özel baskı ekleri ve editoryal eklere kadar çok çeşitli göz alıcı reklam alanları sağlarız.
inglês | turco |
---|---|
editorial | editoryal |
offer | sağlar |
advertising | reklam |
trusted | güvenilir |
baskı | |
eye | göz |
to | alıcı |
cover | kapak |
and | ve |
a | özel |
EN Use this eye-catching advertising space to grab people’s attention.
TR İnsanların dikkatini çekmek için bu göz alıcı reklam alanını kullanın.
inglês | turco |
---|---|
advertising | reklam |
space | alan |
attention | dikkatini |
eye | göz |
this | bu |
to | alıcı |
use | için |
EN Want to keep an eye on how your competitors are doing?
TR Rakiplerinizi kontrol altında tutmak mı istiyorsunuz?
inglês | turco |
---|---|
to keep | tutmak |
EN Start your trial of Ahrefs today and keep an eye on your ranking progress.
TR Ahrefs deneme sürümünü bugün başlatın ve sıralanma konusundaki ilerlemenizi takip edin.
inglês | turco |
---|---|
trial | deneme |
of | ın |
ahrefs | ahrefs |
today | bugün |
and | ve |
EN Get advice on fixing those issues and keep an eye on your website’s SEO health over time.
TR Bu problemleri çözmek için öneri alın ve web sitenizin zaman içindeki SEO durumunu takip edin.
inglês | turco |
---|---|
websites | web |
seo | seo |
time | zaman |
and | ve |
those | bu |
EN Our program is shaped with an eye for refugee and host communities’ participation and thanks to this participatory framework, we are hoping to reach out to more and more people
TR Programımızı mülteci ve yerel topluluk üyelerinin katılımı ile şekillendiriyor ve onların aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşmayı amaçlıyoruz
inglês | turco |
---|---|
refugee | mülteci |
communities | topluluk |
program | programı |
and | ve |
participation | katılım |
are | onların |
EN We keep an eye on your website and present you a list of important insights about your rankings, keywords and traffic.
TR Web-sitenize göz kulak olur ve size sıralamalarınız, anahtar sözcükleriniz ve trafiğiniz hakkında önemli içgörüler içeren bir liste sunarız.
inglês | turco |
---|---|
eye | göz |
website | web |
list | liste |
insights | içgörüler |
rankings | sıralamalarını |
important | önemli |
keywords | anahtar |
about | hakkında |
a | bir |
and | ve |
of | içeren |
Mostrando 50 de 50 traduções