TR Türkiye?deki müvekkillerin itibarını agresif ve savunmacı hukuki araçlar ile tutarlı stratejiler meydana getirerek korumaktadır
TR Türkiye?deki müvekkillerin itibarını agresif ve savunmacı hukuki araçlar ile tutarlı stratejiler meydana getirerek korumaktadır
EN The firm protects clients? reputations in Turkey via applying a range of offensive and defensive legal tools combined into a coherent strategy
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
hukuki | legal |
araçlar | tools |
TR Ürün:% s: Otomobiller, elektrikli araçlar, ticari araçlar, lüks araçlar
EN Products: Automobiles, electric vehicles, commercial vehicles, luxury vehicles
turco | inglês |
---|---|
elektrikli | electric |
araçlar | vehicles |
ticari | commercial |
lüks | luxury |
TR 16.4.1. İç ve dış yasadışı finansal akımların toplam değeri (cari ABD Doları ile) 16.4.2. Uluslararası standartlar ve hukuki araçlar uyarınca izlenen ve kayıtlanan hacizli küçük ve hafif silahların oranı
EN 16.4.1. Total value of inward and outward illicit financial flows (in current United States dollars) 16.4.2. Proportion of seized small arms and light weapons that are recorded and traced, in accordance with international standards and legal instruments
turco | inglês |
---|---|
finansal | financial |
toplam | total |
değeri | value |
uluslararası | international |
standartlar | standards |
hukuki | legal |
küçük | small |
hafif | light |
TR Farklı üyeler yardımcı olacak farklı araçlar buldu ve sıklıkla kullandığımız araçlar zamanla değişiyor
EN Different members have found different tools to be helpful, and often the tools we use change over time
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
üyeler | members |
araçlar | tools |
ve | and |
sıklıkla | often |
TR Araçlar, raporlama özelliğinin temelidir. Bu araçlar, verilerinizi görselleştirmenizi ve performansınız ile ilgili raporlar oluşturmanızı sağlar. Bir panoya ihtiyaç duyduğunuz kadar araç ekleyebilirsiniz.
EN Widgets are the bread and butter of the analytics feature. These widgets provide visualization of your data and trends, allowing you to report on how your business is performing. You can add as many widgets as you need to a board.
turco | inglês |
---|---|
verilerinizi | your data |
raporlar | data |
sağlar | provide |
ihtiyaç | need |
TR Araçlar, raporlama özelliğinin temelidir. Bu araçlar, verilerinizi görselleştirmenizi ve performansınız ile ilgili raporlar oluşturmanızı sağlar. Bir panoya ihtiyaç duyduğunuz kadar araç ekleyebilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
EN Widgets are the bread and butter of the analytics feature. These widgets provide visualization of your data and trends, allowing you to report on how your business is performing. You can add as many widgets as you need to a board. Learn more.
turco | inglês |
---|---|
verilerinizi | your data |
sağlar | provide |
ihtiyaç | need |
TR GMC, General Motors tarafından dünya çapında pazarlanan kamyonet ve ticari kamyonlar, otobüsler, kamyonetler, askeri araçlar ve spor amaçlı araçlar satmaktadır
EN GMC sells pickup and commercial trucks, buses, vans, military vehicles, and sport utility vehicles marketed worldwide by General Motors
turco | inglês |
---|---|
ticari | commercial |
askeri | military |
araçlar | vehicles |
spor | sport |
TR Ürün:% s: Otomobiller, ticari araçlar, lüks araçlar, motosikletler, skuterler
EN Products: Automobiles, commercial vehicles, luxury vehicles, motorcycles, scooters
turco | inglês |
---|---|
ticari | commercial |
araçlar | vehicles |
lüks | luxury |
TR Ürün:% s: Otomobiller, Lüks Araçlar, Ticari Araçlar, Otomotiv Parçaları, Kamyonet, SUV
EN Products: Automobiles, Luxury Vehicles, Commercial Vehicles, Automotive Parts, Pick up Trucks, SUVs
turco | inglês |
---|---|
lüks | luxury |
araçlar | vehicles |
ticari | commercial |
otomotiv | automotive |
TR Ürün:% s: Binek araçlar, Ekonomik arabalar, ticari araçlar
EN Products: Passenger cars, Economy cars, commercial vehicles
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economy |
ticari | commercial |
TR Ürün:% s: Otomobiller, Lüks araçlar, Ticari araçlar
EN Products: Automobiles, Luxury vehicles, Commercial vehicles
turco | inglês |
---|---|
lüks | luxury |
araçlar | vehicles |
ticari | commercial |
TR Ürün:% s: Binek Araçlar, Motor Çevrimleri, Ticari Araçlar, Kamyonlar, Otobüsler
EN Products: Passenger Cars, Motor Cycles, Commercial Vehicles, Trucks, Buses
turco | inglês |
---|---|
motor | motor |
ticari | commercial |
TR HIZMET Yeni araçlar Kullanılmış araçlar Satış sonrası Yedek parça Araç gövdesi Citroën Racing servisi
EN SERVICE New vehicles Used vehicles After-sales Spare parts Vehicle body Citroën service racing
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
araçlar | vehicles |
kullanılmış | used |
satış | sales |
parça | parts |
araç | vehicle |
TR HIZMET Yeni araçlar Kullanılmış araçlar Satış sonrası Yedek parça Araç gövdesi Citroën Racing servisi
EN SERVICE New vehicles Used vehicles After-sales Spare parts Vehicle body Citroën service racing
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
araçlar | vehicles |
kullanılmış | used |
satış | sales |
parça | parts |
araç | vehicle |
TR Farklı üyeler yardımcı olacak farklı araçlar buldu ve sıklıkla kullandığımız araçlar zamanla değişiyor
EN Different members have found different tools to be helpful, and often the tools we use change over time
turco | inglês |
---|---|
farklı | different |
üyeler | members |
araçlar | tools |
ve | and |
sıklıkla | often |
TR Yolsuzlukla mücadele kanunlarını ihlal etmenin sonuçları hem Derneğimiz için hem de ilgili bireyler için ağırdır ve bu sonuçlar hukuki ve cezai yaptırımları içerebilir.
EN Breaching fight against corruption laws have serious consequences and might include legal and criminal sanctions for our association and the relevant individuals.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | relevant |
bireyler | individuals |
hukuki | legal |
TR Danışanlarımızla birlikte oluşturduğumuz güvenlik planları ve hukuki danışmanlık desteğiyle kadın danışanlarımızı desteklemeye çalıştık
EN We tried to support our female clients with legal consultancy assistance and security plans that we created with them
turco | inglês |
---|---|
birlikte | with |
güvenlik | security |
ve | and |
hukuki | legal |
danışmanlık | consultancy |
kadın | female |
desteklemeye | to support |
TR Eğer bu metnin bir kısmı veya bireysel formülasyonları, geçerli hukuki duruma uygun değilse, artık uygun değilse veya kısmi olarak uygun değilse, dokümanın geriye kalan kısımları içerik ve geçerlilik olarak bundan etkilenmezler.
EN Insofar as parts or single formulations of this text do not, no longer or do not completely conform to the legal situation, the remaining parts of the document remain unaffected with respect to their content and their validity.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
veya | or |
hukuki | legal |
artık | no longer |
kalan | remaining |
geçerlilik | validity |
TR Yolsuzlukla mücadele kanunlarını ihlal etmenin sonuçları hem Derneğimiz için hem de ilgili bireyler için ağırdır ve bu sonuçlar hukuki ve cezai yaptırımları içerebilir.
EN Breaching fight against corruption laws have serious consequences and might include legal and criminal sanctions for our association and the relevant individuals.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | relevant |
bireyler | individuals |
hukuki | legal |
TR Sorumluluk Reddi: Bu belge yalnızca bilgi amaçlıdır ve hukuki görüş teşkil etmez
EN Disclaimer: This document is provided for informational purposes only and does not constitute legal advice
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
belge | document |
ve | and |
hukuki | legal |
TR O dönemde yaklaşık 160 diğer gazeteci onunla birlikte hapsedildi ve hepsi aynı kaderi paylaştılar: Hukuki keyfilik ve adil yargılanma eksikliği
EN Around 160 other journalists were imprisoned with him at the time, all of them sharing the same fate: arbitrary detention and the lack of a fair trial
turco | inglês |
---|---|
yaklaşık | around |
diğer | other |
ve | and |
adil | fair |
TR ÇYEZE'nin Önlenmesine Yönelik Hukuki Bilgiler Rehberi
EN Legal Information Guideline on Prevention of CEFM
turco | inglês |
---|---|
nin | of |
yönelik | on |
hukuki | legal |
bilgiler | information |
TR WATAN, Gaziantep ve Hatay illerinde sivil toplum örgütlerinden 23?ü aşkın katılımcının huzurunda sunulan ?Türkiye?deki İnsani Yardım Kuruluşlarının Çalışmalarında Hukuki Sorunlar? eğitim kursunu tamamladı.
EN Hundreds of thousands of families in northern Syria are suffering due to the deteriorating health situation in the camps ? particularly with the spread of COVID-19. So need to
turco | inglês |
---|---|
deki | in |
ın | of |
TR Çoğulcu bir demokrasi sadece karar alma mekanizmalarında çeşitlilik ve katılımın sağlanması ile değil, üretilen her türlü hukuki düzenlemenin toplumun çeşitliliğini gözetmesiyle inşa edilebilir
EN A pluralist democracy can be built not only by ensuring diversity and participation in decision-making mechanisms but also by considering the diversity of society in all kinds of legal regulations produced
turco | inglês |
---|---|
demokrasi | democracy |
karar | decision |
çeşitlilik | diversity |
değil | not |
üretilen | produced |
her | all |
hukuki | legal |
toplumun | society |
inşa | built |
edilebilir | can be |
TR Grubun muhtelif arsalarının geliştirilmesinin yanı sıra, grubun gayrimenkul alanında yeni yatırım yapacağı alanların belirlenmesi, gayrimenkul alımlarının yapılması, mevzuatın ve hukuki sürecin takibi, nihai projenin geliştirilmesi...
EN Assan Gayrimenkul’s main activities include developing the Group’s building plots, determining new areas of investment regarding real estate, purchasing real estate, keeping track of regulations and the legal process, developing final ...
turco | inglês |
---|---|
grubun | group |
gayrimenkul | real estate |
yeni | new |
yatırım | investment |
ve | and |
hukuki | legal |
takibi | track |
nihai | final |
geliştirilmesi | developing |
ın | of |
TR Yazılımların herhangi bir şekilde çoğaltılması veya yeniden dağıtımı açıkça yasaklanmıştır; ve bunlara aykırılık ağır hukuki ve cezai yaptırımlara neden olabilecektir
EN Any reproduction or redistribution of the Software is expressly prohibited, and may result in severe civil and criminal penalties
TR İşbu Koşullardaki başlıklar anlamda kolaylık sağlamak adına kullanılmıştır ve işbu Koşulların anlam ve kapsamına etkisi olmayacak ve başka bir hukuki etki yaratmayacaktır.
EN If a particular provision of these Terms is held to be invalid by a court of competent jurisdiction, the provision shall be deemed severed from these Terms and shall not affect the validity of these Terms as a whole.
TR Her farklı modele özgü hukuki hususları göz önünde bulundurarak, münhasır ve münhasır olmayan distribütörlere destek verilir
EN We support clients involved in exclusive and non-exclusive distribution agreements, giving close attention to the specific legal issues which each model involves
turco | inglês |
---|---|
her | each |
modele | model |
hukuki | legal |
ve | and |
destek | support |
TR Bu alanda hukuki desteğeen çok ihtiyaç duyan iş kolları; perakende satış, moda, konaklama, restoranlar, eğlence ve eğitimdir
EN We support clients across a range of industries, with a particular focus on retail, fashion, hospitality, restaurants, leisure, as well as education
turco | inglês |
---|---|
çok | as |
moda | fashion |
restoranlar | restaurants |
TR Talep edildiği takdirde, müvekkiller için hukuki, ticari, politik ve etik hususları ile uyumlu ve sistematik şekilde bir araya getiren ihale stratejileri geliştirilir
EN We develop bespoke procurement strategies for clients, which draw together legal, commercial political and ethical considerations into a coherent and systematic roadmap
turco | inglês |
---|---|
hukuki | legal |
ticari | commercial |
politik | political |
etik | ethical |
stratejileri | strategies |
TR Moroğlu Arseven müvekkillere itibara ilişkin konularda ortaya çıkabilecek hassas hukuki ve politik sorunları yönetmelerinde yardımcı olur
EN Moroğlu Arseven regularly helps clients on an urgent basis, supporting them to navigate sensitive legal and practical problems related to reputation issues
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
hassas | sensitive |
hukuki | legal |
ve | and |
TR Fiziksel veya psikolojik zarar veya kaza sonucu ölüm hallerinin meydana gelmesi durumunda ortaya çıkan hukuki sorunlar, karmaşıktır ve doğal olarak duygusal nitelik taşır
EN Where physical harm, psychiatric injury or accidental death occurs, the related legal issues can unfortunately be complex, emotionally-charged and involve high values for compensation or medical expenses
turco | inglês |
---|---|
fiziksel | physical |
veya | or |
zarar | harm |
ölüm | death |
hukuki | legal |
sorunlar | issues |
TR Bu son derece önemlidir zira bu durum müvekkil için sağlam hukuki bir dayanak oluşturmakta ve sonradan dava açılması halinde şirketin mümkün olduğunca korunmasını sağlamaktadır.
EN Such emphasis sets a solid legal foundation for our clients so that if litigation later occurs, the company is as protected as possible.
turco | inglês |
---|---|
sağlam | solid |
hukuki | legal |
TR Dolayısıyla bu sektörde, birçok alanı kapsayan akılcı hukuki öneriler son derece önemlidir.
EN These characteristics mean that well-integrated and multi-disciplinary legal advice is crucial.
turco | inglês |
---|---|
hukuki | legal |
öneriler | advice |
bir | and |
TR Sektör hukuki açıdan; kamu hukuku, özel hukuk ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlara ilişkin yasalar ve anayasa hukuku ile iç içe geçmiş unsurlarla muhataptır.
EN As a result, legal issues in this context bring closely intertwined elements of public, private, non-profit and constitutional law.
turco | inglês |
---|---|
kamu | public |
özel | private |
kâr | profit |
TR Moroğlu Arseven; “tarladan sofraya” sürecinin her aşamasında, bu karmaşık sektörlerin hukuki yönleri hakkında açık ve faydalı öneriler sunar
EN Moroğlu Arseven assists clients at all stages of the “farm-to-table” pipeline, offering clear and pragmatic advice on the legal aspects of these complex industries
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
her | all |
karmaşık | complex |
hukuki | legal |
hakkında | on |
açık | clear |
ve | and |
öneriler | advice |
TR Moroğlu Arseven, yiyecek ve içecek sektörlerinin karşı karşıya olduğu çok çeşitli hukuki konularda ticaret odaklı öneriler geliştirir
EN The firm provides grounded and commercially-focused advice on a wide range of legal matters facing the food and beverage sectors
turco | inglês |
---|---|
yiyecek | food |
ve | and |
içecek | beverage |
hukuki | legal |
odaklı | focused |
öneriler | advice |
TR Moroğlu Arseven; yurt içi ve yurt dışında sanayi ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren müvekkillerin karşılaştığı pazar trendlerine ve bunun sonucu ortaya çıkan hukuki sorunlara hakimdir
EN Moroğlu Arseven understands market trends and consequent legal issues which face industrial and manufacturing clients, both in Turkey and overseas
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
ve | and |
pazar | market |
bunun | which |
hukuki | legal |
TR Moroğlu Arseven; müvekkillere, sanayi ve üretim sektörlerinin karşı karşıya olduğu hukuki konularda ticaret odaklı önerilerle gelir
EN The firm provides grounded and commercially-focused advice on a wide range of legal matters facing the industrial and manufacturing sectors
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
hukuki | legal |
odaklı | focused |
TR Müvekkile özel yaklaşımlarla harmanlanan sektörel bilgi birikimi, Moroğlu Arseven?in ticari ve stratejik içeren, özel bir hukuki danışmanlık sunmasını sağlar.
EN Our in-depth knowledge of the industrial and manufacturing sectors combined with this client-specific insight enables Moroğlu Arseven to offer tailored legal advice for each client which also includes commercial and strategic elements.
turco | inglês |
---|---|
bilgi | knowledge |
arseven | arseven |
ticari | commercial |
stratejik | strategic |
hukuki | legal |
TR Moroğlu Arseven; eğlence ve konaklama sektörlerinde; geliştirme, işletme ya da faaliyetlerin finansmanında çok sayıda yerli ve uluslararası şirkete hukuki destek sağlar
EN Moroğlu Arseven supports a wide range of local and multinational clients during their development, operation and financing of leisure and hospitality projects
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
geliştirme | development |
yerli | local |
TR Sağlam ve etkili hukuki yapılar, ulaşım yollarının sorunsuz bir şekilde işlemesi ve malların sorunsuz bir şekilde nakliye edilmesi açısından önem arz etmektedir.
EN As a result, robust and effective legal structures are essential to ensuring that these routes and corridors operate smoothly, with goods continuing to flow.
turco | inglês |
---|---|
sağlam | robust |
etkili | effective |
hukuki | legal |
yapılar | structures |
sorunsuz | smoothly |
şekilde | as |
TR Türkiye’de doğal kaynaklar ve madencilik sektörleri, liberalizasyona ve hukuki reformlara olumlu cevap vermiştir
EN The Turkish natural resources and mining sectors have responded positively to liberalisation, as well as legislative reforms
turco | inglês |
---|---|
doğal | natural |
kaynaklar | resources |
ve | and |
madencilik | mining |
TR İleriye dönük hukuki incelemeler ve risk analizi projeleri oluşturulur ve kapsamlı sağlık ve güvenlik denetimleri gerçekleştirilir.
EN Our support includes dealing with day-to-day regulatory relations, as well as high-stakes regulatory investigations or enforcement proceedings.
TR Kurar, Türk yatırımcılara; yatırımcı-devlet uyuşmazlıklarından kaynaklanan, karmaşık hukuki ve maddi meseleler ihtiva eden önemli ICSID uyuşmazlıklarında destek olmuştur
EN For instance, she assists Turkish investors during major ICSID disputes addressing complex issues arising from investor-state conflicts
turco | inglês |
---|---|
türk | turkish |
karmaşık | complex |
önemli | major |
TR Kurar; imar, yabancı yatırım, gümrük ve idari konular gibi günlük ticari işleyişte karşılaşılan hukuki meseleler, borç tahsilatı, önleyici tedbirler ve icra prosedürleri konularında da danışmanlık vermektedir.
EN She also assists clients with legal issues arising during their daily business, such as advising on corporate, zoning, foreign investment, customs, and administrative matters, as well as debt collection, preliminary measures and execution proceedings.
turco | inglês |
---|---|
yatırım | investment |
idari | administrative |
konular | issues |
günlük | daily |
ticari | business |
hukuki | legal |
TR Groningen Üniversitesi ve Stockholm Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldıktan sonra, Jan Avrupa ve ABD'de farklı hukuki yargılama bölgelerinde çalışmıştır
EN Having studied law at the University of Groningen and at the University of Stockholm Jan worked in various legal jurisdictions in Europe and in the US
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
nde | at the |
jan | jan |
avrupa | europe |
abd | us |
farklı | various |
TR Yolsuzlukla mücadele kanunlarını ihlal etmenin sonuçları hem Derneğimiz için hem de ilgili bireyler için ağırdır ve bu sonuçlar hukuki ve cezai yaptırımları içerebilir.
EN Breaching fight against corruption laws have serious consequences and might include legal and criminal sanctions for our association and the relevant individuals.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | relevant |
bireyler | individuals |
hukuki | legal |
TR Yolsuzlukla mücadele kanunlarını ihlal etmenin sonuçları hem Derneğimiz için hem de ilgili bireyler için ağırdır ve bu sonuçlar hukuki ve cezai yaptırımları içerebilir.
EN Breaching fight against corruption laws have serious consequences and might include legal and criminal sanctions for our association and the relevant individuals.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | relevant |
bireyler | individuals |
hukuki | legal |
TR Çoğulcu bir demokrasi sadece karar alma mekanizmalarında çeşitlilik ve katılımın sağlanması ile değil, üretilen her türlü hukuki düzenlemenin toplumun çeşitliliğini gözetmesiyle inşa edilebilir
EN A pluralist democracy can be built not only by ensuring diversity and participation in decision-making mechanisms but also by considering the diversity of society in all kinds of legal regulations produced
turco | inglês |
---|---|
demokrasi | democracy |
karar | decision |
çeşitlilik | diversity |
değil | not |
üretilen | produced |
her | all |
hukuki | legal |
toplumun | society |
inşa | built |
edilebilir | can be |
Mostrando 50 de 50 traduções