TR Yabancı bir ana şirketimiz olmadığı için, yerli veya yabancı makamlardan gelen herhangi bir sahte veya diğer veri isteklerine asla uymayız
"şu anda yabancı" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Yabancı bir ana şirketimiz olmadığı için, yerli veya yabancı makamlardan gelen herhangi bir sahte veya diğer veri isteklerine asla uymayız
EN Since we have no foreign parent company, we never comply with any rogue or other data requests from either domestic or foreign authorities
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
veri | data |
asla | never |
TR Birçok meslek eğitim yeri boş olduğu için, şu anda yabancı başvurucuların şansı gayet yüksek.
EN At the moment, the chances for international applicants are good, as many training places remain vacant.
turco | inglês |
---|---|
birçok | many |
eğitim | training |
TR Aurora Serverless v1, şu anda MySQL 5.6 ile uyumlu olan Aurora ve PostgreSQL 10.7+ ile uyumlu olan Aurora sürümleri için sunulmaktadır. Aurora Serverless v2 şu anda Aurora MySQL Uyumlu Sürüm için önizleme aşamasında kullanılabilir.
EN Aurora Serverless v1 is currently available for Aurora with MySQL 5.6 compatibility and for Aurora with PostgreSQL 10.7+ compatibility. Aurora Serverless v2 is currently available in preview for Aurora MySQL-Compatible Edition.
turco | inglês |
---|---|
aurora | aurora |
serverless | serverless |
mysql | mysql |
uyumlu | compatible |
olan | is |
sürüm | edition |
kullanılabilir | available |
TR Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor
EN Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Yaz ayları Aphrodisias Müzesi ve Ören yerine gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerle oldukça canlılık kazanır.
EN In the summer months, the Aphrodisias Museum and the ruins of the local and foreign visitors to the ruins is quite vital.
turco | inglês |
---|---|
yaz | summer |
aphrodisias | aphrodisias |
müzesi | museum |
yerli | local |
oldukça | quite |
TR İlçeye 13 km mesafede Geyre Beldesinde bulunan Afrodisas Örenyeri ve Müzesi, Türkiye?nin ve dünyanın sayılı müzelerinden ve örenyerlerinden biri olup yılda yaklaşık 200.000 yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir
EN District 13 km from Geyre Afrodisas ruins and the museum located in the town of Turkey and is one of the world?s leading museums and ruins are visited annually by about 200,000 domestic and foreign tourists
turco | inglês |
---|---|
km | km |
müzesi | museum |
türkiye | turkey |
yılda | annually |
ziyaret | visited |
TR Müze ve Örenyerlerine 2008 yılında toplam 159.367 yerli ve yabancı turist ziyarette bulunmuş ve 187.546,00 YTL gelir elde edilmiştir
EN In 2008, 159.367 local and foreign tourists visited the museums and the ruins and a revenue of 187.546,00 YTL was obtained
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yerli | local |
gelir | revenue |
yılında | in |
TR Günümüzde IP engellemeleri oldukça yaygın hale gelmiştir. Ülkeler yabancı ve muhalif web sitelerine erişimi engelliyor, özel şirketler coğrafyaya göre erişimi kısıtlıyor, yöneticiler uygunsuz kullanıcıların IP'lerini yasaklıyor.
EN Nowadays IP blockings has become quite common. Countries block access to foreign and opposition websites, private companies limit access to content by geography, administrators ban IPs of inappropriate users.
turco | inglês |
---|---|
oldukça | quite |
yaygın | common |
ve | and |
erişimi | access |
özel | private |
şirketler | companies |
uygunsuz | inappropriate |
göre | by |
ın | of |
TR Kazalar kaçınılmazdır; silindir rotları sallanan zincirlerden ve düşen veya yüzen yabancı maddelerden etkilenebilir
EN Accidents happen and cylinder rods can be affected by swinging chains and falling or floating debris
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
veya | or |
TR Sonix, aşağıdakileri içeren uluslararası araştırma yapan araştırmacılar için harika olan yirmiden fazla yabancı dili transkribe eder:
EN Sonix transcribes over twenty foreign languages which is great for researchers that are doing international research including:
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
içeren | including |
uluslararası | international |
araştırma | research |
araştırmacılar | researchers |
harika | great |
TR Müvekkillerimizin çoğunluğu yerli, yabancı veya çok uluslu ticari, sanayi ve finans kuruluşlarıdır
EN Our primary guiding principles are universal and national ethical values, independence of the legal practice and the indivisibility of legal science and legal practice
turco | inglês |
---|---|
çok | are |
ve | and |
TR Yabancı Yatırımlar ve İş Yapılanmaları
EN Venture Capital and Private Equity
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Desteğiniz uluslararası hale geliyor! Crisp, yabancı dil kullanıcıları ile devam eden konuşmalarınızı ileri geri çevirir. Örneğin konuşun. İngilizce ve sohbet örneğin. İtalyan.
EN Your support becomes international! Crisp translates your ongoing conversations with foreign language users back and forth. Speak eg. in English and chat in eg. Italian.
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
crisp | crisp |
dil | language |
kullanıcıları | users |
geri | back |
sohbet | chat |
TR Alman iş piyasası iyi eğitimli adaylara çok iyi fırsatlar sunuyor. Almanya’da en çok ihtiyaç duyulan on meslek grubu ve yabancı adaylar için öneriler.
EN Innovative, international, globally networked: five success factors of German universities.
TR Almanya’da yüksek öğrenimine başlarken akıllarda pek çok soru oluyor. Yabancı öğrenciler kendi deneyimlerini paylaşıyor.
EN Many questions arise when you begin studying in Germany. International students pass on their advice.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
öğrenciler | students |
TR Pek çok kuruluş Almanya’da öğrenim gören yabancı öğrencilere burs sağlıyor. Başlıca burs olanaklarına bir bakış.
EN Many organizations finance international students in Germany. Here you can find the most important providers of scholarships.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR Yabancı Tedarikçi Doğrulama Programı
EN Foreign Supplier Verification Program
turco | inglês |
---|---|
tedarikçi | supplier |
doğrulama | verification |
programı | program |
TR †Tüm ithalatçılar 30.05.17 tarihine kadar VEYA yabancı tedarikçileri FSMA uyum sürelerine ulaştıktan 6 ay sonra (hangisi daha geç ise) FSVP gerekliliklerine uymalıdır
EN ?All importers must comply with FSVP requirements by 5-30-17 OR 6 months after their foreign suppliers? reach their FSMA compliance deadlines, whichever is later
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
veya | or |
uyum | compliance |
TR "Çok küçük ithalatçılar" ve "çok küçük yabancı tedarikçilerden gıda ithalatı yapan kişiler" değiştirilmiş gerekliliklere tabidir.
EN ?Very small importers? and ?importers of food from very small foreign suppliers? are subject to modified requirements.
turco | inglês |
---|---|
küçük | small |
gıda | food |
tabidir | subject to |
TR Yalnız ev hanımı bir yabancı cazip
EN Yummy asslicking and ass fucking in a car
TR Pembe saçlı tatlım yutmak sporcu yabancı, müstehcen yarık Siktir et ve yüz içinde bu öğretmek
EN India summer andremy lacroix soaked cookie licks
TR 7.b.1. Sürdürülebilir kalkınma hizmetlerine teknoloji transferi ve altyapıya finansman aktarımı şeklinde yapılan doğrudan yabancı yatırımların ve GSYH'nın yüzdesi olarak enerji verimliliğindeki yatırımlar
EN 7.b.1. Investments in energy efficiency as a percentage of GDP and the amount of foreign direct investment in financial transfer for infrastructure and technology to sustainable development services
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
hizmetlerine | services |
teknoloji | technology |
transferi | transfer |
doğrudan | direct |
enerji | energy |
TR 10.b.1. Kaynak alıcı ve donör ülkeler ve akış türüne göre, kalkınma için giden toplam kaynak (örneğin resmi kalkınma yardımı (RKY), doğrudan yabancı yatırımlar ve diğer kaynak akımları)
EN 10.b.1. Total resource flows for development, by recipient and donor countries and type of flow (e.g. official development assistance, foreign direct investment and other flows)
turco | inglês |
---|---|
kaynak | resource |
ülkeler | countries |
akış | flow |
kalkınma | development |
toplam | total |
resmi | official |
doğrudan | direct |
diğer | other |
türü | type |
TR 15.8.1. İstilacı yabancı türlerin önlenmesi ya da kontrolüne yeterli kaynak sağlayan ve ilgili ulusal mevzuatı benimseyen ülkelerin oranı
EN 15.8.1. Proportion of countries adopting relevant national legislation and adequately resourcing the prevention or control of invasive alien species
turco | inglês |
---|---|
önlenmesi | prevention |
ilgili | relevant |
ulusal | national |
ülkelerin | countries |
kontrolü | control |
TR 17.3.1. Toplam yurt içi bütçenin bir oranı olarak doğrudan yabancı yatırımlar (DYY), resmi kalkınma yardımı ve Güney-Güney İşbirliği 17.3.2. Toplam GSYH'nın bir oranı olarak (ABD Doları cinsinden) havale hacmi
EN 17.3.1. Foreign direct investments (FDI), official development assistance and South-South Cooperation as a proportion of total domestic budget 17.3.2. Volume of remittances (in United States dollars) as a proportion of total GDP
turco | inglês |
---|---|
doğrudan | direct |
resmi | official |
kalkınma | development |
hacmi | volume |
TR 30 Kişilik Bilgisayar ve Yabancı Diller Laboratuarları ile kütüphane ve revir bulunmaktadır.
EN Computer and Foreign Languages Labs for 30 people
turco | inglês |
---|---|
bilgisayar | computer |
diller | languages |
TR Moroğlu Arseven bu alandaki geniş deneyimiyle; kendi ülkesi dışında çalışan işçiler ve Türkiye’de işçi istihdam etmek isteyen yabancı şirketler dahil, işverenlere ve işçilere danışmanlık verir
EN Moroğlu Arseven has broad experience advising in this context, helping employers and employees, including expatriate employees and foreign companies which employ staff in Turkey
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
geniş | broad |
çalışan | employees |
türkiye | turkey |
şirketler | companies |
dahil | including |
TR Ayrıca, Türkiye’de yabancı işçi istihdam etmek isteyen müvekkillerin göç, vergi ve sözleşmesel hususlar gibi karmaşık ve bürokratik süreçleri yönetmelerini sağlamak Moroğlu Arseven’in deneyimli olduğu bir alandır.
EN We regularly support clients to navigate the complicated and bureaucratic procedures for hiring foreign employees in Turkey, including immigration, tax and contractual aspects.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
vergi | tax |
karmaşık | complicated |
TR Yabancı Yatırımlar ve İş Yapılanmaları - Moroğlu Arseven
EN Foreign Investment and Business Set-up - Moroğlu Arseven
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
arseven | arseven |
TR Moroğlu Arseven; yabancı yayıncılara ve medya kuruluşlarına Türkiye ile ilgili içerikleri hakkında ön yayın tavsiyeleri sağlama konusunda da son derece deneyimlidir.
EN The firm has substantial experience providing pre-publication advice to foreign publishers and media outlets about their Turkey-related content.
turco | inglês |
---|---|
medya | media |
türkiye | turkey |
yayın | publication |
TR Müvekkillere; varlık ve portföy alımları, finansmanlar, yabancı personel işlemleri, mevzuata ilişkin hususlar ve diğer kuruluş ve operasyonel konular hakkında düzenli danışmanlık verilir
EN We regularly advise clients about complex asset and portfolio acquisitions, financings, corporate immigration, profit repatriation, regulatory and other establishment or operational issues
turco | inglês |
---|---|
varlık | asset |
ve | and |
portföy | portfolio |
diğer | other |
operasyonel | operational |
konular | issues |
hakkında | about |
TR Kurar; imar, yabancı yatırım, gümrük ve idari konular gibi günlük ticari işleyişte karşılaşılan hukuki meseleler, borç tahsilatı, önleyici tedbirler ve icra prosedürleri konularında da danışmanlık vermektedir.
EN She also assists clients with legal issues arising during their daily business, such as advising on corporate, zoning, foreign investment, customs, and administrative matters, as well as debt collection, preliminary measures and execution proceedings.
turco | inglês |
---|---|
yatırım | investment |
idari | administrative |
konular | issues |
günlük | daily |
ticari | business |
hukuki | legal |
TR Gizlilik, güvenlik ve yasal risklerinin stratejik değerlendirilmesi ve risklerin belirlenmesinde yerli ve yabancı şirketlerle çalışmaktadır.
EN She is dealing with businesses on the assessment and strategic management of their privacy, security, electronic workplace, and e-business legal risks both domestically and globally.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yasal | legal |
stratejik | strategic |
risklerin | risks |
TR Desteğiniz uluslararası hale geliyor! Crisp, yabancı dil kullanıcıları ile devam eden konuşmalarınızı ileri geri çevirir. Örneğin konuşun. İngilizce ve sohbet örneğin. İtalyan.
EN Your support becomes international! Crisp translates your ongoing conversations with foreign language users back and forth. Speak eg. in English and chat in eg. Italian.
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
crisp | crisp |
dil | language |
kullanıcıları | users |
geri | back |
sohbet | chat |
TR Yaz ayları Aphrodisias Müzesi ve Ören yerine gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerle oldukça canlılık kazanır.
EN In the summer months, the Aphrodisias Museum and the ruins of the local and foreign visitors to the ruins is quite vital.
turco | inglês |
---|---|
yaz | summer |
aphrodisias | aphrodisias |
müzesi | museum |
yerli | local |
oldukça | quite |
TR İlçeye 13 km mesafede Geyre Beldesinde bulunan Afrodisas Örenyeri ve Müzesi, Türkiye?nin ve dünyanın sayılı müzelerinden ve örenyerlerinden biri olup yılda yaklaşık 200.000 yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir
EN District 13 km from Geyre Afrodisas ruins and the museum located in the town of Turkey and is one of the world?s leading museums and ruins are visited annually by about 200,000 domestic and foreign tourists
turco | inglês |
---|---|
km | km |
müzesi | museum |
türkiye | turkey |
yılda | annually |
ziyaret | visited |
TR Müze ve Örenyerlerine 2008 yılında toplam 159.367 yerli ve yabancı turist ziyarette bulunmuş ve 187.546,00 YTL gelir elde edilmiştir
EN In 2008, 159.367 local and foreign tourists visited the museums and the ruins and a revenue of 187.546,00 YTL was obtained
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yerli | local |
gelir | revenue |
yılında | in |
TR Müvekkillerimizin çoğunluğu yerli, yabancı veya çok uluslu ticari, sanayi ve finans kuruluşlarıdır
EN Our primary guiding principles are universal and national ethical values, independence of the legal practice and the indivisibility of legal science and legal practice
turco | inglês |
---|---|
çok | are |
ve | and |
TR Yabancı Yatırımlar ve İş Yapılanmaları
EN Venture Capital and Private Equity
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Moroğlu Arseven bu alandaki geniş deneyimiyle; kendi ülkesi dışında çalışan işçiler ve Türkiye’de işçi istihdam etmek isteyen yabancı şirketler dahil, işverenlere ve işçilere danışmanlık verir
EN Moroğlu Arseven has broad experience advising in this context, helping employers and employees, including expatriate employees and foreign companies which employ staff in Turkey
turco | inglês |
---|---|
arseven | arseven |
geniş | broad |
çalışan | employees |
türkiye | turkey |
şirketler | companies |
dahil | including |
TR Ayrıca, Türkiye’de yabancı işçi istihdam etmek isteyen müvekkillerin göç, vergi ve sözleşmesel hususlar gibi karmaşık ve bürokratik süreçleri yönetmelerini sağlamak Moroğlu Arseven’in deneyimli olduğu bir alandır.
EN We regularly support clients to navigate the complicated and bureaucratic procedures for hiring foreign employees in Turkey, including immigration, tax and contractual aspects.
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
vergi | tax |
karmaşık | complicated |
TR Gizlilik, güvenlik ve yasal risklerinin stratejik değerlendirilmesi ve risklerin belirlenmesinde yerli ve yabancı şirketlerle çalışmaktadır.
EN She is dealing with businesses on the assessment and strategic management of their privacy, security, electronic workplace, and e-business legal risks both domestically and globally.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yasal | legal |
stratejik | strategic |
risklerin | risks |
TR Alman iş piyasası iyi eğitimli adaylara çok iyi fırsatlar sunuyor. Almanya’da en çok ihtiyaç duyulan on meslek grubu ve yabancı adaylar için öneriler.
EN Innovative, international, globally networked: five success factors of German universities.
TR Evet, yine aynı eser. Kitap, filmin dayandığı kitap olsa da filmden çok farklı. 96 rubleyle alınan tek yön Moskova - Berlin bileti, macera düşkünü karakterleri Rusya’dan alıp onlara çok yabancı, hatta egzotik bir dünyaya götürüyor.
EN Yes, exactly, that one again. The book on which the film was based – and yet quite different to the film. A one-way ticket from Moscow to Berlin costs 96 roubles, a trip that takes the adventurers from Russia into a foreign and almost exotic world.
turco | inglês |
---|---|
yine | again |
kitap | book |
moskova | moscow |
berlin | berlin |
bileti | ticket |
TR Almanya’da yüksek öğrenimine başlarken akıllarda pek çok soru oluyor. Yabancı öğrenciler kendi deneyimlerini paylaşıyor.
EN Many questions arise when you begin studying in Germany. International students pass on their advice.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
öğrenciler | students |
TR Fiziki makine mühendisliği veya dilbilim öğrenimi için neleri bilmelisiniz? TestAS web sitesinde yabancı öğrenciler için örnek sorular var
EN What do you need to know if you want to study physics, mechanical engineering or linguistics in Germany? You will find example test questions for international students on the TestAS website
turco | inglês |
---|---|
makine | mechanical |
veya | or |
öğrenciler | students |
örnek | example |
sorular | questions |
TR Pek çok kuruluş Almanya’da öğrenim gören yabancı öğrencilere burs sağlıyor. Başlıca burs olanaklarına bir bakış.
EN Many organizations finance international students in Germany. Here you can find the most important providers of scholarships.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
TR Berlin Freie Universität bünyesinde 125 ülkeden yabancı öğrenci ve akademisyen b
EN People from 125 countries study and research at the FU Berlin.
turco | inglês |
---|---|
berlin | berlin |
ve | and |
TR Korona krizi Almanya’da bulunan sayısız yabancı üniversite öğrencisini güç durumda bırakıyor.
EN The Corona crisis presents many international students in Germany with new challenges.
turco | inglês |
---|---|
korona | corona |
krizi | crisis |
almanya | germany |
da | in |
sayısız | many |
TR Almanya’da çeşitlilik gittikçe daha çok artıyor. Bu konuya yabancı kalmak istemiyorsanız bilmeniz gereken yedi olgu.
EN Germany is becoming more and more diverse. Seven facts you should know if you want a say in the matter.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
bilmeniz | know |
Mostrando 50 de 50 traduções