TR “Önceki nesil değişimleri müşteriye yönelik önemli yeni kabiliyetler ve temel mimari değişiklikleri getirse de, 5G farklı büyüklükteki bir değişimi ortaya koymaktadır
"yönelik önemli yeni" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases alemão:
TR “Önceki nesil değişimleri müşteriye yönelik önemli yeni kabiliyetler ve temel mimari değişiklikleri getirse de, 5G farklı büyüklükteki bir değişimi ortaya koymaktadır
DE „Obwohl frühere Generationswechsel bedeutende neue kundenorientierte Fähigkeiten und grundlegende Änderungen der Architektur mit sich brachten, stellt 5G eine Entwicklung eines ganz anderen Ausmaßes dar
turco | alemão |
---|---|
yeni | neue |
mimari | architektur |
farklı | anderen |
TR “Önceki nesil değişimleri müşteriye yönelik önemli yeni kabiliyetler ve temel mimari değişiklikleri getirse de, 5G farklı büyüklükteki bir değişimi ortaya koymaktadır
DE „Obwohl frühere Generationswechsel bedeutende neue kundenorientierte Fähigkeiten und grundlegende Änderungen der Architektur mit sich brachten, stellt 5G eine Entwicklung eines ganz anderen Ausmaßes dar
turco | alemão |
---|---|
yeni | neue |
mimari | architektur |
farklı | anderen |
TR Kontratları "akıllı" yapan bu kendiliğinden uygulamaya koymadır ve bu sayede işletme güvenilirliğine yönelik tamamen yeni bir dünya ve dolayısıyla da yeni bir ekonomi yaratmıştır
DE Diese Selbstausführung macht diese Verträge „smart“ und eröffnet damit ein völlig neues Universum der Rechenschaftspflicht und somit auch eine neue Wirtschaft
turco | alemão |
---|---|
akıllı | smart |
bu | diese |
ve | und |
tamamen | völlig |
da | auch |
ekonomi | wirtschaft |
TR Kontratları "akıllı" yapan bu kendiliğinden uygulamaya koymadır ve bu sayede işletme güvenilirliğine yönelik tamamen yeni bir dünya ve dolayısıyla da yeni bir ekonomi yaratmıştır
DE Diese Selbstausführung macht diese Verträge „smart“ und eröffnet damit ein völlig neues Universum der Rechenschaftspflicht und somit auch eine neue Wirtschaft
turco | alemão |
---|---|
akıllı | smart |
bu | diese |
ve | und |
tamamen | völlig |
da | auch |
ekonomi | wirtschaft |
TR Dünyanın en büyük otel zinciri olan Marriott International tarafından işletilen Moxy, “eğlence avcıları” diye adlandırdıkları yeni nesil gezginlere yönelik yeni bir otel markasıdır
DE Moxy ist eine neue Hotelmarke, die von der weltgrößten Hotelkette Marriott International betrieben wird und sich an eine neue Generation von Reisenden richtet, die so genannten „Spaßreisenden“
turco | alemão |
---|---|
international | international |
yeni | neue |
TR Dünyanın en büyük otel zinciri olan Marriott International tarafından işletilen Moxy, “eğlence avcıları” diye adlandırdıkları yeni nesil gezginlere yönelik yeni bir otel markasıdır
DE Moxy ist eine neue Hotelmarke, die von der weltgrößten Hotelkette Marriott International betrieben wird und sich an eine neue Generation von Reisenden richtet, die so genannten „Spaßreisenden“
turco | alemão |
---|---|
international | international |
yeni | neue |
TR Bu web sitesi hakkında (veya ilgili olan) ve bildirimler ve geçmişe yönelik gerçek niteliğindeki ifadeler dışındaki bilgiler ileriye yönelik ifadeler içerebilir
DE Auf dieser Webseite veröffentlichte oder mit dieser Webseite verknüpfte Informationen können neben allgemeinen Aussagen und Darstellungen historischer Tatsachen auch zukunftsgerichtete Aussagen enthalten
turco | alemão |
---|---|
bu | dieser |
ve | und |
bilgiler | informationen |
e | neben |
TR Hizmetlerimizdeki İçeriklerde Vertiv’in operasyonları, geleceğe yönelik sonuçları ve beklentileriyle ilgili varsayımlara dayalı veya bunları içeren ileriye yönelik birtakım ifadeler bulunabilir
DE Die Materialien in unseren Dienstleistungen enthalten unter Umständen verschiedene zukunftsbezogene Aussagen, die auf unseren Annahmen im Hinblick auf Betrieb, zukünftige Ergebnisse und Aussichten von Vertiv beruhen oder diese beinhalten
turco | alemão |
---|---|
vertiv | vertiv |
veya | oder |
TR Bu teşvik bilimsel aktivitelere yönelik harcamalara yönelik düzenleniyor
DE Das Fördergeld ist für wissenschaftsbezogene Aktivitäten vorgesehen
turco | alemão |
---|---|
yönelik | für |
TR Bu web sitesi hakkında (veya ilgili olan) ve bildirimler ve geçmişe yönelik gerçek niteliğindeki ifadeler dışındaki bilgiler ileriye yönelik ifadeler içerebilir
DE Auf dieser Webseite veröffentlichte oder mit dieser Webseite verknüpfte Informationen können neben allgemeinen Aussagen und Darstellungen historischer Tatsachen auch zukunftsgerichtete Aussagen enthalten
turco | alemão |
---|---|
bu | dieser |
ve | und |
bilgiler | informationen |
e | neben |
TR Bu web sitesi hakkında (veya ilgili olan) ve bildirimler ve geçmişe yönelik gerçek niteliğindeki ifadeler dışındaki bilgiler ileriye yönelik ifadeler içerebilir
DE Auf dieser Webseite veröffentlichte oder mit dieser Webseite verknüpfte Informationen können neben allgemeinen Aussagen und Darstellungen historischer Tatsachen auch zukunftsgerichtete Aussagen enthalten
turco | alemão |
---|---|
bu | dieser |
ve | und |
bilgiler | informationen |
e | neben |
TR Bu teşvik bilimsel aktivitelere yönelik harcamalara yönelik düzenleniyor
DE Das Fördergeld ist für wissenschaftsbezogene Aktivitäten vorgesehen
turco | alemão |
---|---|
yönelik | für |
TR Almanya’nın 2018 yılında güncellenen sürdürülebilirlik stratejisi kalkınmaya yönelik küresel işbirliğine yönelik daha çok hedef içeriyor
DE Die 2018 aktualisierte Deutsche Nachhaltigkeitsstrategie enthält noch mehr Ziele für die globale Entwicklungszusammenarbeit
turco | alemão |
---|---|
küresel | globale |
TR Erişim alanı, 5G ve bu yeni BT kaynaklarını desteklemek için önemli değişiklikler veya yükseltmeler yapılan hücre kulesi tesisleriyle 5G’nin yeni sınırlarıdır
DE Der Zugangsbereich ist die neue Grenze von 5G mit Mobilfunkmasten, die erheblichen Änderungen oder Upgrades unterzogen werden, um 5G und diese neuen IT-Ressourcen zu unterstützen
turco | alemão |
---|---|
bt | it |
veya | oder |
TR Erişim alanı, 5G ve bu yeni BT kaynaklarını desteklemek için önemli değişiklikler veya yükseltmeler yapılan hücre kulesi tesisleriyle 5G’nin yeni sınırlarıdır
DE Der Zugangsbereich ist die neue Grenze von 5G mit Mobilfunkmasten, die erheblichen Änderungen oder Upgrades unterzogen werden, um 5G und diese neuen IT-Ressourcen zu unterstützen
turco | alemão |
---|---|
bt | it |
veya | oder |
TR ScienceDirect, Elsevier'in yenilikler, ürünler ve teknolojiler getirmek için çalışan araştırmacılara yönelik en önemli bilgi çözümüdür.
DE ScienceDirect ist die führende Informationslösung von Elsevier für Wissenschaftler, die Innovationen, Produkte und Technologien veröffentlichen möchten.
turco | alemão |
---|---|
elsevier | elsevier |
ürünler | produkte |
teknolojiler | technologien |
TR Bu ileriye yönelik ifadeler birtakım önemli risklere ve belirsizliklere tabidir ve bu nedenle gerçek sonuçlarımızda somut farklar ortaya çıkabilir
DE Diese zukunftsgerichteten Aussagen unterliegen diversen erheblichen Risiken und Unsicherheiten, und unsere tatsächlichen Ergebnisse können deutlich abweichend ausfallen
turco | alemão |
---|---|
bu | diese |
ve | und |
gerçek | tatsächlichen |
sonuçlar | ergebnisse |
TR Dünya üzerinde çevrimiçi ve stüdyodan çalışan 40 milyon içerik üreticisine yönelik, performans ve güvenilirliği önemli ölçüde artırması planlanan NVIDIA Studio tanıtıldı.
DE NVIDIA Studio wurde vorgestellt, eine Plattform, die den weltweit 40 Millionen online und in Studios arbeitenden Kreativen deutlich bessere Leistung und Zuverlässigkeit bieten soll.
turco | alemão |
---|---|
dünya | weltweit |
üzerinde | in |
çevrimiçi | online |
milyon | millionen |
performans | leistung |
nvidia | nvidia |
studio | studio |
TR İskenderun Körfezi’nde modern konteyner gemilerine hizmet veren ilk konteyner terminali olan Assan Port İskenderun, Mersin’den sonra aynı hinterlanda yönelik ikinci ve çok önemli bir alternatif haline gelmiştir.
DE Der Assan Port İskenderun, der erste Containerterminal für moderne Containerschiffe im Golf von İskenderun, ist nach Mersin der zweit wichtigste Hafen für das Binnenland. Ende 2013 ging das ...
turco | alemão |
---|---|
modern | moderne |
önemli | wichtigste |
TR İskenderun Körfezi’nde modern konteyner gemilerine hizmet veren ilk konteyner terminali olan Assan Port İskenderun, Mersin’den sonra aynı hinterlanda yönelik ikinci ve çok önemli bir alternatif haline gelmiştir.
DE Seit Ende 2013 setzt das Unternehmen seine Geschäftstätigkeit mit Terminal Investment Limited SA (TIL) als Partner fort.
TR Yazıcı kafaları, taşıyıcı silindirler ve manyetik kodlayıcı istasyonu gibi önemli parçaların temizliğine yönelik yazıcı temizleme kartlarıyla yazıcı ömrünü uzatın ve performansı koruyun.
DE Druckerreinigungskarten zum Reinigen von wesentlichen Teilen wie Druckköpfen, Transportwalzen und Magnetstreifen-Codierern verlängern die Lebensdauer und erhalten die Leistung Ihres Druckers.
turco | alemão |
---|---|
yönelik | zum |
performansı | leistung |
TR ScienceDirect, Elsevier'in yenilikler, ürünler ve teknolojiler getirmek için çalışan araştırmacılara yönelik en önemli bilgi çözümüdür.
DE ScienceDirect ist die führende Informationslösung von Elsevier für Wissenschaftler, die Innovationen, Produkte und Technologien veröffentlichen möchten.
turco | alemão |
---|---|
elsevier | elsevier |
ürünler | produkte |
teknolojiler | technologien |
TR Bu ileriye yönelik ifadeler birtakım önemli risklere ve belirsizliklere tabidir ve bu nedenle gerçek sonuçlarımızda somut farklar ortaya çıkabilir
DE Diese zukunftsgerichteten Aussagen unterliegen diversen erheblichen Risiken und Unsicherheiten, und unsere tatsächlichen Ergebnisse können deutlich abweichend ausfallen
turco | alemão |
---|---|
bu | diese |
ve | und |
gerçek | tatsächlichen |
sonuçlar | ergebnisse |
TR Dünya üzerinde çevrimiçi ve stüdyodan çalışan 40 milyon içerik üreticisine yönelik, performans ve güvenilirliği önemli ölçüde artırması planlanan NVIDIA Studio tanıtıldı.
DE NVIDIA Studio wurde vorgestellt, eine Plattform, die den weltweit 40 Millionen online und in Studios arbeitenden Kreativen deutlich bessere Leistung und Zuverlässigkeit bieten soll.
turco | alemão |
---|---|
dünya | weltweit |
üzerinde | in |
çevrimiçi | online |
milyon | millionen |
performans | leistung |
nvidia | nvidia |
studio | studio |
TR Yazıcı kafaları, taşıyıcı silindirler ve manyetik kodlayıcı istasyonu gibi önemli parçaların temizliğine yönelik yazıcı temizleme kartlarıyla yazıcı ömrünü uzatın ve performansı koruyun.
DE Druckerreinigungskarten zum Reinigen von wesentlichen Teilen wie Druckköpfen, Transportwalzen und Magnetstreifen-Codierern verlängern die Lebensdauer und erhalten die Leistung Ihres Druckers.
turco | alemão |
---|---|
yönelik | zum |
performansı | leistung |
TR Bu ileriye yönelik ifadeler birtakım önemli risklere ve belirsizliklere tabidir ve bu nedenle gerçek sonuçlarımızda somut farklar ortaya çıkabilir
DE Diese zukunftsgerichteten Aussagen unterliegen diversen erheblichen Risiken und Unsicherheiten, und unsere tatsächlichen Ergebnisse können deutlich abweichend ausfallen
turco | alemão |
---|---|
bu | diese |
ve | und |
gerçek | tatsächlichen |
sonuçlar | ergebnisse |
TR Otonom araç kullanımı ulaşımdaki dönüşümünün önemli bir yapı taşı. U-Shift adlı geleceğe yönelik bir araç konseptini size tanıtmak istiyoruz.
DE Autonomes Fahren gilt als wichtiger Baustein der Verkehrswende. Wir stellen euch das zukunftsweisende Fahrzeugkonzept U-Shift vor.
turco | alemão |
---|---|
önemli | wichtiger |
bir | vor |
size | euch |
TR Aynı zamanda da “hata” anlayışımızı, bir fikrin erken “başarısızlığa uğramasını” yenilgi olarak değil, bilakis geleceğe yönelik önemli bir adım olarak değerlendirecek biçimde uyarlamalıyız.
DE Gleichzeitig sollten wir unser Verständnis von „Fehlern“ insofern anpassen, dass wir ein frühes „Scheitern“ einer Idee nicht als Niederlage betrachten, sondern als einen wichtigen Schritt zur Zukunftsfähigkeit.
turco | alemão |
---|---|
değil | nicht |
önemli | wichtigen |
adım | schritt |
TR „Mültecilerin ekonomik açıdan bağımsız olmaları ve anlamlı bir meslek edinme ve burada yaşamaya yönelik iyi bir perspektife sahip olmaları önemli” diyor Schierbaum.
DE „Es ist wichtig, dass die Geflüchteten wirtschaftlich unabhängig werden und einen sinnstiftenden Beruf sowie gute Bleibeperspektiven bekommen“, so Schierbaum.
turco | alemão |
---|---|
iyi | gute |
önemli | wichtig |
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Merkez Bankaları kararları ve ABD'de vergi reformuna yönelik gelişmeler küresel borsaların primli seyrinde oldukça önemli nedenler olarak sıralanabilir
DE Das Tageshoch wurde bei 13.191,9600 Punkten gehandelt
TR Ayarlar menüsü yenilendi, bazı daha az önemli öğeler Gelişmiş ayarlara taşındı ve daha önemli olanlar ana menüye döndü.
DE Das Einstellungs-Menu wurde überarbeitet, einige weniger wichtige Elemente befinden sich jetzt in den Advanced Settings, und wichtigere sind nun wieder im Hauptmenü zu finden.
turco | alemão |
---|---|
bazı | einige |
daha | das |
önemli | wichtige |
öğeler | elemente |
daha az | weniger |
TR Kaynağınızın gücünü ve optimizasyonunu değerlendirmek için önemli olan tüm önemli ölçütleri alın.
DE Erhalten Sie alle wichtigen Metriken, die für die Bewertung der Leistung und Optimierung Ihrer Ressource wichtig sind.
turco | alemão |
---|---|
olan | sind |
tüm | alle |
alın | erhalten |
TR Başkan’ın Kongre ile baş irtibat sorumlusu olarak görev yapan Fallon, önemli çift partili yasama müzakerelerinde ve Beyaz Saray ile Kongre arasındaki ilişkinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır
DE Als Hauptbeauftragte für die Beziehungen des Präsidenten zum Kongress spielte sie eine wichtige Rolle bei der Aushandlung von Gesetzen zwischen den beiden Parteien und bei der Verbesserung der Beziehung zwischen dem Weißen Haus und dem Kongress
turco | alemão |
---|---|
önemli | wichtige |
rol | rolle |
TR Almanya’da gündelik yaşamda din ve anlaşmazlıklar Yaşamlarında dinin önemli bir rol oynadığı dört insan iki saat boyunca birbiriyle konuşuyor; ve sonunda önemli bir sonuç ortaya çıkıyor
DE Auch im deutschen Alltag gibt es Religionskonflikte. Wir fragen: Wie äußern sie sich? Wie lassen sie sich lösen?
turco | alemão |
---|---|
da | auch |
ve | sich |
TR Ayarlar menüsü yenilendi, bazı daha az önemli öğeler Gelişmiş ayarlara taşındı ve daha önemli olanlar ana menüye döndü.
DE Das Einstellungs-Menu wurde überarbeitet, einige weniger wichtige Elemente befinden sich jetzt in den Advanced Settings, und wichtigere sind nun wieder im Hauptmenü zu finden.
turco | alemão |
---|---|
bazı | einige |
daha | das |
önemli | wichtige |
öğeler | elemente |
daha az | weniger |
TR Web denetim aracı, sitede yakın zamanda gerçekleştirilen önemli (ve yarı önemli) değişikliklerin ve düzeltmelerin geçmişe dönük bir kaydını gösterecektir. Ayrıca web sayfasındaki ilgili tüm verileri de analiz edecektir:
DE Das Web-Auditing-Tool zeigt Ihnen eine historische Aufzeichnung wichtiger (und halbwichtiger) Änderungen und Korrekturen, die kürzlich an der Website vorgenommen wurden. Außerdem analysiert es alle relevanten Daten der Webseite, einschließlich:
turco | alemão |
---|---|
aracı | tool |
önemli | wichtiger |
kaydını | aufzeichnung |
ilgili | relevanten |
verileri | daten |
analiz | analysiert |
TR Sitenizdeki alakalı içerik miktarı SEO derecenizi önemli ölçüde etkileyecektir ve doğru yapılırsa sitenizin sıralamasını önemli ölçüde yükseltmeye yardımcı olabilir.
DE Die Menge an relevantem Inhalt auf Ihrer Website wird sich dramatisch auf Ihre SEO-Bewertung auswirken, und wenn Sie es richtig machen, können Sie die Platzierung Ihrer Website erheblich verbessern.
turco | alemão |
---|---|
içerik | inhalt |
seo | seo |
olabilir | können |
TR Saha çalışanlarınızı, herhangi bir ortamda önemli bilgileri yakalama ve paylaşmalarına yardımcı olarak, önemli veriler ve amaca uygun mobil teknoloji çözümleri ile destekleyin.
DE Unterstützen Sie Ihre Außendienst-Mitarbeiter mit zweckorientierten Mobiltechnologie-Lösungen, mit deren Hilfe sie in beliebigen Umfeldern kritische Daten erfassen und teilen können.
TR Apple daha sonra, alüminyum unibody ile tamamen yeni bir MacBook çıkardı. Bu yeni makine için biz de tamamen yeni bir cihaz sayfası oluşturduk: MacBook Unibody A1342.
DE Apple veröffentlichte dann ein brandneues MacBook mit einem Aluminium-Unibody-Design. Wir haben eine weitere Geräteseite für dieses neue Gerät erstellt, MacBook Unibody A1278.
turco | alemão |
---|---|
yeni | neue |
bu | dieses |
cihaz | gerät |
TR Ekim 2009'da, unibody tasarımıyla yeni polikarbonat MacBook piyasaya çıktı. Bu seferkinin daha yuvarlak kenarları ve yeni bir model numarası vardı: A1342. Biz de bu MacBook için yeni bir cihaz sayfası oluşturduk: MacBook Unibody A1342.
DE Seit Oktober 2009 gibt es ein neues MacBook aus Polycarbonat, ebenfalls als Unibody-Design. Diese hatte mehr abgerundete Kanten und eine neue Modellnummer: A1342. Deshalb haben wir eine neue Geräteseite für das MacBook erstellt, MacBook Unibody A1342.
turco | alemão |
---|---|
ekim | oktober |
bu | diese |
ve | und |
Mostrando 50 de 50 traduções