DE Dies ist eine Anerkennung dafür, dass sich Elsevier öffentlich für die Gleichstellung der Geschlechter engagiert hat und einen konkreten Handlungsplan zur weiteren Verbesserung seiner Fortschritte festgelegt hat.
Traduzir "hat" para turco
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "hat" de alemão para turco
Traduções de hat
"hat" em alemão pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
Tradução de alemão para turco de hat
alemão
turco
TR Elsevier'in cinsiyet eşitliği konusunda kararlılığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ve bu konuda daha fazla ilerleme kaydetmek için somut bir eylem planı belirlediğini göstermektedir.
| alemão | turco |
|---|---|
| öffentlich | açık |
| weiteren | daha |
| und | ve |
| dass | bu |
DE Oh, anscheinend hat firenzeihl7 in dieser Woche nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! firenzeihl7, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| woche | hafta |
| oder | veya |
| bericht | raporuna |
| deshalb | bu nedenle |
| dieser | bu |
| nichts | hiç |
DE Oh, anscheinend hat Roguelazer 2020 nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! Roguelazer, 2020 yılında hiçbir şey skroplamamış görünüyor,bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| oder | veya |
| hat | bu |
| bericht | raporuna |
| nichts | hiç |
| deshalb | bu nedenle |
DE Oh, anscheinend hat chuyentactical in dieser Woche nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! chuyentactical, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| woche | hafta |
| oder | veya |
| bericht | raporuna |
| deshalb | bu nedenle |
| dieser | bu |
| nichts | hiç |
DE Oh, anscheinend hat chuyentactical 2020 nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! chuyentactical, 2020 yılında hiçbir şey skroplamamış görünüyor,bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| oder | veya |
| hat | bu |
| bericht | raporuna |
| nichts | hiç |
| deshalb | bu nedenle |
DE Oh, anscheinend hat e1zauqd125 in dieser Woche nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! e1zauqd125, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| woche | hafta |
| oder | veya |
| bericht | raporuna |
| deshalb | bu nedenle |
| dieser | bu |
| nichts | hiç |
DE Oh, anscheinend hat e1zauqd125 2020 nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! e1zauqd125, 2020 yılında hiçbir şey skroplamamış görünüyor,bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| oder | veya |
| hat | bu |
| bericht | raporuna |
| nichts | hiç |
| deshalb | bu nedenle |
DE Sicherheit hat bei Sonix oberste Priorität. Alle Ihre Daten sind bei Sonix sicher, vertraulich und sicher. Sonix ist ein vollständig automatisiertes System, sodass kein Mensch Zugriff auf Ihre Daten hat.
TR Sonix'te güvenlik önceliğidir. Tüm verileriniz Sonix ile güvenli, gizli ve güvenlidir. Sonix tamamen otomatik bir sistemdir, böylece hiçbir insan verilerinize erişemez.
| alemão | turco |
|---|---|
| sonix | sonix |
| vertraulich | gizli |
| automatisiertes | otomatik |
| mensch | insan |
| sicherheit | güvenlik |
| vollständig | tamamen |
| und | ve |
| alle | tüm |
| sodass | böylece |
| kein | bir |
DE Alles in allem hat es nicht funktioniert und es hat nur Stress verursacht
TR Sonuç olarak, işe yaramadı ve sadece stres yarattı
| alemão | turco |
|---|---|
| und | ve |
| nur | sadece |
DE „Soundtrap hat das Leben meiner Schüler*innen verändert. Es hat ihnen geholfen, zu lernen, dass Musik die Fantasie anregt und Menschen zusammenbringt. Mit diesem Wissen sind die Möglichkeiten endlos.“
TR "Soundtrap öğrencilerimin müzikle ilişkisini tamamen değiştirdi. Müziğin hayal gücünü geliştiren ve insanları bir araya getiren bir araç olduğunu öğrenmelerini sağladı. Öğrencilerim için artık hiçbir şey imkansız değil."
| alemão | turco |
|---|---|
| menschen | insanları |
| es | olduğunu |
| und | ve |
| sind | artık |
DE Die Coronavirus-Pandemie hat weltweit größere und längere Auswirkungen auf den Tourismus gehabt, aber mehrere Länder haben den Bürgern internationale Reiseverbote verhängt, was die Auswirkungen auf die Disney-Parks noch verstärkt hat.
TR Koronavirüs salgınının küresel olarak turizm üzerinde daha büyük ve daha uzun bir etkisi oldu, ancak birkaç ülke vatandaşların uluslararası seyahat etmesini yasakladı ve bu da Disney Parks üzerindeki etkileri artırdı.
| alemão | turco |
|---|---|
| längere | uzun |
| auswirkungen | etkisi |
| tourismus | turizm |
| coronavirus | koronavirüs |
| länder | ülke |
| internationale | uluslararası |
| größere | daha büyük |
| aber | bir |
| und | ve |
| weltweit | küresel |
| hat | bu |
DE Oleg Cassini hat 2010 die ersten Geschäfte in der Türkei eröffnet und hat mit dem Online-shop das online Kaufverhalten der User für Braut -und Abendkleider massgeblich beeinflusst.
TR Koleksiyonları arasındaki David’s Bridal tasarımları ise 400’den fazla mağaza aracılığıyla dünyanın dört bir yanında satılmaya devam ediyor.
| alemão | turco |
|---|---|
| shop | mağaza |
| ersten | bir |
| die | ise |
DE Die Pharmaindustrie in Deutschland hat auf die Corona-Pandemie erfolgreich reagiert. Ein Netzwerk hat sich dabei ausgezeichnet.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
| alemão | turco |
|---|---|
| corona | korona |
| erfolgreich | başarılı |
| deutschland | alman |
| hat | bu |
DE Vor kurzem hat Communisis damit begonnen, den Sprung in die digitale Transformation zu wagen, indem es einen Teil seiner Aktivitäten und Daten in die Cloud verlagert hat – allerdings nur, wenn dort die Sicherheit gewährleistet werden kann.
TR Communisis, kısa süre önce faaliyetlerinin ve verilerinin bir kısmını bu sürecin güvenli bir şekilde yürütülebileceği buluta taşıyarak, dijital dönüşüm girişimini başlattı.
| alemão | turco |
|---|---|
| daten | verilerinin |
| cloud | buluta |
| digitale | dijital |
| transformation | dönüşüm |
| und | ve |
| wenn | süre |
DE Die Kibar Holding, die 2018 das Kibar-Freiwilligenprojekt umgesetzt hat, um Aktivitäten in dem Bereich „Soziale Unternehmensverantwortung“ nachhaltig zu gestalten, hat in 1,5 Jahren mehr als sechstausend Kinder erreicht...
TR KSS faaliyetlerini sürdürülebilir kılamk amacıyla 2018 yılında Kibar Gönüllüleri projesini hayata geçiren Kibar Holding, 1,5 yılda 6 binden fazla çocuğa ulaşmış durumda...
| alemão | turco |
|---|---|
| nachhaltig | sürdürülebilir |
| mehr | fazla |
| die | durumda |
DE Die Holding, die in den letzten zwei Jahren mehr als 50 Energieeffizienzprojekte innerhalb der Kibar-Gruppe durchgeführt hat, hat ihre Energiedichte im Rahmen dieser Studien um 42 Prozent reduziert.
TR Son iki yılda Kibar Grubu bünyesinde 50’den fazla enerji verimliliği projesi gerçekleştiren holding, bu çalışmalar sonucunda enerji yoğunluğunu yüzde 42 azalttı.
| alemão | turco |
|---|---|
| letzten | son |
| prozent | yüzde |
| gruppe | grubu |
| mehr | fazla |
| dieser | bu |
DE Nach einem schwierigen Jahr 2016 erzielt SunExpress 2017 einen Rekordumsatz. Anders als der Wettbewerb, hat SunExpress weiter auf die Stärke des türkischen Tourismus gesetzt – das hat sich am Ende ausgezahlt!
TR Bütün dünya için zor bir yıl olan 2016’dan sonra, SunExpress 2017’de tekrar yeni bir rekora imza attı. Rakiplerinden farklı olarak SunExpress, yaşanan bütün zorluklara rağmen Türk turizminin gücüne inanmaya devam etti.
| alemão | turco |
|---|---|
| jahr | yıl |
| weiter | devam |
DE In den Monaten, in denen BCM Renderforests Tools verwendet hat, wurden immer wieder neue Inhalte, Vorlagen und Bearbeitungsfunktionen hinzugefügt, was uns überzeugt hat, ihre Produkt weiterhin zu verwenden!
TR Aylardır sürekli olarak yeni içerikler, şablonlar ve düzenleme özellikleri eklediler ve bu ürünü kullanırken heyecanımızı hiç kaybetmedik.
| alemão | turco |
|---|---|
| neue | yeni |
| vorlagen | şablonlar |
| produkt | ürünü |
| und | ve |
| hat | bu |
DE Dies ist eine Anerkennung dafür, dass sich Elsevier öffentlich für die Gleichstellung der Geschlechter engagiert hat und einen konkreten Handlungsplan zur weiteren Verbesserung seiner Fortschritte festgelegt hat.
TR Elsevier'in cinsiyet eşitliği konusunda kararlılığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ve bu konuda daha fazla ilerleme kaydetmek için somut bir eylem planı belirlediğini göstermektedir.
| alemão | turco |
|---|---|
| öffentlich | açık |
| weiteren | daha |
| und | ve |
| dass | bu |
DE Youtube hat vor kurzem die Version ihres Layouts deaktiviert, die ohne Javascript funktioniert hat
TR Youtube, daha önce javascript olmadan çalışan düzeninin sürümünü kısa süre önce devre dışı bıraktı
| alemão | turco |
|---|---|
| youtube | youtube |
| ohne | olmadan |
| javascript | javascript |
| version | sürümünü |
DE AWS hat stets die Anforderungen der koreanischen Kunden sowie der koreanischen Regierung an Informationssicherheit erfüllt und ist jetzt der erste globale Cloud-Dienstanbieter, der die K-ISMS-Zertifizierung erlangt hat
TR AWS, Koreli müşterilerin ve Kore hükümetinin bilgi güvenliği gereksinimlerine yönelik çalışmalarını sürdürdü ve dünyadaki K-ISMS sertifikası kazanan ilk bulut hizmeti sağlayıcısı oldu
| alemão | turco |
|---|---|
| anforderungen | gereksinimlerine |
| kunden | müşterilerin |
| hat | bilgi |
| an | yönelik |
| zertifizierung | sertifikası |
| aws | aws |
| erste | ilk |
| cloud | bulut |
| und | ve |
DE Das Ergebnis des Modulus-Operators % hat dasselbe Vorzeichen wie der Dividend, d. h. das Ergebnis von $a % $b hat dasselbe Vorzeichen wie $a. Zum Beispiel:
TR % kalan işlecinin sonucu bölünenin işaretini alır. Yani $a % $b işlemini sonucu $a ile aynı işaretli olacaktır. Örnek:
| alemão | turco |
|---|---|
| ergebnis | sonucu |
| wie | aynı |
DE Vor kurzem hat Communisis damit begonnen, den Sprung in die digitale Transformation zu wagen, indem es einen Teil seiner Aktivitäten und Daten in die Cloud verlagert hat – allerdings nur, wenn dort die Sicherheit gewährleistet werden kann.
TR Communisis, kısa süre önce faaliyetlerinin ve verilerinin bir kısmını bu sürecin güvenli bir şekilde yürütülebileceği buluta taşıyarak, dijital dönüşüm girişimini başlattı.
| alemão | turco |
|---|---|
| daten | verilerinin |
| cloud | buluta |
| digitale | dijital |
| transformation | dönüşüm |
| und | ve |
| wenn | süre |
DE „Soundtrap hat das Leben meiner Schüler*innen verändert. Es hat ihnen geholfen, zu lernen, dass Musik die Fantasie anregt und Menschen zusammenbringt. Mit diesem Wissen sind die Möglichkeiten endlos.“
TR "Soundtrap öğrencilerimin müzikle ilişkisini tamamen değiştirdi. Müziğin hayal gücünü geliştiren ve insanları bir araya getiren bir araç olduğunu öğrenmelerini sağladı. Öğrencilerim için artık hiçbir şey imkansız değil."
| alemão | turco |
|---|---|
| menschen | insanları |
| es | olduğunu |
| und | ve |
| sind | artık |
DE Benutzerschrank Hat Schrank Kabinett hat nicht
TR Kullanıcı dolabı Kabine vardır Kabine yok
| alemão | turco |
|---|---|
| hat | vardır |
| nicht | yok |
DE Die Pharmaindustrie in Deutschland hat auf die Corona-Pandemie erfolgreich reagiert. Ein Netzwerk hat sich dabei ausgezeichnet.
TR Alman ilaç sektörü korona pandemisine başarılı bir şekilde müdahale etti. Bu çerçevede özel bir ağ öne çıkıyor.
| alemão | turco |
|---|---|
| corona | korona |
| erfolgreich | başarılı |
| deutschland | alman |
| hat | bu |
DE Anfang der 1990er-Jahre hat Kurt Cobain ein Kleid getragen und hat damit das Statement gesetzt, dass er Feminist ist
TR 1990’ların başında Kurt Cobain bir elbise giymiş ve bu hareketiyle feminist olduğunu açıklamıştı
| alemão | turco |
|---|---|
| kleid | elbise |
| anfang | bir |
| und | ve |
| dass | bu |
DE Die Lebensrealität von queeren Menschen auf der Straße hat sich dadurch aber nicht verändert, weil die Gesellschaft verpasst hat ihm wirklich zuzuhören.
TR Öte yandan sokaktaki kuir insanların hayatlarında herhangi bir şey değişmemişti, çünkü toplum Cobain’i gerçekten dinlemeyi becerememişti.
| alemão | turco |
|---|---|
| gesellschaft | toplum |
| wirklich | gerçekten |
| aber | bir |
| weil | çünkü |
| die | herhangi |
DE Welche Aufgaben hat ein Gesundheitsamt – und was hat die Pandemie verändert? Oliver Piehl aus Tübingen gibt einen Einblick.
TR Sağlık müdürlüğünün görevleri; pandemi bu alanda neleri değiştirdi? Tübingen Sağlık Müdürlüğünden Oliver Piehl anlatıyor.
| alemão | turco |
|---|---|
| pandemie | pandemi |
DE Wer also einen Arbeitgeber gefunden hat, hat es geschafft?
TR Yani bir işveren bulan kişi, başarmış mı oluyor?
| alemão | turco |
|---|---|
| also | yani |
| einen | bir |
DE Die schwedische Lichterkönigin Lucia hat ihren Besuch angekündigt, und der Weihnachtsmann hat in Stade ein eigenes Haus, den historischen Holzkran am Fischmarkt
TR İsveçli Işıkların Kraliçesi Azize Lucia ziyarete geleceğini bildirmiş ve balık pazarındaki tarihi ahşap vinç Noel Baba’nın Stade’deki kendi eviymiş
| alemão | turco |
|---|---|
| historischen | tarihi |
| und | ve |
| in | kendi |
DE Hat die Krise euch also durchaus eher Chancen eröffnet? Die Pandemie hat uns den Tritt gegeben, den wir gebraucht haben, um unseren Buchverkauf auch endlich online anzubieten
TR Yani kriz size daha ziyade yeni fırsatlar mı sundu? Kitap satışlarımızı nihayet çevrim içi ortamda da sunmamız için ihtiyaç duyduğumuz tetikleme, bize pandemiden geldi
| alemão | turco |
|---|---|
| krise | kriz |
| chancen | fırsatlar |
| endlich | nihayet |
| auch | da |
| die | size |
| uns | bize |
| um | için |
DE Felix Banaszak hat, wie er sagt, eine „klassische Ruhrgebietsbiographie“ und meint damit, dass auch seine Familie Migrationserfahrungen hat. Seine Urgroßeltern väterlicherseits kamen aus Polen ins Ruhrgebiet.
TR Felix Banaszak kendisinin “klasik bir Ruhr Bölgesi hayat hikayesine” sahip olduğunu söylüyor; kastettiği, ailesinin göç geçmişi. Babasının büyük dedesi Ruhr bölgesine Polonya’dan gelmiş.
DE Wen sie wählen wird, hat sie noch nicht entschieden – aber sie hat eine starke Tendenz
TR Charlotte, güçlü bir eğilimi olsa da, oyunu kime vereceğine dair son kararını henüz vermemiş
| alemão | turco |
|---|---|
| starke | güçlü |
| noch | henüz |
DE Wie viel hat der Umbau der Schule gekostet? Wer hat das Stadtfest bezahlt? Und welche Jugendzentren stehen auf der Streichliste? Bürger in Deutschland haben das Recht auf bestimmte Informationen
TR Okulun tadilatı ne kadara mal oldu? Şehir festivalini kim finanse etti? Ve hangi gençlik merkezleri kapatılacak yerler listesinde yer alıyor? Almanya'da vatandaşların doğru bilgii edinme hakkı var
| alemão | turco |
|---|---|
| bürger | vatandaşların |
| recht | hakkı |
| und | ve |
| in | yer |
| wer | kim |
DE Entweder hat die Xcmb-Ransomware die Datei gelesen und nicht verschlüsselt, oder sie ist fehlerhaft und hat den Dateimarker nicht hinzugefügt
TR Xcmb fidye yazılımı dosyayı okudu ve şifrelemedi ya da hata verdi ve dosya işaretleyiciyi eklemedi
| alemão | turco |
|---|---|
| sie | i |
| und | ve |
| oder | ya |
| datei | dosyayı |
DE Entweder hat die Sbpg-Ransomware die Datei gelesen und nicht verschlüsselt, oder sie ist fehlerhaft und hat den Dateimarker nicht hinzugefügt
TR Sbpg fidye yazılımı dosyayı okudu ve şifrelemedi ya da hata verdi ve dosya işaretleyiciyi eklemedi
| alemão | turco |
|---|---|
| sie | i |
| und | ve |
| oder | ya |
| datei | dosyayı |
DE Entweder hat die Nnqp-Ransomware die Datei gelesen und nicht verschlüsselt, oder sie ist fehlerhaft und hat den Dateimarker nicht hinzugefügt
TR Nnqp fidye yazılımı dosyayı okudu ve şifrelemedi ya da hata verdi ve dosya işaretleyiciyi eklemedi
| alemão | turco |
|---|---|
| sie | i |
| und | ve |
| oder | ya |
| datei | dosyayı |
DE Entweder hat die Moqs-Ransomware die Datei gelesen und nicht verschlüsselt, oder sie ist fehlerhaft und hat den Dateimarker nicht hinzugefügt
TR Moqs fidye yazılımı dosyayı okudu ve şifrelemedi ya da hata verdi ve dosya işaretleyiciyi eklemedi
| alemão | turco |
|---|---|
| sie | i |
| und | ve |
| oder | ya |
| datei | dosyayı |
DE Entweder hat die Omfl-Ransomware die Datei gelesen und nicht verschlüsselt, oder sie ist fehlerhaft und hat den Dateimarker nicht hinzugefügt
TR Omfl fidye yazılımı dosyayı okudu ve şifrelemedi ya da hata verdi ve dosya işaretleyiciyi eklemedi
| alemão | turco |
|---|---|
| sie | i |
| omfl | omfl |
| und | ve |
| oder | ya |
| datei | dosyayı |
DE Entweder hat die Iqll-Ransomware die Datei gelesen und nicht verschlüsselt, oder sie ist fehlerhaft und hat den Dateimarker nicht hinzugefügt
TR Iqll fidye yazılımı dosyayı okudu ve şifrelemedi ya da hata verdi ve dosya işaretleyiciyi eklemedi
| alemão | turco |
|---|---|
| sie | i |
| und | ve |
| oder | ya |
| datei | dosyayı |
DE Google hat zwar erwähnt, dass diese Änderungen im Laufe der nächsten Monate eingeführt werden sollen, hat aber bereits einige dieser Änderungen in die Tat umgesetzt
TR Google, bu değişikliklerin önümüzdeki birkaç ay içinde uygulamaya konulacağını belirtmiş olsa da, bu değişikliklerden birkaçını şimdiden uygulamaya koymuş durumda
| alemão | turco |
|---|---|
| monate | ay |
| diese | bu |
| in | da |
| die | durumda |
DE Oh, anscheinend hat Roguelazer in dieser Woche nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! Roguelazer, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| woche | hafta |
| oder | veya |
| bericht | raporuna |
| deshalb | bu nedenle |
| dieser | bu |
| nichts | hiç |
DE Oh, anscheinend hat chuyentactical in dieser Woche nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! chuyentactical, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| woche | hafta |
| oder | veya |
| bericht | raporuna |
| deshalb | bu nedenle |
| dieser | bu |
| nichts | hiç |
DE Oh, anscheinend hat e1zauqd125 in dieser Woche nichts gescrobbelt, deshalb hat er/sie keinen Hörbericht. Sieh dir den Bericht von Last.HQ an oder finde heraus, wie du noch heute mit dem Scrobbeln beginnen kannst!
TR Eyvah! e1zauqd125, bu hafta hiçbir şey skroplamamış görünüyor, bu nedenle dinleme raporları yok. Last.HQ raporuna bak veya skroplanmaya nasıl başlanacağını bugün öğren!
| alemão | turco |
|---|---|
| sieh | görün |
| heute | bugün |
| wie | nasıl |
| von | bir |
| woche | hafta |
| oder | veya |
| bericht | raporuna |
| deshalb | bu nedenle |
| dieser | bu |
| nichts | hiç |
DE Sicherheit hat bei Sonix oberste Priorität. Alle Ihre Daten sind bei Sonix sicher, vertraulich und sicher. Sonix ist ein vollständig automatisiertes System, sodass kein Mensch Zugriff auf Ihre Daten hat.
TR Sonix'te güvenlik önceliğidir. Tüm verileriniz Sonix ile güvenli, gizli ve güvenlidir. Sonix tamamen otomatik bir sistemdir, böylece hiçbir insan verilerinize erişemez.
| alemão | turco |
|---|---|
| sonix | sonix |
| vertraulich | gizli |
| automatisiertes | otomatik |
| mensch | insan |
| sicherheit | güvenlik |
| vollständig | tamamen |
| und | ve |
| alle | tüm |
| sodass | böylece |
| kein | bir |
DE Dies könnten schwere Tage sein. Wenn ich jedoch zurückblicke, kann ich sehen, dass es nie einen einzigen Fall gegeben hat, in dem die Priorisierung der Wiederherstellung die Situation verschlimmert hat. Jedes Mal wurde es besser.
TR Bunlar zor günler olabilir. Ancak geriye dönüp baktığımda, iyileşmeye öncelik vermenin işleri daha da kötüleştirdiği tek bir örnek olmadığını görebiliyorum. Her seferinde işler daha iyiye gitti.
| alemão | turco |
|---|---|
| kann | olabilir |
| in | da |
| jedoch | bir |
| mal | daha |
DE In den Monaten, in denen BCM Renderforests Tools verwendet hat, wurden immer wieder neue Inhalte, Vorlagen und Bearbeitungsfunktionen hinzugefügt, was uns überzeugt hat, ihre Produkt weiterhin zu verwenden!
TR Aylardır sürekli olarak yeni içerikler, şablonlar ve düzenleme özellikleri eklediler ve bu ürünü kullanırken heyecanımızı hiç kaybetmedik.
| alemão | turco |
|---|---|
| neue | yeni |
| vorlagen | şablonlar |
| produkt | ürünü |
| und | ve |
| hat | bu |
DE Unser Matic Alternativchart hat sich eingeschaltet Die spekulierte welle 1 target 1.05$ hat etwas früher angesetzt und korrigiert in einer w,x,y struktur in die welle 2(0.887)0.835$
TR #MATIC daha düşük bir trend izliyor ve 0,658 $ - 0,662 $'lık 4 saatlik Güçlü destek bölgesinde ve bir sıçrama yaptı
| alemão | turco |
|---|---|
| früher | daha |
| und | ve |
DE Unser Matic Alternativchart hat sich eingeschaltet Die spekulierte welle 1 target 1.05$ hat etwas früher angesetzt und korrigiert in einer w,x,y struktur in die welle 2(0.887)0.835$
TR #MATIC daha düşük bir trend izliyor ve 0,658 $ - 0,662 $'lık 4 saatlik Güçlü destek bölgesinde ve bir sıçrama yaptı
| alemão | turco |
|---|---|
| früher | daha |
| und | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
hat red hat red hat enterprise linux red hat integration red hat openshift bietet red hat openshift red hat bietet beeindruckenden gesang hat… forschung hat herausgefunden bitcoins hat zebra hat genau link geklickt hat medicine hat red hat openshift® red hat® openshift® red hat services noonoouri hat erreicht es hat foursquare hat keinerlei geschichte hat daher phemex hat vier kunde hat deepl red hat bietet red hat usa hat vertiv raw hat diesTraduzir hat para outro idioma
Tcheco 
chinês 
coreano 
espanhol 
finlandês 
francês 
holandês 
húngaro 
indonésio 
inglês 
italiano 
japonês 
norueguês 
polonês 
português 
russo 
sueco 
tailandês 
turco 
vietnamita 
árabe