EN Device information: We collect certain technical information about your device - such as your IP address, device type, device model and manufacturer, device identifier and your device operating system type and version.
"device s public key" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Device information: We collect certain technical information about your device - such as your IP address, device type, device model and manufacturer, device identifier and your device operating system type and version.
TR Cihaz bilgileri: Cihazınız hakkında belirli teknik bilgileri toplarız - örneğin, IP adresiniz, cihaz türü, cihaz modeli ve üreticisi, cihaz tanımlayıcısı ve cihaz işletim sistemi türü ve sürümü.
EN The ADA is a civil rights law that prohibits discrimination against individuals with disabilities in all areas of public life, including jobs, schools, transportation, and all public and private places that are open to the general public
TR ADA, iş, okul, ulaşım ve genel halka açık tüm kamu ve özel yerler de dahil olmak üzere kamu hayatının her alanında engelli bireylere karşı ayrımcılığı yasaklayan bir sivil hak yasasıdır
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
law | yasası |
areas | alan |
schools | okul |
transportation | ulaşım |
places | yerler |
open | açık |
and | ve |
general | genel |
public | kamu |
including | dahil |
all | tüm |
life | hayat |
EN The ADA is a civil rights law that prohibits discrimination against individuals with disabilities in all areas of public life, including jobs, schools, transportation, and all public and private places that are open to the general public
TR ADA, iş, okul, ulaşım ve genel halka açık tüm kamu ve özel yerler de dahil olmak üzere kamu hayatının her alanında engelli bireylere karşı ayrımcılığı yasaklayan bir sivil hak yasasıdır
inglês | turco |
---|---|
civil | sivil |
law | yasası |
areas | alan |
schools | okul |
transportation | ulaşım |
places | yerler |
open | açık |
and | ve |
general | genel |
public | kamu |
including | dahil |
all | tüm |
life | hayat |
EN You can view, hear, and record the surroundings of your device by taking over the target device microphone & cameras of the device.
TR Cihazın hedef cihaz mikrofonunu ve kameralarını devralarak cihazınızın çevresini görüntüleyebilir, duyabilir ve kaydedebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
target | hedef |
cameras | kameralar |
device | cihaz |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN Device data mainly means your IP address, operating system version, device type, device ID/MAC address, system and performance information, and browser type
TR Cihaz verileri; temel olarak IP adresiniz, işletim sistemi sürümünüz, cihaz türünüz, cihaz kimliğiniz/MAC adresiniz, sistem ve performans bilgileriniz ve tarayıcı türünüz anlamına gelir
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
means | anlamına |
ip | ip |
mac | mac |
performance | performans |
browser | tarayıcı |
version | sürümünü |
type | tür |
data | verileri |
and | ve |
EN There are Public Libraries in the Town Center, Ataeymir and Yenice Townships and they serve in municipal buildings. Ataeymir Public Library is closed due to lack of personnel.
TR İlçede basımevi, kitapevi, sinema ve tiyatro bulunmamaktadır. İlçe merkezinde 7, Yenice ve Ataeymir beldesinde 4 adet olmak üzere toplam 11 adet İnternet Kafe mevcuttur.
inglês | turco |
---|---|
center | merkezinde |
and | ve |
the | toplam |
EN Tradition 11: Our public relations policy is based on attraction rather than promotion; we need always maintain personal anonymity at the level of press, radio, films, television, and other public media of communication.
TR Gelenek 11: Halkla ilişkiler politikamız tanıtımdan çok cazibeye dayanmaktadır; basın, radyo, filmler, televizyon ve diğer kamusal iletişim araçları düzeyinde her zaman kişisel anonimliği korumamız gerekir.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
public | kamusal |
need | gerekir |
level | düzeyinde |
films | filmler |
television | televizyon |
radio | radyo |
other | diğer |
press | basın |
communication | iletişim |
of | her |
and | ve |
always | her zaman |
personal | kişisel |
EN Public: Everyone can see your Public form as it's indexed by the search engines.
TR Herkese Açık: Arama motorları tarafından indekslendiği için Herkese Açık formunuzu herkes görebilir.
inglês | turco |
---|---|
public | açık |
its | in |
by | tarafından |
search | arama |
engines | motorları |
everyone | için |
EN Public: As Public Forms are indexed by search engines, it is a great way to be present on the internet without a website
TR Genel: Genel Formlar arama motorları tarafından indekslendiğinden, web sitesi olmadan internette yer almanın harika bir yoludur
inglês | turco |
---|---|
public | genel |
forms | formlar |
great | harika |
without | olmadan |
search | arama |
by | tarafından |
engines | motorları |
a | bir |
on the internet | internette |
EN The Ontology blockchain framework supports public blockchain systems and is able to customize public blockchains for applications
TR Ontology blockchain yapısı açık blockchain sistemlerini destekler ve bunların uygulamalar için özelleştirilmesine olanak sağlar
inglês | turco |
---|---|
supports | destekler |
public | açık |
systems | sistemlerini |
applications | uygulamalar |
blockchain | blockchain |
and | ve |
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
inglês | turco |
---|---|
public | genel |
of | ın |
certificate | sertifikanın |
original | orijinal |
key | anahtar |
EN Description: View Youthful wife receives in natures garb on public beach to tease surfers hd as completely free. BDSM porn xxx Youthful wife receives in natures garb on public beach to tease surfers video.
TR Açıklama: Genç karısı, sörfçüleri kızdırmak için halka açık plajda berbat hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Genç karısı, sörfçüleri kızdırmak için halka açık plajda berbat video.
inglês | turco |
---|---|
description | açıklama |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
view | görüntüle |
on | açık |
porn | porno |
xxx | xxx |
to | için |
EN Proportions of positions (by sex, age, persons with disabilities and population groups) in public institutions (national and local legislatures, public service, and judiciary) compared to national distributions 16.7.2
TR Kamu kurumlarındaki (ulusal ve yerel yasama, kamu hizmeti ve yargı) pozisyonların dağılımının ulusal dağılımlara (cinsiyet, yaş, engelliler ve nüfus gruplarına göre) oranı 16.7.2
inglês | turco |
---|---|
sex | cinsiyet |
population | nüfus |
public | kamu |
institutions | kurumlar |
service | hizmeti |
age | yaş |
and | ve |
in | da |
groups | grupları |
national | ulusal |
local | yerel |
by | göre |
of | nın |
EN 17.17. Encourage and promote effective public, public-private and civil society partnerships, building on the experience and resourcing strategies of partnerships
TR 17.17. Ortaklıkların deneyim ve kaynak sağlama stratejileri paydasına dayanan kamu, kamu-özel ve sivil toplum ortaklıklarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
civil | sivil |
partnerships | ortaklıklar |
experience | deneyim |
strategies | stratejileri |
society | toplum |
public | kamu |
encourage | teşvik |
of | nın |
EN Public Data: any market data, prices, information on transactions and other data obtained by us from public sources, including exchanges, and other sources and delivered to you through the Services.
TR Kamuya Açık Veriler: Borsalar ve diğer kaynaklar dahil olmak üzere kamusal kaynaklardan elde ettiğimiz ve hizmetler aracılığıyla size teslim edilen piyasa verileri, fiyatlar, işlemler hakkında bilgi ve diğer veriler.
inglês | turco |
---|---|
transactions | işlemler |
other | diğer |
sources | kaynaklardan |
delivered | teslim |
services | hizmetler |
obtained | elde |
market | piyasa |
prices | fiyatlar |
and | ve |
including | dahil |
data | verileri |
information | bilgi |
to | hakkında |
through | aracılığıyla |
on | açık |
the | size |
EN There are Public Libraries in the Town Center, Ataeymir and Yenice Townships and they serve in municipal buildings. Ataeymir Public Library is closed due to lack of personnel.
TR İlçede basımevi, kitapevi, sinema ve tiyatro bulunmamaktadır. İlçe merkezinde 7, Yenice ve Ataeymir beldesinde 4 adet olmak üzere toplam 11 adet İnternet Kafe mevcuttur.
inglês | turco |
---|---|
center | merkezinde |
and | ve |
the | toplam |
EN Federal employees and members of the public who have disabilities must have access to and use of information and services that is comparable to the access and use available to non-disabled Federal employees and members of the public.
TR Engelli federal çalışanların ve kamu üyelerinin, engelli olmayan Federal çalışanlara ve kamu üyelerinin erişimine ve kullanımına açık olan bilgilere ve hizmetlere erişim ve kullanım hakkı olması gerekir.
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
and | ve |
of | ın |
information | bilgilere |
services | hizmetlere |
members | üyelerinin |
must | gerekir |
access | erişim |
is | olan |
public | kamu |
available | açık |
use | kullanım |
the | olmayan |
EN This certification establishes security standards that apply to all government agencies and public organizations in Spain, and service providers on which the public services are dependent on.
TR Bu sertifika İspanya'daki tüm resmi kurumlarla kamu kuruluşlarında ve kamu hizmetlerinin bağımlı olduğu hizmet sağlayıcıları için geçerli olan güvenlik standartlarını belirler.
inglês | turco |
---|---|
certification | sertifika |
security | güvenlik |
apply | geçerli |
organizations | kuruluşlar |
this | bu |
and | ve |
public | kamu |
service | hizmet |
all | tüm |
standards | standartları |
are | olan |
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
inglês | turco |
---|---|
public | genel |
of | ın |
certificate | sertifikanın |
original | orijinal |
key | anahtar |
EN Public service broadcasting: shaping public opinion
TR Kamu kaynaklı yayıncılık: Vatandaşlara sunulan fikir oluşturma fırsatı
inglês | turco |
---|---|
public | kamu |
EN Tradition 11: Our public relations policy is based on attraction rather than promotion; we need always maintain personal anonymity at the level of press, radio, films, television, and other public media of communication.
TR Gelenek 11: Halkla ilişkiler politikamız tanıtımdan çok cazibeye dayanmaktadır; basın, radyo, filmler, televizyon ve diğer kamusal iletişim araçları düzeyinde her zaman kişisel anonimliği korumamız gerekir.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
public | kamusal |
need | gerekir |
level | düzeyinde |
films | filmler |
television | televizyon |
radio | radyo |
other | diğer |
press | basın |
communication | iletişim |
of | her |
and | ve |
always | her zaman |
personal | kişisel |
EN Public: As Public Forms are indexed by search engines, it is a great way to be present on the internet without a website
TR Genel: Genel Formlar arama motorları tarafından indekslendiğinden, web sitesi olmadan internette yer almanın harika bir yoludur
inglês | turco |
---|---|
public | genel |
forms | formlar |
great | harika |
without | olmadan |
search | arama |
by | tarafından |
engines | motorları |
a | bir |
on the internet | internette |
EN Free public Wi-Fi is a miracle for your mobile data, but it’s also a blessing for hackers. It’s always better to use a VPN when connecting to public Wi-Fi hotspots to keep those hackers at bay.
TR Ücretsiz herkese açık Wi-Fi, mobil verileriniz için bir mucizedir ancak aynı zamanda hackler'lar için de bir nimettir. Herkese açık Wi-Fi noktalarına bağlanırken VPN kullanmak bu hacker'ları uzak tutmak için her zaman daha iyidir.
inglês | turco |
---|---|
mobile | mobil |
vpn | vpn |
public | açık |
always | her zaman |
to use | kullanmak |
but | ancak |
at | de |
to keep | tutmak |
EN Websites will get a public and private key after successfully acquiring or purchasing SSL certificates. When users access the website, their browser will request the public key to verify its identity.
TR Bir web sitesi SSL sertifikasını başarıyla aldığında genel ve özel bir anahtar alır. Kullanıcılar web sitesine eriştiğinde, tarayıcıları güvenilir olup olmadığını doğrulamak için SSL sertifikasını ve genel anahtarı ister.
inglês | turco |
---|---|
get | al |
public | genel |
successfully | başarıyla |
ssl | ssl |
browser | tarayıcı |
the | olup |
and | ve |
its | in |
users | kullanıcılar |
to | için |
EN Single-device simplicity designed for retail, public agencies, logistics and mobile fleets.
TR Perakende, kamu kurumları, lojistik ve mobil filolar için tasarlanmış tek cihaz kolaylığı.
inglês | turco |
---|---|
retail | perakende |
public | kamu |
logistics | lojistik |
mobile | mobil |
single | tek |
device | cihaz |
and | ve |
designed | tasarlanmış |
EN Finally, to score that perfect 10, the device must also have a free, public service manual available from the manufacturer.
TR Son olarak, bu mükemmel 10'u almak için cihazın ayrıca üreticiden ücretsiz bir tamir kılavuzuna sahip olması gerekir.
inglês | turco |
---|---|
perfect | mükemmel |
free | ücretsiz |
device | cihaz |
must | gerekir |
have | bu |
finally | son olarak |
a | bir |
also | ayrıca |
EN For example, we may use device signals to determine that a particular device is within a particular venue
TR Örneğin, belirli bir cihazın belirli bir mekanda olduğunu belirlemek için cihaz sinyallerini kullanabiliriz
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
is | olduğunu |
EN When you opt out on a particular device, we will stop using and transferring mobile app data from that device for interest-based advertising on, and ad delivery/reporting to, other linked devices
TR Belirli bir cihazı devre dışı bıraktığınızda, diğer bağlı cihazlarda ilgi alanına dayalı reklamcılık ve reklam yayınlama/raporlama için mobil uygulama verilerini kullanmayı ve bu cihazdan aktarmayı durduracağız
inglês | turco |
---|---|
mobile | mobil |
data | verilerini |
reporting | raporlama |
other | diğer |
linked | bağlı |
interest | ilgi |
based | dayalı |
using | kullanmayı |
device | cihaz |
and | ve |
app | uygulama |
out | bu |
devices | cihazlarda |
advertising | reklam |
EN If you use more than one device, you should opt out on each device
TR Birden fazla cihaz kullanıyorsanız, her bir cihazı devre dışı bırakmalısınız
inglês | turco |
---|---|
use | kullan |
more | fazla |
device | cihaz |
each | her |
EN If you do rotate the object, include a statement such as "Flip the device" or "Rotate the device 90 degrees clockwise" to help the reader do the same.
TR Nesneyi döndürürseniz, okuyucunun da aynı şeyi yapmasına yardımcı olmak için "Cihazı çevirin" veya "Cihazı saat yönünde 90 derece döndürün" gibi bir ifade ekleyin.
inglês | turco |
---|---|
device | cihaz |
help | yardımcı |
or | veya |
the | aynı |
as | gibi |
to | şeyi |
same | bir |
include | için |
EN Use this set of cables to connect your headset to the GameDac or ChatMix dongle, or use the included adapter to connect directly to a mobile device, laptop, or any other device with a standard 3.5mm connection.
TR Bu kablo setini kulaklığınıza bağlayıp, GameDac yada ChatMix dongle'a bağlayabilirsiniz yada içerisindeki adaptör ile direkt olarak mobil cihaza, laptopa yada diğer standart 3.5 mm girişlere bağlayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
cables | kablo |
mobile | mobil |
device | cihaza |
other | diğer |
standard | standart |
gamedac | gamedac |
or | yada |
this | bu |
EN Greater device protection against a world of security threats, reducing your risk and extending the lifespan of your device
TR Güvenlik tehditleriyle dolu bir dünyada daha fazla cihaz koruması sayesinde risklerinizi azaltma ve cihazınızın ömrünü uzatma
inglês | turco |
---|---|
world | dünyada |
security | güvenlik |
greater | daha fazla |
device | cihaz |
protection | koruması |
a | bir |
and | ve |
EN Greater device protection against a world of security threats, reducing your risk and extending the lifespan of your device.
TR Güvenlik tehditleriyle dolu bir dünyada daha fazla cihaz koruması sayesinde risklerinizi azaltma ve cihazınızın ömrünü uzatma.
inglês | turco |
---|---|
world | dünyada |
security | güvenlik |
greater | daha fazla |
device | cihaz |
protection | koruması |
a | bir |
and | ve |
EN Zebra OneCare Essential and Select: Maximize Zebra device availability, device value and operational efficiency with these fully-featured support services that set the industry bar for support.
TR Zebra OneCare Essential ve Select: Sektörde destek çıtasını yükselten bu tam donanımlı destek hizmetleriyle Zebra cihaz kullanılabilirliğini, cihaz değerini ve operasyonel verimliliği en üst düzeye çıkarın.
inglês | turco |
---|---|
zebra | zebra |
device | cihaz |
operational | operasyonel |
efficiency | verimliliği |
and | ve |
these | bu |
support | destek |
with | üst |
EN Once finished, press & hold the universal button for 3 seconds to turn off the device. Then either pat any remaining serum into your skin, or rinse and pat dry your face & device as preferred.
TR Bitirdiğinizde cihazı kapatmak için 3 saniye boyunda evrensel güç düğmesine basın. Ardından tercihinize göre kalan serumu cildinize yedirin veya yüzünüzle cihazınızı durulayıp kurutun.
inglês | turco |
---|---|
press | basın |
universal | evrensel |
button | düğmesine |
remaining | kalan |
face | yüz |
device | cihaz |
seconds | saniye |
or | veya |
EN Blue LED light & T-Sonic™ pulsations will activate once the device makes contact with the skin. Hold the device on the blemish for 30 seconds, until the built-in timer pulses.
TR Cihaz cilt ile temas ettiğinde mavi LED ışığı ve T-Sonic™ titreşimleri etkinleşir. Dahili zamanlayıcı durana kadar cihazı 30 saniye boyunca leke üzerinde tutun.
EN Greater device protection against a world of security threats, reducing your risk and extending the lifespan of your device
TR Güvenlik tehditleriyle dolu bir dünyada daha fazla cihaz koruması sayesinde risklerinizi azaltma ve cihazınızın ömrünü uzatma
inglês | turco |
---|---|
world | dünyada |
security | güvenlik |
greater | daha fazla |
device | cihaz |
protection | koruması |
a | bir |
and | ve |
EN Greater device protection against a world of security threats, reducing your risk and extending the lifespan of your device.
TR Güvenlik tehditleriyle dolu bir dünyada daha fazla cihaz koruması sayesinde risklerinizi azaltma ve cihazınızın ömrünü uzatma.
inglês | turco |
---|---|
world | dünyada |
security | güvenlik |
greater | daha fazla |
device | cihaz |
protection | koruması |
a | bir |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções