EN The estimated spend on acquiring the same amount of organic search traffic for the same keywords through Google Ads.
EN The estimated spend on acquiring the same amount of organic search traffic for the same keywords through Google Ads.
TR Google Ads aracılığıyla, aynı anahtar kelime için aynı organik arama trafiğini elde etmek için yapılan tahmini harcama.
inglês | turco |
---|---|
estimated | tahmini |
organic | organik |
traffic | trafiğini |
ads | ads |
keywords | anahtar |
of | in |
for | için |
through | aracılığıyla |
the | aynı |
search | arama |
EN Acquiring Wisdom Requires You to Show Up
TR Başarılı olmak için yılda 100 kitap okumak zorunda değilsiniz
inglês | turco |
---|---|
to | için |
EN Showcasing your works can help you tremendously in acquiring new clients, making profitable deals, and advancing your career
TR İşlerinizi sergilediğinizde; yeni müşteriler edinmek, kârlı anlaşmalar yapmak ve kariyer basamaklarını tırmanmak adına büyük bir adım atmış olursunuz
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
clients | müşteriler |
career | kariyer |
and | ve |
in | bir |
EN Most of the major SSL brands in the SSL certificate market have entered the sector by acquiring SSL reseller
TR SSL sertifika pazarındaki büyük SSL markaların çoğu, SSL bayiliği alarak sektöre giriş yapmıştır
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
ssl | ssl |
certificate | sertifika |
market | pazar |
major | büyük |
brands | markalar |
by | alarak |
EN A joint venture by Swissair and Nestlé, the company assembles its initial portfolio of hotels by acquiring Hotel Le Président in Geneva and attaining long-term management contracts for further properties in New York, Bern and Zurich.
TR Swissair ve Nestlé'nin ortak teşebbüsü olan şirket, Cenevre kentindeki Hotel Le Président'i alarak ve New York, Bern ve Zürih kentlerinde yeni tesisler için uzun vadeli yönetim sözleşmeleri yaparak ilk otel portföyünü oluşturur.
inglês | turco |
---|---|
joint | ortak |
contracts | sözleşmeleri |
york | york |
long | uzun |
term | vadeli |
and | ve |
company | şirket |
by | yaparak |
management | yönetim |
new | yeni |
of | in |
portfolio | portföy |
hotel | otel |
for | için |
EN You may be choosing a barcode scanner, but what you’re acquiring are scanning abilities
TR Bir barkod okuyucu seçiyor olabilirsiniz, fakat aslında onun sunduğu okuma yeteneklerine sahip oluyorsunuz
inglês | turco |
---|---|
barcode | barkod |
scanner | okuyucu |
scanning | okuma |
a | bir |
but | fakat |
you | sahip |
EN Work with your scouts to turn your dreams to reality by acquiring the future superstars who’ll carry your side to glory season after season
TR Sizi sezonlar boyunca zafere taşıyacak geleceğin süperstarlarını alarak hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için gözlemcilerinizle çalışın
inglês | turco |
---|---|
future | geleceğin |
your dreams | hayallerinizi |
the | sizi |
your | dönüştürmek |
to | için |
EN We support with acquiring or disposing of all types of commercial, industrial, retail, mixed-use and residential properties
TR Her türlü ticari ve endüstriyel malın, perakende veya ikamet amacıyla veya karma amaçlarla kullanılan mülklerin satın alınması veya bunlardan tasarruf edilmesi Moroğlu Arseven’in danışmanlığı kapsamında ele alınır
inglês | turco |
---|---|
industrial | endüstriyel |
and | ve |
or | veya |
commercial | ticari |
retail | perakende |
of | her |
EN Most of the major SSL brands in the SSL certificate market have entered the sector by acquiring SSL reseller
TR SSL sertifika pazarındaki büyük SSL markaların çoğu, SSL bayiliği alarak sektöre giriş yapmıştır
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
ssl | ssl |
certificate | sertifika |
market | pazar |
major | büyük |
brands | markalar |
by | alarak |
EN You may be choosing a barcode scanner, but what you’re acquiring are scanning abilities
TR Bir barkod okuyucu seçiyor olabilirsiniz, fakat aslında onun sunduğu okuma yeteneklerine sahip oluyorsunuz
inglês | turco |
---|---|
barcode | barkod |
scanner | okuyucu |
scanning | okuma |
a | bir |
but | fakat |
you | sahip |
EN We believe that acquiring talent should not be just about the process, but about the overall experience
TR Bir yeteneği bünyemize katmanın sadece süreçle ilgili değil, genel deneyimle ilgili olması gerektiğine inanıyoruz
inglês | turco |
---|---|
process | süreç |
overall | genel |
experience | deneyimle |
we believe | inanıyoruz |
about | ilgili |
but | de |
the | değil |
EN Showcasing your works can help you tremendously in acquiring new clients, making profitable deals, and advancing your career
TR İşlerinizi sergilediğinizde; yeni müşteriler edinmek, kârlı anlaşmalar yapmak ve kariyer basamaklarını tırmanmak adına büyük bir adım atmış olursunuz
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
clients | müşteriler |
career | kariyer |
and | ve |
in | bir |
EN Websites will get a public and private key after successfully acquiring or purchasing SSL certificates. When users access the website, their browser will request the public key to verify its identity.
TR Bir web sitesi SSL sertifikasını başarıyla aldığında genel ve özel bir anahtar alır. Kullanıcılar web sitesine eriştiğinde, tarayıcıları güvenilir olup olmadığını doğrulamak için SSL sertifikasını ve genel anahtarı ister.
inglês | turco |
---|---|
get | al |
public | genel |
successfully | başarıyla |
ssl | ssl |
browser | tarayıcı |
the | olup |
and | ve |
its | in |
users | kullanıcılar |
to | için |
Mostrando 13 de 13 traduções