EN Built for the unique challenges of manufacturing and warehouse tasks, these scanners stand up to harsh conditions, read at astonishing lengths and speeds, and give workers nonstop, full-shift power.
"challenges of manufacturing" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Built for the unique challenges of manufacturing and warehouse tasks, these scanners stand up to harsh conditions, read at astonishing lengths and speeds, and give workers nonstop, full-shift power.
TR Üretim ve depo görevlerine özgü zorlukları aşmak için tasarlanan bu barkod okuyucular, zorlu koşullara dayanır, şaşırtıcı uzaklık ve hızlarda okuma yapar ve çalışanlara vardiya boyunca kesintisiz güç sağlar.
inglês | turco |
---|---|
warehouse | depo |
power | güç |
these | bu |
of | in |
give | için |
challenges | zorlukları |
read | ve |
EN Built for the unique challenges of manufacturing and warehouse tasks, these scanners stand up to harsh conditions, read at astonishing lengths and speeds, and give workers nonstop, full-shift power.
TR Üretim ve depo görevlerine özgü zorlukları aşmak için tasarlanan bu barkod okuyucular, zorlu koşullara dayanır, şaşırtıcı uzaklık ve hızlarda okuma yapar ve çalışanlara vardiya boyunca kesintisiz güç sağlar.
inglês | turco |
---|---|
warehouse | depo |
power | güç |
these | bu |
of | in |
give | için |
challenges | zorlukları |
read | ve |
EN 9.2.1. Manufacturing value added as a proportion of GDP and per capita 9.2.2. Manufacturing employment as a proportion of total employment
TR 9.2.1. Kişi başına ve GSYH'nin bir oranı olarak imalat sanayi katma değeri 9.2.2. Toplam istihdamın bir oranı olarak imalat sanayi istihdamı
inglês | turco |
---|---|
manufacturing | imalat |
added | katma |
capita | kişi |
employment | istihdam |
and | ve |
value | değeri |
total | toplam |
EN The company specializes in electric vehicle manufacturing, battery energy storage from home to grid scale and, through its acquisition of SolarCity, solar panel and solar roof tile manufacturing
TR Şirket, elektrikli araç imalatı, evden şebeke ölçeğine kadar pil enerjisi depolama ve SolarCity, güneş paneli ve güneş kiremit imalatını satın alarak uzmanlaşmıştır
inglês | turco |
---|---|
electric | elektrikli |
manufacturing | imalat |
battery | pil |
storage | depolama |
panel | paneli |
solar | güneş |
and | ve |
its | ne |
the | araç |
EN Fusion 360 with PowerMill® CAM software provides expert CNC programming strategies for complex 3- and 5-axis manufacturing. Now includes access to Fusion 360 and advanced manufacturing capabilities through Fusion 360 extensions.
TR Fusion 360 with PowerMillᴹᴰ CAM yazılımı, karmaşık 3 ve 5 eksenli imalat için uzman CNC programlama stratejileri sunar. Şimdi Fusion 360'a, Fusion 360 eklentileri yoluyla gelişmiş imalat özelliklerine erişim dahildir.
inglês | turco |
---|---|
provides | sunar |
programming | programlama |
strategies | stratejileri |
complex | karmaşık |
manufacturing | imalat |
access | erişim |
cnc | cnc |
advanced | gelişmiş |
includes | dahildir |
and | ve |
software | yazılımı |
EN Recruitment and classified advertisingTackle your recruitment challenges and reach top talent via one of our multi-channel resources and attract these individuals to fill your current and future vacancies.
TR İşe alım ve eleman ilanı reklamlarıÇok kanallı kaynaklarımızdan birisi vasıtasıyla işe alım zorluklarının üstesinden gelip en iyi yeteneklere ulaşın ve bu bireyleri mevcut ve gelecekteki boş pozisyonlarınıza çekin
inglês | turco |
---|---|
reach | ulaşın |
future | gelecekteki |
attract | çekin |
these | bu |
top | en |
and | ve |
current | mevcut |
challenges | zorluklar |
of | nın |
resources | kaynaklar |
to | e |
EN Today we are facing pressing sustainability challenges, from climate change to conflict
TR Günümüzde, iklim değişiminden çatışmalara kadar pek çok konuda sürdürülebilirlikle ilgili zorluklarla karşı karşıyayız
inglês | turco |
---|---|
today | günümüzde |
climate | iklim |
to | karşı |
EN What challenges are you looking to address?*
TR Hangi sorunları çözmek istiyorsunuz?*
inglês | turco |
---|---|
you | istiyorsunuz |
EN Tackle development and production challenges by gaining visibility on substance suitability for specific applications and best practice data relevant to piping, chemical engineering and processing and EHS compliance.
TR Belirli uygulamalar için madde uygunluğuyla ilgili görünürlük ve boru döşeme, kimya mühendisliği ve işleme ile EHS uyumluluğuyla ilgili en iyi uygulama verilerini edinerek geliştirme ve üretimle ilgili zorlukların üstesinden gelin.
inglês | turco |
---|---|
substance | madde |
data | verilerini |
chemical | kimya |
engineering | mühendisliği |
processing | işleme |
development | geliştirme |
and | ve |
applications | uygulamalar |
practice | uygulama |
visibility | görünürlük |
on | ilgili |
challenges | zorluklar |
best | en |
EN From reading research to discussing the latest breakthroughs, fostering a greater connection between science, medicine and technology with society can help identify and solve society's challenges.
TR Araştırmaların okunmasından, çığır açan son yeniliklerin tartışılmasına kadar, bilim, tıp ve teknoloji ile toplum arasındaki iletişimin artırılması toplumun sorunlarının belirlenmesi ve çözülmesine yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
medicine | tıp |
can | olabilir |
technology | teknoloji |
and | ve |
science | bilim |
help | yardımcı |
between | arasındaki |
to | kadar |
latest | son |
society | toplum |
with | ile |
EN The business of research is unique. Full of possibilities, yet charged with challenges.
TR Araştırma işi benzersiz bir iştir. Olasılıklarla doludur ama aynı zamanda pek çok zorluk içerir.
inglês | turco |
---|---|
research | araştırma |
unique | benzersiz |
business | iş |
the | aynı |
yet | bir |
EN We help to solve the medication challenges that clinicians and other healthcare professionals face every day.
TR Klinisyenler ve diğer sağlık profesyonellerinin her gün karşılaştığı ilaç sorunlarının çözüme kavuşturulmasına yardımcı oluruz.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
other | diğer |
healthcare | sağlık |
medication | ilaç |
help | yardımcı |
to | her |
EN Elsevier's peer-reviewed process ensures credible, comprehensive content to solve the challenges doctors face every day.
TR Elsevier'in hakem denetimli süreci doktorların her gün karşılaştıkları sorunların çözülmesi için güvenilir, kapsamlı içerikler sağlamaktadır.
inglês | turco |
---|---|
process | süreci |
credible | güvenilir |
comprehensive | kapsamlı |
EN Over 4,000 topics and 51,000 expert-selected images for quick answers to today's challenges.
TR Günümüzün sorunları için hızlı yanıtlar sağlayan 4.000'den fazla konu ve uzmanlar tarafından seçilmiş 51.000'den fazla görüntü.
inglês | turco |
---|---|
answers | yanıtlar |
quick | hızlı |
images | görüntü |
and | ve |
EN Tackle your recruitment challenges and reach top talent via one of the world’s 500+ most respected journals. Choose how you would like to target physicians, nurses and healthcare professionals:
TR Dünyanın 500'ü aşkın en saygın dergisi vasıtasıyla işe alım zorluklarınızı geride bırakın ve en iyi yeteneklere ulaşın. Doktorlar, hemşireler ve sağlık uzmanlarını nasıl hedefleyeceğinizi seçin:
inglês | turco |
---|---|
reach | ulaşın |
respected | saygın |
choose | seçin |
healthcare | sağlık |
professionals | uzmanlar |
most | en |
of | in |
and | ve |
challenges | zorluklar |
how | nasıl |
EN As a result, you will be able to connect to any Internet resource around the world with no challenges
TR Sonuç olarak, hiçbir zorluk olmadan dünya çapında herhangi bir internet kaynağına bağlanmanız mümkün olur
inglês | turco |
---|---|
internet | internet |
around | çapında |
world | dünya |
with | olmadan |
no | hiçbir |
result | sonuç |
a | bir |
any | herhangi |
will | mümkün |
EN Drive innovative pharmaceutical research by resolving challenges with data quality and integration and making data easier for researchers to compare, analyse, interpret and share
TR Sorunları veri kalitesi ve entegrasyonuyla çözerek ve verileri araştırmacıların daha kolay karşılaştırabileceği, analiz edebileceği, yorumlayabileceği ve paylaşabileceği hale getirerek yenilikçi farmasötik araştırmalara destek olun
inglês | turco |
---|---|
innovative | yenilikçi |
quality | kalitesi |
and | ve |
share | paylaş |
by | getirerek |
researchers | araştırmacılar |
easier | daha kolay |
data | veri |
analyse | analiz |
to | olun |
EN Uniquely placed to manage today?s global challenges
TR Günümüz küresel zorluklarını yönetmek için benzersiz bir şekilde konumlandık
inglês | turco |
---|---|
uniquely | benzersiz |
global | küresel |
to | için |
manage | yönetmek |
challenges | zorluklar |
EN Xcel series motors are a better solution for your toughest medium-duty challenges.
TR Xcel series motorlar, orta zorluktaki uygulamalarınız için daha iyi bir çözümdür.
inglês | turco |
---|---|
medium | orta |
series | series |
a | bir |
for | için |
better | daha iyi |
your | daha |
EN Looking for more challenges? Discover our Popular Games or see our personal favorites in the PokiGames Subreddit.
TR Daha fazla zorluk mu arıyorsunuz? Keşfedin Popüler Oyunlar veya PokiGames'tekikişisel favorilerimizi görün Subreddit.
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
popular | popüler |
games | oyunlar |
looking for | arıyorsunuz |
see | görün |
or | veya |
EN However, since this is a fragile electronic device, the TV must be transported in a suitable packaging that can withstand the normal challenges of air transport.
TR Ancak bu kırılabilir bir elektronik cihaz olduğundan, TV?nin hava taşımacılığının normal zorluklarına dayanabilecek uygun bir ambalajda taşınması gerekmektedir.
inglês | turco |
---|---|
electronic | elektronik |
device | cihaz |
must | gerekmektedir |
suitable | uygun |
normal | normal |
tv | tv |
this | bu |
air | hava |
challenges | zorluklar |
the | ancak |
of | nin |
EN To tackle the Ulriken Tunnel project’s complex design and construction challenges, Norconsult’s use of Building Information Modeling (BIM) helped the company coordinate across disciplines more efficiently
TR Ulriken Tüneli projesinin karmaşık tasarım ve inşaat zorluklarıyla başa çıkmak için, Norconsult’un Bina Bilgi Modellemesi (BIM) kullanımı, şirketin disiplinleri daha verimli bir şekilde koordine etmesine yardımcı oldu
inglês | turco |
---|---|
tunnel | tüneli |
complex | karmaşık |
information | bilgi |
bim | bim |
efficiently | verimli |
company | şirketin |
construction | inşaat |
design | tasarım |
to | etmesine |
and | ve |
the | şekilde |
more | daha |
use | kullanımı |
of | in |
across | için |
building | bina |
challenges | zorluklar |
EN Addressing the administrative challenges around the signaling system required a different approach
TR Sinyalleme sistemi çevresindeki idari zorlukları ele almak farklı bir yaklaşım gerektiriyordu
inglês | turco |
---|---|
administrative | idari |
system | sistemi |
approach | yaklaşım |
challenges | zorlukları |
different | farklı |
EN Expedited shipping: Cope with challenges like inventory errors, breakdowns, or short-term production changes—avoiding delays, higher costs, and unhappy end customers.
TR Hızlandırılmış sevkiyat: Envanter hataları, sistem arızaları ve üretimde ani değişiklikler gibi zorluklarla başa çıkarak gecikmelerden, yüksek maliyetlerden ve mutsuz müşterilerden kaçının.
inglês | turco |
---|---|
inventory | envanter |
errors | hataları |
changes | değişiklikler |
higher | yüksek |
and | ve |
like | gibi |
EN Planet 21 challenges everyone – guests, hotel colleagues, partners, and property developers – to take measurable actions to minimize our hotel’s impact on our planet
TR Planet 21, otellerimizin gezegenimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için ölçülebilir tedbirler almak için herkese meydan okuyor - misafirlere, otel çalışanlarına, ortaklara ve otel geliştiricilerine
inglês | turco |
---|---|
our hotels | otellerimizin |
impact | etkisini |
measurable | ölçülebilir |
guests | misafirlere |
on | üzerindeki |
and | ve |
hotel | otel |
take | almak |
EN Our investment thesis provides a comprehensive view of the factors driving that growth, and the remaining challenges ahead for cryptoassets to be widely adopted.
TR Yatırım tezimiz, bu büyümeyi sağlayan faktörlerin ve kripto varlıkların yaygın olarak benimsenmesi için önümüzdeki diğer zorlukların kapsamlı bir görünümünü sunmakta.
inglês | turco |
---|---|
investment | yatırım |
view | görünümü |
widely | yaygın olarak |
comprehensive | kapsamlı |
and | ve |
of | in |
a | bir |
challenges | zorluklar |
EN Challenges are just problems waiting for solutions
TR Zorluklar sadece çözüm bekleyen problemlerdir
inglês | turco |
---|---|
challenges | zorluklar |
solutions | çözüm |
just | sadece |
EN Regardless Of The Challenges, Don't Leave Anyone Behind - Support to Life
TR Zorluklara Rağmen, Kimseyi Arkada Bırakma - Hayata Destek
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
to life | hayata |
EN Regardless Of The Challenges, Don't Leave Anyone Behind
TR Zorluklara Rağmen, Kimseyi Arkada Bırakma
EN The Coronavirus pandemic has made extraordinary measures necessary to deal with unprecedented challenges
TR Pandemi sürecinde tüm sektörler, çalışma metotlarını olağanüstü dönüşümlere uydurmaya çalıştı
inglês | turco |
---|---|
pandemic | pandemi |
to | tüm |
made | çalışma |
extraordinary | olağanüstü |
EN In Turkey, BMZ is supporting the country´s work on tackling the challenges posed by displacement.
TR Türkiye’de ise BMZ, göç hareketlerinin yol açtığı zorluklarla mücadele çalışmalarını desteklemektedir.
inglês | turco |
---|---|
the | ise |
EN In Turkey, BMZ is supporting the country´s work on tackling the challenges posed by displacement.
TR Türkiye’de ise BMZ, göç hareketlerinin yol açtığı zorluklarla mücadele çalışmalarını desteklemektedir.
inglês | turco |
---|---|
the | ise |
EN Regardless Of The Challenges, Don't Leave Anyone Behind
TR 'Gönüllü olmak bana mutluluk, cesaret ve güç kattı'
inglês | turco |
---|---|
the | olmak |
EN As Support to Life staff, we faced many challenges in this process and...
TR Hatay’daki Proje Yöneticimiz Elif Cabadak, çocukların eğitim hakkına erişebilmesi için yaptıkları çalışmaları...
inglês | turco |
---|---|
to | için |
EN The Coronavirus pandemic has made extraordinary measures necessary to deal with unprecedented challenges
TR İnsani yardım çalışanı olmak; bazen bir bireyin güçlenmesine destek olmak, bazen de sadece bir canı hayatta tutabilmek için didinmek demek
inglês | turco |
---|---|
the | sadece |
to | için |
EN We offer you dedicated end-to-end supply chain expertise and understand the challenges and characteristics of your industry.
TR Size özel uçtan uca tedarik zinciri uzmanlığı sunuyor ve sektörünüzün özelliklerini ve yaşadığı zorlukları anlıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
offer | sunuyor |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
industry | sektör |
and | ve |
challenges | zorlukları |
the | size |
EN Looking for more challenges? Discover our New Games or see our personal favorites in the PokiGames Subreddit.
TR Daha fazla zorluk mu arıyorsunuz? Keşfedin Yeni Oyunlar veya PokiGames'tekikişisel favorilerimizi görün Subreddit.
inglês | turco |
---|---|
discover | keşfedin |
new | yeni |
games | oyunlar |
looking for | arıyorsunuz |
see | görün |
or | veya |
EN Improve your vocabulary while having a great time in our hangman games! This collection features totally free word challenges
TR Adam asmaca oyunlarımızla eğlenirken sözcük dağarcığını geliştir! Bu koleksiyonda tamamen ücretsiz zorlu kelimeler var
inglês | turco |
---|---|
totally | tamamen |
word | sözcük |
free | ücretsiz |
in | da |
this | bu |
a | var |
your | kelimeler |
games | oyunlar |
EN The language barrier was at the top of the challenges we faced.
TR Karşımıza çıkan zorlukların başında dil engeli geliyordu.
inglês | turco |
---|---|
language | dil |
at | nda |
of | ın |
challenges | zorluklar |
EN As Support to Life staff, we faced many challenges in this process and...
TR Hatay’daki Proje Yöneticimiz Elif Cabadak, çocukların eğitim hakkına erişebilmesi için yaptıkları çalışmaları...
inglês | turco |
---|---|
to | için |
EN The language barrier was at the top of the challenges we faced.
TR Karşımıza çıkan zorlukların başında dil engeli geliyordu.
inglês | turco |
---|---|
language | dil |
at | nda |
of | ın |
challenges | zorluklar |
EN We’re proud of what we’ve accomplished with our community so far — and look forward to tackling challenges and building more with a whole new generation of participants.
TR Topluluğumuz ile birlikte bugüne kadar başardıklarımızla gurur duyuyoruz. Ve yeni zorulukları da aşarak tamamen yeni jenerasyon katılımcılarla geliştirmeye devam edeceğiz.
inglês | turco |
---|---|
proud | gurur |
new | yeni |
and | ve |
EN This model allows the businesses to move independently and operate at scale to solve today’s industrial challenges.”
TR Bu model, işletmelerin bağımsız şekilde hareket etmesine ve günümüzün sektörel zorluklarını aşmak için uygun ölçekte çalışmasına olanak tanıyor."
inglês | turco |
---|---|
model | model |
businesses | işletmelerin |
independently | bağımsız |
move | hareket |
at scale | ölçekte |
to | etmesine |
and | ve |
this | bu |
the | şekilde |
EN The car that offers a concrete and positive solution to today's challenges.
TR Günümüzün zorluklarına somut ve pozitif bir çözüm sunan araba.
inglês | turco |
---|---|
offers | sunan |
concrete | somut |
positive | pozitif |
solution | çözüm |
and | ve |
car | araba |
a | bir |
challenges | zorluklar |
EN The Federation of German Industries Conference (TDI) will be looking at the key challenges facing the world’s fourth-largest industrial nation.
TR Onların gündelik yaşamı bilgisayar oyunları üzerine kurulu: Üç gençten Berlin’deki Games Academy’de aldıkları eğitime dair izlenimler.
inglês | turco |
---|---|
of | dair |
the | onların |
EN Climate change and automation: challenges that also have an impact on the labour market. These degree programs prepare people to meet them.
TR İklim değişikliği ve otomasyon; iş piyasasına damgasını vuran zorlu görevler. Tanıtacağımız anabilim dalları bu yolda eğitiyor.
inglês | turco |
---|---|
change | değişikliği |
automation | otomasyon |
labour | iş |
these | bu |
to | e |
and | ve |
market | piyasası |
EN We have developed intelligent and pioneering solutions to help clients address their biggest challenges:
TR Müşterilerin karşılaştıkları en büyük güçlüklerin üstesinden gelmelerini sağlamak için akıllı ve öncü çözümler geliştirdik, bu güçlüklerden bazıları:
inglês | turco |
---|---|
clients | müşterilerin |
intelligent | akıllı |
pioneering | öncü |
solutions | çözümler |
and | ve |
to | sağlamak |
EN There are 1,7 million young refugees in Turkey. Young refugees are among the most vulnerable groups in Turkey as they face various challenges in...
TR Türkiye’de yaklaşık 1.7 milyon genç mülteci yaşıyor. Koruma, sağlık, eğitim, istihdam ve sosyal uyum gibi konularda haklara ve hizmetlere erişimde...
inglês | turco |
---|---|
million | milyon |
refugees | mülteci |
they | ve |
in | yaklaşık |
young | genç |
EN Whether that’s administrational assistance inside the office or a more active role leading or assisting our events and challenges
TR Bu destek ister ofis içinde idari yardım olsun, ister etkinliklerimize ve zorluklarımıza liderlik eden veya yardım eden daha aktif bir rol olsun
inglês | turco |
---|---|
office | ofis |
active | aktif |
role | rol |
assistance | yardım |
inside | iç |
whether | bu |
and | ve |
or | veya |
more | daha |
challenges | zorluklar |
EN Shelter is indispensable, and for those displaced finding suitable shelter is one of the biggest challenges. To alleviate the suffering of camp residents in northern
TR Doğu Gutah?taki durum ve artan yardım ve acil müdahale ihtiyacı nedeniyle WATAN, bölgedeki çocuklar için bağış toplamak için bir kampanya başlattı. Kampanya için ilk etkinliğimiz Kanada, Toronto?da gerçekleşti.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
in | da |
of | in |
Mostrando 50 de 50 traduções