EN Threats against voting locations, census or voting personnel, voters or census participants, including intimidation of vulnerable or protected group voters or participants.
"among its participants" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Threats against voting locations, census or voting personnel, voters or census participants, including intimidation of vulnerable or protected group voters or participants.
TR Savunmasız veya korunan gruplardaki seçmenlerin veya katılımcıların sindirilmesi dahil olmak üzere oy kullanma yerlerine, nüfus sayımı veya seçim görevlilerine, seçmen veya nüfus sayımı katılımcılarına karşı tehditler.
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
protected | korunan |
or | veya |
including | dahil |
EN Sayar provided the participants with essential tips about maintaining one's mental health as well as communication among family members during the pandemic.
TR Sayar katılımcılara pandemi döneminde ruh sağlığını koruma ve aile içi iletişime dair önemli ipuçları verdi.
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılara |
mental | ruh |
health | sağlığı |
family | aile |
members | katılımcı |
pandemic | pandemi |
essential | önemli |
tips | ipuçları |
about | dair |
EN DRAWING THE WINNER The Prize Draw shall be run at an appropriate time following 1 May 2022 and under the supervision of a sanctioned officer who shall draw the Winner from among all qualifying Participants
TR KAZANAN ÇEKİLİŞİ Ödül Çekilişi, 1 Mayıs 2022 tarihinden sonra uygun bir zamanda ve uygun Katılımcılar arasından Kazanan’ı çekecek olan onaylanmış bir görevli tarafından gerçekleştirilecektir
inglês | turco |
---|---|
appropriate | uygun |
participants | katılımcılar |
and | ve |
from | arasından |
the | sonra |
among | bir |
EN Registrations will be accepted between 8 and 24 November 2021. The winners will be drawn from among all the participants who have completed the registration form and accepted the Conditions of Participation.
TR 8 - 24 Kasım 2021 tarihleri arasında yapılan başvurular kabul edilecektir. Ödül çekilişi, katılım formunu doldurup, katılma şartlarını onaylamış olan tüm katılımcılar arasında yapılacaktır.
inglês | turco |
---|---|
november | kasım |
participants | katılımcılar |
form | formunu |
participation | katılım |
will be | edilecektir |
all | tüm |
the | kabul |
between | arası |
of | arasında |
EN Among other things, the participants agreed that the United Nations 2030 Agenda, which is closely bound up with questions of migration, must be realised in individual countries jointly by all interest groups
TR Katılımcıların üzerinde durduğu önemli bir nokta, Birleşmiş Milletlerin Gündem 2030 programının tek tek ülkelerde hayata geçirilmesinde tüm ilgili grupların katkısının gerektiği
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
agenda | gündem |
countries | ülkelerde |
all | tüm |
groups | grupları |
that | hayata |
among | bir |
EN Turkey is among the top five countries with the highest increase in fixed Internet penetration in the one-year period of 2019-2020 (June) among the OECD countries (BTK 2021).
TR Türkiye, OECD ülkeleri içinde 2019-2020 (Haziran) yılları arasındaki bir yıllık süreçte sabit internet yaygınlığı en çok artan ilk beş ülke arasında yer alıyor (BTK 2021).
inglês | turco |
---|---|
fixed | sabit |
internet | internet |
period | süre |
june | haziran |
year | yıllık |
turkey | türkiye |
countries | ülke |
highest | en |
among | bir |
the | arasında |
EN Clear differences between men and women emerged in Germany’s 2017 federal election: the CDU won 6.3 percentage points more votes among women than among men
TR 2017 genel seçimlerinde kadınlarla erkekler arasında net farklılıklar ortaya çıktı: Hristiyan Demokrat Parti CDU, kadınlardan erkeklerdekine kıyasla %6,3 daha yüksek bir oy oranına ulaştı
inglês | turco |
---|---|
clear | net |
men | erkekler |
cdu | cdu |
between | arası |
more | daha |
the | arasında |
EN The Greens also recorded a markedly higher share of the vote among women (10.2 percent) than among men (7.6 percent)
TR Yeşiller partisi de, erkeklerin %7,6’sından oy almışken, kadınlarda %10,2 ile çok daha yüksek bir oy oranına ulaştı
inglês | turco |
---|---|
greens | yeşiller |
vote | oy |
higher | daha yüksek |
also | de |
among | bir |
EN In the 2017 parliamentary elections, the right-wing populist party’s share of the vote was 16.3 percent among men and 9.2 percent among women
TR 2017 genel seçimlerinde sağ popülist bu parti erkeklerde %16,3’lük kadınlarda ise %9,2’lik bir oy oranına ulaştı
inglês | turco |
---|---|
vote | oy |
right | sağ |
among | bir |
the | ise |
EN Climate change, access to water, energy costs and the health trend among consumers are among the trends facing the juice, nectar and still drinks industry.
TR İklim değişikliği, suya erişim, enerji maliyetleri ve tüketiciler arasındaki sağlık endişeleri; meyve suyu, nektar ve gazsız içecek endüstrisindeki eğilimler arasındadır.
inglês | turco |
---|---|
change | değişikliği |
access | erişim |
energy | enerji |
costs | maliyetleri |
and | ve |
consumers | tüketiciler |
health | sağlık |
to | arasındaki |
water | suya |
EN With its wealth of applications, edge computing has something for every organization. What edge means to an organization will obviously vary based on its industry, business model, goals, and technology requirements, among other variables.
TR Çok sayıda uygulamasıyla, edge bilişim her kuruluşun ihtiyacını karşılayabilir. Bir kuruluş için Edge’in anlamı, sektör, iş modeli, hedefler, teknoloji gereklilikleri ve diğer değişkenlere göre açıkça farklılık gösterecektir.
inglês | turco |
---|---|
organization | kuruluş |
model | modeli |
technology | teknoloji |
requirements | gereklilikleri |
edge | edge |
goals | hedefler |
and | ve |
other | diğer |
industry | sektör |
business | iş |
among | bir |
an | sayıda |
EN Hub Masterclass series offers its participants the opportunity to hear about technology, innovation and (social) entrepreneurship from their experts from around the world
TR Hub Masterclass serisi katılımcılarına teknoloji, inovasyon ve (sosyal) girişimciliği dünyanın dört bir yanından gelen uzmanlarından dinleme fırsatı sunuyor
inglês | turco |
---|---|
series | serisi |
offers | sunuyor |
participants | katılımcılar |
technology | teknoloji |
innovation | inovasyon |
social | sosyal |
world | dünyanın |
hub | hub |
from | yanından |
opportunity | fırsat |
and | ve |
EN Conference participants want to examine the model in Switzerland, which already began levying a carbon tax on fossil fuels in 2008 and pays part of these revenues back to its citizens through their health insurance contributions.
TR Konferans katılımcıları, 2008 yılından bu yana fosil yakıtlardan bir CO2 vergisi alarak, buradan elde ettiği gelirlerin bir kısmını sağlık sigortası aidatları üzerinden vatandaşlarına geri veren İsviçre modelini inceleyecekler.
inglês | turco |
---|---|
conference | konferans |
participants | katılımcılar |
model | modelini |
tax | vergisi |
health | sağlık |
these | bu |
to | geri |
a | bir |
EN Doing good and getting to know the country and its people: we introduce you to volunteer programmes for international participants.
TR Hem iyilik yapıp hem de yeni bir ülkeyi ve insanlarını tanıma fırsatı – yabancı katılımcılara yönelik gönüllü hizmet programlarını tanıtıyoruz.
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılara |
and | ve |
people | insanlar |
EN As one of Turkey’s leading industrial groups, Kibar Holding stands out with its sensitivity to social issues and its activities showing its sense of responsibility, as it has always done throughout its history of nearly fifty years.
TR Türkiye’nin öncü sanayi gruplarından Kibar Holding, yarım asra yaklaşan tarihinde olduğu gibi bugünde toplumsal sorunlara karşı duyarlı duruşu ve sorumluluk bilincini ortaya koyan faaliyetleriyle ön plana çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
industrial | sanayi |
kibar | kibar |
social | toplumsal |
responsibility | sorumluluk |
holding | holding |
groups | grupları |
and | ve |
as | gibi |
to | karşı |
EN As one of the leading industrial enterprises in Turkey, Kibar Holding released its Sustainability Report, which shows its approach to sustainability as a global issue, its activities in this area, and its vision.
TR Türkiye’nin öncü sanayi kuruluşlarından Kibar Holding, tüm dünyanın gündeminde olan sürdürülebilirlik konusuna yaklaşımını ve bu alandaki çalışmalarıyla birlikte vizyonunu ortaya koyan Sürdürülebilirlik Raporu yayınladı.
inglês | turco |
---|---|
industrial | sanayi |
kibar | kibar |
sustainability | sürdürülebilirlik |
report | raporu |
holding | holding |
global | dünyanın |
this | bu |
approach | yaklaşım |
and | ve |
a | olan |
to | tüm |
EN Within the scope of the project, which includes individual donors, grant-giving organizations, companies, and CSOs among its target audience, a source of information is created in order to popularize corporate and individual donation.
TR Hedef kitlesi arasında bireysel bağışçılar, hibe veren kuruluşlar, şirketler ve STÖ’lerin yer aldığı proje kapsamında; kurumsal ve bireysel bağışçılığı yaygınlaştırmak amacıyla bilgi kaynağı oluşturulmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
individual | bireysel |
organizations | kuruluşlar |
target | hedef |
information | bilgi |
grant | hibe |
in order to | amacıyla |
source | kaynağı |
companies | şirketler |
corporate | kurumsal |
project | proje |
and | ve |
scope | kapsamında |
the | arasında |
EN We adopt the principles and goals of the United Nations Global Compact and use our best efforts to extend the scope of its adoption among all stakeholders
TR Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin ilke ve amaçlarını benimsiyor ve yaygınlaştırmaya çalışıyoruz
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
nations | milletler |
global | küresel |
and | ve |
EN Within the scope of the project, which includes individual donors, grant-giving organizations, companies, and CSOs among its target audience, a source of information is created in order to popularize corporate and individual donation.
TR Hedef kitlesi arasında bireysel bağışçılar, hibe veren kuruluşlar, şirketler ve STÖ’lerin yer aldığı proje kapsamında; kurumsal ve bireysel bağışçılığı yaygınlaştırmak amacıyla bilgi kaynağı oluşturulmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
individual | bireysel |
organizations | kuruluşlar |
target | hedef |
information | bilgi |
grant | hibe |
in order to | amacıyla |
source | kaynağı |
companies | şirketler |
corporate | kurumsal |
project | proje |
and | ve |
scope | kapsamında |
the | arasında |
EN "To be the pioneer of Turkey in its field and to be among the top 250 companies in the world."
TR ?Alanında Türkiye?nin öncüsü olmak ve dünyanın ilk 250 firması arasında yer almak.?
inglês | turco |
---|---|
turkey | türkiye |
and | ve |
world | dünyanın |
in | ilk |
to | olmak |
EN His government has declared that combating the coronavirus pandemic and fighting climate change are among its “central challenges”
TR Almanya 2030 yılına kadar elektriğinin yüzde 80’ini yenilenebilir enerjilerden elde etmek istiyor, şimdiye kadarki hedef yüzde 65’ti
inglês | turco |
---|---|
that | kadar |
has | elde |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in...
TR Hayatını kendi ayakları üzerinde durarak idame ettirmek kuşkusuz herkes...
inglês | turco |
---|---|
one | herkes |
the | üzerinde |
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in...
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için...
inglês | turco |
---|---|
of | in |
in | için |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Bitcoin transactions take place in a peer-to-peer manner between network participants with nodes verifying transactions to ensure only "correct" transactions are processed and recorded on the Bitcoin blockchain
TR Bitcoin Bitcoin blok zincirine kaydedilmesini sağlamak için işlemleri doğrulayan düğümlerle ağ katılımcıları arasında eşler arası bir şekilde gerçekleşir
inglês | turco |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
transactions | işlemleri |
place | iş |
participants | katılımcılar |
ensure | sağlamak için |
a | bir |
to | arası |
and | şekilde |
EN They are recorded, encrypted and duplicated on the public blockchain, where all participants can see market activity
TR Açık blockchainlerin üzerine kaydedilir, şifrelenir ve kopyalanır, böylece piyasa hareketleri tüm kullanıcılar tarafından görülebilir.
inglês | turco |
---|---|
encrypted | şifrelenir |
all | tüm |
and | ve |
market | piyasa |
on | açık |
EN The formula for the ideal business meeting venue is equal parts must-have technology, customized catering options and exciting outings to reenergize participants
TR İdeal iş toplantısı mekanı için formül, eşit oranda olmazsa olmaz teknoloji, kişiselleştirilmiş yemek seçenekleri ve katılımcılara yeniden enerji kazandırmak için heyecan verici gezilerdir
inglês | turco |
---|---|
formula | formül |
venue | mekan |
technology | teknoloji |
catering | yemek |
options | seçenekleri |
exciting | heyecan verici |
participants | katılımcılara |
customized | kişiselleştirilmiş |
and | ve |
equal | eşit |
meeting | toplantı |
the | olmaz |
EN Call for participants for P2P Event: The Role of the Civil Society in the EU Accession Process, 25-…
TR AB tarafından finanse edilen Batı Balkanlar ve Türkiye'deki Sivil Toplum Kuruluşlarına Teknik…
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in...
TR Hayata Destek Direktörü Sema Genel Karaosmanoğlu, Taliban’ın yönetimi...
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
EN Erhan is one of the participants of the short-term employment project in İstanbul, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Erhan, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin İstanbul'daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
erhan | erhan |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in Adana, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Dear traders, The League of traders X Phemex trading competition has finished! We are pleased to announce that we had 254 participants in this competition, with a prize pool of 1 BTC We appreciat……
TR Merhaba Traderlar! 23 Eylül'de Phemex olarak, premium üyelik avantajlarımızda birkaç değişiklik yapıyoruz. Lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın. Premium Üyelikte Önemli Değiş……
EN Dear Traders, The League of Traders (LoT) competition held in April 2021 concluded with immense success. Phemex received incredible support from our participants, so we’re partnering again wi……
TR Tokyo Olimpiyatları sonunda başladı, ve Phemex olarak biz de bir tane düzenliyoruz! Büyük etkinliğimize ısınma amacıyla, katılımcıların aktif olmasını gerektiren bir sosyal medya aktiv……
EN Under the law, consenting adult participants can produce, distribute and purchase these materials
TR Kanun kapsamında rıza gösteren yetişkin katılımcılar bu gibi materyaller üretebilir, dağıtabilir ve satın alabilir
inglês | turco |
---|---|
law | kanun |
adult | yetişkin |
participants | katılımcılar |
can | alabilir |
purchase | satın |
and | ve |
these | bu |
under | da |
the | gibi |
EN Users can share their desktop and host a meeting while participants can join the meeting through Android and iOS mobile devices
TR Kullanıcılar masaüstlerini paylaşabilir ve bir toplantıya ev sahipliği yapabilir, katılımcılar ise Android ve iOS mobil cihazlar aracılığıyla toplantıya katılabilirler
inglês | turco |
---|---|
can | yapabilir |
meeting | toplantı |
participants | katılımcılar |
join | katıl |
ios | ios |
devices | cihazlar |
through | aracılığıyla |
android | android |
mobile | mobil |
share | paylaş |
the | ise |
a | bir |
and | ve |
users | kullanıcılar |
EN Groups may establish a service role to support meeting participants who have been affected by inappropriate behavior, and/or to address those who have acted inappropriately.
TR Gruplar, uygunsuz davranışlardan etkilenen toplantı katılımcılarını desteklemek ve/veya uygunsuz davrananları ele almak için bir hizmet rolü oluşturabilir.
inglês | turco |
---|---|
groups | gruplar |
participants | katılımcılar |
affected | etkilenen |
behavior | davranış |
meeting | toplantı |
service | hizmet |
and | ve |
inappropriate | uygunsuz |
role | rol |
to support | desteklemek |
or | veya |
to | için |
a | bir |
EN Muhammed is one of the participants of the short-term employment project in Adana, which we initiated to breathe life into financial state of vulnerable populations especially during the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
pandemic | pandemi |
short | kısa |
employment | istihdam |
to | için |
EN Calling all block producers, SNARK producers and community leaders. We’re looking for 1,000 participants to join the Genesis token grant program and form the backbone of Mina’s decentralized network.?
TR Tüm blok üreticileri, SNARK üreticilerini ve topluluk yöneticilerini davet ediyoruz. Genesis token hibe programı için Mina?nın merkeziyetsiz ağının bel kemiğini oluşturacağımız 1,000 katılımcımızı arıyoruz.?
inglês | turco |
---|---|
block | blok |
community | topluluk |
join | katıl |
token | token |
grant | hibe |
decentralized | merkeziyetsiz |
and | ve |
network | ağı |
program | programı |
of | in |
all | tüm |
EN We’re proud of what we’ve accomplished with our community so far — and look forward to tackling challenges and building more with a whole new generation of participants.
TR Topluluğumuz ile birlikte bugüne kadar başardıklarımızla gurur duyuyoruz. Ve yeni zorulukları da aşarak tamamen yeni jenerasyon katılımcılarla geliştirmeye devam edeceğiz.
inglês | turco |
---|---|
proud | gurur |
new | yeni |
and | ve |
EN The Zoom link to join the event, along with the agenda and other details, will be sent to all registered participants prior to the event.
TR Etkinliğe katılmak için Zoom bağlantısı, gündem ve diğer ayrıntılarla birlikte, etkinlikten önce tüm kayıtlı katılımcılara gönderilecektir.
inglês | turco |
---|---|
zoom | zoom |
agenda | gündem |
other | diğer |
participants | katılımcılara |
registered | kayıtlı |
and | ve |
link | bağlantı |
the | önce |
all | tüm |
join | katıl |
EN Nonviolence Workshop is Looking for Participants!
TR Şiddetsizlik Atölyesi Katılımcılarını Arıyor!
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
EN The training, in which different data visualization tools were shown in practice, was completed with discussion questions and the presentation of the participants' work.
TR Farklı veri görselleştirme araçlarının da uygulamalı olarak gösterildiği eğitim tartışma soruları ve katılımcıların çalışmalarının sunumuyla tamamlandı.
inglês | turco |
---|---|
training | eğitim |
data | veri |
visualization | görselleştirme |
discussion | tartışma |
participants | katılımcılar |
in | da |
different | farklı |
and | ve |
tools | araçları |
the | olarak |
EN The subjects handled through the digital communication and social media trainings are integrated around a communication plan, aiming for the participants' both theoretical and technical capacities to be strengthened
TR Dijital iletişim ve sosyal medya eğitiminde ele alınan başlıklar bir iletişim planı etrafında bir araya getirilirken katılımcıların hem teorik, hem de teknik kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanıyor
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılar |
technical | teknik |
and | ve |
communication | iletişim |
social | sosyal |
plan | planı |
to | araya |
digital | dijital |
media | medya |
both | de |
EN Training Duration: 3 days Number of Training Participants: 20
TR Eğitim Süresi: 3 gün Eğitim Katılımcı Sayısı: 20
inglês | turco |
---|---|
training | eğitim |
duration | süresi |
days | gün |
EN It can be used for training of trainers or training of campaign participants
TR Eğiticilerin eğitimi ya da kampanyaya katılanların eğitimi için kullanılabilir
inglês | turco |
---|---|
training | eğitimi |
for | için |
of | in |
EN In STOK, designed to improve the advocacy capacities of CSOs and ensure their active participation to policy-making processes, participants came together with experts on seven different topics with three-day periods.
TR STÖ’lerin savunuculuk kapasitelerini geliştirmek ve politika yapım süreçlerine etkin katılımlarını sağlamak amacıyla kurgulanan STOK'ta katılımcılar yedi farklı başlıkta üçer günlük periyotlarda uzmanlarla biraraya geldiler.
inglês | turco |
---|---|
advocacy | savunuculuk |
of | ın |
active | etkin |
processes | süreçlerine |
participants | katılımcılar |
experts | uzmanlarla |
policy | politika |
day | günlük |
different | farklı |
to | sağlamak |
seven | yedi |
and | ve |
improve | geliştirmek |
EN The formula for the ideal business meeting venue is equal parts must-have technology, customized catering options and exciting outings to reenergize participants
TR İdeal iş toplantısı mekanı için formül, eşit oranda olmazsa olmaz teknoloji, kişiselleştirilmiş yemek seçenekleri ve katılımcılara yeniden enerji kazandırmak için heyecan verici gezilerdir
inglês | turco |
---|---|
formula | formül |
venue | mekan |
technology | teknoloji |
catering | yemek |
options | seçenekleri |
exciting | heyecan verici |
participants | katılımcılara |
customized | kişiselleştirilmiş |
and | ve |
equal | eşit |
meeting | toplantı |
the | olmaz |
EN The formula for the ideal business meeting venue is equal parts must-have technology, customized catering options and exciting outings to reenergize participants
TR İdeal iş toplantısı mekanı için formül, eşit oranda olmazsa olmaz teknoloji, kişiselleştirilmiş yemek seçenekleri ve katılımcılara yeniden enerji kazandırmak için heyecan verici gezilerdir
inglês | turco |
---|---|
formula | formül |
venue | mekan |
technology | teknoloji |
catering | yemek |
options | seçenekleri |
exciting | heyecan verici |
participants | katılımcılara |
customized | kişiselleştirilmiş |
and | ve |
equal | eşit |
meeting | toplantı |
the | olmaz |
EN All domestic exhibitions, where our participants and visitors are interested in and attended intensively, will be visited and our exhibition will be promoted.
TR Yurt içinde katılımcı ve ziyaretçilerimizin yoğun bulunduğu ve ilgilendiği tüm fuarlar ziyaret edilecek, fuarımızın tanıtımları yapılacaktır.
inglês | turco |
---|---|
are | bulunduğu |
in | içinde |
all | tüm |
and | ve |
EN They are recorded, encrypted and duplicated on the public blockchain, where all participants can see market activity
TR Açık blockchainlerin üzerine kaydedilir, şifrelenir ve kopyalanır, böylece piyasa hareketleri tüm kullanıcılar tarafından görülebilir.
inglês | turco |
---|---|
encrypted | şifrelenir |
all | tüm |
and | ve |
market | piyasa |
on | açık |
Mostrando 50 de 50 traduções