TR Sizlerle birlikte, yeni iş modellerine sürdürülebilir bir şekilde geçmenize yardımcı olmak için finansal teklifler ve yapılandırma koşulları da dahil, uzun vadeli bir bakış açısına sahip olacağız.
"şekilde geçmenize yardımcı" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Sizlerle birlikte, yeni iş modellerine sürdürülebilir bir şekilde geçmenize yardımcı olmak için finansal teklifler ve yapılandırma koşulları da dahil, uzun vadeli bir bakış açısına sahip olacağız.
EN With you, we will take a long-term view, including underwriting financial offers and structuring terms to help you transition to new business models in a sustainable way.
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
sürdürülebilir | sustainable |
şekilde | way |
olmak | will |
finansal | financial |
teklifler | offers |
koşulları | terms |
dahil | including |
uzun | long |
vadeli | term |
bakış | view |
sahip | take |
TR Sizlerle birlikte, yeni iş modellerine sürdürülebilir bir şekilde geçmenize yardımcı olmak için finansal teklifler ve yapılandırma koşulları da dahil, uzun vadeli bir bakış açısına sahip olacağız.
EN With you, we will take a long-term view, including underwriting financial offers and structuring terms to help you transition to new business models in a sustainable way.
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
sürdürülebilir | sustainable |
şekilde | way |
olmak | will |
finansal | financial |
teklifler | offers |
koşulları | terms |
dahil | including |
uzun | long |
vadeli | term |
bakış | view |
sahip | take |
TR Cihazınızda Cookie'ler kurulduktan sonra, cihazınızda yerel olarak paylaşılan Cookie nesnesi (tüm tarayıcılarınızda yeniden üretilen Cookies türü) olduğu sürece, başka bir tarayıcıya geçmenize yardımcı olmaz.
EN If you got cookied once, switching to another browser doesn't help you, as long as your device still have the Local Shared Object cookie - the type of cookies which reproduces in all your browsers.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
paylaşılan | shared |
tüm | all |
türü | type |
sürece | as long as |
başka | another |
TR Müzik ekolayzer görselleştirmesi websitenize önemli bir değer katabilir, trafiğinizi arttırabilir ve ziyaretçilerinizle etkileşime geçmenize yardımcı olur
EN Create the most energetic music video for your track and reach the heart of your audience
turco | inglês |
---|---|
müzik | music |
TR Zebra RFID, rakipsiz doğruluk oranı ve cihazların birlikte çalışabilirliği sayesinde sektörün en geniş, sahada kendini kanıtlamış RFI portföyü ile işinizi dönüştürmeye ve rakiplerin önüne geçmenize yardımcı olur.
EN Zebra RFID helps you transform your business and get ahead of competitors with the industry’s broadest, field-proven RFID portfolio for unmatched accuracy and interoperability.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
rfid | rfid |
rakiplerin | competitors |
olur | get |
TR Müzik ekolayzer görselleştirmesi websitenize önemli bir değer katabilir, trafiğinizi arttırabilir ve ziyaretçilerinizle etkileşime geçmenize yardımcı olur
EN Create the most energetic music video for your track and reach the heart of your audience
TR Arama sonuçlarında daha derine inme becerisine sahip olmak, rakiplerinizin önüne geçmenize, web sitenize daha fazla trafik çekmenize ve işletmeniz veya müşterileriniz için arama motoru görünürlüğünü artırmanıza olanak tanır.
EN Having the ability to go deeper into search results allows you to stay ahead of competitors, drive more traffic to your website, and boost search engine exposure for your business or your clients.
turco | inglês |
---|---|
rakiplerinizin | competitors |
web | website |
trafik | traffic |
işletmeniz | your business |
veya | or |
müşterileriniz | clients |
motoru | engine |
TR Çevrimiçi histogram oluşturucu, tasarım sürecini hızlı bir şekilde başlamanıza yardımcı olacak bazı veri örneklerine ve önceden hazırlanmış şablonlara zaten sahiptir. Bunlar yardımcı olmazsa, her zaman sıfırdan başlayabilirsiniz.
EN The online histogram maker already has some data examples and premade templates to help jumpstart your design process. If these don’t help, you can always start from scratch.
turco | inglês |
---|---|
histogram | histogram |
oluşturucu | maker |
sürecini | process |
veri | data |
zaten | already |
sahiptir | has |
sıfırdan | from scratch |
TR Sorularınızı yanıtlamak ve platformumuzdan en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olmak için her zaman yanınızdayız. Destek ekibimiz size hemen yardımcı olamazsa, sorunuza 24 saat içinde bir yanıt almayı bekleyebilirsiniz.
EN We’re always on-call to answer your questions and help you get the most out of our platform. If our support team isn’t able to help you right away, you can expect to get an answer to your question within 24 hours.
turco | inglês |
---|---|
hemen | right away |
saat | hours |
yanıt | answer |
bekleyebilirsiniz | you can expect |
TR Ayrıca, markanızı tanıtmanıza yardımcı olacak ekstra kaynaklar için para harcama konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Arketipler, markanızın hikayesini zahmetsizce ve etkili bir şekilde anlatmanıza yardımcı olur.
EN Plus, you won’t have to worry about spending money on extra resources to help promote your brand. Archetypes help you tell your brand’s story effortlessly yet effectively.
TR Markalar, insanların en iyi performanslarını göstermelerine yardımcı olacak ürünler ve zor bir işi verimli ve iyi bir şekilde yapmalarına yardımcı olan sağlam ürünler veya hizmetler sunar.
EN Brands offer products to help people perform at their best, and brands that offer solid products or services that help do a tough job efficiently and well.
TR Sonix ile transkripte zaman kazanmanıza yardımcı olacaktır. Artık röportajlarınızı sıkıcı bir şekilde yazmanıza, anahtar alıntıları özenle aramanıza veya medya dosyalarınızı gelişigüzel bir şekilde düzenlemenize gerek yok.
EN Transcribing with Sonix will help you save time. No longer tediously transcribe your interviews, painstakingly search for key quotes, or haphazardly organize your media files.
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
olacaktır | will |
anahtar | key |
veya | or |
medya | media |
yok | no |
TR AWS, müşterilerin içeriklerini verimli bir şekilde yönetmesine ve bunlara verimli bir şekilde erişmelerine yardımcı olmak üzere gelişmiş erişim, şifreleme ve günlüğe kaydetme araçları sunmaktadır
EN AWS provides an advanced set of access, encryption, and logging features to help customers manage their content and access it effectively
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
müşterilerin | customers |
verimli | effectively |
olmak | provides |
gelişmiş | advanced |
erişim | access |
şifreleme | encryption |
TR Sonix ile transkripte zaman kazanmanıza yardımcı olacaktır. Artık röportajlarınızı sıkıcı bir şekilde yazmanıza, anahtar alıntıları özenle aramanıza veya medya dosyalarınızı gelişigüzel bir şekilde düzenlemenize gerek yok.
EN Transcribing with Sonix will help you save time. No longer tediously transcribe your interviews, painstakingly search for key quotes, or haphazardly organize your media files.
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
olacaktır | will |
anahtar | key |
veya | or |
medya | media |
yok | no |
TR Veri tabanını en basit şekilde özetleyecek olursak bilgi depolayan bir yazılımdır. Verilerin düzenli bir şekilde saklanmasını, hızlı bir şekilde yönetilmesini ve veriler üzerinde kolaylıkla değişiklikler yapılabilmesini sağlar.
EN Information on SSL Installation and help documentation.
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Benzer sürükleyici ortamlar, proje ekiplerinin operasyonel ve bakım ihtiyaçlarını öngörmelerine yardımcı olarak, son kullanıcılar için optimize edilmiş binaları ve altyapıları tasarlamalarına yardımcı olabilir
EN Similar immersive environments could help project teams foresee operational and maintenance needs, helping them design buildings and infrastructure that are optimized for end users
turco | inglês |
---|---|
benzer | similar |
ortamlar | environments |
operasyonel | operational |
bakım | maintenance |
son | end |
kullanıcılar | users |
ihtiyaçları | needs |
TR Uygunsuz davranan bir üyeye ulaşırken, yanlış iletişimi önlemeye yardımcı olacağından, kısa mesaj yerine yüz yüze veya telefonla konuşmak yardımcı olabilir
EN In reaching out to a member who has acted inappropriately, it can be helpful to address them face-to-face or over the phone, rather than through text message, as this tends to help avoid miscommunication
turco | inglês |
---|---|
uygunsuz | inappropriately |
üyeye | member |
mesaj | message |
yüz | face |
olabilir | can |
TR Konuşmaları sınıflandırmaya ve yönlendirmeye yardımcı olduğu için organizasyonel konularda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
EN It is aimed at helping regarding organizational matters because it helps to classify and route conversations.
turco | inglês |
---|---|
olduğu | is |
TR GeoTrust CAA ile ilgili ne yapıyor?GeoTrust, sertifikaların yanlış verilmesini önlemeye yardımcı olduğuna inanır ve CAA bu çabaya yardımcı olabilir
EN What is GeoTrust doing with the CAA?GeoTrust believes it helps prevent incorrect issuance of certificates and the CAA can assist in this effort
turco | inglês |
---|---|
geotrust | geotrust |
caa | caa |
yapıyor | doing |
olabilir | can |
sertifikaları | certificates |
TR DigiCert, DigiCert Sertifika Yardımcı Programı, SSL Keşif Aracı ve sertifika yaşam döngüsü yönetim sürecinin temel işlevlerini basitleştirmeye ve otomatikleştirmeye yardımcı olan diğer teklifler dahil olmak üzere bir dizi araç sunar
EN DigiCert, DigiCert Certification Utility, offers a number of tools, including SSL Discovery Tool and other offerings that help simplify and automate the core functions of the certificate lifecycle management process
turco | inglês |
---|---|
digicert | digicert |
ssl | ssl |
keşif | discovery |
yönetim | management |
temel | core |
diğer | other |
TR Çerezler, çevrimiçi hizmetler sunarken yaygın olarak kullanılır ve web sitelerinin çalışmasına veya daha verimli çalışmasına yardımcı olmanın yanı sıra web sitesi sahiplerine bilgi sağlamaya yardımcı olur
EN Cookies are widely used when providing online services and help to make websites work, or work more efficiently as well as to provide information to the website owners
turco | inglês |
---|---|
kullanılır | used |
veya | or |
verimli | efficiently |
yanı | well |
bilgi | information |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR Bu sayfa size yardımcı olduğu için mutluyuz. İyileştirme yapmaya devam etmemize yardımcı olmak için daha fazla bilgi paylaşmak ister misiniz?
EN We're glad this page helped you. Would you like to share additional details to help us continue to improve?
turco | inglês |
---|---|
sayfa | page |
size | you |
bilgi | details |
TR Bu sayfa size yardımcı olmadığı için üzgünüz. İyileştirme yapmaya devam etmemize yardımcı olmak için daha fazla bilgi paylaşmak ister misiniz?
EN We're sorry this page didn't help you. Would you like to share additional details to help us continue to improve?
turco | inglês |
---|---|
sayfa | page |
size | you |
bilgi | details |
TR Semrush, bunun zeminine inmemize olanak sağlayıp, talebin artmasına gerçekten yardımcı olacak yeni terim türlerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
EN Semrush helps us get to the very bottom of it to identify new type of terms can really help to drive the demand.
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
gerçekten | really |
yeni | new |
TR GeoTrust CAA ile ilgili ne yapıyor?GeoTrust, sertifikaların yanlış verilmesini önlemeye yardımcı olduğuna inanır ve CAA bu çabaya yardımcı olabilir
EN What is GeoTrust doing with the CAA?GeoTrust believes it helps prevent incorrect issuance of certificates and the CAA can assist in this effort
turco | inglês |
---|---|
geotrust | geotrust |
caa | caa |
yapıyor | doing |
olabilir | can |
sertifikaları | certificates |
TR DigiCert, DigiCert Sertifika Yardımcı Programı, SSL Keşif Aracı ve sertifika yaşam döngüsü yönetim sürecinin temel işlevlerini basitleştirmeye ve otomatikleştirmeye yardımcı olan diğer teklifler dahil olmak üzere bir dizi araç sunar
EN DigiCert, DigiCert Certification Utility, offers a number of tools, including SSL Discovery Tool and other offerings that help simplify and automate the core functions of the certificate lifecycle management process
turco | inglês |
---|---|
digicert | digicert |
ssl | ssl |
keşif | discovery |
yönetim | management |
temel | core |
diğer | other |
TR Standart pg_dump yardımcı programını kullanarak PostgreSQL'den dışarı veri aktarabilir ve pg_restore yardımcı programını kullanarak Amazon Aurora'ya içeri veri aktarabilirsiniz (tersi için de aynısı geçerlidir)
EN You can use the standard pg_dump utility to export data from PostgreSQL and pg_restore utility to import data to Amazon Aurora, and vice-versa
turco | inglês |
---|---|
standart | standard |
veri | data |
amazon | amazon |
aurora | aurora |
TR Mobil uygulamalar hastalara yardımcı olabilir mi? Hastalara yardımcı olan mobil uygulamalar şimdiden mevcut, örneğin Msense
EN Can apps help people who are ill? Apps are already being used to help – for instance, Msense
turco | inglês |
---|---|
şimdiden | already |
TR Uygunsuz davranan bir üyeye ulaşırken, yanlış iletişimi önlemeye yardımcı olacağından, kısa mesaj yerine yüz yüze veya telefonla konuşmak yardımcı olabilir
EN In reaching out to a member who has acted inappropriately, it can be helpful to address them face-to-face or over the phone, rather than through text message, as this tends to help avoid miscommunication
turco | inglês |
---|---|
uygunsuz | inappropriately |
üyeye | member |
mesaj | message |
yüz | face |
olabilir | can |
TR Zorlayıcı bir internet ve teknoloji kullanıcısının normal görünümünü korumasına yardımcı olmak, onun yıkıcı davranışı sürdürmesine yardımcı oluyor
EN Helping a compulsive internet and technology user keep up an appearance of normalcy is helping him or her continue in the destructive behavior
turco | inglês |
---|---|
internet | internet |
teknoloji | technology |
davranışı | behavior |
kullanıcısı | user |
TR Her ne kadar Freshping bu konuda yardımcı olamasa da, bir dakikanın olması durumunda size bildirmek için yardımcı olabilir - umarım şikayetler ortaya çıkmadan önce düzeltebilirsiniz.
EN Although Freshping can’t help with that, it can help to let you know the minute there’s a problem – and hopefully you can fix it before complaints start popping up.
TR Konuşmaları sınıflandırmaya ve yönlendirmeye yardımcı olduğu için organizasyonel konularda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
EN It is aimed at helping regarding organizational matters because it helps to classify and route conversations.
TR Hedef kitlemizi tam olarak hangi sorunları çözdüğümüz ve onlara nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda eğitmeye yardımcı olmak için web sitemizde kullanmak üzere bir videoya ihtiyacımız vardı
EN We needed a video to use on our website to help educate our target audience on exactly what problems we solve and how we can help them
TR "Cloudflare Access, 23andMe'nin dahili uygulamalarımıza her an her cihazdan VPN'e ihtiyaç duymadan güvenli bir şekilde erişmesine yardımcı oluyor."
EN "Cloudflare Access is helping 23andMe access our internal applications securely from any device at any time without the need for VPN."
turco | inglês |
---|---|
cloudflare | cloudflare |
access | access |
dahili | internal |
vpn | vpn |
ihtiyaç | need |
uygulamaları | applications |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
şekilde | way |
zaman | time |
görev | tasks |
TR Elsevier, müşterilerimize yardımcı olmak ve önemli konulardaki pozisyonumuzu netleştirmek için araştırma camiası, kütüphaneciler, finansman sağlayıcılar ve diğer paydaşlarla ortak bir şekilde çalışmaktadır.
EN Elsevier works in partnership with the research community, librarians, funders and other stakeholders to develop polices to help our customers and clarify our position on key issues.
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
önemli | key |
araştırma | research |
diğer | other |
TR sismik profiller, kesitler, vb) ve tabloların erişim sağlayarak petrol ve gaz şirketlerinin arama ve üretim fırsatlarını ve olasılıklarını daha güvenli bir şekilde değerlendirmesine yardımcı olur.
EN seismic profiles, cross–sections, etc.) and tables that easily integrate with GIS projects.
TR Kişisel bağlı kuruluş yöneticiniz, sorularınızı yanıtlamak ve satışları mümkün olan en iyi şekilde yönetmenize yardımcı olmak için her zaman hazırdır
EN Your personal affiliate manager is always on call to answer your questions and help manage sales in the best possible way
turco | inglês |
---|---|
kişisel | personal |
kuruluş | affiliate |
satışları | sales |
mümkün | possible |
şekilde | way |
soruları | questions |
TR Parolanızı değiştirmenizi ya da yalnızca bu anahtar çiftini iptal etmenizi ve yeni bir anahtar kullanmanız gerektiğini söylememiz dışında, size hiçbir şekilde yardımcı olamayacağız.
EN We will not be able to help you in any way, except to urge you to change your passphrase or simply revoke that key pair and use a new one.
turco | inglês |
---|---|
anahtar | key |
kullanmanız | use |
dışında | except |
size | you |
şekilde | way |
TR Bu rapor bütün iç bağlantı sorunlarınızı bulmanıza, websitenizin yapısını dikkatlice organize etmeye ve verimli bir şekilde PageRank dağıtımını yapmanıza yardımcı olur.
EN This report will help you find all of your internal linking issues, carefully organize your website structure, and ensure efficient PageRank distribution.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
rapor | report |
bütün | all |
bağlantı | linking |
websitenizin | your website |
dikkatlice | carefully |
organize | organize |
verimli | efficient |
olur | will |
sorunları | issues |
yapısı | structure |
TR Tezos blockchaini akıllı kontratları güvenli hale getirmek ve hatalı kodlardan kaçınmaya yardımcı olmak için resmi doğrulama kullanacak şekilde tasarlanmıştır
EN The Tezos blockchain was designed to facilitate formal verification, which helps secure smart contracts and avoid buggy code
turco | inglês |
---|---|
akıllı | smart |
güvenli | secure |
resmi | formal |
doğrulama | verification |
TR “Tartışmasız bir şekilde YouTube kanalımı büyütmede bana en iyi yardımcı olan eğitimdi. Teşekkür ederim.”
EN “Absolutely, the best training for learning the steps to grow my YouTube channels. Thank you.”
turco | inglês |
---|---|
youtube | youtube |
TR Control Union, gelecek düzenlemelerin müşterilerimize yardımcı olmasını sağlayacak şekilde bu yeni gelişmelerle yakından ilgilenir.
EN Control Union is heavily involved in these new developments, ensuring that the upcoming regulations help our customers.
turco | inglês |
---|---|
control | control |
union | union |
yeni | new |
TR Ulriken Tüneli projesinin karmaşık tasarım ve inşaat zorluklarıyla başa çıkmak için, Norconsult’un Bina Bilgi Modellemesi (BIM) kullanımı, şirketin disiplinleri daha verimli bir şekilde koordine etmesine yardımcı oldu
EN To tackle the Ulriken Tunnel project’s complex design and construction challenges, Norconsult’s use of Building Information Modeling (BIM) helped the company coordinate across disciplines more efficiently
turco | inglês |
---|---|
tüneli | tunnel |
karmaşık | complex |
bilgi | information |
verimli | efficiently |
TR Size hızlı bir şekilde otomatik bir transkript vereceğiz. Ardından, güçlü editörümüzde düzenlemeler yapın. Amacınızı tanıtmanıza yardımcı olacak önemli anları bulmak için arama işlevimizi kullanın.
EN We'll give you an automated transcript quickly. Then, make edits in our powerful editor. Use our search function to find key moments to help promote your cause.
turco | inglês |
---|---|
size | you |
otomatik | automated |
transkript | transcript |
güçlü | powerful |
düzenlemeler | edits |
yapın | make |
önemli | key |
anları | moments |
kullanın | use |
TR Sonix'in son teknoloji otomatik transkripsiyon algoritmaları, birden fazla medya formatını ve akışlarını hızlı bir şekilde işlemenize yardımcı olabilir
EN Sonix's cutting edge automated transcription algorithms can help you quickly process multiple media formats and streams
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
otomatik | automated |
transkripsiyon | transcription |
algoritmaları | algorithms |
medya | media |
olabilir | can |
TR Şirketiniz için sıradışı bir logoya mı ihtiyacınız var? Şirket logosu aracımız, marka kimliğiniz ve değerlerinizi en iyi şekilde yansıtan bir logoyu tasarlamanıza yardımcı oluyor
EN Do you need an outstanding logo for your company? Our company logo maker will help you design a perfect logo which reflects your brand personality and values
turco | inglês |
---|---|
yansıtan | reflects |
TR İşbirliğine dayalı bir gelen kutusu, iletişimleri kuruluş genelinde şeffaf bir şekilde paylaşarak ekiplerin daha fazla iş yapmasına yardımcı olur; geleneksel posta kutusuna en iyi alternatiflerden biridir
EN A collaborative inbox helps teams get more work done by sharing communications transparently accross organization, it's one of the best alternatives to traditional mailbox
turco | inglês |
---|---|
kuruluş | organization |
paylaşarak | by sharing |
geleneksel | traditional |
Mostrando 50 de 50 traduções