TR Amazon Web Services, farklı ihtiyaçları karşılamak için farklı bilişim hizmetleri sunar.
"farklı ihtiyaçları karşılamak" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Amazon Web Services, farklı ihtiyaçları karşılamak için farklı bilişim hizmetleri sunar.
EN Amazon Web Services offers a set of compute services to meet a range of needs.
turco | inglês |
---|---|
web | web |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
sunar | offers |
TR Amazon Web Services, farklı ihtiyaçları karşılamak için farklı bilişim hizmetleri sunar.
EN Amazon Web Services offers a set of compute services to meet a range of needs.
turco | inglês |
---|---|
web | web |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
sunar | offers |
TR Personel sahadan bir tesisteki araca gittiğinde, bu tabletler o anki ihtiyaçları en iyi şekilde karşılamak için hemen bir dizüstü bilgisayara veya tam monte veya mobil bir iş istasyonuna dönüşebilir
EN As workers move from the field to a vehicle to inside a facility, these tablets can instantly transform into a laptop or a full fixed or mobile workstation to best meet the needs of the moment
turco | inglês |
---|---|
tabletler | tablets |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
dizüstü | laptop |
tam | full |
mobil | mobile |
TR AAT taret sistemi bu ihtiyaçları karşılamak için geliştirilmiştir.
EN The retractable turret system has been developed to meet these needs.
turco | inglês |
---|---|
sistemi | system |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
TR Farklı kimlikler, farklı hayatlar, farklı bedenler, farklı kültürler… Bir kısmını farklılığı nedeniyle ‘anormal’ kabul ediyoruz, bir kısmını farklılığı nedeniyle hiç kabul edemiyoruz
EN Different identities, different lives, different bodies, different cultures… We accept some of them as "abnormal" due to their differences, some we cannot accept at all because of their differences
turco | inglês |
---|---|
kabul | accept |
hiç | all |
TR Otomotiv bileşenleri birbirinden farklı taraflar ile farklı tedarikçilerden, farklı bölgelerden, farklı taşıma yöntemleri kullanılarak temin edilir
EN Automotive components are sourced from different suppliers, by different parties, across different regions, using different modes of transport
turco | inglês |
---|---|
otomotiv | automotive |
farklı | different |
taraflar | parties |
taşıma | transport |
TR Tüm logo bileşenleri, ödüllü ekibimiz tarafından en yüksek kalite standartlarını karşılamak üzere özenle tasarlandı. 9 farklı tür ve tarzda logo oluşturmanızı sağlıyoruz.
EN All logo pieces are handcrafted by our award-winning design team to meet high-quality standards. We offer 9 types and styles of logos to create.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
ödüllü | award-winning |
yüksek | high |
kalite | quality |
karşılamak | meet |
tür | types |
standartları | standards |
TR Tüm logo bileşenleri, ödüllü ekibimiz tarafından en yüksek kalite standartlarını karşılamak üzere özenle tasarlandı. 9 farklı tür ve tarzda logo oluşturmanızı sağlıyoruz.
EN All logo pieces are handcrafted by our award-winning design team to meet high-quality standards. We offer 9 types and styles of logos to create.
TR "Her kişi bu projeye farklı hayat deneyimleri ve ihtiyaçları ile gelir, bu şekilde herkes bir diğerine yeni şeyler katar."
EN "Each person comes to the project with different life experiences and needs, and we all learn from one another."
turco | inglês |
---|---|
kişi | person |
projeye | project |
hayat | life |
deneyimleri | experiences |
ihtiyaçları | needs |
TR "Her kişi bu projeye farklı hayat deneyimleri ve ihtiyaçları ile gelir, bu şekilde herkes bir diğerine yeni şeyler katar."
EN "Each person comes to the project with different life experiences and needs, and we all learn from one another."
turco | inglês |
---|---|
kişi | person |
projeye | project |
hayat | life |
deneyimleri | experiences |
ihtiyaçları | needs |
TR Her şirketin belirli görevler için kullanılan farklı araçlarla farklı süreçleri vardır, bu nedenle farklı yazılımlarınız arasında görevleri düzenleyebilmeniz şirketinizin verimliliği için çok önemlidir
EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
görevler | tasks |
farklı | different |
süreçleri | processes |
şirketinizin | your company |
verimliliği | efficiency |
TR Müşterilerin farklı ürünler arasında olduğu kadar farklı ambalaj hacimleri arasında da kolayca geçiş yapabilmesini sağlayan özelliklere sahip olan Tetra Pak® C3/Flex makinesi, farklı koşullara son derece kolaylıkla uyarlanabilir
EN The Tetra Pak® C3/Flex machine is highly adaptable, with features that make it possible for customers to switch between different package volumes as easily as between different products
turco | inglês |
---|---|
müşterilerin | customers |
farklı | different |
ürünler | products |
geçiş | switch |
tetra | tetra |
makinesi | machine |
uyarlanabilir | adaptable |
TR Her şirketin belirli görevler için kullanılan farklı araçlarla farklı süreçleri vardır, bu nedenle farklı yazılımlarınız arasında görevleri düzenleyebilmeniz şirketinizin verimliliği için çok önemlidir
EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
TR Yayınlama masraflarını karşılamak üzere yazar veya kurumu veya finansörü tarafından bir ücret ödenir
EN A fee is payable by the author, or their institution or funder to cover the publication costs
turco | inglês |
---|---|
yazar | author |
veya | or |
ücret | fee |
TR Yönlendirilebilir bir tasarıma sahip aşırı yüksek hızlı kablo, iletken polimer ile EMI koruma gibi özellikler en zorlu sistemi karşılamak için üretilmiştir
EN Features like, extreme high-speed cable with highly-routable design, EMI shielding with conducting polymer are crafted for meeting the most demanding system
turco | inglês |
---|---|
tasarıma | design |
sahip | are |
aşırı | extreme |
hızlı | speed |
kablo | cable |
özellikler | features |
en | most |
sistemi | system |
TR Angeltveit, "Mevcut tünelin kapasitesi, yolcu ve yük taşıma ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda tren kullanmak için yeterli değil" diye açıklıyor
EN “The capacity of the existing tunnel isn’t sufficient to drive enough trains” to meet passenger- and freight-transportation needs, Angeltveit explains
turco | inglês |
---|---|
mevcut | existing |
kapasitesi | capacity |
yolcu | passenger |
karşılamak | meet |
kullanmak | drive |
ihtiyaçları | needs |
TR Güvenilir profesyonel etkinlik planlayıcılarımız tercih ettiğimiz iş ortaklarımız, vizyonunuzu nasıl unutulmaz bir etkinliğe dönüştüreceğiniz konusunda sizinle işbirliği yapar. Yapmanız gereken tek şey misafirlerinizi karşılamak.
EN Our trusted professional event planners and preferred partners collaborate with you on how to transform your vision into an unforgettable event. All you need to do is greet your guests.
turco | inglês |
---|---|
profesyonel | professional |
etkinlik | event |
tercih | preferred |
vizyonunuzu | your vision |
unutulmaz | unforgettable |
sizinle | with you |
işbirliği | collaborate |
şey | all |
misafirlerinizi | your guests |
TR B2Core çözümümüz FOREX CREM, Back Office ve İşlemci Odası fonksiyonlarını içerir. Paket tabanlı müşteri kabini işletmenizin türüne göre ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere tasarlanmıştır.
EN Our B2Core solution includes FOREX CRM, Back Office and Trader's Room functions. A package based client cabinet designed to meet your specific needs according to the type of business you operate.
turco | inglês |
---|---|
forex | forex |
back | back |
office | office |
odası | room |
içerir | includes |
paket | package |
müşteri | client |
karşılamak | meet |
tasarlanmıştır | designed |
ihtiyaçları | needs |
türü | type |
ın | of |
TR Kusurlu transkripsiyonu karşılamak için düzenlemeyi hızlı ve kolay hale getirmek için transkripte düzenleme işlevselliği oluşturduk.
EN To accommodate for the imperfect transcription, we have built editing functionality right into the transcript to make editing quick & easy.
turco | inglês |
---|---|
transkripsiyonu | transcription |
hızlı | quick |
kolay | easy |
düzenleme | editing |
işlevselliği | functionality |
TR Rezervasyon ücreti: HD fotoğraflar, video turları ve müşteri desteği masraflarımızı karşılamak için küçük bir ücret.
EN Booking fee: To cover our verification and customer support teams. No fees in the UK.
turco | inglês |
---|---|
rezervasyon | booking |
desteği | support |
TR Basitleştirilmiş video oluşturucumuz beklentilerinizi karşılamak için elinden geleni yapacaktır!
EN Our simplified video maker will do its best to exceed all your expectations!
turco | inglês |
---|---|
basitleştirilmiş | simplified |
video | video |
için | to |
TR Artan talebi karşılamak için daha fazla müşteri hizmetleri temsilcisi tutmazsanız, bu artış ekibinizin birden fazla görevi üstlenmesi ve sorunları aynı anda çözmesi için daha fazla baskı oluşturur
EN Unless you hire more customer service reps to match the rising demand, this uptick puts more pressure on your team to multi-task and resolve problems simultaneously
turco | inglês |
---|---|
artan | rising |
talebi | demand |
ekibinizin | your team |
sorunları | problems |
TR Web Hosting planlarımız daha çok; kişisel, küçük ölçekli şirket ve organizasyon web sitelerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulmuştur
EN Our hosting plans are designed mostly on hosting personal, small firms and organization web sites
turco | inglês |
---|---|
web | web |
hosting | hosting |
kişisel | personal |
küçük | small |
ve | and |
organizasyon | organization |
TR Bu ihtiyacı karşılamak için, bir web sitesi sahibi olarak, sunucu ile kullanıcının tarayıcısı arasında çevrimiçi bilgi aktarımını güvenli hale getirebilecek bir SSL sertifikası arayabilirsin
EN To meet this need, as a website owner, you can look for an SSL certificate that can secure the online transfer of information between the server and the user's browser
turco | inglês |
---|---|
ihtiyacı | need |
sahibi | owner |
sunucu | server |
tarayıcısı | browser |
güvenli | secure |
sertifikası | certificate |
TR Ayrıca, networkünüzün gelişen ihtiyaçlarını karşılamak için SAN SSL sertifikalarından herhangi birini anında ekleme, değiştirme ve silme seçeneğiniz de mevcuttur
EN You also have the option to add, change and delete any of the SAN SSL certificates instantly to meet the evolving needs of your network
turco | inglês |
---|---|
karşılamak | meet |
ssl | ssl |
herhangi | any |
anında | instantly |
ekleme | add |
silme | delete |
mevcuttur | have |
sertifikaları | certificates |
ihtiyaçları | needs |
TR Maliyetlerden tasarruf etmek için kullanılmadıklarında veritabanlarını otomatik olarak kapatır ve değişen uygulama gereksinimlerini karşılamak için veritabanı kapasitesini anında ayarlar.
EN It automatically shuts down databases when they are not in use to save costs and instantly adjusts databases capacity to meet changing application requirements.
turco | inglês |
---|---|
gereksinimlerini | requirements |
karşılamak | meet |
veritabanı | databases |
kapasitesini | capacity |
TR Dream11 saniyede 1,5 milyon isteği karşılamak için platformlarının ölçeğini genişletti ve daralttı.
EN Dream11 scales its platform in and out to meet 1.5 million requests per second.
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
karşılamak | meet |
TR Rezervasyon bir saatlik süre içindir.Anlayışınız için teşekkür ederiz ve sizleri sağlık cennetimizde karşılamak için sabırsızlanıyoruz.
EN Bookings are for a one hour period.We thank you for your understanding and look forward to welcoming you to our haven of wellness.
turco | inglês |
---|---|
rezervasyon | bookings |
saatlik | hour |
süre | period |
sizleri | you |
sağlık | wellness |
TR Misyonu, herkesin hizmet beklentilerini karşılamak ve şirketin İsviçre mirasına sadık kalmaktır
EN Its mission is to treat everyone as they wish to be treated and remain true to the company’s Swiss heritage
turco | inglês |
---|---|
misyonu | mission |
herkesin | everyone |
ve | and |
şirketin | company’s |
TR Rival 600 yan tutuşlarında daha fazla tutuş ve dayanıklılık sağlayan eşsiz silikon bileşen bulunur. Profesyonel oyuncuların zorlu taleplerini karşılamak için hazırlanıp tasarlanmıştır.
EN The Rival 600 side grips feature a unique silicone compound to allow for increased grip and durability. Crafted and designed to meet the stringent demands of professional players.
turco | inglês |
---|---|
rival | rival |
yan | side |
dayanıklılık | durability |
eşsiz | unique |
silikon | silicone |
karşılamak | meet |
TR 2001 yılına dayanan şirketimiz ilk cam mousepad Icemat’i piyasaya sürerek zorlu oyuncuların yüzey ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruldu.
EN Dating back to 2001, our company was formed to meet the surface needs of hardcore gamers by introducing the first glass mousepad, the Icemat.
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
yüzey | surface |
karşılamak | meet |
ihtiyaçları | needs |
ın | of |
TR Son 10 yıldır UNFPA, son zamanların en büyük insani krizi olan mülteci krizinin sonucunda ortaya çıkan ve her geçen gün daha da artan ihtiyacı karşılamak için çeşitli projeler yürütüyor
EN For the past five years, UNFPA has scaled up its response to meet the enormous and ever growing needs of what is the biggest humanitarian crisis today
turco | inglês |
---|---|
yıldır | years |
unfpa | unfpa |
krizi | crisis |
artan | growing |
ihtiyacı | needs |
karşılamak | meet |
TR 2022’de yerinden edilmiş 54,5 milyon kadın, kız çocuğu ve gencin sağlık ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak ve ihtiyaç duydukları en hayati hizmetlere...
EN $835 million is needed to provide life-saving essential services to meet health and protection needs of 54.5 million displaced women, girls and young...
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
kadın | women |
kız | girls |
ve | and |
sağlık | health |
koruma | protection |
karşılamak | meet |
ın | of |
TR 2022’de yerinden edilmiş 54,5 milyon kadın, kız çocuğu ve gencin sağlık ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak ve ihtiyaç duydukları en hayati hizmetlere ulaşmalarını sağlamak için 835 milyon dolara... Daha fazla
EN $835 million is needed to provide life-saving essential services to meet health and protection needs of 54.5 million displaced women, girls and young people in 2022! UNITED NATIONS, New York, 13... Read more
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
kadın | women |
kız | girls |
sağlık | health |
koruma | protection |
karşılamak | meet |
TR Kendi yüksek kaliteli web sitenizi tasarlayın ve oluşturun veya iş ihtiyaçlarınızı karşılamak için oluşturulmuş 8500'den fazla özelleştirilebilir web sitesi şablonu arasından seçim yapın.
EN Design and build your own high-quality website or choose from 10,000+ customizable website templates that are built to meet your business needs.
turco | inglês |
---|---|
yüksek | high |
veya | or |
karşılamak | meet |
özelleştirilebilir | customizable |
seçim | choose |
ihtiyaçları | needs |
TR Yaptığınız işe uyum sağlar – Masanızdan tesis içindeki bir araca gittiğinizde, bu tabletler o anki ihtiyacı en iyi şekilde karşılamak için, hemen bir dizüstü bilgisayara veya sabit ya da mobil bir iş istasyonuna dönüşür.
EN They adapt to your way of working – as you move from the field to a vehicle to inside a facility, these tablets transform into a laptop or a fixed or mobile full workstation to best meet your needs.
turco | inglês |
---|---|
tesis | facility |
tabletler | tablets |
ihtiyacı | needs |
karşılamak | meet |
dizüstü | laptop |
sabit | fixed |
mobil | mobile |
TR Konuklarınızın beklentilerini karşılamak için mobil ödeme ve POS seçenekleriyle hizmet kalitenizi 'artırmanız da gerekir
EN And you need to level-up your service with mobile payment and point of sale options to meet your guests' expectations
turco | inglês |
---|---|
karşılamak | meet |
mobil | mobile |
ödeme | payment |
hizmet | service |
TR Zebra, menzil, hatasızlık ve hassasiyet için çok çeşitli gereksinimleri karşılamak amacıyla, konum verilerini yakalamak için sınıfındaki en iyi donanım seçeneklerinden oluşan komple bir portföy sunar
EN Zebra offers a full portfolio of best-in-class hardware options for capturing location data, to satisfy a large variety of requirements for range, accuracy and precision
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
çeşitli | variety |
gereksinimleri | requirements |
konum | location |
verilerini | data |
iyi | best |
donanım | hardware |
portföy | portfolio |
sunar | offers |
TR Özel Kalite Kontrol İhtiyaçlarını Karşılamak İçin Tamamen Özelleştirilebilir
EN Completely Customizable to Meet Unique Quality Inspection Needs
turco | inglês |
---|---|
kalite | quality |
karşılamak | meet |
tamamen | completely |
TR FS40, karmaşık barkod yakalama gereksinimlerini karşılamak için gereken geniş bir kapasite setinin hepsini tek bir pakette sunar
EN The FS40 delivers a broad set of capabilities required to meet complex barcode capture requirements, all in a single package
turco | inglês |
---|---|
karmaşık | complex |
barkod | barcode |
yakalama | capture |
gereksinimlerini | requirements |
karşılamak | meet |
gereken | required |
geniş | broad |
hepsini | all |
sunar | delivers |
TR Özel Okutma İhtiyaçlarını Karşılamak İçin Tamamen Özelleştirilebilir
EN Completely Customizable to Meet Unique Scanning Needs
turco | inglês |
---|---|
karşılamak | meet |
tamamen | completely |
TR H&M Grubu bu talepleri karşılamak için moda sektörüne, daha sürdürülebilir bir geleceğe yönelik yolcuğunda liderlik etmeye odaklanıyor
EN To meet those demands, H&M Group is committed to lead the fashion industry into a more sustainable future
turco | inglês |
---|---|
m | m |
grubu | group |
karşılamak | meet |
moda | fashion |
sürdürülebilir | sustainable |
geleceğe | future |
TR Güvenilir profesyonel etkinlik planlayıcılarımız tercih ettiğimiz iş ortaklarımız, vizyonunuzu nasıl unutulmaz bir etkinliğe dönüştüreceğiniz konusunda sizinle işbirliği yapar. Yapmanız gereken tek şey misafirlerinizi karşılamak.
EN Our trusted professional event planners and preferred partners collaborate with you on how to transform your vision into an unforgettable event. All you need to do is greet your guests.
turco | inglês |
---|---|
profesyonel | professional |
etkinlik | event |
tercih | preferred |
vizyonunuzu | your vision |
unutulmaz | unforgettable |
sizinle | with you |
işbirliği | collaborate |
şey | all |
misafirlerinizi | your guests |
TR Güvenilir profesyonel etkinlik planlayıcılarımız tercih ettiğimiz iş ortaklarımız, vizyonunuzu nasıl unutulmaz bir etkinliğe dönüştüreceğiniz konusunda sizinle işbirliği yapar. Yapmanız gereken tek şey misafirlerinizi karşılamak.
EN Our trusted professional event planners and preferred partners collaborate with you on how to transform your vision into an unforgettable event. All you need to do is greet your guests.
turco | inglês |
---|---|
profesyonel | professional |
etkinlik | event |
tercih | preferred |
vizyonunuzu | your vision |
unutulmaz | unforgettable |
sizinle | with you |
işbirliği | collaborate |
şey | all |
misafirlerinizi | your guests |
TR Busbud, birçok dil ve para biriminde mevcut seçenekleri ile dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar uluslararası otobüs seyahati yapanların ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaktadır
EN With Busbud, wherever you go, you have a worldwide bus station within reach and available in your own language and currency
turco | inglês |
---|---|
busbud | busbud |
dil | language |
otobüs | bus |
TR Değişen talebi karşılamak için otomatik olarak işlem kapasitesi ekleyin veya kaldırın
EN Automatically add or remove compute capacity to meet changes in demand
turco | inglês |
---|---|
talebi | demand |
karşılamak | meet |
kapasitesi | capacity |
ekleyin | add |
veya | or |
kaldırın | remove |
TR C5 onayı, iş yüklerini buluta taşırken C5 gereksinimlerini karşılamak üzere AWS tarafından uygulanan güvenlik denetimlerini anlamak için AWS müşterileri ve bu müşterilerin uyumluluk danışmanları tarafından kullanılabilir
EN The C5 attestation can be used by AWS customers and their compliance advisors to understand security controls implemented by AWS to meet the C5 requirements as they move their workloads to the cloud
turco | inglês |
---|---|
gereksinimlerini | requirements |
karşılamak | meet |
güvenlik | security |
uyumluluk | compliance |
TR C5 raporu, Avrupalı müşterilerimize C5 temel ve ek ölçütlerini karşılamak üzere tasarımın uygunluğuna ve denetimlerimizin operasyonel etkinliğine yönelik bağımsız bir üçüncü taraf onayı sunar
EN The C5 report provides our European customers with an independent third-party attestation on the suitability of the design and operational effectiveness of our controls to meet the C5 basic and additional criteria
turco | inglês |
---|---|
raporu | report |
temel | basic |
ek | additional |
karşılamak | meet |
operasyonel | operational |
bağımsız | independent |
taraf | party |
sunar | provides |
tasarımı | design |
TR Paylaşılan Sorumluluk Modeli kapsamında, müşterilerin AWS ortamlarında mevzuat uyumluluğu gereksinimlerini karşılamak için uygun düzeyde denetim ve günlüğe kaydetme süreçlerini uygulamaya almaları önerilmektedir
EN As part of the Shared Responsibility Model, customers should consider implementing auditing and logging across their AWS environment in a manner sufficient to meet their compliance requirements
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
sorumluluk | responsibility |
modeli | model |
müşterilerin | customers |
aws | aws |
gereksinimlerini | requirements |
karşılamak | meet |
denetim | auditing |
TR Paylaşılan Sorumluluk Modeliyle tutarlı bir şekilde müşterilerin AWS ortamlarında mevzuat uyumluluğu gereksinimlerini karşılamak için uygun düzeyde denetim ve günlüğe kaydetme süreçlerini uygulamaya almaları önerilmektedir
EN Consistent with the Shared Responsibility Model, customers should consider implementing auditing and logging across their AWS environment in a manner sufficient to meet their compliance requirements
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
sorumluluk | responsibility |
tutarlı | consistent |
şekilde | manner |
müşterilerin | customers |
aws | aws |
gereksinimlerini | requirements |
karşılamak | meet |
denetim | auditing |
Mostrando 50 de 50 traduções