EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
"processes with different" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
TR Her şirketin belirli görevler için kullanılan farklı araçlarla farklı süreçleri vardır, bu nedenle farklı yazılımlarınız arasında görevleri düzenleyebilmeniz şirketinizin verimliliği için çok önemlidir
inglês | turco |
---|---|
processes | süreçleri |
tools | araç |
efficiency | verimliliği |
company | şirketin |
your company | şirketinizin |
different | farklı |
has | bu |
is | vardır |
used | kullanılan |
software | yazılımları |
EN Each company has different processes with different tools used for specific tasks, that's why being able to streamline tasks between your different software is crucial for the efficiency of your company
TR Her şirketin belirli görevler için kullanılan farklı araçlarla farklı süreçleri vardır, bu nedenle farklı yazılımlarınız arasında görevleri düzenleyebilmeniz şirketinizin verimliliği için çok önemlidir
inglês | turco |
---|---|
processes | süreçleri |
tools | araç |
efficiency | verimliliği |
company | şirketin |
your company | şirketinizin |
different | farklı |
has | bu |
is | vardır |
used | kullanılan |
software | yazılımları |
EN Different identities, different lives, different bodies, different cultures… We accept some of them as "abnormal" due to their differences, some we cannot accept at all because of their differences
TR Farklı kimlikler, farklı hayatlar, farklı bedenler, farklı kültürler… Bir kısmını farklılığı nedeniyle ‘anormal’ kabul ediyoruz, bir kısmını farklılığı nedeniyle hiç kabul edemiyoruz
EN Automotive components are sourced from different suppliers, by different parties, across different regions, using different modes of transport
TR Otomotiv bileşenleri birbirinden farklı taraflar ile farklı tedarikçilerden, farklı bölgelerden, farklı taşıma yöntemleri kullanılarak temin edilir
inglês | turco |
---|---|
automotive | otomotiv |
components | bileşenleri |
parties | taraflar |
transport | taşıma |
different | farklı |
from | birbirinden |
using | kullanılarak |
of | ile |
EN In order to improve our supply processes with your opinions and complaints, and conduct these processes in line with our code of conduct and undertakings, you can reach us from
TR Tedarik süreçlerimizin fikir ve şikayetlerinizle gelişmesi ve davranış kurallarımıza ve taahütlerimize uygun yürütülebilmesi için bize
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
conduct | davranış |
of | in |
with | uygun |
and | ve |
us | bize |
EN In order to improve our supply processes with your opinions and complaints, and conduct these processes in line with our code of conduct and undertakings, you can reach us from
TR Tedarik süreçlerimizin fikir ve şikayetlerinizle gelişmesi ve davranış kurallarımıza ve taahütlerimize uygun yürütülebilmesi için bize
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
conduct | davranış |
of | in |
with | uygun |
and | ve |
us | bize |
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
political | politik |
war | savaş |
transition | geçiş |
conflict | çatışma |
and | ve |
processes | süreçleri |
management | yönetim |
groups | grupları |
of | in |
EN In order to improve our supply processes with your opinions and complaints, and conduct these processes in line with our code of conduct and undertakings, you can reach us from
TR Tedarik süreçlerimizin fikir ve şikayetlerinizle gelişmesi ve davranış kurallarımıza ve taahütlerimize uygun yürütülebilmesi için bize
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
conduct | davranış |
of | in |
with | uygun |
and | ve |
us | bize |
EN In order to improve our supply processes with your opinions and complaints, and conduct these processes in line with our code of conduct and undertakings, you can reach us from
TR Tedarik süreçlerimizin fikir ve şikayetlerinizle gelişmesi ve davranış kurallarımıza ve taahütlerimize uygun yürütülebilmesi için bize
inglês | turco |
---|---|
supply | tedarik |
conduct | davranış |
of | in |
with | uygun |
and | ve |
us | bize |
EN Post-war peacebuilding and reconciliation, the transition processes of armed groups independent of the state to become political actors, the interaction of state and independent groups in conflict management processes.
TR Savaş sonrası barışın inşası ve uzlaşma, devletten bağımsız silahlı grupların politik aktör olma yolunda geçiş süreçleri, devlete bağlı ve devletten bağımsız grupların çatışma yönetim süreçlerindeki etkileşimleri.
inglês | turco |
---|---|
independent | bağımsız |
political | politik |
war | savaş |
transition | geçiş |
conflict | çatışma |
and | ve |
processes | süreçleri |
management | yönetim |
groups | grupları |
of | in |
EN As ÜNTEL Kablo, we have reviewed all our processes and comply our processes with the PDP regulations.
TR ÜNTEL Kablo olarak tüm süreçlerimizi gözden geçirip süreçlerimizi KVKK düzenlemelerine uyumlu hale getirmiş bulunmaktayız.
inglês | turco |
---|---|
all | tüm |
the | olarak |
EN Depending on the plan you choose, you can export different number of videos in different qualities and with different durations.
TR Seçtiğiniz plana bağlı olarak; farklı sayıda, kalitede ve sürede videoları dışa aktarabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
plan | plana |
export | dışa |
you choose | seçtiğiniz |
in | da |
videos | videoları |
number of | sayıda |
and | ve |
different | farklı |
depending | bağlı olarak |
the | olarak |
EN In STOK, designed to improve the advocacy capacities of CSOs and ensure their active participation to policy-making processes, participants came together with experts on seven different topics with three-day periods.
TR STÖ’lerin savunuculuk kapasitelerini geliştirmek ve politika yapım süreçlerine etkin katılımlarını sağlamak amacıyla kurgulanan STOK'ta katılımcılar yedi farklı başlıkta üçer günlük periyotlarda uzmanlarla biraraya geldiler.
inglês | turco |
---|---|
advocacy | savunuculuk |
of | ın |
active | etkin |
processes | süreçlerine |
participants | katılımcılar |
experts | uzmanlarla |
policy | politika |
day | günlük |
different | farklı |
to | sağlamak |
seven | yedi |
and | ve |
improve | geliştirmek |
EN They are staffed by experts who understand how your ingredients will respond to different processes, and who know how to make products your consumers will appreciate.
TR Bu merkezler, bileşenlerinizin farklı proseslere nasıl tepki vereceğini anlayan ve tüketicilerinizin beğeneceği ürünleri nasıl hazırlayacağını bilen uzmanlarla donatılmıştır.
inglês | turco |
---|---|
experts | uzmanlarla |
different | farklı |
products | ürünleri |
and | ve |
how | nasıl |
EN They are staffed by experts who understand how your ingredients will respond to different processes, and who know how to make products your consumers will appreciate.
TR Bu merkezler, bileşenlerinizin farklı proseslere nasıl tepki vereceğini anlayan ve tüketicilerinizin beğeneceği ürünleri nasıl hazırlayacağını bilen uzmanlarla donatılmıştır.
inglês | turco |
---|---|
experts | uzmanlarla |
different | farklı |
products | ürünleri |
and | ve |
how | nasıl |
EN There are different methods for gathering different types of information but the high standard of quality across our databases remains the same.
TR Farklı türden bilgiyi toplamak için farklı yollar mevcut ama veri tabanımızın yüksek kalite standardı aynı kalıyor.
inglês | turco |
---|---|
high | yüksek |
different | farklı |
standard | standardı |
but | ama |
quality | kalite |
of | in |
information | bilgiyi |
the | aynı |
are | mevcut |
EN Monitor how a website performs across different locations and devices such as desktop, smartphone or tablet. You can also compare the search volume from different regions to one another.
TR Websitesinin farklı konumlarda ve masaüstü, akıllı telefon veya tablet gibi cihazlarda nasıl performans gösterdiğini izleyin. Ayrıca, farklı bölgeler arasındaki arama hacmini de karşılaştırabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
devices | cihazlarda |
tablet | tablet |
search | arama |
volume | hacmini |
regions | bölgeler |
desktop | masaüstü |
can | performans |
and | ve |
smartphone | akıllı telefon |
different | farklı |
or | veya |
how | nasıl |
EN However, different SSL certificates offer different benefits and various levels of security
TR Fakat farklı SSL sertifikaları farklı faydalar ve çeşitli güvenlik seviyeleri sunarlar
inglês | turco |
---|---|
however | fakat |
ssl | ssl |
benefits | faydalar |
levels | seviyeleri |
security | güvenlik |
and | ve |
different | farklı |
various | çeşitli |
certificates | sertifikaları |
EN Can Artificial Intelligence be an Inventor? Different Countries Reach Different Conclusions
TR Hızlı ve ekonomik tahkim yargılaması yolunda önemli bir adım: UNCITRAL, 2021 Seri Tahkim Kuralları’nı Kabul Etti
inglês | turco |
---|---|
different | bir |
EN Estimate website traffic stats by different channels & in different periods
TR Farklı kanallara göre ve farklı dönemlerde web sitesi trafik istatistiklerini tahmin edin
inglês | turco |
---|---|
estimate | tahmin |
traffic | trafik |
by | göre |
different | farklı |
EN Estimate website traffic stats by different channels & in different periods.
TR Farklı kanallara ve farklı periyotlara göre web sitesi trafik istatistiklerini tahmin edin.
inglês | turco |
---|---|
estimate | tahmin |
traffic | trafik |
by | göre |
different | farklı |
EN Many different manufacturers make many different products
TR Birçok farklı üretici birçok farklı ürün üretmektedir
inglês | turco |
---|---|
products | ürün |
many | çok |
different | farklı |
EN Different members have found different tools to be helpful, and often the tools we use change over time
TR Farklı üyeler yardımcı olacak farklı araçlar buldu ve sıklıkla kullandığımız araçlar zamanla değişiyor
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
often | sıklıkla |
members | üyeler |
time | zamanla |
different | farklı |
tools | araçlar |
the | olacak |
over | de |
EN As each customer is different, each journey is different too
TR Her müşteri farklı olduğu gibi her yolculuk da farklıdır
inglês | turco |
---|---|
as | gibi |
customer | müşteri |
is | olduğu |
different | farklı |
journey | yolculuk |
too | da |
each | her |
EN There's lots of different reasons why people like self-service help centers: it gathers different kinds of content (videos, images, texts ...), It promotes autonomy and it operates 24/7
TR İnsanların self servis yardım merkezlerini sevmesinin birçok farklı nedeni vardır: farklı türde içerikler (videolar, resimler, metinler ...) toplar, özerkliği destekler ve 7/24 çalışır
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
videos | videolar |
images | resimler |
texts | metinler |
self | self |
it | vardır |
operates | çalışır |
help | yardım |
service | servis |
and | ve |
different | farklı |
lots | çok |
EN SSL certificates, which protect different domains, in other words multiple domain addresses defined as SAN, with a single certificate, are defined as Multi Domain San SSL and allow you to protect up to 250 different domains and subdomains
TR Farklı domainler yani SAN olarak nitelendirilen birden fazla domain adresini tek sertifika ile koruyan SSL sertifikaları Multi Domain San SSL olarak tanımlanmakta olup, 250'ye kadar farklı domaini ve subdomaini korumanıza imkan tanır
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
san | san |
domain | domain |
certificates | sertifikaları |
certificate | sertifika |
multi | multi |
different | farklı |
multiple | birden fazla |
and | ve |
to | birden |
with | ile |
a | tek |
EN In Turkey, different studies were carried out on children and their rights through technical support programs carried out directly by different non-governmental organizations and the European Union
TR Türkiye'de doğrudan farklı sivil toplum örgütleri ve Avrupa Birliği tarafından yürütülen teknik destek programları aracılığıyla çocuklar ve çocukların hakları ile ilgili farklı çalışmalar yapıldı
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
directly | doğrudan |
union | birliği |
different | farklı |
organizations | örgütleri |
studies | çalışmalar |
rights | hakları |
support | destek |
programs | programları |
on | ilgili |
through | aracılığıyla |
by | tarafından |
children | çocukların |
and | ve |
out | ile ilgili |
european | avrupa |
EN With all the different coins ( 5000+ ) , the choices of exchanges ( 200+ ) , and the countless different strategies, it can be difficult to know where and how to start.
TR Tüm bu farklı coinler (5000+), borsa seçenekleri (200+) ve sayısız farklılıktaki stratejilerin arasında nereden ve nasıl başlayacağınızı bilmek zor olabilir.
inglês | turco |
---|---|
countless | sayısız |
difficult | zor |
different | farklı |
where | nereden |
and | ve |
be | olabilir |
to know | bilmek |
all | tüm |
how | nasıl |
EN A significant key to our success has been listening to our customers who need very purpose-driven devices, in different form factors to support different workflows and varying price points based on their needs
TR Başarımızın önemli bir anahtarı, ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı iş akışları ve değişken fiyat noktalarını destekleyecek farklı form faktörlerine sahip, amaca yönelik cihazlara ihtiyaç duyan müşterilerimizi dinlemek olmuştur
inglês | turco |
---|---|
success | başarı |
devices | cihazlara |
form | form |
price | fiyat |
support | destekleyecek |
purpose | amaca |
need | ihtiyaç |
key | anahtar |
and | ve |
different | farklı |
needs | ihtiyaçları |
to | yönelik |
EN During your mobile devices’ lifecycle, you’ll face different needs at different stages
TR Mobil cihazlarınızın ömrü boyunca farklı aşamalarda farklı ihtiyaçlarla karşılaşacaksınız
inglês | turco |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlar |
needs | ihtiyaç |
different | farklı |
during | boyunca |
EN Use different masks on different areas of your face & body - because when it comes to skincare, one size does not fit all.
TR Söz konusu cilt bakımı ise her ürün ve içerik her yere uymaz. Farklı bölgelerde farklı içerikler kullanın.
inglês | turco |
---|---|
different | farklı |
use | kullanın |
your | ve |
it | ise |
to | her |
EN **Heat and cold affect different skincare products in different ways, and can compromise the ingredients in the formulas
TR **Sıcak ve soğuk, farklı cilt bakım ürünlerini farklı şekilde etkiler ve formül içeriğinde tehlikeye neden olabilir
inglês | turco |
---|---|
cold | soğuk |
can | olabilir |
different | farklı |
products | ürünlerini |
and | ve |
the | şekilde |
EN Create different user segments and assign each user to a different group
TR Farklı kullanıcı segmentleri oluşturun ve her kullanıcıyı farklı bir gruba atayın
inglês | turco |
---|---|
create | oluşturun |
user | kullanıcı |
and | ve |
to | her |
different | farklı |
EN Set up different billing accounts for different subscriptions.
TR Farklı abonelikler için farklı fatura adresleri tanımlayın.
inglês | turco |
---|---|
billing | fatura |
different | farklı |
for | için |
EN There are different methods for gathering different types of information but the high standard of quality across our databases remains the same.
TR Farklı türden bilgiyi toplamak için farklı yollar mevcut ama veri tabanımızın yüksek kalite standardı aynı kalıyor.
inglês | turco |
---|---|
high | yüksek |
different | farklı |
standard | standardı |
but | ama |
quality | kalite |
of | in |
information | bilgiyi |
the | aynı |
are | mevcut |
EN As of PHP 7.1.0, a catch block may specify multiple exceptions using the pipe (|) character. This is useful for when different exceptions from different class hierarchies are handled the same.
TR PHP 7.1.0 ve sonrasında, boru (|) karakteri kullanarak bir catch bloğunda çok sayıda istisna belirtilebilir. Farklı sınıf hiyerarşilerindeki farklı istisnalar aynı şekilde elde edildiğinde kullanışlıdır.
inglês | turco |
---|---|
php | php |
useful | kullanışlı |
class | sınıf |
using | kullanarak |
the | aynı |
a | sayıda |
different | farklı |
same | bir |
EN SSL certificates, which protect different domains, in other words multiple domain addresses defined as SAN, with a single certificate, are defined as Multi Domain San SSL and allow you to protect up to 250 different domains and subdomains
TR Farklı domainler yani SAN olarak nitelendirilen birden fazla domain adresini tek sertifika ile koruyan SSL sertifikaları Multi Domain San SSL olarak tanımlanmakta olup, 250'ye kadar farklı domaini ve subdomaini korumanıza imkan tanır
inglês | turco |
---|---|
ssl | ssl |
san | san |
domain | domain |
certificates | sertifikaları |
certificate | sertifika |
multi | multi |
different | farklı |
multiple | birden fazla |
and | ve |
to | birden |
with | ile |
a | tek |
EN In Turkey, different studies were carried out on children and their rights through technical support programs carried out directly by different non-governmental organizations and the European Union
TR Türkiye'de doğrudan farklı sivil toplum örgütleri ve Avrupa Birliği tarafından yürütülen teknik destek programları aracılığıyla çocuklar ve çocukların hakları ile ilgili farklı çalışmalar yapıldı
inglês | turco |
---|---|
technical | teknik |
directly | doğrudan |
union | birliği |
different | farklı |
organizations | örgütleri |
studies | çalışmalar |
rights | hakları |
support | destek |
programs | programları |
on | ilgili |
through | aracılığıyla |
by | tarafından |
children | çocukların |
and | ve |
out | ile ilgili |
european | avrupa |
EN A significant key to our success has been listening to our customers who need very purpose-driven devices, in different form factors to support different workflows and varying price points based on their needs
TR Başarımızın önemli bir anahtarı, ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı iş akışları ve değişken fiyat noktalarını destekleyecek farklı form faktörlerine sahip, amaca yönelik cihazlara ihtiyaç duyan müşterilerimizi dinlemek olmuştur
inglês | turco |
---|---|
success | başarı |
devices | cihazlara |
form | form |
price | fiyat |
support | destekleyecek |
purpose | amaca |
need | ihtiyaç |
key | anahtar |
and | ve |
different | farklı |
needs | ihtiyaçları |
to | yönelik |
EN During your mobile devices’ lifecycle, you’ll face different needs at different stages
TR Mobil cihazlarınızın ömrü boyunca farklı aşamalarda farklı ihtiyaçlarla karşılaşacaksınız
inglês | turco |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlar |
needs | ihtiyaç |
different | farklı |
during | boyunca |
EN This solution, which requires no special infrastructure and can be easily integrated into different vehicles, can also be mounted with different weapons
TR Araçta herhangi özel bir altyapı gerektirmeyen ve farklı araçlara kolaylıkla entegre edilebilen bu çözüm, aynı zamanda, farklı silahların kullanımına da imkân sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
integrated | entegre |
infrastructure | altyapı |
solution | çözüm |
easily | kolaylıkla |
this | bu |
and | ve |
different | farklı |
be | herhangi |
EN What sound like different regional specialties, however, are just different words for the same treat
TR Her ne kadar bunlar çeşit çeşit yerel kurabiyeler gibi gelse de kulağa, aslında tüm bu kelimeler aynı tatlı kurabiyeyi tarif ediyor
inglês | turco |
---|---|
regional | yerel |
what | ne |
words | bu |
the | aynı |
are | bunlar |
EN The aim has been to integrate different people and thus also different approaches into the team, be it in terms of gender, sexuality, age, or professional and family background
TR Hedefimiz bu şekilde üyelerimizin farklı cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, mesleki ve ailevi özellikleriyle gelen farklı bakış açılarını ekibe entegre etmekti
inglês | turco |
---|---|
different | farklı |
age | yaş |
integrate | entegre |
gender | cinsiyet |
and | ve |
the | şekilde |
of | gelen |
EN They represent different regions and belong to different negotiating groups of industrialised, developing and emerging countries
TR Her biri farklı bölgeleri ve ait oldukları sanayi ülkeleri, gelişmekte olan ülkeler ve yeni sanayileşen ülkeler müzakere gruplarını temsil ediyor
inglês | turco |
---|---|
represent | temsil |
developing | gelişmekte |
countries | ülkeler |
different | farklı |
groups | grupları |
and | ve |
to | her |
EN Injection of two different materials using either the same or different injection locations.
TR Aynı veya farklı enjeksiyon konumları kullanılarak gerçekleştirilen iki farklı malzeme enjeksiyonu.
inglês | turco |
---|---|
injection | enjeksiyon |
materials | malzeme |
using | kullanılarak |
different | farklı |
or | veya |
locations | konumları |
the | aynı |
two | iki |
EN Injection of two different materials using either the same or different injection locations.
TR Aynı veya farklı enjeksiyon konumları kullanılarak gerçekleştirilen iki farklı malzeme enjeksiyonu.
inglês | turco |
---|---|
injection | enjeksiyon |
materials | malzeme |
using | kullanılarak |
different | farklı |
or | veya |
locations | konumları |
the | aynı |
two | iki |
EN Injection of two different materials using either the same or different injection locations.
TR Aynı veya farklı enjeksiyon konumları kullanılarak gerçekleştirilen iki farklı malzeme enjeksiyonu.
inglês | turco |
---|---|
injection | enjeksiyon |
materials | malzeme |
using | kullanılarak |
different | farklı |
or | veya |
locations | konumları |
the | aynı |
two | iki |
EN Injection of two different materials using either the same or different injection locations.
TR Aynı veya farklı enjeksiyon konumları kullanılarak gerçekleştirilen iki farklı malzeme enjeksiyonu.
inglês | turco |
---|---|
injection | enjeksiyon |
materials | malzeme |
using | kullanılarak |
different | farklı |
or | veya |
locations | konumları |
the | aynı |
two | iki |
EN Injection of two different materials using either the same or different injection locations.
TR Aynı veya farklı enjeksiyon konumları kullanılarak gerçekleştirilen iki farklı malzeme enjeksiyonu.
inglês | turco |
---|---|
injection | enjeksiyon |
materials | malzeme |
using | kullanılarak |
different | farklı |
or | veya |
locations | konumları |
the | aynı |
two | iki |
EN Manufacturers take care to ensure that their safety systems are effective for occupants of different sizes and for those sitting in different positions
TR Üreticiler güvenlik sistemlerinin farklı vücut ebatlarına sahip olan ve farklı pozisyonlarda oturan yolcular için etkin olduğundan emin olmak istemektedir
inglês | turco |
---|---|
systems | sistemlerinin |
effective | etkin |
different | farklı |
of | in |
safety | güvenlik |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções