TR Şansölye seçilmesinden sonra ilk ziyaretlerini Fransa, Polonya ve Brüksel’de AB’ye yapmıştı.
"şansölye seçilmesinden sonra" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases alemão:
TR Şansölye seçilmesinden sonra ilk ziyaretlerini Fransa, Polonya ve Brüksel’de AB’ye yapmıştı.
DE Nach seiner Wahl zum Kanzler war Scholz bereits zu Antrittsbesuchen nach Frankreich, Polen sowie zur EU nach Brüssel gereist.
turco | alemão |
---|---|
fransa | frankreich |
polonya | polen |
brüksel | brüssel |
TR Tarihi kişilikler: Willy Brandt, Şansölye, 1969 - 1974 Helmut Schmidt, Şansölye, 1974 - 1982 Gerhard Schröder, Şansölye, 1998 - 2005
DE Historische Persönlichkeiten: Willy Brandt, Bundeskanzler 1969 bis 1974 Helmut Schmidt, Bundeskanzler 1974 bis 1982 Gerhard Schröder, Bundeskanzler 1998 bis 2005
turco | alemão |
---|---|
tarihi | historische |
TR Şansölye Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Ukrayna Cumhurbaşkanı ile buluşturlar. Scholz’un şansölye olarak katıldığı ilk AB Zirvesi Brüksel’de başladı.
DE Bundeskanzler Scholz ist zu einem Antrittsbesuch nach Italien gereist. Er kündigte zusammen mit Italiens Ministerpräsident Draghi einen gemeinsamen Aktionsplan an.
turco | alemão |
---|---|
şansölye | bundeskanzler |
TR Şansölye Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Ukrayna Cumhurbaşkanı ile buluşturlar. Scholz’un şansölye olarak katıldığı ilk AB Zirvesi Brüksel’de başladı.
DE Bundeskanzler Scholz und Präsident Macron treffen den ukrainischen Präsidenten. In Brüssel beginnt für Scholz der erste EU-Gipfel als Regierungschef.
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
şansölye | bundeskanzler |
brüksel | brüssel |
TR Şansölye adayı Armin Laschet olan CDU/CSU yüzde 24,1 oy aldı, şansölye adayı Annalena Baerbock olan Yeşiller yüzde 14,8 oy aldı
DE Die CDU/CSU mit Armin Laschet erhielt 24,1 Prozent der Stimmen, die Grünen mit Kanzlerkandidatin Annalena Baerbock bekamen 14,8 Prozent
turco | alemão |
---|---|
yüzde | prozent |
TR Cumhurbaşkanı, şansölye adayını öneriyor; önerilen şansölye adayı, genelde Federal Meclis'de çoğunluğa sahip partiden biridir.
DE Der Bundespräsident schlägt den Kanzlerkandidaten, beziehungsweise die -kandidatin vor — in der Regel ist das der Kandidat, dessen Partei die Bundestagsmehrheit hat.
TR Şansölye Olaf Scholz, göreve geldikten sonra Roma’ya yaptığı ilk ziyarette İtalya Başbakanı Mario Draghi ile bu konuda mutabık kaldı
DE Darauf verständigte sich Bundeskanzler Olaf Scholz bei seinem Antrittsbesuch in Rom mit dem italienischen Ministerpräsidenten Mario Draghi
TR Cumhurbaşkanı daha sonra Federal Şansölye olarak seçilmek üzere parlamentoya bir aday önerir
DE Der Bundespräsident schlägt dem Parlament dann eine Kandidatin oder einen Kandidaten zur Wahl als Bundeskanzlerin oder Bundeskanzler vor
TR Yeni şansölye yaptığı ilk hükümet açıklamasında, hükümetin gerekli tüm önlemleri alacağını temin etti.
DE Der Bundeskanzler beriet in einem Verhandlungsmarathon mit den Staats- und Regierungschefs unter anderem über die Ukraine-Krise und die Corona-Pandemie.
turco | alemão |
---|---|
şansölye | bundeskanzler |
TR Almanya güçlü ekonomiye sahip demokratik ülkeler grubunun dönem başkanlığı devraldı. Şansölye Scholz’un bazı hedefleri gözüne kestirdi.
DE Bundespräsident Frank-Walter Steinmeier hat dem neuen Bundesbank-Präsident Joachim Nagel im Schloss Bellevue in Berlin die Ernennungsurkunde überreicht.
turco | alemão |
---|---|
sahip | hat |
TR Şansölye ve federal bakanlar Federal Hükümet’i (kabineyi) oluşturur.
DE Deutschland ist ein föderaler Bundesstaat. Sowohl der Bund als auch die 16 Bundesländer verfügen über jeweils eigene Kompetenzen.
turco | alemão |
---|---|
ve | die |
TR Şansölye Olaf Scholz, Afrika gezisinin ilk durağında, dünya genelinde gıda krizinden etkilenen Afrika ülkelerine yardım sözü verdi.
DE Nach der Einigung von Koalition und Union über ein 100-Milliarden-Euro-Sondervermögen für die Bundeswehr sollen bald Rüstungsgüter im großen Stil bestellt werden.
TR Şansölye, Federal Meclis’te yaptığı hükümet açıklamasında silah yardımlarının “saldırıyı püskürtmeye ve şiddeti sonlandırmaya” hizmet ettiğini söyledi.
DE Deutschland übernimmt am 1. Juli den Vorsitz des Ostseerates. Die Region könnte eine zentrale Rolle beim Ziel spielen, unabhängig von russischer Energie zu werden.
turco | alemão |
---|---|
ve | die |
TR Buradaki ittifak, Élysée Antlaşması’na ve eski Şansölye Angela Merkel (CDU) ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından 2019’da imzalanan Dostluk Anlaşması’na benzetildi.
DE Der Pakt wurde mit dem Élysée-Vertrag und dem 2019 von Ex-Bundeskanzlerin Angela Merkel und Frankreichs Präsident Emmanuel Macron abgeschlossenen Freundschaftsvertrag verglichen.
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
angela | angela |
merkel | merkel |
TR Yeni federal hükümet görevde. Gelecekte Şansölye Olaf Scholz’un yanı sıra Almanya’yı yönetecek kişileri size tanıtıyoruz.
DE Wir zeigen euch, wer neben Bundeskanzler Olaf Scholz Deutschland regiert.
turco | alemão |
---|---|
almanya | deutschland |
size | euch |
TR Müstakbel Şansölye Scholz’dan Cumhurbaşkanı Steinmeier’a: devlet zirvesindeki yeni yüzlerle tanıdık yüzler.
DE Von Bundeskanzler Scholz bis zu Bundespräsident Steinmeier: Neue und bekannte Gesichter an der Spitze Deutschlands.
turco | alemão |
---|---|
yeni | neue |
TR Anayasa şansölyeye ayrıcalıklı bir konum tanır: Şansölye siyasetin ana hatlarını belirler ve bunun sorumluluğunu üstlenir.“ Şansölyelik ve bakanlıklar bünyesinde yaklaşık 18.000 çalışan bulunmaktadır
DE Die Bundesministerien sind die höchsten Bundesbehörden in den Ressorts
TR Federal Almanya Cumhuriyeti parlamenter demokrasiyle yönetilir, devletin başkanı, 2017 yılından beri Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, başbakan ise 2021 yılından beri Şansölye Olaf Scholz
DE Die Bundesrepublik Deutschland ist eine parlamentarische Demokratie, das Staatsoberhaupt ist seit 2017 Bundespräsident Frank-Walter Steinmeier, Regierungschef ist seit 2021 Bundeskanzler Olaf Scholz
turco | alemão |
---|---|
almanya | deutschland |
TR Hükümet başkanı, Şansölye Olaf Scholz
DE Regierungschef ist Bundeskanzler Olaf Scholz
TR Almanya’nın yeni hükümeti: Şansölye ve bakanlar
DE Neue Regierung in Deutschland: Bundeskanzler und Minister
turco | alemão |
---|---|
almanya | deutschland |
yeni | neue |
hükümeti | regierung |
ve | und |
TR Yeni federal hükümet görevde. Gelecekte Şansölye Olaf Scholz’un yanı sıra Almanya’yı yönetecek kişileri size tanıtıyoruz.
DE Die neue Regierung ist im Amt. Wir zeigen euch, wer neben Bundeskanzler Olaf Scholz Deutschland regiert.
turco | alemão |
---|---|
yeni | neue |
hükümet | regierung |
almanya | deutschland |
size | euch |
TR SPD, Yeşiller ve FDP’nin oluşturduğu koalisyon hükümetinin başında, Şansölye ve Angela Merkel’in selefi, sosyal demokrat siyasetçi Olaf Scholz bulunuyor
DE An der Spitze des Regierungsbündnisses aus SPD, Grünen und FDP steht als Kanzler und Nachfolger von Angela Merkel der Sozialdemokrat Olaf Scholz
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
angela | angela |
merkel | merkel |
TR Yeni Şansölye Olaf Scholz Merkel’in son görev döneminde Federal Maliye Bakanı olarak görev yaptı
DE Der neue Bundeskanzler Olaf Scholz war in der letzten Amtszeit Merkels Vizekanzler und Bundesfinanzminister
turco | alemão |
---|---|
olarak | der |
TR Şansölye Yardımcısı Robert Habeck yeni bir bakanlık olan Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı görevini üstleniyor
DE Vizekanzler Robert Habeck übernimmt ein neues Ministerium für Wirtschaft und Klimaschutz
turco | alemão |
---|---|
yeni | neues |
ekonomi | wirtschaft |
ve | und |
TR Seçim kampanyası esnasında 2018’den itibaren Habeck ile birlikte yönetimine geçtiği Yeşillerin tarihindeki ilk şansölye adayı idi
DE Sie war im Wahlkampf auch die erste Kanzlerkandidatin in der Geschichte der Grünen, an deren Spitze sie 2018 gemeinsam mit Habeck rückte
turco | alemão |
---|---|
ilk | erste |
TR Cumhurbaşkanı ile Şansölye arasındaki ilişki, Britanya’daki Kraliçe ile Başbakan arasındaki ilişkiye benzer
DE Die Beziehung zwischen dem Präsidenten und dem Kanzler ist ähnlich wie zwischen der britischen Königin und dem Premierminister
turco | alemão |
---|---|
kraliçe | königin |
TR Şansölye, tek başına hükümetin şefidir.
DE Der Bundeskanzler ist der alleinige Chef der Bundesregierung.
TR Yeni şansölye yaptığı ilk hükümet açıklamasında, hükümetin gerekli tüm önlemleri alacağını temin etti.
DE Der neue Bundeskanzler versichert in seiner ersten Regierungserklärung, dass die Regierung alle notwendigen Maßnahmen ergreifen werde.
turco | alemão |
---|---|
yeni | neue |
şansölye | bundeskanzler |
ilk | ersten |
hükümet | regierung |
gerekli | notwendigen |
tüm | alle |
TR Şansölye ayrıca toplumsal birliğin önemine vurgu yaptı
DE Der Bundeskanzler hob zudem die Bedeutung von gesellschaftlichem Zusammenhalt hervor
turco | alemão |
---|---|
ayrıca | zudem |
TR Aralık ayı başında şansölye seçilerek Angela Merkel’in halefi olan Scholz; SPD, Yeşiller ve FDP’nin oluşturduğu bir koalisyon hükümetinin başında bulunuyor
DE Scholz war Anfang Dezember zum Nachfolger von Angela Merkel gewählt worden
turco | alemão |
---|---|
aralık | dezember |
angela | angela |
merkel | merkel |
TR İlk kez yeniden seçilmeyi Merkel 2009’da başardı. Henüz seçim akşamında Merkel’in şansölye olarak kalacağı kesinleşti, ancak bu kez FDP ile kurulan koalisyon hükümetinde.
DE Die erste Wiederwahl gelang Merkel 2009. Schon am Wahlabend war klar, dass sie Kanzlerin bleiben würde, nun allerdings in einer Koalition mit der FDP.
turco | alemão |
---|---|
merkel | merkel |
ancak | allerdings |
TR Merkel şansölye mazbatasını her zamanki gibi Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’den aldı
DE Merkel erhielt ihre Ernennungsurkunde als Bundeskanzlerin wie üblich vom Bundepräsidenten, Frank-Walter Steinmeier
turco | alemão |
---|---|
merkel | merkel |
TR Şansölye, 2007’de G8 ülkelerinin liderleri ve AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso’yu Heiligendamm’da karşıladı.
DE 2007 empfing die Bundeskanzlerin die Staats- und Regierungschefs der G8 und EU-Kommissionspräsident José Manuel Barroso in Heiligendamm.
turco | alemão |
---|---|
da | in |
TR Şansölye daima Rusya ile iletişimin kopmaması gerektiği fikrini savundu
DE Die Kanzlerin vertrat immer die Meinung, der Gesprächsfaden zu Russland dürfe nicht abreißen
turco | alemão |
---|---|
daima | immer |
ile | zu |
TR Renkli spor ceketler Şansölye’nin alametifarikası
DE Farbige Blazer sind ein Markenzeichen der Kanzlerin
turco | alemão |
---|---|
nin | ein |
TR Şansölye, Belarus lideri Alexander Lukaşenko’nun davranışı hakkında “insan onurunu hiçe sayan bir davranıştır ve onu reddetmek bizim ortak görevimizdir” dedi
DE Das Vorgehen des belarussischen Machthabers Alexander Lukaschenko sei „menschenverachtend und wir haben eine gemeinsame Aufgabe, das zurückzuweisen“, sagte der Bundeskanzler
turco | alemão |
---|---|
alexander | alexander |
ve | und |
ortak | gemeinsame |
TR Şansölye seçilmek için Federal Meclis’te oyların salt çoğunluğuna ihtiyaç vardır
DE Für eine erfolgreiche Wahl wird die absolute Mehrheit der Stimmen im Bundestag benötigt
turco | alemão |
---|---|
ihtiyaç | benötigt |
vardır | eine |
TR Bu göreve gelen ilk kadın olan Şansölye Dr
DE Als erste Frau in diesem Amt gibt Bundeskanzlerin Dr
turco | alemão |
---|---|
ilk | erste |
kadın | frau |
olan | gibt |
TR Şansölyenin önerisi üzerine, federal bakanları, federal yargıçları ve federal yetkilileri atar; ayrıca Federal Meclis’e şansölye seçiminde aday önerir.
DE Auf Vorschlag des Kanzlers ernennt er die Bundesminister, Bundesrichter und Bundesbeamten – den Bundeskanzler schlägt er dem Bundestag zur Wahl vor.
turco | alemão |
---|---|
şansölye | bundeskanzler |
TR Joe Biden ve Angela Merkel, Şansölye’nin son ABD ziyareti esnasında
DE Joe Biden und Angela Merkel beim letzten USA-Besuch der Kanzlerin
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
angela | angela |
merkel | merkel |
son | letzten |
abd | usa |
TR Gelecek kadın ya da erkek şansölye dik bir öğrenme grafiği çizmek zorunda kalacaktır, ama Amerikalılar ikili ilişkilerde devamlılık bekliyorlar.
DE Der oder die nächste Kanzlerin wird eine steile Lernkurve durchlaufen, aber die meisten Amerikaner erwarten Kontinuität in den bilateralen Beziehungen.
turco | alemão |
---|---|
ama | aber |
TR BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve Şansölye Angela Merkel, 2006
DE UN-Generalsekretär Kofi Annan und Bundeskanzlerin Angela Merkel 2006
turco | alemão |
---|---|
bm | un |
ve | und |
angela | angela |
merkel | merkel |
TR Şansölye, yani hükümetin başkanı Olaf Scholz
DE Bundeskanzler, also Regierungschef, ist Olaf Scholz
turco | alemão |
---|---|
yani | also |
TR Değişimin şansölyesi olarak iktidara gelen Angela Merkel, makamından olanı koruyan şansölye olarak ayrılıyor
DE Angela Merkel begann als eine Kanzlerin der Veränderung und beschloss ihre Amtszeit als eine Kanzlerin des Bewahrens
turco | alemão |
---|---|
angela | angela |
merkel | merkel |
TR Şansölye bu konuda, iç politikaya dair kaygıları nedenleriyle başta çok tereddütlü tepki gösterdiği avro krizinden daha kararlı davrandı
DE Hier handelte sie entschlossener als in der Eurokrise, in der die Kanzlerin anfangs sehr zögerlich reagiert hatte, nicht zuletzt aus innenpolitischen Rücksichten
TR Şansölye Angela Merkel, Kasım 2020’deki G20 zirvesi vesilesiyle yaptığı konuşmada “Dünya çapında bir arada durabilirsek, virüsü ve sonuçlarını kontrol edebilir ve üstesinden gelebiliriz” dedi.
DE „Wenn wir weltweit zusammenstehen, können wir das Virus und seine Folgen beherrschen und überwinden“, so Bundeskanzlerin Angela Merkel anlässlich des G20-Gipfels im November 2020.
turco | alemão |
---|---|
angela | angela |
merkel | merkel |
kasım | november |
bir | des |
ve | und |
edebilir | können |
TR Kesin olmayan resmi sonuçlara göre SPD, şansölye adayı Olaf Scholz’la Federal Meclis seçimlerini kazandı. Parti oyların yüzde 25,7’sini aldı.
DE Berlin. – Die SPD mit Olaf Scholz hat die Bundestagswahl nach dem vorläufigen amtlichen Ergebnis gewonnen. Sie erhielt 25,7 Prozent der Stimmen.
turco | alemão |
---|---|
olmayan | sie |
göre | nach |
yüzde | prozent |
TR 26 Eylül 2021’de gerçekleşecek genel seçimlerle Almanya’da yeni bir Federal Meclis seçiliyor. Yeni Federal Meclis de 16 yıldır Şansölye olan ve bu seçimlerde aday olmayacağını açıklamış olan Angela Merkel’in halefini seçiyor.
DE Am 26.September 2021 wird in Deutschland ein neues Parlament gewählt, der Bundestag. Er wählt dann den oder die Nachfolgerin von Angela Merkel, die nach 16 Jahren als Bundeskanzlerin nicht wieder kandidiert.
turco | alemão |
---|---|
eylül | september |
almanya | deutschland |
yeni | neues |
yıldır | jahren |
angela | angela |
merkel | merkel |
TR Banaszak kişisel bir özel an olarak, Şansölye adayı Annalena Baerbock’un Ağustos ayının başında memleketi Duisburg’a yaptığı ziyareti anıyor
DE Als persönliches Highlight nennt Banaszak den Besuch von Kanzlerkandidatin Annalena Baerbock Anfang August in seiner Heimatstadt Duisburg
turco | alemão |
---|---|
kişisel | persönliches |
ağustos | august |
TR CDU’nun kadınlarda bu kadar iyi sonuç almasını bilim insanları, Şansölye Angela Merkel’in şahsıyla izah ediyorlar
DE Dass die CDU bei Frauen so gut abschneidet, erklären Wissenschaftler heute mit der Person von Bundeskanzlerin Angela Merkel
turco | alemão |
---|---|
iyi | gut |
angela | angela |
merkel | merkel |
Mostrando 50 de 50 traduções