TR QTSQTS, 550.000 metrekarenin üzerindeki mega ölçekli veri merkezi alanıyla, önde gelen bir hiper ölçekli ve hibrit sunucu barındırma veri merkezi çözümleri sağlayıcısıdır
Traduzir "aksine daha ölçekli" para alemão
Mostrando 50 de 50 traduções da frase "aksine daha ölçekli" de turco para alemão
Traduções de aksine daha ölçekli
"aksine daha ölçekli" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases alemão:
Tradução de turco para alemão de aksine daha ölçekli
turco
alemão
DE QTSQTS ist ein führender Anbieter von Colocation-Services in Hyperscale- und Hybrid-Rechenzentren und Eigentümer von Megascale-Rechenzentren mit einer Fläche von mehr als 500.000 Quadratmetern
| turco | alemão |
|---|---|
| ve | und |
| hibrit | hybrid |
TR Schwartz'a göre, seçim bizleri daha özgür değil, aksine daha fazla felç ediyor, daha mutlu değil, daha tatminsiz kılıyor.
DE Nach Schwartz Einschätzung haben uns die Wahlmöglichkeiten nicht freier gemacht, sondern gelähmt; nicht glücklicher, sondern unzufrieder.
TR Kaçırıyor olabileceğiniz fırsatlarla ilgili daha net bir görüntü elde edin. Rakiplerinizin aksine, hangi backlinke sahip olmadığını görmek için sonuçları filtreleyin.
DE Mach dir ein klares Bild von den Chancen, die du vielleicht verpasst. Filtere die Ergebnisse, um zu sehen, welche Backlinks dir im Vergleich zu deinen Mitbewerbern fehlen.
| turco | alemão |
|---|---|
| görüntü | bild |
| rakiplerinizin | mitbewerbern |
TR Otomatik yedeklemeler için ücret alan diğer barındırma hizmeti sağlayıcılarının aksine biz bu özelliği ücretsiz sunuyoruz. Böylelikle, ters giden bir şeyler olduğunda daha eski bir sürüme kolayca dönüş yapabilirsin.
DE Im Gegensatz zu anderen Hosting-Providern, die für automatisierte Backups Gebühren verlangen, bieten wir dir diesen Service kostenlos an. Wenn also einmal etwas schiefgehen sollte, kannst du leicht auf eine ältere Version zurückgreifen.
| turco | alemão |
|---|---|
| otomatik | automatisierte |
| ücret | gebühren |
| diğer | anderen |
| barındırma | hosting |
| hizmeti | service |
| biz | wir |
| bu | diesen |
| ücretsiz | kostenlos |
TR Medyanın üst perdeden yayınladığı haber ve yorumların aksine “eski partiler” popüler ve halka yakın adaylar göstererek eyalet seçimlerinde Federal Meclis seçimlerine kıyasla daha çok seçmeni sandığa götürebildi
DE Mit populären und bürgernahen Repräsentanten konnten die „Altparteien“ entgegen dem Tenor der Berichterstattung bei den Landtagswahlen im Vergleich zur letzten Bundestagswahl auch mehr Wähler mobilisieren
TR Lakin belirleyici olan şey, aktarma yolu değil, aksine içeriktir. Gazetecilik şimdiye kadarkinden daha da önemli; çünkü biz bir büyük değişimler evresinde yaşıyoruz; ve işte burada, tasnif ve değerlendirme elzem şeyler.
DE Entscheidend ist aber nicht der Übertragungsweg, sondern der Inhalt. Journalismus ist wichtiger denn je, weil wir in einer Periode großer Veränderungen leben. Und da sind Einordnung und Bewertung unabdingbar.
| turco | alemão |
|---|---|
| değil | nicht |
| önemli | wichtiger |
| ve | und |
| değerlendirme | bewertung |
TR Birçok geliştiricinin aksine, biz kendi ürünümüzü günlük olarak kullanıyoruz ve SEO çalışmalarımızı asla ihtiyacımız olandan daha az olan herhangi bir araca emanet etmeyiz
DE Im Gegensatz zu vielen anderen Entwicklern verwenden wir unser eigenes Produkt tagtäglich, und Wir würden unsere SEO-Bemühungen niemals einem Tool anvertrauen, das nicht unseren Ansprüchen genügt
| turco | alemão |
|---|---|
| birçok | vielen |
| ve | und |
| seo | seo |
TR Otomatik yedeklemeler için ücret alan diğer barındırma hizmeti sağlayıcılarının aksine biz bu özelliği ücretsiz sunuyoruz. Böylelikle, ters giden bir şeyler olduğunda daha eski bir sürüme kolayca dönüş yapabilirsin.
DE Im Gegensatz zu anderen Hosting-Providern, die für automatisierte Backups Gebühren verlangen, bieten wir dir diesen Service kostenlos an. Wenn also einmal etwas schiefgehen sollte, kannst du leicht auf eine ältere Version zurückgreifen.
| turco | alemão |
|---|---|
| otomatik | automatisierte |
| ücret | gebühren |
| diğer | anderen |
| barındırma | hosting |
| hizmeti | service |
| biz | wir |
| bu | diesen |
| ücretsiz | kostenlos |
TR Electronic müzik Electronica olarak da anılır. Atası Lounge müziğin etkilerinden en fazla uzaklaşmış olan bir Downtempo türüdür. Temelinde ritm ve tempoyu barındırır. Benzerlerinin aksine da… Devamını oku
DE Elektronische Musik bezeichnet Musik, die durch elektronische Klangerzeuger hergestellt und mit Hilfe von Lautsprechern wiedergegeben wird. Im deutschen Sprachgebrauch war es bis zum Ende d… mehr erfahren
| turco | alemão |
|---|---|
| müzik | musik |
TR Sistem, coinlerin rastgele bir süreç ve düşük olasılıkla ödül olarak verildiği proof of work yönteminin aksine, garantili geri dönüşler ve tahmin edilebilir bir gelir kaynağı sunar
DE Das System bietet eine garantierte Rendite und eine vorhersehbare Einnahmequelle im Gegensatz zum Proof-of-Work-System, bei dem Coins mit geringer Wahrscheinlichkeit nach dem Zufallsprinzip belohnt werden
| turco | alemão |
|---|---|
| sistem | system |
| ve | und |
| düşük | geringer |
| work | work |
| sunar | bietet |
TR Diğer PoS protokollerinin aksine her paydaş mutabakat sürecine katılabilir ve ağın güvenliğine ve istikrarına katkıda bulunduğu için protokol tarafından ödüllendirilebilir.
DE Im Gegensatz zu anderen PoS-Protokollen kann jeder Stakeholder am Konsensprozess des Tezos Netzwerks teilhaben und wird vom Protokoll für seinen Beitrag zur Sicherheit und Stabilität des Netzwerks belohnt.
| turco | alemão |
|---|---|
| diğer | anderen |
| her | jeder |
| ve | und |
TR Benzerlerinin aksine dans etmeye müsait bir tür olması bu kategoride ciddi ayrılmalara sebep olmuştur
DE Konsequenterweise sprach man daher auch von elektrischer Musik
TR Yellowcard Floridalı alternatif rock grubu. Yaptıkları müzik bu tarzı yapan diğer grupların aksine enstrüman olarak keman da barındırıyor. 1997'de kurulan grup sanat okulunda tanışa… Devamını oku
DE Yellowcard ist eine Pop Punk-Band aus Jacksonville (Florida). Ihre Musik kann dem melodischen Rock zugeordnet werden, enthält aber auch Elemente aus Punk- und Poprock. Die Besonderheit … mehr erfahren
| turco | alemão |
|---|---|
| müzik | musik |
| devamını | mehr |
TR Sert çatal, eski versiyonun aksine, blockchain'in zorunlu bir güncellemesidir
DE Hard Fork ist eine obligatorische Aktualisierung der Blockchain, die mit der älteren Version in Konflikt steht
| turco | alemão |
|---|---|
| blockchain | blockchain |
TR Bitcoin ve Ethereum gibi kripto paraların aksine Nimiq işlemleri tarayıcıdan göndermesi için üçüncü parti node’lara ihtiyaç duymaz
DE Im Gegensatz zu Kryptowährungen wie Bitcoin und Ethereum braucht Nimiq keinen Drittanbieter-Knoten, um Transaktionen direkt vom Browser aus zu senden
| turco | alemão |
|---|---|
| bitcoin | bitcoin |
| ve | und |
| işlemleri | transaktionen |
| ihtiyaç | braucht |
TR Bitcoin'in 10 dakika olan blok süresinin aksine günlük kullanım için tasarlanmış Groestlcoin'in 1 dakikalık blok süresi vardır ve bunun sonucu olarak maksimum arz miktarı 105 milyondur (Bitcoin'de 21 milyon)
DE Groestlcoin wurde für den täglichen Gebrauch entwickelt und verfügt über eine durchschnittliche Blockzeit von 1 Minute im Gegensatz zu Bitcoins 10 und hat als Konsequenz ein cap limit bei 105 Millionen gegenüber 21 Millionen für Bitcoin
| turco | alemão |
|---|---|
| bitcoin | bitcoin |
| dakika | minute |
| günlük | täglichen |
| kullanım | gebrauch |
| tasarlanmış | entwickelt |
| ve | und |
| milyon | millionen |
TR Diğer kripto paraların aksine Bitcoin bir değer saklama aracı olarak görülür ve gelecek yıllarda küresel rezerv para birimi olacağı konuşulmaktadır.
DE Bitcoin wird im Gegensatz zu anderen Bitcoin als Wertanlage betrachtet und könnte in den kommenden Jahren zur globale Reservewährung anreifen..
| turco | alemão |
|---|---|
| diğer | anderen |
| bitcoin | bitcoin |
| ve | und |
| küresel | globale |
TR Geleneksel UEBA çözümlerinin aksine, ihlalleri kayba neden olmadan durdurmak için içgörülere dayalı eylemler gerçekleştirebilirsiniz.
DE Anders als bei traditionellem UEBA können Sie auf der Grundlage der gewonnenen Erkenntnisse Maßnahmen ergreifen und Verstöße verhindern, bevor ein Verlust entsteht.
| turco | alemão |
|---|---|
| eylemler | maßnahmen |
TR ekibim logonun önerilen ilk sürümünü onayladı. hiç bu kadar hızlı olmamıştı. bir tasarımcı ile çalışmanın aksine, çok fazla zaman ve stresten tasarruf sağladı. gelecekte, turbologo logolar için ilk tercihim olacak.
DE ich bin zufrieden mit meinem business pack, dem logo in den verschiedenen formaten, der geschwindigkeit und der qualität sind ausgezeichnet !!!
| turco | alemão |
|---|---|
| ve | und |
| logolar | logo |
| olacak | sind |
TR Zebra diğerlerinin aksine benzersiz tutarlılık ve birlikte çalışabilirlik sağlayan sektörün en kapsamlı ve sahada kendini kanıtlamış RFID portföyünü sunuyor
DE Zebra unterscheidet sich von anderen Anbietern durch sein umfangreiches Portfolio praxiserprobter RFID-Geräte, die beispiellose Genauigkeit und Interoperabilität ermöglichen
| turco | alemão |
|---|---|
| zebra | zebra |
| rfid | rfid |
TR Yazıcılar, engel yaratmamalı, aksine işinizi kolaylaştırmalıdır
DE Drucker sollten Ihre Arbeit erleichtern und keine neuen Probleme schaffen
| turco | alemão |
|---|---|
| yazıcılar | drucker |
TR Günümüz girişimlerinde önümüze çıkan ekonomik stratejinin aksine, büyümek için herhangi bir yatırım almamaya karar verdik ve ekibimiz hala sadece iki kurucusundan ibaret.
DE Im Gegensatz zur wirtschaftlichen Strategie der meisten Start-ups der heutigen Zeit entschieden wir uns dazu, kein Fundraising für unsere Entwicklung zu betreiben, und das Team besteht immer noch aus seinen beiden Gründern.
| turco | alemão |
|---|---|
| ekonomik | wirtschaftlichen |
| herhangi | kein |
| ve | und |
TR Genel kanının aksine, çarpıcı videolar oluşturmak için bu konuda profesyonel olmanız gerekmiyor
DE Im Gegensatz zur verbreiteten Meinung braucht man kein Videokreationsprofi zu sein, um atemberaubende Videos zu drehen
| turco | alemão |
|---|---|
| çarpıcı | atemberaubende |
| videolar | videos |
TR Yasalar aksine yasaklanmadıkça bu web sitesi ve içeriği 'olduğu gibi' ve 'mevcut olduğu gibi' temelinde sunulmaktadır
DE Diese Website und deren Inhalte werden ohne Mängelgewährleistung zur Verfügung gestellt
| turco | alemão |
|---|---|
| ve | und |
| içeriği | inhalte |
TR Sistem, coinlerin rastgele bir süreç ve düşük olasılıkla ödül olarak verildiği proof of work yönteminin aksine, garantili geri dönüşler ve tahmin edilebilir bir gelir kaynağı sunar
DE Das System bietet eine garantierte Rendite und eine vorhersehbare Einnahmequelle im Gegensatz zum Proof-of-Work-System, bei dem Coins mit geringer Wahrscheinlichkeit nach dem Zufallsprinzip belohnt werden
| turco | alemão |
|---|---|
| sistem | system |
| ve | und |
| düşük | geringer |
| work | work |
| sunar | bietet |
TR Diğer kripto paraların aksine Bitcoin bir değer saklama aracı olarak görülür ve gelecek yıllarda küresel rezerv para birimi olacağı konuşulmaktadır.
DE Bitcoin wird im Gegensatz zu anderen Bitcoin als Wertanlage betrachtet und könnte in den kommenden Jahren zur globale Reservewährung anreifen..
| turco | alemão |
|---|---|
| diğer | anderen |
| bitcoin | bitcoin |
| ve | und |
| küresel | globale |
TR Diğer PoS protokollerinin aksine her paydaş mutabakat sürecine katılabilir ve ağın güvenliğine ve istikrarına katkıda bulunduğu için protokol tarafından ödüllendirilebilir.
DE Im Gegensatz zu anderen PoS-Protokollen kann jeder Stakeholder am Konsensprozess des Tezos Netzwerks teilhaben und wird vom Protokoll für seinen Beitrag zur Sicherheit und Stabilität des Netzwerks belohnt.
| turco | alemão |
|---|---|
| diğer | anderen |
| her | jeder |
| ve | und |
TR Geleneksel UEBA çözümlerinin aksine, ihlalleri kayba neden olmadan durdurmak için içgörülere dayalı eylemler gerçekleştirebilirsiniz.
DE Anders als bei traditionellem UEBA können Sie auf der Grundlage der gewonnenen Erkenntnisse Maßnahmen ergreifen und Verstöße verhindern, bevor ein Verlust entsteht.
| turco | alemão |
|---|---|
| eylemler | maßnahmen |
TR Yazıcılar, engel yaratmamalı, aksine işinizi kolaylaştırmalıdır
DE Drucker sollten Ihre Arbeit erleichtern und keine neuen Probleme schaffen
| turco | alemão |
|---|---|
| yazıcılar | drucker |
TR Zebra diğerlerinin aksine benzersiz tutarlılık ve birlikte çalışabilirlik sağlayan sektörün en kapsamlı ve sahada kendini kanıtlamış RFID portföyünü sunuyor
DE Zebra unterscheidet sich von anderen Anbietern durch sein umfangreiches Portfolio praxiserprobter RFID-Geräte, die beispiellose Genauigkeit und Interoperabilität ermöglichen
| turco | alemão |
|---|---|
| zebra | zebra |
| rfid | rfid |
TR Geniş sütun deposu, bir NoSQL veritabanı türüdür. Tablolardan, satırlardan ve sütunlardan oluşur ancak bir ilişkisel veritabanının aksine, sütunların adları ve biçimi aynı tabloda satırdan satıra değişebilir.
DE Ein Wide Column-Speicher ist eine Art NoSQL-Datenbank. Sie nutzt Tabellen, Zeilen und Spalten, jedoch unterscheiden sich die Namen und Formate der Spalten – anders als bei einer relationalen Datenbank – von Zeile zu Zeile in der gleichen Tabelle.
| turco | alemão |
|---|---|
| veritabanı | datenbank |
TR Sert çatal, eski versiyonun aksine, blockchain'in zorunlu bir güncellemesidir
DE Hard Fork ist eine obligatorische Aktualisierung der Blockchain, die mit der älteren Version in Konflikt steht
| turco | alemão |
|---|---|
| blockchain | blockchain |
TR Almanca öğrenmek pek çoklarının düşündüğünün aksine hiç zor değil.
DE Deutsch lernen ist gar nicht so schwer, wie viele denken.
| turco | alemão |
|---|---|
| almanca | deutsch |
| öğrenmek | lernen |
| pek | viele |
| zor | schwer |
TR Ayrıca AfD eski gerçek “kitle partileri”nin aksine halkın geniş kesimlerinde sağlam temeller atmış değil
DE Die AfD ist auch nicht – wie frühere wirkliche Volksparteien – in breiten Schichten der Bevölkerung verankert
| turco | alemão |
|---|---|
| ayrıca | auch |
| değil | nicht |
TR Kendi türündeki diğer araçların aksine, sıra izleyici kullanım kolaylığı için tasarlanmıştır ve SEO alanında yeni olanların bile kendilerine sağladığı bilgileri anlayabilmelerini ve yorumlayabilmelerini sağlar.
DE Im Gegensatz zu anderen Tools dieser Art ist der Rank Tracker auf Benutzerfreundlichkeit ausgelegt, so dass auch SEO-Neulinge die Informationen, die er ihnen liefert, verstehen und interpretieren können.
| turco | alemão |
|---|---|
| diğer | anderen |
| seo | seo |
TR Aramayı kendiniz yapmanın aksine, SERP izleyiciyi kullandığınızda mevcut coğrafi bölgenizden etkilenmeyecektir.
DE Anders als bei der Durchführung der Suche selbst, wird sie bei der Verwendung des SERP-Trackers nicht von Ihrem aktuellen geografischen Gebiet beeinflusst.
| turco | alemão |
|---|---|
| serp | serp |
| coğrafi | geografischen |
TR Electronic müzik Electronica olarak da anılır. Atası Lounge müziğin etkilerinden en fazla uzaklaşmış olan bir Downtempo türüdür. Temelinde ritm ve tempoyu barındırır. Benzerlerinin aksine da… Devamını oku
DE Elektronische Musik bezeichnet Musik, die durch elektronische Klangerzeuger hergestellt und mithilfe von Lautsprechern wiedergegeben wird. Im deutschen Sprachgebrauch war es bis zum Ende de… mehr erfahren
| turco | alemão |
|---|---|
| müzik | musik |
TR Girintiye (PHP için bu da yoksayılacak boşluklardan biridir) rağmen, else beklenenin aksine if ($b) ile ilişkilendirilir, bu nedenle örnek herhangi bir çıktı üretmez
DE Trotz der Einrückung (die bei PHP keine Rolle spielt), ist das else mit dem if ($b) verbunden, weshalb das Beispiel keine Ausgabe erzeugt
| turco | alemão |
|---|---|
| php | php |
| rağmen | trotz |
| örnek | beispiel |
| herhangi | keine |
TR Benzerlerinin aksine dans etmeye müsait bir tür olması bu kategoride ciddi ayrılmalara sebep olmuştur
DE Konsequenterweise sprach man daher auch von elektrischer Musik
TR Yellowcard Floridalı alternatif rock grubu. Yaptıkları müzik bu tarzı yapan diğer grupların aksine enstrüman olarak keman da barındırıyor. 1997'de kurulan grup sanat okulunda tanışa… Devamını oku
DE Yellowcard ist eine Pop Punk-Band aus Jacksonville (Florida). Ihre Musik kann dem melodischen Rock zugeordnet werden, enthält aber auch Elemente aus Punk- und Poprock. Die Besonderheit … mehr erfahren
| turco | alemão |
|---|---|
| müzik | musik |
| devamını | mehr |
TR Yaptıkları müzik bu tarzı yapan diğer grupların aksine enstrüman olarak keman da barındırıyor
DE Ihre Musik kann dem melodischen Rock zugeordnet werden, enthält aber auch Elemente aus Punk- und Poprock
| turco | alemão |
|---|---|
| müzik | musik |
| da | auch |
TR En iyi transkripsiyonist bile, aksine, bunu yapmak saatler alacak. En fazla, kaliteye ulaşmak için küçük düzenlemeler yapmanız yeterlidir.
DE Selbst der beste Transkriptionist wird dagegen Stunden brauchen, um dies zu tun. Sie müssen höchstens geringfügige Änderungen vornehmen, um die Qualität zu verbessern.
| turco | alemão |
|---|---|
| bile | selbst |
| saatler | stunden |
TR Aksine, kendi ihtiyaçlarınızla ilgilenmek, herkesin kendini güvende hissettiği ve hoş karşılandığı bir paydaşlık oluşturmanın önemli bir parçasıdır.
DE Im Gegenteil: Auf die eigenen Bedürfnisse zu achten, ist ein wichtiger Teil des Aufbaus einer Gemeinschaft, in der sich jeder sicher und willkommen fühlt.
| turco | alemão |
|---|---|
| önemli | wichtiger |
TR Abonelik gerekmez ve diğer araçların aksine sınırsız eleme sorusu dahildir!
DE Kein Abonnement erforderlich und unbegrenzte Screener-Fragen enthalten - im Gegensatz zu anderen Tools!
TR Diğer çoğu kullanıcı test aracının aksine, Userfeel için aylık ücretler olmadan pahalı bir abonelik gerekmez
DE Im Gegensatz zu den meisten anderen Benutzertest-Tools ist für Userfeel kein teures Abonnement erforderlich, es fallen keine monatlichen Gebühren an
TR Kullanıcı veya koltuk başına ekstra maliyet olmadan (diğer birçok aracın aksine) projelerinizin her birine ihtiyaç duyduğunuz kadar ekip üyesi ekleyin.
DE Fügen Sie jedem Ihrer Projekte so viele Teammitglieder hinzu, wie Sie benötigen, ohne zusätzliche Kosten pro Benutzer oder Platz (im Gegensatz zu vielen anderen Tools).
TR MetaMask, standart akıllı telefon ya da masaüstü yazılımlarınızın aksine kullanıcıların desteklenen web sayfalarıyla doğrudan etkileşim kurmasına imkan tanıyan bir tarayıcı uzantısı olarak sunuluyor
DE Im Gegensatz zu Ihrer normalen Smartphone- oder Desktop-Software wird sie als Browser-Erweiterung geliefert, so dass Benutzer direkt mit unterstützenden Webseiten interagieren können
TR Büyük ölçekli gereksinimleriniz varsa oluşturma sürecinin daha hızlı olması için ölçeğinizi onlarca bulut sunucusu içerecek şekilde büyütebilirsiniz.
DE Bei umfangreicheren Anforderungen können Sie dutzende von Instances nutzen, um eine schnellere Modellerstellung zu unterstützen.
| turco | alemão |
|---|---|
| daha | können |
| hızlı | schnellere |
| onlarca | dutzende |
TR Eğer blog gibi daha kişisel bir web sitesi kuruyorsanız yüksek fiyatlı ve zengin özellikli bir plandan büyük ölçekli bir web sitesine sahip olan bir şirket kadar fayda görmezsiniz.
DE Wenn Sie etwas ein wenig Persönlicheres, wie einen Blog, starten, wird Ihnen ein hochpreisiger, funktionsreicher Plan vermutlich weniger bringen als einem großen Unternehmen.
TR MailJet'in ideal kullanıcıları, daha geniş bir kitleye ulaşmak isteyen küçük ve orta ölçekli işletmeleri içerir.
DE Zu den idealen Nutzern von MailJet zählen kleine und mittlere Unternehmen, die ein breiteres Publikum erreichen möchten.
Mostrando 50 de 50 traduções
Traduções semelhantes
aksine benzerlerinin aksine rakiplerinizin aksine yasalar aksine yasaklanmadıkça ölçekli orta ölçekli hilton ölçekli değişikliklerin başlatılmasından daha cok daha iyi uygulamalari daha daha fazlasi daha iyi daha iyi seo tan daha araciniz bize daha daha ucuz unsur daha daha akilli size daha iyi buradan daha kendime daha daha saglikli daha genis kapsamli yil daha sizlere daha iyi daha verimli çok daha fazlasi kullanilmaktadir daha daha genel ya da daha daha erken ve daha veya daha r2 veya daha giderek daha ilgili daha çok daha hizli adim daha keyiflendiren daha esnek zaman daha daha dinamik daha rekabetçi daha tutarli adresinden daha me daha daha kullanisli sizinle daha daha ayrintili daha akilda kalici sayede daha
alemão
chinês
coreano
espanhol
francês
holandês
indonésio
inglês
italiano
japonês
polonês
português
russo
sueco
tailandês
vietnamita
árabe