EN When Syria once again becomes the country that we dream of and long for, when Syria will be a land of freedom, justice, order, and human rights, my children and I will return.
"syria one day" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN When Syria once again becomes the country that we dream of and long for, when Syria will be a land of freedom, justice, order, and human rights, my children and I will return.
TR Suriye yeniden hayallerimizdeki, özlemlerimizdeki ülke olduğunda; Suriye bir özgürlük, adalet, düzen ve insan hakları ülkesi olduğunda, çocuklarım ve ben geri döneceğiz.
inglês | turco |
---|---|
syria | suriye |
justice | adalet |
human | insan |
when | olduğunda |
freedom | özgürlük |
and | ve |
rights | hakları |
i | ben |
country | ülke |
a | bir |
again | yeniden |
EN When Syria once again becomes the country that we dream of and long for, when Syria will be a land of freedom, justice, order, and human rights, my children and I will return.
TR Suriye yeniden hayallerimizdeki, özlemlerimizdeki ülke olduğunda; Suriye bir özgürlük, adalet, düzen ve insan hakları ülkesi olduğunda, çocuklarım ve ben geri döneceğiz.
inglês | turco |
---|---|
syria | suriye |
justice | adalet |
human | insan |
when | olduğunda |
freedom | özgürlük |
and | ve |
rights | hakları |
i | ben |
country | ülke |
a | bir |
again | yeniden |
EN When Syria once again becomes the country that we dream of and long for, when Syria will be a land of freedom, justice, order, and human rights, my children and I will return.
TR Suriye yeniden hayallerimizdeki, özlemlerimizdeki ülke olduğunda; Suriye bir özgürlük, adalet, düzen ve insan hakları ülkesi olduğunda, çocuklarım ve ben geri döneceğiz.
inglês | turco |
---|---|
syria | suriye |
justice | adalet |
human | insan |
when | olduğunda |
freedom | özgürlük |
and | ve |
rights | hakları |
i | ben |
country | ülke |
a | bir |
again | yeniden |
EN When Syria once again becomes the country that we dream of and long for, when Syria will be a land of freedom, justice, order, and human rights, my children and I will return.
TR Suriye yeniden hayallerimizdeki, özlemlerimizdeki ülke olduğunda; Suriye bir özgürlük, adalet, düzen ve insan hakları ülkesi olduğunda, çocuklarım ve ben geri döneceğiz.
inglês | turco |
---|---|
syria | suriye |
justice | adalet |
human | insan |
when | olduğunda |
freedom | özgürlük |
and | ve |
rights | hakları |
i | ben |
country | ülke |
a | bir |
again | yeniden |
EN If you ask me what I dream of, I dream of going back to Syria one day, after all we have been through
TR Hayalin nedir derseniz; yaşadığımız bunca şeyin ardından bir gün Suriye'ye dönmeyi hayal ediyorum
inglês | turco |
---|---|
dream | hayal |
day | gün |
what | nedir |
been | ya |
to | ardından |
of | bir |
EN If you ask me what I dream of, I dream of going back to Syria one day, after all we have been through
TR Hayalin nedir derseniz; yaşadığımız bunca şeyin ardından bir gün Suriye'ye dönmeyi hayal ediyorum
inglês | turco |
---|---|
dream | hayal |
day | gün |
what | nedir |
been | ya |
to | ardından |
of | bir |
EN If you ask me what I dream of, I dream of going back to Syria one day, after all we have been through
TR Hayalin nedir derseniz; yaşadığımız bunca şeyin ardından bir gün Suriye'ye dönmeyi hayal ediyorum
inglês | turco |
---|---|
dream | hayal |
day | gün |
what | nedir |
been | ya |
to | ardından |
of | bir |
EN If you ask me what I dream of, I dream of going back to Syria one day, after all we have been through
TR Hayalin nedir derseniz; yaşadığımız bunca şeyin ardından bir gün Suriye'ye dönmeyi hayal ediyorum
inglês | turco |
---|---|
dream | hayal |
day | gün |
what | nedir |
been | ya |
to | ardından |
of | bir |
EN monday.com gives greater visibility into employees’ day-to-day performance to ensure their success from day one. Communicate confidentially inside the platform with managers and their direct reports.
TR Monday.com, çalışanların ilk günden itibaren başarılarını sağlamak için günlük performanslarına daha fazla görünürlük sağlar. Yöneticilerle ve doğrudan raporlarıyla platform içinde gizli iletişim kurun.
inglês | turco |
---|---|
visibility | görünürlük |
success | başarı |
communicate | iletişim |
direct | doğrudan |
greater | daha fazla |
platform | platform |
day | günlük |
and | ve |
to | sağlamak |
ensure | sağlamak için |
reports | raporlar |
with | ilk |
gives | sağlar |
the | fazla |
EN monday.com gives greater visibility into employees’ day-to-day performance to ensure their success from day one. Communicate confidentially inside the platform with managers and their direct reports.
TR Monday.com, çalışanların ilk günden itibaren başarılarını sağlamak için günlük performanslarına daha fazla görünürlük sağlar. Yöneticilerle ve doğrudan raporlarıyla platform içinde gizli iletişim kurun.
inglês | turco |
---|---|
visibility | görünürlük |
success | başarı |
communicate | iletişim |
direct | doğrudan |
greater | daha fazla |
platform | platform |
day | günlük |
and | ve |
to | sağlamak |
ensure | sağlamak için |
reports | raporlar |
with | ilk |
gives | sağlar |
the | fazla |
EN monday.com gives greater visibility into employees’ day-to-day performance to ensure their success from day one. Communicate confidentially inside the platform with managers and their direct reports.
TR Monday.com, çalışanların ilk günden itibaren başarılarını sağlamak için günlük performanslarına daha fazla görünürlük sağlar. Yöneticilerle ve doğrudan raporlarıyla platform içinde gizli iletişim kurun.
inglês | turco |
---|---|
visibility | görünürlük |
success | başarı |
communicate | iletişim |
direct | doğrudan |
greater | daha fazla |
platform | platform |
day | günlük |
and | ve |
to | sağlamak |
ensure | sağlamak için |
reports | raporlar |
with | ilk |
gives | sağlar |
the | fazla |
EN Ice Cream Day, World Puppy Day, Stars Wars Day and more
TR Dondurma Günü, Dünya Yavru Köpek Günü, Yıldız Savaşları Günü ve daha fazlası
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
and | ve |
more | fazlası |
and more | daha |
day | gün |
EN You can rent a small car such as a Kia Picanto starting at AED 70 / day and even the Lamborghini Urus for AED 3400 / day with Rolls Royce Cullinan for AED 4000 / day.
TR kiralayabilirsiniz gibi küçük araba Kia Picanto starting at AED 70 / gün ve hatta Lamborghini Urus için AED 3400 / gün ile Rolls Royce Cullinan için AED 4000 / gün.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
kia | kia |
aed | aed |
rolls | rolls |
royce | royce |
car | araba |
and | ve |
for | için |
even | hatta |
EN Sarah, what was your first day in Germany like? My first day was my favourite day in Germany – so far! It was summer, pleasantly warm and the sun didn’t set until 10 p.m
TR Sarah, Almanya’daki ilk günün nasıldı? İlk günüm Almanya’daki en sevdiğim günüm; şimdiye kadar! Yaz aylarıydı, hava insanı ısıtıyordu ve güneş ancak saat 22’de battı
inglês | turco |
---|---|
summer | yaz |
and | ve |
sun | güneş |
day | günün |
the | ancak |
first | ilk |
EN If you have not selected a conversion window in Ads Manager, we'll show data for 1-day view, 30-day engagement and 30-day click
TR Reklam Yöneticisi'nde bir dönüşüm aralığı seçmediyseniz 1 günlük görüntüleme, 30 günlük etkileşim ve 30 günlük tıklama verileri gösteririz
inglês | turco |
---|---|
conversion | dönüşüm |
ads | reklam |
data | verileri |
engagement | etkileşim |
day | günlük |
view | görüntüleme |
click | tıklama |
a | bir |
and | ve |
EN WATAN Foundation begun one of the most important projects in north of Syria. This project aims at supporting Syrian animal wealth through offering training
TR Suriye?nin kuzeybatısında su ve sanitasyon sektörlerinin desteklenmesi ve kamp koordinasyonu? projesi 7 ay önce SCHF ile ortaklaşa başladı. WATAN o zamandan beri Halep?in kuzeybatısındaki Atareb
inglês | turco |
---|---|
watan | watan |
syria | suriye |
project | projesi |
one | ve |
at | nda |
of | in |
the | önce |
north | ile |
EN Whether you need to issue one-day wristbands, multi-day RFID wristbands or your wristbanding needs are in between, Zebra has the solution. Options in wear duration, water exposure and short- and long-range RFID suit venues such as:
TR İster bir günlük bileklik, ister çok günlük RFID bileklik veya ikisinin arasında bir seçenek: çözüm Zebra’da. Takma süresi, suya maruz kalma, uzun veya kısa menzilli RFID mekanları konusunda şu seçenekler mevcuttur:
inglês | turco |
---|---|
rfid | rfid |
water | suya |
exposure | maruz kalma |
solution | çözüm |
long | uzun |
short | kısa |
day | günlük |
duration | süresi |
are | mevcuttur |
or | veya |
to | konusunda |
between | arası |
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
inglês | turco |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
refugees | mülteciler |
living | yaşayan |
we started | başladık |
of | in |
and | ve |
outside | dışında |
EN We had a very good life in Syria
TR Suriye’de çok güzel bir hayatımız vardı
inglês | turco |
---|---|
good | güzel |
had | vardı |
a | bir |
life | hayat |
EN When war broke in Syria we started to look for a safe place because of the intense fear and anxiety we were in
TR Suriye’de savaş patlak verince, duyduğumuz yoğun korku ve kaygı eşliğinde güvenli bir yer aramaya başladık
inglês | turco |
---|---|
started | başladı |
intense | yoğun |
fear | korku |
war | savaş |
we started | başladık |
and | ve |
a | bir |
to | güvenli |
EN #SupportToLifeDuringPandemic Fatima escaped conflict-ridden Syria, but not the...
TR Şanlıurfa’da sürdürdüğümüz ‘Kız Çocuklarını Güçlendirme...
EN OUR LIFE BEFORE We had a very good life in Syria. My husband who was a French...
TR #SalgındaHayataDestek Fatima şiddet kıskacındaki Suriye’den kaçtı,...
EN We started humanitarian aid programmes for the refugees who had to leave their houses as a result of the crisis in Syria and living outside the camps.
TR Suriye’deki krizden etkilenerek evlerini terk etmek zorunda kalmış ve kamp dışında yaşayan mülteciler için insani yardım projeleri yürütmeye başladık.
inglês | turco |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
refugees | mülteciler |
living | yaşayan |
we started | başladık |
of | in |
and | ve |
outside | dışında |
EN This is the story of Emira, a story of perseverance and hope from Syria to Şanlıurfa despite all difficulties.
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi…
inglês | turco |
---|---|
hope | umut |
despite | rağmen |
all | tüm |
a | bir |
and | ve |
EN My name is Emira*, I was living in the Ayn al-Arab region of Syria with my husband and children
TR Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum
inglês | turco |
---|---|
name | adı |
and | ve |
with | birlikte |
my | benim |
EN We decided to leave Syria with friends
TR Arkadaşlarımızla birlikte Suriye'den ayrılma kararı aldık
inglês | turco |
---|---|
friends | arkadaşlar |
EN In 2013, he fled the war in Syria and came to Turkey, where he had his two daughters who are 6 and 4 years old today
TR 2013’te Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’de gelmiş; bugün biri 6, diğeri 4 yaşında olan iki kız çocuğunu Türkiye’de kucağına almış
inglês | turco |
---|---|
war | savaş |
old | yaşında |
today | bugün |
had | olan |
his | ya |
the | biri |
EN In 2018 Sivar’s father died, and he returned to Syria
TR 2018 yılında babası vefat edince Suriye’ye gönüllü geri dönüş yapmak zorunda kalmış
inglês | turco |
---|---|
in | yılında |
to | geri |
and | yapmak |
EN This is the story of Emira, a story of perseverance and hope from Syria to Şanlıurfa despite all difficulties.
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, Suriye’den Urfa’ya, tüm zorluklarına rağmen bir azim ve umut hikâyesi…
inglês | turco |
---|---|
hope | umut |
despite | rağmen |
all | tüm |
a | bir |
and | ve |
EN My name is Emira*, I was living in the Ayn al-Arab region of Syria with my husband and children
TR Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum
inglês | turco |
---|---|
name | adı |
and | ve |
with | birlikte |
my | benim |
EN We decided to leave Syria with friends
TR Arkadaşlarımızla birlikte Suriye'den ayrılma kararı aldık
inglês | turco |
---|---|
friends | arkadaşlar |
EN #SupportToLifeDuringPandemic Fatima escaped conflict-ridden Syria, but not the...
TR Geçim kaynağına erişim ve ekonomik özgürlük, tüm kadınların;...
EN OUR LIFE BEFORE We had a very good life in Syria. My husband who was a French...
TR Şanlıurfa’da sürdürdüğümüz ‘Kız Çocuklarını Güçlendirme...
EN In 2013, he fled the war in Syria and came to Turkey, where he had his two daughters who are 6 and 4 years old today
TR 2013’te Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’de gelmiş; bugün biri 6, diğeri 4 yaşında olan iki kız çocuğunu Türkiye’de kucağına almış
inglês | turco |
---|---|
war | savaş |
old | yaşında |
today | bugün |
had | olan |
his | ya |
the | biri |
EN In 2018 Sivar’s father died, and he returned to Syria
TR 2018 yılında babası vefat edince Suriye’ye gönüllü geri dönüş yapmak zorunda kalmış
inglês | turco |
---|---|
in | yılında |
to | geri |
and | yapmak |
EN The country is adjacent to Bulgaria in the northwest, Greece to the west, Georgia to the northeast, Armenia, Iran and Nakhichevan to the east, and Iraq and Syria to the southeast.
TR Ülkenin kuzeybatısında Bulgaristan, batısında Yunanistan, kuzeydoğusunda Gürcistan, doğusunda Ermenistan, İran ve Nahçıvan, güneydoğusunda ise Irak ve Suriye ile komşuluğu bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
greece | yunanistan |
east | doğusunda |
syria | suriye |
is | bulunmaktadır |
and | ve |
west | batı |
the | ise |
to | ile |
EN Many children in Syria suffer from major disorders, threatening the possibility of healthy and integrated development
TR WATAN?ın Doğu Guta krizine yönelik acil müdahalesinin bir parçası olarak
inglês | turco |
---|---|
of | parçası |
in | yönelik |
EN The suffering of families in the camps of northern Syria is getting worse
TR Doğu Guta?da etkilenen insanların gelmesinden sonra ekibimiz, İdlib kırsalında Maar Şorin ve Şeyh El-Baher kamplarını kurarak her iki kampa da çadır kurarak acil müdahale yardımına başladı
inglês | turco |
---|---|
is | doğu |
in | da |
the | sonra |
of | her |
EN Many camps in northwestern Syria have been experiencing a deterioration in general health and well-being, and the need to address general health has become urgent, so a large project was launched based on increasing the
TR Bulaşıcı hastalıkların ve mikropların yayılması, Türkiye, Urfa?daki Suriyelilerin karşılaştığı temel zorluklardan ve WATAN?ı, bilgi desteği sağlamak için bölgeye bir farkındalık ekibi göndermeye teşvik eden etkenlerden biridir.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
in | daki |
to | sağlamak |
a | bir |
EN COVID-19 still poses a great danger to the population of northern Syria despite the slight decrease in the number of infections compared to before. To limit its
TR 250?den fazla kız ve erkek öğrencinin katılımıyla Türkiye?nin Reyhanlı ilçesindeki Jeel Okulu, Türkiye?de Gençlik ve Ulusal Egemenlik Günü?nü kutladı.
inglês | turco |
---|---|
still | de |
EN As a continuation of the work done by WATAN in the livestock sector in northern Syria, it launched a project to support livestock breeders by providing
TR Binlerce Suriyeli çocuk savaş nedeniyle yıllarca ilköğretimden ayrıldı ve kendilerini sokaklarda buldu. UNICEF ve Saed Charity işbirliğiyle binlerce çocuğu okula geri döndürebildik.
inglês | turco |
---|---|
to | geri |
work | iş |
of | nedeniyle |
EN Families in northern Syria have been experiencing great suffering. Due to the deterioration of the health situation in the camps caused by the presence of
TR İzmir?de, tahliye edilmiş 170 Suriyeli Watan?ın kurduğu yeni toplum merkezinden yararlanmaya başladı. Bu merkez Aralık ayında açılarak Suriyeli ve diğer tahliye edilmiş kişilere ve yönelik hizmetlerini sunmaya başladı.
inglês | turco |
---|---|
been | bu |
EN The residents of northern Syria are experiencing great suffering, amidst a health system with a suffering infrastructure due to the destruction of hospitals, clinics and medical centers as a
TR Kuzey Suriye, zeytin yetiştiriciliği ile bilinen bir bölgedir. Bu, bölgedeki birçok aile için önemli bir gelir kaynağı olmuştur.
inglês | turco |
---|---|
northern | kuzey |
syria | suriye |
great | çok |
as | gelir |
of | in |
to | için |
a | bir |
with | ile |
EN Hundreds of thousands of families in northern Syria are suffering due to the deteriorating health situation in the camps ? particularly with the spread of COVID-19. So need to
TR WATAN, Gaziantep ve Hatay illerinde sivil toplum örgütlerinden 23?ü aşkın katılımcının huzurunda sunulan ?Türkiye?deki İnsani Yardım Kuruluşlarının Çalışmalarında Hukuki Sorunlar? eğitim kursunu tamamladı.
inglês | turco |
---|---|
to | e |
in | deki |
with | aşkın |
of | nın |
EN As a result of the conflict in Syria that started in 2011, many residential buildings were left unused of which many suffered destruction due to military operations. WATAN, working with local councils and initiatives in the
TR ”Suriye?nin kuzeybatısında su ve sanitasyon sektörlerinin desteklenmesi ve kamp koordinasyonu? projesi 7 ay önce SCHF ile ortaklaşa başladı.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
syria | suriye |
to | ile |
and | ve |
EN Many young children in Syria are exposed to major turmoil and challenges that threaten their development, and in order to address this imbalance in upbringing and social development, and in an effort to continue its support for the development of
TR Mart ayı ortalarında WATAN,savunmasız ailelerin beslenmesini ve geçim kaynaklarını iyileştirme taahhüdünün bir parçası olarak, hayvancılığı korumak ve insanların geçimini desteklemek için Suriye?nin kuzeybatısındaki
inglês | turco |
---|---|
syria | suriye |
of | parçası |
support | desteklemek |
its | in |
and | ve |
the | nin |
EN Immunization of the entire livestock in northwestern Syria against PPR
TR BAKICILARIN KRİZLERİ YÖNETMELERİNE YARDIMCI OLMAK
inglês | turco |
---|---|
the | olmak |
EN The ?Supporting water and sanitation sectors and camp coordination in northwestern Syria? project started 7 months ago in partnership with the SCHF
TR Suriye?de 2011 yılında başlayan çatışmanın bir sonucu olarak, birçoğu askeri operasyonlar nedeniyle yıkıma uğrayan pek çok konut kullanılmaz hale geldi
inglês | turco |
---|---|
syria | suriye |
EN Between Syria and Turkey… WATAN concludes a series of training courses
TR COVID-19 KAMPLARDA YERİNDEN EDİLENLERİ TEHDİT EDİYOR
EN Supporting livestock in Syria is necessary to encourage the resilience of the community
TR CİNSEL İSTİSMARI ENGELLEMEK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞMAK
Mostrando 50 de 50 traduções