EN Select Use preshared key for authentication from the Type of VPN and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK.
"media key allows" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Select Use preshared key for authentication from the Type of VPN and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK.
TR VPN tipinden Kimlik doğrulaması için önceden paylaşılan anahtarı kullanı seçin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarınızı girin. Tamama tıklayın.
inglês | turco |
---|---|
authentication | kimlik |
vpn | vpn |
shared | paylaşılan |
key | anahtar |
of | in |
click | tıklayın |
and | ve |
enter | girin |
pre | önceden |
EN Check Use pre-shared key for authentication check-box and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK button.
TR Kimlik doğrulama için önceden paylaşılan anahtarı kullan kutusunu işaretleyin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarı girin. Tamam düğmesine tıklayın.
inglês | turco |
---|---|
click | tıklayın |
button | düğmesine |
shared | paylaşılan |
authentication | kimlik doğrulama |
and | ve |
enter | girin |
pre | önceden |
EN Our keystore allows you to generate a key pair but also to import your already existing OpenPGP key pair
TR Anahtar depomuz, bir anahtar çifti oluşturmanıza ve aynı zamanda zaten var olan OpenPGP anahtar çiftinizi içe aktarmanıza izin verir
inglês | turco |
---|---|
allows | izin verir |
key | anahtar |
to | e |
pair | çifti |
your | ve |
EN Easily search across your transcripts to find key moments, highlight key soundbites, and quickly export snippets to social media.
TR Önemli anları bulmak, anahtar ses bitelerini vurgulamak ve parçacıkları sosyal medyaya hızlı bir şekilde aktarmak için transkriptlerinizde kolayca arama yapın.
inglês | turco |
---|---|
key | anahtar |
highlight | vurgulamak |
media | medyaya |
moments | anları |
easily | kolayca |
search | arama |
social | sosyal |
to | yapın |
and | ve |
EN Easily search across your transcripts to find key moments, highlight key soundbites, and quickly export snippets to social media.
TR Önemli anları bulmak, anahtar ses bitelerini vurgulamak ve parçacıkları sosyal medyaya hızlı bir şekilde aktarmak için transkriptlerinizde kolayca arama yapın.
inglês | turco |
---|---|
key | anahtar |
highlight | vurgulamak |
media | medyaya |
moments | anları |
easily | kolayca |
search | arama |
social | sosyal |
to | yapın |
and | ve |
EN A clickable metal roller and the media key allows you to adjust volume and settings on the fly: change brightness, rewind, skip, pause and more, all at the touch of a button.
TR Tıklanabilir metal tekerlekli tuş ve medya tuşu sesi ayarlayabilmenizi ve ayarlar yapmanıza olanak sağlar : Parlaklık değiştirme, geri sarma, geçme, durdurma ve daha fazlası hepsi bir tuş dokunuşunda.
inglês | turco |
---|---|
metal | metal |
key | tuş |
allows | sağlar |
settings | ayarlar |
change | değiştirme |
media | medya |
more | fazlası |
at | de |
to | geri |
and | ve |
a | bir |
EN Facebook, in the shortest definition, is a popular social media site that allows people to communicate with each other over the internet and also allows them to exchange information on wide-ranging topics
TR Facebook en kısa tanımıyla, insanların birbirleriyle internet üzerinden iletişime geçmelerini sağlayan ve aynı zamanda geniş kapsamlı bir bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan popüler bir sosyal medya sitesidir
inglês | turco |
---|---|
popular | popüler |
exchange | alışverişi |
wide | geniş |
internet | internet |
information | bilgi |
social | sosyal |
people | insanlar |
and | ve |
the | aynı |
media | medya |
EN Plex media server allows you to aggregate all your personal media and access it anywhere you go.
TR Plex medya sunucusu, tüm medyanızı bir araya getirmenize ve nereye giderseniz gidin bunlara erişmenize olanak tanır.
inglês | turco |
---|---|
media | medya |
server | sunucusu |
go | gidin |
all | tüm |
and | ve |
to | araya |
EN Also, to prevent a strong adversary from cracking-down a private key, the default length of every generated key pair has been set to 4096 bits (generated with strong entropy)
TR Ayrıca, özel anahtar aşağı kırma-güçlü bir düşman önlemek için, her üretilen anahtar çifti varsayılan uzunluğu (güçlü entropi ile oluşturulan) 4096 bit için ayarlanmış
inglês | turco |
---|---|
key | anahtar |
default | varsayılan |
length | uzunluğu |
generated | oluşturulan |
down | aşağı |
strong | güçlü |
also | ayrıca |
pair | çifti |
prevent | önlemek |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN Highlight key soundbites for other team members to use. Comment and make notes alongside key parts of the transcript like Google docs.
TR Diğer ekip üyelerinin kullanacağı tuş ses bitelerini vurgulayın. Google belgeleri gibi transkriptin önemli kısımlarıyla birlikte yorum yapın ve not alın.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
comment | yorum |
members | üyelerinin |
team | ekip |
to | yapın |
and | ve |
the | gibi |
key | tuş |
EN Search transcripts in seconds and pinpoint key information and data. You can also search across all your transcripts to isolate key themes.
TR Transkriptleri saniyeler içinde arayın ve anahtar bilgileri ve verileri kesin. Anahtar temaları ayırmak için tüm transkriptlerinizde de arama yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
transcripts | transkriptleri |
seconds | saniyeler |
key | anahtar |
themes | temaları |
you can | yapabilirsiniz |
data | verileri |
all | tüm |
and | ve |
in | içinde |
information | bilgileri |
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
inglês | turco |
---|---|
public | genel |
of | ın |
certificate | sertifikanın |
original | orijinal |
key | anahtar |
EN A digital certificate includes fields such as key usage and extended key usage that determine the purpose of a certificate
TR Dijital sertifika, bir sertifikanın amacını belirleyen anahtar kullanımı ve genişletilmiş anahtar kullanımı gibi alanlar içerir
inglês | turco |
---|---|
includes | içerir |
key | anahtar |
purpose | amacı |
extended | genişletilmiş |
certificate | sertifika |
and | ve |
usage | kullanım |
digital | dijital |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
inglês | turco |
---|---|
public | genel |
of | ın |
certificate | sertifikanın |
original | orijinal |
key | anahtar |
EN A digital certificate includes fields such as key usage and extended key usage that determine the purpose of a certificate
TR Dijital sertifika, bir sertifikanın amacını belirleyen anahtar kullanımı ve genişletilmiş anahtar kullanımı gibi alanlar içerir
inglês | turco |
---|---|
includes | içerir |
key | anahtar |
purpose | amacı |
extended | genişletilmiş |
certificate | sertifika |
and | ve |
usage | kullanım |
digital | dijital |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
inglês | turco |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN Highlight key soundbites for other team members to use. Comment and make notes alongside key parts of the transcript like Google docs.
TR Diğer ekip üyelerinin kullanacağı tuş ses bitelerini vurgulayın. Google belgeleri gibi transkriptin önemli kısımlarıyla birlikte yorum yapın ve not alın.
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
comment | yorum |
members | üyelerinin |
team | ekip |
to | yapın |
and | ve |
the | gibi |
key | tuş |
EN Search transcripts in seconds and pinpoint key information and data. You can also search across all your transcripts to isolate key themes.
TR Transkriptleri saniyeler içinde arayın ve anahtar bilgileri ve verileri kesin. Anahtar temaları ayırmak için tüm transkriptlerinizde de arama yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
search | arama |
transcripts | transkriptleri |
seconds | saniyeler |
key | anahtar |
themes | temaları |
you can | yapabilirsiniz |
data | verileri |
all | tüm |
and | ve |
in | içinde |
information | bilgileri |
EN Vitamin C is a key quality factor for orange juice so the amount of vitamin C that is retained after processing and packaging is of key interest..
TR C vitamini portakal suyu için temel bir kalite faktörüdür, bu yüzden proses ve paketlemeden sonra kalan C vitamini miktarı içecek sektörünün çok ilgilendiği..
inglês | turco |
---|---|
c | c |
quality | kalite |
and | ve |
orange | portakal |
so | bu yüzden |
amount | miktarı |
of | in |
for | için |
the | sonra |
a | bir |
EN To delete an area from the path, hold down the Alt key (Windows) or Option key (Mac) while you click. You can also click and drag in a direction to remove larger sections.
TR Bir alanı yoldan silmek için Alt tuşuna (Windows) veya Option tuşuna (Mac) basarak tıklatın. Ayrıca, daha büyük bölümleri kaldırmak için kenarları tıklatıp bir yöne doğru sürükleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
delete | silmek |
windows | windows |
mac | mac |
remove | kaldırmak |
sections | bölümleri |
larger | daha büyük |
area | alan |
can | ne |
or | veya |
a | bir |
key | büyük |
also | ayrıca |
EN Press the open square bracket key ([) to decrease the Magnetic Pen width by 1 pixel; press the close square bracket key (]) to increase the pen width by 1 pixel.
TR Mıknatıslı Kalem kalınlığını 1 piksel azaltmak için köşeli parantez aç ([) tuşuna basın; kalem kalınlığını 1 piksel artırmak için köşeli parantez kapa (]) tuşuna basın.
inglês | turco |
---|---|
press | basın |
key | tuş |
to | için |
increase | artırmak |
EN Specifically, any tables that begin with your WordPress table prefix and also have a unique key or primary key
TR Özellikle, WordPress tablo önekinizle başlayan ve aynı zamanda benzersiz bir anahtarı veya birincil anahtarı olan tüm tablolar
inglês | turco |
---|---|
tables | tablolar |
wordpress | wordpress |
table | tablo |
primary | birincil |
or | veya |
unique | benzersiz |
key | anahtar |
and | ve |
EN Websites will get a public and private key after successfully acquiring or purchasing SSL certificates. When users access the website, their browser will request the public key to verify its identity.
TR Bir web sitesi SSL sertifikasını başarıyla aldığında genel ve özel bir anahtar alır. Kullanıcılar web sitesine eriştiğinde, tarayıcıları güvenilir olup olmadığını doğrulamak için SSL sertifikasını ve genel anahtarı ister.
inglês | turco |
---|---|
get | al |
public | genel |
successfully | başarıyla |
ssl | ssl |
browser | tarayıcı |
the | olup |
and | ve |
its | in |
users | kullanıcılar |
to | için |
EN Post Tracking allows you to track key metrics for up to 50 articles. Just enter a URL to check:
TR Post Tracking aracı 50 adet makaleye kadar temel metrikleri izlemenize imkan verir. Kontrol etmek için sadece URL girin:
inglês | turco |
---|---|
you | in |
metrics | metrikleri |
url | url |
post | post |
check | kontrol |
enter | girin |
EN This allows public visibility of key aspects of relevant information and reassures your stakeholders, who are able to follow developments
TR Bu özet, ilgili bilgilerin önemli unsurlarının kamuya açık olmasını sağlar ve gelişmeleri takip edebilen paydaşlarınıza güven verir
inglês | turco |
---|---|
public | açık |
relevant | ilgili |
information | bilgilerin |
key | önemli |
this | bu |
follow | takip |
allows | sağlar |
and | ve |
of | nın |
EN Once you have your transcript you can use Sonix’s tagging feature which allows you to tag key data points so they’re assimilated and aggregated
TR Transkriptinizi aldıktan sonra, önemli veri noktalarını asimile edilip toplanacak şekilde etiketlemenize olanak tanıyan Sonix'in etiketleme özelliğini kullanabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
your transcript | transkriptinizi |
key | önemli |
feature | özelliğini |
and | şekilde |
you can use | kullanabilirsiniz |
to | sonra |
EN This allows public visibility of key aspects of relevant information and reassures your stakeholders, who are able to follow developments
TR Bu özet, ilgili bilgilerin önemli unsurlarının kamuya açık olmasını sağlar ve gelişmeleri takip edebilen paydaşlarınıza güven verir
inglês | turco |
---|---|
public | açık |
relevant | ilgili |
information | bilgilerin |
key | önemli |
this | bu |
follow | takip |
allows | sağlar |
and | ve |
of | nın |
EN This allows you to monitor how the site's position changes on a daily basis and the percentage of people who search for key terms are seeing your site on search engines.
TR Bu, sitenin konumunun günlük olarak nasıl değiştiğini ve anahtar terimleri arayan kişilerin yüzde kaçının sitenizi arama motorlarında gördüğünü izlemenizi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
daily | günlük |
people | kişilerin |
key | anahtar |
terms | terimleri |
site | sitenin |
your site | sitenizi |
this | bu |
search | arama |
allows | sağlar |
and | ve |
engines | motorları |
how | nasıl |
EN Once you have your transcript you can use Sonix’s tagging feature which allows you to tag key data points so they’re assimilated and aggregated
TR Transkriptinizi aldıktan sonra, önemli veri noktalarını asimile edilip toplanacak şekilde etiketlemenize olanak tanıyan Sonix'in etiketleme özelliğini kullanabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
data | veri |
your transcript | transkriptinizi |
key | önemli |
feature | özelliğini |
and | şekilde |
you can use | kullanabilirsiniz |
to | sonra |
EN In a very small nutshell, it allows you to automatically monitor a set of websites based on two key metrics of server response speed and uptime.
TR Çok küçük bir özetle, iki sunucu yanıtlama hızı ve çalışma süresi ölçütünü temel alan bir dizi web sitesini otomatik olarak izlemenizi sağlar.
inglês | turco |
---|---|
small | küçük |
server | sunucu |
allows | sağlar |
websites | web |
set | dizi |
and | ve |
automatically | otomatik olarak |
a | bir |
two | iki |
EN How can media regain people’s trust in a “post-truth age”? Have the established media been overwhelmed by the sheer momentum of the social media?
TR „Gerçek ötesi çağ“da medya nasıl yeniden güven kazanabilir? Sosyal medyanın öz dinamizmi yerleşik medyayı ezip geçti mi?
EN Especially for the social media, interesting approaches will certainly be found, from which traditional media will be able to benefit in all world regions and media markets.
TR Tam da sosyal medya için, dünyanın tüm bölgelerindeki ve bütün medya piyasalarındaki geleneksel medyanın yararlanabileceği ilginç yaklaşımlar mutlaka olacaktır.
inglês | turco |
---|---|
traditional | geleneksel |
world | dünyanın |
interesting | ilginç |
in | da |
and | ve |
social | sosyal |
media | medya |
all | tüm |
will | olacaktır |
EN Big area metal mesh allows optimal airflow to cool the notebook efficiently. The hexagon shaped mesh allows the best airflow rate to aid cooling.
TR Geniş alan metal ağ dizüstü bilgisayarı verimli bir şekilde soğutmak için en uygun hava akımı
inglês | turco |
---|---|
metal | metal |
efficiently | verimli |
best | en |
notebook | dizüstü |
the | şekilde |
to | için |
optimal | uygun |
EN The 'Preview' panel allows previewing the current gradient as a vertical or horizontal one, and also allows quickly previewing how the Internet Explorer fallback gradient will look in IE.
TR 'Önizleme' paneli, mevcut gradienti dikey veya yatay bir şekilde önizlemeyi ve ayrıca Internet Explorer fallback gradientinin IE'de nasıl görüneceğini hızlıca önizlemeyi sağlar.
EN Also, Sonix keeps your media and transcripts organized so you can easily find key sound bites.
TR Ayrıca, Sonix medya ve transkriptlerinizi düzenli tutar, böylece anahtar ses ısırıklarını kolayca bulabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
keeps | tutar |
media | medya |
organized | düzenli |
easily | kolayca |
key | anahtar |
sonix | sonix |
so | böylece |
sound | ses |
and | ve |
EN Use either Premiere's marker search box or Final Cut Pro's Index search to easily locate key parts of your show. In Avid Media Composer, you can use Avid's Dialogue Search to search your captions.
TR Gösterinizin önemli bölümlerini kolayca bulmak için Premiere'in işaretleyici arama kutusunu veya Final Cut Pro'nun Index aramasını kullanın. Avid Media Composer'da, altyazılarınızı aramak için Avid'in Diyalog Aramasını kullanabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
easily | kolayca |
dialogue | diyalog |
captions | altyazılar |
key | önemli |
final | final |
cut | cut |
avid | avid |
media | media |
search | arama |
you can use | kullanabilirsiniz |
or | veya |
of | in |
to | için |
EN Transcribing with Sonix will help you save time. No longer tediously transcribe your interviews, painstakingly search for key quotes, or haphazardly organize your media files.
TR Sonix ile transkripte zaman kazanmanıza yardımcı olacaktır. Artık röportajlarınızı sıkıcı bir şekilde yazmanıza, anahtar alıntıları özenle aramanıza veya medya dosyalarınızı gelişigüzel bir şekilde düzenlemenize gerek yok.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
interviews | röportajlar |
key | anahtar |
media | medya |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
time | zaman |
no longer | artık |
or | veya |
files | dosyaları |
no | yok |
Mostrando 50 de 50 traduções