EN Once our packaging has fulfilled its purpose, those raw materials should not go to waste
"fulfilled its purpose" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN Once our packaging has fulfilled its purpose, those raw materials should not go to waste
TR Ambalajımız kullanıldıktan sonra, hammaddeleri çöpe atılmamalıdır
inglês | turco |
---|---|
packaging | ambalaj |
to | sonra |
EN If a traditional contract outlines the terms of a relationship, a smart contract ensures those terms are fulfilled by writing it in code
TR Eğer geleneksel bir kontrat bir ilişkinin koşullarını belirliyorsa, bir akıllı kontrat da bu koşulların yerine getirildiğini koda yazarak garanti eder
inglês | turco |
---|---|
traditional | geleneksel |
contract | kontrat |
smart | akıllı |
if | eğer |
in | da |
by | yazarak |
those | bu |
a | bir |
terms | koşullar |
EN I had found my online communities that I felt like fulfilled my need for socialization and fun better than any contact in real life.
TR Sosyalleşme ve eğlence ihtiyacımı gerçek hayattaki herhangi bir temastan daha iyi karşıladığını hissettiğim çevrimiçi topluluklarımı bulmuştum.
inglês | turco |
---|---|
need | ihtiyacı |
online | çevrimiçi |
real | gerçek |
had | daha |
better | daha iyi |
any | herhangi |
and | ve |
in | bir |
EN Should all requirements be fulfilled, the certificate can be issued and the applicable logo can be used on the certified products.
TR Tüm gereklilikler yerine getirildiğinde sertifika düzenlenebilir ve geçerli logo sertifikalı ürünlerde kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
certificate | sertifika |
applicable | geçerli |
logo | logo |
certified | sertifikalı |
and | ve |
all | tüm |
the | yerine |
EN Let's leverage technology to optimize service, provide an outstanding dining experience, and keep customers feeling highly regarded, individually fulfilled and personally safe
TR Hizmeti optimize etmek, benzersiz bir yemek deneyimi sunmak ve müşterilerin kendilerini saygın ve güvende hissetmesini sağlamak için teknolojiden yararlanın
inglês | turco |
---|---|
service | hizmeti |
dining | yemek |
experience | deneyimi |
customers | müşterilerin |
and | ve |
optimize | optimize |
to | sağlamak |
EN If a traditional contract outlines the terms of a relationship, a smart contract ensures those terms are fulfilled by writing it in code
TR Eğer geleneksel bir kontrat bir ilişkinin koşullarını belirliyorsa, bir akıllı kontrat da bu koşulların yerine getirildiğini koda yazarak garanti eder
inglês | turco |
---|---|
traditional | geleneksel |
contract | kontrat |
smart | akıllı |
if | eğer |
in | da |
by | yazarak |
those | bu |
a | bir |
terms | koşullar |
EN If not fulfilled within the stipulated time frame, we will take further action and follow up with RNH continuously until the decision is met.
TR Öngörülen zaman çerçevesinde yerine getirilmezse, daha fazla işlem yapacağız ve karar karşılanana kadar RNH ile sürekli olarak takip edeceğiz
inglês | turco |
---|---|
action | işlem |
continuously | sürekli |
decision | karar |
we will | yapacağız |
further | daha fazla |
and | ve |
follow | takip |
time | zaman |
EN In September, we fulfilled the terms in the Hygiene, Infection Prevention and Control Certification Program inspections conducted by TSE and we were entitled to receive TSE Covid-19 Safe Production Certificate.
TR Eylül ayında TSE tarafından yapılan Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Belgelendirme Programı denetlemelerinde ise şartları yerine getirerek TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi almaya hak kazandık.
inglês | turco |
---|---|
september | eylül |
hygiene | hijyen |
control | kontrol |
terms | şartları |
and | ve |
the | ise |
program | programı |
to | güvenli |
by | getirerek |
EN Finally, weeks after writing wish lists to the Christ Child, children expectantly wait to see whether their wishes have been fulfilled.
TR Çocuklar, daha Noel’den haftalar önce İsa’ya dilek pusulalarını yazmışlardır ve dileklerinin yerine gelip gelmeyeceğini görmek için heyecanla beklerler.
inglês | turco |
---|---|
children | Çocuklar |
their | ve |
the | önce |
EN However, 80% of German firms have not yet fulfilled this promise
TR Ancak Alman şirketlerinin yüzde 80’i bu yükümlülüğü henüz uygulamaya geçirmedi
inglês | turco |
---|---|
german | alman |
this | bu |
yet | henüz |
however | ancak |
EN Won’t German industry put itself in a weaker competitive position as a result? Costs will naturally accrue for the companies that have not yet fulfilled the pledge
TR Bu uygulamanın Alman ekonomisinin rekabet gücü üzerinde olumsuz bir etkisi olmayacak mı? Böyle bir sorumluluğu henüz üstlenmemiş olan şirketler için elbette bir takım maliyetler ortaya çıkacak
inglês | turco |
---|---|
competitive | rekabet |
companies | şirketler |
yet | henüz |
have | bu |
put | için |
EN Should all requirements be fulfilled, the certificate can be issued and the applicable logo can be used on the certified products.
TR Tüm gereklilikler yerine getirildiğinde sertifika düzenlenebilir ve geçerli logo sertifikalı ürünlerde kullanılabilir.
inglês | turco |
---|---|
certificate | sertifika |
applicable | geçerli |
logo | logo |
certified | sertifikalı |
and | ve |
all | tüm |
the | yerine |
EN Its main purpose is to secure websites with HTTPS, but its main feature includes subdoman (subdomains) names
TR Temel kullanım amacı web sitelerinin HTTPS ile güvenliğini sağlamak içindir fakat ana özelliği subdoman (alt alan adları) adları da kapsar
inglês | turco |
---|---|
https | https |
but | fakat |
purpose | amacı |
feature | özelliği |
names | adları |
main | ana |
websites | web |
secure | güvenli |
to | sağlamak |
EN Its main purpose is to secure websites with HTTPS, but its main feature includes subdoman (subdomains) names
TR Temel kullanım amacı web sitelerinin HTTPS ile güvenliğini sağlamak içindir fakat ana özelliği subdoman (alt alan adları) adları da kapsar
inglês | turco |
---|---|
https | https |
but | fakat |
purpose | amacı |
feature | özelliği |
names | adları |
main | ana |
websites | web |
secure | güvenli |
to | sağlamak |
EN As one of Turkey’s leading industrial groups, Kibar Holding stands out with its sensitivity to social issues and its activities showing its sense of responsibility, as it has always done throughout its history of nearly fifty years.
TR Türkiye’nin öncü sanayi gruplarından Kibar Holding, yarım asra yaklaşan tarihinde olduğu gibi bugünde toplumsal sorunlara karşı duyarlı duruşu ve sorumluluk bilincini ortaya koyan faaliyetleriyle ön plana çıkıyor.
inglês | turco |
---|---|
industrial | sanayi |
kibar | kibar |
social | toplumsal |
responsibility | sorumluluk |
holding | holding |
groups | grupları |
and | ve |
as | gibi |
to | karşı |
EN As one of the leading industrial enterprises in Turkey, Kibar Holding released its Sustainability Report, which shows its approach to sustainability as a global issue, its activities in this area, and its vision.
TR Türkiye’nin öncü sanayi kuruluşlarından Kibar Holding, tüm dünyanın gündeminde olan sürdürülebilirlik konusuna yaklaşımını ve bu alandaki çalışmalarıyla birlikte vizyonunu ortaya koyan Sürdürülebilirlik Raporu yayınladı.
inglês | turco |
---|---|
industrial | sanayi |
kibar | kibar |
sustainability | sürdürülebilirlik |
report | raporu |
holding | holding |
global | dünyanın |
this | bu |
approach | yaklaşım |
and | ve |
a | olan |
to | tüm |
EN Tradition 5: Each group has but one primary purpose—to carry its message to the compulsive internet and technology user who still suffers.
TR Gelenek 5: Her grubun tek bir birincil amacı vardır: mesajını hala acı çeken zorlayıcı internet ve teknoloji kullanıcısına iletmek.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
group | grubun |
primary | birincil |
purpose | amacı |
internet | internet |
technology | teknoloji |
and | ve |
still | hala |
has | vardır |
to | her |
EN Its stated purpose is to allow a DNS domain name owner to issue certificates for that domain, to specify authorized certificate signing certificates
TR Belirtilen amacı, bir DNS etki alanı adı sahibinin, o etki alanı için sertifika vermeye yetkili sertifika imzalama sertifikalarını belirtmesine izin vermektir
inglês | turco |
---|---|
stated | belirtilen |
dns | dns |
owner | sahibinin |
authorized | yetkili |
signing | imzalama |
purpose | amacı |
domain | alan |
name | adı |
that | o |
its | in |
certificate | sertifika |
a | bir |
certificates | sertifikaları |
EN Use the Website or its contents for any commercial purpose;
TR Web Sitesinin veya içeriğini ticari amaçlı olarak kullanmamayı;
inglês | turco |
---|---|
commercial | ticari |
website | web |
the website | sitesinin |
or | veya |
purpose | amaçlı |
EN Its stated purpose is to allow a DNS domain name owner to issue certificates for that domain, to specify authorized certificate signing certificates
TR Belirtilen amacı, bir DNS etki alanı adı sahibinin, o etki alanı için sertifika vermeye yetkili sertifika imzalama sertifikalarını belirtmesine izin vermektir
inglês | turco |
---|---|
stated | belirtilen |
dns | dns |
owner | sahibinin |
authorized | yetkili |
signing | imzalama |
purpose | amacı |
domain | alan |
name | adı |
that | o |
its | in |
certificate | sertifika |
a | bir |
certificates | sertifikaları |
EN Each layer in the package has its own specific purpose and together they keep the food inside the package safe.
TR Paketteki her katmanın kendine has bir görevi vardır ve katmanlar bir araya gelerek paket içindeki gıdayı güvenli tutar.
inglês | turco |
---|---|
layer | katmanı |
package | paket |
food | gıdayı |
together | araya |
safe | güvenli |
has | vardır |
and | ve |
inside | iç |
each | her |
the | bir |
EN Tradition 5: Each group has but one primary purpose—to carry its message to the compulsive internet and technology user who still suffers.
TR Gelenek 5: Her grubun tek bir birincil amacı vardır: mesajını hala acı çeken zorlayıcı internet ve teknoloji kullanıcısına iletmek.
inglês | turco |
---|---|
tradition | gelenek |
group | grubun |
primary | birincil |
purpose | amacı |
internet | internet |
technology | teknoloji |
and | ve |
still | hala |
has | vardır |
to | her |
EN Its purpose is to thank the viewer for watching and offering important information about the YouTube channel
TR Amacı izleyiciye videonuzu izlediği için teşekkür etmek ve YouTube kanalı hakkında önemli bilgiler sunmaktır
inglês | turco |
---|---|
information | bilgiler |
purpose | amacı |
important | önemli |
and | ve |
its | in |
channel | kanal |
about | hakkında |
EN Migrants who want to support their family back home financially often face similar problems: high transfer fees and little control over whether the money is actually serving its intended purpose
TR Ülkelerindeki ailelerini maddi olarak desteklemek isteyen göçmenler de benzer sorunlarla karşılaşıyor: Yüksek transfer ücretleri ve paranın amacına hizmet edip etmediği konusunda çok az kontrol
EN Reflecting the contemporary decoration concept with its plain lines, the Smart 2-Seat Sofabed stands out with its easy-to-open and close bed mechanism peculiar for Enza, and its high leg structure providing extra storage space and ease of cleaning
TR Yalın çizgileriyle çağdaş dekorasyon anlayışını yansıtan Smart 2'li Yataklı Koltuk, Enza'ya özel kolay açılır-kapanır yatak mekanizması, ekstra depolama alanı ve temizlik kolaylığı sağlayan yüksek ayak yapısı ile öne çıkıyor
inglês | turco |
---|---|
reflecting | yansıtan |
bed | yatak |
high | yüksek |
providing | sağlayan |
extra | ekstra |
storage | depolama |
cleaning | temizlik |
contemporary | çağdaş |
seat | koltuk |
ease | kolaylığı |
easy | kolay |
and | ve |
out | da |
structure | yapısı |
space | alan |
the | özel |
EN Reflecting the contemporary decoration concept with its plain lines, the Smart 3-Seat Sofabed stands out with its easy-to-open and close bed mechanism peculiar for Enza, and its high leg structure providing extra storage space and ease of cleaning
TR Yalın çizgileriyle çağdaş dekorasyon anlayışını yansıtan Smart 3'lü Yataklı Koltuk, Enza'ya özel kolay açılır-kapanır yatak mekanizması, ekstra depolama alanı ve temizlik kolaylığı sağlayan yüksek ayak yapısı ile öne çıkıyor
inglês | turco |
---|---|
reflecting | yansıtan |
bed | yatak |
high | yüksek |
providing | sağlayan |
extra | ekstra |
storage | depolama |
cleaning | temizlik |
contemporary | çağdaş |
seat | koltuk |
ease | kolaylığı |
easy | kolay |
and | ve |
out | da |
structure | yapısı |
space | alan |
the | özel |
EN Since its establishment, Kibar Group has integrated its activities in accordance with universal principles, into its corporate culture
TR Kibar Grubu, kurulduğu günden itibaren evrensel ilkelere uygun şekilde faaliyet göstermeyi kurum kültürüne entegre etmiştir
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
integrated | entegre |
universal | evrensel |
corporate | kurum |
group | grubu |
culture | kültür |
EN Sterling wanted to continue its journey to modernize on behalf of its customers, but was running out of capacity in its datacenters and could no longer modernize on-premises without significant cost
TR Sterling, müşterileri adına modernleştirme yolculuğuna devam etmek istiyordu ancak veri merkezlerinde kapasite yetersizliği yaşıyor ve artık ciddi bir maliyet altına girmeksizin şirket içinde modernleştirme yapamıyordu
inglês | turco |
---|---|
customers | müşterileri |
capacity | kapasite |
cost | maliyet |
but | ancak |
and | ve |
no longer | artık |
continue | devam |
its | ya |
behalf | adına |
in | içinde |
EN While making a difference with its metal accessory detail and its cushion with fabric or leather color chart, it offers a stylish and trendy visual with its brown, gray and tan color combination.
TR Metal aksesuar detayı ve kumaş ya da deri kartela seçeneklerine sahip minderi ile fark yaratırken, kahverengi, gri ve taba renk kombinasyonu ile şık ve trend bir görsellik sunuyor.
inglês | turco |
---|---|
difference | fark |
metal | metal |
leather | deri |
color | renk |
offers | sunuyor |
trendy | trend |
gray | gri |
fabric | kumaş |
stylish | şık |
and | ve |
while | da |
a | bir |
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN XTXBTC Looking good for buying its on 2nd stage bull setup , its above 50 & 200 SMA on daily charts and its above Anchord VWAP.
TR XTZBTC alış sinyali bb -20 -- rsi 30- alış işlemleri şimdi açılabilir SL: - %10 TP1: +%25
EN Cloud increase its functionality, performance, security and confidentiality capabilities with the innovations and investment breakthroughs it has made to its product model and aim to bring this value to its customers
TR Cloud ve Datacenter ürün modeline kazandırdığı yenilikler ve yaptığı yatırım atılımlarıyla fonskiyonalite, performans, güvenlik ve gizlilik kabiliyetlerini arttırmakta ve müşterilerine bu değeri kazandırmayı hedeflemektedir
inglês | turco |
---|---|
cloud | cloud |
performance | performans |
innovations | yenilikler |
investment | yatırım |
bring | de |
value | değeri |
product | ürün |
security | güvenlik |
and | ve |
confidentiality | gizlilik |
this | bu |
EN The Elsevier logo on an old purpose-built office in Amsterdam (dating from around 1912)
TR Elsevier logosu ve Amsterdam'daki eski özel yapım ofisi (1912 civarı)
inglês | turco |
---|---|
logo | logosu |
old | eski |
office | ofisi |
elsevier | elsevier |
the | özel |
EN They would not serve their purpose until 1945, since the German occupation of the Netherlands forced Elsevier’s plans for international expansion to go underground
TR Almanların Hollanda'yı işgali Elsevier'i uluslararası genişleme planlarını ertelemeye zorladığından, bu ofisler 1945 yılına kadar aktif biçimde faaliyet gösteremediler
inglês | turco |
---|---|
international | uluslararası |
their | bu |
plans | planları |
to | kadar |
EN As a condition of your use, you shall not use the Services for any purpose that is prohibited by these Terms of Use
TR Kullanımınıza yönelik bir koşul olarak, Hizmeti bu Kullanım Şartlarının yasakladığı herhangi bir maksat için kullanmamanız gerekir
inglês | turco |
---|---|
purpose | maksat |
these | bu |
a | bir |
any | herhangi |
use | kullanım |
EN If you have to use ActiveX extensions, for example for payment systems, it is better to use another browser for this purpose, and access only one specific source you know and trust.
TR Eğer ActiveX denetimlerini kullanmaya ihtiyac varsa, örneğin ödeme sistemleri ile çalışmak için, bunu diğer tarayıcılardan ve sadece belirli, güvenli site için yapmak gerekir.
inglês | turco |
---|---|
systems | sistemleri |
browser | tarayıcı |
if | eğer |
payment | ödeme |
another | diğer |
and | ve |
have to | gerekir |
it | bunu |
to use | kullanmaya |
EN After these periods elapse, we will delete this data and no longer use it for that specific purpose.
TR Bu süreler geçtikten sonra, bu verileri sileceğiz ve artık bunu belirli amaç için kullanmayacağız.
inglês | turco |
---|---|
data | verileri |
no longer | artık |
purpose | amaç |
and | ve |
specific | belirli |
this | bu |
for | için |
it | bunu |
EN After these periods elapse, we will delete this data and no longer use it for that specific purpose
TR Bu süreler geçtikten sonra, bu verileri sileceğiz ve artık bunu belirli amaç için kullanmayacağız
inglês | turco |
---|---|
data | verileri |
no longer | artık |
purpose | amaç |
and | ve |
specific | belirli |
this | bu |
for | için |
it | bunu |
EN You may not use FilterBypass for any illegal purpose including but not limited to the following:
TR FilterBypass'ı aşağıdakiler dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere herhangi bir yasa dışı amaç için kullanamazsınız:
inglês | turco |
---|---|
limited | sınırlı |
purpose | amaç |
including | dahil |
any | herhangi |
following | bir |
EN Our service also require cookies to work properly.You can find more details about the cookies we sent to your browser including their purpose in our Cookie Policy
TR Hizmetimiz ayrıca çerezlerin düzgün çalışmasını gerektirmektedir.Çerez Politikamızda amaçları da dahil olmak üzere tarayıcınıza gönderdiğimiz çerezler hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
properly | düzgün |
browser | tarayıcı |
purpose | amaç |
our service | hizmetimiz |
cookies | çerezler |
you can find | bulabilirsiniz |
including | dahil |
in | da |
about | hakkında |
can | bilgi |
EN Our single purpose is to abstain from compulsive internet and technology use and to help others find freedom from the effects of this addiction.
TR Tek amacımız, kompulsif internet ve teknoloji kullanımından uzak durmak ve diğerlerine bu bağımlılığın etkilerinden kurtulmalarında yardımcı olmaktır.
inglês | turco |
---|---|
purpose | amacı |
internet | internet |
technology | teknoloji |
help | yardımcı |
this | bu |
and | ve |
use | kullanım |
to | tek |
Mostrando 50 de 50 traduções