EN 17.6.1. Number of science and/or technology cooperation agreements and programmes between countries, by type of cooperation 17.6.2. Fixed Internet broadband subscriptions per 100 inhabitants, by speed
"efficient cooperation between" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN 17.6.1. Number of science and/or technology cooperation agreements and programmes between countries, by type of cooperation 17.6.2. Fixed Internet broadband subscriptions per 100 inhabitants, by speed
TR 17.6.1. İşbirliği türüne göre ülkeler arasındaki bilim ve / veya teknoloji işbirliği anlaşmaları ve programlarının sayısı 17.6.2. Hıza göre 100 kişiye düşen sabit internet genişbant abonelikleri
inglês | turco |
---|---|
or | veya |
cooperation | işbirliği |
fixed | sabit |
internet | internet |
countries | ülkeler |
and | ve |
technology | teknoloji |
science | bilim |
by | göre |
type | tür |
between | arasındaki |
of | nın |
EN Excellence clusters conduct research into cell and development biology, quantum mechanics at the atomic level and efficient cooperation between humans and machines
TR Kuruluşun mükemmeliyet kümeleşmeleri hücre ve gelişim biyolojisi, atom seviyesinde kuantum mekaniği ve insan ve makine arasında verimli işbirliği alanlarında araştırmalar yürütüyorlar
inglês | turco |
---|---|
research | araştırmalar |
cell | hücre |
development | gelişim |
level | seviyesinde |
efficient | verimli |
cooperation | işbirliği |
at | nda |
and | ve |
between | arası |
the | arasında |
EN Following this process when we directly experienced how successful cooperation increases efficiency and effectiveness, we decided to carry our cooperation a step further.
TR Başarılı iş birliklerinin verim ve etkinliği nasıl artırdığını birebir deneyimlediğimiz bu sürecin ardından, çalışmamızı bir adım ileriye taşıma kararı aldık.
inglês | turco |
---|---|
successful | başarılı |
this | bu |
step | adım |
and | ve |
a | bir |
how | nasıl |
EN Tetra Laval Food for Development drives the development of the dairy and food value chain through cooperation with customers, governments, development cooperation agencies, funding organisations and NGO’s all over the world.
TR Tetra Laval Gıda için Gelişim; müşteriler, hükümetler, gelişim ajansları, fon sağlama organizasyonları ve STK'lar ile işbirliği yoluyla süt ürünleri ve gıda değer zinciri genelinde gelişim için çaba göstermektedir.
inglês | turco |
---|---|
tetra | tetra |
development | gelişim |
value | değer |
chain | zinciri |
cooperation | işbirliği |
customers | müşteriler |
food | gıda |
and | ve |
for | için |
of | in |
all | de |
with | ile |
EN Supplements can serve useful purposes: education, exchange of research information, ease of access to focused content and improved cooperation between academic and corporate entities.
TR Ekler faydalı amaçlara hizmet edebilir: eğitim, araştırma bilgilerinin değiş tokuşu, odaklanılan içeriklere erişim kolaylığı ve akademik ile kurumsal kuruluşlar arasındaki iş birliğinin artırılması.
inglês | turco |
---|---|
can | edebilir |
serve | hizmet |
education | eğitim |
research | araştırma |
information | bilgilerinin |
access | erişim |
content | içeriklere |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
useful | faydalı |
ease | kolaylığı |
and | ve |
between | arasındaki |
to | e |
EN Also this cooperation model that come forward to support and extend power of localization plays an effective role in establishing a closer bridge between host community and refugees.
TR Ayrıca yerelleşmenin gücünü desteklemek ve yaygınlaştırmak için öne çıkan bu iş birliği modeli, ev sahibi toplum ve mülteciler arasında daha yakın köprü kurulmasında da etkili bir rol oynuyor.
inglês | turco |
---|---|
model | modeli |
power | gücü |
effective | etkili |
role | rol |
community | toplum |
refugees | mülteciler |
this | bu |
closer | daha yakın |
and | ve |
in | da |
to support | desteklemek |
of | in |
a | bir |
EN Other In the discussion part of the workshop, the needs of the parties were focused on ensuring that the cooperation between civil society and academia is sustainable
TR Çalıştayın tartışma bölümünde sivil toplum-akademi arasındaki işbirliğinin sürdürülebilir olması için tarafların ihtiyaçlarına odaklanıldı
inglês | turco |
---|---|
discussion | tartışma |
parties | taraflar |
civil | sivil |
society | toplum |
sustainable | sürdürülebilir |
of | in |
needs | ihtiyaç |
between | arasındaki |
in | için |
EN In the second period of pre-accession financial cooperation between 2013-2020, the direct resources allocated by the EU for the development of civil society in Turkey have reached approximately 200 million Euros
TR 2013-2020 yılları arasındaki katılım öncesi mali işbirliğinin ikinci döneminde AB’nin Türkiye’de sivil toplumun gelişimi için ayırdığı doğrudan kaynaklar yaklaşık 200 milyon Avro bulmuştur
inglês | turco |
---|---|
period | döneminde |
financial | mali |
direct | doğrudan |
resources | kaynaklar |
civil | sivil |
society | toplumun |
million | milyon |
euros | avro |
second | ikinci |
of | in |
between | arasındaki |
for | için |
EN Strengthening the cooperation between CSOs and the Public Sector by supporting the establishment of balanced and transparent mechanisms,
TR Dengeli ve şeffaf mekanizmaların oluşturulmasını destekleyerek STK’lar ve Kamu Sektörü arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
and | ve |
of | ın |
balanced | dengeli |
transparent | şeffaf |
public | kamu |
between | arasındaki |
sector | sektör |
EN Encouraging exchanges and cooperation between citizens in Turkey and in the EU to work together in areas of common interest, share technical knowledge and expertise, and establish long-term partnerships.
TR Ortak ilgi alanlarında birlikte çalışmaları, teknik bilgi ve uzmanlığı paylaşmaları ve uzun dönemli ortaklıklar oluşturmaları için Türkiye ve AB’de vatandaşlar arasındaki değişimler ve işbirliğinin teşvik edilmesi.
inglês | turco |
---|---|
turkey | türkiye |
work | iş |
common | ortak |
interest | ilgi |
share | paylaş |
technical | teknik |
partnerships | ortaklıklar |
long | uzun |
and | ve |
to | edilmesi |
expertise | bilgi |
between | arasındaki |
of | in |
EN Support for the Cooperation between Civil Society and Academy
TR Sivil Toplum Akademi İşbirliğine Destek
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
civil | sivil |
society | toplum |
academy | akademi |
EN Supplements can serve useful purposes: education, exchange of research information, ease of access to focused content and improved cooperation between academic and corporate entities.
TR Ekler faydalı amaçlara hizmet edebilir: eğitim, araştırma bilgilerinin değiş tokuşu, odaklanılan içeriklere erişim kolaylığı ve akademik ile kurumsal kuruluşlar arasındaki iş birliğinin artırılması.
inglês | turco |
---|---|
can | edebilir |
serve | hizmet |
education | eğitim |
research | araştırma |
information | bilgilerinin |
access | erişim |
content | içeriklere |
academic | akademik |
corporate | kurumsal |
useful | faydalı |
ease | kolaylığı |
and | ve |
between | arasındaki |
to | e |
EN Other In the discussion part of the workshop, the needs of the parties were focused on ensuring that the cooperation between civil society and academia is sustainable
TR Çalıştayın tartışma bölümünde sivil toplum-akademi arasındaki işbirliğinin sürdürülebilir olması için tarafların ihtiyaçlarına odaklanıldı
inglês | turco |
---|---|
discussion | tartışma |
parties | taraflar |
civil | sivil |
society | toplum |
sustainable | sürdürülebilir |
of | in |
needs | ihtiyaç |
between | arasındaki |
in | için |
EN In the second period of pre-accession financial cooperation between 2013-2020, the direct resources allocated by the EU for the development of civil society in Turkey have reached approximately 200 million Euros
TR 2013-2020 yılları arasındaki katılım öncesi mali işbirliğinin ikinci döneminde AB’nin Türkiye’de sivil toplumun gelişimi için ayırdığı doğrudan kaynaklar yaklaşık 200 milyon Avro bulmuştur
inglês | turco |
---|---|
period | döneminde |
financial | mali |
direct | doğrudan |
resources | kaynaklar |
civil | sivil |
society | toplumun |
million | milyon |
euros | avro |
second | ikinci |
of | in |
between | arasındaki |
for | için |
EN Strengthening the cooperation between CSOs and the Public Sector by supporting the establishment of balanced and transparent mechanisms,
TR Dengeli ve şeffaf mekanizmaların oluşturulmasını destekleyerek STK’lar ve Kamu Sektörü arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,
inglês | turco |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
and | ve |
of | ın |
balanced | dengeli |
transparent | şeffaf |
public | kamu |
between | arasındaki |
sector | sektör |
EN Encouraging exchanges and cooperation between citizens in Turkey and in the EU to work together in areas of common interest, share technical knowledge and expertise, and establish long-term partnerships.
TR Ortak ilgi alanlarında birlikte çalışmaları, teknik bilgi ve uzmanlığı paylaşmaları ve uzun dönemli ortaklıklar oluşturmaları için Türkiye ve AB’de vatandaşlar arasındaki değişimler ve işbirliğinin teşvik edilmesi.
inglês | turco |
---|---|
turkey | türkiye |
work | iş |
common | ortak |
interest | ilgi |
share | paylaş |
technical | teknik |
partnerships | ortaklıklar |
long | uzun |
and | ve |
to | edilmesi |
expertise | bilgi |
between | arasındaki |
of | in |
EN Besides, cooperation between the company and universities, research institutes about production of parts, systems and r&d trainings was established.
TR Ayrıca, Ar-Ge projeleri ile prototip parça ve sistem üretiminde araştırma kurumları ve üniversitelerle işbirlikleri yapılmıştır.
inglês | turco |
---|---|
company | iş |
research | araştırma |
systems | sistem |
and | ve |
the | ile |
EN Germany's and Italy's heads of government stressed how important the cooperation between their two countries was for the EU
TR Almanya ve İtalya’nın hükümet başkanları, iki ülke arasındaki işbirliğinin AB için ne kadar önemli olduğunu vurguladılar
inglês | turco |
---|---|
government | hükümet |
eu | ab |
heads | başkanları |
important | önemli |
countries | ülke |
how | almanya |
of | in |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN In their coalition agreement, the SPD, FDP and Greens are aiming to achieve a “genuine joint foreign, security and defence policy in Europe” – including greater cooperation between the national armies
TR Koalisyon anlaşmasında SPD, FDP ve Yeşiller; ulusal ordular arasında daha fazla işbirliği de dahil olmak üzere “Avrupa’da gerçek bir ortak dış, güvenlik ve savunma politikası”nı hedefliyor
EN If you want to prevent two words from being separated by a line break or page break between them, just enter a "non-breaking space" between the words. To do so, just press the key combination Ctrl+Shift+Space.
TR İki sözcüğün satır sonu veya sayfa sonu ile ayrılmasını önlemek istiyorsanız sözcükler arasına “bölünmez boşluk” eklemeniz yeterlidir. Bunu yapmak için Ctrl + Shift + Space tuş kombinasyonuna basmanız yeterlidir.
inglês | turco |
---|---|
page | sayfa |
do | yapmak |
or | veya |
enter | için |
line | ile |
EN We encrypt all data that goes between you and Sonix using field-standard TLS (Transport Layer Security). Your data is encrypted when transferred between data centers for backup and replication.
TR Alan standardı TLS (Aktarım Katmanı Güvenliği) kullanarak siz ve Sonix arasındaki tüm verileri şifreliyoruz. Verileriniz yedekleme ve çoğaltma için veri merkezleri arasında aktarıldığında şifrelenir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN In 2015, between two elections, the ongoing peace/resolution process between the government and the Kurdistan Workers’ Party (PKK) ended.
TR 2015 yılındaki iki seçim arasında, hükümet ve PKK arasında süregelen barış/çözüm süreci son buldu.
inglês | turco |
---|---|
process | süreci |
government | hükümet |
peace | barış |
resolution | çözüm |
and | ve |
between | arası |
EN These Terms are the entire and exclusive agreement between Busbud and you regarding the Website, and these Terms supersede and replace any prior agreements between Busbud and you regarding the Website.
TR Bu Koşullar, Web Sitesine ilişkin olarak tarafınızla aramızdaki tek sözleşmeyi oluşturur ve bu Koşullar Web Sitesi ile ilgili diğer ve önceki tüm sözleşmelerin yerini alır.
inglês | turco |
---|---|
terms | koşullar |
these | bu |
and | ve |
EN 2. With the EB campaign; 25% discount is applied for all flights departing between April 1st - June 15th, 2022 AND 15% discount is applied for all flights departing between June 16th - October 31st, 2022.
TR 2. Kampanya; 20 Aralık 2021, 12:00?da (GMT+3) başlar, 31 Ocak 2021 23:59?da (GMT+3) sona erer.
inglês | turco |
---|---|
campaign | kampanya |
between | da |
EN The relationship between the President and the Chancellor is similar to that between the British Queen and the Prime Minister
TR Cumhurbaşkanı ile Şansölye arasındaki ilişki, Britanya’daki Kraliçe ile Başbakan arasındaki ilişkiye benzer
inglês | turco |
---|---|
relationship | ilişki |
similar | benzer |
queen | kraliçe |
president | cumhurbaşkanı |
between | arasındaki |
to | e |
the | ile |
EN There are many differences between east and west – and also between north and south. Surprising insights: Germany, 30 years after the fall of the Wall.
TR Doğu ve Batı arasında pek çok şey birbirinden farklı; ama Kuzey ve Güney arasında da durum aynı. Berlin Duvarı’nın yıkılışından 30 yıl sonra Almanya’ya dair şaşırtıcı olgular.
inglês | turco |
---|---|
north | kuzey |
south | güney |
years | yıl |
many | pek |
west | batı |
and | ve |
the | aynı |
after | sonra |
of | dair |
EN We encrypt all data that goes between you and Sonix using field-standard TLS (Transport Layer Security). Your data is encrypted when transferred between data centers for backup and replication.
TR Alan standardı TLS (Aktarım Katmanı Güvenliği) kullanarak siz ve Sonix arasındaki tüm verileri şifreliyoruz. Verileriniz yedekleme ve çoğaltma için veri merkezleri arasında aktarıldığında şifrelenir.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
tls | tls |
centers | merkezleri |
backup | yedekleme |
standard | standardı |
layer | katmanı |
your data | verileriniz |
encrypted | şifrelenir |
security | güvenliği |
using | kullanarak |
all | tüm |
data | veri |
and | ve |
between | arasındaki |
for | için |
EN The Tetra Pak® C3/Flex machine is highly adaptable, with features that make it possible for customers to switch between different package volumes as easily as between different products
TR Müşterilerin farklı ürünler arasında olduğu kadar farklı ambalaj hacimleri arasında da kolayca geçiş yapabilmesini sağlayan özelliklere sahip olan Tetra Pak® C3/Flex makinesi, farklı koşullara son derece kolaylıkla uyarlanabilir
inglês | turco |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
machine | makinesi |
highly | son derece |
adaptable | uyarlanabilir |
customers | müşterilerin |
different | farklı |
products | ürünler |
switch | geçiş |
easily | kolayca |
is | olduğu |
between | arası |
make | da |
to | sahip |
the | arasında |
EN For Contrast, enter a percentage value between 1 and 100 to specify the contrast required between pixels for that area to be considered an edge. Use a higher value for low-contrast images.
TR Bir alanın kenar olarak kabul edilmesi için pikseller arasında olması gereken kontrastı belirlemek üzere, Kontrast alanına 1 ile 100 arasında bir değer girin. Düşük kontrastlı görüntüler için daha yüksek bir değer kullanın.
inglês | turco |
---|---|
required | gereken |
edge | kenar |
low | düşük |
to be | olması |
to | edilmesi |
higher | daha yüksek |
value | değer |
area | alan |
images | görüntü |
the | kabul |
a | bir |
enter | girin |
EN Thus, we care about accessing the correct suppliers and establishing long-term cooperation in our product and service procurements as in our business processes.
TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.
inglês | turco |
---|---|
product | ürün |
long | uzun |
term | vadeli |
service | hizmet |
thus | bu nedenle |
in | doğru |
and | ve |
EN In close cooperation with your procurement managers, suppliers will be contacted to make an appointment for an on-site visit
TR Satın alma yöneticilerinizle yakın iş birliği içerisinde, yerinde ziyaret randevusu almak için tedarikçilerle iletişime geçilir
inglês | turco |
---|---|
close | yakın |
procurement | satın alma |
visit | ziyaret |
EN We organized a Civil Society-Academy Cooperation Workshop within the scope of the CSO Resource…
TR Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve yürütücüsü olduğumuz STÖ Kaynak Merkezi Projesi kapsamında…
EN In this respect, we provided Networks-Platforms Database for the use of CSOs which seek new opportunities for cooperation, relationship, and partnership.
TR Yeni işbirlikleri, tanışıklıklar ve ortaklıklar oluşturmak isteyen STÖ’ler çalışmalarına başlamadan önce Ağlar-Platformlar Veritabanı’nı inceleyebilirler.
inglês | turco |
---|---|
database | veritabanı |
of | ın |
new | yeni |
and | ve |
the | önce |
EN Organizations will be enhanced in operational terms thanks to likewise activities and cooperation with other civil society organizations
TR Bu çalışmalar ve diğer sivil toplum örgütleri ile işbirlikleri örgütlerin çalışmalarını güçlendirir
inglês | turco |
---|---|
other | diğer |
civil | sivil |
society | toplum |
organizations | örgütleri |
and | ve |
with | ile |
EN In addition, organizations might take steps forward in order to achieve their goals and improve their capacities by developing cooperation with other civil actors.
TR Bununla birlikte STÖ’lerin başka sivil aktörlerle işbirliği geliştirmesi örgütleri hedeflerine yaklaştırabilir, etkisini arttırmaya ve kapasitelerini güçlendirmeye katkı sunabilir.
inglês | turco |
---|---|
goals | hedeflerine |
cooperation | işbirliği |
other | başka |
civil | sivil |
organizations | örgütleri |
and | ve |
EN All civil society actors may benefit from Networks-Platforms Database if they seek for opportunities of intra-civil society cooperation.
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı'ndan sivil toplum içi işbirlikleri oluşturmak isteyen bütün sivil toplum aktörleri yararlanabilir.
inglês | turco |
---|---|
all | bütün |
civil | sivil |
society | toplum |
database | veritabanı |
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
economic | ekonomik |
development | kalkınma |
public | kamu |
ministry | bakanlığı |
long | uzun |
a | bir |
and | ve |
EN Karaosmanoğlu stated that they value the importance of public-civil society cooperation in tackling adversities, and said, “We at Support to Life are aware that the efforts of institutions alone are not enough to solve the problems
TR Olumsuzluklarla mücadelede, kamu-sivil toplum işbirliğine büyük önem atfettiklerini belirten Karaosmanoğlu; “Hayata Destek olarak, sorunların çözümü için kurumların tek başına mücadelesinin yeterli olmayacağının farkındayız
EN Purpose of this special day is to inspire more active participation in the civil society sector and encourage expansion of cooperation NGOs establish among each other and with public and private sectors
TR Bu özel günün amacı, sivil toplum sektörüne daha aktif bir katılım sağlanması için ilham vermek ve STK'ların hem kendi aralarının, hem de kamu ve özel sektör ile kurdukları ortaklık alanlarının genişlemesini teşvik etmek
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
participation | katılım |
civil | sivil |
encourage | teşvik |
purpose | amacı |
society | toplum |
this | bu |
public | kamu |
day | gün |
and | ve |
sector | sektör |
among | bir |
of | in |
the | özel |
EN In 2021 once again in cooperation with the UNHCR, this time with the approach of a consortium we are aiming at building capacities of a total 12 local NGOs
TR 2021 yılında yine UNHCR işbirliğinde, bu defa bir konsorsiyum yaklaşımıyla toplam 12 yerel STK’nın kapasitelerini güçlendirmeyi hedefliyoruz
inglês | turco |
---|---|
again | yine |
time | defa |
local | yerel |
this | bu |
at | nda |
approach | yaklaşım |
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
economic | ekonomik |
development | kalkınma |
public | kamu |
ministry | bakanlığı |
long | uzun |
a | bir |
and | ve |
EN While Kibar Volunteers determine the NGOs that will be in cooperation, they prioritize the NGOs in "Açık Açık" platform.
TR Kibar Gönüllüleri işbirliği içerisinde bulanacağı STK’ları belirlerken “Açık Açık” platformunda yer alan STK’lara öncelik veriyor.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
cooperation | işbirliği |
EN Turkey is of crucial importance for Germany, Europe and the transatlantic cooperation due to its history, culture, economy, and geographical location
TR Türkiye tarihi, kültürü, ekonomisi ve coğrafi konumu nedeni ile Almanya, Avrupa ve transatlantik işbirliği için büyük bir önem taşır
inglês | turco |
---|---|
turkey | türkiye |
cooperation | işbirliği |
history | tarihi |
economy | ekonomisi |
geographical | coğrafi |
location | konumu |
importance | önem |
and | ve |
germany | almanya |
europe | avrupa |
of | in |
due | bir |
its | ile |
culture | kültürü |
EN While YouTube began as an independent platform founded by the cooperation of three people, it was acquired as a subsidiary by Google shortly after its establishment
TR Youtube normal koşullarda üç ayrı kişinin güçlerini birleştirdikleri bağımsız bir platformken, kuruluşundan kısa bir süre sonra Google tarafından satın alınmıştır
inglês | turco |
---|---|
while | süre |
independent | bağımsız |
shortly | kısa |
three | üç |
by | tarafından |
a | bir |
the | sonra |
EN Thus, we care about accessing the correct suppliers and establishing long-term cooperation in our product and service procurements as in our business processes.
TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.
inglês | turco |
---|---|
product | ürün |
long | uzun |
term | vadeli |
service | hizmet |
thus | bu nedenle |
in | doğru |
and | ve |
EN Baerbock advocates international cooperation
TR Yeni Federal Hükümet belli oldu
EN Cooperation, transformation and civil society. Current information and background on development and dialogue.
TR Kalkınma ve diyalogla ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: işbirliği, transformasyon, BRICS devletleri, aracı organizasyonlar ve sivil toplum.
inglês | turco |
---|---|
cooperation | işbirliği |
and | ve |
civil | sivil |
society | toplum |
current | güncel |
information | bilgiler |
development | kalkınma |
on | ilgili |
EN Wanted: young German and African managers. A new initiative is fostering cross-border business cooperation.
TR Türkiye kökenli girişimcilerin Alman ekonomisi üzerindeki şekillendirici etkisi her geçen gün daha da artıyor. Beş başarı hikayesi.
inglês | turco |
---|---|
german | alman |
a | her |
EN “We promote worldwide cooperation”
TR Almanya’da üniversiteye param yetecek mi?
EN Research cooperation: Outstanding medical projects
TR Araştırmada işbirliği: Yüksek nitelikli tıp projeleri
inglês | turco |
---|---|
cooperation | işbirliği |
outstanding | yüksek |
medical | tıp |
projects | projeleri |
Mostrando 50 de 50 traduções