TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.
"süreçlerinde olduğu gibi" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.
EN Thus, we care about accessing the correct suppliers and establishing long-term cooperation in our product and service procurements as in our business processes.
turco | inglês |
---|---|
ürün | product |
uzun | long |
vadeli | term |
TR Markanızın güçlü taraflarını video pazarlama süreçlerinde ortaya koyarak kitlenizle etkili bir şekilde buluşabilirsiniz.Vimeo?da Youtube?da olduğu gibi video içi reklam bulunmaz
EN By revealing the strengths of your brand through video marketing processes, you can meet your audience effectively.There are no in-video advertisements on Vimeo, in contrast to YouTube
turco | inglês |
---|---|
markanızın | your brand |
pazarlama | marketing |
youtube | youtube |
reklam | advertisements |
TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.
EN Thus, we care about accessing the correct suppliers and establishing long-term cooperation in our product and service procurements as in our business processes.
turco | inglês |
---|---|
ürün | product |
uzun | long |
vadeli | term |
TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.
EN Thus, we care about accessing the correct suppliers and establishing long-term cooperation in our product and service procurements as in our business processes.
turco | inglês |
---|---|
ürün | product |
uzun | long |
vadeli | term |
TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.
EN Thus, we care about accessing the correct suppliers and establishing long-term cooperation in our product and service procurements as in our business processes.
turco | inglês |
---|---|
ürün | product |
uzun | long |
vadeli | term |
TR Şirketiniz için hizmet talebi süreçlerinde kullanabileceğiniz PDF şablonlarına mı ihtiyacınız var? Müşterilerinizin işini kolaylaştıracak ve işlerinize hız katacak PDF şablonlarından dilediğinizi seçin
EN Whether you’re an employer welcoming a new hire, a private practice doctor setting up an appointment, or an online shop owner verifying a purchase, you need to confirm the right details with the right people
TR Dijital pazarlama süreçlerinde kitlenin marka bağlılığı oluşturması adına özel günler etkili olmaktadır
EN In digital marketing processes, special days are effective for creating brand loyalty among the public
turco | inglês |
---|---|
dijital | digital |
özel | special |
günler | days |
etkili | effective |
TR Toplantı ve etkinlik planlamacılarımız son derece organize olmalarının yanı sıra ilham veren fikirlerden kusursuz bir etkinlik gerçekleştirmeye kadar bütün planlama süreçlerinde sizin destekçilerinizdir.
EN Our meeting and event planners are not just highly organised, they are also your partner throughout all stages of planning — providing everything from inspiring ideas to flawless event delivery.
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
planlama | planning |
TR Sivil toplumun kendi dışındaki karar alma süreçlerinde söz sahibi olması için, kendi öncelik alanları içinde savunuculuk, kampanya, araştırma, eğitim ve lobi çalışmaları yürütmenin geliştirilmesidir.
EN Development of advocacy, campaign, research, training, and lobbying activities in its priority target areas in order to make the voice of civil society heard in decision-making processes.
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
toplumun | society |
karar | decision |
öncelik | priority |
savunuculuk | advocacy |
kampanya | campaign |
TR Daha etkili, güvenilir, hesap verebilir ve meşru kurumların var olması için küresel uluslararası ekonomi ve finans kurumlarındaki karar verme süreçlerinde gelişmekte olan ülkelerin daha iyi temsilinin sağlanması ve seslerinin duyurulması
EN Ensure enhanced representation and voice for developing countries in decision-making in global international economic and financial institutions in order to deliver more effective, credible, accountable and legitimate institutions
turco | inglês |
---|---|
etkili | effective |
güvenilir | credible |
meşru | legitimate |
kurumların | institutions |
ekonomi | economic |
finans | financial |
karar | decision |
gelişmekte | developing |
ülkelerin | countries |
TR Tüm gümrük ve sınır biyo-emniyet süreçlerinde müvekkillere destek sağlanır.
EN We assist clients through all aspects of customs and border biosecurity processes.
turco | inglês |
---|---|
tüm | all |
ve | and |
sınır | border |
destek | assist |
ın | of |
TR AWS, AWS hizmetlerini birer bileşen olarak kullanan GxP sistemlerini planlama, geliştirme, doğrulama, çalıştırma ve denetleme süreçlerinde GxP müşterileri ve onların denetçileri ile düzenli olarak birlikte çalışır
EN AWS regularly works with GxP customers and their auditors in planning for, developing, validating, operating, and auditing GxP systems that use AWS services as a component
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
hizmetlerini | services |
bileşen | component |
sistemlerini | systems |
planlama | planning |
geliştirme | developing |
müşterileri | customers |
onların | their |
çalışır | works |
TR Sivil toplumun kendi dışındaki karar alma süreçlerinde söz sahibi olması için, kendi öncelik alanları içinde savunuculuk, kampanya, araştırma, eğitim ve lobi çalışmaları yürütmenin geliştirilmesidir.
EN Development of advocacy, campaign, research, training, and lobbying activities in its priority target areas in order to make the voice of civil society heard in decision-making processes.
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
toplumun | society |
karar | decision |
öncelik | priority |
savunuculuk | advocacy |
kampanya | campaign |
TR Şirket, yaklaşımını standartlaştırarak, ekipman satın alma, kurulum, yükseltme ve bakım süreçlerinde verimliliği artırırken, ortamlara ve ürünlere zarar verebilecek ısı sistemi arızalarını ve sıcaklık dalgalanmalarını önledi.
EN By standardizing it's approach, the company avoided thermal system failure and temperature fluctuations that could harm environments and products, while driving efficiencies across equipment purchase, installation, upgrade, and maintenance processes.
turco | inglês |
---|---|
ekipman | equipment |
kurulum | installation |
yükseltme | upgrade |
ve | and |
bakım | maintenance |
zarar | harm |
sistemi | system |
sıcaklık | temperature |
TR Devlet kurumları, diğer birçok işletmeden daha katı gerekliliklerle karşı karşıyadır ve karmaşık satın alma süreçlerinde ilerlemek zorundadır
EN Government agencies face more stringent requirements than many other businesses and must navigate complex buying processes
turco | inglês |
---|---|
devlet | government |
karmaşık | complex |
satın | buying |
TR Sonuç olarak, kurumların karmaşık bütçeleme süreçlerinde ilerlerken ihtiyaç duydukları çözümleri elde etmek için hızlı bir şekilde hareket etmeleri gerekir.
EN As a result, agencies need to move swiftly to obtain the solutions they need while navigating complex budgeting processes.
turco | inglês |
---|---|
sonuç | result |
karmaşık | complex |
çözümleri | solutions |
elde | obtain |
hareket | move |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR CAD tasarımı yazılımları, konsept aşamasından imalat aşamasına dek tüm geliştirme süreçlerinde tüketici ürünleri, endüstriyel makineler ve yapı ürün ve ekipmanı oluşturmak için kullanılır.
EN Throughout the development cycle, from concept to manufacturing, CAD design software is used to create consumer products, industrial machinery and building products and equipment.
turco | inglês |
---|---|
konsept | concept |
tüketici | consumer |
kullanılır | used |
TR Web sitesi ve içeriği, Hizmetlerimiz, Uygulamalarımız ve / veya Verilerimiz olduğu gibi ve mevcut olduğu şekilde sunulur
EN The Website and its content, our Services, Applications and/or Data are delivered on an as is and as available basis
turco | inglês |
---|---|
içeriği | content |
veya | or |
uygulamalar | services |
uygulamaları | applications |
TR Platform, "OLDUĞU GİBİ" VE "MEVCUT OLDUĞU ŞEKİLDE" SAĞLANMAKTADIR
EN THE Platform IS PROVIDED "AS IS" AND "AS AVAILABLE"
TR Platform, "OLDUĞU GİBİ" VE "MEVCUT OLDUĞU ŞEKİLDE" SAĞLANMAKTADIR
EN THE Platform IS PROVIDED "AS IS" AND "AS AVAILABLE"
TR Platform, "OLDUĞU GİBİ" VE "MEVCUT OLDUĞU ŞEKİLDE" SAĞLANMAKTADIR
EN THE Platform IS PROVIDED "AS IS" AND "AS AVAILABLE"
TR Her insanın olduğu gibi bizim de bir iki hatamız oluyor, Last.fm'in tüm özelliklerini sürekli olarak güncelleyip geliştirerek, yeni bulunan hataları çözümlüyoruz ve öneri algoritmalarımız gibi şeylerde küçük değişiklikler yapıyoruz
EN Like human beings, we have the odd fault or two and we’re constantly updating and improving every aspect of Last.fm, ironing out new-found bugs and making subtle changes to things like our recommendation algorithms
turco | inglês |
---|---|
last | last |
yeni | new |
bulunan | found |
değişiklikler | changes |
TR Personelimiz, bildirdiğiniz alan adının kötüye kullanılıp kullanılmadığını (kötü amaçlı yazılım, spam gibi) kontrol eder. Burada biletin durumu kontrol aşamasında olduğu gibi güncellenir
EN Our staff checks whether the reported domain name is misused (such as malware, spam) that you report. Here the status of the ticket is updated as in the checking phase.
turco | inglês |
---|---|
spam | spam |
durumu | status |
olduğu | is |
TR Olduğu gibi sunun veya içeriği cilalayın ve gerektiği gibi ayarlayın.
EN Present as is or polish content and adjust as needed.
turco | inglês |
---|---|
olduğu | is |
sunun | present |
veya | or |
içeriği | content |
TR Örneğin “Post”, “Tier” ya da “Koch” gibi P, T ve K ünsüzleriyle başlayan sözcüklerde olduğu gibi
EN Examples include P, T and K in ‘Post’, ‘Tier’ or ‘Koch’
turco | inglês |
---|---|
post | post |
t | t |
k | k |
TR Her insanın olduğu gibi bizim de bir iki hatamız oluyor, Last.fm'in tüm özelliklerini sürekli olarak güncelleyip geliştirerek, yeni bulunan hataları çözümlüyoruz ve öneri algoritmalarımız gibi şeylerde küçük değişiklikler yapıyoruz
EN Like human beings, we have the odd fault or two and we’re constantly updating and improving every aspect of Last.fm, ironing out new-found bugs and making subtle changes to things like our recommendation algorithms
turco | inglês |
---|---|
last | last |
yeni | new |
bulunan | found |
değişiklikler | changes |
TR Oyunlarımız açık havada oynanmak üzere tasarlanmıştır. Doğa yürüyüşü, bisiklet sürme veya parkta spor yapma gibi tüm açık hava aktivitelerinde olduğu gibi, herkesi dikkatli olmaya ve güvenli şekilde oynamaya davet ediyoruz.
EN Our games are designed to be played outdoors. As with any outdoor activity like hiking, biking, or playing sports in a park, we encourage everyone to exercise caution and play safely.
turco | inglês |
---|---|
tasarlanmıştır | designed |
spor | sports |
güvenli | safely |
TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır
EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
kilit | key |
kabul | agreement |
TR Örneğin, 1 çıktısı olan bir işlemin, 1 ödeme olduğu varsayılırken, 10 çıktısı olan bir işlemin 9 ödeme olduğu varsayılır
EN For example, a transaction with 1 output is assumed to be 1 payment, and a transaction with 10 outputs is assumed to be 9 payments
TR Yavaş yavaş bana ne olduğu, nasıl ve neden olduğu konusunda daha derin bir farkındalık kazandım ve sağlıksız davranışlardan uzak durmama yardımcı olacak araçlar öğrenmeye başladım
EN I slowly gained deeper awareness of what was happening to me, and how and why it happened, and I started to learn tools to help me stay away from unhealthy behavior
turco | inglês |
---|---|
farkındalık | awareness |
uzak | away |
araçlar | tools |
TR Müşterilerinizin ne kadar bağlı olduğu ile işinizin ne kadar karlı olduğu arasında doğrudan bir ilişki olduğunu anlamanız artık çok kolay.
EN It's now easy for your to understand that there is a direct correlation between how engaged your customers are and how profitable your business is.
turco | inglês |
---|---|
müşterilerinizin | your customers |
karlı | profitable |
doğrudan | direct |
artık | now |
kolay | easy |
TR Ticaret Odası'nın arama motorundaki isim arama fonksiyonuyla ise, yalnızca şahsın üyesi olduğu yönetim kurulu gösteriliyor ancak şahsın hangi firmalarda hisselerinin olduğu gösterilmiyor (eğer mevzu bahis şirket "Limited" değilse)
EN The name search function in the chamber's search engine only indicates if the person is a member of the Board of Directors and (unless a company is a 'Limited') does not show which companies they own shares in
turco | inglês |
---|---|
isim | name |
üyesi | member of |
olduğu | is |
kurulu | board |
limited | limited |
TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır
EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this
turco | inglês |
---|---|
cinsiyet | gender |
kilit | key |
kabul | agreement |
TR Okulların, anaokullarının ve kreşlerin kapalı olduğu veya kısıtlamalar çerçevesinde sınırlı bir kesime dönük olarak açık olduğu bu dönemde aileleri desteklemek Federal Hükümet’in merkezi hedeflerinden biri oldu
EN A key concern of the Federal Government is providing support for families when schools and childcare centres are closed or only working to a very limited extent
turco | inglês |
---|---|
kapalı | closed |
olduğu | is |
veya | or |
sınırlı | limited |
desteklemek | support |
federal | federal |
hükümet | government |
TR Müşterilerinizin ne kadar bağlı olduğu ile işinizin ne kadar karlı olduğu arasında doğrudan bir ilişki olduğunu anlamanız artık çok kolay.
EN It's now easy for you to understand that there is a direct correlation between how engaged your customers are and how profitable your business is.
TR İyi bir internet bağlantınız olduğu sürece, Zoom hizmetlerinin kullanılabilir olduğu her yerden Zoom Webinars’a katılabilirsiniz
EN As long as you have a decent internet connection, you can participate in or attend Zoom Webinars from anywhere Zoom services are available
Mostrando 50 de 50 traduções