EN After the 2013 global mass surveillance revelations by Edward Snowden, it became evident that online privacy is threatened
"edward snowden made" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN After the 2013 global mass surveillance revelations by Edward Snowden, it became evident that online privacy is threatened
TR Edward Snowden'ın 2013'teki küresel kitlesel gözetim ifşalarından sonra, çevrimiçi gizliliğin tehdit altında olduğu ortaya çıktı
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
became | oldu |
is | olduğu |
online | çevrimiçi |
by | altında |
the | sonra |
EN Harry Edward Nilsson III (born June 15, 1941 in Brooklyn, New York - died January 15, 1994), usually credited as simply Nilsson, was an American singer-songwriter with a three octave vocal range
TR Harry Edward Nilsson III (15 Haziran 1941-15 Ocak 1994), 1960lar ve 1970ler boyunca ününü sürdürmüş söz yazarı, şarkıcı, pianist ve gitaristtir
inglês | turco |
---|---|
harry | harry |
nilsson | nilsson |
iii | iii |
june | haziran |
january | ocak |
in | boyunca |
singer | şarkıcı |
EN Harry Edward Nilsson III (born June 15, 1941 in Brooklyn, New York - died January 15, 1994), usually credited as simply Nilsson, was an American singer-songwriter with a three octave vocal … read more
TR Harry Edward Nilsson III (15 Haziran 1941-15 Ocak 1994), 1960lar ve 1970ler boyunca ününü sürdürmüş söz yazarı, şarkıcı, pianist ve gitaristtir. Bir çok eserinde adını sadece Nilsson ola… Devamını oku
EN Harry Edward Nilsson III (born June 15, 1941 in Brooklyn, New York - died January 15, 1994), usually credited as simply Nilsson, was an American singer-songwriter with a three octave vocal range
TR Harry Edward Nilsson III (15 Haziran 1941-15 Ocak 1994), 1960lar ve 1970ler boyunca ününü sürdürmüş söz yazarı, şarkıcı, pianist ve gitaristtir
inglês | turco |
---|---|
harry | harry |
nilsson | nilsson |
iii | iii |
june | haziran |
january | ocak |
in | boyunca |
singer | şarkıcı |
EN Harry Edward Nilsson III (born June 15, 1941 in Brooklyn, New York - died January 15, 1994), usually credited as simply Nilsson, was an American singer-songwriter with a three octave vocal … read more
TR Harry Edward Nilsson III (15 Haziran 1941-15 Ocak 1994), 1960lar ve 1970ler boyunca ününü sürdürmüş söz yazarı, şarkıcı, pianist ve gitaristtir. Bir çok eserinde adını sadece Nilsson ola… Devamını oku
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN The company was founded by William Edward Boeing on July 15, 1916 and is headquartered in Chicago, IL.
TR Şirket, 15 Temmuz 1916'da William Edward Boeing tarafından kuruldu ve merkezi Chicago, IL'de bulunuyor.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
chicago | chicago |
william | william |
boeing | boeing |
by | tarafından |
and | da |
EN This created a cycle of secrecy and shame where I was hiding the internet usage, which caused more problems for me, which made me want to escape even more, which made me use more
TR Bu, internet kullanımını gizlediğim yerde bir gizlilik ve utanç döngüsü yarattı, bu benim için daha fazla sorun yarattı, bu bende daha çok kaçma isteği uyandırdı, bu da daha çok kullanmama neden oldu
inglês | turco |
---|---|
internet | internet |
problems | sorun |
this | bu |
was | oldu |
and | ve |
even | bir |
cycle | döngüsü |
of | in |
EN Commissions become available for payment once the total earned reaches $100. Payments are made by either check or electronically via PayPal. Payment requests can be made via the Dashboard (https://dash.radaar.io/)
TR Kazanılan toplam miktar 100$'a ulaştığında komisyonlar ödenmeye hazır hale gelir. Ödemeler, çekle veya PayPal aracılığıyla elektronik olarak yapılır. Ödeme talepleri Dashboard (https://dash.radaar.io/) üzerinden yapılabilir.
inglês | turco |
---|---|
available | hazır |
paypal | paypal |
https | https |
dash | dash |
can | yapılabilir |
or | veya |
via | aracılığıyla |
EN You can change or update at any time the price of the domain that you announce it for sale, until any offer is made. Once an offer is made for that domain, you cannot change the price during the sale progress.
TR Satış ilanı verdiğiniz bir domainin fiyatını, teklif gelene kadar istediğiniz zaman değiştirilebilir veya güncelleyebilirsiniz. İlgili domaine teklif verildikten sonra fiyatı satış süresince değiştiremezsiniz.
inglês | turco |
---|---|
domain | domaine |
offer | teklif |
sale | satış |
at | de |
time | zaman |
price | fiyat |
or | veya |
EN Name Hand Made Logo is great if you're working in Jewelry, YouTube, Hand Made, Instagram, Accessories industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Takı, Youtube, El yapımı, Instagram, Aksesuarlar endüstrisinde çalışıyorsanız Isim El Yapımı Logo harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
name | isim |
hand | el |
jewelry | takı |
youtube | youtube |
accessories | aksesuarlar |
logo | logo |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN Monogram F&j Hand Made Logo is great if you're working in Boutique, Hand Made, Apparel, Clothing industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Butik, El yapımı, Giyim, giyim endüstrisinde çalışıyorsanız Monogram F & J El Yapımı Logo harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
hand | el |
logo | logo |
if | eğer |
this | bu |
template | şablonu |
or | veya |
boutique | butik |
team | takım |
a | bir |
EN You can change or update at any time the price of the domain that you announce it for sale, until any offer is made. Once an offer is made for that domain, you cannot change the price during the sale progress.
TR Satış ilanı verdiğiniz bir domainin fiyatını, teklif gelene kadar istediğiniz zaman değiştirilebilir veya güncelleyebilirsiniz. İlgili domaine teklif verildikten sonra fiyatı satış süresince değiştiremezsiniz.
inglês | turco |
---|---|
domain | domaine |
offer | teklif |
sale | satış |
at | de |
time | zaman |
price | fiyat |
or | veya |
EN To make shampoo she mixes rye flour with lukewarm water, her home-made deodorant is made from bicarbonate of soda, cornflour and coconut oil, while her eye shadow is a blend of cinnamon, cocoa and turmeric.
TR Şampuan için çavdar ununu su ile karıştırıyor; deodorant için soda, nişasta ve hindistan cevizi yağını ve göz farı için de tarçın, kakao ve Hint safranını…
inglês | turco |
---|---|
water | su |
of | in |
and | ve |
eye | göz |
to | ile |
make | için |
EN Why? The first Erzgebirge nutcrackers were made around 1870, at a time when kings, soldiers and generals made life hard for the people
TR Neden? Erzgebirge'nin fındık kırıcıları 1870 civarında, halka hayatı dar eden kral, asker ve general figürleriyle yapılırdı
inglês | turco |
---|---|
around | civarında |
at | nda |
and | ve |
life | hayatı |
why | neden |
EN Already, our cartons made mostly from plant-based materials have a significantly lower climate impact than packages made from fossil or mineral sources
TR Bitki bazlı malzemelerden üretilen kartonlarımız, şimdiden fosil veya mineral kaynaklardan yapılan paketlere göre önemli ölçüde daha düşük bir iklim etkisine sahiptir
inglês | turco |
---|---|
made | yapılan |
materials | malzemelerden |
climate | iklim |
sources | kaynaklardan |
plant | bitki |
based | bazlı |
or | veya |
already | şimdiden |
our | de |
significantly | daha |
a | bir |
lower | düşük |
EN All payments made by you to us under this Agreement will be made free and clear of any deduction or withholding Taxes and Fees, as may be required by applicable Law
TR Bu Sözleşme çerçevesinde bize yaptığınız tüm ödemeler için geçerli Kanunlar tarafından gerekli kılınabilecek kesinti ve stopaj Vergi ve Harçlarından siz sorumlu olursunuz
inglês | turco |
---|---|
made | yaptığınız |
agreement | sözleşme |
taxes | vergi |
required | gerekli |
applicable | geçerli |
payments | ödemeler |
this | bu |
by | tarafından |
and | ve |
of | in |
all | tüm |
us | bize |
EN The American Society for Biochemistry and Molecular Biology and Poultry Science Association are just two societies that have recently made the switch to Elsevier and full gold open access.
TR Amerikan Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Topluluğu ve Kümes Hayvanları Bilim Birliği yakın zamanda Elsevier'e ve tam altın yol açık erişime geçiş yapmış olan cemiyetlerden ikisidir.
inglês | turco |
---|---|
american | amerikan |
and | ve |
molecular | moleküler |
science | bilim |
recently | yakın zamanda |
gold | altın |
open | açık |
access | erişime |
switch | geçiş |
full | tam |
are | olan |
EN Access allows you to log any request made in your protected applications - not just login and log out.
TR Access, yalnızca oturum açıp kapatmanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda korumalı uygulamalarınızda yapılan herhangi bir isteği günlüğe kaydetmenize olanak tanır.
inglês | turco |
---|---|
request | isteği |
made | yapılan |
access | access |
protected | korumalı |
any | herhangi |
applications | uygulamalar |
you | yalnızca |
EN Cloudflare Access made it fast and simple to authenticate a huge network of teachers and developers into our production sites and we set it up in literally less than an hour."
TR Cloudflare Access, öğretmen ve geliştiricilerden oluşan devasa bir ağın üretim sitelerimizde doğrulanmasını hızlı ve basit hale getirdi ve gerçekten bir saatten kısa sürede kurulumu gerçekleştirdik."
inglês | turco |
---|---|
network | ağı |
set | kurulumu |
cloudflare | cloudflare |
access | access |
production | üretim |
simple | basit |
fast | hızlı |
and | ve |
a | bir |
EN Open source software is made by people just like you. Learn how to launch and grow your project.
TR Açık kaynak yazılımlar, tıpkı sizin gibi insanlar tarafından geliştiriliyor. Nasıl proje başlatıp büyüteceğinizi öğrenin.
inglês | turco |
---|---|
open | açık |
source | kaynak |
software | yazılımlar |
people | insanlar |
project | proje |
just like | tıpkı |
learn | öğrenin |
by | tarafından |
how | nasıl |
EN Through green open access, an earlier version of a journal article published under the subscription model is made freely available after an embargo.
TR Yeşil açık erişim sayesinde, abonelik modeli kapsamında yayınlanmış bir dergi makalesinin daha önceki bir versiyonu ambargo süresinden sonra ücretsiz olarak kullanılabilir hale gelir.
inglês | turco |
---|---|
version | versiyonu |
journal | dergi |
subscription | abonelik |
model | modeli |
open | açık |
access | erişim |
available | kullanılabilir |
green | yeşil |
article | bir |
EN It recognises that Elsevier has made a public commitment to gender equality and has identified a concrete action plan to further its progress.
TR Elsevier'in cinsiyet eşitliği konusunda kararlılığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ve bu konuda daha fazla ilerleme kaydetmek için somut bir eylem planı belirlediğini göstermektedir.
inglês | turco |
---|---|
public | açık |
gender | cinsiyet |
concrete | somut |
action | eylem |
further | daha fazla |
and | ve |
plan | planı |
has | bu |
a | bir |
progress | ilerleme |
EN None of these books were very successful, so after the Anschluss and Kristallnacht events of 1938, Klautz announced that no more contracts would be made for the publication of books in the German language
TR Bu kitapların hiçbiri başarılı olmadı, bu yüzden 1938'deki Anschluss ve Kristallnacht olaylarından sonra, Klautz artık Alman dilindeki kitapların yayınlanması için sözleşmeler yapılmayacağını duyurdu
inglês | turco |
---|---|
successful | başarılı |
in | deki |
these | bu |
so | bu yüzden |
of | in |
and | ve |
events | olayları |
books | kitaplar |
EN Elsevier's ability to consistently provide its high level of evidence-based content and resources is made possible by strong partnerships with the science and health communities and leading HIT vendors, resellers and suppliers.
TR Elsevier'in yüksek seviyede kanıt tabanlı içerikler ve kaynaklarını istikrarlı olarak sağlama becerisi, sağlık ve bilim camiaları ve önde gelen IT aracıları ve tedarikçileri ile kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
possible | mümkün |
partnerships | ortaklıklar |
science | bilim |
health | sağlık |
evidence | kanıt |
strong | güçlü |
high | yüksek |
based | tabanlı |
and | ve |
level | seviyede |
resources | kaynaklarını |
EN Data will only be used for reporting in the aggregate and individual responses will not be made public.
TR Veriler yalnızca toplu olarak raporlama amacıyla kullanılacak ve bireysel yanıtlar genel erişime açılmayacaktır.
inglês | turco |
---|---|
data | veriler |
reporting | raporlama |
individual | bireysel |
responses | yanıtlar |
public | genel |
and | ve |
EN In 2016 we made over 3,000 accepted manuscripts available for US partner funding agencies as part of the CHORUS service
TR 2016 yılında CHORUS hizmetimiz kapsamında 3.000'den fazla kabul edilmiş manuskripti ABD'deki ortak finansör kurumların kullanımına açtık
inglês | turco |
---|---|
partner | ortak |
chorus | chorus |
the | kabul |
for | fazla |
EN Is access to the content made available through CHORUS dependent on the geographical location of the user? (e.g. only US users can access the content)
TR CHORUS aracılığıyla kullanıma sunulan içeriklere erişim kullanıcının coğrafi konumuna mı bağlıdır? (örn. yalnızca ABD kullanıcılarının içeriğe erişebilmesi)
inglês | turco |
---|---|
geographical | coğrafi |
us | abd |
chorus | chorus |
access | erişim |
user | kullanıcı |
the user | kullanıcının |
only | yalnızca |
users | kullanıcılar |
EN Open access books are made available under the CC-BY-NC-ND license. Find out more about copyright licenses here.
TR Açık erişimli kitaplar CC-BY-NC-ND lisansı kapsamında yayınlanır Telif hakkı lisansları hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
access | erişimli |
books | kitaplar |
copyright | telif |
here | buradan |
open | açık |
about | hakkında |
license | lisans |
EN Any article available in Elsevier’s digital archive can be made into an eReprint PDF and ordered in quantities of 100 or more
TR Elsevier'in dijital arşivinde yer alan tüm makaleler elektronik tekrar baskı PDF'si haline getirilebilir ve 100 ya da daha fazla miktarlarda sipariş edilebilir
inglês | turco |
---|---|
digital | dijital |
can be | edilebilir |
in | da |
and | ve |
be | tüm |
of | yer |
EN Due to the fact that Tetrastoon is not large enough to accommodate the commercial potential of the city, a hall, basilica planned, was made immediately to the south of the Tetrastoon between the east-west streets
TR Tetrastoon kentin ticari potansiyelini karşılayacak boyutta olmadığı için, hemen güneyine Tetrastoon ile doğu-batı caddesi arasına bazilika planlı bir salon yapıldı
inglês | turco |
---|---|
commercial | ticari |
potential | potansiyelini |
city | kentin |
immediately | hemen |
not | olmadığı |
of | in |
a | bir |
EN The walls were made of stone resembling Mudbrick megaton house walls and architectural structures found here
TR Burada bulunan duvarlar taştan yapılan mudbrik duvarlar ve mimari yapıları andıran megaron tipi evlerdir
inglês | turco |
---|---|
made | yapılan |
stone | taş |
and | ve |
structures | yapılar |
found | bulunan |
architectural | mimari |
EN The blocks that cover the channel, surrounding the pool, are made as rows of seats in the theater
TR Havuzun etrafını çeviren kanalın üzerini kapatan bloklar, tiyatro oturma sıraları gibi yapılmıştır
inglês | turco |
---|---|
blocks | bloklar |
made | yapılmış |
channel | kanal |
EN Analyze log files and identify the highest number hit by Googlebot and the time the hits were made.
TR Kayıt dosyalarını analiz edin ve Googlebot tarafından yapılan en yüksek isabet sayısını ve yapıldığı zamanı belirleyin.
inglês | turco |
---|---|
analyze | analiz |
time | zaman |
made | yapılan |
the time | zamanı |
and | ve |
by | tarafından |
files | dosyaları |
highest | en yüksek |
number | sayısını |
EN Free SEO Tools - Made by Ahrefs
TR Ücretsiz SEO Araçları - Ahrefs tarafından
inglês | turco |
---|---|
by | tarafından |
seo | seo |
tools | araçları |
ahrefs | ahrefs |
EN You will not need to pay an Article Publishing Charge for your paper in this scenario, but your paper will be made open access and you will be asked to make a choice of CC license.
TR Bu senaryoda makaleniz için bir Makale Yayınlama Ücreti ödemeniz gerekmez, ama makaleniz açık erişimli hale gelir ve bir CC lisansı seçmeniz istenir.
inglês | turco |
---|---|
publishing | yayınlama |
open | açık |
access | erişimli |
but | ama |
this | bu |
will | gelir |
pay | bir |
of | in |
and | ve |
license | lisans |
EN Our stuff used to be made to last
TR Eskiden aldığımız ürünler hiç bozulmamak üzere tasarlanırlardı
inglês | turco |
---|---|
to | hiç |
EN Now it’s made to last only a couple of years
TR Şimdi ise ömürleri birkaç sene olsun diye tasarlanıyor
inglês | turco |
---|---|
its | olsun |
a | birkaç |
EN We made available informative videos, audio recordings and written documents under 26 topics.
TR 26 başlık altında bilgilendirici video, ses kaydı ve yazılı dokümanı erişime açtık.
inglês | turco |
---|---|
informative | bilgilendirici |
under | altında |
written | yazılı |
videos | video |
EN While our expert teams made home visits to determine the needs and the situation, our volunteer teams took part in the distribution of relief materials
TR Uzman ekiplerimizle ihtiyaç ve durum tespiti için ev ziyaretleri yaparken, gönüllü ekiplerimiz de yardım malzemeleri dağıtımlarında görev aldı
inglês | turco |
---|---|
visits | ziyaretleri |
situation | durum |
relief | yardım |
materials | malzemeleri |
needs | ihtiyaç |
volunteer | gönüllü |
in | da |
of | in |
and | ve |
EN Foursquare does not guarantee that any Content or User Submission (as defined above) will be made available on the Site or through the Service
TR Foursquare herhangi bir İçeriğin veya Kullanıcı Başvurusunun (yukarıda tanımlanan şekilde) Site üzerinde veya Site aracılığıyla kullanılabilir olacağını garanti etmez
inglês | turco |
---|---|
guarantee | garanti |
defined | tanımlanan |
available | kullanılabilir |
foursquare | foursquare |
user | kullanıcı |
site | site |
will | olacağını |
through | aracılığıyla |
or | veya |
any | herhangi |
Mostrando 50 de 50 traduções