EN 11.5.1. Number of deaths, missing persons and persons affected by disaster per 100,000 people 11.5.2. Direct disaster economic loss in relation to global GDP, including disaster damage to critical infrastructure and disruption of basic services
EN 11.5.1. Number of deaths, missing persons and persons affected by disaster per 100,000 people 11.5.2. Direct disaster economic loss in relation to global GDP, including disaster damage to critical infrastructure and disruption of basic services
TR 11.5.1. 100 000 kişi başına afetlerden etkilenen, kaybolan ve ölen kişi sayısı 11.5.2. Afetin kritik altyapının hasar görmesi ve temel hizmetlerin bozulmasına verdiği zararı kapsayan doğrudan ekonomik kayıpların küresel GSYH'ye oranı
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
affected | etkilenen |
people | kişi |
direct | doğrudan |
economic | ekonomik |
global | küresel |
critical | kritik |
infrastructure | altyapı |
basic | temel |
services | hizmetlerin |
damage | hasar |
EN Campaigning for increased climate protection: climate expert Falko Ueckerdt explains Germany’s role in the international struggle against climate change.
TR İklimin daha fazla korunması için uğraş: İklim uzmanı Falko Ueckerdt, iklim değişikliğine karşı verilen uluslararası mücadelede Almanya’nın oynadığı rolü anlatıyor.
inglês | turco |
---|---|
protection | korunması |
international | uluslararası |
climate | iklim |
expert | uzman |
role | rol |
against | için |
the | fazla |
EN In Berlin, the climate is cold and temperate. There is significant rainfall throughout the year in Berlin. Even the driest month still has a lot of rainfall. This climate is considered to be Dfb according to the Köppen-Geiger climate classification.
TR Berlin iklim ılıman geçmektedir. Berlin ilinde belirgin yağış görülmektedir. En kurak aylarda bile yağış miktarı oldukça fazladır. Köppen-Geiger iklim sınıflandırmasına göre bu iklim Dfb olarak kabul edilmektedir.
inglês | turco |
---|---|
berlin | berlin |
significant | belirgin |
a | a |
climate | iklim |
this | bu |
the | kabul |
EN Campaigning for increased climate protection: climate expert Falko Ueckerdt explains Germany’s role in the international struggle against climate change.
TR İklimin daha fazla korunması için uğraş: İklim uzmanı Falko Ueckerdt, iklim değişikliğine karşı verilen uluslararası mücadelede Almanya’nın oynadığı rolü anlatıyor.
inglês | turco |
---|---|
protection | korunması |
international | uluslararası |
climate | iklim |
expert | uzman |
role | rol |
against | için |
the | fazla |
EN Content that denies the existence or impacts of climate change, the human influence on climate change, or that climate change is backed by scientific consensus.
TR İklim değişikliğinin varlığını veya etkilerini, iklim değişikliği üzerindeki insan etkisini ya da iklim değişikliği hakkında bilimsel fikir birliği olduğunu reddeden içerikler.
inglês | turco |
---|---|
change | değişikliği |
scientific | bilimsel |
human | insan |
is | olduğunu |
climate | iklim |
or | veya |
on | üzerindeki |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
inglês | turco |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
assistance | yardım |
disaster | afet |
affected | etkilenen |
communities | topluluklara |
and | ve |
operations | operasyonları |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
inglês | turco |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
assistance | yardım |
disaster | afet |
affected | etkilenen |
communities | topluluklara |
and | ve |
operations | operasyonları |
EN Proportion of local governments that adopt and implement local disaster risk reduction strategies in line with the Sendai Framework for Disaster Risk Reduction 2015-2030 11.b.2
TR Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015-2030 doğrultusunda yerel afet risk azaltma stratejilerini benimseyen ve uygulayan yerel yönetimlerin oranı 11.b.2
inglês | turco |
---|---|
local | yerel |
and | ve |
disaster | afet |
risk | risk |
reduction | azaltma |
strategies | stratejilerini |
EN 13.1.1. Number of countries with national and local disaster risk reduction strategies 13.1.2. Number of deaths, missing persons and persons affected by disaster per 100,000 people
TR 13.1.1. Ulusal ve yerel düzeyde afet riski azaltma stratejileri olan ülkelerin sayısı 13.1.2. 100 000 kişi başına afetlerden etkilenen, kaybolan ve ölen kişi sayısı
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
disaster | afet |
risk | riski |
reduction | azaltma |
strategies | stratejileri |
affected | etkilenen |
people | kişi |
countries | ülkelerin |
national | ulusal |
local | yerel |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
inglês | turco |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
assistance | yardım |
disaster | afet |
affected | etkilenen |
communities | topluluklara |
and | ve |
operations | operasyonları |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN With the project implemented in 16 villages in the rural we established 16 Disaster Management Commitees with 160 village volunteers, through whom we provided basic information on disaster preparedness, risk mitigation and respons to thousands of people.
TR Kırsal bölgede bulunan 16 köyde uyguladığımız proje ile 16 Afet Yönetim Komitesi oluşturduk ve 160 köy gönüllüsü aracılığıyla binlerce kişiye afete hazırlık, risk azaltma ve afete müdahale konularında temel bilgiler verdik.
inglês | turco |
---|---|
rural | kırsal |
disaster | afet |
management | yönetim |
village | köy |
basic | temel |
information | bilgiler |
risk | risk |
mitigation | azaltma |
project | proje |
and | ve |
with | ile |
EN We conduct emergency assistance operations in disaster situations by means of providing in-kind and cash-based assistance to disaster affected communities
TR Olası bir afet durumunda, afetlerden etkilenen topluluklara ayni ve nakdi yardım sunarak acil yardım operasyonları yürütüyoruz
inglês | turco |
---|---|
assistance | yardım |
disaster | afet |
affected | etkilenen |
communities | topluluklara |
and | ve |
operations | operasyonları |
EN Disaster Prevention and Disaster Management: master's degree course at the University of Bonn
TR Afet önleme ve afet yönetimi: Bonn Üniversitesi master programı
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
and | ve |
management | yönetimi |
bonn | bonn |
prevention | önleme |
course | programı |
EN Further education to be prepared for everything: the master's degree course in Disaster Prevention and Disaster Management (KaVoMa) at the University of Bonn targets managers responsible for protecting the population and vital infrastructure
TR Eğitime devam etme ve her şey için hazırlıklı olma: Bonn Üniversitesi Afet Önleme ve Afet Yönetimi Master Programı (KaVoMa) halkın ve hayati önem taşıyan altyapının korunmasından sorumlu yönetici personel için tasarlanmış bir program
inglês | turco |
---|---|
disaster | afet |
management | yönetimi |
bonn | bonn |
responsible | sorumlu |
vital | hayati |
infrastructure | altyapı |
course | programı |
and | ve |
the | etme |
EN The climate of the district carries the characteristics of the Mediterranean climate
TR İlçenin iklimi, Akdeniz İklimi özelliklerini taşımaktadır
inglês | turco |
---|---|
climate | iklimi |
mediterranean | akdeniz |
EN Some 200 countries are looking for paths towards greater climate protection at the UN climate summit. Germany is playing a key role.
TR BM İklim Değişikliği Konferansı’nda 200 devlet, daha etkili bir iklim korumanın yollarını arıyor. Almanya’ya kilit bir rol düşüyor.
inglês | turco |
---|---|
climate | iklim |
key | kilit |
role | rol |
at | de |
a | bir |
EN The UN Climate Change Conference sets the policy framework, but action is taken in towns and cities. Five facts about municipal climate protection
TR Çerçeve, Dünya İklim Konferansı’ndan; harekete geçen ise yerel yönetimler. Yerel yönetim düzeyindeki iklim koruma üzerine olgular
inglês | turco |
---|---|
conference | konferans |
action | harekete |
municipal | yerel |
protection | koruma |
the | ise |
in | üzerine |
climate | iklim |
EN Through its energy transition, Germany is playing an active role in the fight against climate change and in implementing the Paris Climate Agreement
TR Enerjide dönüşüm uygulamalarıyla Almanya, iklim değişikliği ile mücadeleye ve Paris İklim Anlaşmasının hayata geçirilmesine önemli bir katkı sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
change | değişikliği |
paris | paris |
agreement | anlaşması |
and | ve |
climate | iklim |
its | ile |
EN Water-related risks: can be related to climate change risk management, climate change adaptation plan, recovery, and response to natural disasters such as storms, floods, and drought, etc.
TR Su ile ilgili riskler: iklim değişikliği risk yönetimi, iklim değişikliği uyum planı, kurtarma, fırtına, sel ve kuraklık gibi doğal afetlere müdahale.
inglês | turco |
---|---|
related | ilgili |
change | değişikliği |
management | yönetimi |
recovery | kurtarma |
natural | doğal |
drought | kuraklık |
water | su |
risk | risk |
climate | iklim |
plan | planı |
as | gibi |
EN This climate is considered to be Dfb according to the Köppen-Geiger climate classification
TR Köppen-Geiger'e göre iklim Dfb'dir
inglês | turco |
---|---|
climate | iklim |
EN This climate is considered to be Cfb according to the Köppen-Geiger climate classification
TR Köppen-Geiger'e göre iklim Cfb'dir
inglês | turco |
---|---|
climate | iklim |
EN The climate in Cairo is called a desert climate
TR Kahire şehrinde çöl iklimi görülmektedir
inglês | turco |
---|---|
climate | iklimi |
EN This climate is considered to be BWh according to the Köppen-Geiger climate classification
TR Köppen-Geiger iklim sınıflandırmasına göre BWh olarak adlandırılabilir
inglês | turco |
---|---|
climate | iklim |
EN The climate of the district carries the characteristics of the Mediterranean climate
TR İlçenin iklimi, Akdeniz İklimi özelliklerini taşımaktadır
inglês | turco |
---|---|
climate | iklimi |
mediterranean | akdeniz |
EN Water-related risks: can be related to climate change risk management, climate change adaptation plan, recovery, and response to natural disasters such as storms, floods, and drought, etc.
TR Su ile ilgili riskler: iklim değişikliği risk yönetimi, iklim değişikliği uyum planı, kurtarma, fırtına, sel ve kuraklık gibi doğal afetlere müdahale.
inglês | turco |
---|---|
related | ilgili |
change | değişikliği |
management | yönetimi |
recovery | kurtarma |
natural | doğal |
drought | kuraklık |
water | su |
risk | risk |
climate | iklim |
plan | planı |
as | gibi |
EN Germany’s Economics and Climate Protection Minister Robert Habeck calls on the G7 ministers for energy, environment and climate to take on a pioneering role.
TR Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Finlandiya ve İsveç’in Nato’ya üyelik başvurularını “Savunma paktı ve Avrupa için tarihi adım” olarak övdü.
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Through its energy transition, Germany is playing an active role in the fight against climate change and in implementing the Paris Climate Agreement
TR Enerjide dönüşüm uygulamalarıyla Almanya, iklim değişikliği ile mücadeleye ve Paris İklim Anlaşmasının hayata geçirilmesine önemli bir katkı sağlıyor
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
change | değişikliği |
paris | paris |
agreement | anlaşması |
and | ve |
climate | iklim |
its | ile |
EN Reconciling prosperity and climate action is the goal of the German government. Robert Habeck, Federal Minister for Economic Affairs and Climate Action, discusses in an interview what this will mean for the population.
TR Refah ve iklimin korunmasının birbirine uyumlu kılınması, Alman hükümetinin hedefi. Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck bunun, insanlar için ne anlama geldiğini açıklıyor.
inglês | turco |
---|---|
prosperity | refah |
climate | iklimin |
robert | robert |
economic | ekonomi |
what | ne |
of | in |
and | ve |
for | için |
EN We need rapid climate tests that check and monitor not only the entire economic package, but also individual measures with regard to their compatibility with the goals of climate protection legislation
TR Tüm konjonktür paketinin ve aynı zamanda tek tek önlemlerin İklim Koruma Yasası’nın hedeflerine uygunluğunu denetleyen ve gözetleyen hızlı iklim testlerine ihtiyacımız var
inglês | turco |
---|---|
climate | iklim |
goals | hedeflerine |
protection | koruma |
rapid | hızlı |
need | ihtiyacımız |
the | aynı |
and | ve |
to | tüm |
EN There, climate protection is a hands-on task, and it’s in cities that people feel the effects of climate change to an especially strong degree.
TR İklimin korunması buralarda somutluk kazanıyor ve insanlar iklim değişikliğinin sonuçlarını özellikle buralarda oldukça güçlü biçimde hissediyorlar.
inglês | turco |
---|---|
a | a |
and | ve |
people | insanlar |
of | ın |
protection | korunması |
especially | özellikle |
strong | güçlü |
climate | iklim |
EN Many cities have therefore joined together to form climate alliances. The best known of these is the C40 Cities Climate Leadership Group. Here are a few facts and figures:
TR Birçok kent bu nedenle iklim ittifaklarında bir araya geldi. Bunlar arasındaki en tanınmış örgütlenme ağı, C40 – Cities Climate Leadership Group. İşte bu ağa ilişkin birkaç sayı ve olgu:
inglês | turco |
---|---|
cities | kent |
together | araya |
climate | iklim |
group | group |
a | bir |
and | ve |
best | en |
these | bu |
many | çok |
EN But where does climate change come from? And how is the weather related to the climate? You can find the answers to these questions at the Klimahaus Bremerhaven
TR Ama iklim değişikliği neden kaynaklanıyor? Ve hava ile iklim arasında nasıl bir bağlantı var? Bu soruların cevabını Bremerhaven İklim Evi’nde bulabilirsiniz
inglês | turco |
---|---|
change | değişikliği |
you can find | bulabilirsiniz |
at | de |
but | ama |
questions | sorular |
climate | iklim |
and | ve |
these | bu |
is | hava |
how | nasıl |
EN Along the eighth meridian east, you can explore various climate zones there and discover how to protect the climate.
TR Burada, sekizinci doğu boylamı boyunca çeşitli iklim bölgelerini inceleyip iklimi nasıl koruyabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
east | doğu |
climate | iklim |
the | burada |
various | çeşitli |
how | nasıl |
EN Professor Veronika Eyring was awarded the Leibniz Prize because her research into climate models has helped make global climate predictions considerably more precise
TR Profesör Veronika Eyring, iklim modelleri üzerinde yaptığı araştırmalarla, iklimin küresel ölçekteki gelişmesinin önemli ölçüde daha eksiksiz tahmin edilmesine katkıda bulunduğu için Leibniz Ödülü’ne layık görüldü
inglês | turco |
---|---|
professor | profesör |
models | modelleri |
global | küresel |
climate | iklim |
because | için |
make | da |
the | üzerinde |
more | daha |
EN For the Intergovernmental Panel on Climate Change, Eyring is the lead author of “Human Influence on the Climate System”.
TR Eyring, Dünya İklim Konseyi’nin “İklim Sistemi Üzerindeki İnsani Etki” konusundaki başyazarı.
EN COP26 global climate conference | Germany and climate protection
TR BM İklim Değişikliği Konferansı COP26 | Almanya ve iklim koruma
inglês | turco |
---|---|
climate | iklim |
conference | konferans |
germany | almanya |
and | ve |
protection | koruma |
EN Some 200 countries are looking for paths towards greater climate protection at the UN climate summit. Germany is playing a key role.
TR BM İklim Değişikliği Konferansı’nda 200 devlet, daha etkili bir iklim korumanın yollarını arıyor. Almanya’ya kilit bir rol düşüyor.
inglês | turco |
---|---|
climate | iklim |
key | kilit |
role | rol |
at | de |
a | bir |
EN The winners of Climate-Active Municipality 2021 demonstrate how cities, towns and districts can make progress in the field of climate protection
TR “2021 İklim Korumada Aktif Belediyeler” yarışması kent, kasaba ve beldelerin iklim koruma alanında neler yapılabileceğini kanıtlıyor
inglês | turco |
---|---|
cities | kent |
and | ve |
climate | iklim |
protection | koruma |
EN The UN Climate Change Conference sets the policy framework, but action is taken in towns and cities. Five facts about municipal climate protection
TR Çerçeve, Dünya İklim Konferansı’ndan; harekete geçen ise yerel yönetimler. Yerel yönetim düzeyindeki iklim koruma üzerine olgular
inglês | turco |
---|---|
conference | konferans |
action | harekete |
municipal | yerel |
protection | koruma |
the | ise |
in | üzerine |
climate | iklim |
EN Climate protection: Germany combats climate change worldwide
TR İklimin korunması: Almanya iklim değişikliğine karşı küresel çapta mücadele veriyor.
inglês | turco |
---|---|
germany | almanya |
worldwide | küresel |
protection | korunması |
climate | iklim |
EN How is Stiftung 2° promoting climate protection? We offer a platform for networking and joint action for all German enterprises that wish to support ambitious climate protection
TR Stiftung 2° iklimin korunması etkinliklerine nasıl hız kazandırıyor? İklimin korunmasına yönelik azimli bir çaba vermek isteyen bütün Alman firmalarına ağ oluşturmaları ve ortaklaşa çalışmaları için bir platform sunuyoruz
inglês | turco |
---|---|
climate | iklimin |
protection | korunması |
platform | platform |
a | bir |
and | ve |
how | nasıl |
we offer | sunuyoruz |
EN During the transition to global climate neutrality economic opportunities and new sales markets will arise especially for those countries and companies that were the first to take climate protection seriously.
TR İklime zararsız hale yönelik küresel dönüşümde, ekonomik fırsatlar ve yeni satış pazarları, özellikle ilk olarak iklimin korunmasını ciddiye almış ülkeler ve firmalar için oluşacaktır.
inglês | turco |
---|---|
global | küresel |
climate | iklimin |
economic | ekonomik |
opportunities | fırsatlar |
new | yeni |
companies | firmalar |
protection | korunması |
sales | satış |
especially | özellikle |
countries | ülkeler |
and | ve |
first | ilk |
EN Communities, towns and entire metropolitan regions can take part if they become active on climate policy in their area and thereby support national climate goals
TR Alanlarında iklim politikaları açısından aktif olan ve böylece ulusal düzeydeki iklim hedeflerine varılmasını destekleyen belde, şehir ve hatta metropol bölgeleri sözleşmeye taraf olabiliyor
inglês | turco |
---|---|
active | aktif |
climate | iklim |
support | destekleyen |
national | ulusal |
goals | hedeflerine |
become | olan |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções