TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
"durumunda riskleri minimum" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
durumunda | a all as before between during has have if in case of in the of the on the per some than that this to the upon using we are when |
riskleri | risk risks |
minimum | minimal minimum |
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
yüksek | high |
ve | and |
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
yüksek | high |
ve | and |
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
yüksek | high |
ve | and |
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
turco | inglês |
---|---|
afet | disaster |
yüksek | high |
ve | and |
TR Lütfen not alın, sipariş içeriği minimum paket ve minimum adet tutarına göre güncellendi
EN Please note, the order volume has been updated. This is due to package and minimum order quantities.
turco | inglês |
---|---|
not | note |
sipariş | order |
minimum | minimum |
paket | package |
ve | and |
güncellendi | updated |
TR OneClickDrive.com'da minimum 250 km/gün, 1400 km/hafta ve 3000 km/ay olarak bir minimum sınırlama belirledik
EN On OneClickDrive.com, we have set a minimum limitation of 250 km/day, 1400km/week and 3000km/month
turco | inglês |
---|---|
minimum | minimum |
km | km |
ay | month |
TR Finansal riskleri yönetme isteğinize ve ihtiyacınıza karşı duyarlıyız
EN We are sensitive to your desire and need to manage financial risk
turco | inglês |
---|---|
finansal | financial |
riskleri | risk |
yönetme | manage |
ve | and |
karşı | to |
TR Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın tespit edilmesiyle resmi olarak gündemimizi işgal eden COVID-19 salgını, herkesin hayatını etkilerken afetten etkilenenlerin karşılaştığı riskleri daha da artırdı
EN The COVID-19 pandemic, which officially entered our agenda with the detection of the first case in Turkey in March, increased the risks faced by those affected by the disaster while affecting everyone’s lives
turco | inglês |
---|---|
mart | march |
türkiye | turkey |
ilk | first |
tespit | detection |
herkesin | everyone |
riskleri | risks |
TR Çocuk koruma programımız kapsamında çalıştığımız tüm alanlarda, çocukların karşılaşabileceği riskleri azaltmayı ve ortadan kaldırmayı hedefliyoruz
EN In all areas that we are active in the scope of our child protection program, we aim at decreasing and removing risks that children might be faced with
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
kapsamında | in the scope of |
riskleri | risks |
ve | and |
ın | of |
TR SiteLock web siteni kötü amaçlı yazılımlara karşı tarar ve olası riskleri belirlemene ve kaldırmana yardımcı olur
EN SiteLock scans your website for malware and helps you identify and remove potential risks
turco | inglês |
---|---|
web | website |
karşı | for |
tarar | scans |
ve | and |
olası | potential |
riskleri | risks |
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
turco | inglês |
---|---|
şirketlerin | companies |
modern | modern |
yasası | act |
ab | eu |
yönetmeliği | regulation |
riskleri | risks |
ın | of |
TR Control Union Certifications, müşterilerine riskleri tespit etmeleri ve risk azaltıcı önlemler almaları konusunda yardımcı olacak çok sayıda gerekli özen sistemini desteklemiş ve uygulamıştır.
EN Control Union Certifications has supported and implemented many due diligence systems, helping customers identify risks as well as implementing mitigating measures.
turco | inglês |
---|---|
control | control |
union | union |
tespit | identify |
TR Bu destek sonucunda bu tedarikçiler ABD Gıda ve İlaç Kurumu kanununa ilişkin devam eden uygunluk hallerini koruyabilir ve uyum sorunlarına dair riskleri azaltabilir.
EN As a result, these suppliers can maintain their on-going compliance to meet the US Food & Drug Administration law and reduce the risk of compliance issues.
turco | inglês |
---|---|
tedarikçiler | suppliers |
abd | us |
gıda | food |
riskleri | risk |
sorunları | issues |
TR Karanlık havuz likidite, riskleri ve avantajları hakkında daha fazla bilgi edinin. Neden bu özel forumların tahvil, türev ve diğer finansal araçlar için var olduğunu ve amaçlarını keşfedin.
EN Learn about dark pool liquidity and the risks and benefits associated with them. Discover why these private forums for trading securities, derivatives and other financial instruments exist and the purpose they serve.
turco | inglês |
---|---|
havuz | pool |
likidite | liquidity |
riskleri | risks |
bilgi | learn |
özel | private |
finansal | financial |
keşfedin | discover |
TR Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın tespit edilmesiyle resmi olarak gündemimizi işgal eden COVID-19 salgını, herkesin hayatını etkilerken afetten etkilenenlerin karşılaştığı riskleri daha da artırdı
EN The COVID-19 pandemic, which officially entered our agenda with the detection of the first case in Turkey in March, increased the risks faced by those affected by the disaster while affecting everyone’s lives
turco | inglês |
---|---|
mart | march |
türkiye | turkey |
ilk | first |
tespit | detection |
herkesin | everyone |
riskleri | risks |
TR Çocuk koruma programımız kapsamında çalıştığımız tüm alanlarda, çocukların karşılaşabileceği riskleri azaltmayı ve ortadan kaldırmayı hedefliyoruz
EN In all areas that we are active in the scope of our child protection program, we aim at decreasing and removing risks that children might be faced with
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
kapsamında | in the scope of |
riskleri | risks |
ve | and |
ın | of |
TR Bir thawte Kod İmzalama Sertifikası, aşağıdakileri sağlayan dijital bir imza sağlayarak yazılım ve uygulama indirmeleri ile ilgili riskleri en aza indirir: - Yazılımın, onu imzalayan yayıncıdan geldiğini onaylar
EN A thawte Code Signing Certificate minimizes risks associated with software and application downloads by providing a digital signature that: - Confirms that the software came from the publisher who signed it
turco | inglês |
---|---|
thawte | thawte |
kod | code |
sertifikası | certificate |
sağlayan | providing |
sağlayarak | by providing |
ilgili | associated |
riskleri | risks |
onu | it |
TR Nitelikli elemanları buna hazırlamak için „Public Health“ anabilim dalı, halkın sağlık durumunun nedenleriyle, değişim ve iyileştirmenin riskleri ve olanaklarıyla meşgul oluyor.
EN In order to prepare specialists for this, the Public Health degree program deals with the reasons for the population’s state of health, the dangers of change and the opportunities for improvement.
turco | inglês |
---|---|
public | public |
değişim | change |
TR Kibar International ayrıca ticari alacakları sigortalayarak ciddi riskleri ortadan kaldırmakta ve grup şirketlerinin yurt dışı faaliyetlerinin uluslararası düzenleme ve uygulamalara uygunluğu konusunda destek sağlamaktadır.
EN Kibar International also eliminates important risks by insuring trade receivables and provides assistance for ensuring compliance of group companies’ foreign activities in line with international regulations and practices.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
riskleri | risks |
ve | and |
grup | group |
destek | assistance |
TR Kibar Holding olarak dünya genelinde karşılaştığımız kur riskini azaltmak, hızlı değişen politik ve ekonomik riskleri bertaraf etmek için oyun alanımızı genişletmek önceliklerimiz arasında.
EN At Kibar Holding, one of our priorities is to expand our playing field in order to reduce global exchange risks as well as the rapidly changing political and economic risks.
turco | inglês |
---|---|
holding | holding |
dünya | global |
hızlı | rapidly |
politik | political |
ekonomik | economic |
riskleri | risks |
TR İyi bir Kripto eğitimi almak, riskleri nasıl azaltacağınızı ve kazançlardan nasıl yararlanacağınızı anlamanıza yardımcı olacaktır
EN Getting a good Crypto education will help you understand how to mitigate the risks and capitalise on the gains
turco | inglês |
---|---|
kripto | crypto |
eğitimi | education |
almak | getting |
riskleri | risks |
olacaktır | will |
TR Dayanıklı mobil cihazlar ile çalışanların maruz kaldığı riskleri azaltın
EN Minimizing worker risk with rugged HazLoc mobile devices
turco | inglês |
---|---|
dayanıklı | rugged |
mobil | mobile |
cihazlar | devices |
ile | with |
riskleri | risk |
TR Güvenlik riskleri ortada ve saldırıların sıklığı artmakta
EN Security risks are real, and attacks are increasing in frequency
turco | inglês |
---|---|
güvenlik | security |
riskleri | risks |
ve | and |
TR Riskleri hafifletmek için nakit akışını optimize etme
EN Optimising cash flow to mitigate risks
turco | inglês |
---|---|
riskleri | risks |
için | to |
nakit | cash |
TR Riskleri hafifletme, hızla ve çeviklikle karşılık verme becerisi, şirketlerin rekabet üstünlüğü elde etmelerine olanak sağlar
EN The ability to mitigate risks and respond with speed and agility enables businesses to have a competitive edge
turco | inglês |
---|---|
riskleri | risks |
ve | and |
sağlar | enables |
TR Müvekkillerin küresel ticari faaliyetleri esnasında elde ettikleri avantajları değerlendirebilmelerini ve riskleri en aza indirmelerini hedeflemektedir
EN The firm’s support focuses on helping clients to take advantage of opportunities and mitigate risks during global trade
turco | inglês |
---|---|
küresel | global |
esnasında | during |
ve | and |
riskleri | risks |
TR Kuşak araştırması yapan bilim insanı Rüdiger Maas’la yaşlı ve genç insanlar arasındaki farklar ve ortak özellikler ile gelecek kuşağın fırsatlarıyla riskleri üzerine bir söyleşi.
EN The generation expert Rüdiger Maas talks about differences and similarities between young and old and the chances and risks for the upcoming generation.
turco | inglês |
---|---|
genç | young |
arasındaki | between |
farklar | differences |
riskleri | risks |
TR Kurumumuzun, müşterilerimizin ve tedarikçilerimizin bilgi varlıkları üzerinde oluşabilecek riskleri değerlendirmeyi ve yönetmeyi,
EN To evaluate and manage the risks that may arise on the information assets of our institution, our customers and suppliers,
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
riskleri | risks |
TR Bağımsız finansal danışmanlık almanızı ve işlem yapmadan önce riskleri tam olarak anladığınızdan emin olmanızı öneririz.
EN We recommend that you seek independent financial advice and ensure you fully understand the risks involved before trading.
turco | inglês |
---|---|
bağımsız | independent |
finansal | financial |
işlem | trading |
önce | before |
riskleri | risks |
emin | ensure |
öneririz | we recommend |
TR Tüm Iş Riskleri Için Danışmanınız Html Builders
EN How Can We Help You Html Builders
turco | inglês |
---|---|
için | how |
html | html |
TR Finansal riskleri yönetme isteğinize ve ihtiyacınıza karşı duyarlıyız
EN We are sensitive to your desire and need to manage financial risk
turco | inglês |
---|---|
finansal | financial |
riskleri | risk |
yönetme | manage |
ve | and |
karşı | to |
TR Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın tespit edilmesiyle resmi olarak gündemimizi işgal eden COVID-19 salgını, herkesin hayatını etkilerken afetten etkilenenlerin karşılaştığı riskleri daha da artırdı
EN The COVID-19 pandemic, which officially entered our agenda with the detection of the first case in Turkey in March, increased the risks faced by those affected by the disaster while affecting everyone’s lives
turco | inglês |
---|---|
mart | march |
türkiye | turkey |
ilk | first |
tespit | detection |
herkesin | everyone |
riskleri | risks |
TR Çocuk koruma programımız kapsamında çalıştığımız tüm alanlarda, çocukların karşılaşabileceği riskleri azaltmayı ve ortadan kaldırmayı hedefliyoruz
EN In all areas that we are active in the scope of our child protection program, we aim at decreasing and removing risks that children might be faced with
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
kapsamında | in the scope of |
riskleri | risks |
ve | and |
ın | of |
TR Mart ayında Türkiye’de ilk vakanın tespit edilmesiyle resmi olarak gündemimizi işgal eden COVID-19 salgını, herkesin hayatını etkilerken afetten etkilenenlerin karşılaştığı riskleri daha da artırdı
EN The COVID-19 pandemic, which officially entered our agenda with the detection of the first case in Turkey in March, increased the risks faced by those affected by the disaster while affecting everyone’s lives
turco | inglês |
---|---|
mart | march |
türkiye | turkey |
ilk | first |
tespit | detection |
herkesin | everyone |
riskleri | risks |
TR Çocuk koruma programımız kapsamında çalıştığımız tüm alanlarda, çocukların karşılaşabileceği riskleri azaltmayı ve ortadan kaldırmayı hedefliyoruz
EN In all areas that we are active in the scope of our child protection program, we aim at decreasing and removing risks that children might be faced with
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
kapsamında | in the scope of |
riskleri | risks |
ve | and |
ın | of |
TR Siber riskleri yönetmeye yardımcı olmak için gerçek ihlallerden içgörüler elde edin
EN Find insights from real breaches to help manage cyber risks
turco | inglês |
---|---|
siber | cyber |
riskleri | risks |
gerçek | real |
içgörüler | insights |
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
turco | inglês |
---|---|
şirketlerin | companies |
modern | modern |
yasası | act |
ab | eu |
yönetmeliği | regulation |
riskleri | risks |
ın | of |
TR Control Union Certifications, müşterilerine riskleri tespit etmeleri ve risk azaltıcı önlemler almaları konusunda yardımcı olacak çok sayıda gerekli özen sistemini desteklemiş ve uygulamıştır.
EN Control Union Certifications has supported and implemented many due diligence systems, helping customers identify risks as well as implementing mitigating measures.
turco | inglês |
---|---|
control | control |
union | union |
tespit | identify |
TR Bu destek sonucunda bu tedarikçiler ABD Gıda ve İlaç Kurumu kanununa ilişkin devam eden uygunluk hallerini koruyabilir ve uyum sorunlarına dair riskleri azaltabilir.
EN As a result, these suppliers can maintain their on-going compliance to meet the US Food & Drug Administration law and reduce the risk of compliance issues.
turco | inglês |
---|---|
tedarikçiler | suppliers |
abd | us |
gıda | food |
riskleri | risk |
sorunları | issues |
TR Bir thawte Kod İmzalama Sertifikası, aşağıdakileri sağlayan dijital bir imza sağlayarak yazılım ve uygulama indirmeleri ile ilgili riskleri en aza indirir: - Yazılımın, onu imzalayan yayıncıdan geldiğini onaylar
EN A thawte Code Signing Certificate minimizes risks associated with software and application downloads by providing a digital signature that: - Confirms that the software came from the publisher who signed it
turco | inglês |
---|---|
thawte | thawte |
kod | code |
sertifikası | certificate |
sağlayan | providing |
sağlayarak | by providing |
ilgili | associated |
riskleri | risks |
onu | it |
TR Güvenlik riskleri ortada ve saldırıların sıklığı artmakta
EN Security risks are real, and attacks are increasing in frequency
turco | inglês |
---|---|
güvenlik | security |
riskleri | risks |
ve | and |
TR Hata tespit etme, tanımlama, önleme ve risk yönetimini baz alan yaklaşımlar ile emniyet konusundaki riskleri minimize etmeyi
EN Minimizing risks regarding safety using approaches based on failure detection, definition, prevention and risk management.
turco | inglês |
---|---|
tespit | detection |
önleme | prevention |
emniyet | safety |
TR Kurumumuzun, müşterilerimizin ve tedarikçilerimizin bilgi varlıkları üzerinde oluşabilecek riskleri değerlendirmeyi ve yönetmeyi,
EN To evaluate and manage the risks that may arise on the information assets of our institution, our customers and suppliers,
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
riskleri | risks |
TR Nitelikli elemanları buna hazırlamak için „Public Health“ anabilim dalı, halkın sağlık durumunun nedenleriyle, değişim ve iyileştirmenin riskleri ve olanaklarıyla meşgul oluyor.
EN In order to prepare specialists for this, the Public Health degree program deals with the reasons for the population’s state of health, the dangers of change and the opportunities for improvement.
turco | inglês |
---|---|
public | public |
değişim | change |
TR Yeni bir donanım olan iklim riskleri sigortası, özellikle Afrika’da ilgiyle karşılanıyor
EN The new instrument of climate risk insurance is attracting interest above all in Africa
turco | inglês |
---|---|
olan | is |
iklim | climate |
riskleri | risk |
afrika | africa |
TR Yapay zeka ile BT operasyonları görevinizin merkezinde hızlı yanıt verebilme yeteneğini artırın ve riskleri azaltın.
EN Improve responsiveness and reduce risk with AI at the core of your IT operations mission.
turco | inglês |
---|---|
bt | it |
riskleri | risk |
TR Karanlık havuz likidite, riskleri ve avantajları hakkında daha fazla bilgi edinin. Neden bu özel forumların tahvil, türev ve diğer finansal araçlar için var olduğunu ve amaçlarını keşfedin.
EN Learn about dark pool liquidity and the risks and benefits associated with them. Discover why these private forums for trading securities, derivatives and other financial instruments exist and the purpose they serve.
turco | inglês |
---|---|
havuz | pool |
likidite | liquidity |
riskleri | risks |
bilgi | learn |
özel | private |
finansal | financial |
keşfedin | discover |
TR Çerçeve, riskleri yönetme ve bunlara yanıt vermeye yönelik ilgili ve hafifletici politikaları, prosedürleri ve küresel süreçleri kapsayan kapsamlı bir risk yönetim metodolojisi ve sistemini de içerir
EN The framework also includes a comprehensive risk management methodology and system with related and mitigating policies, procedures and global processes for managing and responding to risks
turco | inglês |
---|---|
yönetme | managing |
ilgili | related |
küresel | global |
kapsamlı | comprehensive |
sistemini | system |
de | also |
içerir | includes |
TR Bu riskleri azaltabilecek bir güvenlik kültürü inşa etmek için çok çalışıyoruz.
EN We are working hard to build the kind of safety culture that can reduce these risks.
turco | inglês |
---|---|
riskleri | risks |
güvenlik | safety |
çalışıyoruz | we are working |
TR Politik risklerle beraber ülke bazlı riskleri gösteren dünya haritası Atradius Ekonomik Araştırma Bölümü tarafından üç ayda bir yayınlanmaktadır.
EN An at-a glance summary graphic of the business performance and credit risk situation of key industries in major markets.
Mostrando 50 de 50 traduções