TR Hedef Kitlenin Disiplini: --Yok-- Kimya ve Kimya Mühendisliği Dünya ve Çevre Bilimleri Enerji Sağlık Uzmanları Matematik ve Bilgisayar Bilimleri Fizik ve Malzeme Bilimi Diğer
"çevre bilimleri gıda" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
çevre | be climate eco eco-friendly environment environmental environmentally of the world planet the environment world world’s |
bilimleri | science sciences technology |
gıda | food offer provide supply your |
TR Hedef Kitlenin Disiplini: --Yok-- Kimya ve Kimya Mühendisliği Dünya ve Çevre Bilimleri Enerji Sağlık Uzmanları Matematik ve Bilgisayar Bilimleri Fizik ve Malzeme Bilimi Diğer
EN Discipline of target audience: --None-- Chemistry & Chemical Engineering Earth & Environmental Sciences Energy Health Professionals Mathematics & Computer Science Physics & Material Science Other
turco | inglês |
---|---|
hedef | target |
enerji | energy |
sağlık | health |
matematik | mathematics |
bilgisayar | computer |
fizik | physics |
malzeme | material |
diğer | other |
TR Hedef Kitlenin Disiplini: --Yok-- Kimya ve Kimya Mühendisliği Dünya ve Çevre Bilimleri Enerji Sağlık Uzmanları Matematik ve Bilgisayar Bilimleri Fizik ve Malzeme Bilimi Diğer
EN Discipline of target audience: --None-- Chemistry & Chemical Engineering Earth & Environmental Sciences Energy Health Professionals Mathematics & Computer Science Physics & Material Science Other
turco | inglês |
---|---|
hedef | target |
enerji | energy |
sağlık | health |
matematik | mathematics |
bilgisayar | computer |
fizik | physics |
malzeme | material |
diğer | other |
TR Çevre Bilimleri Gıda Bilimi ve Teknolojisi Mühendislik Ortak Disiplinler Temel Bilimler Tıp Veterinerlik Ziraat
EN Environmental Sciences Food Science and Technology Engineering Multidisciplanary Sciences Basic Sciences Medicine Veterinary Sciences Agriculture
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
temel | basic |
tıp | medicine |
TR Gıda güvenliği donanımı ve yazılımı, konuklarınızı güvende tutar ve gıda güvenliği prosedürlerini otomatik hale getirerek, gıda kaynaklı hastalık yayma ihtimalini azaltmanızı sağlar.
EN Food safety hardware and software keep your guests safe and enable you to automate food safety procedures, reducing the odds of spreading food-borne illness.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
güvenliği | safety |
sağlar | enable |
ın | of |
TR Gıda güvenliğinde mükemmellik için Uluslararası Gıda Koruma Siyah İnci Ödülü tarafından tanınan Disney'in ödüllü gıda güvenliği eğitim programına dayanır.
EN It is built upon Disney’s award-winning food safety training programme as recognised by the International Association for Food Protection Black Pearl Award for excellence in food safety.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
uluslararası | international |
siyah | black |
ödüllü | award-winning |
eğitim | training |
programı | programme |
TR Amacımız, güvenli, uygun fiyatlı ve besleyici gıdaya erişim sağlayan güvenli, esnek ve sürdürülebilir gıda sistemlerine katkıda bulunarak değer zincirimiz genelinde gıda kaybını ve gıda israfını en aza indirmek
EN Our ambition is to contribute to secure, resilient and sustainable food systems that provide access to safe, affordable, and nutritious food, and minimise food loss and food waste across our value chain
turco | inglês |
---|---|
uygun | affordable |
erişim | access |
sağlayan | provide |
sürdürülebilir | sustainable |
gıda | food |
değer | value |
genelinde | across |
TR Kolektif olarak harekete geçme amacıyla, 5 yeni girişimciyle takviyeli gıda ve içecek ürünleri geliştirmek ve gıda atıklarını besleyici gıda kaynaklarına dönüştürmek üzere iş birlikleri gerçekleştirdik
EN With the goal of driving collective action, we’ve collaborated with 5 start-ups to develop fortified food and beverage products and transform food waste into nutritious food sources
turco | inglês |
---|---|
harekete | action |
gıda | food |
içecek | beverage |
ürünleri | products |
geliştirmek | develop |
dönüştürmek | transform |
TR Yaşam Bilimleri, Fiziki Bilim ve Mühendislik, Sosyal Bilimler ve Sağlık Bilimleri alanlarını kapsayan çeşitli uluslararası konferanslar düzenleriz.
EN We organise a variety of international conferences covering life sciences, physical science & engineering, social sciences and health sciences.
turco | inglês |
---|---|
yaşam | life |
ve | and |
mühendislik | engineering |
sosyal | social |
sağlık | health |
kapsayan | covering |
çeşitli | variety |
uluslararası | international |
konferanslar | conferences |
ın | of |
TR Yaşam Bilimleri, Fiziki Bilim ve Mühendislik, Sosyal Bilimler ve Sağlık Bilimleri alanlarını kapsayan çeşitli uluslararası konferanslar düzenleriz.
EN We organise a variety of international conferences covering life sciences, physical science & engineering, social sciences and health sciences.
turco | inglês |
---|---|
yaşam | life |
ve | and |
mühendislik | engineering |
sosyal | social |
sağlık | health |
kapsayan | covering |
çeşitli | variety |
uluslararası | international |
konferanslar | conferences |
ın | of |
TR Eğitim içeriği disiplinler arası mahiyette; doğa ve mühendislik bilimleri, bilişim bilimleri, ekonomi veya hukuk alanındaki dersler orman ve ahşap bağlamında uygulama odaklı olarak yürütülüyor
EN The course is interdisciplinary, combining courses in the natural and engineering sciences, computer science, economics and law with a close practical focus on forests and wood
turco | inglês |
---|---|
doğa | natural |
mühendislik | engineering |
hukuk | law |
TR Çevre Bilimleri ve Mühendisliği
EN Environmental Sciences and Engineering
turco | inglês |
---|---|
bilimleri | sciences |
ve | and |
TR Eberswalde Sürdürülebilir Kalkınma Üniversitesi’nde, Varşova Doğa Bilimleri Üniversitesi’yle işbirliği içinde, orman ve çevre alanlarında geleceğin görevleri için bilişimciler yetiştiriyor.
EN In cooperation with the Warsaw University of Life Sciences, the Eberswalde University for Sustainable Development trains digital experts for future work in forests and the environment.
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
bilimleri | sciences |
işbirliği | cooperation |
çevre | environment |
TR Augsburg Üniversitesinde İklim ve Çevre Bilimleri programı (master)
EN MSc in Climate and Environment Sciences at Augsburg University
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bilimleri | sciences |
TR Augsburg Üniversitesi İklim ve Çevre Bilimleri yüksek lisans programı Coğrafya Bölümünde veriliyor
EN The MSc in Climate and Environment Sciences is based at the Institute of Geography at Augsburg University
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
bilimleri | sciences |
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
turco | inglês |
---|---|
çevre | environmental |
yanı | well |
enerji | energy |
diğer | other |
ham | raw |
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
turco | inglês |
---|---|
çevre | environmental |
yanı | well |
enerji | energy |
diğer | other |
ham | raw |
TR Stockholm+50 Çevre Zirvesi’nde 1972 ruhunun yeniden canlandırılması hedefleniyor. Federal Çevre Bakanı Steffi Lemke ekonomi dünyasından hızlı değişiklik talep etti.
EN Ukrainian parliamentary Speaker in Berlin +++ Reactions from Germany to the war in Ukraine.
TR “Sürdürülebilir turizm” öğrencileri seyahat programlarını çevre ve sosyal açıdan daha uyumlu şekilde düzenlemenin yanı sıra ekonomi, hukuk, çevre, ekoloji ve kalkınma politikası gibi alanlarda da bilgileniyorlar.
EN Students of sustainable tourism learn how to make travel more environmentally friendly and socially acceptable and study subjects such as business, law, the environment, ecology and development polcy.
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
turizm | tourism |
seyahat | travel |
çevre | environment |
hukuk | law |
kalkınma | development |
ın | of |
TR Yayın Bilgisi: 2021 , Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi
EN Published: 2021 , Harran Journal of Agricultural and Food Science
turco | inglês |
---|---|
tarım | agricultural |
gıda | food |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi
EN Journal Of Agriculture and Nature
turco | inglês |
---|---|
tarım | agriculture |
dergisi | journal |
TR Yayın Bilgisi: 2015 , Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi
EN Published: 2015 , Harran Journal of Agricultural and Food Science
turco | inglês |
---|---|
tarım | agricultural |
gıda | food |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Yayın Bilgisi: 2021 , Çukurova Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi
EN Published: 2021 , Çukurova Journal of Agricultural and Food Sciences
turco | inglês |
---|---|
tarım | agricultural |
gıda | food |
bilimleri | sciences |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Çukurova Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi
EN Çukurova Journal of Agricultural and Food Sciences
turco | inglês |
---|---|
tarım | agricultural |
gıda | food |
bilimleri | sciences |
dergisi | journal |
TR Yayın Bilgisi: 2019 , Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi
EN Published: 2019 , Harran Journal of Agricultural and Food Science
turco | inglês |
---|---|
tarım | agricultural |
gıda | food |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Yayın Bilgisi: 2018 , Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi
EN Published: 2018 , Harran Journal of Agricultural and Food Science
turco | inglês |
---|---|
tarım | agricultural |
gıda | food |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Yayın Bilgisi: 2020 , Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi
EN Published: 2020 , Harran Journal of Agricultural and Food Science
turco | inglês |
---|---|
tarım | agricultural |
gıda | food |
dergisi | journal |
ın | of |
TR GxP ilaç, tıbbi cihaz ve tıbbi yazılım uygulamaları gibi gıda ve tıbbi ürünler üreten yaşam bilimleri kuruluşlarını ilgilendiren yasal düzenlemeleri ve yönergeleri ifade eden bir kısaltmadır
EN GxP is an acronym that refers to the regulations and guidelines applicable to life sciences organizations that make food and medical products such as drugs, medical devices, and medical software applications
turco | inglês |
---|---|
tıbbi | medical |
cihaz | devices |
gıda | food |
yaşam | life |
bilimleri | sciences |
kuruluşların | organizations |
TR Ziraat bilimleri pek çok küresel sorunun anahtarı durumunda: Cevap aranan konular gıda güvenliği, sağlıklı beslenme, kaynakların korunması, iklimin ve çevrenin korunması, hayvan sağlığı
EN Agricultural science is the key to many global issues: it focuses on food security, healthy nutrition, preserving resources, climate and environmental protection and animal welfare
turco | inglês |
---|---|
bilimleri | science |
küresel | global |
anahtarı | key |
konular | issues |
gıda | food |
sağlıklı | healthy |
beslenme | nutrition |
hayvan | animal |
kaynakları | resources |
TR Sağlık, çevre, ekolojik yaşam, tüketici hakları, doğa koruma, tarım, gıda ve benzeri alanlarda…
EN Local Youth Associations Network (YGDA), which started its activities on January 1, 2021, is…
TR Çalışmaların kapsamı, örneğin insan-hayvan-çevre arayüzünden, aşılara, antimikrobiyal dirence, gıda güvenliği ve tropikal hastalıklara uzanan çeşitlilikte
EN In their activities, they focus for example on the human-animal-environment interface, vaccines, antimicrobial resistance, food security or tropical diseases
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
güvenliği | security |
arayüzü | interface |
TR Doğal gıda, organik ürünler ve çevre dostu mağazanız için bereket ve canlılık mesajı verin. Organik logonuzu internet üzerinden oluşturun ve markanızın bir parçası yapın.
EN Promote exuberance and vitality with your natural food, organic products, and eco-friendly store. Create your organic logo online and make it a part of your brand.
turco | inglês |
---|---|
doğal | natural |
gıda | food |
organik | organic |
ürünler | products |
dostu | friendly |
markanızın | your brand |
parçası | part |
TR Çalışmaların kapsamı, örneğin insan-hayvan-çevre arayüzünden, aşılara, antimikrobiyal dirence, gıda güvenliği ve tropikal hastalıklara uzanan çeşitlilikte
EN In their activities, they focus for example on the human-animal-environment interface, vaccines, antimicrobial resistance, food security or tropical diseases
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
güvenliği | security |
arayüzü | interface |
TR 2020 Tetra Pak Endeksi: COVID-19 ve Gıda Güvenliği - Çevre İkilemi
EN Tetra Pak Index 2020: COVID-19 and the Food Safety– Environment Dilemma
turco | inglês |
---|---|
tetra | tetra |
endeksi | index |
gıda | food |
güvenliği | safety |
TR COVID-19, gıda güvenliği, çevre ve ekonomik sorunlar artık önde gelen küresel tüketici endişeleri
EN COVID-19, food safety, the environment and economic issues are now the leading global consumer concerns
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
güvenliği | safety |
çevre | environment |
ekonomik | economic |
sorunlar | issues |
artık | now |
küresel | global |
tüketici | consumer |
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
turco | inglês |
---|---|
etkilenen | affected |
nakit | cash |
gıda | food |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
sunan | provide |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Afet alanlarında temiz suya erişimin sağlanması ve hijyen ve barınma koşullarının iyileştirilmesi, gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçların karşılanması için çalışıyoruz
EN We work to provide access to clean water and improve housing and hygiene conditions
turco | inglês |
---|---|
temiz | clean |
hijyen | hygiene |
TR Control Union, ABD Gıda ve İlaç Kurumunun (FDA) Gıda Güvenliği Modernizasyon Kanununa (FSMA) uyum sağlama ve bu uyumu devam ettirme konusunda işletmenize yardımcı olmaya hazırdır.
EN Control Union Certifications can assist your business in achieving and maintaining regulatory compliance with the US Food and Drug Administration?s (FDA) Food Safety Modernization Act (FSMA).
turco | inglês |
---|---|
control | control |
union | union |
abd | us |
gıda | food |
güvenliği | safety |
uyum | compliance |
TR FSMA, gerek lokal ABD gıda şirketleri, ABD dışındaki gıda işletmeleri ve ABD pazarına yönelik insan ve hayvan besinlerini üreten, işleyen, paketleyen ya da depolayan bölgeler için geçerlidir.
EN FMSA applies to both domestic US Food companies, food businesses outside the US and territories that manufacture, process, pack or hold human and animal food destined for the US market.
turco | inglês |
---|---|
abd | us |
gıda | food |
şirketleri | companies |
insan | human |
hayvan | animal |
geçerlidir | applies |
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
turco | inglês |
---|---|
etkilenen | affected |
nakit | cash |
gıda | food |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
sunan | provide |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Afet alanlarında temiz suya erişimin sağlanması ve hijyen ve barınma koşullarının iyileştirilmesi, gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçların karşılanması için çalışıyoruz
EN We work to provide access to clean water and improve housing and hygiene conditions
turco | inglês |
---|---|
temiz | clean |
hijyen | hygiene |
TR 12.3. 2030’a kadar perakende ve tüketici düzeylerinde kişi başına düşen küresel gıda atığının yarıya indirilmesi ve hasat sonrası kayıplar dâhil üretimdeki ve tedarik zincirlerindeki gıda kayıplarının azaltılması
EN 12.3. By 2030, halve per capita global food waste at the retail and consumer levels and reduce food losses along production and supply chains, including post-harvest losses
turco | inglês |
---|---|
perakende | retail |
tüketici | consumer |
kişi | capita |
küresel | global |
gıda | food |
sonrası | post- |
tedarik | supply |
TR Sıkı gıda güvenliği yönetmeliklerine uymanız, markanızı pazarlamak için gıda etiketleri basmanız ve ayrıntılı besin bilgileri sunmanız gerekir
EN You have to meet stringent food safety guidelines, print food labels to market your brand and provide detailed nutritional information
turco | inglês |
---|---|
sıkı | stringent |
güvenliği | safety |
etiketleri | labels |
ayrıntılı | detailed |
bilgileri | information |
TR Günümüzün mobil teknolojileri, yiyecek-içecek ve konaklama sektörü işletmecilerinin, gıda nakliyesinden depolama, hazırlama ve hizmete kadar gıda güvenliğinin sağlandığı bir ortam yaratmalarına yardımcı olur.
EN Today’s mobile technologies help food and beverage and hospitality operators create an environment in which food safety is ensured — from food transport and storage to preparation and service.
turco | inglês |
---|---|
mobil | mobile |
teknolojileri | technologies |
gıda | food |
depolama | storage |
hizmete | service |
ortam | environment |
TR Zebra ve Disney CHEFS™ 'in gıda yükleme alanında alındığı andan konukların ilk lokmalarını tatmalarından hemen önceye gıda güvenliği prosedürlerini nasıl otomatik hale getirdiklerini öğrenin.
EN Learn how Zebra and Disney CHEFS™ are automating food safety procedures from the moment food is received at the loading dock to just before guests’ savor their first bites.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
gıda | food |
yükleme | loading |
güvenliği | safety |
öğrenin | learn |
TR Gıda etiketleri, tüketicilerin gıda seçenekleriyle ilgili daha bilinçli kararlar almalarını sağlamak için beslenme bilgileri, içerik ve potansiyel alerjenleri içermelidir
EN Food labelling must include nutritional information, ingredients and potential allergens to enable consumers to make more informed decisions about their food choices
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
tüketicilerin | consumers |
kararlar | decisions |
beslenme | nutritional |
potansiyel | potential |
TR Gıda etiketleri ve takip edilebilirlik için karmaşık düzenlemelere ve standartlara uyma gereği karşısında, yiyecek-içecek ve konaklama-ağırlama işletmecileri güvenilir ve güvenli bir gıda etiketleme sistemine ihtiyaç duyar
EN Faced with the need to comply with complex regulations and standards for food labelling and traceability, food and beverage and hospitality operators need a reliable and secure food-labelling system
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
karmaşık | complex |
standartlara | standards |
etiketleme | labelling |
sistemine | system |
ihtiyaç | need |
TR Gıda tedarik zincirinin tamamında gıda etiketleme ve takip edilebilirlik için giderek daha karmaşık hale gelen düzenlemelere ve standartlara uygunluk sağlayın.
EN Ensure compliance with increasingly complex regulations and standards for food labelling and traceability across the food supply chain.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
tedarik | supply |
etiketleme | labelling |
giderek | increasingly |
karmaşık | complex |
standartlara | standards |
uygunluk | compliance |
TR Gıda etiketleri söz konusu olduğunda katı düzenlemelere uyulmalıdır. Zebra, gıda etiketleme uygulamaları için çok çeşitli sarf malzemeleri sunar.
EN When it comes to food labelling, strict regulations must be followed. Zebra offers a wide variety of supplies that are suitable for food labelling applications.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
zebra | zebra |
etiketleme | labelling |
uygulamaları | applications |
çeşitli | variety |
sunar | offers |
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
turco | inglês |
---|---|
etkilenen | affected |
nakit | cash |
gıda | food |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
sunan | provide |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Afet alanlarında temiz suya erişimin sağlanması ve hijyen ve barınma koşullarının iyileştirilmesi, gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçların karşılanması için çalışıyoruz
EN We work to provide access to clean water and improve housing and hygiene conditions
turco | inglês |
---|---|
temiz | clean |
hijyen | hygiene |
Mostrando 50 de 50 traduções