TR Çevre ile sağlığı birlikte düşünmek
"çevre ile sağlığı" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
TR Çevre ile sağlığı birlikte düşünmek
EN Thinking environment and health together
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
turco | inglês |
---|---|
çevre | environmental |
yanı | well |
enerji | energy |
diğer | other |
ham | raw |
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
turco | inglês |
---|---|
çevre | environmental |
yanı | well |
enerji | energy |
diğer | other |
ham | raw |
TR Stockholm+50 Çevre Zirvesi’nde 1972 ruhunun yeniden canlandırılması hedefleniyor. Federal Çevre Bakanı Steffi Lemke ekonomi dünyasından hızlı değişiklik talep etti.
EN Ukrainian parliamentary Speaker in Berlin +++ Reactions from Germany to the war in Ukraine.
TR “Sürdürülebilir turizm” öğrencileri seyahat programlarını çevre ve sosyal açıdan daha uyumlu şekilde düzenlemenin yanı sıra ekonomi, hukuk, çevre, ekoloji ve kalkınma politikası gibi alanlarda da bilgileniyorlar.
EN Students of sustainable tourism learn how to make travel more environmentally friendly and socially acceptable and study subjects such as business, law, the environment, ecology and development polcy.
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
turizm | tourism |
seyahat | travel |
çevre | environment |
hukuk | law |
kalkınma | development |
ın | of |
TR Eğitimli bir ruh sağlığı uygulayıcısı ile çalışmakBazı üyeler, özellikle bağımlılık tedavisi konusunda bir geçmişleri varsa, eğitimli bir terapist veya psikolog ile çalışmayı yararlı bulmuşlardır
EN Working with a trained mental health practitionerSome members have found it helpful to work with a trained therapist or psychologist, particularly if they have a background in treating addiction
turco | inglês |
---|---|
ruh | mental |
sağlığı | health |
üyeler | members |
özellikle | particularly |
bağımlılık | addiction |
veya | or |
yararlı | helpful |
varsa | if |
TR Sonix ile bir BAA'ya giren herhangi bir müşteri, Kamu Sağlığı Bilgilerini (PHI) işlemek ve depolamak için Sonix'in HIPAA uygun hizmetlerini kullanabilir
EN Any customer that enters into a BAA with Sonix can use Sonix’s HIPAA-eligible services to process and store Public Health Information (PHI)
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
müşteri | customer |
kamu | public |
sağlığı | health |
bilgilerini | information |
phi | phi |
depolamak | store |
hipaa | hipaa |
hizmetlerini | services |
TR Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı teşvik eden ve sağlık ile mutluluğun bir arada olduğunu ortaya koyan bir felsefe ve program olan Zindelik, herhangi bir toplantıyı muhteşem hale getiren bir anlayıştır
EN Vitality, a philosophy and programme that stimulates both physical and mental fitness and believes health and happiness go hand in hand, is a spirit that makes any meeting great
turco | inglês |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
program | programme |
toplantıyı | meeting |
TR OBEZİTENİN AĞIZ SAĞLIĞI İLE İLİŞKİSİ
EN RELATIONSHIP BETWEEN OBESITY AND ORAL HEALTH
TR PowerPrecision ve PowerPrecision+ piller sayesinde pil sağlığı hakkında kritik bilgiler elde edin ve cihazdaki pil yönetimi uygulaması ile sorunları önceden görün ve önleyin.
EN With PowerPrecision and PowerPrecision+ batteries, you have critical intelligence about battery health, while an on-device battery management application gives you the visibility to anticipate and avoid issues.
turco | inglês |
---|---|
pil | battery |
sağlığı | health |
kritik | critical |
yönetimi | management |
uygulaması | application |
sorunları | issues |
TR İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda proaktif bir yaklaşım ile süreçlerimizi sürekli iyileştirmeyi ve performansımızı arttırmayı,
EN To continually improve our processes and enchance our performance with a proactive approach in the topic of Occupational Health and Safety.
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
güvenliği | safety |
proaktif | proactive |
yaklaşım | approach |
sürekli | continually |
performansı | performance |
TR Sonix ile bir BAA'ya giren herhangi bir müşteri, Kamu Sağlığı Bilgilerini (PHI) işlemek ve depolamak için Sonix'in HIPAA uygun hizmetlerini kullanabilir
EN Any customer that enters into a BAA with Sonix can use Sonix’s HIPAA-eligible services to process and store Public Health Information (PHI)
turco | inglês |
---|---|
sonix | sonix |
müşteri | customer |
kamu | public |
sağlığı | health |
bilgilerini | information |
phi | phi |
depolamak | store |
hipaa | hipaa |
hizmetlerini | services |
TR Hastalarınızın sağlığı üzerinde hemen bir etki yaratın
EN Make an impact on your patients' health today
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
etki | impact |
TR Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek (RSPSD) Sektör Yöneticisi
EN Mental Health and Psychosocial Support (MHPSS) Sector Manager
turco | inglês |
---|---|
ruh | mental |
sağlığı | health |
ve | and |
destek | support |
sektör | sector |
yöneticisi | manager |
TR Travmaları ve uyum sorunlarını azaltmaya, karşılaştıkları sorunlarla baş edebilmelerini sağlamaya yönelik ruh sağlığı ve psiko-sosyal destek çalışmaları yapıyoruz.
EN In order to mitigate the effects of past traumas and minimize impediments to social cohesion, we deliver mental health and psycho-social support services.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yönelik | to |
ruh | mental |
sağlığı | health |
ın | of |
TR Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek (RSPSD) Sektör Yöneticisi
EN Mental Health and Psychosocial Support (MHPSS) Sector Manager
turco | inglês |
---|---|
ruh | mental |
sağlığı | health |
ve | and |
destek | support |
sektör | sector |
yöneticisi | manager |
TR Yeux?ta (Fransızcada göz), öncelikli odağımız, dünya genelinde göz bakımı ve göz sağlığı konusunda farkındalık yaratmaktır
EN At Yeux (French for eyes), our primary focus is to bring awareness to eye care and eye health across the globe
turco | inglês |
---|---|
göz | eye |
dünya | globe |
bakımı | care |
ve | and |
sağlığı | health |
farkındalık | awareness |
TR Akıl sağlığı yerinde olmayan veya psikotik hastalık sahibi yolcular,
EN Any passenger who is in need of medical treatment and are connected to air or electrical devices that are not allowed to be taken on the aircraft.
turco | inglês |
---|---|
olmayan | not |
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların, kız çocuklarının ve en...
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women, girls and the most vul...
turco | inglês |
---|---|
hakları | rights |
kız | girls |
ın | of |
insan | people |
TR Eğitimli bir ruh sağlığı pratisyeni, bağımlılığınızla ilgili psikolojik sorunlar hakkında daha derin bilgiler edinmenize yardımcı olabilir.
EN A trained mental health practitioner can help you gain deeper insights into the psychological issues involved in your addiction.
turco | inglês |
---|---|
ruh | mental |
sağlığı | health |
psikolojik | psychological |
sorunlar | issues |
bilgiler | insights |
olabilir | can |
TR Egzersiz yapmakDüzenli egzersiz ve fiziksel hareketin sağlığı, ruh halini ve zindeliği iyileştirdiği gösterilmiştir
EN ExerciseRegular exercise and physical movement has been shown to improve health, mood and wellness
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
fiziksel | physical |
sağlığı | health |
TR Travmaları ve uyum sorunlarını azaltmaya, karşılaştıkları sorunlarla baş edebilmelerini sağlamaya yönelik ruh sağlığı ve psiko-sosyal destek çalışmaları yapıyoruz.
EN In order to mitigate the effects of past traumas and minimize impediments to social cohesion, we deliver mental health and psycho-social support services.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
yönelik | to |
ruh | mental |
sağlığı | health |
ın | of |
TR Sağlığı heyecan verici yeni yollarla geliştiren bir odaya hoş geldiniz.
EN Welcome to a room that maximises your well-being in exciting new ways.
turco | inglês |
---|---|
yeni | new |
TR Dünya daha önce görülmemiş böylesi krizden geçerken çalışanlarımızın, misafirlerimizin ve ortaklarımızın sağlığı, güvenliği ve esenliği en yüksek önceliğimiz olmayı sürdürmektedir.
EN The health, safety and well-being of our staff, guests and partners remains our top priority as the World goes through this unprecedented crisis.
turco | inglês |
---|---|
dünya | world |
ve | and |
sağlığı | health |
güvenliği | safety |
yüksek | top |
ın | of |
TR Hastanın ülkesine tahmini varış saatinden sonra hasta aranarak sağlığı ve uçuşu hakkında detaylı bilgi alınır.
EN After arrival, the patient is contacted the same day to check if everything went according expectations and how his health is.
turco | inglês |
---|---|
varış | arrival |
hasta | patient |
sağlığı | health |
TR Son yıllarda da cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusundaki bilgilerini geliştirmek için farklı gençlik gruplarına ulaşarak, onlarla birlikte akran eğitimi, tiyatro temelli eğitimler, eğitici eğlence faaliyetleri vb
EN Over the last years, UNFPA has been trying different methods, such as peer education, theatre based trainings, edutainment activities etc
turco | inglês |
---|---|
son | last |
farklı | different |
akran | peer |
eğitimi | education |
tiyatro | theatre |
temelli | based |
faaliyetleri | activities |
TR Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye iş birliğiyle 24-25-26-27 Kasım 2020 tarihlerinde...
EN The Report “November Dialogues 2020: Adolescence in Times of Pandemic” is out! The report is the compilation of the presentations and outputs of the...
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
kasım | november |
TR Ekipman ve malzemeler (Müdahale): Hijyen setleri, doğum ve üreme sağlığı kitleri sağlıyor.
EN Equipment and supplies (Response): UNFPA provides dignity, hygiene kits, maternity and reproductive health kits.
turco | inglês |
---|---|
ekipman | equipment |
ve | and |
hijyen | hygiene |
sağlığı | health |
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların,... Daha fazla
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women,... Read more
turco | inglês |
---|---|
hakları | rights |
ın | of |
insan | people |
TR COVID-19 salgını, halk sağlığı sistemlerini her geçen gün daha da zorlarken, dünya çapında hükümetlerin hareket kısıtlamaları ve sokağa çıkma yasakları gibi benzeri görülmemiş...
EN The COVID-19 pandemic is straining public health systems, triggering unprecedented measures by governments around the world, including movement restrictions and shelter-in-place...
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
sistemlerini | systems |
çapında | around |
hareket | movement |
kısıtlamaları | restrictions |
TR UNFPA Türkiye olarak, 50. yılımızda da daha eşit ve kapsayıcı bir dünya amacıyla, kadın ve üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk yaşta...
EN For 50 years, we have been in the field with our hundreds and thousands of project and field colleagues all over Turkey to have a more equal and...
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
eşit | equal |
TR Akıl ve ruh sağlığı sorunları, dünya çapındaki küresel hastalıkların yüzde 14'ünü kapsamaktadır. Bu yükün yüzde 81'i ise düşük ve orta gelirli ülkelerde ortaya çıkıyor.
EN Mental health challenges contribute to 14 percent of the global burden of disease worldwide; 81 percent of this burden occurs in low- and middle-income countries.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
ruh | mental |
sağlığı | health |
yüzde | percent |
bu | this |
düşük | low |
orta | middle |
ın | of |
TR Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Kitapçığı
EN Contemporary Migration Issues Seminars]: Socio-Cultural Integration in the Context of the Construction of the "Other" and "We" in Turkey
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Gençlerde Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Farkındalığı Raporu
EN King Shakir™ teams up with UNDP for people and planet in 2022
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR 3.7. 2030’a kadar cinsel sağlık ve aile planlamasını da kapsayan üreme sağlığı hizmetlerine ve bu konuda bilgi ve eğitime evrensel erişimin sağlanması ve üreme sağlığının ulusal stratejilere ve programlara entegre edilmesi
EN 3.7. By 2030, ensure universal access to sexual and reproductive health-care services, including for family planning, information and education, and the integration of reproductive health into national strategies and programmes
turco | inglês |
---|---|
cinsel | sexual |
aile | family |
hizmetlerine | services |
bilgi | information |
evrensel | universal |
ulusal | national |
entegre | integration |
TR Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından bu yıl 35’incisi düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası etkinlikleri kapsamında “Güçlü İletişim Güvenli İşyeri İyi Uygulama Yarışması” düzenlendi
EN In the scope of the activities of the Occupational Health and Safety Week, which has been organized for the 35th time by the Ministry of Labor and Social Security, "the Powerful Communication, Safe Workplace Good Practice Contest" has been held
turco | inglês |
---|---|
sosyal | social |
sağlığı | health |
kapsamında | in the scope of |
güçlü | powerful |
uygulama | practice |
TR Bilimin gücünden ve özenle seçilen içeriklerden yararlanarak etkili ve nazik ürünler geliştiriyoruz. Banyo ve vücut, ağız sağlığı, saç bakımı ve erkeklere yönelik serilerimiz tepeden tırnağa bakımlı olmanızı sağlayacak!
EN We use the power of science and carefully selected ingredients to develop products that are effective but gentle. Our bath and body, oral health, hair care and men’s ranges will keep you well-groomed from top-to-toe!
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
etkili | effective |
ürünler | products |
vücut | body |
sağlığı | health |
saç | hair |
bakımı | care |
yönelik | to |
TR Sektörlerin üretim ve dağıtım zincirleri; oldukça rekabetçi bir ortamda, ticari strateji ve halk sağlığı politikalarıyla iç içe birçok karmaşık yasal düzenlemeyi içermektedir.
EN The sectors’ production and distribution chains involve many complicated regulations, intersecting with commercial strategy and public health policy in a highly competitive environment.
turco | inglês |
---|---|
üretim | production |
dağıtım | distribution |
zincirleri | chains |
oldukça | highly |
rekabetçi | competitive |
ticari | commercial |
strateji | strategy |
sağlığı | health |
karmaşık | complicated |
TR Müvekkillerin öncelikle, süreçleri iyi anlamaları ve planlamaları sağlanırken, aynı zamanda hava, kara, su, iş hukuku ve kamu sağlığı hakkındaki yasa ve mevzuatlarla uyumlu olmaları temin edilir
EN We strategically support and represent clients during all aspects of their interactions with these bodies, assisting clients to obtain a wide range of routine and exceptional approvals, exemptions or licenses
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
TR Uzun süreli ağız sağlığı, dişleri, diş etlerini, dili ve yanakları temizlemektir. ISSA™ 3'ün genel ağız hijyenini %140 oranında iyileştirdiği klinik olarak kanıtlanmıştır*
EN Long-term oral health means cleaning the entire mouth - teeth, gums, tongue & cheeks. ISSA™ 3 is clinically proven to improve overall oral hygiene by 140%*
turco | inglês |
---|---|
uzun | long |
süreli | term |
sağlığı | health |
genel | overall |
TR İş Sağlığı Güvenliği, Acil Durum, İlk Yardım ve Sağlık
EN Occupational Safety and Health, Emergency, First Aid and Healthcare
turco | inglês |
---|---|
yardım | aid |
ve | and |
TR İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları, Yöneticileri, Danışmanları
EN Occupational Safety and Health Specialists and Managers, Consultants
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
ve | and |
güvenliği | safety |
yöneticileri | managers |
TR İş Sağlığı ve Güvenliğinde Karar Vericiler
EN Decision-Makers in the Occupational Health and Safety
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
ve | and |
karar | decision |
TR ISAF Safety&Health Fuarı 11. Uluslararası İş Güvenliği ve İş Sağlığı Fuarı
EN ISAF Safety&Health Exhibition 11th International Occupational Safety & Health Exhibition
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
güvenliği | safety |
TR İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları
EN Occupational Safety and Health Specialists
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
ve | and |
güvenliği | safety |
TR Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği
EN Pediatric Health and Illnesses Nursing
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
ve | and |
TR Yayın Bilgisi: 2016 , Türkiye Halk Sağlığı Dergisi
EN Published: 2016 , Turkish Journal of Public Health
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Yayın Bilgisi: 2012 , Türkiye Halk Sağlığı Dergisi
EN Published: 2012 , Turkish Journal of Public Health
turco | inglês |
---|---|
sağlığı | health |
dergisi | journal |
ın | of |
TR Türkiye Halk Sağlığı Dergisi
EN Turkish Journal of Pediatric Disease
turco | inglês |
---|---|
dergisi | journal |
TR ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisi
EN Medical Journal of Western Black Sea
turco | inglês |
---|---|
dergisi | journal |
Mostrando 50 de 50 traduções