TR Verileri inceleyin ve tüketicinizin ihtiyaçlarını tahmin edin.
"ihtiyaçlarını tahmin" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
ihtiyaçlarını | needs |
tahmin | estimate |
TR Verileri inceleyin ve tüketicinizin ihtiyaçlarını tahmin edin.
EN Explore actionable data and predict consumer needs.
turco | inglês |
---|---|
verileri | data |
ve | and |
ihtiyaçları | needs |
TR Ayrıca riski azaltabilecek, güvenilirliği artırabilecek, maliyet ve zaman verimliliğini en üst düzeye çıkarabilecek ve gelecekteki servis ve ekipman ihtiyaçlarını tahmin edebileceksiniz.
EN You?ll also be able to reduce risk, improve reliability, maximize cost and time efficiencies, and forecast future service and equipment needs.
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | also |
riski | risk |
maliyet | cost |
ve | and |
zaman | time |
gelecekteki | future |
servis | service |
ekipman | equipment |
ihtiyaçları | needs |
TR COVID-19 Tanısıyla Hastaneye Yatırılan Yetişkin Hastaların İlk Verilerini Kullanarak Ölüm Oranını Tahmin Etmek Mümkün Müdür? COVID-19'un Erken Evresinde Bir Ölüm Tahmin Modeli
EN Is it possible to predict mortality using initial data of adult patients hospitalized with COVID-19? A mortality prediction model in the early phase of COVID-19
turco | inglês |
---|---|
yetişkin | adult |
verilerini | data |
mümkün | possible |
erken | early |
modeli | model |
TR Değerli Kullanıcılar, Phemex, Phemex Earn ürünlerinin bir parçası olarak 7 Eylül 2022'de Tahmin Piyasaları etkinliğini resmi olarak başlatıyor. Phemex Tahmin Piyasaları, dünya……
EN Dear users, Phemex is proud to announce that we now support one-click copying trading. One-click Copy Trading is perfect for both beginners and experienced traders. For those who are just……
turco | inglês |
---|---|
kullanıcılar | users |
phemex | phemex |
TR Elsevier, araştırmacıların ihtiyaçlarını karşılayan yüksek kaliteli yayınlama seçenekleri sağlamaya devam etmek için dergilerini düzenli olarak gözden geçirir
EN Elsevier regularly reviews its journals to ensure we are continuing to provide high quality publishing options that meet researcher needs
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
yayınlama | publishing |
seçenekleri | options |
ihtiyaçları | needs |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR Angeltveit, "Mevcut tünelin kapasitesi, yolcu ve yük taşıma ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda tren kullanmak için yeterli değil" diye açıklıyor
EN “The capacity of the existing tunnel isn’t sufficient to drive enough trains” to meet passenger- and freight-transportation needs, Angeltveit explains
turco | inglês |
---|---|
mevcut | existing |
kapasitesi | capacity |
yolcu | passenger |
karşılamak | meet |
kullanmak | drive |
ihtiyaçları | needs |
TR Benzer sürükleyici ortamlar, proje ekiplerinin operasyonel ve bakım ihtiyaçlarını öngörmelerine yardımcı olarak, son kullanıcılar için optimize edilmiş binaları ve altyapıları tasarlamalarına yardımcı olabilir
EN Similar immersive environments could help project teams foresee operational and maintenance needs, helping them design buildings and infrastructure that are optimized for end users
turco | inglês |
---|---|
benzer | similar |
ortamlar | environments |
operasyonel | operational |
bakım | maintenance |
son | end |
kullanıcılar | users |
ihtiyaçları | needs |
TR Ulaşmak istediğimiz mülteci toplulukların hak taleplerine ses verebilmek, ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve hayatlarına dokunabilmek için topluluk üyesi gönüllü ekibimiz büyük önem taşıyor
EN Our team of community volunteers is very important for voicing the rights of refugee communities we want to reach, meeting their needs and touching their lives
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
ekibimiz | our team |
büyük | important |
ihtiyaçları | needs |
TR Ulaşmak istediğimiz mülteci toplulukların hak taleplerine ses verebilmek, ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve hayatlarına dokunabilmek için topluluk üyesi gönüllü ekibimiz büyük önem taşıyor
EN Our team of community volunteers is very important for voicing the rights of refugee communities we want to reach, meeting their needs and touching their lives
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
ekibimiz | our team |
büyük | important |
ihtiyaçları | needs |
TR Başvuran kişiler gıda, barınma, hijyen gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyordu
EN People were unable to even meet their most basic needs such as food, accommodation, and hygiene
turco | inglês |
---|---|
kişiler | people |
gıda | food |
hijyen | hygiene |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
TR Koruma çalışmalarımıza ve müdahale süreçlerimize başlarken ilk adım, danışanlarımızın sorun ve ihtiyaçlarını tespit etmek oluyor
EN When starting our protection efforts and response processes, the first step is to identify the problems and needs of our clients
turco | inglês |
---|---|
koruma | protection |
ve | and |
ilk | first |
adım | step |
sorun | problems |
etmek | to |
ihtiyaçları | needs |
ın | of |
TR Mardin ve çevresi bölgelerin ihtiyaçlarını, orta ve uzun vadeli istihdam olanakları sağlayacak proje fikirlerini tartışacağımız etkinliğimize ilişkin haberleri web sitemizden takip edebilirsiniz.
EN We also hope to discuss Mardin’s local and regional needs, as well as project ideas focusing on mid to long-term employment opportunities. You may follow up with the event from our website.
turco | inglês |
---|---|
mardin | mardin |
ve | and |
orta | mid |
uzun | long |
vadeli | term |
web | website |
ihtiyaçları | needs |
TR Mardin ve çevresi bölgelerin ihtiyaçlarını, orta ve uzun vadeli istihdam olanakları sağlayacak proje fikirlerini tartışacağımız etkinliğimize ilişkin haberleri web sitemizden takip edebilirsiniz.
EN We also hope to discuss Mardin’s local and regional needs, as well as project ideas focusing on mid to long-term employment opportunities. You may follow up with the event from our website.
turco | inglês |
---|---|
mardin | mardin |
ve | and |
orta | mid |
uzun | long |
vadeli | term |
web | website |
ihtiyaçları | needs |
TR Portföyünüzü GLD, VOO, IWM, QQQ ve diğerleriyle genişleterek brokerlik teklifinizi çeşitlendirin. ETF CFD likidite en iyi bildiğimiz alanlardan biridir ve uzmanlık alanlarımızdan biri bu tür likidite ihtiyaçlarını karşılamaktır.
EN Diversify your brokerage offering by broadening your portfolio with GLD, VOO, IWM, QQQ and others. ETFs CFD liquidity is one of our areas of deep know-how and one of our specialities for liquidity requirements of this type.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
cfd | cfd |
likidite | liquidity |
biridir | is one |
biri | one |
bu | this |
tür | type |
ın | of |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR Web Hosting planlarımız daha çok; kişisel, küçük ölçekli şirket ve organizasyon web sitelerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulmuştur
EN Our hosting plans are designed mostly on hosting personal, small firms and organization web sites
turco | inglês |
---|---|
web | web |
hosting | hosting |
kişisel | personal |
küçük | small |
ve | and |
organizasyon | organization |
TR Letsencrypt'in işletmelerinin ihtiyaçlarını GeoTrust SSL'den daha iyi karşıladığını düşünebilirsiniz
EN You might think Letsencrypt meets the needs of their businesses better than GeoTrust SSL
turco | inglês |
---|---|
geotrust | geotrust |
ssl | ssl |
ihtiyaçları | needs |
TR Bütün bunlara rağmen besin maddesi bakımından İtalya kendi ihtiyaçlarını zor karşılar
EN In spite of all these, Italy in terms of nutrients meets its own needs
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
ihtiyaçları | needs |
TR Ayrıca, networkünüzün gelişen ihtiyaçlarını karşılamak için SAN SSL sertifikalarından herhangi birini anında ekleme, değiştirme ve silme seçeneğiniz de mevcuttur
EN You also have the option to add, change and delete any of the SAN SSL certificates instantly to meet the evolving needs of your network
turco | inglês |
---|---|
karşılamak | meet |
ssl | ssl |
herhangi | any |
anında | instantly |
ekleme | add |
silme | delete |
mevcuttur | have |
sertifikaları | certificates |
ihtiyaçları | needs |
TR Unidef, son kullanıcının operasyonel ve taktik ihtiyaçlarını karşılayan, özel olarak tasarlanmış silah entegrasyonu çözümleri sunan, butik bir mühendislik firmasıdır.
EN Unidef is a boutique engineering firm that offers tailor-made weapon integration solutions that meet the operational and tactical needs of the end user.
turco | inglês |
---|---|
unidef | unidef |
son | end |
kullanıcının | user |
operasyonel | operational |
silah | weapon |
entegrasyonu | integration |
çözümleri | solutions |
sunan | offers |
butik | boutique |
mühendislik | engineering |
ihtiyaçları | needs |
TR Günlük bir ortak olarak, New Citroën Berlingo Van, her faaliyete / kullanıma uyarlanmış bir çözüm sunarak profesyonellerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır: farklı boyutlar, kabinler, bağlantı parçaları
EN As a daily partner, New Citroën Berlingo Van meets the needs of professionals by offering a solution adapted to each activity / use: different sizes, cabins, fittings
turco | inglês |
---|---|
günlük | daily |
ortak | partner |
new | new |
her | each |
çözüm | solution |
farklı | different |
ihtiyaçları | needs |
TR Dünyanın en iyi oyuncularıyla ürünlerimizin ince ayarı için yakından çalışıyor ve yaptığımız her şeyin her seviyedeki oyuncu ihtiyaçlarını karşıladığından emin oluyoruz
EN We work closely with the world’s best gamers to fine-tune our products and to ensure everything we create meets the needs of gamers at every level
turco | inglês |
---|---|
yakından | closely |
çalışıyor | work |
emin | ensure |
ihtiyaçları | needs |
TR 2001 yılına dayanan şirketimiz ilk cam mousepad Icemat’i piyasaya sürerek zorlu oyuncuların yüzey ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruldu.
EN Dating back to 2001, our company was formed to meet the surface needs of hardcore gamers by introducing the first glass mousepad, the Icemat.
turco | inglês |
---|---|
ilk | first |
yüzey | surface |
karşılamak | meet |
ihtiyaçları | needs |
ın | of |
TR UNFPA, gençlerin karşılanamayan ihtiyaçlarını gidermek için bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile birlikte çalışıyor
EN UNFPA has been working with Ministries, Civil Society Organizations and private sector to realize unmet needs of young people
turco | inglês |
---|---|
unfpa | unfpa |
sivil | civil |
toplum | society |
özel | private |
sektör | sector |
çalışıyor | working |
ihtiyaçları | needs |
TR 2022’de yerinden edilmiş 54,5 milyon kadın, kız çocuğu ve gencin sağlık ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak ve ihtiyaç duydukları en hayati hizmetlere...
EN $835 million is needed to provide life-saving essential services to meet health and protection needs of 54.5 million displaced women, girls and young...
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
kadın | women |
kız | girls |
ve | and |
sağlık | health |
koruma | protection |
karşılamak | meet |
ın | of |
TR 2022’de yerinden edilmiş 54,5 milyon kadın, kız çocuğu ve gencin sağlık ve koruma ihtiyaçlarını karşılamak ve ihtiyaç duydukları en hayati hizmetlere ulaşmalarını sağlamak için 835 milyon dolara... Daha fazla
EN $835 million is needed to provide life-saving essential services to meet health and protection needs of 54.5 million displaced women, girls and young people in 2022! UNITED NATIONS, New York, 13... Read more
turco | inglês |
---|---|
milyon | million |
kadın | women |
kız | girls |
sağlık | health |
koruma | protection |
karşılamak | meet |
TR - Sivil alanda çalışanların bir özne olarak ihtiyaçlarını, sorunlarını ve taleplerini karar alıcılara ve fon sağlayan kurumlara dile getirmek için örgütlülük ve/veya dayanışma modelleri oluşmalıdır.
EN - Models of organization and/or solidarity should be formed to express the needs, problems, and demands of the people working in the civil field as a subject to decision-makers and funding institutions.
turco | inglês |
---|---|
sivil | civil |
karar | decision |
veya | or |
dayanışma | solidarity |
modelleri | models |
ihtiyaçları | needs |
TR Ürünleri ve hizmetleri operasyonunuzun her yerinde gerçek zamanlı takip ederek konukların' ihtiyaçlarını etkin bir şekilde karşılayın ve verimliliği artırın
EN Address guests' needs efficiently and increase productivity by tracking goods and services throughout your operation in real time
turco | inglês |
---|---|
hizmetleri | services |
gerçek | real |
takip | tracking |
verimliliği | productivity |
ihtiyaçları | needs |
TR Sınır tanımayan ve sizi teknolojinin ön saflarında tutmak için gelecekteki veri yakalama ihtiyaçlarını öngören bir Zebra anlayışıyla korunuyorsunuz
EN You’re safeguarded by a Zebra mindset that accepts no limitations and anticipates future data capture needs to keep you at the forefront of technology
turco | inglês |
---|---|
sizi | you |
gelecekteki | future |
veri | data |
yakalama | capture |
zebra | zebra |
ihtiyaçları | needs |
TR Her uygulama için bir modelle her parça ve ambalajı tanımlayın; yükseltilebilir özellikler, iş yerinizin değişen ihtiyaçlarını karşılamanıza da izin verir.
EN Identify every part and package with a model for every application, and upgradeable features allow you to meet the evolving needs of your business.
turco | inglês |
---|---|
özellikler | features |
ihtiyaçları | needs |
TR Zebra ürünleri için uygulamalar geliştiren şirketlerin kullanabileceği Independent Software Vendor Track ISV'lerin önemli katkılarını ve benzersiz ihtiyaçlarını bilen Zebra® PartnerConnect programı kapsamındadır
EN Recognizing the important contributions and unique needs of ISVs, the Zebra® PartnerConnect program includes the Independent Software Vendor Track, available to companies that develop applications that run on Zebra products
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
ürünleri | products |
şirketlerin | companies |
önemli | important |
benzersiz | unique |
ihtiyaçları | needs |
TR Her an, her yerde mallarınızın ve hizmetlerinizin bulunduğu yeri bilerek misafirlerinizin ihtiyaçlarını karşıladığınızdan ve mülkünüzü koruduğunuzdan emin olun.
EN Ensure you meet your guests needs and maintain your property by knowing where your goods and services are located anytime, anywhere.
turco | inglês |
---|---|
her | anytime |
ve | and |
bulunduğu | located |
emin | ensure |
olun | are |
ihtiyaçları | needs |
TR Zebra, kurumların artan ihtiyaçlarını karşılayabilen belirli Android cihazlara verilen bir sertifika olan, Google’ın saygı gören ve prestijli Android Enterprise Recommended (AER) sertifikasını kazanmış olmaktan gurur duyar.
EN Zebra is proud to have earned Google’s respected and prestigious Android Enterprise Recommended (AER) certification — a certification that is awarded to select Android devices that meet the elevated needs of the enterprise.
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
android | android |
sertifika | certification |
prestijli | prestigious |
enterprise | enterprise |
gurur | proud |
ihtiyaçları | needs |
TR Depolar ve üretim tesisleri yanında sahada petrol, gaz, telekomünikasyon, inşaat, ordu ve depolar ile üretim tesislerindeki çalışanların ihtiyaçlarını karşılayan üç modelimiz arasından seçin
EN Choose from three models that meet the needs of workers out in the field in oil and gas, mining, telecommunications, construction and the military — as well as in warehouses and manufacturing plants
turco | inglês |
---|---|
petrol | oil |
gaz | gas |
telekomünikasyon | telecommunications |
seçin | choose |
ihtiyaçları | needs |
TR Üç Model ile Neredeyse Tüm İş İhtiyaçlarını Karşılayın
EN Meet the Needs of Practically Any Job with Three Models
turco | inglês |
---|---|
model | models |
tüm | any |
TR Özel Kalite Kontrol İhtiyaçlarını Karşılamak İçin Tamamen Özelleştirilebilir
EN Completely Customizable to Meet Unique Quality Inspection Needs
turco | inglês |
---|---|
kalite | quality |
karşılamak | meet |
tamamen | completely |
TR Her uygulama için bir modelle her parça ve ambalajı tanımlayın; yükseltilebilir özellikler, iş yerinizin değişen ihtiyaçlarını karşılamanıza da izin verir
EN Identify every part and package with a model for every application, and upgradeable features allow you to meet the evolving needs of your business
turco | inglês |
---|---|
özellikler | features |
ihtiyaçları | needs |
TR Özel Okutma İhtiyaçlarını Karşılamak İçin Tamamen Özelleştirilebilir
EN Completely Customizable to Meet Unique Scanning Needs
turco | inglês |
---|---|
karşılamak | meet |
tamamen | completely |
TR Bu sistem Wunder için kullanım kolaylığından uzak, şirketin ihtiyaçlarını karşılamayan ve yönetim merkezli bir çözüm içermeyen son derece değişken ve parçalanmış bir sistemdi.
EN The system was extremely varied and disjoined, as Wunder lacked an easy-to-use, centrally-managed solution to fulfill their needs.
turco | inglês |
---|---|
kullanım | use |
çözüm | solution |
ihtiyaçları | needs |
TR Busbud, birçok dil ve para biriminde mevcut seçenekleri ile dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar uluslararası otobüs seyahati yapanların ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaktadır
EN With Busbud, wherever you go, you have a worldwide bus station within reach and available in your own language and currency
turco | inglês |
---|---|
busbud | busbud |
dil | language |
otobüs | bus |
TR LUNA™ 3, cildin tüm ihtiyaçlarını karşılar. Sırasıyla hassas, normal, karma ve erkek cildine uygun olarak tasarlanan seçenekler arasından seçiminizi yapın.
EN LUNA™ 3 loves all skin needs. Choose between options with bristles modified to expertly care for sensitive, normal, combination, or thicker male skin respectively.
turco | inglês |
---|---|
luna | luna |
tüm | all |
hassas | sensitive |
normal | normal |
erkek | male |
seçenekler | options |
ihtiyaçları | needs |
TR Belirli kullanım durumlarınızı destekleyecek şekilde şekillendirebileceğiniz hazır şablonlarla başlayın. Ekibinizin ihtiyaçlarını desteklemek için dakikalar içinde kendi iş akışlarınızı sıfırdan şekillendirebilirsiniz.
EN Start with ready-made templates that you can shape to support your specific use cases. You can even shape your own workflows from scratch, in minutes to support your team’s needs.
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
kullanım | use |
başlayın | start |
ekibinizin | your team |
dakikalar | minutes |
sıfırdan | from scratch |
ihtiyaçları | needs |
TR Elsevier, araştırmacıların ihtiyaçlarını karşılayan yüksek kaliteli yayınlama seçenekleri sağlamaya devam etmek için dergilerini düzenli olarak gözden geçirir
EN Elsevier regularly reviews its journals to ensure we are continuing to provide high quality publishing options that meet researcher needs
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
yüksek | high |
kaliteli | quality |
yayınlama | publishing |
seçenekleri | options |
ihtiyaçları | needs |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR İnsani kriz durumunda temel ihtiyaçların giderilmesi amacıyla beslenme ve barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayacak malzemelerin dağıtımını yapıyoruz.
EN We work to address basic needs in humanitarian crisis situation and provide assistance to cover nutrition, shelter, heating and hygiene needs.
turco | inglês |
---|---|
kriz | crisis |
temel | basic |
beslenme | nutrition |
hijyen | hygiene |
ihtiyaçları | needs |
TR Ulaşmak istediğimiz mülteci toplulukların hak taleplerine ses verebilmek, ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve hayatlarına dokunabilmek için topluluk üyesi gönüllü ekibimiz büyük önem taşıyor
EN Our team of community volunteers is very important for voicing the rights of refugee communities we want to reach, meeting their needs and touching their lives
turco | inglês |
---|---|
mülteci | refugee |
ekibimiz | our team |
büyük | important |
ihtiyaçları | needs |
TR Belirli kullanım durumlarınızı destekleyecek şekilde şekillendirebileceğiniz hazır şablonlarla başlayın. Ekibinizin ihtiyaçlarını desteklemek için dakikalar içinde kendi iş akışlarınızı sıfırdan şekillendirebilirsiniz.
EN Start with ready-made templates that you can shape to support your specific use cases. You can even shape your own workflows from scratch, in minutes to support your team’s needs.
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
kullanım | use |
başlayın | start |
ekibinizin | your team |
dakikalar | minutes |
sıfırdan | from scratch |
ihtiyaçları | needs |
TR Belirli düzenlemelere tabi müşterilerin ihtiyaçlarını gidermek için AWS Artifact Anlaşmalarında farklı anlaşma türleri yer alır
EN Different types of agreements are available in AWS Artifact Agreements to address the needs of customers subject to specific regulations
turco | inglês |
---|---|
belirli | specific |
müşterilerin | customers |
aws | aws |
artifact | artifact |
farklı | different |
türleri | types |
ihtiyaçları | needs |
TR Amacı, müşterilerin ihtiyaçlarını ve gereksinimlerini keşfetmek ve tasarım gücünü kullanarak yerine getirmek.
EN His goal is to discover the customer’s needs and requirements and use the power of design to fulfill them.
turco | inglês |
---|---|
amacı | goal |
müşterilerin | customer |
gereksinimlerini | requirements |
keşfetmek | discover |
tasarım | design |
ihtiyaçları | needs |
Mostrando 50 de 50 traduções