TR ICO'nuzu “Önerilen Projeler” bölümündeki diğer projelerin sayfalarına yerleştirme
"bölümündeki diğer projelerin" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
diğer | a add all also an and another any are as at be but by different do every for free from great has have high in in the include including into is just last like make many more most multi need no not of of the on on the one only or other others our out over own re same so such such as than that the the most their them these they this through to to be to the us we what with you your |
TR ICO'nuzu “Önerilen Projeler” bölümündeki diğer projelerin sayfalarına yerleştirme
EN Placing your ICO on the pages of other projects in the “Recommended Projects” section
turco | inglês |
---|---|
projeler | projects |
diğer | other |
sayfaları | pages |
TR İlerleyen yaşına rağmen, bir hastanenin çocuk bölümündeki çalışmalara yardım etmeye devam etmiş: “Başkalarına yardım eden, onlarla ilgilenen kişilerin yaşlanmaya hiç vakti olmaz.”
EN Even in her very old age she helped out in a children’s hospital: “When you take care of other people, you have no time to be old.”
turco | inglês |
---|---|
onlarla | you |
TR Google arama sonuçlarının Yerel Bulucu bölümündeki sıralamaların konumunu takip edin
EN Keep track of the position of rankings in the Local Finder section of Google search results
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
bulucu | finder |
konumunu | position |
takip | track |
ın | of |
TR Bunun yanı sıra her zaman farklı ve ilginç projelerin bir parçası olabilir veya başka görevler için diğer ekiplere de katılabilirsiniz
EN There are always possibilities to participate in other more interesting projects or to join another team with different tasks
turco | inglês |
---|---|
bunun | are |
ilginç | interesting |
veya | or |
görevler | tasks |
TR Finanse Edilen Projelerin Geçerliliği ve Etkisi: Finanse ettiğiniz araştırma programlarının performansını sonuçları, atıf almaları ve uluslararası etkileri bakımından değerlendirin
EN effectiveness and impact of funded projects: assess the performance of the research programmes you fund in terms of output, citations and international impact
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
etkisi | impact |
araştırma | research |
uluslararası | international |
ın | of |
TR Ayrıca, hesabınıza 60 gün boyunca giriş yapmazsanız, oluşturduğunuz projelerin ve medya dosyalarının otomatik olarak silineceğini de unutmayın.
EN Also note that all your created projects and media files will be automatically deleted if you don't log in to your account for more than 60 days!
turco | inglês |
---|---|
gün | days |
giriş | log in |
medya | media |
hesabını | account |
TR Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan PRAG, satın alma, hibe ve projelerin yönetimi ile ilgili prosedürleri içeren detaylı bir belgedir
EN PRAG, developed by the European Commission, is a detailed document containing procedures for the management of procurement, grants, and projects
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
komisyonu | commission |
yönetimi | management |
detaylı | detailed |
TR AB Görünürlük İlkeleri Avrupa Birliği'nin, tamamını ya da bir bölümünü finanse ettiği projelerin Avrupa Birliği'nin desteğine sahip olduğuna görsel anlamda dikkat çekmek amacıyla düzenlenmiştir
EN The EU Visibility Principles have been drafted in order to draw some visual attention to the fact that the projects have obtained the support of the European Union whether they have been financed completely or partially by the European Union
turco | inglês |
---|---|
görünürlük | visibility |
birliği | union |
görsel | visual |
dikkat | attention |
amacıyla | in order to |
TR Projelerin son teslim tarihi her yıl yayınlanan başvuru çağrısında belirtilir.
EN The deadline for the submission of projects is specified in the Call for Applications published every year.
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
yayınlanan | published |
TR IPA’nın temel amacı aday ülkenin AB’ye üye olma yolundaki ihtiyaç ve önceliklerine hizmet eden projelerin desteklenmesidir
EN The main purpose of IPA is to support projects that serve the needs and priorities of the candidate country on the way to EU membership
turco | inglês |
---|---|
temel | main |
amacı | purpose |
aday | candidate |
ab | eu |
ihtiyaç | needs |
ve | and |
hizmet | support |
TR Projelerin ilerlemesini sağlamak için paylaşılan bir workdoc'ta haftalık işlerin bir kontrol listesini hazırlayarak ekibinizi yönetin.
EN Organize your team with a checklist of weekly tasks in one shared workdoc to keep projects moving forward.
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
workdoc | workdoc |
haftalık | weekly |
kontrol | checklist |
ekibinizi | your team |
yönetin | organize |
TR Finanse Edilen Projelerin Geçerliliği ve Etkisi: Finanse ettiğiniz araştırma programlarının performansını sonuçları, atıf almaları ve uluslararası etkileri bakımından değerlendirin
EN effectiveness and impact of funded projects: assess the performance of the research programmes you fund in terms of output, citations and international impact
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
etkisi | impact |
araştırma | research |
uluslararası | international |
ın | of |
TR Projelerin ilerlemesini sağlamak için paylaşılan bir workdoc'ta haftalık işlerin bir kontrol listesini hazırlayarak ekibinizi yönetin.
EN Organize your team with a checklist of weekly tasks in one shared workdoc to keep projects moving forward.
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
workdoc | workdoc |
haftalık | weekly |
kontrol | checklist |
ekibinizi | your team |
yönetin | organize |
TR Wise Labo küçük ama güçlü bir firmadır. Aynı anda devam eden birçok proje olduğundan bu projelerin ilerleyişini kontrol etmek ve güncel kalmak, iş verimliliğini büyük ölçüde etkilemektedir.
EN Wise Labo is a small firm, but it’s a mighty one. Since there are often multiple projects going on at any one time, checking up and staying up-to-date on the progress of these projects has a major impact on work efficiency.
turco | inglês |
---|---|
wise | wise |
küçük | small |
proje | projects |
güncel | up-to-date |
verimliliğini | efficiency |
büyük | major |
TR Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan PRAG, satın alma, hibe ve projelerin yönetimi ile ilgili prosedürleri içeren detaylı bir belgedir
EN PRAG, developed by the European Commission, is a detailed document containing procedures for the management of procurement, grants, and projects
turco | inglês |
---|---|
avrupa | european |
komisyonu | commission |
yönetimi | management |
detaylı | detailed |
TR AB Görünürlük İlkeleri Avrupa Birliği'nin, tamamını ya da bir bölümünü finanse ettiği projelerin Avrupa Birliği'nin desteğine sahip olduğuna görsel anlamda dikkat çekmek amacıyla düzenlenmiştir
EN The EU Visibility Principles have been drafted in order to draw some visual attention to the fact that the projects have obtained the support of the European Union whether they have been financed completely or partially by the European Union
turco | inglês |
---|---|
görünürlük | visibility |
birliği | union |
görsel | visual |
dikkat | attention |
amacıyla | in order to |
TR Projelerin son teslim tarihi her yıl yayınlanan başvuru çağrısında belirtilir.
EN The deadline for the submission of projects is specified in the Call for Applications published every year.
turco | inglês |
---|---|
yıl | year |
yayınlanan | published |
TR IPA’nın temel amacı aday ülkenin AB’ye üye olma yolundaki ihtiyaç ve önceliklerine hizmet eden projelerin desteklenmesidir
EN The main purpose of IPA is to support projects that serve the needs and priorities of the candidate country on the way to EU membership
turco | inglês |
---|---|
temel | main |
amacı | purpose |
aday | candidate |
ab | eu |
ihtiyaç | needs |
ve | and |
hizmet | support |
TR Bu projelerin hedefi partnerleri yenilenebilir enerjilerin yapılandırılması ve gelişimi, enerji verimliliğinin arttırılması ve modern enerji teknolojilerinin yaygınlaştırılması konusunda desteklemek
EN The primary goal is to support the partner countries with regard to expanding renewable energies, improving energy efficiency and promoting the use of modern energy technologies
turco | inglês |
---|---|
yenilenebilir | renewable |
ve | and |
enerji | energy |
modern | modern |
TR Bunda elbette “dpa salonu” gibi projelerin katkısı büyük; dünyanın dört bir yanındaki çalışanların, korona dönemindeki yaşamları ve çalışmaları hakkında kişisel paylaşımlarda bulunduğu çok parçalı bir video formatı
EN This has been encouraged by projects like the dpa Living Room, a multiple video format that enabled colleagues all over the world to provide very personal insights into their life and work in corona times
turco | inglês |
---|---|
dpa | dpa |
dünyanın | world |
korona | corona |
kişisel | personal |
video | video |
TR Bu çerçevede örneğin Federal Çevre Bakanlığı’nın Ulusal İklim Koruma İnisiyatifi, şehir, kasaba ve kazalardaki projelerin desteklenmesine büyük önem veriyor
EN That is why the Federal Environment Ministry’s National Climate Protection Initiative, for example, also provides targeted support for projects in cities, towns and rural districts
turco | inglês |
---|---|
federal | federal |
ulusal | national |
koruma | protection |
şehir | cities |
TR Bu bağlamda özellikle ilgi çekici bulduğumuz bir durum, projelerin çoğunun kırsal kesime taşınan şehir sakinleri tarafından değil, doğrudan o köyün sakinleri tarafından başlatılmış olması oldu
EN We found particularly interesting that many projects weren’t initiated by city dwellers who had moved to the country but came directly from the village community
turco | inglês |
---|---|
özellikle | particularly |
şehir | city |
doğrudan | directly |
o | that |
TR Frankfurt bölgesinin yeniden doğallaştırılmasına yönelik projelerin en büyüklerinden biri olan projeyle, 2020 yılına kadar nehrin eski kollarından biri, balıkların ve sürüngenlerin geri çekilme alanı olarak yeniden canlandırılacak
EN In one of the largest renaturation projects in the Frankfurt region, one former branch of the river is to be reactivated as a sanctuary for fish and amphibians by 2020
turco | inglês |
---|---|
frankfurt | frankfurt |
eski | former |
TR Ortaklaşa çalışmalarımız esnasında projelerin Nikaragua’da çok daha hızlı ve rahat bir şekilde hayata geçirildiğini gözlemledik
EN During our collaboration we’ve noticed that projects in Nicaragua are realised much faster and with less red tape
turco | inglês |
---|---|
esnasında | during |
hızlı | faster |
TR Projelerin pek çoğu Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) tarafından Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF) bütçesinden ayrılan payla destekleniyor.
EN Many university projects are supported by the German Academic Exchange Service (DAAD) with funding from the Federal Ministry of Education and Research (BMBF).
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
akademik | academic |
değişim | exchange |
servisi | service |
federal | federal |
eğitim | education |
araştırma | research |
TR Mimari tasarımın ve 3B mimari görselleştirmenin geleceği olan teknolojiler, projelerin inşaattan önce gerçek zamanlı olarak tasarlanmasını, revize edilmesini ve geliştirilmesini sağlar
EN The future of architectural design and 3D architectural visualization allows for projects to be designed, revised, and refined in real time prior to building
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
sağlar | allows |
TR Mimari tasarımın ve 3B mimari görselleştirmenin geleceği olan teknolojiler, projelerin inşaattan önce gerçek zamanlı olarak tasarlanmasını, revize edilmesini ve geliştirilmesini sağlar
EN The future of architectural design and 3D architectural visualization allows for projects to be designed, revised, and refined in real time prior to building
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
sağlar | allows |
TR Mimari tasarımın ve 3B mimari görselleştirmenin geleceği olan teknolojiler, projelerin inşaattan önce gerçek zamanlı olarak tasarlanmasını, revize edilmesini ve geliştirilmesini sağlar
EN The future of architectural design and 3D architectural visualization allows for projects to be designed, revised, and refined in real time prior to building
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
sağlar | allows |
TR Mimari tasarımın ve 3B mimari görselleştirmenin geleceği olan teknolojiler, projelerin inşaattan önce gerçek zamanlı olarak tasarlanmasını, revize edilmesini ve geliştirilmesini sağlar
EN The future of architectural design and 3D architectural visualization allows for projects to be designed, revised, and refined in real time prior to building
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
sağlar | allows |
TR Mimari tasarımın ve 3B mimari görselleştirmenin geleceği olan teknolojiler, projelerin inşaattan önce gerçek zamanlı olarak tasarlanmasını, revize edilmesini ve geliştirilmesini sağlar
EN The future of architectural design and 3D architectural visualization allows for projects to be designed, revised, and refined in real time prior to building
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
sağlar | allows |
TR Mimari tasarımın ve 3B mimari görselleştirmenin geleceği olan teknolojiler, projelerin inşaattan önce gerçek zamanlı olarak tasarlanmasını, revize edilmesini ve geliştirilmesini sağlar
EN The future of architectural design and 3D architectural visualization allows for projects to be designed, revised, and refined in real time prior to building
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
sağlar | allows |
TR Wise Labo küçük ama güçlü bir firmadır. Aynı anda devam eden birçok proje olduğundan bu projelerin ilerleyişini kontrol etmek ve güncel kalmak, iş verimliliğini büyük ölçüde etkilemektedir.
EN Wise Labo is a small firm, but it’s a mighty one. Since there are often multiple projects going on at any one time, checking up and staying up-to-date on the progress of these projects has a major impact on work efficiency.
turco | inglês |
---|---|
wise | wise |
küçük | small |
proje | projects |
güncel | up-to-date |
verimliliğini | efficiency |
büyük | major |
TR Mimari tasarımın ve 3B mimari görselleştirmenin geleceği olan teknolojiler, projelerin inşaattan önce gerçek zamanlı olarak tasarlanmasını, revize edilmesini ve geliştirilmesini sağlar
EN The future of architectural design and 3D architectural visualization allows for projects to be designed, revised, and refined in real time prior to building
turco | inglês |
---|---|
gerçek | real |
sağlar | allows |
TR Projelerin ilerlemesini sağlamak için paylaşılan bir workdoc'ta haftalık işlerin bir kontrol listesini hazırlayarak ekibinizi yönetin.
EN Organize your team with a checklist of weekly tasks in one shared workdoc to keep projects moving forward.
turco | inglês |
---|---|
paylaşılan | shared |
workdoc | workdoc |
haftalık | weekly |
kontrol | checklist |
ekibinizi | your team |
yönetin | organize |
TR Ayrıca, hesabınıza 60 gün boyunca giriş yapmazsanız, oluşturduğunuz projelerin ve medya dosyalarının otomatik olarak silineceğini de unutmayın.
EN Also note that all your created projects and media files will be automatically deleted if you don't log in to your account for more than 60 days!
TR Hızlı bir şekilde yetenekli freelancerlarımızdan herhangi bir sorumluluk olmaksızın fiyatlar alın. Projelerin %80'i, 60 saniye içinde teklif alır.
EN Receive obligation free quotes from our talented freelancers fast. 80% of projects get bid on within 60 seconds.
TR Hizmet, Internetteki diğer internet sitelerine, hizmetlerine veya kaynaklarına bağlanmanıza izin verebilir ve diğer internet siteleri, hizmetleri veya kaynakları Siteye bağlantılar içerebilir
EN The Service may permit you to link to other websites, services or resources on the Internet, and other websites, services or resources may contain links to the Site
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
internet | internet |
veya | or |
ve | and |
kaynakları | resources |
içerebilir | may contain |
TR çerezler, pikseller ve çerez kimliği, reklam kimliği veya diğer benzersiz reklam kimliği, web işaretçileri ve yerel depolama gibi diğer teknolojilerden elde edilen veriler
EN data from cookies, pixels and other technologies, such as cookie ID, advertising ID or other unique advertising ID, web beacons, and local storage
turco | inglês |
---|---|
kimliği | id |
reklam | advertising |
veya | or |
diğer | other |
benzersiz | unique |
web | web |
yerel | local |
depolama | storage |
teknolojilerden | technologies |
veriler | data |
TR Örneğin, verilerinizi kimlik hırsızlığına karşı korumak, sahtekarlığı veya diğer suç faaliyetlerini, talepleri veya diğer yükümlülükleri önlemek için kullanabiliriz
EN For example, we may use your data to protect against identity theft, prevent fraud or other criminal activity, claims or other liabilities
turco | inglês |
---|---|
verilerinizi | your data |
kimlik | identity |
veya | or |
diğer | other |
talepleri | claims |
önlemek | prevent |
TR Bir diğer avantaj da stake ettiğiniz coinlerin değerinin ASIC ve diğer madencilik donanımlarında olduğu gibi azalmak yerine, sadece piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkileneceği gerçeğidir
EN Another benefit is that the value of your staked coins doesn't depreciate unlike with ASICs and other mining hardware
turco | inglês |
---|---|
avantaj | benefit |
madencilik | mining |
olduğu | is |
TR Yaygın endüstri kullanım alanları arasında, reklam borsaları, kredi derecelendirmeleri ve diğer rakip şirketlerden faydanıldığında yıllarca sürebilecek diğer pek çok veri konsorsiyumu bulunmaktadır.
EN Common industry use cases include ad exchanges, credit ratings and many other data consortia that would otherwise take many years to form among competing companies.
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
endüstri | industry |
kullanım | use |
reklam | ad |
kredi | credit |
diğer | other |
veri | data |
TR Trust Cüzdan size BNB ve diğer kripto paraları satın almanın kolay bir yolunu sağlar. Trust Cüzdan'ta kredi kartı ile BNB ve diğer altcoinleri kolaylıkla satın alabilirsiniz. Trust Cüzdan ta en az 50$ kripto para satın alabilirsiniz.
EN Trust Wallet provides you with an easy way to buy BNB and other cryptocurrencies. Purchase BNB and more altcoins directly within the Trust Wallet app, using a credit card. Buy from as little as $50 worth of cryptocurrencies on Trust Wallet.
turco | inglês |
---|---|
trust | trust |
size | you |
bnb | bnb |
kolay | easy |
sağlar | provides |
kredi | credit |
az | little |
TR Kamuya Açık Veriler: Borsalar ve diğer kaynaklar dahil olmak üzere kamusal kaynaklardan elde ettiğimiz ve hizmetler aracılığıyla size teslim edilen piyasa verileri, fiyatlar, işlemler hakkında bilgi ve diğer veriler.
EN Public Data: any market data, prices, information on transactions and other data obtained by us from public sources, including exchanges, and other sources and delivered to you through the Services.
turco | inglês |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
kamusal | public |
kaynaklardan | sources |
hizmetler | services |
teslim | delivered |
işlemler | transactions |
TR Busbud'ın yazılı izni olmadan, Web Sitesinin herhangi bir kısmını diğer bir web sitesine "framing", "olduğu gibi kopyalama" (mirror) veya diğer yollarla dahil etmemeyi;
EN "Frame", "mirror" or otherwise incorporate any part of the Website into any other website without our prior written authorization;
turco | inglês |
---|---|
yazılı | written |
olmadan | without |
kısmını | part of |
diğer | other |
TR Bir diğer avantaj da stake ettiğiniz coinlerin değerinin ASIC ve diğer madencilik donanımlarında olduğu gibi azalmak yerine, sadece piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkileneceği gerçeğidir
EN Another benefit is that the value of your staked coins doesn't depreciate unlike with ASICs and other mining hardware
turco | inglês |
---|---|
avantaj | benefit |
madencilik | mining |
olduğu | is |
TR Trust Cüzdan size BNB ve diğer kripto paraları satın almanın kolay bir yolunu sağlar. Trust Cüzdan'ta kredi kartı ile BNB ve diğer altcoinleri kolaylıkla satın alabilirsiniz. Trust Cüzdan ta en az 50$ kripto para satın alabilirsiniz.
EN Trust Wallet provides you with an easy way to buy BNB and other cryptocurrencies. Purchase BNB and more altcoins directly within the Trust Wallet app, using a credit card. Buy from as little as $50 worth of cryptocurrencies on Trust Wallet.
turco | inglês |
---|---|
trust | trust |
size | you |
bnb | bnb |
kolay | easy |
sağlar | provides |
kredi | credit |
az | little |
TR Yaygın endüstri kullanım alanları arasında, reklam borsaları, kredi derecelendirmeleri ve diğer rakip şirketlerden faydanıldığında yıllarca sürebilecek diğer pek çok veri konsorsiyumu bulunmaktadır.
EN Common industry use cases include ad exchanges, credit ratings and many other data consortia that would otherwise take many years to form among competing companies.
turco | inglês |
---|---|
yaygın | common |
endüstri | industry |
kullanım | use |
reklam | ad |
kredi | credit |
diğer | other |
veri | data |
TR GCC, İngiltere, Kanada, ABD ve diğer birkaç ülkedeki pasaport sahipleri kendi ülke sürücü belgesi ile araç kiralayabilirken, diğer ülkelerden gelen turistlerin Uluslararası Sürüş İzni taşıması gerekmektedir.
EN Passport holders of GCC, UK, Canada, US and a few other countires can rent a car with their home country driver's license whereas tourists from other countries need to carry an International Driving Permit.
turco | inglês |
---|---|
kanada | canada |
diğer | other |
pasaport | passport |
sahipleri | holders |
ülke | country |
sürücü | driver |
araç | car |
uluslararası | international |
TR GCC, İngiltere, Kanada, ABD ve diğer birkaç ülkenin pasaport sahipleri, yalnızca Kendi Ülkeleri Ehliyetiyle bir araba kiralayabilirken, diğer ülkelerden gelen turistlerin Uluslararası Sürüş İzni taşıması gerekir.
EN Passport holders of GCC, UK, Canada, US and a few other countries can rent a car with just their Home Country Driving License whereas tourists from other countries need to carry an International Driving Permit.
turco | inglês |
---|---|
kanada | canada |
diğer | other |
pasaport | passport |
sahipleri | holders |
uluslararası | international |
TR GCC, Birleşik Krallık, Kanada, ABD ve diğer birkaç ülkenin pasaportu sahipleri, yalnızca Kendi Ülkeleri Ehliyetleri ile araç kiralayabilirken, diğer ülkelerden gelen turistlerin Uluslararası Sürüş İzni taşıması gerekmektedir.
EN Passport holders of GCC, UK, Canada, US and a few other countries can rent a car with just their Home Country Driving License whereas tourists from other countries need to carry an International Driving Permit.
turco | inglês |
---|---|
kanada | canada |
diğer | other |
sahipleri | holders |
araç | car |
uluslararası | international |
Mostrando 50 de 50 traduções