TR Yeni hükümet aile bireylerinin aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gelmesini kolaylaştırmak niyetinde: Aile birleşimi, tüm mültecileri kapsayacak şekilde genişletilecek
TR Yeni hükümet aile bireylerinin aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gelmesini kolaylaştırmak niyetinde: Aile birleşimi, tüm mültecileri kapsayacak şekilde genişletilecek
EN The new Federal Government wants to make it easier for dependants to follow family members: family reunification is to be extended to all refugees
turco | inglês |
---|---|
hükümet | government |
aile | family |
kolaylaştırmak | easier |
tüm | all |
TR Bu kapsamda aile yaşamına dair bir fikir edinmiş oluyoruz
EN This also gives us greater insights into families
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
TR Aile Etkinlik Vücut Gönüllü Tohum Çocuk doktoru Okul öncesi Pediatrik Erkekler Anne Ev Baba Çocuk Aşk Insan Yeşil Ev Aile günü
EN Family Event Body Volunteer Seed Pediatrician Preschool Pediatric Men Mom House Father Child Love Human Green Home Family day
turco | inglês |
---|---|
aile | family |
etkinlik | event |
vücut | body |
gönüllü | volunteer |
erkekler | men |
anne | mom |
aşk | love |
insan | human |
yeşil | green |
günü | day |
TR Eğer Aile, Etkinlik endüstrisinde çalışıyorsanız Ev Ve Aile Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
EN Home & Family Logo is great if you're working in Family, Event industries. Use this template to create a logo for your business or team
turco | inglês |
---|---|
eğer | if |
aile | family |
ev | home |
veya | or |
şablonu | template |
kullanın | use |
takımı | team |
TR Covıd-19 Pandemisinde Aile Sağlığı Elemanları Ve Aile Hekimlerinde Anksiyete Düzeyi
EN Anxiety Level Of Family Physicians And Family Health Workers In Covid-19 Pandemic
turco | inglês |
---|---|
aile | family |
sağlığı | health |
ve | and |
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
da | in |
yaklaşık | approximately |
geçici | temporary |
veya | or |
uluslararası | internationally |
izni | permit |
ın | of |
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR COVID-19 pandemisiyle birlikte STGM’nin başladığı online eğitimler devam ediyor. Bu kapsamda 2-4…
EN The Call for Proposals for the Institutional Support Program for Local CSOs TOGETHER, developed by…
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
da | in |
yaklaşık | approximately |
geçici | temporary |
veya | or |
uluslararası | internationally |
izni | permit |
ın | of |
TR Bu kapsamda aşağıdaki faaliyetlerin yürütülmesi planlanmıştır;
EN In this context, it is aimed to carry out the following activities;
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
TR Bu kapsamda verilen danışmanlık; stratejik planlamaları, risk değerlendirmelerini, müzakere desteğini, mevzuat ile ve özellikle rekabet hukuku ile uyumluluk hususlarını içermektedir.
EN Our support involves strategic planning, risk assessment, negotiation support, as well as advising on regulatory and competition law compliance matters.
turco | inglês |
---|---|
stratejik | strategic |
risk | risk |
rekabet | competition |
hukuku | law |
uyumluluk | compliance |
TR Aynı zamanda, borsa kotundan çıkma veya borsaya kotalı kuruluşların satın alınarak çıkarılması gibi hususlarda destek vermekte ve bu kapsamda hem azınlık hem de hâkim pay sahiplerine danışmanlık yapmaktadır.
EN Moroğlu Arseven also advises during de-listings or squeeze-outs for listed entities, assisting both minority and controlling shareholders in this context.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
hem | both |
TR Bu kapsamda konuyla ilgili uzmanlar uyuşmazlığın ilk aşamalarında sürece dahil olmaktadır
EN We support clients with all aspects and perspectives on disputes, along with regulatory investigations
TR Sınır hatları, mahsul sürüklemesi, üretim ve su kullanımı hakkındaki uyuşmazlıklarda müvekkillerin temsil edilmesi bu kapsamda örnek olarak verilebilir.
EN For instance, representing clients involved in disputes about boundary lines, crop drift, productivity and water use.
turco | inglês |
---|---|
su | water |
kullanımı | use |
hakkındaki | about |
TR Bu kapsamda, konuyla ilgili uzmanlar uyuşmazlığın ilk aşamalarında sürece dahil edilirler
EN We support clients with all aspects and perspectives on disputes, along with regulatory investigations
TR Bu kapsamda konuyla ilgili uzmanlar uyuşmazlığın ilk aşamalarında sürece dahil edilir
EN We support clients with all aspects and perspectives on disputes, along with regulatory investigations
TR Elsevier'in Araştırma Ağları grubunu yönetmekte ve bu kapsamda dünyanın önde gelen üniversitelerinin üst yöneticileri, finansörler ve araştırma alanındaki karar vericilerle ortak çalışmalar yapmaktadır
EN He leads Elsevier?s Research Networks group, which collaborates with senior leaders of the world?s leading universities, funders, and research policymakers
turco | inglês |
---|---|
elsevier | elsevier |
araştırma | research |
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
da | in |
yaklaşık | approximately |
geçici | temporary |
veya | or |
uluslararası | internationally |
izni | permit |
ın | of |
TR Bu kapsamda İstanbul’da yaklaşık 250 gence istihdam edilebilirlik eğitimleri verirken; 179 geçici veya uluslararası koruma altındaki sığınmacının çalışma izni harç bedellerinin ödemesini karşıladık
EN In this context, while providing employability training to approximately 250 young people in Istanbul, we covered the payment of 179 temporary or internationally protected asylum seekers’ work permit fees
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
da | in |
yaklaşık | approximately |
geçici | temporary |
veya | or |
uluslararası | internationally |
izni | permit |
ın | of |
TR COVID-19 pandemisiyle birlikte STGM’nin başladığı online eğitimler devam ediyor. Bu kapsamda 2-4…
EN Within the STGM Resource Center Project, which is funded by the European Union and conducted by us…
turco | inglês |
---|---|
stgm | stgm |
TR Güçlü bir Türkiye için “Yerli Üretimi” destekliyor ve bunun için daha çok çalışıyoruz. Bu kapsamda
EN For a stronger Turkey we support “Domestic Production” and working more for it. In this
turco | inglês |
---|---|
türkiye | turkey |
destekliyor | support |
TR Bu kapsamda AB ülkeleri tüm üye devletler için aşı tedarikinde birlikte hareket ediyor
EN On one hand, the EU countries are acting together by procuring vaccine for all member states
turco | inglês |
---|---|
ab | eu |
üye | member |
devletler | states |
aşı | vaccine |
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda ödenen ücretler iade edilmez
EN Any fees paid hereunder are non-refundable
TR Bu kapsamda gerçekleştirilen “Çocuklar İçin Kültürel Miras Çalışmaları” çalıştayının üçüncüsü, 2-3 Kasım
EN Koç University is the only academic institution in Türkiye to attain
TR Dokumacılık ise daha çok aile işletmesi olarak geleneksel bir şekilde yürütülen bir uğraş alanıdır
EN Weaving is more of a family-run business
turco | inglês |
---|---|
aile | family |
TR Siber güvenlik konusunda özel bir ilgisi olmasının yanında kız arkadaşını ve aile üyelerini yıllar boyunca çeşitli siber saldırılardan korumuş biridir
EN He’s incredibly passionate about cybersecurity, after having to rescue his girlfriend and family members from multiple cyber attacks over the years
turco | inglês |
---|---|
aile | family |
TR Uzun vadeli bir vizyona sahip, borsada kayıtlı olmayan bir aile şirketiyiz
EN We are a family owned, non-listed company with a long term vision
turco | inglês |
---|---|
uzun | long |
vadeli | term |
sahip | are |
aile | family |
TR Seçkin düğün resepsiyonu mekanları sadece bir başlangıç. Siz unutulmaz anılar oluştururken biz yeni aile geleneklerini kucaklamanıza yardımcı olacağız.
EN Exquisite wedding reception venues are only the beginning. We'll help you embrace new family traditions as you make timeless memories.
turco | inglês |
---|---|
düğün | wedding |
mekanları | venues |
başlangıç | beginning |
yeni | new |
aile | family |
TR Otelimiz bir organik aile çiftliği ile işbirliği yaptı. Çiftliğin biyodizel ekipmanına güç sağlamak için mutfakta kullanılan yağları tedarik ediyoruz.
EN Our hotel has partnered with an organic family farm. We supply the farm with used kitchen oil to power their bio-diesel equipment.
turco | inglês |
---|---|
aile | family |
işbirliği | partnered |
güç | power |
TR Evimde yaptığımız saf olmayan aile şeyleri
EN Sm fisting banging and squirting trio
TR önlenebilir anne ölümükarşılanamayan aile planlaması ihtiyacıtoplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve zararlı uygulama
EN preventable maternal deathunmet need for family planninggender-based violence and harmful practices
turco | inglês |
---|---|
aile | family |
dayalı | based |
şiddet | violence |
ve | and |
zararlı | harmful |
TR Artık kendine daha fazla güveniyor; çünkü aile bütçesine katkı sağlayabiliyor
EN Now she believes in herself more, because she is a breadwinner
TR Aile iki oğlunun maaşıyla geçiniyor
EN The family survives on the salaries of her two sons
turco | inglês |
---|---|
aile | family |
TR Bu arkadaşlar, aile, araştırmacılar veya gazetecileri içerebilir
EN This can include friends, family, researchers, or journalists
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
arkadaşlar | friends |
aile | family |
araştırmacılar | researchers |
veya | or |
TR Kişisel, düğün, gezi ve aile fotoğraflarınız profesyonel bir dokunuş alsın diye her tarz ve zevke göre slayt şablonlarına sahibiz. Bu sayede slayt oluşturmanız kolay ve eğlenceli hale gelecek.
EN We have created slideshow templates for all styles and tastes to make sure your personal, wedding, travel and family photos will get a professional touch and your slideshow creation will be nothing but easy and enjoyable.
turco | inglês |
---|---|
düğün | wedding |
aile | family |
profesyonel | professional |
slayt | slideshow |
kolay | easy |
fotoğrafları | photos |
TR Bu projeyle aile ekonomisine katkıda bulunma şansı elde ettim.”
EN With this project I had the chance to contribute to the family budget.”
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
aile | family |
şansı | chance |
TR Artık kendine daha fazla güveniyor; çünkü aile bütçesine katkı sağlayabiliyor
EN Now she believes in herself more, because she is a breadwinner
TR Bu projeyle aile ekonomisine katkıda bulunma şansı elde ettim.”
EN With this project I had the chance to contribute to the family budget.”
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
aile | family |
şansı | chance |
TR Aile iki oğlunun maaşıyla geçiniyor
EN The family survives on the salaries of her two sons
turco | inglês |
---|---|
aile | family |
TR Şüphesiz arayı kapatacağımız çok şey var. İster çiftler için romantik bir inziva, isterse arkadaşlarla bir kaçamak seyahati veya bir hafta sonu aile tatil konaklaması olsun, kaybedilen zamanı telafi edin ve her dakikayı değerlendirin.
EN There's no question—we've got a lot to catch up on. Whether it's a romantic couples' retreat, a getaway trip with friends or a weekend family staycation close to home, let's make up for lost time and make every moment count.
turco | inglês |
---|---|
çiftler | couples |
romantik | romantic |
aile | family |
Mostrando 50 de 50 traduções