EN The new Federal Government wants to make it easier for dependants to follow family members: family reunification is to be extended to all refugees
"follow family members" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
EN The new Federal Government wants to make it easier for dependants to follow family members: family reunification is to be extended to all refugees
TR Yeni hükümet aile bireylerinin aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gelmesini kolaylaştırmak niyetinde: Aile birleşimi, tüm mültecileri kapsayacak şekilde genişletilecek
inglês | turco |
---|---|
government | hükümet |
easier | kolaylaştırmak |
family | aile |
new | yeni |
the | şekilde |
all | tüm |
EN Lean on your family for more support and let your most trusted family members to be your safety net. If you forget to take your medication, your family can be the additional pill reminder needed to get back on track.
TR Destek için ailenize güvenin ve size güvende hissettirmelerine izin verin! Böylece ilaçlarınızı almayı unutursanız, aileniz de hatırlatmak için yanınızda olacak!
inglês | turco |
---|---|
support | destek |
medication | ilaç |
your family | aileniz |
to | böylece |
and | ve |
more | de |
the | size |
EN One major issue is reconciling work and family life: many women want to work part-time so that they can raise their children or take care of family members
TR Meslek ve ailenin bağdaşırlığı önemli bir konu, birçok kadın çocuklarını eğitmek veya aile fertlerine bakmak için yarım gün çalışmak istiyor
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
women | kadın |
want | istiyor |
or | veya |
time | gün |
and | ve |
many | çok |
of | in |
work | çalışmak |
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
inglês | turco |
---|---|
meetup | meetup |
work | iş |
global | küresel |
strong | güçlü |
members | üyeler |
group | grup |
a | bir |
and | ve |
to | bile |
EN New Politics is an alternative-dance-rock band from Copenhagen, Denmark active since 2009. Current members: David Boyd, Søren Hansen, Louis Vecchio Past members: Poul Amaliel David and Sore… read more
TR New Politics 2009 yılında Kopenhag, Danimarka merkezli bir alternatif rock grubu olarak kuruldu.Vokallerde David Boyd ,gitarda - programlamada ve geri vokallerde Soren Hansen, davullard… Devamını oku
EN Here are several examples members? top, middle, and bottom lines. You?re encouraged to reach out to members for other examples of bottom, middle, and top lines.
TR Buraya üyelerin üst, orta ve alt satırlarına birkaç örnektir. Alt, orta ve üst sıraların diğer örnekleri için üyelere ulaşmanız teşvik edilir.
inglês | turco |
---|---|
here | buraya |
middle | orta |
examples | örnekleri |
other | diğer |
of | in |
and | ve |
bottom | için |
to | birkaç |
EN “I feel uncomfortable because of what was just said/done, and I want to ask that members refrain from making comments of an aggressive, sexual, or discriminatory nature towards other members
TR “Az önce söylenenlerden/yapılanlardan dolayı kendimi rahatsız hissediyorum ve üyelerden diğer üyelere karşı saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikte yorumlar yapmaktan kaçınmalarını rica ediyorum
EN Getting rid of problematic social media accountsMany members have found it helpful to delete social media accounts. If we feel fear, we discuss with other members and trust that the right answer will become clear.
TR Sorunlu sosyal medyadan kurtulmak hesaplarBirçok üye sosyal medya hesaplarını silmeyi faydalı buldu. Korku hissedersek, diğer üyelerle tartışır ve doğru cevabın netleşeceğine güveniriz.
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
accounts | hesaplar |
fear | korku |
other | diğer |
answer | cevabı |
members | üye |
helpful | faydalı |
and | ve |
social | sosyal |
media | medya |
to | doğru |
EN Available from 12th January until stock lasts for ABOs, Registered Customers, Members and Members+
TR 12 - 19 Ocak tarihleri arasında ASG, Kayıtlı Müşteri ve Üyeler için geçerlidir.
inglês | turco |
---|---|
january | ocak |
customers | müşteri |
registered | kayıtlı |
and | ve |
for | için |
from | arasında |
EN Federal employees and members of the public who have disabilities must have access to and use of information and services that is comparable to the access and use available to non-disabled Federal employees and members of the public.
TR Engelli federal çalışanların ve kamu üyelerinin, engelli olmayan Federal çalışanlara ve kamu üyelerinin erişimine ve kullanımına açık olan bilgilere ve hizmetlere erişim ve kullanım hakkı olması gerekir.
inglês | turco |
---|---|
federal | federal |
and | ve |
of | ın |
information | bilgilere |
services | hizmetlere |
members | üyelerinin |
must | gerekir |
access | erişim |
is | olan |
public | kamu |
available | açık |
use | kullanım |
the | olmayan |
EN A key feature of the office is that all staff members are project-oriented, so each project tends to involve various members with different roles
TR Ofisin en önemli özelliği tüm personelin proje odaklı olması, bu sayede her proje farklı rollere sahip çeşitli üyeleri dahil etme eğiliminde oluyor
inglês | turco |
---|---|
project | proje |
key | önemli |
feature | özelliği |
members | üyeleri |
the | etme |
various | çeşitli |
different | farklı |
all | tüm |
EN Registered and eligible ALL – Accor Live Limitless members (“Members”) are entitled to enter into the Prize Draw
TR Kayıtlı ve uygun ALL – Accor Live Limitless üyeleri (“Üyeler”) Ödül Çekilişi’ne katılma hakkına sahiptir
EN A key feature of the office is that all staff members are project-oriented, so each project tends to involve various members with different roles
TR Ofisin en önemli özelliği tüm personelin proje odaklı olması, bu sayede her proje farklı rollere sahip çeşitli üyeleri dahil etme eğiliminde oluyor
inglês | turco |
---|---|
project | proje |
key | önemli |
feature | özelliği |
members | üyeleri |
the | etme |
various | çeşitli |
different | farklı |
all | tüm |
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
inglês | turco |
---|---|
meetup | meetup |
work | iş |
global | küresel |
strong | güçlü |
members | üyeler |
group | grup |
a | bir |
and | ve |
to | bile |
EN New Politics is an alternative-dance-rock band from Copenhagen, Denmark active since 2009. Current members: David Boyd, Søren Hansen, Louis Vecchio Past members: Poul Amaliel David and Sore… read more
TR New Politics 2009 yılında Kopenhag, Danimarka merkezli bir alternatif rock grubu olarak kuruldu.Vokallerde David Boyd ,gitarda - programlamada ve geri vokallerde Soren Hansen, davullard… Devamını oku
EN Sometimes members share their phone numbers at the end of meetings. Note them down (and give out your own if you are comfortable) and reach out to those members.
TR Bazen üyeler toplantı sonunda telefon numaralarını paylaşırlar. Onları not edin (ve rahatsanız kendinizinkini verin) ve bu üyelere ulaşın.
inglês | turco |
---|---|
sometimes | bazen |
phone | telefon |
numbers | numaraları |
give | verin |
members | üyeler |
meetings | toplantı |
reach | ulaşın |
and | ve |
of | ın |
the end | sonunda |
EN “I feel uncomfortable because of what was just said/done, and I want to ask that members refrain from making comments of an aggressive, sexual, or discriminatory nature towards other members
TR “Az önce söylenenlerden/yapılanlardan dolayı kendimi rahatsız hissediyorum ve üyelerden diğer üyelere karşı saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikte yorumlar yapmaktan kaçınmalarını rica ediyorum
EN ICS members share thousands of factories and audits on the ICS database. ICS members only have access to the production sites they work with to ensure confidentiality.
TR ICS üyeleri ICS veri tabanı üzerinde binlerce fabrika ve denetimi paylaşmaktadır. ICS üyeleri gizliliğin temini için sadece birlikte çalıştıkları üretim sahalarına erişim sağlarlar.
inglês | turco |
---|---|
share | paylaş |
access | erişim |
members | üyeleri |
production | üretim |
and | ve |
of | in |
database | tabanı |
EN Annual members can use the apps for up to 99 days in offline mode. Month-to-month members can use the software for up to 30 days in offline mode.
TR Yıllık üyeler uygulamaları çevrimdışı modda 99 güne kadar kullanabilir. Aylık üyeler yazılımı çevrimdışı modda 30 güne kadar kullanabilir.
inglês | turco |
---|---|
annual | yıllık |
can | ne |
members | üyeler |
offline | çevrimdışı |
month | aylık |
can use | kullanabilir |
apps | uygulamalar |
to | kadar |
software | yazılımı |
EN In reality, of course, there is often a certain amount of pressure on members of parliament to follow their party leadership – this is often referred to as party discipline
TR Öte yandan gerçeklikte çoğu zaman meclis grubu yönetiminin milletvekilleri üzerinde belli bir baskısı olabiliyor; bu durum genelde meclis grubu disiplini olarak tanımlanıyor
inglês | turco |
---|---|
certain | belli |
often | genelde |
this | bu |
a | bir |
on | üzerinde |
EN He’s incredibly passionate about cybersecurity, after having to rescue his girlfriend and family members from multiple cyber attacks over the years
TR Siber güvenlik konusunda özel bir ilgisi olmasının yanında kız arkadaşını ve aile üyelerini yıllar boyunca çeşitli siber saldırılardan korumuş biridir
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
and | ve |
cyber | siber |
the | özel |
to | konusunda |
EN Letting go of home internetSome members remove their home internet, either asking their roommates or family to change the password, or disabling service and letting go of their router.
TR Ev internetini bırakmakBazı üyeler, ev arkadaşlarından veya ailelerinden şifreyi değiştirmelerini isteyerek veya hizmeti devre dışı bırakarak ve yönlendiricilerini bırakarak ev internetlerini kaldırır.
inglês | turco |
---|---|
service | hizmeti |
members | üyeler |
or | veya |
and | ve |
EN Sayar provided the participants with essential tips about maintaining one's mental health as well as communication among family members during the pandemic.
TR Sayar katılımcılara pandemi döneminde ruh sağlığını koruma ve aile içi iletişime dair önemli ipuçları verdi.
inglês | turco |
---|---|
participants | katılımcılara |
mental | ruh |
health | sağlığı |
family | aile |
members | katılımcı |
pandemic | pandemi |
essential | önemli |
tips | ipuçları |
about | dair |
EN The shareholders of Demirören, Doğuş, Albayrak, İhlas groups are mostly family members.
TR Demirören, Doğuş, Albayrak, İhlas gruplarının hissedarları çoğunlukla aile üyesi.
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
mostly | çoğunlukla |
groups | grupları |
of | nın |
EN Identify, record and track multiple family members, pets and personal items so they can be reunited in case of separation
TR Birbirinden ayrı düşme durumunda birbirlerini bulabilmeleri için birde fazla aile üyesi, evcil hayvan ve kişisel eşyaları tanımlayın, kaydedin ve takip edin
inglês | turco |
---|---|
record | kaydedin |
track | takip |
family | aile |
in case of | durumunda |
personal | kişisel |
of | in |
and | ve |
multiple | fazla |
items | için |
EN In the early evening the members of the family gather
TR Akşamın erken saatlerinde aile bir araya gelir
inglês | turco |
---|---|
early | erken |
family | aile |
EN We place great emphasis on keeping family members aware of the current state of patients by telephone, and we try to enable them to contact their loved ones on mobile phones
TR Hasta yakınlarını telefonla güncel durum hakkında bilgilendirmeye büyük önem veriyor ve onların hastalarla cep telefonuyla iletişim kurabilmelereini sağlamaya çalışıyoruz
inglês | turco |
---|---|
great | büyük |
current | güncel |
mobile | cep |
contact | iletişim |
them | onları |
and | ve |
to | hakkında |
EN Today, we have over 1,800 experienced and passionate team members in the Digitain family supporting 150+ partners worldwide.
TR Bugün Digitain ailesinin bir parçası olan 1,800’ün üzerindeki deneyimli ve tutkulu takım üyelerimiz, dünya çapındaki 150’den fazla iş ortağımızı destekliyor.
inglês | turco |
---|---|
today | bugün |
experienced | deneyimli |
passionate | tutkulu |
team | takım |
family | ailesinin |
and | ve |
have | olan |
worldwide | çapındaki |
the | fazla |
EN Identify, record and track multiple family members, pets and personal items so they can be reunited in case of separation
TR Birbirinden ayrı düşme durumunda birbirlerini bulabilmeleri için birde fazla aile üyesi, evcil hayvan ve kişisel eşyaları tanımlayın, kaydedin ve takip edin
inglês | turco |
---|---|
record | kaydedin |
track | takip |
family | aile |
in case of | durumunda |
personal | kişisel |
of | in |
and | ve |
multiple | fazla |
items | için |
EN Some people partly blame themselves for the dysfunctional behavior of their family members, particularly with addicts who are very quick to shift responsibility off themselves and blame others
TR Bazı insanlar aile üyelerinin işlevsiz davranışları için kısmen kendilerini suçlarlar, özellikle de sorumluluğu çok çabuk kendilerinden uzaklaştıran ve başkalarını suçlayan bağımlılar söz konusu olduğunda
inglês | turco |
---|---|
people | insanlar |
behavior | davranış |
family | aile |
responsibility | sorumluluğu |
others | başkaları |
members | üyelerinin |
particularly | özellikle |
of | in |
and | ve |
some | bazı |
EN There are things you can do. Here are some suggestions that you may want to consider, that other family members and friends have found helpful:
TR Yapabileceğin şeyler var. Göz önünde bulundurmak isteyebileceğiniz, diğer aile üyelerinin ve arkadaşlarınızın faydalı bulduğu bazı öneriler şunlardır:
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
friends | arkadaşlar |
members | üyelerinin |
helpful | faydalı |
suggestions | öneriler |
things | şeyler |
other | diğer |
want | var |
and | ve |
some | bazı |
EN As the oldest and most well attended of the fellowships for family and friends of addicts, its members have a wide breadth and depth of experience to share on living with addicts and healing from dysfunctional patterns.
TR Bağımlıların aile ve arkadaşlarına yönelik bursların en eskisi ve en iyi katılımlısı olarak üyeleri, bağımlılarla yaşama ve işlevsiz kalıplardan iyileşme konusunda paylaşacakları geniş ve derin bir deneyime sahiptir.
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
friends | arkadaşlar |
addicts | bağımlıları |
experience | deneyime |
share | paylaş |
members | üyeleri |
wide | geniş |
and | ve |
most | en |
have | sahiptir |
well | iyi |
its | ya |
patterns | bir |
EN Family Event Body Volunteer Seed Pediatrician Preschool Pediatric Men Mom House Father Child Love Human Green Home Family day
TR Aile Etkinlik Vücut Gönüllü Tohum Çocuk doktoru Okul öncesi Pediatrik Erkekler Anne Ev Baba Çocuk Aşk Insan Yeşil Ev Aile günü
inglês | turco |
---|---|
event | etkinlik |
body | vücut |
men | erkekler |
mom | anne |
love | aşk |
human | insan |
green | yeşil |
volunteer | gönüllü |
family | aile |
day | gün |
house | ev |
EN Home & Family Logo is great if you're working in Family, Event industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Aile, Etkinlik endüstrisinde çalışıyorsanız Ev Ve Aile Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
if | eğer |
this | bu |
event | etkinlik |
template | şablonu |
your | ve |
or | veya |
team | takım |
a | bir |
EN As Kibar Group, we see all employees as part of our family and enjoy witnessing the important moments that enrich their lives. We are a large family with all that we bring to each other’s lives because WE are Stronger Together.
TR Kibar Grubu’nda tüm çalışanlarımızı ailemizin bir parçası olarak görür, hayatlarına değer katan anlara keyifle tanıklık ederiz. Hayata kattıklarımızla bir aileyiz, çünkü BİZ Birlikte Güçlüyüz.
inglês | turco |
---|---|
kibar | kibar |
moments | anları |
that | hayata |
all | tüm |
a | bir |
because | çünkü |
the | ederiz |
EN In July, SunExpress expands its family service and offers a separate check-in, preferred boarding for families with children and a special buggy-service. Several independent “Family-Counters” are also introduced at multiple airports in July.
TR SunExpress, Temmuz ayında aileler için sunduğu hizmeti geliştirdi; ailelere ayrı bir check-in kontuarı, öncelikli boarding ve bebekli aileler için puset hizmeti sunmaya başladı. Havaalanlarında "Aile Check-In Kontuarlar" açıldı.
inglês | turco |
---|---|
sunexpress | sunexpress |
july | temmuz |
service | hizmeti |
separate | ayrı |
family | aile |
and | ve |
a | bir |
for | için |
EN Anxiety Level Of Family Physicians And Family Health Workers In Covid-19 Pandemic
TR Covıd-19 Pandemisinde Aile Sağlığı Elemanları Ve Aile Hekimlerinde Anksiyete Düzeyi
inglês | turco |
---|---|
level | düzeyi |
family | aile |
and | ve |
health | sağlığı |
EN If you are travelling alone or with your friends or family, Kia cars are cheap yet luxurious, appropriate for small family
TR Yalnız ya da arkadaşlarınız ya da ailenizle seyahat ediyorsanız, Kia arabaları ucuz ama lüks, küçük aileler için uygun
inglês | turco |
---|---|
alone | yalnız |
friends | arkadaşlar |
kia | kia |
cheap | ucuz |
luxurious | lüks |
small | küçük |
if you are | ediyorsanız |
your | seyahat |
for | için |
with | uygun |
cars | arabalar |
EN Felix Banaszak says he has a “classic Ruhr area biography”, and by that he means that his family shares a migration background. His great-grandparents on his father’s side of the family came to the Ruhr Valley from Poland.
TR Felix Banaszak kendisinin “klasik bir Ruhr Bölgesi hayat hikayesine” sahip olduğunu söylüyor; kastettiği, ailesinin göç geçmişi. Babasının büyük dedesi Ruhr bölgesine Polonya’dan gelmiş.
EN Share information with remote team members
TR Uzaktaki ekip üyeleriyle bilgi paylaşın
inglês | turco |
---|---|
share | paylaşın |
information | bilgi |
team | ekip |
members | üyeleriyle |
EN To find out about the possibility of arranging an interview with one or more members of Elsevier senior management, email the press office
TR Elsevier kıdemli yönetiminin bir ya da daha fazla üyesiyle röportaj yapma imkanı hakkında bilgi almak için basın ofisine e-posta gönderin
inglês | turco |
---|---|
senior | kıdemli |
press | basın |
elsevier | elsevier |
posta | |
find out | bilgi |
of | in |
about | hakkında |
to | yapma |
EN To find out about the possibility of arranging an interview with one or more members of Elsevier senior management, e-mail the press office
TR Elsevier kıdemli yönetiminin bir ya da daha fazla üyesiyle röportaj yapma imkanı hakkında bilgi almak için basın ofisine e-posta gönderin
inglês | turco |
---|---|
senior | kıdemli |
press | basın |
elsevier | elsevier |
posta | |
e-posta | |
find out | bilgi |
of | in |
about | hakkında |
to | yapma |
EN Elsevier-published journals are members of COPE, the Committee on Publication Ethics, a forum for editors of peer-reviewed journals to discuss issues related to publication ethics and the integrity of the scientific record.
TR Elsevier tarafından yayınlanan dergiler, editörler ve hakem denetimli dergilerin yayıncılık etiği ve bilimsel kaydın doğruluğuyla ilgili konuları tartıştıkları bir forum olan COPE, yani Yayıncılık Etiği Komitesi'nin üyesidir.
inglês | turco |
---|---|
journals | dergiler |
forum | forum |
editors | editörler |
issues | konular |
scientific | bilimsel |
elsevier | elsevier |
published | yayınlanan |
and | ve |
on | ilgili |
the | yani |
EN Issuing internal briefings to raise staff awareness of the subject and giving them tools and resources to further spread awareness among editors, board members and reviewers
TR Konu hakkında çalışanların bilincini artırmak ve onlara editörler, kurul üyeleri ve hakemler arasında da farkındalığı daha fazla yayacak araçlar ve kaynaklar sunmak üzere dahili brifingler vermek
inglês | turco |
---|---|
internal | dahili |
raise | artırmak |
editors | editörler |
members | üyeleri |
and | ve |
resources | kaynaklar |
tools | araçlar |
to | hakkında |
them | onlara |
further | da |
EN Striving for greater transparency and diversity with regards to editors and board members
TR Editörler ve kurul üyeleriyle ilgili olarak daha fazla şeffaflık ve çeşitlilik sağlamaya çalışmak
inglês | turco |
---|---|
editors | editörler |
members | üyeleriyle |
transparency | şeffaflık |
diversity | çeşitlilik |
and | ve |
greater | daha fazla |
EN Tending to appoint more editorial board members whose social backgrounds match ours
TR Sosyal altyapısı bizimkine benzeyen daha fazla editörlük kurulu üyesi görevlendirmeye meyletmek
inglês | turco |
---|---|
board | kurulu |
social | sosyal |
EN This content is available only to members
TR Bu içerik sadece üyelere açıktır
inglês | turco |
---|---|
content | içerik |
this | bu |
only | sadece |
EN Our reports are customized so you will need to provide at least some basic details to our team members so that they could put together the most relevant information for you.
TR Raporlarımız özelleştirilmiştir, bu yüzden ekibimizin en alakalı bilgiyi bir araya getirmesi için en azından bir kaç temel detayı ekibimiz ile paylaşmanız gerekiyor.
inglês | turco |
---|---|
need | gerekiyor |
basic | temel |
information | bilgiyi |
relevant | alakalı |
our team | ekibimiz |
most | en |
least | az |
so | bu yüzden |
our | ile |
reports | raporlar |
put | için |
you | bu |
to | araya |
EN In 2020, we carried out livelihood projects for Syrian and local community members and socioeconomically vulnerable groups
TR 2020 yılında da Suriyeli ve yerel topluluk üyesi, sosyoekonomik yönden hassas gruplara yönelik geçim kaynakları projeleri yürüttük
inglês | turco |
---|---|
projects | projeleri |
syrian | suriyeli |
vulnerable | hassas |
and | ve |
local | yerel |
in | da |
community | topluluk |
for | yönelik |
EN Tap into a global community that’s 37M members strong to discover your next customers and fans
TR Yeni müşterilerinizi ve hayranlarınızı keşfetmek için 37M üyesi bulunan güçlü küresel topluluğa giriş yapın
inglês | turco |
---|---|
a | a |
global | küresel |
m | m |
discover | keşfetmek |
strong | güçlü |
to | yapın |
next | için |
and | ve |
Mostrando 50 de 50 traduções