TR Zebra L10 dayanıklı platformu ofise, arabaya ve saha bilgisayarlarına yeni bir standart getiren bir dizi tablet konfigürasyonu ve ortak bir aksesuar ekosistemi sunar.
"getiren bir dizi" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases alemão:
TR Zebra L10 dayanıklı platformu ofise, arabaya ve saha bilgisayarlarına yeni bir standart getiren bir dizi tablet konfigürasyonu ve ortak bir aksesuar ekosistemi sunar.
DE Die Zebra L10 robuste Plattform bietet eine Reihe von Tablet-Konfigurationen sowie ein gemeinsames Zubehörportfolio, das neue Maßstäbe für das Computing in Büros, Fahrzeugen und Außendienst setzt.
turco | alemão |
---|---|
zebra | zebra |
platformu | plattform |
tablet | tablet |
ortak | gemeinsames |
sunar | bietet |
TR Zebra L10 dayanıklı platformu ofise, arabaya ve saha bilgisayarlarına yeni bir standart getiren bir dizi tablet konfigürasyonu ve ortak bir aksesuar ekosistemi sunar.
DE Die Zebra L10 robuste Plattform bietet eine Reihe von Tablet-Konfigurationen sowie ein gemeinsames Zubehörportfolio, das neue Maßstäbe für das Computing in Büros, Fahrzeugen und Außendienst setzt.
turco | alemão |
---|---|
zebra | zebra |
platformu | plattform |
tablet | tablet |
ortak | gemeinsames |
sunar | bietet |
TR Bir üreteç, önemli miktarda işlem süresi gerektirmeden ve bellek sınırını aşabilecek bir dizi oluşturmaya gerek kalmadan bir dizi veriyi yinelemek için foreach kullanan bir kod yazmanızı sağlar
DE Ein Generator ermöglicht es Code zu schreiben, der foreach nutzt, um über eine Datenmenge zu iterieren, ohne ein Array im Speicher zu erzeugen, was zur Überschreitung des Speicherlimits führen kann oder beträchtliche Prozessorzeit benötigt
turco | alemão |
---|---|
dizi | array |
kalmadan | ohne |
kod | code |
sağlar | ermöglicht |
TR İster tek kişilik bir gösteri, ister küçük bir işletme, ister bir girişimci veya büyük bir şirkette çalışan deneyimli bir SEO uzmanı olun, sonuçta vaat ettiklerini yerine getiren bir araca ihtiyacınız vardır
DE Egal, ob Sie eine Ein-Mann-Show, ein kleines Unternehmen, ein Unternehmer oder ein erfahrener SEO-Profi in einem großen Unternehmen sind, Sie brauchen letztendlich ein Tool, das hält, was es verspricht
turco | alemão |
---|---|
işletme | unternehmen |
deneyimli | erfahrener |
seo | seo |
ihtiyacınız | brauchen |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Tapestry Collection, kendi hikâyelerini yazma konusundaki bağlılıkları nedeniyle seçilen özgün otelleri bir araya getiren, aynı deneyimi ikinci kez yaşamayı asla istemeyen gezginlere yönelik bir koleksiyondur.
DE Die Tapestry Collection ist eine Sammlung einzigartiger Hotels, die aufgrund ihrer Individualität ausgewählt wurden und Reisende ansprechen, die stets etwas Neues erleben möchten.
turco | alemão |
---|---|
nedeniyle | aufgrund |
otelleri | hotels |
deneyimi | erleben |
TR Decred, onu daha üstün bir uzun vadeli değer saklama aracı haline getiren yerleşik yönetime sahip topluluk idaresindeki bir dijital paradır
DE Decred ist eine von der Community angetriebene Digitale Währung mit einem internen Governance Model welches es zu einer ausgezeichneten Wertanlage macht
turco | alemão |
---|---|
onu | es |
topluluk | community |
dijital | digitale |
TR HPC kümelerinin dağıtımını ve yönetimini basit hale getiren açık kaynaklı bir araç olan AWS ParallelCluster ile HPC işlem ortamlarını hızlı bir biçimde oluşturun.
DE Erstellen Sie in kürzester Zeit HPC-Computingumgebungen mit AWS ParallelCluster, einem Open-Source-Tool, das die Bereitstellung und Verwaltung von HPC-Clustern vereinfacht.
turco | alemão |
---|---|
hpc | hpc |
açık | open |
araç | tool |
aws | aws |
oluşturun | erstellen |
TR "Soundtrap öğrencilerimin müzikle ilişkisini tamamen değiştirdi. Müziğin hayal gücünü geliştiren ve insanları bir araya getiren bir araç olduğunu öğrenmelerini sağladı. Öğrencilerim için artık hiçbir şey imkansız değil."
DE „Soundtrap hat das Leben meiner Schüler*innen verändert. Es hat ihnen geholfen, zu lernen, dass Musik die Fantasie anregt und Menschen zusammenbringt. Mit diesem Wissen sind die Möglichkeiten endlos.“
turco | alemão |
---|---|
insanları | menschen |
TR HPC kümelerinin dağıtımını ve yönetimini basit hale getiren açık kaynaklı bir araç olan AWS ParallelCluster ile HPC işlem ortamlarını hızlı bir biçimde oluşturun.
DE Erstellen Sie in kürzester Zeit HPC-Computingumgebungen mit AWS ParallelCluster, einem Open-Source-Tool, das die Bereitstellung und Verwaltung von HPC-Clustern vereinfacht.
turco | alemão |
---|---|
hpc | hpc |
açık | open |
araç | tool |
aws | aws |
oluşturun | erstellen |
TR "Soundtrap öğrencilerimin müzikle ilişkisini tamamen değiştirdi. Müziğin hayal gücünü geliştiren ve insanları bir araya getiren bir araç olduğunu öğrenmelerini sağladı. Öğrencilerim için artık hiçbir şey imkansız değil."
DE „Soundtrap hat das Leben meiner Schüler*innen verändert. Es hat ihnen geholfen, zu lernen, dass Musik die Fantasie anregt und Menschen zusammenbringt. Mit diesem Wissen sind die Möglichkeiten endlos.“
turco | alemão |
---|---|
insanları | menschen |
TR Almanya’da da insanlar birbirleriyle genelde iş yerinde ya da üniversitede tanışıyor olsa da, burada insanları bir araya getiren bir diğer ortamsa dernekler
DE Am Arbeitsplatz oder an der Universität lernen sich auch in Deutschland viele Menschen kennen, häufig aber auch über Vereine
turco | alemão |
---|---|
almanya | deutschland |
TR Aynı zamanda Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan yedi üniversiteyi bir araya getiren ve sloganı “daha iyi bir dünya için işbirliği” olan “Matariki Ağı”nın da üyesi
DE Ihr gemeinsames Motto: „Zusammenarbeit für eine bessere Welt“
turco | alemão |
---|---|
dünya | welt |
işbirliği | zusammenarbeit |
TR Tapestry Collection, kendi hikâyelerini yazma konusundaki bağlılıkları nedeniyle seçilen özgün otelleri bir araya getiren, aynı deneyimi ikinci kez yaşamayı asla istemeyen gezginlere yönelik bir koleksiyondur.
DE Die Tapestry Collection ist eine Sammlung einzigartiger Hotels, die aufgrund ihrer Individualität ausgewählt wurden und Reisende ansprechen, die stets etwas Neues erleben möchten.
turco | alemão |
---|---|
nedeniyle | aufgrund |
otelleri | hotels |
deneyimi | erleben |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Foursquare'in (veya onun üçüncü taraf sağlayıcılarının) altyapısına mantık haricinde veya orantısız ölçüde büyük bir yük getiren veya getirebilecek (Foursquare'in takdirine göre belirlenerek) bir işlem yapmak;
DE Maßnahmen zu ergreifen, die Foursquares Infrastruktur (oder die seiner Drittanbieter) (nach Foursquares alleinigem Ermessen) unangemessen oder unverhältnismäßig hoch belasten oder belasten können;
turco | alemão |
---|---|
veya | oder |
yapmak | können |
TR Semrush, tam anlamıyla bunu yerine getiren çok sağlam bir pakettir.
DE Semrush ist ein sehr solides Paket, das genau das bietet.
turco | alemão |
---|---|
semrush | semrush |
tam | genau |
bir | ein |
TR Kurumsal verilerinizi Scopus içerikleriyle eşleştiren ve değerlendirmeniz için gerekli olan bibliyometrik verileri getiren web'e entegre edilmiş bir platform oluşturduk
DE Wir erstellen eine webintegrierte Plattform, die Ihre institutionellen Daten mit Scopus-Inhalten abgleicht und bibliometrische Daten zurückgibt, die für Ihre Bewertung erforderlich sind.
turco | alemão |
---|---|
scopus | scopus |
gerekli | erforderlich |
verileri | daten |
platform | plattform |
TR Bu rapor backlink, organik trafik ve organik anahtar kelimeler gibi önemli SEO ölçümlerini bir araya getiren tek rapordur.
DE Auf einen Blick siehst du, wie stark die einzelnen Inhalte verlinkt sind, wie viele Besucher sie etwa monatlich erhalten und für wie viele weitere Keywords sie platziert sind.
TR Web sitesine organik trafiğin çoğunu getiren anahtar kelimeler içeren bir rapor alın.
DE Erhalten Sie einen Bericht mit Keywords, die der Website den größten organischen Traffic bringen.
turco | alemão |
---|---|
organik | organischen |
içeren | mit |
rapor | bericht |
alın | erhalten |
TR Boston‘lu dörtlü punk rock kökenli, indie rock ve alternatif akımlarını müzik piyasasının dikkatini çekecek seviyeye getiren ve bir çok grubun da önünü açan gruplardan biri
DE Mitglieder sind Black Francis (eigentlich Charles Michael Kittridge Thompson IV; später solo als Frank Black), Joey Santiago, David Lovering und Paz Lenchantin
turco | alemão |
---|---|
ve | und |
çok | als |
TR Lityum-iyon (Li-ion) aküler, geleneksel valf regüleli kurşun asit (VRLA) akülere kıyasla, yatırım geri dönüşünü kabul edilebilirden daha fazla hale getiren düşen bir fiyat noktasına sahip çeşitli avantajlar sunar.
DE Lithium-Ionen-Batterien (Li-Ion) bieten mehrere Vorteile gegenüber herkömmlichen ventilgeregelten Blei-Säure-Batterien (VRLA) bei einem sinkenden Preis, der die Rentabilität der Investition mehr als akzeptabel macht.
turco | alemão |
---|---|
geleneksel | herkömmlichen |
vrla | vrla |
yatırım | investition |
kabul | der |
fiyat | preis |
avantajlar | vorteile |
sunar | bieten |
TR Spa deneyimlerine yeni bir yaklaşım getiren Well & Being Spa bütünsel sağlık dönüşümü hakkındadır.
DE Das Well & Being Spa verfolgt einen neuen Ansatz und verleiht dem Spa-Erlebnis eine noch gesündere Wirkung.
turco | alemão |
---|---|
spa | spa |
yeni | neuen |
yaklaşım | ansatz |
TR Türkiye’nin gelinlik ve abiye satın alma alışkanlıklarına yeni bir soluk getiren Oleg Cassini, Türkiye’deki ilk mağazasını 2010 yılında açtı
DE Ihre Kollektionen werden in über 400 Geschäften weltweit verkauft
turco | alemão |
---|---|
alma | werden |
TR Sevgili kullanıcılar, Phemex, herkese daha zengin ve daha anlamlı yaşamlar getiren, blok zinciriyle güçlendirilmiş bir geleceğe inanıyor. Bu yeni finansal paradigmada, her birey aynı baş……
DE Aufruf an alle Trader, Wussten Sie, dass Phemex auf den Tag genau vor zwei Jahren gegründet wurde? Zur Feier unseres 2. Jahrestages starten wir die 4. Ausgabe unseres beliebten Trading-Wettbewerbs……
turco | alemão |
---|---|
phemex | phemex |
TR Zebra, Size Performans Üstünlüğü Getiren Bir Enerji ve Altyapı Hizmetleri Teknoloji Çözümü Tasarlasın.
DE Lassen Sie Zebra eine technologische Strom- und Versorgungslösung entwickeln, die Ihnen einen Leistungsvorteil gibt.
turco | alemão |
---|---|
zebra | zebra |
TR Marketler, başarılı sonuçlar getiren dijital bir omurga sayesinde işlemleri optimize ederek müşteri deneyimini canlandırır
DE Indem Abläufe durch effektive digitale Technologie optimiert werden, bringen kleine Lebensmittelgeschäfte neuen Schwung in das Kundenerlebnis
turco | alemão |
---|---|
dijital | digitale |
optimize | optimiert |
TR Sonuç? Üretim ve lojistik otomasyonu çözümlerinize yeni bir basitlik ve güvenilirlik seviyesi getiren devrim niteliğinde özellikler - ImagePerfect+, PRZM Akıllı Görüntüleme, PoE+, Golden Image Compare ve çok daha fazlası dahil.
DE Das Ergebnis? Bahnbrechende Funktionen, die Fertigungs- und Logistikautomatisierungslösungen ein neues Maß an Einfachheit und Zuverlässigkeit verleihen – darunter ImagePerfect+, PRZM Intelligent Imaging, PoE+, Golden Image Compare und vieles mehr.
turco | alemão |
---|---|
sonuç | ergebnis |
yeni | neues |
güvenilirlik | zuverlässigkeit |
özellikler | funktionen |
akıllı | intelligent |
TR Güzellik teknolojisindeki son gelişmeleri bir araya getiren UFO™, maksimum etki ve fayda için değerli cilt bakım aktif bileşenlerini anında cildin derinliklerine ulaştırır.
DE Durch die Kombination der neuesten Entwicklungen im Bereich der Beauty-Technologien schleust UFO™ wertvolle, aktive Hautpflegewirkstoffe in tiefere Hautschichten und fördert damit deren maximale Wirkung und Eigenschaften.
turco | alemão |
---|---|
güzellik | beauty |
son | neuesten |
maksimum | maximale |
etki | wirkung |
değerli | wertvolle |
aktif | aktive |
TR Bunun ardından ISSA geldi, eskimiş elektrikli diş fırçası endüstrisine ihtiyacı olan heyecanı getiren süper yumuşak, sonik güçlü harika bir fırçası
DE Danach kam ISSA, eine superweiche Wunderzahnbürste mit Schallantrieb, die der eingefahrenen Industrie der elektrischen Zahnbürsten den dringend nötigen Pepp verpasste
turco | alemão |
---|---|
geldi | kam |
TR Lityum-iyon (Li-ion) aküler, geleneksel valf regüleli kurşun asit (VRLA) akülere kıyasla, yatırım geri dönüşünü kabul edilebilirden daha fazla hale getiren düşen bir fiyat noktasına sahip çeşitli avantajlar sunar.
DE Lithium-Ionen-Batterien (Li-Ion) bieten mehrere Vorteile gegenüber herkömmlichen ventilgeregelten Blei-Säure-Batterien (VRLA) bei einem sinkenden Preis, der die Rentabilität der Investition mehr als akzeptabel macht.
turco | alemão |
---|---|
geleneksel | herkömmlichen |
vrla | vrla |
yatırım | investition |
kabul | der |
fiyat | preis |
avantajlar | vorteile |
sunar | bieten |
TR Semrush, tam anlamıyla bunu yerine getiren çok sağlam bir pakettir.
DE Semrush ist ein sehr solides Paket, das genau das bietet.
turco | alemão |
---|---|
semrush | semrush |
tam | genau |
bir | ein |
TR Kurumsal verilerinizi Scopus içerikleriyle eşleştiren ve değerlendirmeniz için gerekli olan bibliyometrik verileri getiren web'e entegre edilmiş bir platform oluşturduk
DE Wir erstellen eine webintegrierte Plattform, die Ihre institutionellen Daten mit Scopus-Inhalten abgleicht und bibliometrische Daten zurückgibt, die für Ihre Bewertung erforderlich sind.
turco | alemão |
---|---|
scopus | scopus |
gerekli | erforderlich |
verileri | daten |
platform | plattform |
TR Web sitesine organik trafiğin çoğunu getiren anahtar kelimeler içeren bir rapor alın.
DE Erhalten Sie einen Bericht mit Keywords, die der Website den größten organischen Traffic bringen.
turco | alemão |
---|---|
organik | organischen |
içeren | mit |
rapor | bericht |
alın | erhalten |
TR Semrush, tam anlamıyla bunu yerine getiren çok sağlam bir pakettir.
DE Semrush ist ein sehr solides Paket, das genau das bietet.
turco | alemão |
---|---|
semrush | semrush |
tam | genau |
bir | ein |
TR Spa deneyimlerine yeni bir yaklaşım getiren Well & Being Spa bütünsel sağlık dönüşümü hakkındadır.
DE Das Well & Being Spa verfolgt einen neuen Ansatz und verleiht dem Spa-Erlebnis eine noch gesündere Wirkung.
turco | alemão |
---|---|
spa | spa |
yeni | neuen |
yaklaşım | ansatz |
TR Zebra, Size Performans Üstünlüğü Getiren Bir Enerji ve Altyapı Hizmetleri Teknoloji Çözümü Tasarlasın.
DE Lassen Sie Zebra eine technologische Strom- und Versorgungslösung entwickeln, die Ihnen einen Leistungsvorteil gibt.
turco | alemão |
---|---|
zebra | zebra |
TR Marketler, başarılı sonuçlar getiren dijital bir omurga sayesinde işlemleri optimize ederek müşteri deneyimini canlandırır
DE Indem Abläufe durch effektive digitale Technologie optimiert werden, bringen kleine Lebensmittelgeschäfte neuen Schwung in das Kundenerlebnis
turco | alemão |
---|---|
dijital | digitale |
optimize | optimiert |
TR Sonuç? Üretim ve lojistik otomasyonu çözümlerinize yeni bir basitlik ve güvenilirlik seviyesi getiren devrim niteliğinde özellikler - ImagePerfect+, PRZM Akıllı Görüntüleme, PoE+, Golden Image Compare ve çok daha fazlası dahil.
DE Das Ergebnis? Bahnbrechende Funktionen, die Fertigungs- und Logistikautomatisierungslösungen ein neues Maß an Einfachheit und Zuverlässigkeit verleihen – darunter ImagePerfect+, PRZM Intelligent Imaging, PoE+, Golden Image Compare und vieles mehr.
turco | alemão |
---|---|
sonuç | ergebnis |
yeni | neues |
güvenilirlik | zuverlässigkeit |
özellikler | funktionen |
akıllı | intelligent |
TR İnsanları bir araya getiren platformda ayrıca ev ilanları, bahçe bakımında yardım ve benzeri çok çeşitli konularda da komşular arasında iletişim sağlanıyor.
DE Dort lernt man nicht nur Menschen kennen, sondern findet auch Wohnungsanzeigen, Hilfe für die Gartenpflege und vieles mehr.
turco | alemão |
---|---|
yardım | hilfe |
TR Matsunaga, Inventor ile özel olarak tasarlanmış üst düzey tekerlekli sandalyeler geliştiriyor. Şablonların, ses getiren tasarımlarla pazar ihtiyaçlarını etkili bir şekilde karşılamalarına nasıl yardım ettiğini görün.
DE Matsunaga erstellt mit Inventor maßgeschneiderte Rollstühle. Sehen Sie, wie Vorlagen dem Unternehmen helfen, die Anforderungen des Marktes mit beeindruckenden Entwürfen zu erfüllen.
turco | alemão |
---|---|
yardım | helfen |
Mostrando 50 de 50 traduções