EN (1) We cover you in all cases of contractual and non-contractual liability in the event of malicious intent and gross negligence in accordance with the statutory provisions for compensation or refund of futile expenditure.
EN (1) We cover you in all cases of contractual and non-contractual liability in the event of malicious intent and gross negligence in accordance with the statutory provisions for compensation or refund of futile expenditure.
TR (1) Kanuni hükümler uyarınca kasıtlı veya ve ağır ihmal durumunda, her türlü sözleşme ve harici yükümlülüğün zararı veya boşuna yapılan harcamaların değiştirilmesi konusunda size karşı sorumluyuz.
inglês | turco |
---|---|
contractual | sözleşme |
provisions | hükümler |
in accordance with | uyarınca |
and | ve |
or | veya |
the | size |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN The legal bases we rely on are contractual and service necessity, legitimate interests, and compliance with legal obligations
TR Güvendiğimiz yasal dayanaklar, sözleşme ve hizmet gerekliliği, meşru çıkarlar ve yasal yükümlülüklere uygunluktur
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
contractual | sözleşme |
and | ve |
service | hizmet |
legitimate | meşru |
EN The legal bases we rely on are contractual and service necessity, legitimate interests, and compliance with legal obligations.
TR Güvendiğimiz yasal dayanaklar, sözleşme ve hizmet gerekliliği, meşru çıkarlar ve yasal yükümlülüklere uygunluktur.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
contractual | sözleşme |
and | ve |
service | hizmet |
legitimate | meşru |
EN We regularly support clients to navigate the complicated and bureaucratic procedures for hiring foreign employees in Turkey, including immigration, tax and contractual aspects.
TR Ayrıca, Türkiye’de yabancı işçi istihdam etmek isteyen müvekkillerin göç, vergi ve sözleşmesel hususlar gibi karmaşık ve bürokratik süreçleri yönetmelerini sağlamak Moroğlu Arseven’in deneyimli olduğu bir alandır.
inglês | turco |
---|---|
clients | müvekkillerin |
complicated | karmaşık |
tax | vergi |
foreign | yabancı |
and | ve |
the | gibi |
to | sağlamak |
EN For instance, representing clients involved in disputes about distribution agreements, labelling and nutrition claims, ingredient descriptions, or other contractual and consumer issues.
TR Dağıtım anlaşmaları, etiketleme ve beslenme beyanları, içerik beyanları veya diğer sözleşmesel tüketici konuları hakkındaki uyuşmazlıklarda müvekkillerin temsil edilmesi, bu kapsamdaki çalışmaların örnekleridir.
inglês | turco |
---|---|
clients | müvekkillerin |
distribution | dağıtım |
labelling | etiketleme |
nutrition | beslenme |
or | veya |
other | diğer |
consumer | tüketici |
issues | konular |
about | hakkındaki |
in | da |
and | ve |
EN Transporting goods can be a complicated process, involving multiple handlers, jurisdictions and legal relationships, along with tight timeframes and dependent contractual relationships
TR Malların nakliyesi; ‘zaman’ konusundaki bağlayıcı prosedürler ve bağımlı sözleşme ilişkilerinin yanı sıra, birden fazla denetimci ve yargı çevresini barındıran karmaşık bir süreçtir
inglês | turco |
---|---|
complicated | karmaşık |
process | süreç |
contractual | sözleşme |
and | ve |
be | birden |
EN As a result, it is crucial to carefully consider contractual arrangements, ensuring they include effective mechanisms for dealing with disputes.
TR Sonuç olarak, sözleşmelerle ilgili yasal düzenlemeleri dikkatli değerlendirmek ve bunların anlaşmazlıklarla başa çıkmada etkili mekanizmalar içermelerini sağlamak çok önemlidir.
inglês | turco |
---|---|
effective | etkili |
to | sağlamak |
result | sonuç |
include | ve |
as | olarak |
EN For example, customers are able to rely on the AWS GDPR Data Processing Addendum, which includes the Standard Contractual Clauses
TR Örneğin, müşteriler Standart Sözleşme Maddelerini içeren AWS GDPR Veri İşleme Eki’ni kullanabilir
inglês | turco |
---|---|
customers | müşteriler |
aws | aws |
gdpr | gdpr |
data | veri |
standard | standart |
contractual | sözleşme |
to | içeren |
EN We regularly support clients to navigate the complicated and bureaucratic procedures for hiring foreign employees in Turkey, including immigration, tax and contractual aspects.
TR Ayrıca, Türkiye’de yabancı işçi istihdam etmek isteyen müvekkillerin göç, vergi ve sözleşmesel hususlar gibi karmaşık ve bürokratik süreçleri yönetmelerini sağlamak Moroğlu Arseven’in deneyimli olduğu bir alandır.
inglês | turco |
---|---|
clients | müvekkillerin |
complicated | karmaşık |
tax | vergi |
foreign | yabancı |
and | ve |
the | gibi |
to | sağlamak |
EN The legal bases we rely on are contractual and service necessity, legitimate interests, and compliance with legal obligations
TR Güvendiğimiz yasal dayanaklar, sözleşme ve hizmet gerekliliği, meşru çıkarlar ve yasal yükümlülüklere uygunluktur
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
contractual | sözleşme |
and | ve |
service | hizmet |
legitimate | meşru |
EN The legal bases we rely on are contractual and service necessity, legitimate interests, and compliance with legal obligations.
TR Güvendiğimiz yasal dayanaklar, sözleşme ve hizmet gerekliliği, meşru çıkarlar ve yasal yükümlülüklere uygunluktur.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
contractual | sözleşme |
and | ve |
service | hizmet |
legitimate | meşru |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
inglês | turco |
---|---|
other | başka |
violates | ihlal |
contractual | sözleşme |
trade | ticari |
or | veya |
person | kişinin |
any | herhangi |
right | hakkını |
of | bir |
copyright | telif |
EN To safeguard your personal data against accidental, unlawful or unauthorized destruction, loss, alteration, access, disclosure or use, we have in place appropriate organizational, security, contractual and legal measures.
TR Kişisel bilgilerinizi kazara, yasal olmayan veya izinsiz bir şekilde zarar görmeye, değiştirilmeye, erişime, ifşaya veya kullanıma karşı korumak için uygun organizasyonel, güvenliğe ve sözleşmeye yönelik ve yasal önlemler uygularız.
inglês | turco |
---|---|
unauthorized | izinsiz |
access | erişime |
place | iş |
appropriate | uygun |
legal | yasal |
measures | önlemler |
personal | kişisel |
or | veya |
security | güvenli |
and | ve |
against | için |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN ulfill our contractual responsibility to deliver the services to you;
TR amacıyla sözleşmeden doğan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekmektedir;
inglês | turco |
---|---|
the | yerine |
EN We have put in place appropriate safeguards (such as contractual commitments) in accordance with applicable legal requirements to ensure that your data is adequately protected
TR Verilerinizin yeterli şekilde korunmasını sağlamak için geçerli yasal gerekliliklere uygun güvenlik önlemleri (sözleşmeye bağlı taahhütler gibi) koyduk
EN FNAC will also transfer your data outside Europe, including Morocco, Madagascar and the United States (based on the appropriate guarantee mechanism of the European Commission's standard contractual clauses).
TR Ayrıca, FNAC verinizi, Fas, Madagaskar ve Birleşik Devletler dahil olmak üzere Avrupa dışına da aktaracaktır (Avrupa Komisyonu'nun standart sözleşme maddelerinin uygun garanti mekanizmasına dayalı olarak).
EN The net effect of network neutrality is to enforce the highest possible cost structure and the worst possible quality of experience onto users.” 3
TR Ağ tarafsızlığının açık etkisi, en olası maliyet yapısını uygulamak ve kullanıcılara olası en kötü deneyim kalitesini yaşatmaktır." 3
inglês | turco |
---|---|
effect | etkisi |
possible | olası |
cost | maliyet |
structure | yapısını |
and | ve |
users | kullanıcılara |
experience | deneyim |
quality | kalitesini |
EN Its mission is to provide services as fast as possible to meet the needs of its customers and to keep customer satisfaction levels as high as possible by producing top quality stainless steel.
TR Yüksek kalitede paslanmaz çelik üretimiyle müşterilerinin tüm ihtiyaçlarına en hızlı şekilde servis imkanı vermeyi ve müşteri memnuniyetini her zaman en üst seviyede tutmayı hedeflemektedir.
inglês | turco |
---|---|
satisfaction | memnuniyetini |
quality | kalitede |
stainless | paslanmaz |
services | servis |
customer | müşteri |
high | yüksek |
steel | çelik |
fast | hızlı |
top | en |
and | ve |
the | şekilde |
needs | ihtiyaç |
EN The net effect of network neutrality is to enforce the highest possible cost structure and the worst possible quality of experience onto users.” 3
TR Ağ tarafsızlığının açık etkisi, en olası maliyet yapısını uygulamak ve kullanıcılara olası en kötü deneyim kalitesini yaşatmaktır." 3
inglês | turco |
---|---|
effect | etkisi |
possible | olası |
cost | maliyet |
structure | yapısını |
and | ve |
users | kullanıcılara |
experience | deneyim |
quality | kalitesini |
EN To ensure that your users are getting the best possible page loading times, you’ll have to make sure that you’re using the right host and that people can connect to your site as easily as possible
TR Kullanıcılarınızın mümkün olan en iyi sayfa yükleme sürelerini elde etmesini sağlamak için doğru ana bilgisayarı kullandığınızdan ve kullanıcıların sitenize mümkün olduğunca kolay bağlanabildiğinden emin olmanız gerekir
inglês | turco |
---|---|
loading | yükleme |
easily | kolay |
page | sayfa |
getting | için |
possible | mümkün |
are | olan |
ensure | sağlamak için |
and | ve |
users | kullanıcılar |
best | en |
to | sağlamak |
your site | sitenize |
EN Your role as editor is to maintain and develop wherever possible the journal's profile and reputation. Find out more about this, your responsibilities and the other editor roles with which you may be working
TR Editör olarak rolünüz, derginin profilini ve itibarını korumak ve mümkün olan her durumda geliştirmektir. Bu konuyla, sorumluluklarınızla ve birlikte çalışıyor olabileceğiniz diğer editörlerin rolleriyle ilgili daha fazla bilgi edinin
inglês | turco |
---|---|
editor | editör |
possible | mümkün |
profile | profilini |
working | çalışıyor |
other | diğer |
role | rol |
this | bu |
about | ilgili |
the | durumda |
find out | bilgi |
and | ve |
is | olan |
to | her |
with | birlikte |
EN Elsevier considers it vital that academic publishing is as fair and unbiased as possible
TR Elsevier akademik yayıncılığın mümkün olduğunca adil ve önyargısız olması gerektiğine inanmaktadır
inglês | turco |
---|---|
academic | akademik |
fair | adil |
and | ve |
elsevier | elsevier |
possible | mümkün |
EN Elsevier's ability to consistently provide its high level of evidence-based content and resources is made possible by strong partnerships with the science and health communities and leading HIT vendors, resellers and suppliers.
TR Elsevier'in yüksek seviyede kanıt tabanlı içerikler ve kaynaklarını istikrarlı olarak sağlama becerisi, sağlık ve bilim camiaları ve önde gelen IT aracıları ve tedarikçileri ile kurulan güçlü ortaklıklar sayesinde mümkün olmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
possible | mümkün |
partnerships | ortaklıklar |
science | bilim |
health | sağlık |
evidence | kanıt |
strong | güçlü |
high | yüksek |
based | tabanlı |
and | ve |
level | seviyede |
resources | kaynaklarını |
EN Taking a conscious effort to slow down your decision making and in doing so repeatedly question yourself as to whether you?re looking at the widest group of possible variables or the broadest choice of candidates
TR Karar almanızı yavaşlatmak için bilinçli bir çaba göstermek ve bunu yaparken olası en geniş değişkenler grubuna ya da en geniş aday seçeneklerine bakıp bakmadığınız yönünde kendinizi tekrar tekrar sorgulamak
inglês | turco |
---|---|
slow | yavaş |
decision | karar |
effort | çaba |
possible | olası |
re | tekrar |
at | de |
in | da |
of | in |
and | ve |
yourself | bir |
EN Based on the latest standards of care they will make the best possible decisions, diagnoses and treatment plans, helping to create a consistent patient experience.
TR En son bakım standartlarına dayalı olarak olası en iyi kararları verip, en iyi teşhisleri koyup, en iyi tedavi planlarını sağlayarak tutarlı bir hasta deneyimi sağlayabilirler.
inglês | turco |
---|---|
care | bakım |
treatment | tedavi |
patient | hasta |
experience | deneyimi |
possible | olası |
consistent | tutarlı |
plans | planları |
decisions | kararlar |
a | bir |
based | dayalı |
standards | standartları |
best | en |
EN We use the latest and greatest technology available to provide the best possible web experience.Please enable JavaScript in your browser settings to continue.
TR Mümkün olan en iyi internet deneyimini sunmak için en yeni ve en iyi teknolojileri kullanıyoruz.Lütfen tarayıcı ayarlarından JavaScript'i etkin hale getir.
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojileri |
experience | deneyimini |
settings | ayarlar |
browser | tarayıcı |
web | internet |
possible | mümkün |
please | lütfen |
and | ve |
best | en |
EN We are not responsible for possible incorrect information, by using this site you are deemed to have accepted this.
TR Olası hatalı bilgilerden dolayı sorumluluk bize ait değil, bu siteyi kullanarak bunu kabul etmiş sayılırsınız.
inglês | turco |
---|---|
accepted | kabul |
possible | olası |
incorrect | hatalı |
this | bu |
not | değil |
using | kullanarak |
Mostrando 50 de 50 traduções