EN Letting go of problematic behaviorsMany of us have found it helpful to delete our social media accounts and problematic apps, and we have also benefited from getting rid of problematic devices
"my problematic behaviors" em inglês pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases turco:
problematic | sorunlu |
EN Letting go of problematic behaviorsMany of us have found it helpful to delete our social media accounts and problematic apps, and we have also benefited from getting rid of problematic devices
TR Sorunlu davranışların bırakılmasıBirçoğumuz sosyal medya hesaplarımızı ve sorunlu uygulamalarımızı silmeyi faydalı bulduk ve sorunlu cihazlardan kurtulmanın da faydasını gördük
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
problematic | sorunlu |
accounts | hesaplar |
helpful | faydalı |
social | sosyal |
and | ve |
media | medya |
apps | uygulamaları |
EN Are there other behaviors I am engaging in compulsively? These may be new internet and technology behaviors or other compulsive behaviors, such as sex, eating, reading, codependency, work, substance abuse, etc.
TR Zorlayıcı olarak dahil olduğum başka davranışlar var mı? Bunlar yeni internet ve teknoloji davranışları veya seks, yemek yeme, okuma, bağımlılık, iş, madde bağımlılığı vb. gibi diğer zorlayıcı davranışlar olabilir.
inglês | turco |
---|---|
new | yeni |
internet | internet |
technology | teknoloji |
sex | seks |
substance | madde |
other | diğer |
be | olabilir |
or | veya |
are | bunlar |
as | gibi |
EN Deleting problematic apps from your computer or smartphoneIf a particular app is problematic for you, it is recommended to delete it from your devices.
TR Bilgisayarınızdan veya akıllı telefonunuzdan sorunlu uygulamaları silmeBelirli bir uygulama sizin için sorunluysa, onu cihazlarınızdan silmeniz önerilir.
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
computer | bilgisayar |
devices | cihazlar |
or | veya |
app | uygulama |
apps | uygulamalar |
a | bir |
EN One day at a timeSobriety from our problematic internet and technology behaviors can seem daunting, threatening, or overwhelming
TR Günün birindeSorunlu internet ve teknoloji davranışlarımızdan kaynaklanan ayıklık göz korkutucu, tehdit edici veya bunaltıcı görünebilir
inglês | turco |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
at | göz |
day | gün |
or | veya |
and | ve |
from | kaynaklanan |
EN Letting go of problematic behaviors
TR Sorunlu davranışların bırakılması
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
problematic | sorunlu |
EN In letting go of problematic behaviors, we may struggle to come to terms with the loss we fear may be involved
TR Sorunlu davranışları bırakırken, dahil olabileceğinden korktuğumuz kayıpla yüzleşmek için mücadele edebiliriz
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
of | in |
with | dahil |
to | için |
EN For me, my problematic behaviors are watching videos online, binge watching movies and television, playing video games, social media, pornography, and obsessive research
TR Benim için sorunlu davranışlarım çevrimiçi video izlemek, aşırı derecede film ve televizyon izlemek, video oyunları oynamak, sosyal medya, pornografi ve saplantılı araştırma yapmaktır
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
television | televizyon |
research | araştırma |
online | çevrimiçi |
and | ve |
for | için |
video | video |
social | sosyal |
media | medya |
my | benim |
games | oyunlar |
EN Around my late teens and particularly in college, I started to try to control my usage, which would lead me to periods of staying away from my problematic behaviors followed by periods of intense binging
TR Geç ergenlik yıllarımda ve özellikle üniversitede, kullanımımı kontrol etmeye başladım, bu da beni sorunlu davranışlarımdan uzak durma dönemlerine ve ardından yoğun aşırı yeme dönemlerine götürecekti
inglês | turco |
---|---|
my | mı |
started | başladı |
me | beni |
problematic | sorunlu |
intense | yoğun |
late | geç |
particularly | özellikle |
in | da |
control | kontrol |
to | etmeye |
of | ardından |
and | ve |
away | uzak |
usage | kullanım |
EN I have had a few relapses in the last two years which have helped me grow, but largely during this time I?ve been sober, meaning I haven?t engaged in any of my problematic behaviors
TR Son iki yılda büyümeme yardımcı olan birkaç nüks yaşadım, ancak bu süre zarfında büyük ölçüde ayıktım, yani sorunlu davranışlarımdan hiçbirini yapmadım
inglês | turco |
---|---|
last | son |
problematic | sorunlu |
a | yardımcı |
this | bu |
time | süre |
EN One day at a timeAbstaining from our problematic internet and technology behaviors long-term can seem daunting, threatening, or overwhelming
TR Günün birindeUzun vadede sorunlu internet ve teknoloji davranışlarımızdan kaçınmak göz korkutucu, tehdit edici veya bunaltıcı görünebilir
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
internet | internet |
technology | teknoloji |
at | göz |
day | gün |
or | veya |
and | ve |
EN In letting go of problematic devices and behaviors, we may struggle to come to terms with the loss we fear may be involved
TR Sorunlu aygıtları ve davranışları bırakırken, dahil olabileceğinden korktuğumuz kayıpla yüzleşmek için mücadele edebiliriz
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
and | ve |
of | in |
with | dahil |
to | için |
EN In addition to the behaviors listed in these questions, many members struggle with television, video games, news, and other behaviors
TR Bu sorularda listelenen davranışlara ek olarak, birçok üye televizyon, video oyunları, haberler ve diğer davranışlarla mücadele eder
inglês | turco |
---|---|
listed | listelenen |
television | televizyon |
video | video |
news | haberler |
members | üye |
these | bu |
other | diğer |
and | ve |
many | çok |
games | oyunlar |
EN Top lines are the positive activities and behaviors we want for ourselves in recovery, as well as the tools of our program. We can also include IT behaviors that are healthy for us and align with our values.
TR Üst sıralar, programımızın araçları olduğu kadar iyileşmede kendimiz için istediğimiz olumlu faaliyetler ve davranışlardır. Ayrıca bizim için sağlıklı olan ve değerlerimizle uyumlu BT davranışlarını da dahil edebiliriz.
inglês | turco |
---|---|
positive | olumlu |
activities | faaliyetler |
healthy | sağlıklı |
can | edebiliriz |
tools | araçları |
program | programı |
in | da |
of | in |
with | dahil |
are | olan |
and | ve |
it | bt |
EN Step 5: We admitted to ourselves, another human being, and power greater than ourselves the exact nature of our problematic behavior and attitudes.
TR Adım 5: Kendimize, başka bir insana ve kendimizden daha büyük bir güce, sorunlu davranış ve tutumlarımızın tam doğasını kabul ettik.
inglês | turco |
---|---|
step | adım |
exact | tam |
problematic | sorunlu |
behavior | davranış |
and | ve |
greater | daha büyük |
EN Getting rid of problematic social media accountsMany members have found it helpful to delete social media accounts. If we feel fear, we discuss with other members and trust that the right answer will become clear.
TR Sorunlu sosyal medyadan kurtulmak hesaplarBirçok üye sosyal medya hesaplarını silmeyi faydalı buldu. Korku hissedersek, diğer üyelerle tartışır ve doğru cevabın netleşeceğine güveniriz.
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
accounts | hesaplar |
fear | korku |
other | diğer |
answer | cevabı |
members | üye |
helpful | faydalı |
and | ve |
social | sosyal |
media | medya |
to | doğru |
EN - Detecting vulnerabilities by scanning problematic certificates or server configurations and easily review results using Certificate Inspector's intuitive control panel
TR - Sorunlu sertifikaları veya sunucu yapılandırmalarını tarayarak güvenlik açıklarını tespit edin ve Certificate Inspector'ın sezgisel kontrol panelini kullanarak sonuçları kolayca inceleyin
inglês | turco |
---|---|
detecting | tespit |
problematic | sorunlu |
or | veya |
server | sunucu |
and | ve |
easily | kolayca |
review | inceleyin |
intuitive | sezgisel |
control | kontrol |
certificates | sertifikaları |
using | kullanarak |
results | sonuçları |
EN - Detecting vulnerabilities by scanning problematic certificates or server configurations and easily review results using Certificate Inspector's intuitive control panel
TR - Sorunlu sertifikaları veya sunucu yapılandırmalarını tarayarak güvenlik açıklarını tespit edin ve Certificate Inspector'ın sezgisel kontrol panelini kullanarak sonuçları kolayca inceleyin
inglês | turco |
---|---|
detecting | tespit |
problematic | sorunlu |
or | veya |
server | sunucu |
and | ve |
easily | kolayca |
review | inceleyin |
intuitive | sezgisel |
control | kontrol |
certificates | sertifikaları |
using | kullanarak |
results | sonuçları |
EN It is problematic that almost everywhere outside the European Union foreign correspondents are dependent on receiving accreditation and residence permits.
TR Önemli bir sorun da, yurt dışı muhabirlerin Avrupa Birliği dışında hemen hemen her yerde akreditasyona ve oturma iznine tabi olması.
inglês | turco |
---|---|
union | birliği |
and | ve |
outside | dışında |
the | bir |
everywhere | her yerde |
european | avrupa |
EN If you answered yes to these questions, we encourage you to participate in our meetings to learn whether this fellowship may help you recover from any problematic or destructive patterns you are suffering from.
TR Bu sorulara evet yanıtı verdiyseniz, bu arkadaşlığın, yaşadığınız sorunlu veya yıkıcı kalıplardan kurtulmanıza yardımcı olup olmayacağını öğrenmek için toplantılarımıza katılmanızı öneririz.
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
help | yardımcı |
you | olup |
yes | evet |
this | bu |
or | veya |
meetings | toplantılar |
learn | öğrenmek |
to | için |
EN We might cancel our streaming services or delete any problematic and compulsive content on our devices
TR Akış hizmetlerimizi iptal edebilir veya cihazlarımızdaki sorunlu ve zorlayıcı içerikleri silebiliriz
inglês | turco |
---|---|
cancel | iptal |
problematic | sorunlu |
devices | cihazlar |
streaming | akış |
or | veya |
and | ve |
EN Similarly, we may have done something that technically didn’t go against “the letter of the law”, but that we knew in the moment was virtually the same as an underlying problematic behavior we had committed to avoid
TR Benzer şekilde, teknik olarak “yasanın lafzına” aykırı olmayan, ancak o anda bildiğimiz, kaçınmayı taahhüt ettiğimiz temel sorunlu davranışla neredeyse aynı olduğunu bildiğimiz bir şey yapmış olabiliriz
EN We may have engaged in a problematic behavior automatically and unconsciously, and immediately stopped as soon as we realized what we were doing
TR Otomatik olarak ve bilinçsizce sorunlu bir davranışa girmiş olabiliriz ve ne yaptığımızı fark eder etmez hemen bırakmış olabiliriz
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
behavior | davranış |
and | ve |
what | ne |
a | bir |
automatically | otomatik olarak |
EN When we quit one problematic tech behavior, our compulsion might find expression in a different tech behavior
TR Sorunlu bir teknoloji davranışından vazgeçtiğimizde, zorlamamız farklı bir teknoloji davranışında ifadesini bulabilir
inglês | turco |
---|---|
problematic | sorunlu |
tech | teknoloji |
behavior | davranışı |
different | farklı |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN Listen to calls anywhere, anytime and provide feedback right inside the conversation. Replicate winning behaviors across your team to hit quota.
TR İstediğiniz yerde, istediğiniz zaman aramaları dinleyin ve konuşmanın içinde geri bildirim sağlayın. Kotayı vurmak için ekibinizde kazanan davranışları çoğaltın.
inglês | turco |
---|---|
provide | sağlayın |
winning | kazanan |
team | zaman |
calls | aramaları |
feedback | geri bildirim |
right | sağ |
to | geri |
across | için |
and | ve |
EN This exercise can be helpful in charting the map of our own personal addictive behaviors
TR Bu alıştırma, kendi kişisel bağımlılık davranışlarımızın haritasını çıkarmada yardımcı olabilir
inglês | turco |
---|---|
map | haritası |
this | bu |
be | olabilir |
personal | kişisel |
EN Middle lines can be IT behaviors, situations or emotions that trigger these urges
TR Orta çizgiler, bu dürtüleri tetikleyen BT davranışları, durumları veya duyguları olabilir
inglês | turco |
---|---|
middle | orta |
these | bu |
or | veya |
be | olabilir |
it | bt |
EN Many of us find it necessary to avoid middle line behaviors unless absolutely necessary.
TR Birçoğumuz, kesinlikle gerekli olmadıkça orta çizgi davranışlarından kaçınmayı gerekli buluyoruz.
inglês | turco |
---|---|
many | bir |
necessary | gerekli |
middle | orta |
absolutely | kesinlikle |
line | çizgi |
EN Bottom lines are the destructive behaviors that when you start, you can’t stop, and when you stop, you can’t stay stopped
TR Alt satırlar, başladığınızda duramayacağınız ve durduğunuzda duramayacağınız yıkıcı davranışlardır
inglês | turco |
---|---|
bottom | alt |
and | ve |
EN These are the behaviors and situations that each of us remains completely abstinent from
TR Bunlar, her birimizin tamamen uzak durduğu davranış ve durumlardır
inglês | turco |
---|---|
completely | tamamen |
and | ve |
are | bunlar |
of | her |
EN Writing a technology use inventorySome members find it helpful to write an inventory of all their internet and technology behaviors. You can use this exercise sheet for writing a technology use inventory.
TR Teknoloji kullanım envanteri yazmaBazı üyeler, tüm internet ve teknoloji davranışlarının bir envanterini çıkarmayı faydalı buluyor. Bunu kullanabilirsin egzersiz sayfası bir teknoloji kullanım envanteri yazmak için.
inglês | turco |
---|---|
technology | teknoloji |
internet | internet |
members | üyeler |
helpful | faydalı |
use | kullanım |
of | in |
all | tüm |
and | ve |
a | bir |
it | bunu |
EN Q: What function behaviors can I test locally with the emulator?
TR S: Öykünücü ile hangi davranışları yerel olarak test edebilirim?
inglês | turco |
---|---|
test | test |
locally | yerel olarak |
with | ile |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN THE EFFECT OF COVİD-19 PERSONAL THREAT PERCEPTİON ON BEHAVİORS OF COMPLİANCE WİTH COVİD-19 PRECAUTİONS
TR COVİD-19 KİŞİSEL TEHDİT ALGISININ COVİD-19 ÖNLEMLERİNE UYMA DAVRANIŞLARI ÜZERİNE ETKİSİ
EN Orthorexic Tendencies, Sociodemographic Characteristics, and Nutritional Behaviors among University Students
TR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ARASINDA ORTOREKSİK EĞİLİMLER, SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLER VE BESLENME DAVRANIŞLARI
inglês | turco |
---|---|
nutritional | beslenme |
and | ve |
EN How Does Self-Realization in Nurses Affect Attitudes and Behaviors Towards Palliative Care?
TR HEMŞİRELERDE KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME, PALYATİF BAKIMA YÖNELİK TUTUM VE DAVRANIŞLARI NASIL ETKİLER?
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
EN Investigation of Attitudes and Behaviors towards Covid 19 with Theory of Planned Behavior
TR COVID-19’a Yönelik Tutum ve Davranışların Planlı Davranış Teorisiyle Araştırılması
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
covid | covid |
behavior | davranış |
of | yönelik |
EN Determination of producer behaviors, problems and solutions in cultivation of black cumin: Example of Usak province
TR Çörek Otu Tarımında Üretici Davranışlarının Belirlenmesi, Sorunlar ve Çözümler: Uşak İli Örneği
inglês | turco |
---|---|
determination | belirlenmesi |
problems | sorunlar |
and | ve |
of | nın |
EN AGGRESSIVE BEHAVIORS OF VEHICLE DRIVERS
TR ARAÇ SÜRÜCÜLERİNDEKİ AGRESİF DAVRANIŞLAR
EN Q: What function behaviors can I test locally with the emulator?
TR S: Öykünücü ile hangi davranışları yerel olarak test edebilirim?
inglês | turco |
---|---|
test | test |
locally | yerel olarak |
with | ile |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
EN This is one reason why we embrace technology and actively seek to change ingrained behaviors
TR Bu teknolojiyi kucaklama ve kökleşmiş davranışları aktif olarak değiştirme çabalarımızın bir nedenidir
inglês | turco |
---|---|
technology | teknolojiyi |
change | değiştirme |
and | ve |
this | bu |
to | bir |
Mostrando 50 de 50 traduções