EN Around my late teens and particularly in college, I started to try to control my usage, which would lead me to periods of staying away from my problematic behaviors followed by periods of intense binging
EN Around my late teens and particularly in college, I started to try to control my usage, which would lead me to periods of staying away from my problematic behaviors followed by periods of intense binging
TR Geç ergenlik yıllarımda ve özellikle üniversitede, kullanımımı kontrol etmeye başladım, bu da beni sorunlu davranışlarımdan uzak durma dönemlerine ve ardından yoğun aşırı yeme dönemlerine götürecekti
inglês | turco |
---|---|
my | mı |
started | başladı |
me | beni |
problematic | sorunlu |
intense | yoğun |
late | geç |
particularly | özellikle |
in | da |
control | kontrol |
to | etmeye |
of | ardından |
and | ve |
away | uzak |
usage | kullanım |
EN When war broke in Syria we started to look for a safe place because of the intense fear and anxiety we were in
TR Suriye’de savaş patlak verince, duyduğumuz yoğun korku ve kaygı eşliğinde güvenli bir yer aramaya başladık
inglês | turco |
---|---|
started | başladı |
intense | yoğun |
fear | korku |
war | savaş |
we started | başladık |
and | ve |
a | bir |
to | güvenli |
EN The purpose of Facebook is to create intense interactions between people, just like other social media platforms
TR Facebook?ta amaç tıpkı diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi insanlar arasında yoğun bir etkileşim yaratmaktır
inglês | turco |
---|---|
intense | yoğun |
people | insanlar |
other | diğer |
purpose | amaç |
just like | tıpkı |
just | ama |
platforms | platformlar |
is | olduğu |
social | sosyal |
media | medya |
between | arası |
the | gibi |
EN Karacasu, an old residential unit, is a classic house type wood, and in recent years there has been an intense increase in the construction of reinforced concrete houses. There are 60 public housing and social housing in the district center.
TR Eski bir yerleşim birimi olan Karacasu?da klasik ev tipi ahşap olup son yıllarda betonarme ev yapımında yoğun bir artış gözlenmektedir. İlçe Merkezinde, toplam 60 kamu konutu ve sosyal konut bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
karacasu | karacasu |
old | eski |
classic | klasik |
type | tipi |
recent | son |
intense | yoğun |
public | kamu |
social | sosyal |
center | merkezinde |
increase | artış |
and | ve |
in | da |
construction | yapı |
the | olup |
years | bir |
are | ev |
EN Although the competition is high in the market, with the intense use of the internet, thousands of domains are registered every day and SSL certificates are purchased for these domains
TR Pazarda rekabet yüksek olmakla birlikte internetin yoğun kullanımıyla birlikte, her gün binlerce domain kaydediliyor ve bu domainler için bir SSL sertifikası satın alıyor
inglês | turco |
---|---|
competition | rekabet |
high | yüksek |
intense | yoğun |
ssl | ssl |
purchased | satın |
certificates | sertifikası |
and | ve |
domains | domain |
these | bu |
with | birlikte |
use | kullanım |
for | için |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Robotics, artificial intelligence, new materials: intense medical research in Germany for the future. Three examples.
TR Robotik, yapay zeka, yeni malzemeler: Almanya’da yürütülen yoğun araştırmalar geleceğin tıbbını hazırlıyor. Sizin için üç örnek.
inglês | turco |
---|---|
intelligence | zeka |
new | yeni |
materials | malzemeler |
intense | yoğun |
research | araştırmalar |
future | geleceğin |
the | sizin |
artificial | yapay |
for | için |
EN The durable, non-slip rubber base is designed to eliminate unwanted movement and provide a solid platform for intense gaming.
TR Dayanıklı, kaymaz kauçuk taban rekabetçi oyunlar için istenmeyen hareketleri önler ve daha sağlam platform sağlar.
inglês | turco |
---|---|
unwanted | istenmeyen |
provide | sağlar |
solid | sağlam |
platform | platform |
durable | dayanıklı |
and | ve |
designed | için |
EN Every aspect of the Rival 650 Wireless design meets players' stringent demands for comfort. Whether you deploy a claw grip or palm grip, the shape will provide perfect comfort for long and intense gaming sessions.
TR Rival 650 Kablosuz'un tasarımının her yönü oyuncuların zorlayıcı konfor taleplerini karşılar. Pençe tutuşu veya avuç içi tutuşu fark etmeden, şekli size uzun ve yoğun oyun oturumlarında mükemmel konforu verecek.
inglês | turco |
---|---|
demands | taleplerini |
long | uzun |
intense | yoğun |
rival | rival |
players | oyuncular |
perfect | mükemmel |
design | tasarım |
comfort | konfor |
and | ve |
or | veya |
of | her |
gaming | oyun |
the | size |
EN Every aspect of the Rival 600 design meets players' demands for comfort. Whether you deploy a claw grip or palm grip, the shape provides lasting comfort for long and intense gaming sessions.
TR Rival 600 tasarımının her yönü oyuncuların konfor taleplerini karşılıyor. Pençe tutuşu veya avuç içi tutuşu fark etmeden, şekli size uzun ve yoğun oyun oturumlarında kalıcı konfor verecek.
inglês | turco |
---|---|
demands | taleplerini |
comfort | konfor |
long | uzun |
intense | yoğun |
rival | rival |
lasting | kalıcı |
players | oyuncular |
design | tasarım |
and | ve |
or | veya |
of | her |
gaming | oyun |
the | size |
EN Every aspect of the Rival 710 design meets players' stringent demands for comfort. Whether you deploy a claw grip or palm grip, the shape will provide perfect comfort for long and intense gaming sessions.
TR Rival 710ün tasarımının her yönü oyuncuların zorlayıcı konfor taleplerini karşılar. Pençe tutuşu veya avuç içi tutuşu fark etmeden, şekli size uzun ve yoğun oyun oturumlarında mükemmel konforu verecek.
inglês | turco |
---|---|
demands | taleplerini |
long | uzun |
intense | yoğun |
rival | rival |
players | oyuncular |
perfect | mükemmel |
design | tasarım |
comfort | konfor |
and | ve |
or | veya |
of | her |
gaming | oyun |
the | size |
EN Aqua aerobics offer a great range of benefits, without many of the drawbacks of intense exercise classes.
TR Hedeflerinize ulaşabilir ve sporda sınırlarınızı zorlayabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
of | ın |
EN Strong actors in the global arena are in intense competition with regards to growth and profitability.
TR Global boyutta güçlü aktörler büyüme ve kârlılıkta yoğun bir rekabet içerisinde.
inglês | turco |
---|---|
global | global |
intense | yoğun |
competition | rekabet |
growth | büyüme |
strong | güçlü |
and | ve |
in | içerisinde |
EN The chemicals sector is heavily regulated, with many compliance pressures, intense regulatory scrutiny, complicated sourcing and supply chains, as well as strong competitive pressures
TR Kimya sektörü; yasalarla uyumluluk gerektiren birçok yükümlülük, mevzuat incelemeleri, karmaşık kaynak ve tedarik zincirleri ve yoğun rekabet ortamında faaliyet gösterir
inglês | turco |
---|---|
compliance | uyumluluk |
intense | yoğun |
complicated | karmaşık |
supply | tedarik |
chains | zincirleri |
competitive | rekabet |
and | ve |
many | çok |
sector | sektör |
EN When the flow of requests is intense and customers contact you even at night – connect the chatbot to answer all messages and not miss a single customer.
TR Talep akışı yoğun olduğunda ve müşteriler geceleri bile sizinle iletişime geçtiğinde - tüm mesajları yanıtlamak ve tek bir müşteriyi dahi kaçırmamak için chatbotu bağlayın.
inglês | turco |
---|---|
requests | talep |
flow | akışı |
intense | yoğun |
customers | müşteriler |
contact | iletişime |
when | olduğunda |
and | ve |
all | tüm |
even | bile |
a | bir |
EN These activities will be carried out from several different points, especially in areas where the buyers and users of the sector are intense. In all other regions, activities will be conducted with the strongest NGO.
TR Özellikle sektörün alıcısının ve kullanıcısının yoğun olduğu bölgelerde bu çalışmalar birkaç farklı noktadan yürütülecektir. Diğer tüm bölgelerde ise en güçlü STK ile çalışmalar yürütülecektir.
inglês | turco |
---|---|
users | kullanıcı |
intense | yoğun |
and | ve |
other | diğer |
different | farklı |
all | tüm |
where | en |
these | bu |
sector | sektör |
the | ise |
with | ile |
several | birkaç |
EN Karacasu, an old residential unit, is a classic house type wood, and in recent years there has been an intense increase in the construction of reinforced concrete houses. There are 60 public housing and social housing in the district center.
TR Eski bir yerleşim birimi olan Karacasu?da klasik ev tipi ahşap olup son yıllarda betonarme ev yapımında yoğun bir artış gözlenmektedir. İlçe Merkezinde, toplam 60 kamu konutu ve sosyal konut bulunmaktadır.
inglês | turco |
---|---|
karacasu | karacasu |
old | eski |
classic | klasik |
type | tipi |
recent | son |
intense | yoğun |
public | kamu |
social | sosyal |
center | merkezinde |
increase | artış |
and | ve |
in | da |
construction | yapı |
the | olup |
years | bir |
are | ev |
EN Although the competition is high in the market, with the intense use of the internet, thousands of domains are registered every day and SSL certificates are purchased for these domains
TR Pazarda rekabet yüksek olmakla birlikte internetin yoğun kullanımıyla birlikte, her gün binlerce domain kaydediliyor ve bu domainler için bir SSL sertifikası satın alıyor
inglês | turco |
---|---|
competition | rekabet |
high | yüksek |
intense | yoğun |
ssl | ssl |
purchased | satın |
certificates | sertifikası |
and | ve |
domains | domain |
these | bu |
with | birlikte |
use | kullanım |
for | için |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Raffles Makkah palace opens, strengthening the brand's presence in Middle East. The Royal Monceau reopens after 2 years of intense renovation led by the French designer Phillippe Starck.
TR Raffles Makkah sarayı markanın Orta Doğu’da varlığını güçlendirerek açılıyor. Royal Monceau, Fransız tasarımcı Phillippe Starck tarafından yönetilen 2 yıllık yoğun renovasyon çalışmalarından sonra yeniden açılıyor.
inglês | turco |
---|---|
raffles | raffles |
makkah | makkah |
opens | açılıyor |
middle | orta |
intense | yoğun |
french | fransız |
royal | royal |
designer | tasarımcı |
by | tarafından |
the | sonra |
years | yıllık |
EN Robotics, artificial intelligence, new materials: intense medical research in Germany for the future. Three examples.
TR Robotik, yapay zeka, yeni malzemeler: Almanya’da yürütülen yoğun araştırmalar geleceğin tıbbını hazırlıyor. Sizin için üç örnek.
inglês | turco |
---|---|
intelligence | zeka |
new | yeni |
materials | malzemeler |
intense | yoğun |
research | araştırmalar |
future | geleceğin |
the | sizin |
artificial | yapay |
for | için |
EN Do you have intense feelings (highs, lows, anger, fear) while using internet and technology?
TR İnternet ve teknolojiyi kullanırken yoğun duygular (yüksekler, alçaklar, öfke, korku) hissediyor musunuz?
inglês | turco |
---|---|
intense | yoğun |
fear | korku |
technology | teknolojiyi |
do you | musunuz |
while using | kullanırken |
and | ve |
EN Have you suffered any physical pains from intense internet and technology use?
TR Yoğun internet ve teknoloji kullanımından dolayı herhangi bir fiziksel acı çektiniz mi?
inglês | turco |
---|---|
physical | fiziksel |
intense | yoğun |
internet | internet |
technology | teknoloji |
and | ve |
any | herhangi |
use | kullanım |
EN How the number of returned users has changed compared to previous periods (use a cohort analysis);
TR Geri dönen kullanıcı sayısının önceki döneme göre nasıl değiştiği (bir kohort analizi kullanın);
inglês | turco |
---|---|
changed | değişti |
analysis | analizi |
number | sayısı |
to | geri |
users | kullanıcı |
how | nasıl |
EN Concerning storage or retention periods, the specific terms applicable to the various types of data used for various purposes are noted in their respective sections
TR Saklama veya elde etme süreleriyle ilgili olarak, çeşitli amaçlar için kullanılan çeşitli veri türleri için geçerli özel koşullar ilgili bölümlerde belirtilmiştir
inglês | turco |
---|---|
storage | saklama |
terms | koşullar |
types | türleri |
data | veri |
various | çeşitli |
applicable | geçerli |
the | etme |
or | veya |
of | in |
used | kullanılan |
respective | ilgili |
EN After these periods elapse, we will delete this data and no longer use it for that specific purpose.
TR Bu süreler geçtikten sonra, bu verileri sileceğiz ve artık bunu belirli amaç için kullanmayacağız.
inglês | turco |
---|---|
data | verileri |
no longer | artık |
purpose | amaç |
and | ve |
specific | belirli |
this | bu |
for | için |
it | bunu |
EN These retention periods may be longer where it is necessary for us to comply with our legal obligations or legal orders, resolve disputes, and enforce our agreements, including in the court of law.
TR Bu saklama süreleri, yasal yükümlülüklerimize veya yasal emirlere uymamız, anlaşmazlıkları çözmemiz ve mahkemeler de dahil olmak üzere anlaşmalarımızı uygulamamız gerektiğinde daha uzun olabilir.
inglês | turco |
---|---|
legal | yasal |
these | bu |
and | ve |
including | dahil |
be | olabilir |
longer | daha uzun |
or | veya |
to | olmak |
EN After these periods elapse, we will delete this data and no longer use it for that specific purpose
TR Bu süreler geçtikten sonra, bu verileri sileceğiz ve artık bunu belirli amaç için kullanmayacağız
inglês | turco |
---|---|
data | verileri |
no longer | artık |
purpose | amaç |
and | ve |
specific | belirli |
this | bu |
for | için |
it | bunu |
EN Performing the test at certain periods allows you to progress in a better way. You can set certain time intervals for yourself and do it.
TR Mobil uyumluluk testinizi belirli periyotlarda yapmanız daha sağlıklı ilerlemenizi sağlar. Kendinize belirli zaman aralıkları belirleyip yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
allows | sağlar |
time | zaman |
you can | yapabilirsiniz |
EN Estimate website traffic stats by different channels & in different periods
TR Farklı kanallara göre ve farklı dönemlerde web sitesi trafik istatistiklerini tahmin edin
inglês | turco |
---|---|
estimate | tahmin |
traffic | trafik |
by | göre |
different | farklı |
EN Estimate website traffic stats by different channels & in different periods.
TR Farklı kanallara ve farklı periyotlara göre web sitesi trafik istatistiklerini tahmin edin.
inglês | turco |
---|---|
estimate | tahmin |
traffic | trafik |
by | göre |
different | farklı |
EN The most popular outerwear product of seasonal transition periods, trenchcoats are offered to you with different color options. You can review our category to purchase quality and affordable trenchcoats.
TR Mevsim geçişlerinin en sevilen dış giyim ürünü trençkotlar farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki trençkot modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
popular | sevilen |
seasonal | mevsim |
transition | geçiş |
options | seçenekleri |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
our category | kategorimizi |
product | ürünü |
most | en |
different | farklı |
color | renk |
and | ve |
of | in |
EN The most popular outerwear product of seasonal transition periods, plus size trench coats are offered to you with different color options. You can check out our category to purchase high quality and affordable plus size trench coat models.
TR Mevsim geçişlerinin en sevilen dış giyim ürünü büyük beden trençkotlar farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki büyük beden trençkot modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
popular | sevilen |
seasonal | mevsim |
transition | geçiş |
options | seçenekleri |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
models | modellerine |
our category | kategorimizi |
product | ürünü |
size | beden |
out | dış |
most | en |
different | farklı |
color | renk |
and | ve |
of | in |
EN "They have a wide variety of artistic periods from around the world. The collections of American is some of the best in the country. The coat check can take some time especially in winter."
TR "Avrupa, Amerika, Asya, Afrika ve antik caglara ait genis bir koleksiyona sahip. Ayrica cagdas sanat ve fotograf sergileri de mevcut. Cok keyifli ve dolu dolu bir muze."
inglês | turco |
---|---|
american | amerika |
they | ve |
EN Monthly, Weekly, Daily, Hourly and Realtime Calculation Periods
TR Aylık, Haftalık, Günlük, Saatlik ve Gerçek Zamanlı Hesap Dönemleri
inglês | turco |
---|---|
hourly | saatlik |
and | ve |
monthly | aylık |
weekly | haftalık |
daily | günlük |
EN Sonix accurately punctuates transcripts with commas, question marks, and periods.
TR Sonix, transkriptleri virgüllerle, soru işaretleriyle ve dönemlerle doğru bir şekilde noktalayır.
inglês | turco |
---|---|
sonix | sonix |
transcripts | transkriptleri |
question | soru |
and | ve |
EN IntranetSSL - Supports internal server names and long validity periods for internal networks
TR IntranetSSL - Dahili sunucu adlarını ve dahili ağlar için uzun geçerlilik sürelerini destekler
inglês | turco |
---|---|
supports | destekler |
server | sunucu |
names | adları |
long | uzun |
validity | geçerlilik |
networks | ağlar |
and | ve |
internal | dahili |
for | için |
EN In STOK, designed to improve the advocacy capacities of CSOs and ensure their active participation to policy-making processes, participants came together with experts on seven different topics with three-day periods.
TR STÖ’lerin savunuculuk kapasitelerini geliştirmek ve politika yapım süreçlerine etkin katılımlarını sağlamak amacıyla kurgulanan STOK'ta katılımcılar yedi farklı başlıkta üçer günlük periyotlarda uzmanlarla biraraya geldiler.
inglês | turco |
---|---|
advocacy | savunuculuk |
of | ın |
active | etkin |
processes | süreçlerine |
participants | katılımcılar |
experts | uzmanlarla |
policy | politika |
day | günlük |
different | farklı |
to | sağlamak |
seven | yedi |
and | ve |
improve | geliştirmek |
EN But, on the other hand, the right to participation is beyond the right to vote and be elected, and implies active participation of individuals in processes related to themselves also during non-electoral periods
TR Ancak diğer yandan katılım hakkı seçme seçilme hakkının ötesinde, bireylerin seçimlerin olmadığı zamanlarda da kendileriyle ilgili süreçlere aktif bir şekilde dahil olmasını, görüşlerini değişik kanallarla ifade etmesidir
inglês | turco |
---|---|
participation | katılım |
active | aktif |
other | diğer |
beyond | ötesinde |
in | da |
on | ilgili |
right | hakkı |
and | şekilde |
themselves | bir |
EN On July 19, 2018, the government ended the state of emergency after having extended it for seven three-month periods, with the declaration of 32 statutory decrees in total for two years.
TR 19 Temmuz 2018'de hükümet, iki yıl süren ve yedi defa uzatılan OHAL’i sonlandırdı. Bu dönem boyunca toplam 32 KHK çıkarıldı.
inglês | turco |
---|---|
july | temmuz |
government | hükümet |
years | yıl |
seven | yedi |
EN Billing periods are monthly or annual, based on which subscription plan you choose while purchasing a Subscription
TR Faturalandırma dönemleri, Abonelik satın alırken seçtiğiniz abonelik planına bağlı olarak aylık veya yıllıktır
inglês | turco |
---|---|
billing | faturalandırma |
monthly | aylık |
purchasing | satın |
you choose | seçtiğiniz |
subscription | abonelik |
or | veya |
plan | plan |
EN PC Tedarik company owner Islam CALIK: Until today, ISAF Exhibition has been a driving force or a strong wind activating the existing force and potential during periods when the industry is stable or in recession
TR PC Tedarik şirket sahibi İslam ÇALIK; ISAF Fuarı bugüne kadar, Sektörün stabil olduğu ya da durgunluk yaşadığı dönemlerde mevcut gücün ve potansiyelin yeniden hareketlenmesini sağlayan itici güç veya kuvvetli bir rüzgar olmuştur
inglês | turco |
---|---|
wind | rüzgar |
industry | sektör |
pc | pc |
company | şirket |
and | ve |
in | da |
owner | sahibi |
is | olduğu |
or | veya |
EN Effects of Maturity Stages and Storage Periods on the Physical, Mechanical and ChemicalProperties of Tomato Fruits
TR Domates Meyvelerinin Fiziksel, Mekanik ve Kimyasal Özelliklerine Olgunluk Dönemi ve Muhafaza Sürelerinin Etkileri
inglês | turco |
---|---|
effects | etkileri |
and | ve |
physical | fiziksel |
mechanical | mekanik |
EN Comparison of Metabolic Profile in Gurcu Goats Depending on Feeding Periods
TR Gürcü Keçilerinde Metabolik Profilin Beslenme Dönemlerine Göre Karşılaştırılması
inglês | turco |
---|---|
depending | göre |
EN The most popular outerwear product of seasonal transition periods, trenchcoats are offered to you with different color options. You can review our category to purchase quality and affordable trenchcoats.
TR Mevsim geçişlerinin en sevilen dış giyim ürünü trençkotlar farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki trençkot modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
popular | sevilen |
seasonal | mevsim |
transition | geçiş |
options | seçenekleri |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
our category | kategorimizi |
product | ürünü |
most | en |
different | farklı |
color | renk |
and | ve |
of | in |
EN The most popular outerwear product of seasonal transition periods, plus size trench coats are offered to you with different color options. You can check out our category to purchase high quality and affordable plus size trench coat models.
TR Mevsim geçişlerinin en sevilen dış giyim ürünü büyük beden trençkotlar farklı renk seçenekleri ile beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki büyük beden trençkot modellerine sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
popular | sevilen |
seasonal | mevsim |
transition | geçiş |
options | seçenekleri |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
models | modellerine |
our category | kategorimizi |
product | ürünü |
size | beden |
out | dış |
most | en |
different | farklı |
color | renk |
and | ve |
of | in |
EN Performing the test at certain periods allows you to progress in a better way. You can set certain time intervals for yourself and do it.
TR Mobil uyumluluk testinizi belirli periyotlarda yapmanız daha sağlıklı ilerlemenizi sağlar. Kendinize belirli zaman aralıkları belirleyip yapabilirsiniz.
inglês | turco |
---|---|
allows | sağlar |
time | zaman |
you can | yapabilirsiniz |
Mostrando 50 de 50 traduções