EN We all know that a balanced diet helps us stay healthy and active
EN We all know that a balanced diet helps us stay healthy and active
TR Dengeli bir diyetin sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmemize yardımcı olduğunu hepimiz biliyoruz
inglês | turco |
---|---|
know | biliyoruz |
balanced | dengeli |
active | aktif |
healthy | sağlıklı |
we | hepimiz |
and | ve |
a | yardımcı |
that | yaşam |
all | ya |
EN Evaluation of 2018 Data of Kayseri Provincial Health Directorate Healthy Life Centers Diet Polyclinics
TR Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezleri Diyet Poliklinikleri 2018 Yılı Verilerinin Değerlendirilmesi
inglês | turco |
---|---|
data | verilerinin |
kayseri | kayseri |
health | sağlık |
life | hayat |
centers | merkezleri |
healthy | sağlıklı |
EN Eating a healthy diet also helps us maintain our physical health and wellness in recovery, as does scheduling in and attending regular medical and dental appointments
TR Sağlıklı bir diyet yemek, düzenli tıbbi ve dişçilik randevularını planlamak ve bunlara katılmak gibi, fiziksel sağlığımızı ve iyileşme sürecinde sağlığımızı korumamıza da yardımcı olur
inglês | turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
physical | fiziksel |
health | sağlığı |
regular | düzenli |
medical | tıbbi |
healthy | sağlıklı |
a | yardımcı |
as | gibi |
and | ve |
in | da |
EN Healthy Family and Healthy Environment
TR Sağlıklı Aile ve Sağlıklı Çevre
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
and | ve |
healthy | sağlıklı |
EN Healthy Family and Healthy Environment groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Sağlıklı Aile ve Sağlıklı Çevre grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
and | ve |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
healthy | sağlıklı |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Healthy Family and Healthy Environment Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Sağlıklı Aile ve Sağlıklı Çevre Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
healthy | sağlıklı |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Join Healthy Family and Healthy Environment groups
TR Sağlıklı Aile ve Sağlıklı Çevre gruplarına katılın
inglês | turco |
---|---|
family | aile |
and | ve |
healthy | sağlıklı |
join | katılın |
groups | grupları |
EN Consumers are increasingly focused on eating healthy and nutritious food with more than 80% globally seeing 100% juice as healthy, natural and tasty.
TR Tüketiciler sağlıklı ve besleyici gıdaya odaklanmış durumda ve küresel olarak %80'inden fazla tüketici %100 meyve suyunu sağlıklı, doğal ve lezzetli buluyor.
inglês | turco |
---|---|
consumers | tüketiciler |
natural | doğal |
healthy | sağlıklı |
focused | odaklanmış |
and | ve |
more | fazla |
globally | küresel olarak |
as | olarak |
EN Translation of diet – English-Turkish dictionary
TR İngilizce-Türkçe sözlükte diet'ın çevirisi
EN More translations of diet in Turkish
TR diet için Türkçe daha fazla çeviri
inglês | turco |
---|---|
translations | çeviri |
of | in |
in | için |
turkish | türk |
EN Add diet to one of your lists below, or create a new one.
TR Aşağıdaki listelerinizden birine diet'ı ekleyin ya da yeni bir tane yaratın.
inglês | turco |
---|---|
add | ekleyin |
below | aşağıdaki |
a | bir |
new | yeni bir |
to | birine |
EN An Online Food Order Form which allows your customers to select their meal with their preferred diet type, texture, temperature, quantity, and order online through providing their delivery details and making payment.
TR Uzaktan odeme ve zamanli teslimat secenegi olan kapsamli bir alisveris teslimat formu kalibi.
inglês | turco |
---|---|
delivery | teslimat |
form | formu |
and | ve |
to | bir |
EN Less than a case of Diet Coke. You don't need to spend a lot for transcription.
TR Bir kasa Diyet Koladan daha az. Transkripsiyon için çok fazla harcamana gerek yok.
inglês | turco |
---|---|
case | kasa |
need | gerek |
transcription | transkripsiyon |
of | in |
a | bir |
EN Health Learning, education Coaching Healing Diet Harmony Gymnastic Development Healthcare Coach White Human Round Circle Silhouette Man Gradient Green
TR Sağlık Öğrenme, eğitim Antrenörlük Iyileştirme Diyet Uyum Jimnastik Gelişme Sağlık hizmeti Koç Beyaz Insan Yuvarlak Daire Siluet Adam Gradyan Yeşil
inglês | turco |
---|---|
harmony | uyum |
human | insan |
round | yuvarlak |
circle | daire |
man | adam |
gradient | gradyan |
white | beyaz |
green | yeşil |
development | gelişme |
health | sağlık |
education | eğitim |
coaching | antrenörlük |
EN Our Diet in Summer Directly Affects Our Health
TR Yaz Aylarında Beslenmemiz Sağlığımızı Doğrudan Etkiliyor
inglês | turco |
---|---|
summer | yaz |
directly | doğrudan |
health | sağlığı |
EN Well-balanced diet with food supplements, minerals, vitamins, active lifestyle products, weight management and holistic beauty solutions.
TR Takviye edici gıda ürünleri, mineraller, vitaminler, aktif yaşam tarzı ürünleri, kilo kontrolü ve bütünsel güzellik çözümleriyle dengeli beslenme.
inglês | turco |
---|---|
food | gıda |
active | aktif |
weight | kilo |
beauty | güzellik |
products | ürünleri |
balanced | dengeli |
and | ve |
EN TL187.90 Omega-3 Complex Nutriway™ Food supplement which helps to supply the omega-3 fatty acids that may be missing in the diet
TR 187,90 TL Omega 3 Complex Nutriway™ Beslenmede eksik kalmış olması muhtemel omega-3 yağ asitlerinin temin edilmesine yardım eden takviye edici gıda ürünü
EN EFFECTS OF SOYBEAN PROTEIN SUBSTITUTION WITH PEA IN DIET ON BROILER CHICK SERUM ANTIOXIDANT VITAMIN AND MINERAL LEVELS
TR Soya Proteini Yerine Bezelye Verilmesinin Broiler Civcivlerinin Serum Antioksidan Vitamin ve Mineral Düzeylerine Etkisi
inglês | turco |
---|---|
effects | etkisi |
and | ve |
of | yerine |
EN Our Diet in Summer Directly Affects Our Health
TR Yaz Aylarında Beslenmemiz Sağlığımızı Doğrudan Etkiliyor
inglês | turco |
---|---|
summer | yaz |
directly | doğrudan |
health | sağlığı |
EN Diet groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Diyet grupları | Meetup
inglês | turco |
---|---|
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Diet Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Diyet Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
inglês | turco |
---|---|
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN Meet with other locals to learn about better nutrition for good health. Gather to share recipes, ideas, and discuss ways to make your diet healthier.
TR Sağlık için iyi beslenme konusunda daha fazlasını öğrenmek için diğer yerlilerle tanışın. Tarifler ve fikirler paylaşmak, beslenme biçiminizi daha sağlıklı hale getirmenin yollarını tartışmak için bir araya gelin.
inglês | turco |
---|---|
meet | tanışın |
nutrition | beslenme |
health | sağlık |
ideas | fikirler |
ways | yollar |
healthier | sağlıklı |
other | diğer |
better | iyi |
to share | paylaşmak |
EN An Online Food Order Form which allows your customers to select their meal with their preferred diet type, texture, temperature, quantity, and order online through providing their delivery details and making payment.
TR Uzaktan odeme ve zamanli teslimat secenegi olan kapsamli bir alisveris teslimat formu kalibi.
inglês | turco |
---|---|
delivery | teslimat |
form | formu |
and | ve |
to | bir |
EN Less than a case of Diet Coke. You don't need to spend a lot for transcription.
TR Bir kasa Diyet Koladan daha az. Transkripsiyon için çok fazla harcamana gerek yok.
inglês | turco |
---|---|
case | kasa |
need | gerek |
transcription | transkripsiyon |
of | in |
a | bir |
EN At the same time, many countries are experiencing the double burden of malnutrition, where undernutrition coexists with being overweight, obesity and other diet-related diseases
TR Aynı zamanda, birçok ülke, yetersiz beslenmenin aşırı kilo, obezite ve diğer beslenme şekli ile ilişkili hastalıklarla bir arada bulunduğu yetersiz beslenmenin çifte yükünü yaşıyor
inglês | turco |
---|---|
countries | ülke |
are | bulunduğu |
and | ve |
other | diğer |
many | çok |
the | aynı |
same | bir |
EN Facilitate healthy and constructive community behavior by adopting and enforcing a code of conduct.
TR Bir davranış kuralını benimseyerek ve uygulayarak sağlıklı ve yapıcı topluluk davranışını kolaylaştırın.
inglês | turco |
---|---|
community | topluluk |
healthy | sağlıklı |
and | ve |
behavior | davranışı |
conduct | davranış |
a | bir |
EN Four Steps to Healthy Backlinks
TR Sağlıklı Backlinkler İçin Dört Adım
inglês | turco |
---|---|
steps | adım |
backlinks | backlinkler |
healthy | sağlıklı |
four | dört |
EN Put your allergies to sleep. Wake up in a healthy bed.
TR Alerjileriniz uyurken, siz sağlıklı bir yatakta uyanın!
inglês | turco |
---|---|
healthy | sağlıklı |
a | bir |
your | siz |
EN Treat attendees to healthy snacks, a customized menu for working lunches or a celebratory social hour
TR Katılımcılara, sağlıklı atıştırmalıklar, iş öğle yemekleri için kişiselleştirilmiş menüler veya kutlama için sosyal saat ikram edin
inglês | turco |
---|---|
attendees | katılımcı |
snacks | atıştırmalıklar |
social | sosyal |
healthy | sağlıklı |
customized | kişiselleştirilmiş |
menu | menü |
or | veya |
a | saat |
EN From our Michelin star restaurants to our casual cafes, we emphasize healthy and sustainable menus, often highlighting local produce and honey from our apiaries
TR Michelin yıldızlı restoranlarımızdan gündelik kafelerimize kadar, çoğunlukla yerel ürünleri ve kendi kovanlarımızdan elde ettiğimiz balı ön plana çıkaran sağlıklı ve sürdürülebilir menüleri vurguluyoruz
inglês | turco |
---|---|
michelin | michelin |
casual | gündelik |
sustainable | sürdürülebilir |
honey | balı |
healthy | sağlıklı |
restaurants | restoranlar |
local | yerel |
and | ve |
to | kadar |
EN We recognize the importance of starting your day right, which is why we offer a complimentary and healthy continental breakfast in our Lounge
TR Güne iyi başlamanın önemini biliyoruz, bu nedenle Lounge’umuzda ücretsiz ve sağlıklı bir kontinental kahvaltı sunuyoruz
inglês | turco |
---|---|
complimentary | ücretsiz |
healthy | sağlıklı |
breakfast | kahvaltı |
right | sağ |
a | bir |
and | ve |
we offer | sunuyoruz |
EN Meryem is a young refugee woman trying to stay healthy with her three children amidst the coronavirus the pandemic
TR Meryem, pandemide 3 çocuğuyla beraber sağlıklı kalmaya çalışan genç bir mülteci kadın
inglês | turco |
---|---|
refugee | mülteci |
woman | kadın |
healthy | sağlıklı |
young | genç |
a | bir |
with | beraber |
EN Healthy forms of rest and pleasure
TR Sağlıklı dinlenme ve zevk biçimleri
inglês | turco |
---|---|
rest | dinlenme |
and | ve |
healthy | sağlıklı |
EN Top lines are the positive activities and behaviors we want for ourselves in recovery, as well as the tools of our program. We can also include IT behaviors that are healthy for us and align with our values.
TR Üst sıralar, programımızın araçları olduğu kadar iyileşmede kendimiz için istediğimiz olumlu faaliyetler ve davranışlardır. Ayrıca bizim için sağlıklı olan ve değerlerimizle uyumlu BT davranışlarını da dahil edebiliriz.
inglês | turco |
---|---|
positive | olumlu |
activities | faaliyetler |
healthy | sağlıklı |
can | edebiliriz |
tools | araçları |
program | programı |
in | da |
of | in |
with | dahil |
are | olan |
and | ve |
it | bt |
EN It can be helpful to write down a list of healthy forms of rest and relaxation, and reference it when we are struggling to think of what offline activities we can engage in with our free time.
TR Sağlıklı dinlenme ve rahatlama biçimlerinin bir listesini yazmak ve boş zamanlarımızda hangi çevrimdışı etkinliklere katılabileceğimizi düşünmekte zorlandığımızda bu listeye başvurmak yardımcı olabilir.
inglês | turco |
---|---|
rest | dinlenme |
healthy | sağlıklı |
offline | çevrimdışı |
a | yardımcı |
list | listesini |
and | ve |
be | olabilir |
EN Attract new customers and assist more people in their efforts to stay healthy and attractive.
TR Yeni müşteriler edinin; her zaman sağlıklı ve çekici olmak için çaba gösteren çok sayıda insana destek olun.
inglês | turco |
---|---|
customers | müşteriler |
assist | destek |
healthy | sağlıklı |
attractive | çekici |
new | yeni |
in | da |
and | ve |
EN - Breakfast included.- A donation of USD 10 is given to SOS Children’s Villages. This money enables one simple healthy meal for two SOS Children’s villages families or provide a SOS Scholar with a bag.
TR - Kahvaltı dahildir.- SOS Çocuk Köyleri Derneği’ne 10 USD bağış olarak verilecektir. Bu para SOS Çocuk Köyleri Derneği ailelerine sade bir sağlıklı yemek olanağı verecek veya bir SOS Öğrencisine bir çanta sağlayacaktır.
inglês | turco |
---|---|
included | dahildir |
meal | yemek |
breakfast | kahvaltı |
usd | usd |
donation | bağış |
healthy | sağlıklı |
simple | sade |
this | bu |
or | veya |
a | bir |
EN Analysing microscopic images of tissue – be it from ill or healthy individuals – can be difficult and time-consuming
TR Hasta veya sağlıklı dokuların mikroskobik görüntülerini analiz etmek zor ve zaman alıcı olabilir
inglês | turco |
---|---|
healthy | sağlıklı |
difficult | zor |
and | ve |
time | zaman |
or | veya |
can | olabilir |
EN It’s a career with a future, because the demand for sufficient and healthy food is increasing worldwide.
TR Geleceği olan bir meslek, çünkü yeterli ve sağlıklı gıdaya duyulan ihtiyaç dünya düzeyinde artıyor.
inglês | turco |
---|---|
future | geleceği |
sufficient | yeterli |
worldwide | dünya |
healthy | sağlıklı |
demand | ihtiyaç |
and | ve |
because | çünkü |
EN Soft due to its natural cotton build. Natural cotton build allows your skin to breathe, lessens perspiration and creates a healthy sleep environment. It can be used all seasons.
TR Doğal pamuk yapısı ile yumuşaktır. Terlemeyi azaltır ve sağlıklı bir uyku ortamı oluşturur. 4 mevsim kullanıma uygundur.
inglês | turco |
---|---|
natural | doğal |
cotton | pamuk |
creates | oluşturur |
sleep | uyku |
healthy | sağlıklı |
environment | ortamı |
and | ve |
its | ile |
a | bir |
EN Goose down is natural and healthy. Goose down feather offers softness, back feathers offer spring effect and both are hygienic.It is recommended to periodically air and shake it.
TR Kaztüyü doğal ve sağlıklıdır. Gıdık tüyleri yumuşaklık, sırt tüyleri yaylanma sağlar.
inglês | turco |
---|---|
natural | doğal |
and | ve |
healthy | sağlıklı |
are | sağlar |
EN It is healthy and comfortable with its soft touch
TR Yumuşak tuşesiyle sağlıklı ve konforludur
inglês | turco |
---|---|
and | ve |
healthy | sağlıklı |
soft | yumuşak |
EN From our Michelin star restaurants to our casual cafes, we emphasize healthy and sustainable menus, often highlighting local produce and honey from our apiaries
TR Michelin yıldızlı restoranlarımızdan gündelik kafelerimize kadar, çoğunlukla yerel ürünleri ve kendi kovanlarımızdan elde ettiğimiz balı ön plana çıkaran sağlıklı ve sürdürülebilir menüleri vurguluyoruz
inglês | turco |
---|---|
michelin | michelin |
casual | gündelik |
sustainable | sürdürülebilir |
honey | balı |
healthy | sağlıklı |
restaurants | restoranlar |
local | yerel |
and | ve |
to | kadar |
EN From our Michelin star restaurants to our casual cafes, we emphasize healthy and sustainable menus, often highlighting local produce and honey from our apiaries
TR Michelin yıldızlı restoranlarımızdan gündelik kafelerimize kadar, çoğunlukla yerel ürünleri ve kendi kovanlarımızdan elde ettiğimiz balı ön plana çıkaran sağlıklı ve sürdürülebilir menüleri vurguluyoruz
inglês | turco |
---|---|
michelin | michelin |
casual | gündelik |
sustainable | sürdürülebilir |
honey | balı |
healthy | sağlıklı |
restaurants | restoranlar |
local | yerel |
and | ve |
to | kadar |
EN Therefore social investments in young people can help to achieve a healthy, socio-economically productive and poverty free society.
TR Bu nedenle, gençlere yapılan sosyal yatırımlar, daha sağlıklı, sosyo-ekonomik açıdan üretken ve yoksulluktan uzak bir toplum elde etmeye yardımcı olabilecek bir potansiyele sahip.
inglês | turco |
---|---|
young | genç |
achieve | elde |
healthy | sağlıklı |
productive | üretken |
can | olabilecek |
social | sosyal |
and | ve |
society | toplum |
to | etmeye |
therefore | bu nedenle |
help | yardımcı |
EN Many children in Syria suffer from major disorders, threatening the possibility of healthy and integrated development
TR WATAN?ın Doğu Guta krizine yönelik acil müdahalesinin bir parçası olarak
inglês | turco |
---|---|
of | parçası |
in | yönelik |
EN #SupportToLifeDuringPandemic Meryem is a young refugee woman trying to stay healthy with her three children amidst the coronavirus the pandemic
TR Muhammed, pandemi döneminde ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek için başlattığımız kısa dönemli istihdam projemizin Adana’daki katılımcılarından biri
inglês | turco |
---|---|
pandemic | pandemi |
to | için |
the | biri |
EN Ensure healthy lives and promote well-being for all at all ages
TR Sağlıklı ve kaliteli yaşamı her yaşta güvence altına almak
inglês | turco |
---|---|
ages | yaş |
healthy | sağlıklı |
and | ve |
for | her |
EN Healthy Evening Website Template
TR İletişim Için Kişiler Web Sitesi Şablonu
EN Healthy Way Of Eating Food Website Template
TR Pastalar Ve Pişirme Yemekleri Web Sitesi Şablonu
Mostrando 50 de 50 traduções