TR Doğal kaynaklar yönetimini disiplinler arası yaklaşımla araştırmak isteyen kademik kariyer sahipleri için üniversitenin Kalkınma Araştırmaları Merkezi (ZEF) doğru adres.
"üniversitenin kalkınma araştırmaları" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
kalkınma | development |
araştırmaları | research |
TR Doğal kaynaklar yönetimini disiplinler arası yaklaşımla araştırmak isteyen kademik kariyer sahipleri için üniversitenin Kalkınma Araştırmaları Merkezi (ZEF) doğru adres.
EN The university's Centre for Development Research (ZEF) is a good place for graduate students to conduct transdisciplinary research on the management of natural resources.
turco | inglês |
---|---|
doğal | natural |
kaynaklar | resources |
kalkınma | development |
merkezi | centre |
TR 17.2.1. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Kalkınma Yardımı Komitesi donörlerinin gayri safi milli hasılasının (GSMH) bir oranı olarak toplam ve en az gelişmiş ülkelere net resmi kalkınma yardımı
EN 17.2.1. Net official development assistance, total and to least developed countries, as a proportion of the Organization for Economic Cooperation and Development (OECD) Development Assistance Committee donors’ gross national income (GNI)
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economic |
kalkınma | development |
komitesi | committee |
milli | national |
gelişmiş | developed |
net | net |
resmi | official |
en az | least |
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
federal | federal |
ekonomik | economic |
kalkınma | development |
uzun | long |
kamu | public |
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
turco | inglês |
---|---|
alman | german |
federal | federal |
ekonomik | economic |
kalkınma | development |
uzun | long |
kamu | public |
TR 10.b.1. Kaynak alıcı ve donör ülkeler ve akış türüne göre, kalkınma için giden toplam kaynak (örneğin resmi kalkınma yardımı (RKY), doğrudan yabancı yatırımlar ve diğer kaynak akımları)
EN 10.b.1. Total resource flows for development, by recipient and donor countries and type of flow (e.g. official development assistance, foreign direct investment and other flows)
turco | inglês |
---|---|
kaynak | resource |
ülkeler | countries |
akış | flow |
kalkınma | development |
toplam | total |
resmi | official |
doğrudan | direct |
diğer | other |
türü | type |
TR Stefan Merz, bir kamuoyu araştırmaları kuruluşu olan infratest dimap’in Seçim Araştırmaları Sorumlu Müdürü.
EN Stefan Merz is Director of Elections at the opinion research institute Infratest Dimap
turco | inglês |
---|---|
olan | is |
TR Semrush yazılımı ile elde ettiğimiz başarılardan güç alarak, üniversitenin tüm fakülteleri dahil olmak üzere Semrush'ı üniversiteye sunmam istendi
EN Encouraged by our successes with Semrush software, I was asked to rollout Semrush to the rest of the university including all the faculties
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
yazılımı | software |
tüm | all |
TR Üniversitenin lisans programlarının ilgili bölümlerinden mezun.
EN Graduated from related departments of undergraduate programs of the university.
turco | inglês |
---|---|
ilgili | related |
ın | of |
programları | programs |
TR Üniversitenin lisans programlarının ilgili bölümlerinden mezun,
EN Graduated from the relevant departments of the undergraduate programs of the university,
turco | inglês |
---|---|
ilgili | relevant |
ın | of |
programları | programs |
TR Semrush yazılımı ile elde ettiğimiz başarılardan güç alarak, üniversitenin tüm fakülteleri dahil olmak üzere Semrush'ı üniversiteye sunmam istendi
EN Encouraged by our successes with Semrush software, I was asked to rollout Semrush to the rest of the university including all the faculties
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
yazılımı | software |
tüm | all |
TR Semrush yazılımı ile elde ettiğimiz başarılardan güç alarak, üniversitenin tüm fakülteleri dahil olmak üzere Semrush'ı üniversiteye sunmam istendi
EN Encouraged by our successes with Semrush software, I was asked to rollout Semrush to the rest of the university including all the faculties
turco | inglês |
---|---|
semrush | semrush |
yazılımı | software |
tüm | all |
TR Yurt dışından teknik dallarda öğrenim için gelecek adaylar TU9’un SelfAssessment international testini yapabilirler; TU9 Almanya’daki dokuz teknik üniversitenin kurduğu bir birlik.
EN Another test that is especially aimed at applicants with an interest in technological subjects is SelfAssessment international. It is provided by TU9, an association of nine technical universities in Germany.
turco | inglês |
---|---|
teknik | technical |
international | international |
testini | test |
almanya | germany |
dokuz | nine |
TR Bir üniversitenin mükemmeliyet derecesi nasıl ölçülebilir? Mesela Humboldt Sıralaması’yla: Alexander von Humboldt Vakfı tarafından seçilen konuk akademisyenler çalışmak istedikleri üniversiteyi kendileri seçiyor
EN How do you measure the academic excellence of a higher education institution? One way is to use the Humboldt rankings: guest scientists selected by the Alexander von Humboldt Foundation choose their workplace themselves
turco | inglês |
---|---|
alexander | alexander |
vakfı | foundation |
konuk | guest |
kendileri | their |
TR Almanya’nın doğusunda yer alan üniversitenin dünyanın çok farklı yerlerinden partnerleri var: Arjantin’den Avustralya’ya, Kanada’dan Çin’e pek çok ülke sayılabilir.
EN The university in eastern Germany has partner universities all over the world: in Argentina and Australia, as well as in Canada and China.
turco | inglês |
---|---|
almanya | germany |
dünyanın | world |
avustralya | australia |
kanada | canada |
TR Nörobiyoloji, fizik, kimya, matematik ve hukuk bilimleri, üniversitenin diğer önemli bölümleri
EN Other areas of specialisation are neurobiology, physics, chemistry, mathematics and law
turco | inglês |
---|---|
fizik | physics |
kimya | chemistry |
matematik | mathematics |
ve | and |
hukuk | law |
diğer | other |
TR Ayrıca Alman Akademik Değişim Servisi’nın (DAAD) „Uluslararası Dijital Hareketlilik ve İşbirliği“ (IMKD) örneğinde olduğu gibi, farklı acil programlar, dijital üniversitenin start almasına destek veriyor.
EN In addition, various fast-track programmes are supporting the digital university launch, e.g. the ‘International Mobility and Cooperation Digital’ (IMKD) programme of the German Academic Exchange Service (DAAD).
turco | inglês |
---|---|
ayrıca | in addition |
alman | german |
akademik | academic |
değişim | exchange |
uluslararası | international |
dijital | digital |
farklı | various |
TR Üniversitenin 26 farklı kürsüsünden gelen araştırmacılar, dört üniversite dışı araştırma kurumundan gelen araştırmacılarla birlikte yenilikçi çözümler üzerine çalışıyorlar
EN Researchers from 26 of the university’s departments and from four non-university research institutions are working together on innovative solutions
turco | inglês |
---|---|
araştırmacılar | researchers |
üniversite | university |
araştırma | research |
yenilikçi | innovative |
çözümler | solutions |
TR İlçemizde 11 Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve 3 tarımsal Sulama Kooperatifi faaliyet göstermektedir. 2 ruhsatlı zirai ilaç bayisi vardır.
EN There are 11 Agricultural Development Cooperatives and 3 Agricultural Irrigation Cooperatives in our district. There are two licensed pesticides.
turco | inglês |
---|---|
tarımsal | agricultural |
kalkınma | development |
ve | and |
sulama | irrigation |
TR Ekonomik ve sosyal kalkınma konularında kamu ve özel sektördeki birikimini iş birlikleri kurgulama odağında kullanarak ortak değer yaratma amaçlı fayda tasarımı üzerinde çalışmaktadır
EN She uses her experience in public and private sector on economic and social development issues with a focus on construction of business collaborations and works on utility design to create common value
turco | inglês |
---|---|
ekonomik | economic |
ve | and |
sosyal | social |
özel | private |
değer | value |
TR Kalkınma ve diyalogla ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: işbirliği, transformasyon, BRICS devletleri, aracı organizasyonlar ve sivil toplum.
EN Cooperation, transformation and civil society. Current information and background on development and dialogue.
turco | inglês |
---|---|
kalkınma | development |
ve | and |
güncel | current |
bilgiler | information |
işbirliği | cooperation |
sivil | civil |
toplum | society |
TR Berlin Nüfus ve Kalkınma Araştırma Enstitüsü’nden Susanne Dähner, kırsal yaşamın Almanya’da neden daha çekici hale geldiğini açıklıyor.
EN “Future farmer” Sebastian Heilmann talks about new paths in agriculture and what makes a good rural life for him.
turco | inglês |
---|---|
kırsal | rural |
TR Başka ülkelerde sürdürülen kalkınma işbirliği alanında çalışmaya hazırlayan bu disiplinler arası anabilim dalının amacı, tropikal ve sübtropikal bölgelerdeki tarımsal üretimin itinalı ve sürdürülebilir bir biçimde yükseltilmesi
EN An environmentally friendly and sustainable increase in agricultural production in the tropics and subtropics is the objective of this interdisciplinary study programme which prepares graduates for work in development co-operation
turco | inglês |
---|---|
kalkınma | development |
bu | this |
tarımsal | agricultural |
sürdürülebilir | sustainable |
TR Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı, “Mağdurların İyileşmesine Yardımcı Olma" faaliyetini uygulamak ve işbirliği anlaşması için çağrıya çıktı | STGM
EN The United States Agency for International Development (USAID) is seeking applications for a cooperative agreement from qualified entities to implement the Approval of Helping Survivors Heal (HSH) activity. | STGM
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
kalkınma | development |
uygulamak | implement |
stgm | stgm |
TR Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı, “Mağdurların İyileşmesine Yardımcı Olma" faaliyetini uygulamak ve işbirliği anlaşması için çağrıya çıktı
EN The United States Agency for International Development (USAID) is seeking applications for a cooperative agreement from qualified entities to implement the Approval of Helping Survivors Heal (HSH) activity.
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
kalkınma | development |
uygulamak | implement |
TR Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), “Mağdurların İyileşmesine Yardımcı Olma (HSH) faaliyetini uygulamak için nitelikli kuruluşlarla yapacağı işbirliği anlaşması için çağrıya çıktı.
EN The goal of HSH is to expand access to appropriate evidence based MHPSS services to all survivors of torture in need.
TR Sürdürülebilir Kalkınma ve Girişimcilik Derneği
EN Sustainable Development and Entrepreneurship Association
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
ve | and |
derneği | association |
TR Uluslararası bir kalkınma ajansı olan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA, nitelikli kurumları UNFPA Türkiye 7. Ülke Programı kapsamında teklif sunmaya davet ediyor.
EN UNFPA, an international development agency, invites qualified institutions to submit proposals within the scope of UNFPA Turkey 7th Country Programme.
turco | inglês |
---|---|
uluslararası | international |
kalkınma | development |
unfpa | unfpa |
nitelikli | qualified |
türkiye | turkey |
programı | programme |
davet | invites |
TR Araştırmacıların ülkelerindeki kalkınma ihtiyaçlarına daha duyarlı olmalarını ve politika kararlarını desteklemek için güncel araştırma kanıtlarını etkinleştirmek,
EN Enable researchers to be more responsive to development needs in their countries and enable up-to-date research evidence to support policy decisions.
turco | inglês |
---|---|
kalkınma | development |
duyarlı | responsive |
politika | policy |
güncel | up-to-date |
araştırma | research |
etkinleştirmek | enable |
ihtiyaçları | needs |
kararları | decisions |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR Yerel Girişimler için Kanada Fonu’nun amacı; teknik, ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınma desteği veren küçük ölçekli projeleri finanse ederek, yerel halkın ekonomik, kültürel ve sosyal yaşam standartlarının artırılmasıdır.
EN The purpose of the Canada Fund for Local Initiatives is to increase the economic, cultural, and social living standards of the local people by financing small-scale projects that provide technical, economic, cultural, and social development support.
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
kanada | canada |
amacı | purpose |
teknik | technical |
ekonomik | economic |
sosyal | social |
kalkınma | development |
desteği | support |
projeleri | projects |
yaşam | living |
standartları | standards |
TR 3.b.1. Sürdürülebilir bir temelde uygun fiyatlı ilaç ve aşılara erişimi olan nüfusun oranı 3.b.2. Tıbbi araştırma ve temel sağlık sektörlerine toplam net resmi kalkınma yardımı
EN 3.b.1. Proportion of the population with access to affordable medicines and vaccines on a sustainable basis 3.b.2. Total net official development assistance to medical research and basic health sectors
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
erişimi | access |
araştırma | research |
temel | basic |
net | net |
resmi | official |
kalkınma | development |
TR 4.b.1. Sektör ve çalışma çeşidine göre burslar için resmi kalkınma yardımı transferleri hacmi
EN 4.b.1. Volume of official development assistance flows for scholarships by sector and type of study
turco | inglês |
---|---|
sektör | sector |
resmi | official |
kalkınma | development |
hacmi | volume |
TR Sürdürülebilir kalkınma için küresel amaçları ne kadar çok kişi bilirse, o kadar başarılı olacaktır
EN The more people who know about the Global Goals for sustainable development, the more successful they’ll be
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
küresel | global |
kişi | people |
başarılı | successful |
TR 6.a.1. Devlet koordinasyonundaki harcama planının bir parçası olan su ve atıksu hizmetleri ile ilgili resmi kalkınma yardımının miktarı
EN 6.a.1. Amount of water- and sanitation-related official development assistance that is part of a government-coordinated spending plan
turco | inglês |
---|---|
devlet | government |
parçası | part |
olan | is |
su | water |
ilgili | related |
resmi | official |
kalkınma | development |
planı | plan |
TR 7.b.1. Sürdürülebilir kalkınma hizmetlerine teknoloji transferi ve altyapıya finansman aktarımı şeklinde yapılan doğrudan yabancı yatırımların ve GSYH'nın yüzdesi olarak enerji verimliliğindeki yatırımlar
EN 7.b.1. Investments in energy efficiency as a percentage of GDP and the amount of foreign direct investment in financial transfer for infrastructure and technology to sustainable development services
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
hizmetlerine | services |
teknoloji | technology |
transferi | transfer |
doğrudan | direct |
enerji | energy |
TR 12.b. İstihdam yaratan ve yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden sürdürülebilir bir turizm için sürdürülebilir kalkınma etkilerini denetlemeye olanak sağlayan araçlar geliştirilmesi ve uygulanması
EN 12.b. Develop and implement tools to monitor sustainable development impacts for sustainable tourism that creates jobs and promotes local culture and products
turco | inglês |
---|---|
yerel | local |
kültür | culture |
ürünlerini | products |
sürdürülebilir | sustainable |
turizm | tourism |
araçlar | tools |
TR Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir kullanmak
EN Conserve and sustainably use the oceans, seas and marine resources for sustainable development
turco | inglês |
---|---|
kalkınma | development |
deniz | marine |
kullanmak | use |
kaynakları | resources |
TR Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve kapsayıcı toplumlar tesis etmek, herkes için adalete erişimi sağlamak ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak
EN Promote peaceful and inclusive societies for sustainable development, provide access to justice for all and build effective, accountable and inclusive institutions at all levels
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
kapsayıcı | inclusive |
erişimi | access |
düzeyde | levels |
etkili | effective |
kurumlar | institutions |
TR 16.b Sürdürülebilir kalkınma için ayrımcılık gözetmeyen yasa ve politikaların ilerletilmesi ve uygulanması
EN 16.b Promote and enforce non-discriminatory laws and policies for sustainable development
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
TR 15.4. 2030’a kadar sürdürülebilir kalkınma açısından çok önemli bir rol oynayan yararların sağlanması adına kapasite geliştirmek için dağ ekosistemlerinin ve biyoçeşitliliğinin korunmasının güvence altına alınması
EN 15.4. By 2030, ensure the conservation of mountain ecosystems, including their biodiversity, in order to enhance their capacity to provide benefits that are essential for sustainable development
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
önemli | essential |
kapasite | capacity |
geliştirmek | enhance |
dağ | mountain |
TR 15.9. 2020’ye kadar ekosistem ve biyoçeşitlilik değerlerinin ulusal ve yerel planlamalara, kalkınma süreçlerine, yoksulluğun azaltılmasına ilişkin stratejilere ve raporlara entegre edilmesi
EN 15.9. By 2020, integrate ecosystem and biodiversity values into national and local planning, development processes, poverty reduction strategies and accounts
turco | inglês |
---|---|
ekosistem | ecosystem |
ve | and |
biyoçeşitlilik | biodiversity |
ulusal | national |
yerel | local |
kalkınma | development |
entegre | integrate |
TR 15.b.1. Biyoçeşitlilik ve ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımı ve korunması konusunda resmi kalkınma yardımı ve kamu harcamaları
EN 15.b.1. Official development assistance and public expenditure on conservation and sustainable use of biodiversity and ecosystems
turco | inglês |
---|---|
biyoçeşitlilik | biodiversity |
ve | and |
sürdürülebilir | sustainable |
konusunda | on |
resmi | official |
kalkınma | development |
kamu | public |
TR Uygulama araçlarını güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığı canlandırmak
EN Strengthen the means of implementation and revitalize the global partnership for sustainable development
turco | inglês |
---|---|
uygulama | implementation |
güçlendirmek | strengthen |
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
küresel | global |
ortaklığı | partnership |
TR 17.3.1. Toplam yurt içi bütçenin bir oranı olarak doğrudan yabancı yatırımlar (DYY), resmi kalkınma yardımı ve Güney-Güney İşbirliği 17.3.2. Toplam GSYH'nın bir oranı olarak (ABD Doları cinsinden) havale hacmi
EN 17.3.1. Foreign direct investments (FDI), official development assistance and South-South Cooperation as a proportion of total domestic budget 17.3.2. Volume of remittances (in United States dollars) as a proportion of total GDP
turco | inglês |
---|---|
doğrudan | direct |
resmi | official |
kalkınma | development |
hacmi | volume |
TR 17.14.1. Sürdürülebilir kalkınma politika tutarlılığını geliştirmek için yerinde mekanizmaları olan ülkelerin sayısı
EN 17.14.1. Number of countries with mechanisms in place to enhance policy coherence of sustainable development
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
politika | policy |
geliştirmek | enhance |
ülkelerin | countries |
sayısı | number |
TR 17.15. Her ülkenin yoksulluğun ortadan kaldırılması ve sürdürülebilir kalkınma için politikalar oluşturması ve uygulaması amacıyla politik alanı ve liderliğine saygı duyulması
EN 17.15. Respect each country’s policy space and leadership to establish and implement policies for poverty eradication and sustainable development
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
politikalar | policies |
alanı | space |
saygı | respect |
TR 17.15.1. Kalkınma işbirliği sağlayıcıları tarafından ülkenin sahip olduğu sonuç çerçeveleri ve planlama araçlarının kullanımı kapsamı
EN 17.15.1. Extent of use of country-owned results frameworks and planning tools by providers of development cooperation
turco | inglês |
---|---|
kalkınma | development |
işbirliği | cooperation |
sağlayıcıları | providers |
sonuç | results |
planlama | planning |
TR 17.16.1. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasını destekleyen çok paydaşlı geliştirme etkinliği izleme çerçevelerinde, ilerleme rapor eden ülkelerin sayısı
EN 17.16.1. Number of countries reporting progress in multi-stakeholder development effectiveness monitoring frameworks that support the achievement of the sustainable development goals
turco | inglês |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
hedeflerine | goals |
destekleyen | support |
çok | multi |
izleme | monitoring |
ilerleme | progress |
ülkelerin | countries |
sayısı | number |
ın | of |
TR Resmi İstatistik Temel İlkeleri doğrultusunda hedefe uygun tam ayrıştırma ile ulusal düzeyde üretilen sürdürülebilir kalkınma göstergelerinin oranı 17.18.2
EN Proportion of sustainable development indicators produced at the national level with full disaggregation when relevant to the target, in accordance with the Fundamental Principles of Official Statistics 17.18.2
turco | inglês |
---|---|
resmi | official |
temel | fundamental |
tam | full |
düzeyde | level |
üretilen | produced |
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
TR Kalkınma eylemleri, teknoloji transferi, azaltma, uyum (iklim değişikliği hakkında) uygulamak için kurumsal, sistemik ve bireysel kapasite geliştirmenin güçlendirilmesini tebliğ eden ülkelerin sayısı
EN Number of countries that have communicated the strengthening of institutional, systemic and individual capacity-building to implement adaptation, mitigation and technology transfer, and development actions
turco | inglês |
---|---|
kalkınma | development |
eylemleri | actions |
teknoloji | technology |
transferi | transfer |
azaltma | mitigation |
uygulamak | implement |
kurumsal | institutional |
bireysel | individual |
kapasite | capacity |
ülkelerin | countries |
sayısı | number |
Mostrando 50 de 50 traduções