TR Tetra Pak olarak, bu noktaya ulaşmanın tek yolunun yenilik olduğuna inanıyor ve bu yolda öncülük etmeyi planlıyoruz.
"yolunun yenilik olduğuna" em turco pode ser traduzido nas seguintes palavras/frases inglês:
yenilik | innovate innovation |
olduğuna | it is |
TR Tetra Pak olarak, bu noktaya ulaşmanın tek yolunun yenilik olduğuna inanıyor ve bu yolda öncülük etmeyi planlıyoruz.
EN At Tetra Pak, we believe innovation is the only way to get there – and we plan to lead the way.
turco | inglês |
---|---|
tetra | tetra |
yenilik | innovation |
TR Gıda emniyeti ve beslenmeye ilişkin küresel zorlukların üstesinden gelmenin en etkili yolunun sürdürülebilir gıda değer zincirleri oluşturmak olduğuna inanıyoruz.
EN We believe that the most effective way to tackle the global food security and nutrition challenge is to build sustainable food value chains.
turco | inglês |
---|---|
gıda | food |
küresel | global |
en | most |
etkili | effective |
sürdürülebilir | sustainable |
değer | value |
zincirleri | chains |
inanıyoruz | we believe |
TR Gizliliğin herkesin hakkı olduğuna, ekonomik özgürlük arayışının erdemli bir çaba olduğuna ve paranın geleceğinin saldırı ve sansüre dayanıklı dijital paralarda olduğuna inanıyoruz.
EN We believe that everyone has a right to privacy, that the pursuit of economic freedom is virtuous, and that the future of money is an attack- and censorship-resistant digital currency.
turco | inglês |
---|---|
herkesin | everyone |
hakkı | right |
ekonomik | economic |
özgürlük | freedom |
inanıyoruz | we believe |
TR Hava yolunun süratini diğer modların maliyet tasarrufları ile birleştirerek, stoklarınızı azaltabilecek ve hizmet sunumlarınızı makul fiyatlı hızlı yanıt süresi ile iyileştirebileceksiniz.
EN By combining the speed of air with the cost savings of other modes, you will be able to reduce inventory and improve your service offerings by fast response time at an affordable price.
turco | inglês |
---|---|
diğer | other |
maliyet | cost |
hizmet | service |
yanıt | response |
TR Vizyonumuza ulaşma yolunun, performansı sürekli olarak iyileştirmeye yönelik tasarlanan yönetim sistemlerinin uygulanmasından ve sürdürülmesinden geçtiğine inanıyoruz.
EN We believe that the way to achieve our vision is through the implementation and maintenance of management systems designed for continuous performance improvement.
turco | inglês |
---|---|
performansı | performance |
sürekli | continuous |
tasarlanan | designed |
yönetim | management |
sistemlerinin | systems |
inanıyoruz | we believe |
TR Vizyonumuza ulaşma yolunun, performansı sürekli olarak iyileştirmeye yönelik tasarlanan yönetim sistemlerinin uygulanmasından ve sürdürülmesinden geçtiğine inanıyoruz.
EN We believe that the way to achieve our vision is through the implementation and maintenance of management systems designed for continuous performance improvement.
turco | inglês |
---|---|
performansı | performance |
sürekli | continuous |
tasarlanan | designed |
yönetim | management |
sistemlerinin | systems |
inanıyoruz | we believe |
TR Bisiklet yolunun büyük kesimi düz ve özellikle çocuklu aileler için elverişli.
EN The bike path is mostly flat and ideal for families with children.
turco | inglês |
---|---|
düz | flat |
aileler | families |
TR Bildirimdeki bilgilerin doğru olduğuna ve kanuni yaptırımlara tabi olmak kaydıyla, bildirimde bulunan tarafın ihlal edildiği iddia edilen telif hakkının sahibi adına hareket etme yetkisine sahip olduğuna dair beyan;
EN A statement that the information in the notification is accurate, and under penalty of perjury, that the notifying party is authorized to act on behalf of the owner of the copyright that is allegedly infringed;
turco | inglês |
---|---|
bilgilerin | information |
ve | and |
sahibi | owner |
TR Bildirimdeki bilgilerin doğru olduğuna ve kanuni yaptırımlara tabi olmak kaydıyla, bildirimde bulunan tarafın ihlal edildiği iddia edilen telif hakkının sahibi adına hareket etme yetkisine sahip olduğuna dair beyan;
EN A statement that the information in the notification is accurate, and under penalty of perjury, that the notifying party is authorized to act on behalf of the owner of the copyright that is allegedly infringed;
turco | inglês |
---|---|
bilgilerin | information |
ve | and |
sahibi | owner |
TR Norconsult'un yenilik kültürünü nasıl yarattığını öğrenin (İngilizce)
EN Find out how Norconsult created a culture of innovation (US site)
turco | inglês |
---|---|
yenilik | innovation |
nasıl | how |
öğrenin | find out |
TR Blockchain'den Peter Smith yenilik görüyor ancak bazılarının 'Kripto Kışı' için hazırlıksız olacağını düşünüyor
EN Blockchain's Peter Smith sees innovation but thinks some will be unprepared for a ‘Crypto Winter’
turco | inglês |
---|---|
blockchain | blockchain |
peter | peter |
smith | smith |
yenilik | innovation |
ancak | but |
kripto | crypto |
TR Hizmet ve uygulamalarımızı geliştirmez, ve dünyanın her yerinde değişen İnternet kısıtlamalarına karşılık vermek için sürekli olarak yenilik getiriyoruz.
EN We continually innovate to enhance our services and applications, and to respond to changing Internet restrictions around the world.
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
sürekli | continually |
uygulamaları | applications |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
EN This backdoor was advocated for in the name of security, but it opens up online communications to vulnerabilities and threatens innovation and the technology community at large.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
güvenlik | security |
adı | name |
çevrimiçi | online |
ve | and |
yenilik | innovation |
teknoloji | technology |
TR Yenilik, ekonomik büyümeyi sürdürmeye ve sınırları veya sınırlamaları olmayan özgür ve açık bir İnterneti korumaya yardım ediyor. Uygun ve etkili çözümler mevcut ve daha fazlası geliştirilecek.
EN Innovation helps drive economic growth and helps maintain a free and open Internet that has no borders or limitations. The appropriate and effective solutions are available and more will be developed.
turco | inglês |
---|---|
yenilik | innovation |
ekonomik | economic |
veya | or |
olmayan | no |
yardım | helps |
etkili | effective |
çözümler | solutions |
TR Soğutma teknolojisinde çığır açan bir yenilik olan Uzaktan Konteyner Yönetimi (RCM), konteynerinizin içindeki koşulları çıkış noktasından varış noktasına kadar izlemenize olanak tanır.
EN A groundbreaking innovation in refrigerated technology, Remote Container Management (RCM) allows you to monitor the conditions inside your container from origin to destination.
turco | inglês |
---|---|
yenilik | innovation |
uzaktan | remote |
konteyner | container |
yönetimi | management |
koşulları | conditions |
var | you |
TR Yenilik TümüHerhangi bir zamanSon 2 günGeçen haftaGeçen aySon 3 ay
EN Freshness AllAny timePast 2 daysPast weekPast monthPast 3 months
TR Blockchain.com'den Peter Smith yenilik görüyor ancak bazılarının 'Kripto Kışı' için hazırlıksız olacağını düşünüyor
EN Blockchain's Peter Smith sees innovation but thinks some will be unprepared for a ‘Crypto Winter’
turco | inglês |
---|---|
blockchain | blockchain |
peter | peter |
smith | smith |
yenilik | innovation |
ancak | but |
kripto | crypto |
TR Eşsiz görünürlük için yeni bir yenilik sunuyor: Kuşatmalı Arka Görüş teknolojisi
EN It offers a new innovation: Surround Rear Vision technology for unparalleled visibility
turco | inglês |
---|---|
görünürlük | visibility |
yenilik | innovation |
sunuyor | offers |
arka | rear |
görüş | vision |
teknolojisi | technology |
TR 8.2. Yüksek katma değerli ve emek-yoğun sektörlere odaklanarak ve çeşitlendirme, teknoloji geliştirme ve yenilik getirme aracılığıyla ekonomik verimliliğin daha yüksek seviyelere çekilmesi
EN 8.2. Achieve higher levels of economic productivity through diversification, technological upgrading and innovation, including through a focus on high-value added and labour-intensive sectors
turco | inglês |
---|---|
değerli | value |
ekonomik | economic |
TR Zebra’nın Saha Operasyonları Deneyimine Nasıl Yenilik Kattığını Görün
EN See How Zebra Is Innovating the Field Operations Experience
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
saha | field |
deneyimine | experience |
görün | see |
TR Yaratıcı fikirlere sahip bir yenilik tutkunusunuz
EN You are an innovator with creative ideas
turco | inglês |
---|---|
yaratıcı | creative |
sahip | are |
TR Zebra’nın Gıda ve İçecek Çözümlerine Nasıl Yenilik Kattığını Görün
EN See How Zebra is Innovating Food and Beverage Solutions
turco | inglês |
---|---|
zebra | zebra |
gıda | food |
görün | see |
TR Bütün ürün platformları arasında hızlı ve devamlı yenilik
EN Rapid and constant innovation across all product platforms
turco | inglês |
---|---|
bütün | all |
ürün | product |
hızlı | rapid |
yenilik | innovation |
TR Yenilik Yapın, Ateşleyin, Ilham Verin HTML Şablonu
EN Software Solutions For Small Business HTML Template
turco | inglês |
---|---|
html | html |
TR Yaratıcı Stüdyo Yenilik Sanatı
EN We Are Creative Branding Professionals
turco | inglês |
---|---|
yaratıcı | creative |
TR Expedia Group'un geliştiricileri, şirketin milyonlarca dolar tasarruf etmesini sağlarken daha hızlı yenilik yapmayı başardı.
EN Expedia Group’s developers have been able to innovate faster while saving the company millions of dollars.
turco | inglês |
---|---|
group | group |
dolar | dollars |
tasarruf | saving |
hızlı | faster |
TR Redfin, AWS'yi kullanarak milyarlarca mülk kaydını yönetirken küçük bir BT ekibiyle hızlı ve hesaplı bir şekilde yenilik yapabiliyor.
EN By using AWS, Redfin can innovate quickly and cost effectively with a small IT staff while managing billions of property records.
turco | inglês |
---|---|
aws | aws |
küçük | small |
bt | it |
hızlı | quickly |
şekilde | while |
TR Yönetmeliklere Tabi Sektörler Bulut Aktarım Zorluklarına Nasıl Yöneliyor ve Daha Hızlı Yenilik Yapıyor
EN How Regulated Industries Can Address Cloud Migration Challenges and Innovate Faster
turco | inglês |
---|---|
bulut | cloud |
hızlı | faster |
TR Amazon Web Services, daha hızlı yenilik yapmak için gereksinim duyduğunuz esnekliği ve hızı sunan bir ortam olarak oluşturuldu.
EN With Amazon Web Services we have created the flexibility and speed which you require in order to innovate faster.
turco | inglês |
---|---|
web | web |
services | services |
esnekliği | flexibility |
TR Yenilik Yapın, Dönüştürün ve Sonuçları İyileştirin
EN Innovate, Transform and Improve Outcomes
turco | inglês |
---|---|
dönüştürün | transform |
ve | and |
sonuçları | outcomes |
TR Birden fazla AWS hesabınız veya ekibiniz varsa bulut kurulumu ve yönetişimi, karmaşık ve zaman alıcı olabilir, hızlandırmak istediğiniz yenilik sürecini yavaşlatabilir
EN If you have multiple AWS accounts and teams, cloud setup and governance can be complex and time consuming, slowing down the very innovation you’re trying to speed up
turco | inglês |
---|---|
kurulumu | setup |
ve | and |
karmaşık | complex |
zaman | time |
olabilir | can |
yenilik | innovation |
varsa | if |
TR Yenilik Araba Kiralama LLC - +97148321845-tr
EN Innovate Car Rental LLC - +97148321845
turco | inglês |
---|---|
araba | car |
kiralama | rental |
llc | llc |
TR Eşsiz görünürlük için yeni bir yenilik sunuyor: Kuşatmalı Arka Görüş teknolojisi
EN It offers a new innovation: Surround Rear Vision technology for unparalleled visibility
turco | inglês |
---|---|
görünürlük | visibility |
yenilik | innovation |
sunuyor | offers |
arka | rear |
görüş | vision |
teknolojisi | technology |
TR Eşsiz görünürlük için yeni bir yenilik sunuyor: Kuşatmalı Arka Görüş teknolojisi
EN It offers a new innovation: Surround Rear Vision technology for unparalleled visibility
turco | inglês |
---|---|
görünürlük | visibility |
yenilik | innovation |
sunuyor | offers |
arka | rear |
görüş | vision |
teknolojisi | technology |
TR Hizmet ve uygulamalarımızı geliştirmez, ve dünyanın her yerinde değişen İnternet kısıtlamalarına karşılık vermek için sürekli olarak yenilik getiriyoruz.
EN We continually innovate to enhance our services and applications, and to respond to changing Internet restrictions around the world.
turco | inglês |
---|---|
dünyanın | world |
sürekli | continually |
uygulamaları | applications |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
EN This backdoor was advocated for in the name of security, but it opens up online communications to vulnerabilities and threatens innovation and the technology community at large.
turco | inglês |
---|---|
bu | this |
güvenlik | security |
adı | name |
çevrimiçi | online |
ve | and |
yenilik | innovation |
teknoloji | technology |
TR Yenilik, ekonomik büyümeyi sürdürmeye ve sınırları veya sınırlamaları olmayan özgür ve açık bir İnterneti korumaya yardım ediyor. Uygun ve etkili çözümler mevcut ve daha fazlası geliştirilecek.
EN Innovation helps drive economic growth and helps maintain a free and open Internet that has no borders or limitations. The appropriate and effective solutions are available and more will be developed.
turco | inglês |
---|---|
yenilik | innovation |
ekonomik | economic |
veya | or |
olmayan | no |
yardım | helps |
etkili | effective |
çözümler | solutions |
TR Zoom'dan Yenilik: Kolayca Çalışma Alanı Rezervasyonu, Beyaz Tahtalarla Daha İyi İş Birliği ve Daha Fazlasını Yapın!
EN 7 Reasons to Upgrade Your Free Zoom Account
turco | inglês |
---|---|
zoom | zoom |
TR Türkiye ülkesinde Yenilik grupları | Meetup
EN Innovation groups in Australia | Meetup
turco | inglês |
---|---|
ülkesinde | in |
yenilik | innovation |
grupları | groups |
meetup | meetup |
TR Yoğurt, yüzyıllardır dünyanın her yerindeki tüketiciler tarafından zevkle tüketiliyor ve üreticiler, bu sektörde yenilik yapmak için sürekli yeni yollar arıyor
EN Yoghurt has been enjoyed by consumers all over the world for centuries, and producers are constantly finding new ways to innovate in the sector
turco | inglês |
---|---|
yoğurt | yoghurt |
dünyanın | world |
tüketiciler | consumers |
sürekli | constantly |
yeni | new |
yollar | ways |
TR Yenilik yolculuğunun her adımını şahsen veya sanal olarak keşfederek dünyanın her yerinden uzmanlarla bağlantı kurun.
EN Explore, in person or virtually, every step of the innovation journey and connect with experts from all over the world.
turco | inglês |
---|---|
yenilik | innovation |
veya | or |
dünyanın | world |
bağlantı | connect |
TR Lund'daki Müşteri Yenilik Merkezimizde, en büyük Tetra Pak Ar-Ge tesisi ve 250'den fazla kadrolu uzman bulunmaktadır
EN Our Customer Innovation Centre in Lund features the largest Tetra Pak R&D facility and more than 250 on-site experts
turco | inglês |
---|---|
müşteri | customer |
yenilik | innovation |
tetra | tetra |
TR Modena'daki Çekirdekten Müşteriye Yenilik Merkezi, Uzun Ömürlü Ürün Paketleme Çözümlerindeki kapsamlı uzmanlığımızı yansıtmaktadır
EN Core to Customer Innovation Centre in Modena is our extensive expertise in Ambient Packaging Solutions
turco | inglês |
---|---|
daki | in |
yenilik | innovation |
merkezi | centre |
paketleme | packaging |
kapsamlı | extensive |
TR Denton'daki Müşteri Yenilik Merkezi'nde Gıda Takviyesi ve Beslenme ürünleri, Bitki Bazlı ürünler, Peynir ve Mutfak ürünleri uzmanlarımız kapsamlı bilgiler sağlar
EN At Customer Innovation Centre in Denton our experts in Food Supplement & Nutrition, Plant Based, Cheese & Culinary products will provide extensive insights
turco | inglês |
---|---|
müşteri | customer |
yenilik | innovation |
merkezi | centre |
beslenme | nutrition |
bitki | plant |
kapsamlı | extensive |
bilgiler | insights |
sağlar | provide |
TR Singapur'daki Müşteri Yenilik Merkezi'nde, Hindistan Cevizi, Soya ve Çay Uzmanlık Merkezi bulunur ve bu merkez, bitki bazlı ürün kategorisindeki kapsamlı bilgimizin kaynağıdır
EN Customer Innovation Centre in Singapore houses the Centre of Expertise for Coconut, Soya and Tea, and is the source of our extensive knowledge in plant-based category
turco | inglês |
---|---|
singapur | singapore |
daki | in |
müşteri | customer |
yenilik | innovation |
ve | and |
uzmanlık | expertise |
bitki | plant |
kapsamlı | extensive |
TR Müşteri Yenilik Merkezlerimiz
EN Our Customer Innovation Centres
turco | inglês |
---|---|
müşteri | customer |
yenilik | innovation |
TR Filtrasyon Çözümleri'nin öncelikleri: yenilik, optimizasyon ve sürdürülebilirlik
EN Filtration Solutions' top priorities: innovation, optimization, and sustainability
turco | inglês |
---|---|
yenilik | innovation |
optimizasyon | optimization |
sürdürülebilirlik | sustainability |
TR Filtrasyon Çözümleri'nin en önemli öncelikleri hakkında daha fazlasını okuyun: yenilik, optimizasyon ve sürdürülebilirlik
EN Read more about Filtration Solutions' top priorities: innovation, optimization, and sustainability
turco | inglês |
---|---|
yenilik | innovation |
optimizasyon | optimization |
sürdürülebilirlik | sustainability |
TR Çalışanlarımızın bağlılığını sağlayarak kişisel bir sorumluluk, çeşitlilik ve yenilik kültürü oluşturuyoruz.
EN By making sure our employees are engaged, we create a culture of personal responsibility, diversity and innovation.
turco | inglês |
---|---|
sorumluluk | responsibility |
çeşitlilik | diversity |
yenilik | innovation |
TR Örneğin, her çalışan, bir iş arkadaşını dört kategoride Mükemmellik Ödülüne aday gösterebilir: müşteri, yenilik, işletme veya liderlik
EN For example, any employee can nominate a colleague for an Excellence Award in four categories: customer, innovation, operation or leadership
turco | inglês |
---|---|
çalışan | employee |
müşteri | customer |
yenilik | innovation |
liderlik | leadership |
Mostrando 50 de 50 traduções